Jump to content

Recommended Posts

Merhaba arkadaşlar. Yaratıcı ve tanrı kavramlarından bahsetmek istiyorum. Çoğu zaman bu kavramlar eş anlamlı olarak kullanılır. Bu 2 kavram çoğunlukla evreni aşkın olan ve evreni yaratan, madde üstü, bilinçli ve akıllı bir varlıktan bahseder. Bunun çelişkisinden söz edeceğim.

 

Bilinç, akıl, tasarımcılık vs bunlar nedir? Niteliktir. Peki bu nitelikler nasıl oluşur, sebebi nedir? Bu nitelikler maddi koşulların dinamizminin sonucu olarak ortaya çıkarlar. Yani maddeye sıkı sıkı bağımlıdırlar. Bazıları bu noktada tanrının "beyni olması lazım" gibi itirazlar yaparlar. Teistler de beynin olması gerekmediğini örneklerle anlatırlar, hatta flash bellek ve bilgisayar örneği vererek beyin gibi organların gerekli olmadığını söyleyerek tanrıyı çelişkiden kurtarmaya çalışırlar.

 

Fakat bilgisayar da olsa başka bir şey de olsa orda maddi bir yapı var, birbiriyle ilişkisi olan parçalar var. Bunlar olmaksızın bilinç, akıl, irade gibi nitelikler var olamaz, bu niteliklere hayat veren maddenin dinamizmidir. Dolayısıyla maddeyi aşkın olarak ve maddenin ortaya çıkardığı niteliklere maddesiz ve mutlak olarak sahip olmak kurgudur ve tanrı kavramı çelişkilidir. Maddesiz bir akıl, irade, bilinç yoktur.

 

Teist argümanları hatırlayacak olursak hep bir sanatçıdan veya malzemeleri bir araya getiren birinden söz edilir. Halbuki biri kavramı maddeden soyutlanır ve oraya dairdir. Madde olmayan birini gördünüz mü? Teistlerin biri dediği insandır, insan ise maddenin organize olmuş bir formudur. Bu noktada teistler insanla sınırlamamak gerektiğini söyleyebilir. Elbette insanla sınırlayamayız ama madde ile sınırlarız. Evrende birçok canlı veya değişik maddeler olabilir, bilinçli ve iradeli varlıklar olabilir ama hepsi de maddenin etkileşimleri sonucu bu nitelikleri kazanmıştır, maddesiz hokus pokusla kazanmak kurgudur ve bir gerçekliği yoktur. O yüzden evrende veya dışında canlılar olabilir ama maddeye ve maddi koşullara bağımlıdırlar, maddeye bağlı olmayıp maddenin çıkarttığı nitelikleri mutlak olarak sahip olmak denen şey yoktur.

 

Agnostisizm de mantık dışıdır. Mesela çoklu evrenler var mı veya dünya dışı canlılar var mı bu konuda agnostik olmak(şu an için bilmiyoruz versiyonu) mantıklı iken yaratıcı ve tanrı kavramları için mantıksızdır. Çünkü öncülde evren ve canlı gözlemine sahibiz ve özelliklerini biliyoruz, bildiğimiz için agnostik olunabilir. Ama tanrı veya yaratıcı diye öncülde maddeyi aşkın olup o niteliklere sahip olan hiçbir varlığın gözlemi yok, o yüzden bilinemez demek safsatadır. Bilinemez olan nedir? Tanrı. Ee bildin işte. Tahmin ettim diyecekler olabilir, tahmin ve fikir yürütmek için öncülde canlıları gözlediğimiz gibi gözlem gerekir, ancak o zaman var olabilir mi, bilebilir miyiz diye fikir yürütebiliriz, yoksa hakkındalığı olmayan kavram hakkında bilinenemezci olmak akıl mantık dışıdır ve kurgudur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrıyı bilemeyeceğini nerden biliyorsun, değil mi!

 

Bu aslında işin esprisi. Agnostizm tanrının olup olmadığı belli değildir, ola da bilir olmaya da bilir anlamında ortaya atılmamıştır. Teistlerin tanrıyı iddia etmeleri karşısında böyle hakkında hiç bir bilgimiz olmayan bir şeyi öne sürmek saçma ve anlamsızdır, bu iddia üzerinde düşünmek, acaba var mıdır yok mudur diye kafa yormak gereksizdir anlamında öne sürülmüştür.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Öncelikle "tanrı" ve "yaratıcı" tanımının farkı nedir? Bunu anlamadım. Ancak yaratmak ile yapmak fiilleri birbirinden farklı. Teist karşıtlığı ve tipik kötü probleminde; Sizce Tanrı yaratmakla kötü olabiliyor mu?
 
Maddenin dinamizmi diye bir şey olamaz. Zaten tüm maddeler dinamik yada sürekli değişir. 
 
Maddenin dinamizminin oluşturduğu "nitelik" de diyemeyiz. Çünkü her madde sürekli değiştiği için; öncesi şimdi ve sonrası vardır.
Açıklamak gerekirse; maddenin niteliği geçmişini ifade ederken şimdi ki zaman kipinde "nitelik" yoktur. Şimdiki zamanda "nicelik" dir. Ve gelecekte tekrar "nitelik" olur.
Ama her geçmiş ve gelecekte ki nitelik birbirinin aynısı değildir.
 
Ağaç ve mobilya ilişkisi mesela bunu ifade eder. Nitelikleri değişmiş mistir. Bu kaba örneğin dışında 1 sn önceki halimize 1 saniye sonraki halimizin nitelikleri aynı değildir.
 
Dolayısı ile akıl irade ve bilincin nitelikten geldiği fikri bence yetersizdir. 
 
Burdan Tanrı kısmına gelelim; yaratmak fiili; yoktan var etme tarzında maddenin "bilgi" kısmında yetersiz olduğumuz  yada materyalizm konusunda uygun düşmeyen bir fiili ifade eder.
 
Oysaki biz insan veya canlılık için maddenin yansıması ile olusturdugumuz bilinç kavramı "yapmak" fiilinin ifadesidir. Ki yapmak eylemi hem mevcut bilgimiz içinde hemde materyalizm konusuna uygun düşen bir kavramdır. Yalnis oldu; böyle olma şartı ile yapmak diyebilirsiniz.
 
Burada siz farklı eylemler için aynı yansımanin olmasını diliyorsunuz. Bu mümkün değil. Bu dilekten de Tanrı da bilinç olmali ve bilinç olması için madde de olmalı diyorsunuz. Bu inekler çiçek açmıyorlarsa fotosentez yapmasını bekleyemezsiniz gibi bir şey oluyor.
 
 
 
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...