Jump to content

Kuran'da Özgür İrade


Recommended Posts

20 saat önce, FETİH yazdı:

 

 

Olaya tanrı açısından bakalım:

Sen 4055 ileti atmışsın. Bu iletiler insansa sen de onların Tanrısısın. Sen bu insanları buraya atmasaydın senin neyin eksilirdi. hiçbir şeyin eksilmezdi. Onları atarken kullandığın ilim irade ve kudretin atmasan da sen de bulunurdu.

 

Olaya insan açısından bakalım: sen o insanları okunsun amacıyla attın. Sen 4055 insanı silersen amacı da kaldırırsın. böylece insanların okunmayacak olması, silinmesi insanlara zarar verecekti . Tanrısına değil. Çünkü o insanlar okunmaktan zevk almaktaydı.

 

NOT: Tanrı ve insan hakkında benzetme yaptık. Yoksa gerçek böyle değildir. İkisi arasında benzerlik sadece kelimelerdedir. Özelliklerde değil.  DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR .

 

 

 

yanlış bir benzetme olmuş. yazılanları dikkatlice okumanızda yarar var.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 315
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

3 dakika önce, Harut_Marut yazdı:

Muhakkak ki Biz, onu (Allah’a ulaştıran) yola hidayet ettik. Fakat o, ya (Allah’a ulaşmayı diler) şükreden olur, ya da (Allah’a ulaşmayı dilemez) küfreden olur.((DEHR)).Suresi 3

Müslüman bir aile çocuğunun beynini İslama göre yapılandırdı,onu İslama inanmaya programladı ve bu kişi İslama inanarak öldü.Bu kişi İslamı özgür iradesiyle seçmedi.

Hristiyan olan bir aile de çocuğunun beynini Hristiyanlığa göre yapılandırdı,onu Hristiyanlığı inanmaya programladı ve bu kişi de Hristiyanlığa inanarak öldü.Bu kişi Hristiyanlığı özgür iradesiyle seçmedi.

İkisinin de atalarının inanç ve öğretilerine göre beyinleri yapılandırıldı.Ama sözüm ona birinin ataları doğru dine göre,ötekinin ataları ise yanlış dine göre çocuklarının beyinlerini yapılandırdılar.

 

İslama inanarak ölen,atalarının dinine uyan müslüman kişi dilediği için mi İslamı seçti,yok.Diğeri de dilemediği için mi İslamı seçmedi,yok.

 

Kurandaki şu ayete gelelim.

 

 “Çünkü sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar; yalnızca ahlâksız ve kâfir kimseler yetiştirirler.”Nuh 27

 

Burada ne denilmek istenmiş.Kafir atalar kafir çocuklar yetiştirirler.İnsan beyni atalarının inancına,öğretilerine,içine doğduğu koşullara göre şekillenir.

 

Şimdi senin El ilahın atalarınca beyinleri başka dinlere göre yapılandırılanları ve bu dinlere inanarak ölenleri sonsuza dek yakacakken,beyinleri atalarınca islama göre yapılandırılanları ve islama inanarak ölenleri ise cennetine alacak.

 

Kuşaktan kuşağa aktarılan din konusunda bireysel bir sınanma söz konusu değildir.Atalarının inancına göre yapılandırılan ve atalarının dinine inanmaya programlanan beyinlerin özgür iradesinden söz edilemez.Atalarının seçimlerinin,içine doğulan koşulların sınav sonucunu belirlediği adaletsiz bir sınav ortamında da sınav yapan adaletli Allah olamaz.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen hem özgür irade vardır,hem de kafir atalar kafir çocuklar yetiştirirler diyemezsin,dersen çelişkiye düşersin.Dileyen inansın,dileyen inanmasın diyorsun sonra da diyorsun ki kafir atalar kafir kişiler yetiştirirler.Bu şu demek,atalar kendinden sonraki kuşakların adına dinlerini seçerler.Ataların seçimleri,eylemleri kendinden sonraki kuşakların sınav sonucunu belirler.Atalar demek ki kendinden sonraki kuşaklar adına diliyorlarmış.Hani özgür irade,hani özgür seçim?Din konusunda sınav yapılan özgür iradeli beyinler demek oksimoronluktur.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, FETİH yazdı:

 

KUsurlu benzetmemiz hataya sebeb olmasın. daha açık ol. nerede hata..

 

eylem ihtiyaçtan doğar.  hayalinizde yarattığınız tanrının herhangi bir eylemi gerçekleştirmesi , o tanrının muhtaç olduğu için eylemde bulunduğunu söylemektir.

 

uydurduğunuz tanrınız, tapınılmak istemektedir. bu yüzden kendisine tapınacak birilerini yaratmayı amaçlar ve insanları yaratır.

tanrınız, tapınılma isteğinin karşılanması için başka varlıklara muhtaçtır. çünkü, tapınılma isteğini başka türlü karşılamanın yolu yoktur. onlara muhtaç olmasa, onları yaratmaz. diğer yandan, tapınılmayı istemesi de, tapınılmaya ihtiyaç duyduğunu gösterir. eksik olan istenir. tanrınızı hem tapınılmaya hem de kendisine tapınacak birilerine muhtaç olarak hayalinizde yaratmışsınız.

 

sizin verdiğiniz örnekler ise, kendi içlerinde dahi herhangi bir mantık dizgesi içermeyen ve yukardaki ile hiçbir ilgisi olmayan örnekler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

 

eylem ihtiyaçtan doğar.  hayalinizde yarattığınız tanrının herhangi bir eylemi gerçekleştirmesi , o tanrının muhtaç olduğu için eylemde bulunduğunu söylemektir.

 

uydurduğunuz tanrınız, tapınılmak istemektedir. bu yüzden kendisine tapınacak birilerini yaratmayı amaçlar ve insanları yaratır.

tanrınız, tapınılma isteğinin karşılanması için başka varlıklara muhtaçtır. çünkü, tapınılma isteğini başka türlü karşılamanın yolu yoktur. onlara muhtaç olmasa, onları yaratmaz. diğer yandan, tapınılmayı istemesi de, tapınılmaya ihtiyaç duyduğunu gösterir. eksik olan istenir. tanrınızı hem tapınılmaya hem de kendisine tapınacak birilerine muhtaç olarak hayalinizde yaratmışsınız.

 

sizin verdiğiniz örnekler ise, kendi içlerinde dahi herhangi bir mantık dizgesi içermeyen ve yukardaki ile hiçbir ilgisi olmayan örnekler.

 

  Allah'ın mahluku yaratması ona ihtiyacı olduğunu göstermez. kulun tapmasına ihtiyacı olana ilah denmez. dediğin tek doğru şey bu noktayı belirtmen olmuş.

ancak bir adım daha atsan gerçeği görürdün. kulun tapması kendi ihtiyacı olduğundandır. Allah'ın değil. Allah samed'dir. herkes ona muhtaç O kimseye muhtaç değil.

bak yaratmasa da tapılacak ilah Odur. çünkü bir mimar bina yapmasa da gene mimardır. buna göre kimse tapmasa da tapılacak sadece Allah'tır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, FETİH yazdı:

 

  Allah'ın mahluku yaratması ona ihtiyacı olduğunu göstermez. kulun tapmasına ihtiyacı olana ilah denmez. dediğin tek doğru şey bu noktayı belirtmen olmuş.

ancak bir adım daha atsan gerçeği görürdün. kulun tapması kendi ihtiyacı olduğundandır. Allah'ın değil. Allah samed'dir. herkes ona muhtaç O kimseye muhtaç değil.

bak yaratmasa da tapılacak ilah Odur. çünkü bir mimar bina yapmasa da gene mimardır. buna göre kimse tapmasa da tapılacak sadece Allah'tır.

 

belirttiğim kısım gülünç olmuş.

 

hayali tanrınız, bu durumda nedensiz olarak insanları yaratmış olmalı. hayali tanrınız, sizin inancınıza göre, ne yaptığını bilemez durumda olmalı ki, bir de bakmış... aa insanları yaratıvermiş, kendisinin de haberi yok...

 

hayali tanrınız, insanları bir nedenle yaratmışsa, onlara o nedeni gerçeklemek için muhtaç olduğundan yaratmıştır.

 

sizlerin çok sevdiğiniz örnekleri kullanalım. nasıl ki insan, ona  muhtaç olduğu için tükenmez kalemi yaratmıştır; sizin tanrınız da ona muhtaç olduğu için insanı yaratmıştır :D

 

oysa ki, diğer yandan, tapmak gibi bir ihtiyacımız bulunmuyor. gördüğünüz üzere biz ateistler herhangi bir şeye tapmıyoruz. yani tümüyle uydurma şeylere dayandırmışsınız inancınızı.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

 

belirttiğim kısım gülünç olmuş.

 

hayali tanrınız, bu durumda nedensiz olarak insanları yaratmış olmalı. hayali tanrınız, sizin inancınıza göre, ne yaptığını bilemez durumda olmalı ki, bir de bakmış... aa insanları yaratıvermiş, kendisinin de haberi yok...

 

hayali tanrınız, insanları bir nedenle yaratmışsa, onlara o nedeni gerçeklemek için muhtaç olduğundan yaratmıştır.

 

sizlerin çok sevdiğiniz örnekleri kullanalım. nasıl ki insan, ona  muhtaç olduğu için tükenmez kalemi yaratmıştır; sizin tanrınız da ona muhtaç olduğu için insanı yaratmıştır :D

 

oysa ki, diğer yandan, tapmak gibi bir ihtiyacımız bulunmuyor. gördüğünüz üzere biz ateistler herhangi bir şeye tapmıyoruz. yani tümüyle uydurma şeylere dayandırmışsınız inancınızı.

 

 

 

 

YaRatılışın gayesi peygamberimize duyduğu aşk olduğu hadisde geçmekte. insan da bu aşka ancak aşkla karşılık vermeli. o da seven sevdiğine itaat eder dusturunca oluyor.

 

bir de Allah'ın kulun itaatinden memnun olmasını, mecburiyetle karıştırıyorsun. 2 si farklı şeyler..

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, FETİH yazdı:

 

YaRatılışın gayesi peygamberimize duyduğu aşk olduğu hadisde geçmekte. insan da bu aşka ancak aşkla karşılık vermeli. o da seven sevdiğine itaat eder dusturunca oluyor.

 

bir de Allah'ın kulun itaatinden memnun olmasını, mecburiyetle karıştırıyorsun. 2 si farklı şeyler..

 

 

:D tanrınız, kendi yarattığı bir şeye mi aşık olmuş?

 

önce tanrınız var, başka bir şey yok. sonra tanrınız, olmayan bir şeye aşık oluyor ve sonra onu yaratabilmek için de bir sürü başka insan mı yaratıyor?

 

uydurduğunuz tanrınızı insanlaştırmıştınız. şimdi de daha da düşürdünüz. kendi yarattığı bir şeye aşık ve onun uğruna başkalarını yaratmaya muhtaç ve zorunlu bir avare: bir acuze ...

 

hep derim: bizler, müslümanlar kadar sövmüyoruz arabın uyduruk tanrısına...

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

tanrınız, kendi yarattığı bir şeye mi aşık olmuş?

müslümankan de bu olayın doğru olmadığını düşünüyordum, başlı başına mantıksızlık..

 

allah yarattıktan sonraki performansına bakarak değer verse bir yerde tamam denir ama bu şekliyle haksızlık diye düşünüyordum.  kıskançlıkta denilebilirdi benimkisine :)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, bir_akil_insan yazdı:

 

 

:D tanrınız, kendi yarattığı bir şeye mi aşık olmuş?

 

önce tanrınız var, başka bir şey yok. sonra tanrınız, olmayan bir şeye aşık oluyor ve sonra onu yaratabilmek için de bir sürü başka insan mı yaratıyor?

 

uydurduğunuz tanrınızı insanlaştırmıştınız. şimdi de daha da düşürdünüz. kendi yarattığı bir şeye aşık ve onun uğruna başkalarını yaratmaya muhtaç ve zorunlu bir avare: bir acuze ...

 

 

 

arkadaş sen yaratılışı bil miyorsun? Yokluk nedir- varlık nedir ? haberin yok. O yüzden yanlış mantık yürütüyorsun. Senin yaratılman tamamen , senin iyiliğinedir. İspatlıyayım da gör sen de.

Sen yokluktan yaratılmadın. Sen   yaratılmadan önce de vardın. Çünkü Allah’ın ilim ve Halık sıfatları vardır. senin bedensel vücudunun henüz yokken, sen Allah’ın ezeli ilminde vardın. Buna ilmi vucud derler.işte bu ilmi vucudun  Halık sıfatıyla,yoktan yaratıldı.

Şimdi düşün ki: seni yaratmasa dünyaya gelmeyecektin. Kendini ve sevdiklerini tanımayacaktın .tanımayacaktın ama gene ilimsel varlığın olacaktı.seni  var ediyor ki cennette ve dünyada nimetlerini tadasın. Kısaca yaratmasa pek çok nimetten mahrum bir şekilde kalacaktın .umarım seni yaratmasını Allah’ın rahmeti ile olduğunu anlamışındır.. 

İster var ol, ister yok ol. Allah için ikisi de eşit. Değişiklik onda değil sende. Yaratmakla sana şeref verdi. Hala düşünmeyecek misin?

 

Ben dilim döndüğünce anlattım .  Doğrusunu Allah bilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, siyahh yazdı:

müslümankan de bu olayın doğru olmadığını düşünüyordum, başlı başına mantıksızlık..

 

allah yarattıktan sonraki performansına bakarak değer verse bir yerde tamam denir ama bu şekliyle haksızlık diye düşünüyordum.  kıskançlıkta denilebilirdi benimkisine :)

 

 

Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler.  ( bu ayettir.) bein sözüm değil...

 

bak : kimse yokken herkesi sevdi, herkes varolunca ise sadece kendisini seveni sevdi..

 

bir_akil_insan

 

adlı kişiye yokluk ve varlık kavramlarını yazdım . onlara göre bu mesajı okursan, gerçeği görürsün..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, FETİH yazdı:

 

arkadaş sen yaratılışı bil miyorsun? Yokluk nedir- varlık nedir ? haberin yok. O yüzden yanlış mantık yürütüyorsun. Senin yaratılman tamamen , senin iyiliğinedir. İspatlıyayım da gör sen de.

Sen yokluktan yaratılmadın. Sen   yaratılmadan önce de vardın. Çünkü Allah’ın ilim ve Halık sıfatları vardır. senin bedensel vücudunun henüz yokken, sen Allah’ın ezeli ilminde vardın. Buna ilmi vucud derler.işte bu ilmi vucudun  Halık sıfatıyla,yoktan yaratıldı.

Şimdi düşün ki: seni yaratmasa dünyaya gelmeyecektin. Kendini ve sevdiklerini tanımayacaktın .tanımayacaktın ama gene ilimsel varlığın olacaktı.seni  var ediyor ki cennette ve dünyada nimetlerini tadasın. Kısaca yaratmasa pek çok nimetten mahrum bir şekilde kalacaktın .umarım seni yaratmasını Allah’ın rahmeti ile olduğunu anlamışındır.. 

İster var ol, ister yok ol. Allah için ikisi de eşit. Değişiklik onda değil sende. Yaratmakla sana şeref verdi. Hala düşünmeyecek misin?

 

Ben dilim döndüğünce anlattım .  Doğrusunu Allah bilir.

 

 

tanrı - özellikle islamın tanrısı-  inancındaki mantıksızlıkları örtmek için böyle bir anlayışa kaçmışsınız ve kavramları birbiri içine gizleyerek iyice anlaşılmaz ve sorgulanmaz hale getirmeye çalışmışsınız. en azından bağlı olduğunuz inanış bu şekilde sanıyorum.

 

bunun saçmalıklarının ayrıntılarına girmek çok bir şey kazandırmayacak.

 

tanrınızın, kendi yarattığı ya da en azından kendi ilminde ezelden beri var olan bir şeye nasıl aşık olduğunu anlatır mısınız?

 

tanrınızın ilminde ezelden beri var olan bir şeye aşık olması, o şeyin tanrınızdan bağımsız olarak var olduğunu anlatır. çünkü eğer işin içinde sürpriz faktörü yoksa, tanrınız her zerresine kadar bildiği bir şeye neden aşık olur? işin içinde sürpriz faktörü varsa, tanrınızın bilmediği ya da bilemediği bir şeylere sahiptir demek ki muhammed. bu durumda, muhammed tanrınızdan bağımsız olarak ezelidir ve tanrınızın onunla ilgili bilmediği, öngöremediği şeylere sahiptir. bu durumda tanrınız acizdir.

 

tanrınızı istediğiniz kadar kavramların, süslü sözlerin arkasına saklamaya çalışın. üzerine her örtü çekişinizde, tanrınızın daha da aciz olduğunu anlatıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, bir_akil_insan yazdı:

 

 

 

tanrınızın, kendi yarattığı ya da en azından kendi ilminde ezelden beri var olan bir şeye nasıl aşık olduğunu anlatır mısınız?

 

 

bak bir ressam düşün , heniz resim çizmemiş.bir mimar düşün henüz bina yapmamış.

 

şimdi bu kişiler vucudları olmayan, resmi ve binayı sevemez mi. tabiki sever.

 

sevmiyen kimdir, biliyor musun, sanattan anlamayanlar. dikkat et sende  sanattan anlamayan birine benziyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
35 dakika önce, FETİH yazdı:

 

bak bir ressam düşün , heniz resim çizmemiş.bir mimar düşün henüz bina yapmamış.

 

şimdi bu kişiler vucudları olmayan, resmi ve binayı sevemez mi. tabiki sever.

 

sevmiyen kimdir, biliyor musun, sanattan anlamayanlar. dikkat et sende  sanattan anlamayan birine benziyorsun.

 

:D sevmeye mi düştü şimdi?

 

aşık idi oysa ki tanrınız. şimdi sevmeye kadar indi demek ki...

 

biraz daha yoklasak, ya hoşlanmış işte uzaktan görmüş de diyeceksiniz.

 

benzetmelerinize dikkat edersek: tablo ya da bina, tam olarak yapanın istediği gibidir. her detayına, onu yapan karar verir. dolayısı ile, yapandan bağımsız olarak üründe kendiliğinden bir şey gerçekleşmez. bu benzetmeye göre, tanrınızın yarattıkları da tam olarak onun istediği gbidir. ne eksik ne de fazla. bu durumda, tanrınız, tam olarak kendi istediği gibi davranan bir şey yaratıp ona aşık oluyor ya da ondan nefret ediyor ve cezalandırıyor. bu tanrınız şimdi de akıl hastası çıktı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, bir_akil_insan yazdı:

 

:D sevmeye mi düştü şimdi? ( aşk kelimesini ben kullandım. sevgi demeliydim . haklısın . hata ettim. ama şunu da unutma  Allah'a aşık olunur.)

 

aşık idi oysa ki tanrınız. şimdi sevmeye kadar indi demek ki...

 

biraz daha yoklasak, ya hoşlanmış işte uzaktan görmüş de diyeceksiniz.

 

benzetmelerinize dikkat edersek: tablo ya da bina, tam olarak yapanın istediği gibidir. her detayına, onu yapan karar verir. dolayısı ile, yapandan bağımsız olarak üründe kendiliğinden bir şey gerçekleşmez.( neden anlamak istemiyorsun: özgür iradeyi de katman gerek düşünürken yoksa yanlış mana verirsin. tabloya özgür irade koy .)

 

bu benzetmeye göre, tanrınızın yarattıkları da tam olarak onun istediği gbidir. ( evet .öyledir. doğru..)

 

ne eksik ne de fazla. bu durumda, tanrınız, tam olarak kendi istediği gibi davranan bir şey yaratıp ona aşık oluyor ( hayır önce seviyor,sonra yaratıyor. aşk önce yahu .)

 

 

ya da ondan nefret ediyor ve cezalandırıyor. ( nefret ettikleri sadece kendisinden nefret edenler için, kendisini seveni sevmeye devam ediyor..)

 

bu tanrınız şimdi de akıl hastası çıktı.( bu sözün iftiradır. sen bilmeden konuşuyorsun. uyandırmaya çalışıyoruz. anlamak istemiyorsun.. akıl hastası sensin.)

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, FETİH yazdı:

 

 

ne yazık ki alıntı içine yazmışsınız... 

 

her neyse.

 

bakın; diyorsunuz ki:

- allah önce aşık, sonra yaratıp da seviyor... özgür irade var...

 

bu, uydurma tanrınızdan bağımsız olarak insanların var olduğu anlamına gelir. özgür irade diye bir şey varsa, bu tanrınızın, irade sahibinin ne yapabileceğini bilmediği anlamına gelir. bu yüzden zaten irade sahibine aşık falan oluyor zaten. her şeyini bildiği bir şeye aşık olamaz, çünkü işin içinde sürpriz faktörü yoktur.

 

özgür iradenin varlığı, tanrınızın her şeyi hakkıyla bilmesi ile çelişir.

 

diğer yandan, özgür iradenin varlığı, kuranla da çelişir. örneğin: insan 30 tekvir 29 der ki, allah dilemeden, siz dileyemezsiniz. yani, bir şeyi düşünmeniz bile ancak allahın, sizin onu düşünmenizi dilemesi sonrasında mümkün olabilir.

 

hadid 22 der ki, Yeryüzüne, yahut canlarınıza gelip çatan hiçbir felâket yoktur ki biz, onları yaratmadan önce onu, bir kitapta tespit etmemiş olalım; şüphe yok ki bu, Allah'a pek kolaydır.

 

yani, örneğin size bir araba çarpmışsa, sizin de, o araba şöförünün de en başından kaderlerinde bu yazılı olduğu için çarpmıştır. istediğiniz kadar özgür irade deyin, sizi ve o şöförü o kaza yerine ve anına götüren ve buluşturan şey, tanrınızın onu kitabında en başından her ikiniz için de yazmış olmasıdır. bu da doğal olarak, özgür irade inancınızın uydurma olduğu anlamına gelir. 

 

yani, islama göre özgür irade yoktur. özgür irade olmadığı için, uydurma tanrınız, kendi yaratıp şekillendirdiği şeylere aşık olması ya da onlardan nefret etmesi durumu söz konusudur.

 

hayali tanrınız akıl hastasıdır.

 

tabii burada amaç inandığınız tanrıya sövmek değildir.  1400 yıl öncesinin zırcahil araplarının uydurduğu tanrının ne kadar temelsiz ve tutarsız olduğunu gösteriyoruz. o zamanların cahil insanları için yenilebilir, yutulabilir palavraları, bugünün düşünebilen insanları için gülünç mantıksızlıklar çorbasından başka bir şey değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, bir_akil_insan yazdı:

 

ne yazık ki alıntı içine yazmışsınız... 

 

her neyse.

 

bakın; diyorsunuz ki:

- allah önce aşık, sonra yaratıp da seviyor... özgür irade var...

 

bu, uydurma tanrınızdan bağımsız olarak insanların var olduğu anlamına gelir. özgür irade diye bir şey varsa, bu tanrınızın, irade sahibinin ne yapabileceğini bilmediği anlamına gelir. bu yüzden zaten irade sahibine aşık falan oluyor zaten. her şeyini bildiği bir şeye aşık olamaz, çünkü işin içinde sürpriz faktörü yoktur.

 

özgür iradenin varlığı, tanrınızın her şeyi hakkıyla bilmesi ile çelişir.

 

diğer yandan, özgür iradenin varlığı, kuranla da çelişir. örneğin: insan 30 tekvir 29 der ki, allah dilemeden, siz dileyemezsiniz. yani, bir şeyi düşünmeniz bile ancak allahın, sizin onu düşünmenizi dilemesi sonrasında mümkün olabilir.

 

hadid 22 der ki, Yeryüzüne, yahut canlarınıza gelip çatan hiçbir felâket yoktur ki biz, onları yaratmadan önce onu, bir kitapta tespit etmemiş olalım; şüphe yok ki bu, Allah'a pek kolaydır.

 

yani, örneğin size bir araba çarpmışsa, sizin de, o araba şöförünün de en başından kaderlerinde bu yazılı olduğu için çarpmıştır. istediğiniz kadar özgür irade deyin, sizi ve o şöförü o kaza yerine ve anına götüren ve buluşturan şey, tanrınızın onu kitabında en başından her ikiniz için de yazmış olmasıdır. bu da doğal olarak, özgür irade inancınızın uydurma olduğu anlamına gelir. 

 

yani, islama göre özgür irade yoktur. özgür irade olmadığı için, uydurma tanrınız, kendi yaratıp şekillendirdiği şeylere aşık olması ya da onlardan nefret etmesi durumu söz konusudur.

 

 

 

Geleceği insan bilemez. Sadece tahmin eder. Allah ise geleceği tahminle değil kesin bir bilgiyle bilir. Şimdi Allah ile insanın bilgideki bu farkını ayırdetmek gerek.

Misal.  Fener , tabzon maçının sonucu hakkında biz tahmin yaparız. bu tahmini bilgiyi 2-0 olarak bir yere yazsak … Bu tahmini bilgi  tutsa biz öyle yazdık diye olmuyor ki..

Allah açısından bakarsak maçın neticesini kesin bir bilgiyle yazıyor. Kader denilen Bu yazısı maçın sonucunu  öyle yapmıyor. 2-0 olacağını maç oynanmadan biliyor. Allah için maçın başıyla sonu arasında fark yok.

İnsan için maçın başında =tahmini bilgi (sonuca etkisi olmayan bilgi)

İnsan için maçın sonunda =kesin bir bilgi(sonuca etkisi olmayan bilgi)

Allah için maçın başında= kesin bir bilgi(sonuca etkisi olmayan bilgi)

Allah için maçın sonunda= kesin bir bilgi(sonuca etkisi olmayan bilgi)

. (örneğin: insan 30 tekvir 29 der ki, Allah CC. dilemeden, siz dileyemezsiniz. yani, bir şeyi düşünmeniz bile ancak Allah'ın CC. , sizin onu düşünmenizi dilemesi sonrasında mümkün olabilir.)

Önce Allah’ın dilemesine gelince o da şöyle: sen, akıl ve özgür irade nimetlerini kendi isteğinle mi aldın? Hayır. Bunları sana veren Allah olduğu için, sen doğumundan ölümüne kadar dilediğin her şeyi, hakikatta Allah dilemiş oluyor. Anlayabiliyor  musun?

Bak sen iyilik ve kötülük yapabilecek bir özgür irade ye sahipsin. Allah sende sana sormadan zorla yaptığı şey sadece özgür iradeni yaratması. Yani sana zorla(mecbur tutmak) verdiği Özgür iradeni kullanarak özgür bir şekilde iyilik ve kötülükleri yapıyorsun. Özgür olmasan cennete almaz seni. Hayan bitki ve taş gibi varlıkları bu yüzden cennete almıyor. Aynı şekilde cehenneme de almıyor.

DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 minutes ago, FETİH said:

 

Geleceği insan bilemez. Sadece tahmin eder. Allah ise geleceği tahminle değil kesin bir bilgiyle bilir. Şimdi Allah ile insanın bilgideki bu farkını ayırdetmek gerek.

 

Misal.  Fener , tabzon maçının sonucu hakkında biz tahmin yaparız. bu tahmini bilgiyi 2-0 olarak bir yere yazsak … Bu tahmini bilgi  tutsa biz öyle yazdık diye olmuyor ki..

Allah açısından bakarsak maçın neticesini kesin bir bilgiyle yazıyor. Kader denilen Bu yazısı maçın sonucunu  öyle yapmıyor. 2-0 olacağını maç oynanmadan biliyor. Allah için maçın başıyla sonu arasında fark yok.

İnsan için maçın başında =tahmini bilgi (sonuca etkisi olmayan bilgi)

 

İnsan için maçın sonunda =kesin bir bilgi(sonuca etkisi olmayan bilgi)

 

Allah için maçın başında= kesin bir bilgi(sonuca etkisi olmayan bilgi)

 

Allah için maçın sonunda= kesin bir bilgi(sonuca etkisi olmayan bilgi)

. (örneğin: insan 30 tekvir 29 der ki, Allah CC. dilemeden, siz dileyemezsiniz. yani, bir şeyi düşünmeniz bile ancak Allah'ın CC. , sizin onu düşünmenizi dilemesi sonrasında mümkün olabilir.)

 

Önce Allah’ın dilemesine gelince o da şöyle: sen, akıl ve özgür irade nimetlerini kendi isteğinle mi aldın? Hayır. Bunları sana veren Allah olduğu için, sen doğumundan ölümüne kadar dilediğin her şeyi, hakikatta Allah dilemiş oluyor. Anlayabiliyor  musun?

 

Bak sen iyilik ve kötülük yapabilecek bir özgür irade ye sahipsin. Allah sende sana sormadan zorla yaptığı şey sadece özgür iradeni yaratması. Yani sana zorla(mecbur tutmak) verdiği Özgür iradeni kullanarak özgür bir şekilde iyilik ve kötülükleri yapıyorsun. Özgür olmasan cennete almaz seni. Hayan bitki ve taş gibi varlıkları bu yüzden cennete almıyor. Aynı şekilde cehenneme de almıyor.

DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

 

 

Allah, pedofil bir bedevinin kıçından sallanmış bir osuruktan teyyaredir. 

 

Bu böyle oldukça, sadece klavyeni eskitmiş oluyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...