Jump to content

Anarşizm Hakkında Merak Ettikleriniz


Recommended Posts

Anarşizm hususunu pek bilmiyoruz ve ne yazık ki çoğu zaman bu sözcüğü kaos-kargaşa sözcüğü ile karıştırıyoruz. Ben bu konu hakkında 1.5, 2 yıl çalıştım. Siyasi, sosyal, hukuki... olarak şöyle böyle bilirim ama ekonomik hatlarını iyi bilirim.

 

Merak edebilirsiniz. Anarşist bir sistemde yolları kim yapacak, yönetici olmayacak mı, nasıl ticari ilişkiler kurulacak, niye kara kara giyinen ve ellerinde A işareti olan herifler oraya buraya saldırıyor, bütün anarşistler böyle mi?..

 

Varsa merak ettiğiniz konular sorun, cevap vereyim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anarşizm'in bir sürü alt akımı vardır ..

 

Kolektivist Anarşizm , Nasyonal Anarşizm , Anarko Anarşizm , Postanarşizm , Bireyci Anarşizm , Egoist Anarşizm , Yeşil Anarşizm , Sıfatsız Anarşizm vs..

 

Fakat "Mutlak" yani gerçek anlamda bir anarşizm Bireyci ve Egoist Anarşizm'dir .

 

Anarşizm'in asıl özünde bireyler yatar , toplum diye bir olgu gerçekte yoktur , insan kendisi için yaşar , önemli olan bireylerdir ..

 

Toplum tabanlı anarşizmler zırvadan başka birşey değil .. Bunlar özünü zaten kaybetmiş türevler ..

 

Max Stirner'in ;

 

Biricik ve Mülkiyeti

The Ego and It's Own

Stirner's Critics

The False Principle of our Education

 

Egoist Anarşizm hakkında bilgi edinmek için bunlar gibi kitapları kesinlikle okunmalı ..

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, The_Individualist said:

Anarşizm'in bir sürü alt akımı vardır ..

 

Kolektivist Anarşizm , Nasyonal Anarşizm , Anarko Anarşizm , Postanarşizm , Bireyci Anarşizm , Egoist Anarşizm , Yeşil Anarşizm , Sıfatsız Anarşizm vs..

 

Fakat "Mutlak" yani gerçek anlamda bir anarşizm Bireyci ve Egoist Anarşizm'dir .

 

Anarşizm'in asıl özünde bireyler yatar , toplum diye bir olgu gerçekte yoktur , insan kendisi için yaşar , önemli olan bireylerdir ..

 

Toplum tabanlı anarşizmler zırvadan başka birşey değil .. Bunlar özünü zaten kaybetmiş türevler ..

 

Max Stirner'in ;

 

Biricik ve Mülkiyeti

The Ego and It's Own

Stirner's Critics

The False Principle of our Education

 

Egoist Anarşizm hakkında bilgi edinmek için bunlar gibi kitapları kesinlikle okunmalı ..

 

Dediğiniz gibi, ucu o kadar açık bir konu ki.

 

Ben devleti istemiyorum diyen herkes anarşist. Bu adam çıkıp neyi savunursa ve içine oturtursa anarşizm içinde yer buluyor.

 

Yanısıra Max Stirner'in kitaplarını okumak isteyen olursa;

 

https://theanarchistlibrary.org/library/max-stirner-the-ego-and-his-own

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 saat önce, Tengiz yazdı:

Anarşizm hususunu pek bilmiyoruz ve ne yazık ki çoğu zaman bu sözcüğü kaos-kargaşa sözcüğü ile karıştırıyoruz. Ben bu konu hakkında 1.5, 2 yıl çalıştım. Siyasi, sosyal, hukuki... olarak şöyle böyle bilirim ama ekonomik hatlarını iyi bilirim.

 

Merak edebilirsiniz. Anarşist bir sistemde yolları kim yapacak, yönetici olmayacak mı, nasıl ticari ilişkiler kurulacak, niye kara kara giyinen ve ellerinde A işareti olan herifler oraya buraya saldırıyor, bütün anarşistler böyle mi?..

 

Varsa merak ettiğiniz konular sorun, cevap vereyim.

 

yönetici olmayacak mı?

 

yolları kim yapacak?

 

anarşizmin  ekonomik sistemi nedir?

 

sordum. :)

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, deney said:

 

yönetici olmayacak mı?

 

yolları kim yapacak?

 

anarşizmin  ekonomik sistemi nedir?

 

sordum. :)

 

 

 

Peki :)

 

Biz birçok konuyu belirli başlıklar ve onun alt başlıkları altında öğrenmeye alışkınız. Liberalizm nedir, budur budur budur. Anarşizm öyle değildir. Devletsizliği savunan herkes anarşisttir. Tabi devletsizliği savunan adamın biri komünizmi diğeri kapitalizmi savununca yelpaze o kadar genişliyor ki ancak bunlar "şunun bakış açısından, bunun bakış açısından" diye cevap verebiliyorsunuz.

 

--Yolları kim yapacak?

Anarko kapitalizm yani anarşist kapitalistler bu soruya şöyle bir yanıt verir. Anarko kapitalizme göre devletler olmamalı bu münasebetle devlet kısıtlamaları, teşvikleri, yatırımları, okulları, hastaneleri de olmamalıdır. Peki o zaman yolları kim yapacak? Anarşist komünistler der ki basit iktisada göre eğer bir şeye talep varsa birileri de bu işten para kazanmak için arzı gerçekleştirir. Yollar bizim için hayati öneme sahip. Yol geçmezse evine gidemezsin, dükkanına müşteri gelmez vs. O halde yola ihtiyacın var. Peki bakımını, yapımını, onarımı kim yapacak? Birey yapacak. Adam gelecek senin mahallenin yollarını alacak ve özel mülkü olarak değerlendirecek. Anarko kapitalizm der ki, şimdi devlet yatırımlarında rekabet yoktur o yüzden kalite düşük olur. Ancak adam yolun sahibiyle ve o yoldan bölge halkından para alıyorsa, bölge halkından daha çok kazanabilmek ve bu sektördeki diğer adamlarla rekabet edebilmek için daha iyi bakım, onarım kısacası hizmet verecek. Biz de bugün vergi verip aldığımız hizmeti o zaman bir devlet olduğu için vergi vermeyip, doğrudan elden ödemek suretiyle edineceğiz ancak çok daha kalitelisini edienceğiz çünkü işin içine rekabet girecek. Bu anarşizm içindeki en mantıklı cevaptır, diğerleri biraz hayal ürünüdür.

 

Anarşist komünistler der ki komünler kurulacak, herkes eşit şartlarda yaşayacak. Komün üyeleri komünlerine ihtiyaç olan evleri de yapacaklar, yolları da yapacaklar. Bunu bir para karşılığı değil vazife olarak yapacaklar. Zaten başta bir devlet baskısı olmayınca ve herkes üretmeye mecbur bırakılınca üretim şimdikinin katbekat fazlasına çıkacak ve kısa zamanda dünya tarihinde görülmemiş bir medeniyet inşa edilecek.

 

İlk kez ben anarşistim diyen Proudhon da bireyci bir anarşist olarak daha liberal bir yöntem önermiştir. Mutualist bankalar olacak, bunlar kendi parasını basacaklar ve dünyanın her yerinde kurulacaklar. İşçiler toplanacak gidecek, binayı ve yolu yapacak ve şu kadar saat çalıştım işte bu kadar iş yaptım belgesiyle bankaya gelecekler  ve paralarını alıp gidecekler. Yani emeklerini parayla satacaklar.

 

--Anarşizmin bir tek ekonomik sistemi yoktur. Az önce yukarıda verdiğim gibi farklı bakış açıları vardır. Anarko kapitalizm, anarşist komünizm ve Proudhon'un mutualist bankacılığı anarşist ekonomik ekolleri arasında en çok bilinenleridir ve benim şahsi fikrim, anarko kapitalizm içlerinde en akla mantığa uyan modeldir. Bunların yukarıda örnek ile kısa bir açıklamasını yaptığım içinde yeniden lafı dolamaya gerek yok zannediyorum.

tarihinde Tengiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yolları altyapıyı özel şirketler yapacak ise planlarını kimler yapacak?Kafasına göre yaparlarsa kaos çıkar.

 

Anarko kapitalizmin miras yolu ile bölünen arazilerin verimli kullanılamamasına karşı çözümü nedir?

 

Mahkemelerde özel mi olacak?

 

Mahkemelerde alınan kararı kim uygulayacak polis filan olacak mı?:)

tarihinde deney tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, deney said:

Yolları altyapıyı özel şirketler yapacak ise planlarını kimler yapacak?Kafasına göre yaparlarsa kaos çıkar.

 

Anarko kapitalizmin miras yolu ile bölünen arazilerin verimli kullanılamamasına karşı çözümü nedir?

 

Mahkemelerde özel mi olacak?

 

Mahkemelerde alınan kararı kim uygulayacak polis filan olacak mı?:)

Sorularınıza sırasıyla madde madde cevap vereyim

 

1- Kafasına göre yapamaz. Burada kararı görünmez el kendiliğinden verecek. Şöyle düşünün, adamın biri çıkıp "lan bu yollar benim değil mi? Dikine dikine yapacam, üçgen gibi yapacam" derse ne olur? Adamın yolundan kimse geçmez adam da para kazanamaz ve batar. Karnınızı doyurmak için para kazanmak zorunda olduğunuz bir sistemde böyle keyfi bir şey olabilir mi? Bugün siz sokağa çıktığınızda "ben bu dükkanı keyfine açtım, içeride film izleyip çekirdek yiyorum" diyen bir esnaf görüyor musunuz? Aynı sistem. Adam, yoldan para kazanmak için müşteriyi kendine beğendirmek zorunda. Devlet belirli bir sistem ile yapıyor ve hantal çalışıyor. Eğer yolun hususi sahibi olursa anlık başında durur ve diğer yol sahipleri ile rekabet edebilmek için daha iyi hizmet verir. Düşünün bir ilden diğerine gideceksiniz, bir yol çukurlu diğeri otoban gibi. Hangisini seçersiniz? Çukurlu yol sahibi diğeri ile rekabet etmek zorundaysa çaresiz iyileştirme yapacak ve bu iyileştirmeyi en kısa sürede yapacak. Devlette öyle değil, plan yapılır, işçi ayarlanır, hantal çalışılır... Devletin "buradan adam geçmezse aç kalırım" diye bir derdi yok.

 

2- İlk soru ile aynı cevap, rekabet. Adam arazisini verimli kullanmazsa oradan para kaybeder. Bugün de arazisi olan insanlar var ve bu adam çıkar kalitesiz üretim yaparsa, malıyla ilgilenmezse ilgilenmez kendi bilir. Ama anarşizm zamanında üretici çıkıp ürettiği malı satarken vergi vermeyecek, başka yere gönderirken sınır uygulamaları ile karşılaşmayacak, mazotunu alırken vergi vermeyecek. Yani daha aza satın alıp daha çoktan satacak, eline daha çok para geçince daha çok üretim yapabilecek.

 

3- Mahkemeler, güvenlik kuvvetleri de özel olacak. Sadece parklar, hava sahaları belki yollar... yani ortak kullanım yerleri üzerinde anarko kapitalizmde bir tartışma var. Bir kısım çıkıp "parklar insanların olsun, illaki bir kişinin olacak diye bir kaide yok. Eğer gelip oraya birisi bir baraka yaptıysa o da parkın mülkü olsun. Bu kesim, her önüne gelen "ulan bu hava sahası benim oldu" derse  kaos çıkar" diyor ve mantıklı da.

 

4- Ben eğer istiyorsam gideceğim A güvenlik şirketi ile anlaşacağım. Rekabet gereği, A güvenlik şirketi benim B güvenlik şirketine geçmemem için daha kaliteli hizmet vermek mecburiyetinde kalacak yoksa müşteri kaybeder. Her neyse, başıma bir iş geldi A güvenlik şirketini arayacağım gelin diyeceğim. Admalar gelecek beni koruyacak. Neyse olay mahkemelik oldu ben gittim özel mahkemeye. Dedim benim başıma böyle bir iş geldi, yaptırım istiyorum. Orası da yaptırım kararı alacak ve özel yahut kamusal hapisanede cezası uygulanacak. O zaman şunu sorabilirsiniz, peki senin özel mahkemenin bağlayıcı kararı nereden geliyor? Diğer mahkeme ona karşı çıkarsa ne olacak? Toplum, bir ihtiyaç olduğu için adaleti talep eder. Şayet, mahkemeler işbirliği ile çalışmazsa ve hepsi kafasına göre karar alırsa o zaman kaos doğar ve bu da insanın istemeyeceği bir şeydir. Bu durumda insanlar mahkemeleri tercih etmez ve bu sektördeki insanlar batar. Bu insanların batmaması için evrensel hukuk kurallarına hep birlikte uymaları arz eder. Mahkemeler çıkıp kendi aralarında müşteriye itibarlarını kanıtlamak için mahkemeler arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları gidermeye yönelik üst bir mahkeme kurabilir ve müşterisine "bakın, biz bunun teminatıyla sizi çağırıyoruz" diyebilir. Halk adaleti istediği için ve özel mahkeme parasını halktan alacağı için bir şekilde vermek zorunda kalacak.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, Tengiz yazdı:

Sorularınıza sırasıyla madde madde cevap vereyim

 

1- Kafasına göre yapamaz. Burada kararı görünmez el kendiliğinden verecek. Şöyle düşünün, adamın biri çıkıp "lan bu yollar benim değil mi? Dikine dikine yapacam, üçgen gibi yapacam" derse ne olur? Adamın yolundan kimse geçmez adam da para kazanamaz ve batar. Karnınızı doyurmak için para kazanmak zorunda olduğunuz bir sistemde böyle keyfi bir şey olabilir mi? Bugün siz sokağa çıktığınızda "ben bu dükkanı keyfine açtım, içeride film izleyip çekirdek yiyorum" diyen bir esnaf görüyor musunuz? Aynı sistem. Adam, yoldan para kazanmak için müşteriyi kendine beğendirmek zorunda. Devlet belirli bir sistem ile yapıyor ve hantal çalışıyor. Eğer yolun hususi sahibi olursa anlık başında durur ve diğer yol sahipleri ile rekabet edebilmek için daha iyi hizmet verir. Düşünün bir ilden diğerine gideceksiniz, bir yol çukurlu diğeri otoban gibi. Hangisini seçersiniz? Çukurlu yol sahibi diğeri ile rekabet etmek zorundaysa çaresiz iyileştirme yapacak ve bu iyileştirmeyi en kısa sürede yapacak. Devlette öyle değil, plan yapılır, işçi ayarlanır, hantal çalışılır... Devletin "buradan adam geçmezse aç kalırım" diye bir derdi yok.

 

2- İlk soru ile aynı cevap, rekabet. Adam arazisini verimli kullanmazsa oradan para kaybeder. Bugün de arazisi olan insanlar var ve bu adam çıkar kalitesiz üretim yaparsa, malıyla ilgilenmezse ilgilenmez kendi bilir. Ama anarşizm zamanında üretici çıkıp ürettiği malı satarken vergi vermeyecek, başka yere gönderirken sınır uygulamaları ile karşılaşmayacak, mazotunu alırken vergi vermeyecek. Yani daha aza satın alıp daha çoktan satacak, eline daha çok para geçince daha çok üretim yapabilecek.

 

3- Mahkemeler, güvenlik kuvvetleri de özel olacak. Sadece parklar, hava sahaları belki yollar... yani ortak kullanım yerleri üzerinde anarko kapitalizmde bir tartışma var. Bir kısım çıkıp "parklar insanların olsun, illaki bir kişinin olacak diye bir kaide yok. Eğer gelip oraya birisi bir baraka yaptıysa o da parkın mülkü olsun. Bu kesim, her önüne gelen "ulan bu hava sahası benim oldu" derse  kaos çıkar" diyor ve mantıklı da.

 

4- Ben eğer istiyorsam gideceğim A güvenlik şirketi ile anlaşacağım. Rekabet gereği, A güvenlik şirketi benim B güvenlik şirketine geçmemem için daha kaliteli hizmet vermek mecburiyetinde kalacak yoksa müşteri kaybeder. Her neyse, başıma bir iş geldi A güvenlik şirketini arayacağım gelin diyeceğim. Admalar gelecek beni koruyacak. Neyse olay mahkemelik oldu ben gittim özel mahkemeye. Dedim benim başıma böyle bir iş geldi, yaptırım istiyorum. Orası da yaptırım kararı alacak ve özel yahut kamusal hapisanede cezası uygulanacak. O zaman şunu sorabilirsiniz, peki senin özel mahkemenin bağlayıcı kararı nereden geliyor? Diğer mahkeme ona karşı çıkarsa ne olacak? Toplum, bir ihtiyaç olduğu için adaleti talep eder. Şayet, mahkemeler işbirliği ile çalışmazsa ve hepsi kafasına göre karar alırsa o zaman kaos doğar ve bu da insanın istemeyeceği bir şeydir. Bu durumda insanlar mahkemeleri tercih etmez ve bu sektördeki insanlar batar. Bu insanların batmaması için evrensel hukuk kurallarına hep birlikte uymaları arz eder. Mahkemeler çıkıp kendi aralarında müşteriye itibarlarını kanıtlamak için mahkemeler arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları gidermeye yönelik üst bir mahkeme kurabilir ve müşterisine "bakın, biz bunun teminatıyla sizi çağırıyoruz" diyebilir. Halk adaleti istediği için ve özel mahkeme parasını halktan alacağı için bir şekilde vermek zorunda kalacak.

 

 

 

 

Kalsın bu anarko kapitalizm.

Sorularıma verilen yanıtları beğenmedim. :)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, Tengiz yazdı:

Sorularınıza sırasıyla madde madde cevap vereyim

 

1- Kafasına göre yapamaz. Burada kararı görünmez el kendiliğinden verecek. Şöyle düşünün, adamın biri çıkıp "lan bu yollar benim değil mi? Dikine dikine yapacam, üçgen gibi yapacam" derse ne olur? Adamın yolundan kimse geçmez adam da para kazanamaz ve batar. Karnınızı doyurmak için para kazanmak zorunda olduğunuz bir sistemde böyle keyfi bir şey olabilir mi? Bugün siz sokağa çıktığınızda "ben bu dükkanı keyfine açtım, içeride film izleyip çekirdek yiyorum" diyen bir esnaf görüyor musunuz? Aynı sistem. Adam, yoldan para kazanmak için müşteriyi kendine beğendirmek zorunda. Devlet belirli bir sistem ile yapıyor ve hantal çalışıyor. Eğer yolun hususi sahibi olursa anlık başında durur ve diğer yol sahipleri ile rekabet edebilmek için daha iyi hizmet verir. Düşünün bir ilden diğerine gideceksiniz, bir yol çukurlu diğeri otoban gibi. Hangisini seçersiniz? Çukurlu yol sahibi diğeri ile rekabet etmek zorundaysa çaresiz iyileştirme yapacak ve bu iyileştirmeyi en kısa sürede yapacak. Devlette öyle değil, plan yapılır, işçi ayarlanır, hantal çalışılır... Devletin "buradan adam geçmezse aç kalırım" diye bir derdi yok.

 

2- İlk soru ile aynı cevap, rekabet. Adam arazisini verimli kullanmazsa oradan para kaybeder. Bugün de arazisi olan insanlar var ve bu adam çıkar kalitesiz üretim yaparsa, malıyla ilgilenmezse ilgilenmez kendi bilir. Ama anarşizm zamanında üretici çıkıp ürettiği malı satarken vergi vermeyecek, başka yere gönderirken sınır uygulamaları ile karşılaşmayacak, mazotunu alırken vergi vermeyecek. Yani daha aza satın alıp daha çoktan satacak, eline daha çok para geçince daha çok üretim yapabilecek.

 

3- Mahkemeler, güvenlik kuvvetleri de özel olacak. Sadece parklar, hava sahaları belki yollar... yani ortak kullanım yerleri üzerinde anarko kapitalizmde bir tartışma var. Bir kısım çıkıp "parklar insanların olsun, illaki bir kişinin olacak diye bir kaide yok. Eğer gelip oraya birisi bir baraka yaptıysa o da parkın mülkü olsun. Bu kesim, her önüne gelen "ulan bu hava sahası benim oldu" derse  kaos çıkar" diyor ve mantıklı da.

 

4- Ben eğer istiyorsam gideceğim A güvenlik şirketi ile anlaşacağım. Rekabet gereği, A güvenlik şirketi benim B güvenlik şirketine geçmemem için daha kaliteli hizmet vermek mecburiyetinde kalacak yoksa müşteri kaybeder. Her neyse, başıma bir iş geldi A güvenlik şirketini arayacağım gelin diyeceğim. Admalar gelecek beni koruyacak. Neyse olay mahkemelik oldu ben gittim özel mahkemeye. Dedim benim başıma böyle bir iş geldi, yaptırım istiyorum. Orası da yaptırım kararı alacak ve özel yahut kamusal hapisanede cezası uygulanacak. O zaman şunu sorabilirsiniz, peki senin özel mahkemenin bağlayıcı kararı nereden geliyor? Diğer mahkeme ona karşı çıkarsa ne olacak? Toplum, bir ihtiyaç olduğu için adaleti talep eder. Şayet, mahkemeler işbirliği ile çalışmazsa ve hepsi kafasına göre karar alırsa o zaman kaos doğar ve bu da insanın istemeyeceği bir şeydir. Bu durumda insanlar mahkemeleri tercih etmez ve bu sektördeki insanlar batar. Bu insanların batmaması için evrensel hukuk kurallarına hep birlikte uymaları arz eder. Mahkemeler çıkıp kendi aralarında müşteriye itibarlarını kanıtlamak için mahkemeler arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları gidermeye yönelik üst bir mahkeme kurabilir ve müşterisine "bakın, biz bunun teminatıyla sizi çağırıyoruz" diyebilir. Halk adaleti istediği için ve özel mahkeme parasını halktan alacağı için bir şekilde vermek zorunda kalacak.

 

 

 

 

Tengiz Yeşil Anarşizm'i açıklar mısın biraz ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, The_Individualist said:

Yeşil Anarşizm'den bahset biraz ..

 

Bu konu hakkında çalışırken kendime bir çerçeve belirlemek istedim ve sadece "biz şöyle bir iktisadi sistem belirleyeceğiz" diyen ve bunun her açıdan olabildiğince detaylarını veren ekolleri inceledim. O sebeple Yeşil Anarşizm konusunda çalışmadım. Üstünkörü bilgimle de buna cevap vermek istemem.

 

Josiah Warren, Max Stirner

 

Proudhon, B. Ricketson Tucker, Batchelder Greene, C. Lee Swartz

 

M. N. Rothbard, D.D Friedman, Randall G. Holcombe

 

Bakunin, James Guillaume

 

Peter Kropotkin

 

Üstüne çalıştığım adamlar bunlar. Bu adamlar da mutualism, collectivism, anarko kapitalizm ve anarşist komünizmin kurucuları, savunucuları, fikir adamları.

tarihinde Tengiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, Tengiz yazdı:

 

Peki :)

 

Biz birçok konuyu belirli başlıklar ve onun alt başlıkları altında öğrenmeye alışkınız. Liberalizm nedir, budur budur budur. Anarşizm öyle değildir. Devletsizliği savunan herkes anarşisttir. Tabi devletsizliği savunan adamın biri komünizmi diğeri kapitalizmi savununca yelpaze o kadar genişliyor ki ancak bunlar "şunun bakış açısından, bunun bakış açısından" diye cevap verebiliyorsunuz.

 

--Yolları kim yapacak?

Anarko kapitalizm yani anarşist kapitalistler bu soruya şöyle bir yanıt verir. Anarko kapitalizme göre devletler olmamalı bu münasebetle devlet kısıtlamaları, teşvikleri, yatırımları, okulları, hastaneleri de olmamalıdır. Peki o zaman yolları kim yapacak? Anarşist komünistler der ki basit iktisada göre eğer bir şeye talep varsa birileri de bu işten para kazanmak için arzı gerçekleştirir. Yollar bizim için hayati öneme sahip. Yol geçmezse evine gidemezsin, dükkanına müşteri gelmez vs. O halde yola ihtiyacın var. Peki bakımını, yapımını, onarımı kim yapacak? Birey yapacak. Adam gelecek senin mahallenin yollarını alacak ve özel mülkü olarak değerlendirecek. Anarko kapitalizm der ki, şimdi devlet yatırımlarında rekabet yoktur o yüzden kalite düşük olur. Ancak adam yolun sahibiyle ve o yoldan bölge halkından para alıyorsa, bölge halkından daha çok kazanabilmek ve bu sektördeki diğer adamlarla rekabet edebilmek için daha iyi bakım, onarım kısacası hizmet verecek. Biz de bugün vergi verip aldığımız hizmeti o zaman bir devlet olduğu için vergi vermeyip, doğrudan elden ödemek suretiyle edineceğiz ancak çok daha kalitelisini edienceğiz çünkü işin içine rekabet girecek. Bu anarşizm içindeki en mantıklı cevaptır, diğerleri biraz hayal ürünüdür.

 

Anarşist komünistler der ki komünler kurulacak, herkes eşit şartlarda yaşayacak. Komün üyeleri komünlerine ihtiyaç olan evleri de yapacaklar, yolları da yapacaklar. Bunu bir para karşılığı değil vazife olarak yapacaklar. Zaten başta bir devlet baskısı olmayınca ve herkes üretmeye mecbur bırakılınca üretim şimdikinin katbekat fazlasına çıkacak ve kısa zamanda dünya tarihinde görülmemiş bir medeniyet inşa edilecek.

 

İlk kez ben anarşistim diyen Proudhon da bireyci bir anarşist olarak daha liberal bir yöntem önermiştir. Mutualist bankalar olacak, bunlar kendi parasını basacaklar ve dünyanın her yerinde kurulacaklar. İşçiler toplanacak gidecek, binayı ve yolu yapacak ve şu kadar saat çalıştım işte bu kadar iş yaptım belgesiyle bankaya gelecekler  ve paralarını alıp gidecekler. Yani emeklerini parayla satacaklar.

 

--Anarşizmin bir tek ekonomik sistemi yoktur. Az önce yukarıda verdiğim gibi farklı bakış açıları vardır. Anarko kapitalizm, anarşist komünizm ve Proudhon'un mutualist bankacılığı anarşist ekonomik ekolleri arasında en çok bilinenleridir ve benim şahsi fikrim, anarko kapitalizm içlerinde en akla mantığa uyan modeldir. Bunların yukarıda örnek ile kısa bir açıklamasını yaptığım içinde yeniden lafı dolamaya gerek yok zannediyorum.

 

- Sendika benzeri oluşumlar vardır. Büyük çaplı işleri bu sendikalar belirler ve başlatır diye biliyorum. 

Yani otorite yok. Ama organizasyondan sorumlu herkesin katılabileceği oluşumlar var.

 

3 saat önce, The_Individualist yazdı:

Yeşil Anarşizm'den bahset biraz ..

 

- "Kurtlarla Dans eden adam" diye Kevin Costner'in bir filmi vardı. 

Genel mantık, mülkiyetin olmadığı kabile yaşantısına dönemek, toprağa / ağaçlara saygı duyulan doğa ile çelişkili olmayan bir medeniyet kurmaktır.

+ Küresel ısınma konusunda başarılı olamazsak ve medeniyet yıkılırsa, mecburen döneceğimiz yer yine orası. Yani doğaya saygı duyulan komün yaşantısı :) 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, Donatello23 said:

 

- Sendika benzeri oluşumlar vardır. Büyük çaplı işleri bu sendikalar belirler ve başlatır diye biliyorum. 

Yani otorite yok. Ama organizasyondan sorumlu herkesin katılabileceği oluşumlar var.

 

 

- "Kurtlarla Dans eden adam" diye Kevin Costner'in bir filmi vardı. 

Genel mantık, mülkiyetin olmadığı kabile yaşantısına dönemek, toprağa / ağaçlara saygı duyulan doğa ile çelişkili olmayan bir medeniyet kurmaktır.

+ Küresel ısınma konusunda başarılı olamazsak ve medeniyet yıkılırsa, mecburen döneceğimiz yer yine orası. Yani doğaya saygı duyulan komün yaşantısı :) 

 

Anarşist sendikacılık diye bir ekol var, bu ekol anarşist komünizmin faaliyet biçimi. Fikir olarak anarşist komünistler. Sendikalar umumiyetle işçi hakları için makamlarla pazarlık yürütürler. Anarşist sendikacılığa göreyse işçinin bu pazarlık masasından kalkıp masayı da yerle bir etmesi gerekir. İşçi, üretim yaptığı sahaları ele geçirmelidir. Hiçbir devlet yetkilisi, devleti dahi tanımamalıdır. İşçiler, üretim sektörlerini böylece ele geçirince ve bir devlet tahakkümüne boyun eğmeyince üretim araçları işçinin eline geçecek ve anarşist komünizm kurulacaktır. Sendikacılık faaliyeti burada var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, Tengiz yazdı:

 

Anarşist sendikacılık diye bir ekol var, bu ekol anarşist komünizmin faaliyet biçimi. Fikir olarak anarşist komünistler. Sendikalar umumiyetle işçi hakları için makamlarla pazarlık yürütürler. Anarşist sendikacılığa göreyse işçinin bu pazarlık masasından kalkıp masayı da yerle bir etmesi gerekir. İşçi, üretim yaptığı sahaları ele geçirmelidir. Hiçbir devlet yetkilisi, devleti dahi tanımamalıdır. İşçiler, üretim sektörlerini böylece ele geçirince ve bir devlet tahakkümüne boyun eğmeyince üretim araçları işçinin eline geçecek ve anarşist komünizm kurulacaktır. Sendikacılık faaliyeti burada var.

 

- Yani kurum ve kuruluşlar vardır diyorum. Devlet demiryolları kurumu yerine bir demiryolu sendikası gibi bir oluşum vardır. Ülkede demiryolunu bunlar inşa ederler. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Donatello23 yazdı:

 

- Yani kurum ve kuruluşlar vardır diyorum. Devlet demiryolları kurumu yerine bir demiryolu sendikası gibi bir oluşum vardır. Ülkede demiryolunu bunlar inşa ederler. 

Polonyanın başına leh walessa adında sendikacı geçti.Doğu bloku dağıldı. :)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, The_Individualist yazdı:

Forumda benden başka Bireyci/Egoist Anarşist yok mu yav ?

 

Onu geçtim başka alt akım anarşistler de olabilir ..

Liberaller vardı eskiden forumda onlar anarşizmi savunurdu.

Deha,astur,sangre, ludwig gibi.

Çoğunun nicklerini unuttum. :)

Tengiz ile ikinizden başka yok galiba.

Komunist üyeler içinde anarşizmi savunan pek görmedim.

tarihinde deney tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...