Jump to content

12 Eylül mü? yoksa RTE rejimi mi demokratik.?


Recommended Posts

Başlığın sorusu hatalı. Doğru soru "12 Eylül mü? yoksa RTE rejimi mi demokratik.?" değil, "hangisi daha baskıcı" veya "zorba" vb olmalıydı.

 

12 Eylül rejimi bir darbe rejimi. Doğal olarak demokratik olamaz. Şimdiki rejim ise seçimle gelmiş bir rejim. Ama giderek tek adamlığa, pek çok demokratik kurumun ve uygulamanın kağıt üzerinde bırakıldığı bir haksız ve adaletsiz sürece doğru gidiyor. Bunu da sadece seçim ölçütüne bakarak demokratik olarak niteleyemeyiz.

 

Hangisi daha baskıcı? Hiç kuşkusuz 12 Eylül. Şimdikiyle kıyaslanamaz bile. Siyasî idamlar, işkenceler, gözaltında 90 gün tutma uygulamaları, yargısız infazlar, tüm partilerin kapatılması, tek ses dışında en ufak bir itiraza izin verilmemesi, vb ile 12 Eylül rejimi elbette daha baskıcıydı.

 

Ayrıca demokrasiyi sadece niyet olarak ele almamak gerekir. İktidara tam olarak yerleşememiş bir parti ve lideri de şartlardan dolayı mecburen demokratik davranmak zorunda kalabilir. 2000'lerdeki AKP ve Erdoğan ile şimdiki AKP ve Erdoğan arasındaki fark bu nedenleydi.

 

Çözüm sürecini uygulamaya çalışan, azınlıklara mallarını iade eden, AB uyum yasalarını çıkaran, Kürdçe tv ve eğitim kurumuna izin veren AKP ile, şimdi MHP'nin dümen suyundaki AKP aynı mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 105
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

3 saat önce, Huuu yazdı:

 

Şu rezalete bakar mısınız! Açıkça demeye getiriyor ki, ben dilediğim gibi hakaret edeyim, küfür edeyim, cumhurbaşkanına "aşağılık faşist imam" diyebileyim; ama hakkımda hukukî yola başvurulmasın. 

 

Bu zihniyet sahipleri adama diktatör diyor. Ama bu "diktatör"e en ağır hakaretleri etmeye de devam ediyorlar. Peki bu diktatör ne yapıyor? Kendisine hakaret edenleri mahkemeye veriyor. Hakkını hukukî yollarla arıyor. Diktatöre bak!.. :)

 

Şu söylediği lafa bakın! Daha önce kaç tane cumhurbaşkanı hakaret davası açmışmış... Daha önce hiç bir cumhurbaşkanına bu kadar hakaret etmediniz ki, dava açsın...

 

Kendilerine hakareti ve küfrü bir hak olarak görüyor bunlar. İnsanların namusuna, ahlakına, kişiliğine dil uzatmayı, her türlü yalan, sahte, düzmece haberi, bilgiyi gerçekmiş gibi paylaşmayı ve onun üzerine çirkin yorumlar yapmayı hak görüyorlar. Kimse kendilerine karışmasın, dokunmasın, müdahale etmesin istiyorlar.

 

Son sözüne de bakalım, hatrı kalmasın; "ilkeller sizi" demiş. Bu seçkinci şehirli ukalalara göre kendileri pek bir modern, çağdaş, ilerici; kendileri gibi olmayanlar ise ilkel, gerici ve yobaz. Bu solcu da olsa böyle, dinci de olsa böyle. Hakareti savunmak acaba başka hangi ülkede gelişmişlik ölçütleri arasına giriyor? :) 

 

- huu kafam karışmaya başladı yanlız. İşin sonunda Salafist mi çıkacaksın diyor. Ben de bunun cevabını merak etmeye başladım. Sen salafist misin o zaman?

 

2 saat önce, Huuu yazdı:

 

Erdoğan'ın da ateistlere terörist demesi yanlış bir şey. Ateistler derneği buna karşı dava açabilir mesela. 

 

Hakaret düşünce özgürlüğü değildir ve olamaz. Düşünen adam hakaret etmez. Ancak düşünemeyen veya düşüncesini ifade edemeyen insan hakaret eder. Genel olarak bu böyledir.

 

Siyasî ifadeler yine daha bir mazur görünüyor. Bu açıdan ağır kaçsa da birer itham olarak kabul edilebilir. Ama elinde veri varsa bunu savunabilirsin. Ancak belden aşağı hakaretler, küfürler hiç kabul edilecek şeyler değil. 

 

Ama bu yukarıdaki kişinin durumu daha da vahim. Hanımefendi hem hakaret ediyor, hem dehakaret etme özgürlüğüne müdahale edilmesine kızıyor. :) 

 

- O da şöyle. Bana sürekli yalan söyleyen ve beni 2012 yılından beri iyice bıktıran adama ben hakaret ederim. Demokrasi diyor, şöyle böyle diyor, meclisi filan sosyete pazarına çevirdi. 

Olumsuz işler yapıp duruyor. Biz de bıktık. + referandum hilleli olduğu için biz onu Başbakan olarak kabul ediyoruz. Cumhurbaşkanlığını kabul etmiyoruz.

 

14 dakika önce, yeniçeri53 yazdı:

!2 Eylülün askeri hakimleri bile yargıda Deliller manzumesine bağlıydılar.Sadece Hazırlık soruşturması ifadesi ile insanları mahkum etmiyorlardı.Ama şimdi öyle değil hiç bir delil olmadığı halde Sözcü Cumhuriyet gibi gazetelerin yazarları FETÖ cü diye tutuklanıyor.CHP milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verilen karar İstinaf mahkemesi tarafından isnad olunan suçun kanuni unsurları oluşmadığından dolayı bozulduğu(Yani Esastan) halde adam hala hapiste! Yüksek yargı AKP genel başkanın karşısında el pençe divan! Ha 12 Eylülde Yürütme Demokratik değildi! Karakollarda yapılan İşkenceler sonucu ölenler sakat kalanlar vardı! Siyasi suçtan tutuklandığınızda Cezaevine dahi sopa yiyerek giriyordunuz!İdam vardı!

 

- Nasıl mahkum etmiyorlardı? Adama delil sunsan delili gözünün önünde yırtıp işkenceye / tecavüze devam ediyordu. Hey gidi hey.

 

6 dakika önce, Huuu yazdı:

Başlığın sorusu hatalı. Doğru soru "12 Eylül mü? yoksa RTE rejimi mi demokratik.?" değil, "hangisi daha baskıcı" veya "zorba" vb olmalıydı.

 

12 Eylül rejimi bir darbe rejimi. Doğal olarak demokratik olamaz. Şimdiki rejim ise seçimle gelmiş bir rejim. Ama giderek tek adamlığa, pek çok demokratik kurumun ve uygulamanın kağıt üzerinde bırakıldığı bir haksız ve adaletsiz sürece doğru gidiyor. Bunu da sadece seçim ölçütüne bakarak demokratik olarak niteleyemeyiz.

 

Hangisi daha baskıcı? Hiç kuşkusuz 12 Eylül. Şimdikiyle kıyaslanamaz bile. Siyasî idamlar, işkenceler, gözaltında 90 gün tutma uygulamaları, yargısız infazlar, tüm partilerin kapatılması, tek ses dışında en ufak bir itiraza izin verilmemesi, vb ile 12 Eylül rejimi elbette daha baskıcıydı.

 

Ayrıca demokrasiyi sadece niyet olarak ele almamak gerekir. İktidara tam olarak yerleşememiş bir parti ve lideri de şartlardan dolayı mecburen demokratik davranmak zorunda kalabilir. 2000'lerdeki AKP ve Erdoğan ile şimdiki AKP ve Erdoğan arasındaki fark bu nedenleydi.

 

Çözüm sürecini uygulamaya çalışan, azınlıklara mallarını iade eden, AB uyum yasalarını çıkaran, Kürdçe tv ve eğitim kurumuna izin veren AKP ile, şimdi MHP'nin dümen suyundaki AKP aynı mı?

 

- Ben senden ve Tenten'den biraz huylanmaya başladım. Ben dünya genelinde siyasal islamcılarla oturup kalkmıyorum, fikir alışverişi de yapmıyorum. Onu da şimdiden belirteyim. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, Donatello23 yazdı:

- huu kafam karışmaya başladı yanlız. İşin sonunda Salafist mi çıkacaksın diyor. Ben de bunun cevabını merak etmeye başladım. Sen salafist misin o zaman?

 

- O da şöyle. Bana sürekli yalan söyleyen ve beni 2012 yılından beri iyice bıktıran adama ben hakaret ederim. Demokrasi diyor, şöyle böyle diyor, meclisi filan sosyete pazarına çevirdi. 

Olumsuz işler yapıp duruyor. Biz de bıktık. + referandum hilleli olduğu için biz onu Başbakan olarak kabul ediyoruz. Cumhurbaşkanlığını kabul etmiyoruz.

 

- Ben senden ve Tenten'den biraz huylanmaya başladım. Ben dünya genelinde siyasal islamcılarla oturup kalkmıyorum, fikir alışverişi de yapmıyorum. Onu da şimdiden belirteyim. 

 

Salafist nedir? Anlamadım.

 

Cumhurbaşkanlığı seçimi de mi hileliydi? :) Hakaret kabul edilebilir bir şey değildir, ne olursa olsun.

 

İslamcılarla oturup kalkmak ne demek? Fikir alışverişi derken bu forumdaki tartışmaları mı kastediyorsun? Sen de yapıyorsun bunu ve tabii ki yapılabilir bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

- Benim okuduğum gazetelerde salafist diye geçer. Kast ettiğim şey siyasal islam, İslami terör, İslam'ı bir toplumsal proje olarak algılamak, Muhafazakarlık olabilir, Ama mesela "dindar nesil yetiştirmek" kimsenin haddi değildir. İslamı bilime sokmak, 21 yy'da deli gibi evrim tartışması yapmak, Kuran'da yer almadığı halde zavallı kadınların örtmek / kapatmak / hortlak gibi gezmelerine sebep olmak, Okullarda çocuklara (hademe hariç) kötü örnek olan örtülü kadınların olması, özetle, "Hoca camide" derler. Hoca'yı camiden çıkartan herkes bana göre salafisttir. 

 

- Evet, CHP'nin iddiasına göre bu böyledir. Ben de buna inanıyorum.

 

- Kuran'da "Gönül dostu edinmeyeceksin" der. Ben Kuran'daki "bozguncular" kelimesini günümüz şartlarında salafistler ile eşitlediğim için, bu konuda kutsal kitaptaki öneriye uymayı tercih ediyorum.  :) (Şaka da yapmıyorum) 

Link to post
Sitelerde Paylaş
27 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Burada gerçekten de ayıp etmiştin ama... Bunun içine sindirilecek bir yanı yok.

 

 

 

3 saat önce, Ateist Türk yazdı:

Tayyip de bizlere ne hakaretler ediyordur evindeyken kim bilir. Daha önce de biz ateistlere terörist demişti mesela.

Ki hakaret aslında bir düşünce özgürlüğü sayılmalıdır. Çünkü hakaretin kesin, belirli bir tanımı yok.

Mesela Tayyip'e hırsız demek hakaret midir? Ya da Kılıçdaroğlu'na PKK'lı demek, Muhammed'e pedofil demek hakaret midir?

 

Bazen kantarın topuzunu kaçırıyoruz. Fakat burda altını çizdiğim yeri söyleyen kendisidir....

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, Donatello23 yazdı:

- Benim okuduğum gazetelerde salafist diye geçer. Kast ettiğim şey siyasal islam, İslami terör, İslam'ı bir toplumsal proje olarak algılamak, Muhafazakarlık olabilir, Ama mesela "dindar nesil yetiştirmek" kimsenin haddi değildir. İslamı bilime sokmak, 21 yy'da deli gibi evrim tartışması yapmak, Kuran'da yer almadığı halde zavallı kadınların örtmek / kapatmak / hortlak gibi gezmelerine sebep olmak, Okullarda çocuklara (hademe hariç) kötü örnek olan örtülü kadınların olması, özetle, "Hoca camide" derler. Hoca'yı camiden çıkartan herkes bana göre salafisttir. 

 

- Evet, CHP'nin iddiasına göre bu böyledir. Ben de buna inanıyorum.

 

- Kuran'da "Gönül dostu edinmeyeceksin" der. Ben Kuran'daki "bozguncular" kelimesini günümüz şartlarında salafistler ile eşitlediğim için, bu konuda kutsal kitaptaki öneriye uymayı tercih ediyorum.  :) (Şaka da yapmıyorum) 

 

Selefist mi demek istiyorsun? :)

 

CHP cumhurbaşkanlığı seçimini değil, başkanlık referandumunu hileli olarak açıkladı.

 

Gönül dostu benzetmen biraz şaka gibi olmuş. Fikir tartışmacısı neden gönül dostu olsun? :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, zenzaraggi yazdı:

Bazen kantarın topuzunu kaçırıyoruz. Fakat burda altını çizdiğim yeri söyleyen kendisidir....

 

Doğru bir ilgi kurmuşsun. Bu konuda haklısın. Ama yine de bu tür yollara sapmamak gerekir. Özellikle hanımlara karşı... 

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 dakika önce, Huuu yazdı:

Başlığın sorusu hatalı. Doğru soru "12 Eylül mü? yoksa RTE rejimi mi demokratik.?" değil, "hangisi daha baskıcı" veya "zorba" vb olmalıydı.

 

12 Eylül rejimi bir darbe rejimi. Doğal olarak demokratik olamaz. Şimdiki rejim ise seçimle gelmiş bir rejim. Ama giderek tek adamlığa, pek çok demokratik kurumun ve uygulamanın kağıt üzerinde bırakıldığı bir haksız ve adaletsiz sürece doğru gidiyor. Bunu da sadece seçim ölçütüne bakarak demokratik olarak niteleyemeyiz.

 

Hangisi daha baskıcı? Hiç kuşkusuz 12 Eylül. Şimdikiyle kıyaslanamaz bile. Siyasî idamlar, işkenceler, gözaltında 90 gün tutma uygulamaları, yargısız infazlar, tüm partilerin kapatılması, tek ses dışında en ufak bir itiraza izin verilmemesi, vb ile 12 Eylül rejimi elbette daha baskıcıydı.

 

Ayrıca demokrasiyi sadece niyet olarak ele almamak gerekir. İktidara tam olarak yerleşememiş bir parti ve lideri de şartlardan dolayı mecburen demokratik davranmak zorunda kalabilir. 2000'lerdeki AKP ve Erdoğan ile şimdiki AKP ve Erdoğan arasındaki fark bu nedenleydi.

 

Çözüm sürecini uygulamaya çalışan, azınlıklara mallarını iade eden, AB uyum yasalarını çıkaran, Kürdçe tv ve eğitim kurumuna izin veren AKP ile, şimdi MHP'nin dümen suyundaki AKP aynı mı?

 

Bunda Akp ve Tayyip Erdoğan'ın yaşadıklarının etkisi çok büyüktür.  

Tayyip Erdoğan ve partisi çözüm süreciyle çok büyük bir risk aldılar. Fakat bu malesef toplumda hiç karşılığı olmadı. Çözüm sürecinin sonunda Türkiye tarihinin gördüğü en büyük terör saldırıları meydana gelmeye başladı. Terör olurken de, kimse kusura bakmasın çözüm süreci falan da konuşamazsınız. 

Bir darbe atlatmış, Gezi olaylarından beri sürekli sıkıştırılmaya çalışılan bir hükümet olarak, gene de çok baskıcı görmüyorum. Yaşananlar başka Ab ülkesinde veya Abd'de olsaydı emin olun terör grupları ve destekleyenleri sorgusuz sualsiz idam ederlerdi....

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, zenzaraggi yazdı:

Bunda Akp ve Tayyip Erdoğan'ın yaşadıklarının etkisi çok büyüktür.  

Tayyip Erdoğan ve partisi çözüm süreciyle çok büyük bir risk aldılar. Fakat bu malesef toplumda hiç karşılığı olmadı. Çözüm sürecinin sonunda Türkiye tarihinin gördüğü en büyük terör saldırıları meydana gelmeye başladı. Terör olurken de, kimse kusura bakmasın çözüm süreci falan da konuşamazsınız. 

Bir darbe atlatmış, Gezi olaylarından beri sürekli sıkıştırılmaya çalışılan bir hükümet olarak, gene de çok baskıcı görmüyorum. Yaşananlar başka Ab ülkesinde veya Abd'de olsaydı emin olun terör grupları ve destekleyenleri sorgusuz sualsiz idam ederlerdi....

 

Aslında çözüm süreci toplumdan zımnî bir destek görüyordu. Desteklemeyenler eski iktidar sahipleri, sözcü-mözcü, "sol" kesimler, Kandil ve HDP'nin belli kesimleri idi.

 

Çözüm sürecinin provoke edilmesi ve "sol"un da buna alet olması ibretliktir.

 

Evet, etki-tepki süreci işledi ve AKP de ERdoğan da tam tersi bir yöne evrildi. Şimdi Perinçek gibilerin sırıtarak "Erdoğan kemalizme geldi" deyişi budur. Bahçeli gibilerin sevinci bundandır. Maalesef eski Türkiye geri geliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Huuu yazdı:

 

Aslında çözüm süreci toplumdan zımnî bir destek görüyordu. Desteklemeyenler eski iktidar sahipleri, sözcü-mözcü, "sol" kesimler, Kandil ve HDP'nin belli kesimleri idi.

 

Çözüm sürecinin provoke edilmesi ve "sol"un da buna alet olması ibretliktir.

 

Evet, etki-tepki süreci işledi ve AKP de ERdoğan da tam tersi bir yöne evrildi. Şimdi Perinçek gibilerin sırıtarak "Erdoğan kemalizme geldi" deyişi budur. Bahçeli gibilerin sevinci bundandır. Maalesef eski Türkiye geri geliyor.

 

Toplumda karşılığı 40 seneden beri akan kanın durması için bir destek vardı. Bu işin silahla olmayacağını biliyorlardı fakat, senin dediğin gibi muhatab olarak kabul ettiğin Hdp, Kandil gibi yapılar sürekli bunu kendilerine alan açmak için kullandılar. 

Siyasi riski alan Akp ve Tayyip Erdoğan oldu ama nedense karşı taraftan hiç ses çıkmadı sadece sözde destek verdikleri sürecin altını oymaktan başka birşey yapmadılar. 

Kolombiya'da bu süreç karşılıklı ilerledi ve oradaki örgüt silahlarını teslim edip normal hayata adıp attılar. 

Sen hem silahlarını teslim etmeyeceksin hem de bunun tek sorumlusu bu süreci başlatan ve siyasi risk alan Akp ve Tayyip Erdoğan diyeceksin...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, zenzaraggi yazdı:

Toplumda karşılığı 40 seneden beri akan kanın durması için bir destek vardı. Bu işin silahla olmayacağını biliyorlardı fakat, senin dediğin gibi muhatab olarak kabul ettiğin Hdp, Kandil gibi yapılar sürekli bunu kendilerine alan açmak için kullandılar. 

Siyasi riski alan Akp ve Tayyip Erdoğan oldu ama nedense karşı taraftan hiç ses çıkmadı sadece sözde destek verdikleri sürecin altını oymaktan başka birşey yapmadılar. 

Kolombiya'da bu süreç karşılıklı ilerledi ve oradaki örgüt silahlarını teslim edip normal hayata adıp attılar. 

Sen hem silahlarını teslim etmeyeceksin hem de bunun tek sorumlusu bu süreci başlatan ve siyasi risk alan Akp ve Tayyip Erdoğan diyeceksin...

 

Erdoğan ve AKP'nin o süreçteki hatası, sürecin nasıl ilerlediği, ne yönde bir çözüm öngörüldüğü konusunu belirsiz bırakmaları oldu. Bu açıdan karşı tarafta bir güven oluşturmadı.

 

Karşı taraf ise bu süreci içine sindirmedi ve özellikle Kandil'in talimatlarıyla, sokaklara patlayıcılar, bombalar yerleştirildi. Üstelik bu da belediyeler eliyle yapıldı kimi yerde. Her şeyi suistimal ettiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
24 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Selefist mi demek istiyorsun? :)

 

CHP cumhurbaşkanlığı seçimini değil, başkanlık referandumunu hileli olarak açıkladı.

 

Gönül dostu benzetmen biraz şaka gibi olmuş. Fikir tartışmacısı neden gönül dostu olsun? :)

 

- Dinci adamla ben hangi konuyu tartışayım bahar ayının ortasında yaw? :)

- Öyle bir tanıdığım vardı. AKP'lileri MHP'ye oy vermeye teşvik etmek isterdi. 

Benim hiç işim olmaz. Seçsin AKP'yi, istiyorsa seçsin. Sıra düzeltmeye gelince, hyatta olursam, düzeltmesine de yardım ederim. Da öyle biriyle ben ne tartışayım?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, Donatello23 yazdı:

 

- Dinci adamla ben hangi konuyu tartışayım bahar ayının ortasında yaw? :)

- Öyle bir tanıdığım vardı. AKP'lileri MHP'ye oy vermeye teşvik etmek isterdi. 

Benim hiç işim olmaz. Seçsin AKP'yi, istiyorsa seçsin. Sıra düzeltmeye gelince, hyatta olursam, düzeltmesine de yardım ederim. Da öyle biriyle ben ne tartışayım?

 

İstemiyorsan tartışma tabii de, başkalarının tartışmasına neden karışıyorsun? :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Huuu yazdı:

 

Şu rezalete bakar mısınız! Açıkça demeye getiriyor ki, ben dilediğim gibi hakaret edeyim, küfür edeyim, cumhurbaşkanına "aşağılık faşist imam" diyebileyim; ama hakkımda hukukî yola başvurulmasın. 

 

Bu zihniyet sahipleri adama diktatör diyor. Ama bu "diktatör"e en ağır hakaretleri etmeye de devam ediyorlar. Peki bu diktatör ne yapıyor? Kendisine hakaret edenleri mahkemeye veriyor. Hakkını hukukî yollarla arıyor. Diktatöre bak!.. :)

 

Şu söylediği lafa bakın! Daha önce kaç tane cumhurbaşkanı hakaret davası açmışmış... Daha önce hiç bir cumhurbaşkanına bu kadar hakaret etmediniz ki, dava açsın...

 

Kendilerine hakareti ve küfrü bir hak olarak görüyor bunlar. İnsanların namusuna, ahlakına, kişiliğine dil uzatmayı, her türlü yalan, sahte, düzmece haberi, bilgiyi gerçekmiş gibi paylaşmayı ve onun üzerine çirkin yorumlar yapmayı hak görüyorlar. Kimse kendilerine karışmasın, dokunmasın, müdahale etmesin istiyorlar.

 

Son sözüne de bakalım, hatrı kalmasın; "ilkeller sizi" demiş. Bu seçkinci şehirli ukalalara göre kendileri pek bir modern, çağdaş, ilerici; kendileri gibi olmayanlar ise ilkel, gerici ve yobaz. Bu solcu da olsa böyle, dinci de olsa böyle. Hakareti savunmak acaba başka hangi ülkede gelişmişlik ölçütleri arasına giriyor? :) 

 

Çünkü bu adamların ahlakı da namusu da şerefi de haysiyeti de yok. Bunlar hırsız, yalancı, dolandırıcı, katil, sahtekar, dinci kafalar. Bu adamlarda iyi tek bir nitelik olmadığı gibi, insana ait kötü özellikleri en üst seviyede taşırlar.

 

Bu yaptığım hakaret falan değil, basbayağı tespittir, şu forumda 100 kişiye sor, 98 tanesi benim gibi düşünür.

Sen daha benim yazdıklarıma yat kalk dua et, millet en ağır küfürleri saydırıyor her yerde. İyi ediyorlar, ellerine dillerine sağlık.

 

Biz seçkinci şehirli ukalalarız, zavallı adama bir de diktatör, imam bozuntusu falan diyor ve aşağılıyoruz. Evet.

Sıkıntı mı vardı? Sana hesap mı verecektik?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Çünkü bu adamların ahlakı da namusu da şerefi de haysiyeti de yok. Bunlar hırsız, yalancı, dolandırıcı, katil, sahtekar, dinci kafalar. Bu adamlarda iyi tek bir nitelik olmadığı gibi, insana ait kötü özellikleri en üst seviyede taşırlar.

 

Bu yaptığım hakaret falan değil, basbayağı tespittir, şu forumda 100 kişiye sor, 98 tanesi benim gibi düşünür.

Sen daha benim yazdıklarıma yat kalk dua et, millet en ağır küfürleri saydırıyor her yerde. İyi ediyorlar, ellerine dillerine sağlık.

 

Biz seçkinci şehirli ukalalarız, zavallı adama bir de diktatör, imam bozuntusu falan diyor ve aşağılıyoruz. Evet.

Sıkıntı mı vardı? Sana hesap mı verecektik?

 

Yok, estağfurullah! Bana değil, hakaret ettiğin kişi davacı olursa mahkemelere hesap vereceksin. Bunu biliyor ve kabul ediyorsan sorun yok. :)

 

Mesele senin ve başkalarının küfür edip etmemesi değil. Ben burada insanlara nezaket öğütleri veren bir misyonla bulunmuyorum. Benim dediğim başka bir şey.

 

Her lafı kendi işinize gelecek tarzda alıp çarpıtıyorsunuz.

 

Sorun sizlerin küfretmesi değil, sorun, bu küfürlerinizin karşılıksız kalmasını talep etmeniz, soruşturma açılınca buna tepki göstermeniz. Sorun bu. Bu tuhaf bir algı sorunu, çarpık bir algı.

 

"Küfrümü, hakaretimi ederim, cezamı da paşa paşa çekerim" diyebilirdin. Bunu demiyorsun, küfretmek ve hakaret etme özgürlüğü, muafiyeti talep ediyorsun. Çarpık olan şey sizlerin bu algısı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Yok, estağfurullah! Bana değil, hakaret ettiğin kişi davacı olursa mahkemelere hesap vereceksin. Bunu biliyor ve kabul ediyorsan sorun yok. :)

 

Mesele senin ve başkalarının küfür edip etmemesi değil. Ben burada insanlara nezaket öğütleri veren bir misyonla bulunmuyorum. Benim dediğim başka bir şey.

 

Her lafı kendi işinize gelecek tarzda alıp çarpıtıyorsunuz.

 

Sorun sizlerin küfretmesi değil, sorun, bu küfürlerinizin karşılıksız kalmasını talep etmeniz, soruşturma açılınca buna tepki göstermeniz. Sorun bu. Bu tuhaf bir algı sorunu, çarpık bir algı.

 

"Küfrümü, hakaretimi ederim, cezamı da paşa paşa çekerim" diyebilirdin. Bunu demiyorsun, küfretmek ve hakaret etme özgürlüğü, muafiyeti talep ediyorsun. Çarpık olan şey sizlerin bu algısı.

 

Sana ne arkadaşım? Derdin nedir senin? Siz imam bozuntusu, diktatör, hırsız, ahlaksız vs derseniz ve içeri atılırsanız ses etmeyeceksiniz mi diyorsun?

 

Nesin sen? Tayyip'in sözcüsü veya yaptığı adice tutuklamaların özel savunucusu mu?

Sen kimsin ki bana nezaket öğretiyorsun Tayyip üstünden? 

 

Kabak tadı verdi artık. Sen git ve onun senlerdir insanlara ettiği hakaretleri, uyguladığı şiddeti, sapkınca saldırılarını sorgula evvela.

Ben sıradan vatandaşım, benim peşime düşüp de bana hakaret etmişsin deyip içeri atan adam da aşağılık, boş adamdır ve bunu yapma amacı sadece muhalefet üstünde korku yaratmak yoluyla baskı kurmaktır.

Basıyor mu kafan buna?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Sana ne arkadaşım? Derdin nedir senin? Siz imam bozuntusu, diktatör, hırsız, ahlaksız vs derseniz ve içeri atılırsanız ses etmeyeceksiniz mi diyorsun?

 

Nesin sen? Tayyip'in sözcüsü veya yaptığı adice tutuklamaların özel savunucusu mu?

Sen kimsin ki bana nezaket öğretiyorsun Tayyip üstünden? 

 

Kabak tadı verdi artık. Sen git ve onun senlerdir insanlara ettiği hakaretleri, uyguladığı şiddeti, sapkınca saldırılarını sorgula evvela.

Ben sıradan vatandaşım, benim peşime düşüp de bana hakaret etmişsin deyip içeri atan adam da aşağılık, boş adamdır ve bunu yapma amacı sadece muhalefet üstünde korku yaratmak yoluyla baskı kurmaktır.

Basıyor mu kafan buna?

 

Basıyor ama senin kafan şuna basmıyor: hakaret edersen sonucu olabilir bunun. O sonucu şikayet konusu etmen saçma. Peşine düşmek değil bu. Gördükleri an işlem yapmak zorunda savcılar. Yapmamak gibi bir lüksleri yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

- Ama olayın felsefi zeminini unutuyorsunuz. Yargı bağımsızlığı var mı şu anda ülkede? - Yok. 

+ gazetecileri işlerini yaptıkları için içeri tıkıp, vatandaşlıktan çıkartıp, "casus" filan ilan ediyorlar.

 

Bir de konunun bir tek hakaret olduğunu düşünüyorsan Jan Böhmermann'ın şu videosunu izleyelim:

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neyi tartıştığınızı anlamak biraz zor.. Bence farklı konularda yorumlar yapıyorsunuz....

Huu'nun iddialarını beğenmeyebilirsiniz. Ama o Türkiye'nin gerçeklerinden bahsediyor.

Bilerek veya bilmeyerek Türkiye'ye hükmeden ahlaksız bir rejimi savunuyor. Bu ahlaksız rejimin ahlaksız davranması için gerekli kanunların varlığından bahsediyor ve haklı.

Tayyip ve AKP hükümeti kanunları istedikleri gibi değiştirip pratiğe uygulayabiliyorlar ve onların dışına çıkmıyorlar.

Başka bir deyişle Türkiye'de ahlaksızlık, namussuzluk, vatan hainliği kanunlarla yasallaştırılmış durumda.. Tayyip itinin ve AKP'nin yaptıkları onları uygulamak ve onlarla var olmak.

O kanunların uygar batı ülkelerinde olmaması çok farklı bir tartışma konusu. Burada tartışılan o değil..

Burada tartışılan namussuz, ahlaksız, sapık bir rejimin kanunlara uyup uymadığı.. Bu sapık rejim kendi çıkardığı kanunlara uyuyor arkadaşlar..

Bu rejim kanuni.. Çünkü kanunlar bu sapkınlığa çanat tutuyor.. Kanunlar çağdaş bir yaşam için değil, sapıkların yönettiği bir ülke için tasarımlanmış..

Huu'nun bütün iddialarına katılıyorum..

Onu benden başka anlayan yok galiba..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...