Jump to content

Norveç düşman liderler tablosu skandalı


Recommended Posts

 
 
 
 
BÖLÜMLER
COPYRİGHT 2017ODATV.COM
ataturk-ve-bizi-dusman-tablosuna-koydular-1711171200_m2.jpg

Atatürk ve beni düşman tablosuna koydular

Soruşturma başlatıldı...

 
 
 
 
increase_font.png
decrease_font.png
 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.

Erdoğan konuşmasında, NATO'nun Norveç'teki tatbikasına ilişkin açıklamalarda bulundu ve NATO'ya sert çıktı. Erdoğan konuşmasında, "NATO’da beraberiz diye yanlışları söylemeyecek miyiz? Dün Norveç'te bir durum oldu. Norveç'te düşman tablosu diye bir tablo koymuşlar. Bu tabloda Atatürk'ün resmi ve bir tarafta da şahsımın ismi var. Hedefte bunlar. Bu haber gelince Genelkurmay Başkanımız ve AB'den sorumlu Bakanımız, onlar da Kanada yolundaydı, bizi aradılar. 'Böyle böyle bir durum var. Bu tatbikat da NATO tatbikatı. 40 tane askerimiz var, biz şimdi bu askerimizi çekme kararı verdik, çekiyoruz.' dediler. Dedik ki 'Tabii, hiç durmayın hemen. Velev ki o hedefler kaldırılsa dahi 40 askerimizi süratle oradan çekin.' Böyle bir ittifak, böyle bir müttefiklik olamaz." dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı NATO tatbikatındaki skandalla ilgili soruşturma başlattı.

Konuyla ilgili NATO'da açıklama yaparak özür diledi. Atatürk fotoğrafından bir teknisyenin, Erdoğan'ın isminin yazısılmasında ise bir Norveç'li subayın sorumlu olduğu ifade edildi. Açıklamada teknisyen ve subayın görevlerine son verildiği ifade edildi.

Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) de NATO'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Atatürk'ü hedef alan olaylarla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada "Tatbikata katılan personelin derhal geri çekilmeleri emredildi" denildi. Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:

“Norveç’te bulunan NATO Müşterek Harp Merkezi’nde 08-17 Kasım 2017 tarihleri arasında icra edilen TRIDENT JAVELIN adlı NATO Tatbikatının son safhasında, tatbikatın ‘Karşıt Kuvvet’ ülke liderleri fotoğrafları arasına Mustafa Kemal ATATÜRK’ün resminin yerleştirildiği, tatbikat içerikli sosyal medya çevrimi içinde ise Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN adına sahte hesap açılarak Karşıt Kuvvet liderini destekleyici ifadelere yer verildiği hususları tatbikata katılan Türk Silahlı Kuvvetleri personeli tarafından tespit edilmiştir.

Durumun Genelkurmay Karargahına intikal etmesi üzerine, yaşanan olayların kabul edilemez olduğu vurgulanarak, konu NATO askeri makamları nezdinde yazılı ve sözlü olarak protesto edilmiş ve tatbikata katılan Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin derhal tatbikattan geri çekilmeleri emredilmiştir.

Sıralı NATO makamlarınca, yaşanan olaylardan duyulan üzüntü ve olayların kabul edilemez olduğu belirtilerek, yazılı ve sözlü olarak özür dilenmiştir. Ayrıca olayların kişisel olduğu ifade edilmiş ve olaylardan sorumlu iki kişinin görevlerine son verildiği bilgisi alınmıştır.”

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 326
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sorumlu kişinin Kürt asıllı birisi olduğu söyleniyor. Ortada büyük bir danışıklı dövüş dönüyor olabilir. Sakın bu Tayyip "bakın bunlar beni de Atatürk'ü de düşman olarak görüyor, çünkü biz Atatürk ile aynı saftayız" mesajı vermek için bunu kurgulamış olmasın? Akla her şey gelebiliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, Radikal Kemalist yazdı:

Sorumlu kişinin Kürt asıllı birisi olduğu söyleniyor. Ortada büyük bir danışıklı dövüş dönüyor olabilir. Sakın bu Tayyip "bakın bunlar beni de Atatürk'ü de düşman olarak görüyor, çünkü biz Atatürk ile aynı saftayız" mesajı vermek için bunu kurgulamış olmasın? Akla her şey gelebiliyor.

Tam da akp’nin Atatürk’çü kesildiği bir ortamda böyle bir olayın yaşanması, kurgu olasılığını arttırıyor.

Verilen mesajın ana hatlarına bakalım..

Kürt-Nato(ABD) & Erdoğan-Atatürk..

Kurgu olduğu açık..

Birilerinin hassasiyetlerine vurgu yapılıyor.

Ama yemeyiz.

Kimbilir o askere neler vaat edilmiş hatta verilmiştir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yine hislerim burada bir oyun olduğunu söylüyor.

Tayyip bir anda Atatürkçü kesilecek ve ardından, koskoca bir devletin askeri tabelasına sıradan bir asker müdahale edecek, o koskoca devlet de "Haberimiz yok" diyecek.

Ulan nasıl bir ülkede yaşıyoruz, her darbe yapan kendisini Atatürk ile aynı çerçeveye koyuyor, malumunuz Evren de aynısını yapmıştı ama bir farkla, biri doğrudan darbe yaptı diğeri ise kendine darbe yaptırdı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hâla değirmenine su taşıyorlar tabii, çünkü daha çok kullanacaklar.

 

Benim çözemediğim, fetoşu daha başka nasıl kullanabilirler? Ellerinde tuttuklarına göre son kullanma tarihi dolmamış. Buna yaptırabilecekleri başka bir iş var mı olabilir mi tahmin edemiyorum.

 

Tabii bir yandan da NATO'nun Türkiye'yi dışladığı ve yalnızlığa ittiği gözden kaçacak gibi değil. Bu tavrın da nedenleri olmaması düşünülemez.

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Nato zaten Atatürk'ü hedef noktasına koymuştu beyler. Yeni değil bu. Bundan 2 sene öncesine kadar bütün televizyon kanallarında, gazetelerde, üniversitelerde, kitapçılardaki kitapların kapaklarında, durmaksızın Atatürk'e saldırıldı. Bu saldırıların karargahı Nato'dur!

 

Türk okumuş sınıfları, kendilerine Türk demeye korkar oldular. Kendi tarihlerinden utandılar, kendi varlıklarını ezdiler, yok ettiler. Taraf ve Radikal gazeteleri, sağlı sollu Atatürk'e salvolar attı. Bu işlerin bir komuta merkezi yok mu sanıyordunuz? 

 

Nato'nun güç merkezleri Atatürk'ü hiçbir zaman kabul etmedi. Hep zamanını kolladı. İşte şimdi, artık zamanın geldiğini düşünüyorlar. Artık şöyle bir çeksek alırız aşağı diye düşünüyorlar herhalde. Ellerini bir uzatsınlar hele. Bakalım neyi tutacaklar?

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Minik Kuş yazdı:

Nato zaten Atatürk'ü hedef noktasına koymuştu beyler. Yeni değil bu. Bundan 2 sene öncesine kadar bütün televizyon kanallarında, gazetelerde, üniversitelerde, kitapçılardaki kitapların kapaklarında, durmaksızın Atatürk'e saldırıldı. Bu saldırıların karargahı Nato'dur!

 

Türk okumuş sınıfları, kendilerine Türk demeye korkar oldular. Kendi tarihlerinden utandılar, kendi varlıklarını ezdiler, yok ettiler. Taraf ve Radikal gazeteleri, sağlı sollu Atatürk'e salvolar attı. Bu işlerin bir komuta merkezi yok mu sanıyordunuz? 

 

Nato'nun güç merkezleri Atatürk'ü hiçbir zaman kabul etmedi. Hep zamanını kolladı. İşte şimdi, artık zamanın geldiğini düşünüyorlar. Artık şöyle bir çeksek alırız aşağı diye düşünüyorlar herhalde. Ellerini bir uzatsınlar hele. Bakalım neyi tutacaklar?

Nato ile Atatürk düşmanlığının (ya da yakınlığının) en ufak bir alakası yok..

Türkiye'de Atatürk düşmanlığı daha çok dinci partiler ve  sapık it Tayyip ve çetesi ile sınırlı bir eğilimdir. Birkaç yabancı kaynak da bundan sorumlu olabilir ama Nato ile alakası olduğunu düşündüren bir olayla karşılaştığımızı hatırlamıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, haci yazdı:

Nato ile Atatürk düşmanlığının (ya da yakınlığının) en ufak bir alakası yok..

 

Bu konuda İslamcılar ile aynı şekilde düşünüyorsunuz.

 

İslamcılar, Türk Aydınlanmasını batının bir komplosu olarak görürler. Onlara göre cumhuriyetin kurulması, laikliğin getirilmesi, saltanatın kaldırılması, Kemalist kadroların batı ile yaptığı bir anlaşma sonucu gerçekleşmiştir. Türk Aydınlanmasının kadroları batının ajanıdır. Batı her zaman aydınlanmacıları destekler, İslamcıları ise kendilerine rakip olarak görürler. Oysa ki durum bunun tam tersidir. Batı her zaman Türk Aydınlanması ile kavgalı oldu. İslamcıları da Türk aydınlanmasını parçalamak için bir araç olarak kullandı. 

 

Şunu unutmayınız, Türkiye'nin muhafazakarlaşması Nato'ya girişimizden sonra başlamıştır.

 

İslamcılar, Türkiye'nin asıl sahibinin şeriatçılar olduğunu, Atatürkçülerin bir komplo ve bir darbe ile iktidarı ele geçirdiğini düşünür. 1950'den sonra, Müslüman halk Demokrat Parti'yi destekleyerek bu komplocu ve darbecileri alaşağı etmiş, tekrar İslam'ın iktidarı için yolu açmıştır. İslamcı bakış açısı aşağı yukarı böyledir. 

 

Oysa şeriatçılar cumhuriyetin ve devletin sahibi değildiler. Batı ile, işgalci İngilizler ile anlaşan onlardı. İngilizler, tamamen kendilerine teslim olmuş bir padişahı, bir halifeyi, bir resmi hükümeti bırakıp, bir avuç maceracı ile mi anlaşacaklardı yani? Hayır. Öyle olmadı. Türk Aydınlanması batı ile çatışarak iktidara geldi ve her zaman batı ile ihtilaflı oldu. Saltanatın, hilafetin kaldırılması aslında batıya karşı yapılmış birer hamledir. Saltanat ve hilafet batının eline geçtiği için kaldırılmıştır. Savaşta düşmanın eline geçmiş olan silahları tahrip eder, kullanılamaz hale getirirsiniz.

 

Türkiye'de Nato'nun Atatürk karşıtı hareketlerini görmek isterseniz, Taraf, Radikal gibi gazetelere, Bilgi, Sabancı, Boğaziçi, Koç üniversitesi gibi üniversitelere bakmanızı isterim. Bu gazeteler ve üniversiteler "default" olarak Atatürk karşıtıdır. Sabancı Üniversitesi Atatürkçülüğü "aşırı bir siyasi hareket" olarak görür. O üniversitede Atatürk büstü bulunmaz. Bilgi Üniversitesi'ne giderseniz, bahçede hergün bir PKK faaliyetine denk gelebilirsiniz. Tabii çok renkli ve minnoş bir maske altında. Boğaziçi Üniversitesi'nde, üniversiteye ait gösteri salonunda PKK'nın kuruluş yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanır. Falan, filan...

 

Yani, Türkiye'de Atatürk, cumhuriyet, milli devlet, milli ekonomi gibi kavramların düşmanlığının karargahı Nato'dur. İslamcı'ların kafası böyle şeyleri almaz.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Minik Kuş yazdı:

 

Bu konuda İslamcılar ile aynı şekilde düşünüyorsunuz.

 

İslamcılar, Türk Aydınlanmasını batının bir komplosu olarak görürler. Onlara göre cumhuriyetin kurulması, laikliğin getirilmesi, saltanatın kaldırılması, Kemalist kadroların batı ile yaptığı bir anlaşma sonucu gerçekleşmiştir. Türk Aydınlanmasının kadroları batının ajanıdır. Batı her zaman aydınlanmacıları destekler, İslamcıları ise kendilerine rakip olarak görürler. Oysa ki durum bunun tam tersidir. Batı her zaman Türk Aydınlanması ile kavgalı oldu. İslamcıları da Türk aydınlanmasını parçalamak için bir araç olarak kullandı. 

 

Şunu unutmayınız, Türkiye'nin muhafazakarlaşması Nato'ya girişimizden sonra başlamıştır.

 

İslamcılar, Türkiye'nin asıl sahibinin şeriatçılar olduğunu, Atatürkçülerin bir komplo ve bir darbe ile iktidarı ele geçirdiğini düşünür. 1950'den sonra, Müslüman halk Demokrat Parti'yi destekleyerek bu komplocu ve darbecileri alaşağı etmiş, tekrar İslam'ın iktidarı için yolu açmıştır. İslamcı bakış açısı aşağı yukarı böyledir. 

 

Oysa şeriatçılar cumhuriyetin ve devletin sahibi değildiler. Batı ile, işgalci İngilizler ile anlaşan onlardı. İngilizler, tamamen kendilerine teslim olmuş bir padişahı, bir halifeyi, bir resmi hükümeti bırakıp, bir avuç maceracı ile mi anlaşacaklardı yani? Hayır. Öyle olmadı. Türk Aydınlanması batı ile çatışarak iktidara geldi ve her zaman batı ile ihtilaflı oldu. Saltanatın, hilafetin kaldırılması aslında batıya karşı yapılmış birer hamledir. Saltanat ve hilafet batının eline geçtiği için kaldırılmıştır. Savaşta düşmanın eline geçmiş olan silahları tahrip eder, kullanılamaz hale getirirsiniz.

 

Türkiye'de Nato'nun Atatürk karşıtı hareketlerini görmek isterseniz, Taraf, Radikal gibi gazetelere, Bilgi, Sabancı, Boğaziçi, Koç üniversitesi gibi üniversitelere bakmanızı isterim. Bu gazeteler ve üniversiteler "default" olarak Atatürk karşıtıdır. Sabancı Üniversitesi Atatürkçülüğü "aşırı bir siyasi hareket" olarak görür. O üniversitede Atatürk büstü bulunmaz. Bilgi Üniversitesi'ne giderseniz, bahçede hergün bir PKK faaliyetine denk gelebilirsiniz. Tabii çok renkli ve minnoş bir maske altında. Boğaziçi Üniversitesi'nde, üniversiteye ait gösteri salonunda PKK'nın kuruluş yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanır. Falan, filan...

 

Yani, Türkiye'de Atatürk, cumhuriyet, milli devlet, milli ekonomi gibi kavramların düşmanlığının karargahı Nato'dur. İslamcı'ların kafası böyle şeyleri almaz.

 

 

Nato'nun Atatürk düşmanlığı yaptığı iddiasının delilleri nelerdir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, haci yazdı:

Nato'nun Atatürk düşmanlığı yaptığı iddiasının delilleri nelerdir?

 

Nato, 1990'lara gelene kadar sözde Komünizm tehditine karşı varlığını gerekçelendiriyordu. Oysa, bildiğiniz haçlı birliği idi. Yine de Sovyetler Birliği'nden çekiniyorlar ve cepheyi tahkim etmek istiyorlardı. O yüzden açık bir Atatürk düşmanlığı yapmadılar. Yavaş yavaş Türk milli devletinin altını oydular, vatansız İslamcı hareketleri beslediler.  91'de Sovyetler Birliği çözüldükten sonra, (ki batı aslında bunun olacağını çok önceden biliyordu) üstlerindeki şalı kaldırıp, açıktan Atatürk düşmanlığına başladılar.

 

90'lı yıllar boyunca Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı gibi Atatürkçü aydınlar öldürüldü. Cumhuriyet gazetesi sürekli olarak vatansız liberallerin eline düşme tehditi altında tutuldu. Bu işleri İslamcılar yapmadı. İslamcıların böyle işler yapmaya yeteneği, parası ve aklı yoktu.

 

Bugün okumuş kitleler nezdinde Atatürk itibar kaybına uğradıysa, bunu İslamcılar yapmadı. İslamcılar Atatürk'e saldırdıkça okumuş kesimler daha fazla Atatürk'e bağlanır. Bugün kısmen bu durum yaşanıyor. Oysa 90'lardan itibaren Atatürk'e yapılan itibarsızlaştırma çalışmasını İslamcılar yapmadı. 90'lardan başlayarak "mainstream" günlük gazeteler ve haftalık dergiler Atatürk karşıtı yazılar yayınlamaya başladı. ve tabii ki bugün içerde tutulan Osman Kavala'ya ait İletişim Yayınları... İletişim yayınlarının Atatürk karşıtlığı üzerindeki rolünü, yeryüzündeki bütün İslamcılar bir araya gelse beceremezlerdi.

 

Atatürkçülük milli devlet, milli ekonomi demektir. İslamcılar bu kavramlar ile çarpışabilecek düşünsel altyapıya sahip değildirler. Bu cephaneyi onlara, batı taraftası seküler entelektüeller vermiştir. Tek başına Şerif Mardin en az üç  cumhuriyetçi nesli iğfal edecek cephaneyi sağlamıştır. 

 

Eğer Nato'nun Atatürk karşıtlığına kanıt arıyorsanız, Şerif Mardin'in Amerika ziyaretlerini araştırmanızı tavsiye ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, Minik Kuş yazdı:

 

Nato, 1990'lara gelene kadar sözde Komünizm tehditine karşı varlığını gerekçelendiriyordu. Oysa, bildiğiniz haçlı birliği idi. Yine de Sovyetler Birliği'nden çekiniyorlar ve cepheyi tahkim etmek istiyorlardı. O yüzden açık bir Atatürk düşmanlığı yapmadılar. Yavaş yavaş Türk milli devletinin altını oydular, vatansız İslamcı hareketleri beslediler.  91'de Sovyetler Birliği çözüldükten sonra, (ki batı aslında bunun olacağını çok önceden biliyordu) üstlerindeki şalı kaldırıp, açıktan Atatürk düşmanlığına başladılar.

 

90'lı yıllar boyunca Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı gibi Atatürkçü aydınlar öldürüldü. Cumhuriyet gazetesi sürekli olarak vatansız liberallerin eline düşme tehditi altında tutuldu. Bu işleri İslamcılar yapmadı. İslamcıların böyle işler yapmaya yeteneği, parası ve aklı yoktu.

 

Bugün okumuş kitleler nezdinde Atatürk itibar kaybına uğradıysa, bunu İslamcılar yapmadı. İslamcılar Atatürk'e saldırdıkça okumuş kesimler daha fazla Atatürk'e bağlanır. Bugün kısmen bu durum yaşanıyor. Oysa 90'lardan itibaren Atatürk'e yapılan itibarsızlaştırma çalışmasını İslamcılar yapmadı. 90'lardan başlayarak "mainstream" günlük gazeteler ve haftalık dergiler Atatürk karşıtı yazılar yayınlamaya başladı. ve tabii ki bugün içerde tutulan Osman Kavala'ya ait İletişim Yayınları... İletişim yayınlarının Atatürk karşıtlığı üzerindeki rolünü, yeryüzündeki bütün İslamcılar bir araya gelse beceremezlerdi.

 

Atatürkçülük milli devlet, milli ekonomi demektir. İslamcılar bu kavramlar ile çarpışabilecek düşünsel altyapıya sahip değildirler. Bu cephaneyi onlara, batı taraftası seküler entelektüeller vermiştir. Tek başına Şerif Mardin en az üç  cumhuriyetçi nesli iğfal edecek cephaneyi sağlamıştır. 

 

Eğer Nato'nun Atatürk karşıtlığına kanıt arıyorsanız, Şerif Mardin'in Amerika ziyaretlerini araştırmanızı tavsiye ederim.

 

Bu zırvaları okuduktan sonra konuyu sizinle daha fazla tartışmanın anlamsız olacağını anladım... Ben şehir efsanelerini kimse ile tartışmam..

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, haci yazdı:

Bu zırvaları okuduktan sonra konuyu sizinle daha fazla tartışmanın anlamsız olacağını anladım... Ben şehir efsanelerini kimse ile tartışmam..

 

Tarafınızı iyi belirleyin. Hem batı taraftarı hem de Atatürkçü olamazsınız. Nato silahı Atatürk'e doğru kaldırmıştır. O silahın ya önünde ya da arkasında olacaksınız. İyimserlik bitti.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Minik Kuş yazdı:

 

Tarafınızı iyi belirleyin. Hem batı taraftarı hem de Atatürkçü olamazsınız. Nato silahı Atatürk'e doğru kaldırmıştır. O silahın ya önünde ya da arkasında olacaksınız. İyimserlik bitti.

ABD’yi bırakıp,Rusya’ya mı yanlayalım diyorsun?

İkisi arasında ne fark var?

Tam bağımsızlığımız mümkün değil yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Batılılar Atatürk'ü Lenin, Mao ile filan özdeşleştiriyorlar. Nasıl Lenin heykellerini kaldırtıp itibarsızlaştırdılarsa, aynısını Atatürk'e de yapmayı, nasıl Yugoslavya'yı parçaladılarsa Türkiye'yi de parçalamayı umuyorlar.

 

Zaten Humeyni'yi Paris'te koruyup şahı devirenler de Batılılar. Nedeni, şahın Arap harflerini kaldırıp Latin harflerini getirmeye hazırlanması, yani İran'ın Atatürk'ü olmaya karar vermesi.  

 

Bu Ergenekon Balyoz dolapları döndürülmeye başlanmadan önce, Neocon New York entelleri Atatürk'ü ve TSK yı hedefe koyup salvolara başlamış, ortamı hazırlıyorlardı. Feto meto bu işleri yapamaz. Yaptıran ABD.

 

Bir askerin bireysel olarak itlik olsun diye düşman lider fotoğrafı olarak Atatürk'ü koyacağı filan gülünç bir iddia. Buna kargalar bile inanmaz ve güler. Böyle gülünç yalanlarla uyutulan zavallılara acıyorum.

 

Hayır bu Humeyni'yi niye Paris'te gözleri gibi korudular, bu fetoyu niye gözleri gibi koruyorlar, o kadar apaçık ki, görmemek için aptal olmak lazım.

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...