Nasrettin hocanın en sevdiğiniz fıkrası

[democrossian 0]

Benim senin soruna yanıtım o kadar açık ki, gerginliğinden bunu bile göremiyorsun. Benim sana yanıtım kesin ve net: Ulusal kültürümüzde Nasrettin hocaya pezevenk diyen bir unsur olmayacak! Benim net kesin açık görüşüm bu! Pertevi mertevi allamei cihanım dese Nasrettin hocaya pezevenk dedirtmem. Bu kadar kesin, açık ve netim. Senden görelim şimdi bu berraklığı. Kıvırtmadan açık net yanıt ver. 

[democrossian 0]

Evet makul bir süre geçtiği halde Nasrettin hocaya pezevenk demeye dilin varmadı değil mi. Ne kadar haklı olduğumun ortaya çıkması tabii kıvanç verici. Pertevi mertevi hiç kimsenin Nasrettin hocaya pezevenk deme ayrıcalığı olamaz. Nokta. Onuncu değil yüzüncü köye tası tarağı toplayacak olsam kimsenin Nasrettin hocaya pezevenk demesine sessiz kalmayacağım.

[bilgivehis 0]

Şimdi, democrossian yazdı:

Ulusal kültürümüzde Nasrettin hocaya pezevenk diyen bir unsur olmayacak! 

 

Nasrettin hocanın genel ahlak ve terbiye yapısına baktığımızda onun böyle şeyleri kabul etmeyeceği aşikardır.

Bir çok fıkrasında olduğu gibi pezevenklik fıkrası da uydurulmuş ve bir şekilde araya sıkıştırılmıştır.

Ona ve bizim ahlak yapımıza uymayan bu tür fıkraları kabul etmemiz elbette mümkün değildir.

Ancak gerçek yaşamda var olan bir davranış biçiminin fıkraya yansıtılması Nasrettin de olsa son derece olağan ve doğaldır.

Örneğin Tayyip bu ülkeyi Araplara peşkeş çekerken farklı bir şey yapmıyor, Araplar bize tecavüz ederken o da başımızı tutuyor.

İşte Nasrettin'in pezevenklik fıkrasını toplumca yaşadığımıza bir örnek...

[democrossian 0]

Dostum zaten şu son dönemde yaşanan kepazeliği Cumhuriyet tarihinde değil, Osmanlının en kepaze son döneminde bile yaşamadık. Damat Ferit Vahdettin filan yunmuş yıkanmış kalır bunların yanında. Onlar hiç olmazsa işgal altında idiler, dediklerini yapmazsak kendimize değil ailemize zarar verirler filan diye korkuları olabilir. Bu mazeret mi değil ama bir insani zaaf olabilir sonuçta. Ama şimdikileri neyse adlandırmayayım şimdi... Ne olduklarını da ne diyeceğimi de zaten bilirsiniz, söylememe gerek de yok.

 

Bak konu buraya gelince o zaman gerilirim işte. Ömrümde bunlar kadar beni geren hiç bir şey olmadı. Benim hayatımdaki tek gerginlik bu herifler diyebilirim. 

 

Kasım 19, 2017 tarihinde democrossian tarafından düzenlendi

[Türk Ateist 0]

14 dakika önce, democrossian yazdı:

Dostum zaten şu son dönemde yaşanan kepazeliği Cumhuriyet tarihinde değil, Osmanlının en kepaze son döneminde bile yaşamadık. Damat Ferit Vahdettin filan yunmuş yıkanmış kalır bunların yanında. Onlar hiç olmazsa işgal altında idiler, dediklerini yapmazsak kendimize değil ailemize zarar verirler filan diye korkuları olabilir. Bu mazeret mi değil ama bir insani zaaf olabilir sonuçta. Ama şimdikileri neyse adlandırmayayım şimdi... Ne olduklarını da ne diyeceğimi de zaten bilirsiniz, söylememe gerek de yok.

 

Bak konu buraya gelince o zaman gerilirim işte. Ömrümde bunlar kadar beni geren hiç bir şey olmadı. Benim hayatımdaki tek gerginlik bu herifler diyebilirim. 

 

 

Senin kafanda gerçekten var. Narsisizmden öleceksin, o olacak... Şizofreniye de yakınsın. İleti alıntılamayı zaaf sayıp kendi kendine konuşuyorsun durmadan.

İşin kötüsü, senin gibi sağlıksız adamlar bu memlekette çocuk eğitiyor, öğretmenlik yapıyor.

 

Kasım 19, 2017 tarihinde Türk Ateist tarafından düzenlendi

[Türk Ateist 0]

24 dakika önce, bilgivehis yazdı:

 

Nasrettin hocanın genel ahlak ve terbiye yapısına baktığımızda onun böyle şeyleri kabul etmeyeceği aşikardır.

Bir çok fıkrasında olduğu gibi pezevenklik fıkrası da uydurulmuş ve bir şekilde araya sıkıştırılmıştır.

Ona ve bizim ahlak yapımıza uymayan bu tür fıkraları kabul etmemiz elbette mümkün değildir.

Ancak gerçek yaşamda var olan bir davranış biçiminin fıkraya yansıtılması Nasrettin de olsa son derece olağan ve doğaldır.

Örneğin Tayyip bu ülkeyi Araplara peşkeş çekerken farklı bir şey yapmıyor, Araplar bize tecavüz ederken o da başımızı tutuyor.

İşte Nasrettin'in pezevenklik fıkrasını toplumca yaşadığımıza bir örnek...

 

Bu tip fıkralar birçok tarihi kişilik için yazılmıştır ve kimse o fıkraların altında bir şey aramaz. Hoca Nasreddin içinse bolca üretilmiştir ve ben hiç kimsenin Hoca hakkında kişisel kötü bir fikir yürüttüğünü sanmıyorum, bu fıkralara gülerken Hoca'ya mâledildiğini herkes gayet net bilir, hocaya da saygı duymaya devam eder. Hatta diyebilirim ki bu kadar absürd bir yoruma ilk kez bu democrassian denen hastalıklı tipte rastladım.

O da kendisinin eksikliği, sakat çalışan aklının ürünü. Kendisini Hoca'nın namusunu şerefini kurtarmaya adamış bir kahraman. Başlığa ağza alınmaz hakaret ve pis cümlelerle geldi, sağa sola saldırdı, saydırdı ve iletiler silinince de gururuna yediremeyip iyice saptırma yoluyla devam etti.

 

Allah akıl fikir versin diyeceğim, ortalıklarda Allah da yok...

Kasım 19, 2017 tarihinde Türk Ateist tarafından düzenlendi

[kavak 0]

40 dakika önce, democrossian yazdı:

Evet makul bir süre geçtiği halde Nasrettin hocaya pezevenk demeye dilin varmadı değil mi. Ne kadar haklı olduğumun ortaya çıkması tabii kıvanç verici. Pertevi mertevi hiç kimsenin Nasrettin hocaya pezevenk deme ayrıcalığı olamaz. Nokta. Onuncu değil yüzüncü köye tası tarağı toplayacak olsam kimsenin Nasrettin hocaya pezevenk demesine sessiz kalmayacağım.

 

Olmuyor böyle, Demo Efendi. Bu iletiyi yazdığınızda online değildim.

Benim gıyabımda böyle laflar etmek, Size yakıșmıyor.

Hani, gergin olan güya bendim ?!
Haklı, falan da değilsiniz.

Hoca´nın șahsına ilgili bir lafım mı oldu, sivri zekalı Mehmet Ağa ?
Nasreddin Hoca ile ilgili yorumlarım yukarıda ve gayet net ifade ettiğimdem adım gibi eminim.

Nasreddin Hoca´nın fıkraları, içinde olduğu toplumun aynasıdır.

Bu da benden bir nokta, tamam mı !

 

 

[democrossian 0]

Hâla yanıt veremedin ama!  Çok kolay yerden sormuştum halbuki. Üstelik yanıt çoktan seçmeli! Çok derken de sadece iki seçenek var!

[kavak 0]

1 dakika önce, democrossian yazdı:

Hâla yanıt veremedin ama!  Çok kolay yerden sormuştum halbuki. Üstelik yanıt çoktan seçmeli! Çok derken de sadece iki seçenek var!

 

Demo Efendi,

hâlâ bunları yazarken yüzünüz hiç kızarmıyor, değil mi ?

O zaman geriye sadece bir seçenek kalıyor.

Sevgili @Türk Ateist´in dediği ve benim imzamın ikinci bölümü gibisiniz.

Bu kesin.

 

 

[democrossian 0]

Alıntılama yapmadan yanıt vermemi bile bir sorun olarak göstermeye çalışan cisimleşmiş sorunun ta kendisi olana gelirsek asıl ona sormak lazım niye bu kadar gergin olduğunu ama neyse...

 

Kime yanıt verdiğim son derece açık net olduğu için alıntıya gerek duymamamın bir sorun olarak gösterilmeye çalışılması tuhaf ama bilemiyorum. Neyse. Yapacak bir şey yok. Ne diyeyim ki.

[democrossian 0]

1 dakika önce, kavak yazdı:

sadece bir seçenek kalıyor.

 

Hâla sorumu yanıtlamadın!

[kavak 0]

1 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Hâla sorumu yanıtlamadın!

 

Bak, nasılda alıntı yapmayı öğrenmiș. Konuyu değiștirdiğimi falan zannetmeyin.

Bu pișkin iletinize gelince, demek ki körsünüz.

Sanırım, șimdi kör horoz döğüșü bașlıyor.

 

 

[democrossian 0]

Bu alıntı yapma konusunun ne kadar saçma sapan bir konu olduğunu bildiğiniz halde dilinize doladınız. Tamam ben bu konuda söyleyeceğimi söyledim ve haklılığım apaçık ortada. Daha fazla söze gerek kalmadı hoşçakalın.

[Tengiz 0]

7 hours ago, Radikal Kemalist said:

En saçması da Timur ile olan fıkrasıydı bence. Aralarında 200 sene fark var bir kere. Kim kıçından uydurdu acaba böyle bir şeyi?

 

Daha önceden de yazdım, Hoca'nın yaşayıp yaşamadığı bile mâlum değil.

 

Onu geçtim, siz ne zannediyorsunuz bu fıkraların hepsi gerçekten yaşandı mı? Sarı Saltuk hakkında arşivimizden çıkan her şey, kerametler felan yaşandı mı? Bunlar Nasreddin Hoca adlı kimlik üzerine inşa edilen bir edebiyattır. Hoca'nın Timur zamanında yaşayıp yaşamaması mesele değil, Nasreddin Hoca adından bizim kültürümüzde bir kimlik var. Bu kimlik; muzip, saf görünen ama hayli akıllı, hazır cevap bir karakter. Bu karater üzerine vakti zamanında yazılan her türlü belge bizim için Nasreddin Hoca fıkrasıdır. Bunlar bize arşvimizden gelen bilgiler. Bugün Pir Sultan Abdal diye bildiğimiz bir kimlik var. Bakıyorsun şiirlerine, Türkçesi farklı dönemlere ait, tarzı farklı dönemlere ait. Demek ki bu mahlasta birçok şair türemiş diyorsun. Nasreddin Hoca, Pir Sultan Abdal... bunları BİR şahıs gibi değil KİMLİK olarak düşünmeniz lazım.

 

Nasreddin Hoca ya da Ahmet Mehmet, kim çıkıp Timur'un huzurunda "istersen senin cariyeleri alttan genişleteyim?" diyebilir. Bak sana bir fıkra daha Timur ve Nasreddin Arasında.

 

- Namaz sırasında Timur dertlenmiş, çok müslüman kanı döktüm öbür tarafta halim ne olur diye Hocaya sormuş. Hoca şimdi iyi olur dese müslüman kanı içen bir herife nası desin? Kötü olur dese karşısında Timur var kellesi gidecek. Hoca da demiş "Cengiz Han gibi ulu bir imparatorun hali nice olursa sizinki de öyle olur elbet". Cengiz'in de Timur'dan pek farkı yok. Timur dese ki "ulan Cengiz sanki çok mu iyiydi?", diyemez. Öyle olunca bir şey diyememiş, hoca da canını kurtarmış.

 

Sen bu fıkraya bakınca "Timur şu zaman yaşadı Nasreddin bu zaman" diye düşünmemelisin. Burada Nasreddin adlı kimliğin verdiği akıllıca cevaba bakacaksın zira yazarın anlatmak istediği, Nasreddin adlı kimliğin üzerine inşa ettiği husus bu.

 

8 hours ago, democrossian said:

Şu saçmalıklarda ne bir espri var, ne bir incelik var, ne gülünecek bir şey var, bunlar ne komik, ne anlamlı, ne güzel, ne de fıkra! Bunlar saçma sapan zırva hezeyanlar. Bunları fıkra diye anlatmak için bayağı bir zeka düzeyi gerekiyor!

 

Senin incelik  anlayacak kapasiten yok. Bak sana inceliklerle dolu, mana dolu bir fıkra.

 

Hoca bir gün camide vaaz veriyor ve evliyanın haletinden bahsediyormuş. Demiş ki Hoca "biz evliyayı kerametinden biliriz". Cemaatten biri çıkıp demiş "hoca biz seni evliya biliriz, hiç kerametini görmedik." Öyle deyince hoca da bozuntuya vermemiş tabi. "Peki" demiş, "meydana çıkalım size keramet göstereyim." Öyle deyince cemaat koştura koştura bütün ahaliye haber vermiş, hocamız keramet gösterecek bize diye. Keramet görmek isteyen çok, herkes toplanmış meydana. Hoca bir çıkmış ki ne görsün, bütün ahali meydan da. Meydanın ortasında durmuş demiş ki "size bir keramet eyleyeyim de görün. Şu karşıdaki ulu dağı görür müsünüz?" Ahali demiş "görürüz hoca." Hoca da demiş "çağırayım o zaman yanıma gelsin." Hoca öyle deyince ahali şaşırmış tabi, koca dağ hiç yürür mü? Neyse Hoca bakmış dağa demiş ki "ey dağ, bana gel!". Dağ bu hiç yerinden kıpırdar mı? Yerinde duruyor. Hoca bir daha demiş "ey dağ bana doğru gel!" Dağda yine bir kıpraşma yok. Öyle olunca ahali de fısır fısır dedikodu başlamış "dağ gelmedi, biz bu hocayı evliya bilirdik halbuki..." Hoca bakmış cemaat bunun üzerine gelecek, şalvarını topladığı gibi dağa doğru koşmaya başlamış. Ahali seslenmiş "hoca, nereye kaçıyorsun?". Hoca da demiş "kaçmıyorum. Evliyanın hallerindendir, dağ ona gelmezse o dağa gider."

 

Şimdi sen buna bakarsın "neresi komik bunun, incelik nerede dersin?" Sana diyeyim. Sofi edebiyatında dağ benlik demektir. Kendini bilen ise Rabbini bilir. Yani burada anlatılan, evliyalık dağı çağırmakta değil dağa koşmaktır yani kendine doğru koşmak, kendini bilmektir. Hoca'nın Sarı Saltukla karşılaştığı bir fıkra daha vardır ve o da müstehcendir. Orada Sarı Saltuk der ki bu adam mâna adamı, zahirine bakmayın batınına bakın. Hoca karakteri üzerinden anlatılan fıkraları anlamak herkesin kalıbı değildir. Kafan basmıyor diye kendin gibi zannetme.

 

2 hours ago, Türk Ateist said:

Kafası elit falan değil dostum. Elitizm kendi kültüründen utanmanı, kültüre ait dinamikleri yok saymanı salık vermez. Tam tersi, bilmeli, öğrenmeli ve mümkünse aktarmalısın ki gelecek nesiller tarihini, kültürünü, dönemin anlayışını her yönüyle bilsin.

 

Elit demiyorum zaten "sonradan görme elit" diyorum. Bunlar haşere gibidir. Gıcır gıcır ses yaparlar, ne inşa edilse gider kemirirler. Kendilerini elit sanarlar ama vaziyetleri kahvede geğiren adamdan beterdir. Alıp bunlara bir de devlet emanet ederler sonuçları mâlumdur.

[Tengiz 0]

Bu arada, bu müstehcen fıkralar neyi anlatıyor? Biraz yorum gücü olan herkes bir şeyler çıkarabilir.

 

On 11/13/2017 at 01:51, Tengiz said:

Hoca bir gün yatsı sonrası cemaat gitmiştir deyip eşeği camiye çekmiş başlamış becermeye. Adamın biri de aman gece olmadan kılayım namazımı diye dalmış camiye. Bir bakmış hoca eşeğin arkasında. "Hoca" demiş adamcağız "senin bu yaptığın camide yapılır iş mi? Tüüü senin saçına sakalına." Hoca durmuş durmuş demiş "elimde eşek olmayaydı sorardım sana camiye tükürmek neymiş."

 

 

Bugün biz müslümanız diyenler, bakın camideyiz diyenler bu kılıf altında adiliğin, şerefsizliğin katmerini icra ediyorlar. Bunlara püü lan sizin suratınıza diyenlere de "ulan sen nasıl camiye tükürürsün, vatan haini" diyorlar değil mi? Unuttunuz mu camiye ayakkabıyla girdiler mevzusunu?(camiye nasıl tükürürsün?) Bakın yazdığım fıkra bundan kaç asır önce yazıldı ama halen günümüzü anlatıyor. Şu inceliği görebiliyor musunuz?

 

On 11/13/2017 at 01:51, Tengiz said:

Hocanın karısı erkek hamamından geçerken herifin birini görmüş. Herifi çok beğenmiş. Ben buna nasıl varayım diye düşünmeye başlamış. Hoca akşam eve gelmiş karı yatak döşek yatıyor. Karısı demiş Hocaya "hoca ben ölüyorum hakkını helal et, çok hastayım." Hoca demiş "ne oldu, tabip çağırayım hemen." Karı demiş "Hoca tabip fayda etmez. Ancak bir herif var felan kişi onu çağırırsan belki o iyi eder." Hoca da n'ola gideyim çağırayım demiş adamı yalvar yakar getirmiş eve. Adam gelmiş karısına bakmış hocanın demiş ki hocaya "bana iki diş sarımsak getir." Hoca getirmiş sarımsağı vermiş adama. Adam almış, sarımsağı ezmiş, zekerine sürmüş başlamış Hoca'nın karısını becermeye. Hoca şaşırmış, ne oluyor demeye kalmadan karısı demiş "hoca ohh, çok iyi geldi gözüm açıldı, şükür iyileşiyorum aman karışma". Öyle deyince karı, hoca da durmuş tabi. Herif karısının başında iş görürken hocada başlamış bunların etrafında dönmeye ,sonra durup demiş ki kendi kendine "iyi ki sarımsak sürdü yoksa karımı beceriyor zannederdim."

 

 

Bugün bizim millet ne diyor? Yol yaptılar yol. Anasını bellediler ama yol yaptılar yol. Alın size sarımsak misali yol. Neyse ki yol yaptılar yoksa memleketi beceriyorlar diyecektim! İçimizdeki bu vaziyeti bundan daha iyi izah edebilen ne bulabilirsiniz? Unutmayın, bu fıkralar asırlar önce yazıldı.

 

On 11/12/2017 at 06:55, Tengiz said:

Yine Hocaya yalvarmış ahali, Timur'un elinde kaldık. Dinlerse seni dinler hoca, söyle verecek bir tek canımız kaldı. Hoca da demiş, "tamam ama beni dinlemesi için beni allame-i cihan bellemesi gerek". Demişler ne yapalım? Hoca demiş "bana bir sarık sarın ki belki yüz, belki bin katlı olsun". Sarmışlar sarmışlar, sarık almış başını gitmiş, öyle büyümüş ki sağına soluna hoca düşmesin diye destek koymuşlar. Maksat Timur görünce sarığa bakıp bu ne alim adammış deyip sözünü dinleye. Neyse hoca düşmüş yola zar zor varmış Timur'a. Timur bu hali görünce başlamış gülmeye. "Hoca" demiş  Timur, "bu ne hal böyle? Böyle sarık mı olur?" Hoca da Timur'un güldüğünü görünce demiş herhalde alimliğimizi beğenmedi, Hoca korkmuş. "Timur Hazretleri" demiş Hoca, "bu sarığımın bir kısmıdır. Merak buyurmayınız, gerisi ağır olduğundan ademler ardımdan arabayla taşıyorlar. Ben sarığımdan evvel huzurunuza vardım".

 

 

Bir zamanlar kimin sarığı genişçeyse ona daha alim gözüyle bakılırdı. Bugün de boyu uzun olana! öyle bakılıyor. Bakın ne güzel iğneliyor meseleyi. Hocaya sarık yapmışlar öyle kocaman olmuş ki düşmesin diye yanına destek çıkmışlar. Timur bu vaziyeti görüp gülünce Hoca'da "ulan alimliğimizi beğenmedi herhal" deyip "bu sarığın bir kısmı, gerisini arkamdan arabayla taşıyorlar" demiş. Boya,posa,lafa,kürke bakıp insanların iç vaziyetini, ilmini görmeden onlara saygı duyan bir zihniyete karşı yapılan şu akıl dolu eleştiriyi göremiyor musunuz?

 

 

[democrossian 0]

Böyle zorlama yorumlarla filan tekeden süt sağamazsınız. Bunları anlatmanın Nasrettin hocaya pezevenklik yaptırmadan da yolları vardır. Üstadınız kabul ettiğiniz adamın da sizin de yaptığınızın saygısızlık ve terbiyesizlik olduğunu kabul edeceksiniz. Başka yolunuz yok.

[Türk Ateist 0]

3 saat önce, kavak yazdı:

 

Demo Efendi,

hâlâ bunları yazarken yüzünüz hiç kızarmıyor, değil mi ?

O zaman geriye sadece bir seçenek kalıyor.

Sevgili @Türk Ateist´in dediği ve benim imzamın ikinci bölümü gibisiniz.

Bu kesin.

 

 

 

Ben onu yıllardır tanırım Sevgili dostum. Tanıdığım için de hemen hiç okumam, tartışmaya girmem, dokunmam. Geçenlerde din forumunda bir konuda yazarken ayetlerden birini çok beğendiğimi söyledim bir arkadaşa, onu görmüş,  günler boyu kıyamet kopardı, vay efendim ben o ayeti nasıl beğenirmişim, ateizmin yüz karasıymışım, benden utanıyormuş, bende Stockholm sendromu varmış, psikoz varmış falan filan. Ama hani çıkıp da insan gibi sormuyor ki yahu sen bu ayetin nesini beğeniyorsun, bana bi açıkla demiyor. Kendi kendine konuşup duruyor günlerce...

 

Adam sorunlu, yapacak bir şey yok. Kendisini şaşmaz yanılmaz sanıyor ve karşı çıkılmasına asla tahammül edemiyor. Sana söylediği o tahammül edememe, karşı çıkıldığına dayanamama suçlamaları var ya? Hah işte, tastamam kendisinde vardır, o yüzden de sana yöneltmiş. Doğru olanla ilgilenmez, çiş yarışı yapar bolca. Bütün yaptığı "Ben açıkça haklıyım, doğruyum, cevab veremediniz, benim haklılığımı kabul edip susmalısınız" deyip durmak...

 

Herkes bi türlü işte...

[Türk Ateist 0]

20 dakika önce, democrossian yazdı:

Böyle zorlama yorumlarla filan tekeden süt sağamazsınız. Bunları anlatmanın Nasrettin hocaya pezevenklik yaptırmadan da yolları vardır. Üstadınız kabul ettiğiniz adamın da sizin de yaptığınızın saygısızlık ve terbiyesizlik olduğunu kabul edeceksiniz. Başka yolunuz yok.

 

Biz hiçbirimiz terbiyesiz ve saygısız değiliz. Burada yazan senden başka herkes son derece terbiyeli, saygılı ve aklı başında.

Sense sorunlusun, kafan normal çalışmıyor, kişiliğin sıkıntılı.

İnsan herkesle mi böyle sıkıntı yaşar, bu kadar agserif olur, sözümün üstüne söz söylenmez havalarında dolaşıp sağa sola saldırır?

Sen nesin, kimsin de bize sakat aklından çıkan hezeyanları kabul ettireceksin böyle zorbalık yaparak?

Aklın başında mı senin?

 

Aman kime soruyorum ki...

[Radikal Kemalist 0]

@Türk Ateist

@democrossian

Sizin gibi açık beyinli ve aydın fikirli iki insana tartışmak, kavga etmek yakışıyor mu? Şahsen bu forumda en çok beğendiğim iki yazar sizsiniz.

@Türk Ateist bir ayeti beğendim dediyse ne olmuş yani olamaz mı? Senin de mesela İncil ve Tevrat'ta beğendiğin şeyler hiç yok mu?

@democrossian in yaptığı zombi benzetmesi de bence çok yerinde ve güzel. Bütün teistler öyle. Bunlar sonuçta tüm hayatlarını anne babalarından öğrendikleri dine inanarak geçiren insanlar. 

[Türk Ateist 0]

49 dakika önce, Radikal Kemalist yazdı:

@Türk Ateist

@democrossian

Sizin gibi açık beyinli ve aydın fikirli iki insana tartışmak, kavga etmek yakışıyor mu? Şahsen bu forumda en çok beğendiğim iki yazar sizsiniz.

@Türk Ateist bir ayeti beğendim dediyse ne olmuş yani olamaz mı? Senin de mesela İncil ve Tevrat'ta beğendiğin şeyler hiç yok mu?

@democrossian in yaptığı zombi benzetmesi de bence çok yerinde ve güzel. Bütün teistler öyle. Bunlar sonuçta tüm hayatlarını anne babalarından öğrendikleri dine inanarak geçiren insanlar. 

 

Bold yaptığım yer var ya?

 

Uww... Bana küfür etmek istesen bundan daha iyisini seçemezdin inan bana. O ve ben, adı bile yan yana gelemeyecek iki kişiyiz. Zerre kadar hoşlanmadığım, yazılarını hemen hiç okumadığım, rastladığım düşüncelerinin de çoğuna temelden katılmadığım saçma sapan biridir, o yüzden nicklerimizi bir arada kullanmazsan çok sevinirim.

 

Teistlere zombi demek de son derece iticidir, yanlıştır ve nefreti ifade eder. İnsanlar dini sizin kadar düşünmüyor ve pratik etmiyor, gayet de sizin benim gibi hayatlar sürüyorlar. Koyu dindarlara, yobazlara zombi de denir başka şeyler de ama teist adı altında genellerseniz içini dolduramazsınız. 

Bana göre de böyle düşünen ateistler zombiden farksızdır, gerçeklikten kopmuştur, ateizmle kafayı bozmuştur.

Bin kere tartıştım bu konuyu. Bir dine inanmak insanı ne geri zekalı yapar ne de zombi. Dünyanın ezici çoğunluğu zombi o halde ama biz göremiyoruz demek ki...