Jump to content

Recommended Posts

  • İleti 417
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

8 saat önce, anibal yazdı:

Oksijen, her zaman azalır, en sonunda serbest oksijen kalmaz, yok olur gider. Oksijenin olması için, canlılar, yani bitkilerin olması gerekir

Oksijen i bitkiler çok daha sonra üretmeyi başladılar ilk önce bakteriler oksijen üretmeye başladılar sen çok geç olanı konuşuyorsun dostum geriye en başa gel

Link to post
Sitelerde Paylaş

bazıları çok saçma düşünüyor.  :))) 5 0 yıl içinde bu gezgende hiç agac kalmıyabilir. her yer  beton olucak , o zaman bitkıler karbondioksıt alıp oksijen uretemıyecekler..  :))) dolayışıylede. bitkiler olmazsa oksijende olmaz. bu deli sacmalıgına inanmak için delı olmak gerekır.  :)) bu çok acık mesaj o kişiye gitmıştır umarım . o kendını çok iyi bilir.  biyolog tanrısı. atmosfer tabakasına yaklasınca oksijen azalır. bu onun yok olucagı anlamına gelmez.ayrıcada atmosfer plakası yanı manyetık  atmosfer bozulmadıgı sürece  oksjende azalmaz  bu imkansızdır.. çünku oksijjen geri dönüşüm mantığıyla çalışır...   dünyanın yarısı betın yıgını olmuş çoktan ölmemız gerekırdı..bu deli manığına göre   :))))dunyadakı bütün ağaçlar dunyadakı oksıjen miktarının % 4 nu saglarken % 96 lık kısımda okyanuslardır yanı okyanustakı bıo yosunlar ve bakteriler..  asıl akcigerımızdır. bazı insanlar boşuna biyolog olmuş.. :)))  ben biyolog değilim ama o arkadastan daha iyi biliyorum ve konuya oldukça hakımım.. :))))

tarihinde mystic tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

islam bir inançtan çok buyuculuk törecelık sanatıdır. kuusaktan kusaga aktarılan törelerde bunu ispatlar örnek vermek gerekırse kan davası gibi töreler 1400 yıl önceklı müslüman inancının tohumlarıdır.

 

asagıda bir biliimsel uzay  anatomisi yaptım biilmsel olarak bana mantıklı geldi..

 

Saja: madde boyutunu yarattı ...
 
Baal: kutle cekınımı yarattı.gezegenlerı..
 
Dagon :ışıgı ve ısıyı yarattı. ( güneşlerı )..
 
Tammuz: karadelıklerı yarattı...
 
İnanna:aklı yarattı....
 
Marduk: paralel evrendekı marduk ırkını yarattı..
 
Ereshkıgal:.:paralel evrendekı vampır ırkını yarattı..
 
Nergal: muhtesem gücüyle kara delıklerı yarattı..(evren yok edicileri)
 
Aghat:..ruhanı varlıkları yarattı..
 
Anu: karanlık maddeyı yarattı....
tarihinde mystic tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, MisterYou said:

Oksijen i bitkiler çok daha sonra üretmeyi başladılar ilk önce bakteriler oksijen üretmeye başladılar sen çok geç olanı konuşuyorsun dostum geriye en başa gel

 

Oksijen üretenler bakteri değil, daha çok bitki şeklinde değerlendirilen cyanobacteria familyasıdır. Fakat bunlar atmosferik oksijene yeterli değildir. Atmosferik oksijen için, bir tür çok hücreli yapı gerekir. Bu minik çok hücrelilerin modern versiyonu planktonlar örneğin, bitkisel (fitoplankton) ve hayvansal (zooplankton) olarak sınıflanır. Atmosferik oksijene sebep olan ilkel çok hücreli ilk canlıların stramotolitler olduğu kabul edilir. 

 

Marstan dünyaya hayat gelmiş olabilir, mümkündür, eğer orda hayat vardıysa. Ama burada ya evrim geçirip oksijen üreten süreci başlatmış olmalıdırlar, ya da oksijene ihtiyaç duymuyor olmaları gerekir. Ya da, zaten dünyada var olan yaşam ile çatışmaları. 

 

Bu arada stramotolit, bir bakteri, bir hücre falan değil, gene olarak, kendilerine bir nevi iskelet oluşturabilien cyanobacteria kolonileri demektir. Bu da bitkisel hayatın ilk halkaları olarak kabul edilir. EVet, bunlara bitki değil, bakteri diyebiliriz. Fakat bu sonucu değiştirmez, onlar olmadan, yani baya baya gelişmiş bir çok hücreli mekanizma olmadan atmosferik oksijen olası değildir. 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 dakika önce, anibal yazdı:

 

Oksijen üretenler bakteri değil, daha çok bitki şeklinde değerlendirilen cyanobacteria familyasıdır. Fakat bunlar atmosferik oksijene yeterli değildir. Atmosferik oksijen için, bir tür çok hücreli yapı gerekir. Bu minik çok hücrelilerin modern versiyonu planktonlar örneğin, bitkisel (fitoplankton) ve hayvansal (zooplankton) olarak sınıflanır. Atmosferik oksijene sebep olan ilkel çok hücreli ilk canlıların stramotolitler olduğu kabul edilir. 

 

Marstan dünyaya hayat gelmiş olabilir, mümkündür, eğer orda hayat vardıysa. Ama burada ya evrim geçirip oksijen üreten süreci başlatmış olmalıdırlar, ya da oksijene ihtiyaç duymuyor olmaları gerekir. Ya da, zaten dünyada var olan yaşam ile çatışmaları. 

 

Bu arada stramotolit, bir bakteri, bir hücre falan değil, gene olarak, kendilerine bir nevi iskelet oluşturabilien cyanobacteria kolonileri demektir. Bu da bitkisel hayatın ilk halkaları olarak kabul edilir. EVet, bunlara bitki değil, bakteri diyebiliriz. Fakat bu sonucu değiştirmez, onlar olmadan, yani baya baya gelişmiş bir çok hücreli mekanizma olmadan atmosferik oksijen olası değildir. 

 

 

 

 

 

 

 

Oksidasyon ve siyanobakteri bunları bir araştır bence, bitkiler çok daha sonra oluştular tabi onlar da oksijen ürettiler ama en geriye bi git biraz.

Bu siyanobakteri mikroorganizmalar güneşten aldıkları enerji ile ve karbondioksitten şeker yaptılar fotosintez ile oksijen ürettiler.Daha sonra ilk bitkiler ve günümüz bitkileri ayı şekilde oksijen üretiyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 minutes ago, MisterYou said:

Oksidasyon ve siyanobakteri bunları bir araştır bence, bitkiler çok daha sonra oluştular tabi onlar da oksijen ürettiler ama en geriye bi git biraz.

Bu siyanobakteri mikroorganizmalar güneşten aldıkları enerji ile ve karbondioksitten şeker yaptılar fotosintez ile oksijen ürettiler.Daha sonra ilk bitkiler ve günümüz bitkileri ayı şekilde oksijen üretiyorlar.

 

İşte o ilk cyanobacteria, ilk bitkilerdir, bizde sana onu diyoruz. Yani, oksijen varken, hayat çoktan almış başını gitmişti dünyada, en az bir yüz milyon falan, ilkel bitkiler bile varolmuştu mesela.

 

Bu arada CO2 den ziyade azot metabolizması görülür ilk canlılarda. Azot sabitleme ile amonyak üretimi falan yani. Siyanobakteri terimi bugünün tek hücrelileri için kullanılır, ama o atmosfere oksijen üreten koloniler, mavi-yeşil algler sınıfına daha yakındır. Her ikiside aslen cyanobacteria olsa da, o ilk koloniler, tek hücreli gibi görünmez, ki her durumda evrimin ilk aşamalarındadırlar, bitki, bakteri falan gibi sert ayrımlar yapmak güçtür. Evrimin hep farkedilemeyecek kadar küçük adımlarla ilerlediğini unutma.

 

 

 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
52 dakika önce, anibal yazdı:

 

İşte o ilk cyanobacteria, ilk bitkilerdir, bizde sana onu diyoruz. Yani, oksijen varken, hayat çoktan almış başını gitmişti dünyada, en az bir yüz milyon falan, ilkel bitkiler bile varolmuştu mesela.

 

Bu arada CO2 den ziyade azot metabolizması görülür ilk canlılarda. Azot sabitleme ile amonyak üretimi falan yani. Siyanobakteri terimi bugünün tek hücrelileri için kullanılır, ama o atmosfere oksijen üreten koloniler, mavi-yeşil algler sınıfına daha yakındır. Her ikiside aslen cyanobacteria olsa da, o ilk koloniler, tek hücreli gibi görünmez, ki her durumda evrimin ilk aşamalarındadırlar, bitki, bakteri falan gibi sert ayrımlar yapmak güçtür. Evrimin hep farkedilemeyecek kadar küçük adımlarla ilerlediğini unutma.

 

 

 

Tartışmıyorum bildiğimi söylüyorum dostum ama sen bitki den kastın ne anlıyorsun o nu anlamadım çünkü bu anlattıklarım ve daha sonra oluşan bitkiler arasında çok büyük bir fark var

Benim anlattıklaım bunlar:

images?q=tbn:ANd9GcQMXCRPf1-os1J48fWL32x

 

p02w1gbf.jpg

 

Senin dediğin bunlar ise bunlar çok daha geç var oldular

151230120557_underwater_oxygen_release.j

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, MisterYou said:

Tartışmıyorum bildiğimi söylüyorum dostum ama sen bitki den kastın ne anlıyorsun o nu anlamadım çünkü bu anlattıklarım ve daha sonra oluşan bitkiler arasında çok büyük bir fark var

Benim anlattıklaım bunlar:

images?q=tbn:ANd9GcQMXCRPf1-os1J48fWL32x

 

p02w1gbf.jpg

 

Senin dediğin bunlar ise bunlar çok daha geç var oldular

151230120557_underwater_oxygen_release.j

 

 

 

 

Şöyle söyleyeyim sana, amanda bu bitkidir, yok değil şudur demek üzere PhD yapmış biri olarak bunları söylüyorum, ben öyle diyorsam, emin ol öyledir. 

 

Ve görüyoruz ki, pek fazla şey bilmiyorsun. Üsttekiler bakteri olarak sınıflamaya daha uygundur. Ama alttakiler bir çeşit çok hücreli gibi davranan koloniler oluşturan antik canlılardır. Bu nedenle, alttakiler bitkilerle, bakteriler arasında kabul edilir, bitkilere ise daha yakın görülür. 

 

Bugün elimizdeki kladistik, bugünün canlıları tabanlı. Daha hayvanın var olmadığı dönemlerde geçerli olacak kladistik başka bir mevzu olacak elbette. Altta gördüklerin, bitki olup öyle adapte oldular hayata, artık kalmadılar. Onların bu şekile kolonileşmeyen versiyonları, mavi yeşil algler ve siyanobakteriler olarak bugüne geldiler. Bu ayrımı da bugün yapabilirsin, 3.7 Milyar yıl önce değil. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

BAKTERİ NEDİR? 

bakteri
 
 
  1. toprakta, suda, canlılarda bulunan, mayalanmaya, çürümeye ya da hastalıklara yol açan, küresel, silindirimsi ya da kıvrık biçimde olan, çok basit yapılı, bölünme yoluyla çoğalan, klorofilsiz, tekgözeli canLI. BİRKERE BİTKİLER BÖLÜNME YOLUYLAÇOGALMAZLAR. tohum yoluyla çogalıtlar bıyolojıder bitkı ve batkteri farklı  tür olarak adlandırılır. bitkilerın ureme prensıbı 
    Bitkiler çiçekli ve çiçeksiz bitkiler olarak iki grupta incelenir. Çiçekli bitkilerin üreme organları çiçektir. Çiçekte bulunan erkek organda üretilen çiçek tozları böcekler, kuşlar, arılar gibi çeşitli yollarla başka bitkilerin dişi organlarına ulaşır. Dişi organda yumurtalık kısmına ulaşan tozlar burada tohum oluşturur. 
     
    Bitkiler (Plantae), fotosentez yapan, ökaryotik, ağaçlar, çiçekler, otlar, eğreltiotları, yosunlar ve benzeri organizmaları içinde bulunduran çok büyük bir canlılar alemidir.

    Bitkiler, topluluk halinde yaşarlar. Bitkilerin bir bölgede oluşturdukları örtüye bitki örtüsü denir. Flora, bir bölgede yetişen bütün bitki türlerinin hepsine denir. Herhangi bir bölgenin yaşam koşullarında gelişen, benzer ekolojik yapı içeren bitki topluluğuna vejetasyon denir. Bunlar 4 sınıftır: Ormanlar (her zaman yeşil tropikal yağmur, subtropikal, orta kuşak, sert yapraklı, iğne yapraklı, kışın yaprak dökenler, muson ormanları, tropikal kuru, mangrov, galeri, bataklık), Çalılar (maki, garig, psödomaki), otlar (savan, step, çöl), tundra. Bitkilerin yetişmesini etkileyen bir çok faktör vardır. Bunlar; ekvatora uzaklık, denizden yükseklik(rakım), arazi eğimi, ışık, sıcaklık, nem, yıllık yağış miktarı, toprak içeriği, canlı faktörler(insan, hayvan, diğer bitkiler, mikroorganizmalar)'dir Bitkiler, fotosentezle ekolojik dengeyi sağlamada temel rol oynadıklarından, canlılar dünyasında çok önemli yere sahiptirler.bir kere bakteri  ile bitkının üreemsı çok farklıdır . 2. side bakterilerın fotonsentezı çok gucludur. bir bakterının fotonsemtezı nerdeyse 1000 adet bitkı fotosentezıne denktır.. 
     

    Bitki ve Bakteri Fotosentezi Arasındaki Farklar

    Bitki Hücrelerinde klorofil molekülü, renk pigmentlerini içerisinde barındıran kloroplastorganeli içerisinde yerleşmiş bir şekilde bulunmaktadır. Ancak bakterilerde kloroplast bulunmadığı için klorofil molekülleri sitoplazma içerisinde yer almaktadır.

    Bitkiler fotosentez olayında ihtiyaç duyulan hidrojen ve elektron enerji kaynağını yalnızca su (H2O) molekülünden karşılamaktadır. Ancak fotosentetik bakteriler yani fotosentez yapan bakteriler enerji ihtiyaçlarını su (H2O), H2S) ve H2’den sağlamaktadır.

    Bitkiler fotosentez reaksiyonları sonucunda yalnızca oksijen yani O2 molekülünü açığa çıkarırken, bakterilerde ise yan ürün çeşiti hidrojen kaynağının türüne göre değişmektedir.

    Bitkilerde elektron taşıma sistemi (ETS) elemanları , kloroplastın granumları içerisinde yerleşmiş durumdadır. Ancak bakterilerde ETS elemanları hücre zarına yerleşmiş durumdadır.souç olarak bitkiler hiç varolmasaydı çıcekler ağaclar yınede yasam edicektı. çünku sadece bakteriler. değil su yosun bakterileri asıl oksijen kaynagıdır.. 

    Dünya’nın Gerçek Oksijen Kaynağı Algler

    Geçmişten günümüze kadar bize öğretilen bilgi, bitkilerin asıl oksijen kaynağı olduğudur. Aslında bu doğru değildir. Dünya’daki oksijenin çoğu aslında başka canlılar tarafından üretilir. Bize öğretilen bu bilgiler belki de insanların doğayı koruması ve ağaçları kesmemeleri için öğretilmiş olabilir. Sonuçta Dünya’da ekolojik denge mevcuttur. Ormanların yok olması da bu ekolojik dengeyi bozabilen faktörlerden biridir. Dünya’daki tüm ormanlar oksijenin yaklaşık %20’si kadarını fotosentez yoluyla üretmektedir. Geriye kalan kısmını ise Su yosunları yani “Algler” üretmektedir. Sadece oksijen üreterek değil bir çok özelliğiyle sularda görev yapmaktadır.

    Alg kelimesi latince de deniz otu anlamına gelen “alga” kelimesinden türetilmiştir. Algler bitkilere benzemelerine rağmen bitkilerle yakın akrabalığı olmayan sucul canlılardır. Sularda yaşayan birincil üretici canlıdırlar. Bu canlılar bitkilerin aksine fotosentez ürünlerini nişasta olarakdepolamazlar. Klorofil-c taşırlar ve bitkilerde bulunmayan başka pigment maddeleri bulundururlar. Denizlerde önemli olduğu kadar tüm dünya içinde önemli canlılardır. Dünya’nın %70’ini kaplayan denizler ve okyanuslarda yaşayan algler ekosistemler için oldukça yararlı canlılardır. Dünyadaki fotosentetik karbonun üçte ikisi su yosunları tarafından üretilmektedir. Denizlerde birincil üretici aynı zamanda denizde yaşayan diğer canlılar için besin kaynağıdırlar. Ürettikleri oksijen sadece deniz canlıları için değil bütün dünya için önemli miktardadır.

    Su yosunları dünyadaki oksijenin yaklaşık %70-80’ini üretirler. Geriye kalan kısmını ise bitkiler üretir. Bu oran oldukça fazladır. Bu nedenle su yosunları dünyadaki canlılık için bir vazgeçilmezdir. Denizlerin kirletilmesi bu canlıları etkiler ise dünyanın asıl oksijen kaynağı zarar görebilir. Bu durum bütün canlılar için zararlı olacaktır. Bu nedenle insanoğlu denizleri yani algleri ve bitkileri korumak zorundadır.daha öncek yazımdada belırttım bazıları hala sacmalamaya  devam ediyor.. bu kadar acık ve net ispat veriyoruz.. arkadas neyın kafasın yasıyor bilemıyoruz.. okyanus ve bakteriler yanı su yosun bakterilerı oluştuğundan milyonlarca yıl sonra agaclar ve bitkıler oluşmuştur yanı asıl oksijenı üreten okyanus bakterileridir. ve bakteri türünu bitkıyle karıstırmak biyolojıye ihanetır.. milyonlarca yıldır . ağaç ve bitkı henuz gelışmemışken bu dunyada  oksijen ve karbondioksır azotla birlıkte bir denge oluşturmuştu zaten bunu anlatmaya calışıyoruz arkadasa umarım ağacların ve bitkılerın asıl oksijen kaynagı olmadığını çok net anlarda ortak bir yol buluruz.. 

tarihinde mystic tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yeşil algler ya da Chlorophyta (Antik Yunanca χλωρός chlōrós yeşil), tek hücreli ya da koloni oluşturan ya da çok hücreli türleri kapsayan bitkiler alemi şubesidir. Klorofil a, b ve çeşitli karotenoidleri (karotin, lutein, ksantofil, pirenoidler) bulundururlar.gödüğünüz gibi algler yanı okyanus bakterisi tek hücrelı olmasına ragmen fotonsentez yapabilr. ve oksijen üretebilir. oksijen üretebiliyorsada..bazı iddiaları çürütebilriiz.. yanı atmosferık yapı için tek hücreli yapı yeterlı olucaktır.. çok hüçrelı yapının yapının atmosferık yapıyı oluşturma iddiası tamamen asılsız ve ispatsız  bir iddadır sadece.. çünku su bakterilerı tek hücrelı ve çok hücreli diye 2 ye ayrılır her iki  türdede fotonsentez vardır.. algler oksıjen saglıyan tek hüçrelı yapıdır. ispatlanmıştır.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

 5 milyar yıl  önce alglerler ilk oluşan bakteri su yosunuydu bunu ispatlanmıştır .. dünyanın en komplexbakteri grubuda diyebilriz. pek ıagaclar ve bitkıler ne ?zaman oluştu.. agacların ve bitkılerın tohumun çok uzun zaman evrıleserek tohumlarını alglerler oluşturmuştur.. bulunan en eskı agac m.ö. 385. milyon yıl öncekı bir fosıl leşmış bir agac türüne aittir. bu türünde atası alglerdır.. bu işin daha ince  detaylarını uzman biyologlara bıraksak  daha iyi olur bence . çünku bu forumda uzman bir bıyolog göremıyorum .. bu sacma konuyu kapatsak çok iyi olur diye düşünüyoırum.  egolarınızı bir kenara bırakında asıl konumuza dönelım konumuz. MÜSLÜMANLARA SORULAR..

Link to post
Sitelerde Paylaş

MÜSLÜMANLARA SORULAR.

 

1: şeytanın  cennete girmesını yasaklıyan  allah yanı allah şeytanı cenetten kovmuş. pek ınasıl? olduda şeytan cennette tekrar girebilmıştır. havalandırma boşlugundanmı? 

 

2: allah evrenı muhammed için yarattıysa neden? muhammedıde sınamaktadır. yanı neden? peygamberlerınde ..günahı ve sevabı vardır? hadı anladık.müslümcukler. her insan sınavda ama biz insanız onlarda peygamber insanda olsalar onların yaratılış amacı. zaten bellı değilmi?  allah hıç yedek daha önce mezun ettıgı ögrencısını tekrar sınava sokarmı? 

 

3: alalhın ayettede   belırttıgı gibi hiç birşeye ihtiyacı yoksa neden? evrenı yaratmak için bir insana ihtiyaç duymuştur.  

Neml Suresi, 40. ayet: Kendi yanında kitaptan ilmi olan biri dedi ki: "Ben, (gözünü açıp kapamadan) onu sana getirebilirim." Derken (Süleyman) onu kendi yanında durur vaziyette görünce dedi ki: "Bu Rabbimin fazlındandır, O'na şükredecek miyim, yoksa nankörlük edecek miyim diye beni denemekte olduğu için (bu olağanüstü olay gerçekleşti). Kim şükrederse, artık o kendisi için şükretmiştir, kim nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Gani (hiçbir şeye ve kimseye ihtiyacı olmayan)dır, Kerim olandır.şimdi hiç birşeye ihtiyacı olmayan bir varlık nasıl? olduda bu ihtiyacını yine kendı verdıgı kuranda ayet olarak belırtmedı.. 6666 ayetın tamamını okudum. bu konuyla ilgil ibir ayet bulamadım. koskoca allah nasıl? olurda hem hiç birşeye ve hiç kımseye ihtiyacı yok diye bir ayet yazar. ama yinede ihtiyaç sahıbı gibi insan gibi basit bir  organızmayla uğrasır. neden? amacını belıttmezde sonucları belırtir cennet ve cehenmem gibi çünku nedensız sonuclar olmazda ondan. 

 

4: allah 4 din vermesıne ragmen neden? son diye yine kendi özgür iradesıyle verdıgı dinleri inkar etmektedır.. allah kendı  verdığı kararı yanı ilk verdıgi kararı değiştirebilyorsa bir öncekı hükmu gecersız kalıcaktır dolayısiylede böyle kararsız ve din secen bir alalh nasıl? olurda mükemmel yanı ilah olabilir. böyle bir kararsızlık bir ilahtan çok bir insan aklını ispatlamıyormu????

 

5:  müslüman arkadaslar hadi beklıyorum biraz cesaretle tartısabilriiz. bu konuyu.. eger bana nedenlerını ispatlarsanız aynı zamanda bu ayete ihanet etmiş olursunuz.. Neml Suresi, 40. ayete...

tarihinde mystic tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
25 minutes ago, mystic said:

 5 milyar yıl  önce alglerler ilk oluşan bakteri su yosunuydu bunu ispatlanmıştır .. dünyanın en komplexbakteri grubuda diyebilriz. pek ıagaclar ve bitkıler ne ?zaman oluştu.. agacların ve bitkılerın tohumun çok uzun zaman evrıleserek tohumlarını alglerler oluşturmuştur.. bulunan en eskı agac m.ö. 385. milyon yıl öncekı bir fosıl leşmış bir agac türüne aittir. bu türünde atası alglerdır.. bu işin daha ince  detaylarını uzman biyologlara bıraksak  daha iyi olur bence . çünku bu forumda uzman bir bıyolog göremıyorum .. bu sacma konuyu kapatsak çok iyi olur diye düşünüyoırum.  egolarınızı bir kenara bırakında asıl konumuza dönelım konumuz. MÜSLÜMANLARA SORULAR..

 

Algler değilde, likenler dersen daha doğru olur, hatta ancak o zaman doğru olur. Uzman biyolog lazımsa, o ben oluyorum zaten. Yeşil alglerin bitki formuna geçişlerinin likenler yoluyla, karaya çıkmalarına dayandığı, daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Yani, alg - > Liken -> Kara bitkileri. Zira, deniz bitkileri, genel olarak daha farklı evrimsel süreçlere sahiptir, pek çokları hala algler seviyesindedirler. Ağaçların evrimi daha başka bir konudur. Fakat, bitkilere dair bir milyar yıllık fosil kayıtlaır da mevcuttur. 

 

Bu süreçlerde en çok karıştırılan husus, bugünün algiyle, 3.7 milyar önceki algleri aynı şey, bugünün likenleriyle ilkel likenleri aynı şey gibi sanmalarıdır. Liken veya alg, çok geniş bir ailenin, ki buna o ilk canlılarda dahildir, genel adı olarak düşünülmelidir. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, anibal yazdı:

 

Algler değilde, likenler dersen daha doğru olur, hatta ancak o zaman doğru olur. Uzman biyolog lazımsa, o ben oluyorum zaten. Yeşil alglerin bitki formuna geçişlerinin likenler yoluyla, karaya çıkmalarına dayandığı, daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Yani, alg - > Liken -> Kara bitkileri. Zira, deniz bitkileri, genel olarak daha farklı evrimsel süreçlere sahiptir, pek çokları hala algler seviyesindedirler. Ağaçların evrimi daha başka bir konudur. Fakat, bitkilere dair bir milyar yıllık fosil kayıtlaır da mevcuttur. 

 

Bu süreçlerde en çok karıştırılan husus, bugünün algiyle, 3.7 milyar önceki algleri aynı şey, bugünün likenleriyle ilkel likenleri aynı şey gibi sanmalarıdır. Liken veya alg, çok geniş bir ailenin, ki buna o ilk canlılarda dahildir, genel adı olarak düşünülmelidir. 

 

 

yok ben onu sormuyorum ben şunu merak ediyorum. alglerın bitkı formuna gecısı  neden? bu kadar uzun sürmüştür. yanı arada bir ara geçiş olmuştur anladığım kadarıyla evrımleşmıştır. hala algler ler seviyesınde olan tek hücrelı canlılar olduğunu bende bilyorum  o basit bir konu ben şunu merak ediyorum.. ağaçların evrimi ile alglerın bir bagı olmadığını ve tamamen farklı bir tür olduğunu söylüyorsun. iyide algler yanı tek hücrelı canlılar olmasaydı nasıl? ağaç ve bitkıler nasıl?  olucaktır. bunu mantıkl ıbir şekılde acıklarmısın? çünku senın verdıgın örnek ortak türün   evrımiyle   bagdasmıyor sankı algler ve ve agacların farklı bir turden evrımleştigını  düşünüyorsun.. bana göre zaten her türü natası alglerler değilmidir.. fazla uzaga gitmeyelım.. bana göre ağa çlar ve bitkilerde bu türün ortak canlısıdır.. İlk olarak, bitkisel gibi gözüken yaşam formlarının ilk ortaya çıktıkları dönemin günümüzden 3-2,7 milyar yıl kadar öncesine gittiğini hatırlatmak isteriz.Siyanobakterilerin evrimi sayesinde, fotosentez gerçekleştirilmiş ve canlılık, hiç beklenmedik bir evrimsel patikaya giriş yapmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki, bakteriler bitkilerden tamamen ayrı bir canlı grubudur ve siyanobakteriler de bu tanımın dışında kalmamaktadır. Ne var ki, siyanobakterilerin evriminin, protistaların evriminde rol oynamış olabileceği düşüncesi ve protistaların da, mantarlar, bitkiler ve hayvanların evriminde önemli paya sahip olması, siyanobakterilerin bitkilerin evriminde dolaylı bir rol üstlendiğini bizlere göstermektedir.yani  aslında, bakterıler farklı bir tür olmasına ragmen milyarlarca yıl sonra ortak türe dönüşücek ve agacları oluşturucak. bu konuda hem fikirmıyız.. 

tarihinde mystic tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 minutes ago, mystic said:

yok ben onu sormuyorum ben şunu merak ediyorum. alglerın bitkı formuna gecısı  neden? bu kadar uzun sürmüştür. yanı arada bir ara geçiş olmuştur anladığım kadarıyla evrımleşmıştır. hala algler ler seviyesınde olan tek hücrelı canlılar olduğunu bende bilyorum  o basit bir konu ben şunu merak ediyorum.. ağaçların evrimi ile alglerın bir bagı olmadığını ve tamamen farklı bir tür olduğunu söylüyorsun. iyide algler yanı tek hücrelı canlılar olmasaydı nasıl? ağaç ve bitkıler nasıl?  olucaktır. bunu mantıkl ıbir şekılde acıklarmısın? çünku senın verdıgın örnek ortak türün   evrımiyle   bagdasmıyor sankı algler ve ve agacların farklı bir turden evrımleştigını  düşünüyorsun.. bana göre zaten her türü natası alglerler değilmidir.. fazla uzaga gitmeyelım.. bana göre ağa çlar ve bitkilerde bu türün ortak canlısıdır.. İlk olarak, bitkisel gibi gözüken yaşam formlarının ilk ortaya çıktıkları dönemin günümüzden 3-2,7 milyar yıl kadar öncesine gittiğini hatırlatmak isteriz.Siyanobakterilerin evrimi sayesinde, fotosentez gerçekleştirilmiş ve canlılık, hiç beklenmedik bir evrimsel patikaya giriş yapmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki, bakteriler bitkilerden tamamen ayrı bir canlı grubudur ve siyanobakteriler de bu tanımın dışında kalmamaktadır. Ne var ki, siyanobakterilerin evriminin, protistaların evriminde rol oynamış olabileceği düşüncesi ve protistaların da, mantarlar, bitkiler ve hayvanların evriminde önemli paya sahip olması, siyanobakterilerin bitkilerin evriminde dolaylı bir rol üstlendiğini bizlere göstermektedir.yani  aslında, bakterıler farklı bir tür olmasına ragmen milyarlarca yıl sonra ortak türe dönüşücek ve agacları oluşturucak. bu konuda hem fikirmıyız.. 

 

 

Alg - Bitki ayrımı aslen abes bir ayrımdır. Burada mesele, tek hücreli - çok hücreli ayrımı yapmaktır. Yani, bacteria nesli, algler falan, tek hücrelilerdir, diğerleri çok hücreli. Bunun dışında, pratik olarak tek bir hücre ile bir alg nerdeyse tüm bitki fonksiyonlarını yerien getirebilir, fotosentez yapar vs. vs. mesela. 

 

Aslen, nerdeyse herşeyin atası algler. İlk bitkiler yeşil alglerden gelişti, evet, Ama bu insanların balıklardan evrildiğini söylemek gibi bir şey olacaktır, yani malum bitkilerin bir öncesi, algler değildir. Örneğin stomota gibi daha farklı kolonileşen algten türemiş bakteri gibi formlar, likenler gibi farklı tür hücrelerin birlikte simbiyoz yapması gibi hususlar ortaya çıkar. Bitkilerin bir öncesine bakarsan, ilkel algleri değilde, bunları görürsün. 

 

Şu genelde gözden kaçar, bu süreç, henüz eşeyli üremenin olmadığı bir dönemdir ve eşlerin karşılıklı adaptasyonu da gelişmemiştir. Bu durumda, çok farklı iki bakteri türü, birbiriyle gen alışverişi yapabilmekte, özelliklerini birbirlerine aktarabilmektedir. Örnek olsun diye söyleyeyim, kök görevi gören bir hücre ile yaprak görevi gören bir hücre bir araya gelirse, hem kök, hemde yaprak görevi görecek şekilde genetik kombinasyon oluşturabilmektedir. Elbette, bu yaprak ve kök değil, daha temel fonksiyonlar aslında. 

 

3.8 Milyar yıl önce ilk canlıların ortaya çıkmasından sonra bitki gibi, yani bir tür ökaryot gibi davranan ilk koloniler 100 milyon yıl sonra görülmeye başlar. Bu da ilk ilkel bitki formları olarak kabul edilir. Yani, onları bir bakteri gibi değil, bir bitki gibi incelemek daha mantıklı olacaktır. 

 

Şunu şöyle anlamak gerekir, cyanobacteria, ağaçlara evrilmedi. Önce alglere, sonra stomota'ya, sonra bilmem neye derekn, aşama aşama bir evrim çizgisi geldi. Ve onlar artık yok denebilir. Bugünün cyanobacteria'sı, algleri, likenleri, diğer bakterileri falan o ilk atalarından çok çok farklı ve çok çok ayrılmış, özelleşmiş türler. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, anibal yazdı:

 

 


Aslen, nerdeyse herşeyin atası algler.

nerdeyse dersek farklı tanımlama getırmış olmazmıyız.sevgılı  anıbal..alglerden önce omurgalılar varmıydı? tabıkı yoktu.. abıyogenez omurgalı yumuşaksı il  tür..ilk canlı oluşmuşmuydu?? tabıkı hayır.. bizde zaten balıktan evrıldık demıyoruz.. bitkının evrıldığını anlatıyoruz...biz şuna  tam anlamıyla..tek hücrelı alglerler çok hücreli bakterılerın ve organızmaların atası diyebiliriz rahatlıkla  konuyu yine kendıne yavas yavas cekmeye başladın sevgili anıbal..bunu ispatladığımıza göre tek hücreli bakterılerın  milyarlarca yıl. sonra evrımını tamamlayıp palmıye agacı gibi çok hüçrelı evrımm formuna dönüştüğünüde ispatlamış oluruz. çok ince detaylara girmeye gerek yok.artık bu konuyu kapatalım. diyorum. sevgili anıbal.çünku sen ve ben devam edersek sonu gelmez diye düşünüyorum...  Siyanobakteriler enerjilerini fotosentez yolu ile elde eden bir bakteri dalıdır. İsmi bakterinin renginden gelir. Denizdeki nitrojen çevriminin önemli bir bileşeni ve okyanusun pek çok yerinde özbeslenendir ve ayrıca karada da bulunmaktadır.Siyanobakteriler zaten bir cesıt alglerdır.. sadece yosun formunu almamıştır.. yine sonucta  tek hucrelı bakterı ne_? değiştı 1: hücre yapısımı?   2: bakterı formumu  sadece  evrımleşme sürecı değişmiştir. sonuçta hepsi bırer su yosununa dönüşücek olan algler değilmidir? 

tarihinde mystic tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...