Yakınımın arkadaşının başına gelen olay

[Ten Ten 0]

Bir saat önce, Huuu yazdı:

 

Boşa geçtiğini söylemek haksızlık olur. Müziği ve tıbbı bırakmasaymış diyebiliriz, ama ötesi yanlış olur.

 

Adam Türk ruhçuluğunun kurucusu veya önde gelen bir kişisi. Kitapları bu alanda çok önemli bulunuyor. Ben okumadım henüz. 

ruhlarla hangi yöntemle iletişime geçtiğini anlatan kitabı var mı?

[Huuu 0]

20 dakika önce, Ten Ten yazdı:

ruhlarla hangi yöntemle iletişime geçtiğini anlatan kitabı var mı?

 

Medyum aracılığıyla irtibat kuruyormuş. Fazla bilgim yok ama.

[Hasan Akçay 0]

14 hours ago, democrossian said:

Bir de aklıma Yıldız Kenter'in Hanım filmi geldi. Ömrümde izlediğim en dokunaklı film olduğunu söyleyebilirim. Subay eşini Dumlupınar denizaltı kazasında kaybeden ve kedisiyle yalnız yaşayan bir kadının öyküsü. Kedisinin adı Hanım. Tatlı bir Ankara kedisi. Kanser olduğunu ve çok az ömrü kaldığını öğrenen kadının kedisine mutlu olacağı bir yuva arayışıyla başlayan film, insanı yerlere serecek kadar dokunaklı. İzlememiş olmak bu ülkenin çocuğu olan bir insanın hayatında yaşayacağı büyük kayıplardan olur. Türk sinemasının yüz akı bir film. Türkiye'nin belki de en iyi kadın tiyatro oyuncusu Yıldız Kenter'i özlemle anıyorum.

 

Hemen hiç Türk sineması izlemem. Sadık ve fanatik bir Hollywood izleyicisiyim. Ama bir kaç film var ki Türk sinemasının gururu olabilecek türden. Bu filmden başka, bir Arabesk filmi klasik başyapıt yani, bir Veda filmi, Livaneli şaheseri, övünç, gurur kaynağı bir film. Hokkabaz keza güzel, izlenecek bir film.

 

 

Tavsiyeniz üzerine izledim ve şu anda bitirdim,

tavsiyeniz için teşekkür. 

Tenessee Williams'ın "Our Town-Kasabamız"ını hatırlattı bana,

bi de Cengiz Aytmatov'un kitabından uyarlanan "Selvi Boylum Al Yazmalım"ı. 

[bilgivehis 0]

8 saat önce, Türk Ateist yazdı:

Şu Çılgın Türkler'i okumamıştım

 

Bu kitapla ilgili benim bir de küçük hikayem var.

Bu kitap çıktığında üç iş birden yapıyorum, zaman yok, lakin bir şekilde okumalıyım ama nasıl...

En azından kitabı alayım, günün birinde yine okurum dedim.

Akşam bir punduna getirip şöyle bir kaç sayfa okuyayım dedim.

Vayy, o bir kaç sayfa okumaya kalkan sen misin, bir daha elimden bırakamadım, o gece kitabı bitirdim.

Ertesi gün işin ikisinden de kovuldum.

Kaldı bir iş.

Olsun, en azından kitabı tekrar okuma şansım oldu.

Tekrar okudum.

Yetmedi, bir daha.

Doyamadım, tekrar, tekrar derken, aralıksız altı defa okudum.

Bu arada yaptığım deliliği sorguladım.

Bir kitap okumak için iki işten kovulmak.

Sonra kitabın ismine baktım.

Şu Çılgın Türkler.

Zaten çılgın olmazsam şaşardım...

[Tengiz 0]

On 10/27/2017 at 21:31, stephcurry yazdı:

Merhaba. Geçen günlerde bana bir olay anlatıldı bu olay beni dinlere daha çok bağladı. Kendi kendime olayı çürütebilecek argümanlar üretmeye çalıştım ama bulamadım bir de siz okuyun. Yakınımın arkadaşı taksici ve 300 liraya ihtiyacı var o gün taksisine gözlüklü bir teyze biniyor ve türbeye gidiyorlar türbede dua ettikten sonra adam dilek diliyor, dileği ise 300 lira. Ardından yaşlı kadın adama çıkarıp 300 lira veriyor. Kadın gözlüğünü çıkardığında ise adam kadının gözbebeğinin kırmızı olduğunu fark ediyor. Çok geçmeden başka bir türbeye gidiyorlar fakat orası inanılmaz kalabalık ve araba park edecek yer yok, kadın 100 metre ileride yerlerinin hazır olduğunu söylüyor gerçekten de 100 metre ilerisinde boş bir yer oluyor. İşlerini hallettikten sonra adam yaşlı kadını evine bırakmak istiyor kadın ise aynen şunu söylüyor(muş) "Oğlum, sen istedin biz geldik şimdi bırak ta başka yardıma ihtiyacı olan insanların yanına gidelim". Sizce böyle bir şey cidden yaşanmış mıdır? Olaydan sonra adam yaşlı kadınla gezdikleri yerleri tekrar tekrar gezmiş. Belki de sırf bu olay yüzünden dinlere inanıyorum desem yeridir.

 

Eğer inançlı bir birey olmak istiyorsan bu sebeple olman hata. Dini araştırırsın, öğrenirsin, farklı farklı yorumları dinlersin, akıl süzgecinden geçirirsin sonra inanır veya inanmazsın. Zaten dinin sana dediği de budur; düşün, öğüt al, inan. Şayet düşüncen seni inanmamaya itiyorsa inanma ancak inanma sebebin arkadaşının sana anlattığı bir hikaye olamaz. Niye dersen olay sözde yakının arkadaşının başından geçmiş. 3. ağızdan sana geliyor. Bizim milleti bilirim, abi balık pazarında 1 metre balık gördüm desem bunu arkadaşına anlatan "oğlum balık pazarına balina getirmişler, boyu da 10 metreymiş" diye anlatır. Hele mevzu böyle mucize olunca...

 

Olayın yaşanıp yaşanmadığını bilmiyorsun. Arkadaşın da bilmiyor. Dinin kendisinde seni inandırabilecek pek çok şey varken (örneğin var olan her şeyin tek bir yaratıcısı olduğu fikri gibi) bir hikaye sebebiyle iman etmeni doğru bulmuyorum.

[Mega Ateist 0]

Sizlerle paylaşmak istediğim bir yazım var benimde başıma geldi........

 

 

Arabamla yolda giderken beyazlar içerisinde bir teyze gördüm kenarda duruyordu ve bende durup yanına yanaştım. Camı açıp sordum ;

-Teyzecim merhaba , yardım edebileceğim birşey varmı diye sordum...

Teyze bana kafasını döndürdü ve hiç konuşmadı fakat yüzünden masum bir ifade vardı. 

Teyze hiç konuşmadı ve bende istemsiz olarak yoluma devam ettim.  Fakat dikiz aynasına bakınca bir anda kaybolduğunu gördüm.

Eve dönüş yolu üzerinde oldukça yoğun bir trafiğe denk geldim bir kaç dakika içerisinde zincirleme bir trafik kazası olduğunu gördüm.

Muhtemelen o teyze beni durdurmasaydı bende o kazaya karışacak ve belkide yaşamımı yitirecektim.

Eve dönünce bu durumun tam olarak ne olduğunu anlayamamıştım fakat!
Eski aile resimlerine bakınca gördüğüm teyzenin büyük babaannem olduğunu anladım. 

Tüylerim diken diken olmuştu, bir süre yutkundum ve bu olaydan kimseye bahsedemedim.

 

Gördüğünüz gibi bende kendi imkanlarımla 10 dakika süre içerisinde bir şeyler uydurmayı başardım. Amatörce olduğunu kabul ediyorum fakat; yarım saatte bundan çok daha iyisini kurgulayabileceğime eminim. 

 

Değerli Ateist arkadaşlarım, hepinize sonsuz saygılar sevgiler  

[democrossian 0]

10 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Tavsiyeniz üzerine izledim ve şu anda bitirdim,

tavsiyeniz için teşekkür. 

 

Ben teşekkür ederim. İnsan ve vatandaş olarak bir tavsiyede bulunmak kadarını yapmamız zaten asgari gereklilik.

[Hasan Akçay 0]

"Our Town"ın yazarı: Thornton Wilder,

yanlışlıkla Tennnessee Williams demişim, özür dilerim. 

30 yıl kadar önce kitabını okumuş ve çok etkilenmiştim,

şimdi bu 1940 filmini izleyeceğim:

 

 

 

 

[Türk Ateist 0]

11 saat önce, bilgivehis yazdı:

 

Bu kitapla ilgili benim bir de küçük hikayem var.

Bu kitap çıktığında üç iş birden yapıyorum, zaman yok, lakin bir şekilde okumalıyım ama nasıl...

En azından kitabı alayım, günün birinde yine okurum dedim.

Akşam bir punduna getirip şöyle bir kaç sayfa okuyayım dedim.

Vayy, o bir kaç sayfa okumaya kalkan sen misin, bir daha elimden bırakamadım, o gece kitabı bitirdim.

Ertesi gün işin ikisinden de kovuldum.

Kaldı bir iş.

Olsun, en azından kitabı tekrar okuma şansım oldu.

Tekrar okudum.

Yetmedi, bir daha.

Doyamadım, tekrar, tekrar derken, aralıksız altı defa okudum.

Bu arada yaptığım deliliği sorguladım.

Bir kitap okumak için iki işten kovulmak.

Sonra kitabın ismine baktım.

Şu Çılgın Türkler.

Zaten çılgın olmazsam şaşardım...

 

Kitabı okumak için işten kovulmak...

Kitap gerçekten olağanüstü ama yaptığın şey hakikaten acayip.  Kitap kaçmıyor ya? Ama işte o an insan öyle düşünmüyor veya başına geleceği göze alabiliyor.

En çok altı defa okumana şaşırdım. Ben bunu pek yapamıyorum. Ama ikinci kez okumayı gerçekten çok istiyorum, okuyacağım da.

Senin hayatında böyle enteresan şeyler çok... 

[copyPaste 0]

On 27.10.2017 at 21:31, stephcurry yazdı:

Merhaba. Geçen günlerde bana bir olay anlatıldı bu olay beni dinlere daha çok bağladı. Kendi kendime olayı çürütebilecek argümanlar üretmeye çalıştım ama bulamadım bir de siz okuyun. Yakınımın arkadaşı taksici ve 300 liraya ihtiyacı var o gün taksisine gözlüklü bir teyze biniyor ve türbeye gidiyorlar türbede dua ettikten sonra adam dilek diliyor, dileği ise 300 lira. Ardından yaşlı kadın adama çıkarıp 300 lira veriyor. Kadın gözlüğünü çıkardığında ise adam kadının gözbebeğinin kırmızı olduğunu fark ediyor. Çok geçmeden başka bir türbeye gidiyorlar fakat orası inanılmaz kalabalık ve araba park edecek yer yok, kadın 100 metre ileride yerlerinin hazır olduğunu söylüyor gerçekten de 100 metre ilerisinde boş bir yer oluyor. İşlerini hallettikten sonra adam yaşlı kadını evine bırakmak istiyor kadın ise aynen şunu söylüyor(muş) "Oğlum, sen istedin biz geldik şimdi bırak ta başka yardıma ihtiyacı olan insanların yanına gidelim". Sizce böyle bir şey cidden yaşanmış mıdır? Olaydan sonra adam yaşlı kadınla gezdikleri yerleri tekrar tekrar gezmiş. Belki de sırf bu olay yüzünden dinlere inanıyorum desem yeridir.

yanlız olayın Freudyen okumasını yapınca bambaşka bi tablo ortaya çıkıyor. bence olay şöyle gelişti.

bu teyze taksiye bindi, şöförle muhabbet ederken taksici buna paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. teyze o anda çantasından 300 lira çıkardı.

"sigişirsek bu para senin olur" dedi. taksici yutkunup ikircikli bi şekilde kabul etti. sonra sote yere park ettiler, teyze atladı buna, şafağa kadar pompa.

sonra adam gömleklerini iliklerken teyze sigarasını içine çekip "oh be ne zamandır faaliyet yoktu, yaşlıyız diye ölelim mi yani, parasıyla kardeşim, bizim de ihtiyaçlarımız va icabında" dedi

ve havaya bi küfür savurdu. kadın siktirolup gittikten sonra kendisini kirletilmiş hisseden, zamanı geçmişe alıp güzel şeyler yaşamak isteyen taksici ani bir tramva geçirdi, beyni yaşadıklarını bilinçaltına itti ve elindeki 300 lirayı açıklamak için hayırsever insandışı varlığın yardımı şeklinde bi hikaye kurguladı. zaten hikayeye dikkat ederseniz, teyzeyle türbeye gidiyorlar. türbe nedir, insanların istekleri, arzuları hayata geçsin umuduyla doluştuğu yerler, yani süperegonun faaliyete geçtiği evre, yani seks. kadının gözlerinin kırmızı olması da kurguyu eleveren başka bi işaret.

kırmızı renk o kişini güç ve iktidar takıntılı olduğunu gösterir, teyze de bindi taksicinin üstüne vurdu kamçıyı. ayrıca kırmızı saldırganlık ve cinsellik çağrıştırması yapan bir renktir, yani seks.

kadın 100 metre ileride yerlerinin hazır olduğunu da söylemiş, bu ne demek size bırakıyorum.

[bilgivehis 0]

14 dakika önce, copyPaste yazdı:

 

 

Hassiktir ulan, böylesi anlamlı ve yaşandığı ispatlanmış bir öyküye ne hakla hakaret edersin, utanmadan bir de size bırakıyom demiş.

Bu forumda kimseye küfürlü yazmadım ama sen bunu fazlasıyla hak ediyorsun, bu kadar trollük de fazla yani, utanmaz, şerefsiz...

[copyPaste 0]

3 dakika önce, bilgivehis yazdı:

 

Hassiktir ulan, böylesi anlamlı ve yaşandığı ispatlanmış bir öyküye ne hakla hakaret edersin, utanmadan bir de size bırakıyom demiş.

Bu forumda kimseye küfürlü yazmadım ama sen bunu fazlasıyla hak ediyorsun, bu kadar trollük de fazla yani, utanmaz, şerefsiz...

o değil de süperego yazmışım, id olacak o, sen o şekilde bidaha oku yazıyı.fikrin değişirse haber ver, kıps

[NotImportant 0]

Dayanamadım soracam. Taksici adam kadını türbeye götürdü diyelim. Müşterisi sonuçta.

 

►Adam neden kadınla dua etsin işi gücü yok mu durağa geri dönmesi gerekmiyor mu ? Kadın beklemesini istese bile adam neden dua etsin ? Her türbe gördüğünde dayanamayıp dua mı ediyormuş ?

 

Ayrıca bu hikayeye inanıp zeusa inanmama sebebin nedir ? Zeus yıldırım atıyor bu kadın akıl okuyor. Zeusu anlatan binlerce kat daha fazla hikaye var.

 

 

[Mindsurfer 0]

Uzaylılar tarafından kaçırılıp, onlarla seks yaptığını iddia eden kadına inanmak bile bundan daha mantıklıdır:)