Jump to content

İstanbul nasıl kurtulur?


Recommended Posts

Bugünlerde bir İstanbul'a ağıt furyası başladı, gidiyor. İstanbul'un bugünki çirkinliğinin sorumluları da içinde olmak üzere pek cok yetkili ve yetkisiz kişi şehrin durumundan dolayı üzüntü ve utanç duygularını ifade ediyor. Hatta en tepedeki kişi özür de dilemiş galiba. İş işten çoktan geçtikten sonra ne hükmü, kıymeti kaldı bu özrün, o da ayrı. Ama neden acaba bu açıklamalar? Neyse...

 

Asıl sorum ve sorunum şu: İstanbul bundan sonra kurtulur mu? Kurtulursa nasıl kurtulur?

 

Aklıma tek bir yol geliyor. O da, tek bir kararnameyle bütün gayrımenkullerin bedelsiz olarak kamulaştırılması.

 

Devamında eski ve güzel İstanbul'a yabancı ve aykırı ne kadar bina varsa hepsinin yıkılması. Millî servet demeden, acımadan, bütün çirkin binaların yıkılması. Kısacası, İstanbul'un %90'ının yıkılması.

 

Yıkılan binaların yerlerine eski dokuya uygun tarzda yeni mimarlık eserlerini inşa etmek.

 

Yeni İstanbul'a yerleşecek nüfus eskisine göre daha az olacağı için önceliği en fazla kuşak boyunca bu şehirde oturuyor olanlara vermek. Geri kalan nüfusu başka şehirlere yönlendirmek. 

 

Bunun olamayacağını veya kötü sonuçlar doğuracağını ileri sürecek olursanız, cevabım şu olur: başka da bir yolu yok. İstanbul'u adam etmenin, kurtarmanın tek yolu bu.

tarihinde Huuu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Huuu yazdı:

Bugünlerde bir İstanbul'a ağıt furyası başladı, gidiyor. İstanbul'un bugünki çirkinliğinin sorumluları da içinde olmak üzere pek cok yetkili ve yetkisiz kişi şehrin durumundan dolayı üzüntü ve utanç duygularını ifade ediyor. Hatta en tepedeki kişi özür de dilemiş galiba. İş işten çoktan geçtikten sonra ne hükmü, kıymeti kaldı bu özrün, o da ayrı. Ama neden acaba bu açıklamalar? Neyse...

 

Asıl sorum ve sorunum şu: İstanbul bundan sonra kurtulur mu? Kurtulursa nasıl kurtulur?

 

Aklıma tek bir yol geliyor. O da, tek bir kararnameyle bütün gayrımenkullerin bedelsiz olarak kamulaştırılması.

 

Devamında eski ve güzel İstanbul'a yabancı ve aykırı ne kadar bina varsa hepsinin yıkılması. Millî servet demeden, acımadan, bütün çirkin binaların yıkılması. Kısacası, İstanbul'un %90'ının yıkılması.

 

Yıkılan binaların yerlerine eski dokuya uygun tarzda yeni mimarlık eserlerini inşa etmek.

 

Yeni İstanbul'a yerleşecek nüfus eskisine göre daha az olacağı için önceliği en fazla kuşak boyunca bu şehirde oturuyor olanlara vermek. Geri kalan nüfusu başka şehirlere yönlendirmek. 

 

Bunun olamayacağını veya kötü sonuçlar doğuracağını ileri sürecek olursanız, cevabım şu olur: başka da bir yolu yok. İstanbul'u adam etmenin, kurtarmanın tek yolu bu.

Bu dediğinizin mümkün olması için önce diğer şehirlerin iş, sağlık, eğitim, ulaşım vb. birçok alanda istihdamının arttırılması gerekiyor. 

Ayrıca İstanbul'da zaten çok yakında büyük bir deprem bekleniyor. 99 öncesi çoğu bina zaten yıkılacak, sonrası dayanıksız malzemeden çalınmış binalar da. Bu da dediğiniz oran kadar yüksek olmasa da büyük bir yıkım demek.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, herathegoddess yazdı:

Bu dediğinizin mümkün olması için önce diğer şehirlerin iş, sağlık, eğitim, ulaşım vb. birçok alanda istihdamının arttırılması gerekiyor. 

Ayrıca İstanbul'da zaten çok yakında büyük bir deprem bekleniyor. 99 öncesi çoğu bina zaten yıkılacak, sonrası dayanıksız malzemeden çalınmış binalar da. Bu da dediğiniz oran kadar yüksek olmasa da büyük bir yıkım demek.

 

Evet, yıkılan, kaldırılan fabrikaların, sanayi sitelerinin, işyerlerinin vb diğer şehirlere taşınması gerekiyor. İstanbul'un çevresi de zaten dolu olduğu için bu taşınmanın daha uzak, Anadolu'nun henüz kalkınmamış yörelerine yapılması mantıklı olur.

Dediğin gibi, muhtemel bir deprem zaten çürük ve sağlıksız binaları yıkacak görünüyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Huuu yazdı:

 

Evet, yıkılan, kaldırılan fabrikaların, sanayi sitelerinin, işyerlerinin vb diğer şehirlere taşınması gerekiyor. İstanbul'un çevresi de zaten dolu olduğu için bu taşınmanın daha uzak, Anadolu'nun henüz kalkınmamış yörelerine yapılması mantıklı olur.

Dediğin gibi, muhtemel bir deprem zaten çürük ve sağlıksız binaları yıkacak görünüyor. 

Sosyalist  ülke değiliz.planlı ekonomi yok şehirleşme yok.

kaotik bir şekilde yap boz metodu ile şehirleşiyoruz.

Fakirin babasından atasından kalan arazisini çürük binasını bedelsiz kamulaştırıp koç,sabancı,ağaoğlu, arap şeyhleri gibi zengin kişilere ücretle satıyoruz.

Bu insanlara kapitalist sistem depremden daha çok zarar veriyor.

Depremde hiç olmazsa ölüp kurtuluyorsun.

Kocaeli istanbul dan daha beter.örneğin şehir içinde uygun yer bulamadıkları için universiteyi hastahaneyi dağın tepesine kurmuşlar.çevresi öğrenci yurdu binaları kaynıyor.şehirleşirken doğal ortama zarar vermemeliyiz.

Yine Yalova ilinin  sahil kesimleri eskiden göçmen kuşlarının uğrak yeriydi.ilk önce yazlıklar yapıp işgal ettiler.sonra onları yıkıp tersaneler koydular.Bu tersanelerin çoğu verimlide çalışmıyor.işsizliğide çözüm sağlamıyor.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, Ten Ten yazdı:

Sosyalist  ülke değiliz.planlı ekonomi yok şehirleşme yok.

kaotik bir şekilde yap boz metodu ile şehirleşiyoruz.

Fakirin babasından atasından kalan arazisini çürük binasını bedelsiz kamulaştırıp koç,sabancı,ağaoğlu, arap şeyhleri gibi zengin kişilere ücretle satıyoruz.

Bu insanlara kapitalist sistem depremden daha çok zarar veriyor.

Depremde hiç olmazsa ölüp kurtuluyorsun.

Kocaeli istanbul dan daha beter.örneğin şehir içinde uygun yer bulamadıkları için universiteyi hastahaneyi dağın tepesine kurmuşlar.çevresi öğrenci yurdu binaları kaynıyor.şehirleşirken doğal ortama zarar vermemeliyiz.

Yine Yalova ilinin  sahil kesimleri eskiden göçmen kuşlarının uğrak yeriydi.ilk önce yazlıklar yapıp işgal ettiler.sonra onları yıkıp tersaneler koydular.Bu tersanelerin çoğu verimlide çalışmıyor.işsizliğide çözüm sağlamıyor.

 

Bildiğim kadarıyla Avrupa ülkelerinin bir kısmında da bu şehir arazileri kamu mülkü durumunda. Yani bizdeki gibi açgözlü ve çılgınca bir rant hırsına oralarda izin yok.

 

Bizdeki kadar açgözlü, rezilce rant devşirme yağmacılığı dünyanın az sayıda ülkesinde vardır herhalde.

 

Resmen çekirge sürüsü gibi, para sahipleri hep birlikte bakir bir yere üşüşüyorlar; toplu konut, villa vb yapıp bir süre sonra devrediyorlar. Her taraf çirkin binalarla doluyor. En güzel kıyılar, sahiller, ormanlar, tepeler oyuluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İstanbul yine de çok güzel ve ilginç bir kent. Kentin güzelleştirilmesi konusu da, Türkiye'de daha yeni yeni keşfedilen bir şey. Portekiz'de mesela, Eski yel değirmenleri bile restore edip insanların ziyaretine açıyorlar. İsviçre'de sırf güzel görünsün diye saman yığınlarını eski dönemlerdeki gibi tarlaların  orta yerine topluyorlar.

 

Yine de İstanbul / Kahire gibi kentlerin sorunu kalabalık olması. O kadar kalabalık yerde uzun süre yaşanmaz herhalde. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...