Jump to content

Sizce Suriyelileri geri gönderebilir miyiz?


Recommended Posts

1 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

Ama siz biraz daha abartılı düşünüyor ve her taşın altında sanırım ABD buluyorsunuz.

 

Ben her taşın altında abd bulmuyorum ki. Burada iki konuda abd'yi suçladım, birisi ışid taşı, öbürü de 12 eylul taşı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 281
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

3 hours ago, Türk Ateist said:

 

Anibal, ABD'nin bölgedeki Kürtleri, işte YPG'yi filan böyle ciddi biçimde silahlandırmasının tek nedeninin IŞİD olduğunu düşünüyor musun gerçekten?

Bana hiç öyle gelmiyor. Bunlar gitti birtakım toprakları gaspedip Kürdistan kurdu. Türkmenleri vb hep attılar o topraklardan ve mis gibi Kürdistan kurdular. Bu da zaten bilinen ve belenen bir şeydi, ABD de yalancıktan "desteklemiyoruz, gerek yok deyip" sustu ve devasa yardımlara devam etti. Ediyor da.

 

Yani bu iş pek öyle IŞİD'i yok ediyoruz işi değil yalnızca. İsrail'in bölgedeki güvenliği, ABD'nin de güvenliği demek. Kürtler şahane partner olur bunlara. Oldu da.

Dolayısıyla mesele tek başına IŞİD falan değil, ABD de bu kadar hümanist değil. 

 

 

ABD'nin sütten çıkmış ak kaşık olduğunu söylemedik zaten. Ama amanda bu bu taşların, 80 darbesiymiş, 15 Temmuzmuş, FETÖ vakasıymış, IŞİD'miş, PKK'ya destekmiş, zart zurt, ABD'nin işi değil diyoruz. 

 

ABD ne yapıyor, yapacağı zaman? Geliyor kendi yerleşiyor, işte Irak, işte Suriye. Orada da kendine köpek bulup besliyor. Çünkü bunu yapmanın yolu bu. Öyle uzaktan kumanda ile, dur şurda bir darbe yapayım zırvalığı işlemiyor zira. Atmadığı takla kalmadı, Ne kaddafi'ye, ne Saddam'a diş geçiremedi işte. Öyle olmuyor o iş. Bunu da bizim angutlar bir türlü anlamadı. 

 

ABD'nin saldırdığı cepheler, yediği naneler daha başka. Ama şundan emin olabiliriz. ABD Bir hukuk devletidir. ABD Devlet gibi devlettir, kimseye düşman değildir, dost hiç değildir. Kendi çıkarlarına göre davranır. ABD bizim bir tarafımızdan uydurduğumuz bir şeyleri terör örgütü olarak kabul etmek zorunda değildir. Ama onların terör örgütü olduğunu gösterirseniz, kabul edecektir. Ve bu noktada güvenilir bir müttefiktir. Ama sen güvenilir müttefik olmazsan, o zaman elbette kendi hesabına bakar. Elbette kimsenin de amerikan çıkarlarını savunmasını bekleyemeyiz, ama bu ayı ile çıkar çatışmasına girdiğinde, ayıyla dalaşa gireceğini de aklında tutmalısın, unutmayın, ayılar kaplana, aslana benzemez, avını canlı canlı yemeye başlar. 

 

Sorun ABD ile alakası olmayan konuların, ona yamanmaya çıkarak, gerçek suçluları sümen altı etme sevdası. IŞİD'i ABD Silahlandırıyormuş, demeyin ya, öyle mi, ilginç. ÖSO'ya tırlarla silah yollayan kimdi peki? ÖSO'mu kaldı, elinde akalan terörist YPG, terörist IŞİD ve diğer teröristler işte. Verdiğin silahlar, o silahlarla elde edilen diğer Suriye silahları. Bir kaç öfkeli genç diye savunduğunuz, besleyip, desteklediğiniz adamları, bugün terörist ilan ediyorsunuz. Aklı başında hangi ülke buna itimat eder? 

 

Ve kendi elimizle besleyip, semirmesine meydan verdiğimiz IŞİD için, çıkıp bir de ABD Silahlandırdı demek var ya, artık bu angutluğu falan aşıp, çok daha pis yere varıyor. Ve sorun burada ABD değil, sorun gerçek terör destekçisini gözardı edip, alakasız birini suçlu ilan etme zibidiliği, bu ABD yerine, İsrail, İran, Suudi, Fransa falan hepsi olabilirdi, farketmezdi.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, Cimcime said:

 

Salakcığım, mesele ülkenin boyu değil, işlevi, sen hâlâ anlamadın mı? Küba devrim yapmış bir ülkeydi ve topyekun hazırlıklıydı. Şili ise içeride birligi saglayamamıs bir ülkeydi. Allende orduya hakim değildi. Özel silahlı halk birlikleri de kurmadı. Savunmasız bekledi darbeyi neredeyse.

 

Lafa bak! Orada başarmış, burada niye başaramamış! Orası büyükmüş, burası küçük! Hay sana politika dersleri öğretenin!.. :)

 

Ha, bir de ypg pkk değilmiş. Içlerinde azıcık varmış ama yine de pkk değilmiş. O kadarcık sayılamazmış! Oldu salakcığım! :)

 

 

Tabi tabi, koca Şili'yi devirecek adma, kıçın kadar Küba'ya 40 senedir diş geçiremeyecek, sende ordan böyle zortlayacaksın. 

 

Sadece çok kuru fasulye yemişsin ve barsaklarının çalıştığını kafam çalışıyor sanıyorsun, hepsi bu.

 

Ha, Türkyie için PKK olmuş YPG olmuş farketmez, ama herkes Türkiye değil, hele iki kıta ve en az bir okyanus ötesinden durum hiç öyle görünmeyebilir, bunu bir kafana sok. Sen adamın ve BM'nin Terörist saydığı Sudan'ı terörist olarak kabul ettin mi, etmedin, terörist olarak interpol yoluyla aranan el-beşir'i ülkene getirip resmi olarak ağırladın mı, ağırladın. Eee, sen onun teröristini saymıyorsan, o senin teröristini niye saysın?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yine mi gereksiz humanizm ??‍♀️ Yeter ya gerçekten. Suriyelilerin nesini savunuyorsunuz? Biz içindeyiz yaşıyoruz. Görüyoruz. Halktan kimse memnun değil. Ak kart mıdır nedir ondan vermişler bunlara, market alışvetişlerinde yüzde elli indirim yapılıyor. Buradaki üniversite kontenjan açtı bunlara. Rahatları yerinde. Parklarda bahçelerde sürü halinde geziyorlar. Her yeri işgal ettiler. Toplum içinde davranmasını bilmiyorlar. Kabullenmek zorunda mıyız yani sizin hümanistliğinizi okşamak için. Realist olum biraz cimcime. Korkmayın onlara kimsenin bir şey yaptığı yok. Ekmek elden su gölden. Olan bize oluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, anibal yazdı:

 

Tabi tabi, koca Şili'yi devirecek adma, kıçın kadar Küba'ya 40 senedir diş geçiremeyecek, sende ordan böyle zortlayacaksın. 

 

 

Yahu koca Şili'yi devşirmedi, oradaki tek bir adamcağızı devirdi. Ordu zaten elindeydi, Pinochet Allande'ye karşıydı. Seçimle gelmiş bir adam. Özel birlikleri falan da yok. Önce kitlesel gösteriler tertiplediler, sonra da darbe...

 

Küba ise elli yıldır abd ambargosuna rağmen orada duruyor işte. Fidel Castro da o kadar cia suikastinden kurtulup eceliyle öldü. Daha neyi tartışıyoruz?! 

tarihinde Cimcime tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
18 minutes ago, Cimcime said:

 

Yahu koca Şili'yi devşirmedi, oradaki tek bir adamcağızı devirdi. Ordu zaten elindeydi, Pinochet Allande'ye karşıydı. Seçimle gelmiş bir adam. Özel birlikleri falan da yok. Önce kitlesel gösteriler tertiplediler, sonra da darbe...

 

Küba ise elli yıldır abd ambargosuna rağmen orada duruyor işte. Fidel Castro da o kadar cia suikastinden kurtulup eceliyle öldü. Daha neyi tartışıyoruz?! 

 

 

Küba'da kaç adam vardı, sayıklıyon hala. ABD ordusu gidip işese ne kadar adam varsa sel alır giderdi be, daha neyin sayıklamasıdır ki bu? ABD tavuğun teki, sizsiniz onu böyle kolları her yana uzanan korkunç bir ahtapot canavarı gibi büyüten gözünüzde. Bilmem nerde birinin kıçında basur çıksa, amanda ABD düzdü beni de ondan oldu diye kabahati ABD'ye yükleye yükleye şişirdiniz şu embesil sürüsünü. 

 

Şili de olan, şili'nin kendi iç kavgasıydı. ABD gelmiş, ooo, alırım bir dal diye masaya çöreklenmiş, eee, daha ne olacaktı ki? Niye kübada kitlesel gösteriler, darbe falan yapamıyor ABD? Siz o kadar basit mi sanıyorsunuz. Şili'de ekonomi tarumar idi. Allande'de kendince çözüm olarak önüne geleni millileştirem ayağına üstüne yattı. Eee, millet, o madenmiş, bankaymış, şuymuş buymuş sahipleri "mükkemmel bir harrekket" diye alkışlayacaklar mıydı? Ki madenlerin çoğu da ABD'nindi. Elbette karıştırdılar ülkeyi. Allande'de devrin modası SSCB'ye yanaşmayı tercih eder gibi olunca, soğuk savaşın ortası, ABD'de, hazır karışmış hamurun altına verdi ateşi, oldu bitti.

 

İşte bunu anlamaktan acizsiniz. Ancak var olan bir hareketi destekler, ona koltuk çıkar falan, o şekilde ancak kendinizin olmadığı bir yerlerde bir dümen çevirebilirsiniz. Bu da tarih boyu ya bir yerde, ya ikisinde olmuş bitmiş bir şeydir ancak, ABD için.

 

Ama gelip, basbaya önüne geleni işgal eden, Çavuşesku'yu falan yaratan Rus oligarşisi ve Sovyet diktasına nedense hiç gıkınız çıkmaz, onlar hiç halt çevirmedi ya, di mi? 70'lerin SSCB dümenleri nedense hiç anılmaz, varsa yoksa hayın amerika, zalım amerika. Şişirdiniz sadece ABD'yi böyle böyle, hepsi o oldu. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
28 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

28 dakika önce, anibal yazdı:

Ama gelip, basbaya önüne geleni işgal eden, Çavuşesku'yu falan yaratan Rus oligarşisi ve Sovyet diktasına nedense hiç gıkınız çıkmaz, onlar hiç halt çevirmedi ya, di mi? 70'lerin SSCB dümenleri nedense hiç anılmaz, varsa yoksa hayın amerika, zalım amerika. Şişirdiniz sadece ABD'yi böyle böyle, hepsi o oldu. 

 

 

Yoo, ona da karşı çıkmak gerekir. Nereden biliyorsun karşı çıkmadığımı? Onlar da müdahale ettiler, işgal ettiler, vb... daha geçen gün bir konuda değindim buna. Hatta sanırım sana verdiğim bir cevapta sovyetlerin afganistanı işgalinden söz etmiştim.

 

Ben sana abd şili'de hiç sebep yokken darbe yaptı demedim ki. Evet, ciddi bir tehlike vardı şili'de abd için. Aynı şekilde küba da bir tehlikeydi. Ama onu götüremedi. Başaramadı işte. Her şeye gücü yeten kadir-i mutlak bir güç olarak görmüyoruz ki abd'yi...

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 minutes ago, Cimcime said:

 

 

Yoo, ona da karşı çıkmak gerekir. Nereden biliyorsun karşı çıkmadığımı? Onlar da müdahale ettiler, işgal ettiler, vb... daha geçen gün bir konuda değindim buna. Hatta sanırım sana verdiğim bir cevapta sovyetlerin afganistanı işgalinden söz etmiştim.

 

Ben sana abd şili'de hiç sebep yokken darbe yaptı demedim ki. Evet, ciddi bir tehlike vardı şili'de abd için. Aynı şekilde küba da bir tehlikeydi. Ama onu götüremedi. Başaramadı işte. Her şeye gücü yeten kadir-i mutlak bir güç olarak görmüyoruz ki abd'yi...

 

 

Eh, götüremedi işte, onu diyoruz ya. ABD'nin kolu o kadar uzun değil, şişirdiniz ABD'yi, her taşın altında o var diye diye. 

 

Ortadoğuda dönen baş yaracak boydaki hiç bir taşın altından ABD çıkmaz. Ha, taşın kendisi ABD'dir zaten. Neden mi çıkmaz, çok masum, çok adil olduğundan falan değil, bunu anlamıyorsunuz işte, gücü yetmediği için çıkmaz. Ortadoğuda yerleşmiş ve ipleri oynatanlar bellidir. En fazla biraz İngiltere'nin borusu öter, hepsi o, o da ne kadar öter tartışılır. 

 

Ortadoğunun sorunu, ekonomidir, yokluktur, üretimin olmamasıdır, insanlarını besleyemez olmasıdır. Bu da her zaman radikalizmi besler. O da insanları cahil olmaya zorlayan ve cehaleti baştacı eden dinleri besler. Dinlerde vahşeti, talanı, işgalleri, ayak oyunlarını aklar, paklar. Bu döngü böyle sürer gider. Bilimin falan olmayışının sebebi din değildir, bölgenin malum kıt doğla kaynaklarıdır. Ohhoooo, Petrol mü? O bir saman alevi, yetmez, bir şeyleri tutuşturana kadar miadı doldu gitti işte. Taşıma suyla değirmen dönmez. 

 

Bu ortamda, PKK'sı da, IŞİD'ide, Hizbullah'ı falan da bitmez, bitmeyecekte, bekleyin görün. Bunun sorumlusu da, ABD, İsrail falan olmayacak, her zaman oradaki foseptik olacak. Ha, unutmayın, İsrail'de Ortadoğu'da, o da elbette bu dişlinin bir parçası olacak, el mahkum. 

 

Bu çarktan kurtulabilme ümidi olan üç ülke var, Teknolojisi ile İsrail. Doğal avantajı ile İran ve Türkiye. İran yolunu cehalete sırtını dayayıp o çarkın ortasına bodoslama atlayarak çizdi. Türkiye yakın zaman kadar, o çarktan çıkmaya debelendi, baya başardı bir yere kadar, ama malum şimdi gene kendini o çarkın göbeğine koymak için zorluyor. Bu çarktan tarih boyunca kimseye hayır gelmedi, gelmezde, hele bu küresel ısınma varken. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

 https://www.aydinlik.com.tr/abd-nin-pkk/pyd-ye-silah-sevkiyati-devam-ediyor-hedef-turkiye-ve-irak-dunya-ekim-2017

 

2017100505070019_fk0fahieuthd76iujeg2354

 

 Her taşın altında ABD var.

5 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Eh, götüremedi işte, onu diyoruz ya. ABD'nin kolu o kadar uzun değil, şişirdiniz ABD'yi, her taşın altında o var diye diye. 

 

Ortadoğuda dönen baş yaracak boydaki hiç bir taşın altından ABD çıkmaz. Ha, taşın kendisi ABD'dir zaten. Neden mi çıkmaz, çok masum, çok adil olduğundan falan değil, bunu anlamıyorsunuz işte, gücü yetmediği için çıkmaz. Ortadoğuda yerleşmiş ve ipleri oynatanlar bellidir. En fazla biraz İngiltere'nin borusu öter, hepsi o, o da ne kadar öter tartışılır. 

 

Ortadoğunun sorunu, ekonomidir, yokluktur, üretimin olmamasıdır, insanlarını besleyemez olmasıdır. Bu da her zaman radikalizmi besler. O da insanları cahil olmaya zorlayan ve cehaleti baştacı eden dinleri besler. Dinlerde vahşeti, talanı, işgalleri, ayak oyunlarını aklar, paklar. Bu döngü böyle sürer gider. Bilimin falan olmayışının sebebi din değildir, bölgenin malum kıt doğla kaynaklarıdır. Ohhoooo, Petrol mü? O bir saman alevi, yetmez, bir şeyleri tutuşturana kadar miadı doldu gitti işte. Taşıma suyla değirmen dönmez. 

 

Bu ortamda, PKK'sı da, IŞİD'ide, Hizbullah'ı falan da bitmez, bitmeyecekte, bekleyin görün. Bunun sorumlusu da, ABD, İsrail falan olmayacak, her zaman oradaki foseptik olacak. Ha, unutmayın, İsrail'de Ortadoğu'da, o da elbette bu dişlinin bir parçası olacak, el mahkum. 

 

Bu çarktan kurtulabilme ümidi olan üç ülke var, Teknolojisi ile İsrail. Doğal avantajı ile İran ve Türkiye. İran yolunu cehalete sırtını dayayıp o çarkın ortasına bodoslama atlayarak çizdi. Türkiye yakın zaman kadar, o çarktan çıkmaya debelendi, baya başardı bir yere kadar, ama malum şimdi gene kendini o çarkın göbeğine koymak için zorluyor. Bu çarktan tarih boyunca kimseye hayır gelmedi, gelmezde, hele bu küresel ısınma varken. 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, deney said:

 

 

Hah işte, okuma aczli, kör gözlü...

 

Ne dedik, taşın altından ABD çıkmaz, taşın kendisi ABD'dir zaten. 

 

O ayı, böyle göstere göstere gelir, ayak oyunu falan yapmaz. Kaç kere söyleyeceğiz daha?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, anibal yazdı:

 

Eh, götüremedi işte, onu diyoruz ya. ABD'nin kolu o kadar uzun değil, şişirdiniz ABD'yi, her taşın altında o var diye diye. 

 

Ortadoğuda dönen baş yaracak boydaki hiç bir taşın altından ABD çıkmaz. Ha, taşın kendisi ABD'dir zaten. Neden mi çıkmaz, çok masum, çok adil olduğundan falan değil, bunu anlamıyorsunuz işte, gücü yetmediği için çıkmaz. Ortadoğuda yerleşmiş ve ipleri oynatanlar bellidir. En fazla biraz İngiltere'nin borusu öter, hepsi o, o da ne kadar öter tartışılır. 

 

Ortadoğunun sorunu, ekonomidir, yokluktur, üretimin olmamasıdır, insanlarını besleyemez olmasıdır. Bu da her zaman radikalizmi besler. O da insanları cahil olmaya zorlayan ve cehaleti baştacı eden dinleri besler. Dinlerde vahşeti, talanı, işgalleri, ayak oyunlarını aklar, paklar. Bu döngü böyle sürer gider. Bilimin falan olmayışının sebebi din değildir, bölgenin malum kıt doğla kaynaklarıdır. Ohhoooo, Petrol mü? O bir saman alevi, yetmez, bir şeyleri tutuşturana kadar miadı doldu gitti işte. Taşıma suyla değirmen dönmez. 

 

Bu ortamda, PKK'sı da, IŞİD'ide, Hizbullah'ı falan da bitmez, bitmeyecekte, bekleyin görün. Bunun sorumlusu da, ABD, İsrail falan olmayacak, her zaman oradaki foseptik olacak. Ha, unutmayın, İsrail'de Ortadoğu'da, o da elbette bu dişlinin bir parçası olacak, el mahkum. 

 

Bu çarktan kurtulabilme ümidi olan üç ülke var, Teknolojisi ile İsrail. Doğal avantajı ile İran ve Türkiye. İran yolunu cehalete sırtını dayayıp o çarkın ortasına bodoslama atlayarak çizdi. Türkiye yakın zaman kadar, o çarktan çıkmaya debelendi, baya başardı bir yere kadar, ama malum şimdi gene kendini o çarkın göbeğine koymak için zorluyor. Bu çarktan tarih boyunca kimseye hayır gelmedi, gelmezde, hele bu küresel ısınma varken. 

 

 

Tamam, bunlara ben de karşı çıkmıyorum ki. Bunlar doğru değerlendirmeler. Biz niye başladık bu tartışmaya? "12 eylül'ü ve ışid'i abd destekledi" dediğim için, sen buna itiraz ettiğin için. Senin bu değerlendirmelerine katılıyorum. Abd gücü yettiği ölçüde başarılı oldu, yetmediğinde de çuvalladı. İran'da komik duruma düşmüştü. Malum, irangate skandalı. Irak'da onca katliam ve vahşetin ardindan nasil çekileceğini bilemedi. Suriye'yi Iran'a ve Rusya'ya tamamen kaptırmamak için direniyor.

 

Trump'ı bile seçtirmemek için uğraştı ama bunu bile başaramadı. Halen de atabilmiş değil. Turlu numaralarla onu tasfiye etmeye çalışıyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 minutes ago, Cimcime said:

 

Tamam, bunlara ben de karşı çıkmıyorum ki. Bunlar doğru değerlendirmeler. Biz niye başladık bu tartışmaya? "12 eylül'ü ve ışid'i abd destekledi" dediğim için, sen buna itiraz ettiğin için. Senin bu değerlendirmelerine katılıyorum. Abd gücü yettiği ölçüde başarılı oldu, yetmediğinde de çuvalladı. İran'da komik duruma düşmüştü. Malum, irangate skandalı. Irak'da onca katliam ve vahşetin ardindan nasil çekileceğini bilemedi. Suriye'yi Iran'a ve Rusya'ya tamamen kaptırmamak için direniyor.

 

Trump'ı bile seçtirmemek için uğraştı ama bunu bile başaramadı. Halen de atabilmiş değil. Turlu numaralarla onu tasfiye etmeye çalışıyor. 

 

 

Bu kadar beceriksiz bir su aygırı kılıklının, 12 Eylül'den sorumlu olduğunu iddia etmek ne o zaman? 

 

Sorunun asıl tarafını görmüyorsunuz, 12 Eylül'e giden yol, öyle temiz pak bir yol değildi ki. Faşizm şimdikinden daha kanlı aldı gidiyordu ortalığı. Şimdi faturayı ABD'ye yapıştırıp, o günlerini aklamaya çıkıyorlar, sizde kovayla su taşıyorsunuz onlara. Abdullah ÇATLI falan roman kahramanı değildi, unutmayın. 

 

Bu coğrafyanın İran ile birlikte, doğru dürüst bir devlet geleneğine sahip ülkesi Türkiye'dir, bunu unutmayın. 

 

Şunu da hatırlayın, "Amanda Terör var orda, ben karadeniz'e çıkacağım" diyen ABD'yi, durduran gene bizzat Türkiye'dir, hemde sadece bahriyesi ile, DzKK ile. Terör varsa, bu benim sorunum, otur oturduğun yerde diyen Deniz Kuvvetleridir. Ha, bu çıkış, Rusya'nın Kırım'ı işgali ile sonuçlanmıştır, o ayrı mesele. Fakat buna dik duran DzKK, Ergenekon oyunlarında en ciddi darbeyi yiyen kuvvet olmuştur, ABD oyunu, dümeni arıyorsan, al sana işte ABD Dümeni. İyi de, bu FETÖ'cüleri kim sardı, o davanın savcısı kimdi, kim hala koyun gibi onun ardından meeeliyor? 

 

Eğer Ergenekon vakası olmasaydı, emin ol ki, Rusya Kırım'ı işgal falan edemezdi, TSK onuda engellerdi. Bu kadar güçlü bir TSK'dan, kendi meclisine bomba atan bir TSK'ya gelindiyse, kabahatlisi ABD değil, hem ABD'ye küfredip, hem kendi ordusuna düşman olan malum tiplerdir. Anlamak gereken budur herşeyden önce. 

 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
21 saat önce, anibal yazdı:

 

 

ABD'nin sütten çıkmış ak kaşık olduğunu söylemedik zaten. Ama amanda bu bu taşların, 80 darbesiymiş, 15 Temmuzmuş, FETÖ vakasıymış, IŞİD'miş, PKK'ya destekmiş, zart zurt, ABD'nin işi değil diyoruz. 

 

ABD ne yapıyor, yapacağı zaman? Geliyor kendi yerleşiyor, işte Irak, işte Suriye. Orada da kendine köpek bulup besliyor. Çünkü bunu yapmanın yolu bu. Öyle uzaktan kumanda ile, dur şurda bir darbe yapayım zırvalığı işlemiyor zira. Atmadığı takla kalmadı, Ne kaddafi'ye, ne Saddam'a diş geçiremedi işte. Öyle olmuyor o iş. Bunu da bizim angutlar bir türlü anlamadı. 

 

ABD'nin saldırdığı cepheler, yediği naneler daha başka. Ama şundan emin olabiliriz. ABD Bir hukuk devletidir. ABD Devlet gibi devlettir, kimseye düşman değildir, dost hiç değildir. Kendi çıkarlarına göre davranır. ABD bizim bir tarafımızdan uydurduğumuz bir şeyleri terör örgütü olarak kabul etmek zorunda değildir. Ama onların terör örgütü olduğunu gösterirseniz, kabul edecektir. Ve bu noktada güvenilir bir müttefiktir. Ama sen güvenilir müttefik olmazsan, o zaman elbette kendi hesabına bakar. Elbette kimsenin de amerikan çıkarlarını savunmasını bekleyemeyiz, ama bu ayı ile çıkar çatışmasına girdiğinde, ayıyla dalaşa gireceğini de aklında tutmalısın, unutmayın, ayılar kaplana, aslana benzemez, avını canlı canlı yemeye başlar. 

 

Sorun ABD ile alakası olmayan konuların, ona yamanmaya çıkarak, gerçek suçluları sümen altı etme sevdası. IŞİD'i ABD Silahlandırıyormuş, demeyin ya, öyle mi, ilginç. ÖSO'ya tırlarla silah yollayan kimdi peki? ÖSO'mu kaldı, elinde akalan terörist YPG, terörist IŞİD ve diğer teröristler işte. Verdiğin silahlar, o silahlarla elde edilen diğer Suriye silahları. Bir kaç öfkeli genç diye savunduğunuz, besleyip, desteklediğiniz adamları, bugün terörist ilan ediyorsunuz. Aklı başında hangi ülke buna itimat eder? 

 

Ve kendi elimizle besleyip, semirmesine meydan verdiğimiz IŞİD için, çıkıp bir de ABD Silahlandırdı demek var ya, artık bu angutluğu falan aşıp, çok daha pis yere varıyor. Ve sorun burada ABD değil, sorun gerçek terör destekçisini gözardı edip, alakasız birini suçlu ilan etme zibidiliği, bu ABD yerine, İsrail, İran, Suudi, Fransa falan hepsi olabilirdi, farketmezdi.

 

Ben bunlardan bahsetmiyorum, Kürdistan hikayesini konuşuyorum. 

ABD'nin IŞİD'i beslediği, mühimmat yolladığı falan zaten doğru değil, IŞİD sahip olduğu her şeyi bölgedeki silah tüccarlarından, ABD'nin Irak'tan çıkarken bıraktığı bolca silah ve mühimmatın, ortadaki kaos nedeniyle silah tüccarlarının eline geçmesi nedeniyle Irak'tan, Suriye'den falan alıyor. ÖSO'dan örneğin. IŞİD, kim verse alırız, yeter ki gelsin diyordu. Türkiye'nin gönderdiği tırlar vb zaten açık. 

 

Ve herkesin kaçırdığı bir şey var, o da Türkiye'nin hala bir şekilde bu örgüte destek verdiği. Kilis, Hatay hatta Urfa alenen IŞİD'çi kaynıyor ve bunlar rahat rahat dolaşıp geçici kimlikle kimliklendiriliyor, hastaneleri vb kullanıyorlar ve kimse bunlara dokunmuyor. Urfa'da görev yapan bir özel harekatçı arkadaş geçenlerde bu tarafa geldi ve "PKK falan kalmadı, esas sorun IŞİD. Ortalıkta yalnız IŞİD var ve biz hiçbir şey yapmıyoruz çünkü yaptırmıyorlar" dedi. 

 

12 Eylül'ü bilmem ama Fethullah darbesinin ardında darbe olsa bu kadar zayıf kalmazdı herhalde darbe. 

 

Kısaca benim bahsini ettiğim şeyler bunlar değildi. Kürdistan hikayesiydi.

ABD'nin YPG vb örgütleri silahlandırması, yalnız IŞİD'le savaşsın diye değil. Basbayağı kurdular hep birlikte Kürdistan'ı, İsrail zaten havalara uçtu ama ABD de desteklemiyor değil.

ABD olmasa bunlar Kürdistan'ı falan rüyalarında görürdü ancak...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, Türk Ateist said:

 

Kısaca benim bahsini ettiğim şeyler bunlar değildi. Kürdistan hikayesiydi.

ABD'nin YPG vb örgütleri silahlandırması, yalnız IŞİD'le savaşsın diye değil. Basbayağı kurdular hep birlikte Kürdistan'ı, İsrail zaten havalara uçtu ama ABD de desteklemiyor değil.

ABD olmasa bunlar Kürdistan'ı falan rüyalarında görürdü ancak...

 

 

Sorun o noktada, bizden çok Irak idi. Malum Irak Kürdistanı çok önce kuruldu. Şimdi Kürtlerin amacı, denize kadar suriye içinden geçen bir hat oluşturmak. Bu durumda çok çok şey değişir, sadece petrol naklinden de öte. 

 

Şunu söylüyoruz, ABD kendi çıkarlarını düşünür. Bir de kendi müdafaasını. Bölgede bir yayılmacı-emperyalist var zaten: İran. İran'ın bölgeyi nüfuzu altına alması, dolaylı yoldan Rusya'nın da sıcak denizlere erişiminin olması demek olacak. Bu Suriye ve Irak'ın adam olmayacağı da belli oldu malum. O halde, elde tek seçenek kalıyor, bir kürt özerk bölgesi veya bağımsız devleti. Bağımsız devlet tarafına çok sıcak bakılacağını sanmıyorum, Ama bir özerk bölge, Irak kürdistanının denize kadar uzatılması büyük ihtimalle düşünülen çözümlerden biri ABD tarafından. 

 

Türkiye ne yapabilir? Yapabileceği hiç bir şey yok. Eyyorlayıp Almandan, Avrupa'dan, ABD'den ambargo yemekle olmaz bu işler. Oyun demosunu, milli helikopter operasyonu gibi göstermekle de olmaz. Elden gelecek bir şey yok maalesef. Irak'la papazız aslında, adama "Sen benim dengim değilsin" falan diye bir sürü laf ettik malum. Yani, "winter is coming".

 

Ortadoğu'da dönen bu mevzunun siyasi bir hengame olduğunu sanmak gibi bir yanılgı daha var. Suriye'de, dahası Kuzey Afrika'da olan bitenlerin en temel sorumlusu, açlık. Eskiden ekilip biçilen topraklar kuraklıktan nasibini her yıl daha çok alıyor. Ve amanda burada kürt bölgesi kurdunuz, ne güzel diye, gökten ekmek, yağmur falan yağmayacak. Bu durumda, gözler Türkiye'ye dönecek, çünkü ekilir biçilir bir yer burası kaldı bölgede doğru dürüst. 

 

Bu kavga, o sınırların herkesin "olabilecek en güzel sınır oldu, mükkemmellll.." diyeceği şekilde çizilse bile, bu dert bitmiş olmayacak. ABD'de bunun farkında, kaldı ki zaten bunu gösteren araştırmaları Pentagon yaptırdı Berkley vs. üniversitelere.

 

Bu nedenle ABD'nin niyeti, orada kalarak, milletin birbirini yeselerde, oldu bittiyle de facto bir duruma düşülmemesi, bilhassa Rusya'da orada nüfuzlu iken. BU sağduyu ile bakınca, kısa vadede en iyi çözüm olacak gibi, zira, yapılacak pek bir şey yok, memleketi Suriye'liere bilfiil vermek dışında. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, anibal yazdı:

Şunu söylüyoruz, ABD kendi çıkarlarını düşünür. Bir de kendi müdafaasını. Bölgede bir yayılmacı-emperyalist var zaten: İran. İran'ın bölgeyi nüfuzu altına alması, dolaylı yoldan Rusya'nın da sıcak denizlere erişiminin olması demek olacak. Bu Suriye ve Irak'ın adam olmayacağı da belli oldu malum. O halde, elde tek seçenek kalıyor, bir kürt özerk bölgesi veya bağımsız devleti. Bağımsız devlet tarafına çok sıcak bakılacağını sanmıyorum, Ama bir özerk bölge, Irak kürdistanının denize kadar uzatılması büyük ihtimalle düşünülen çözümlerden biri ABD tarafından. 

 

Tamamdır, benim söyleyip durduğum da bu. ABD kendi müdafaası ve çıkarı için YPG vb örgütleri gayet de açıktan destekleyip, lojistik her tür zımbırtıyla besleyip Kürdistan'ı kurmalarını sağladı veya yardım etti. Bu bizi epeyce bir ilgilendiren, ciddi bir sorun çünkü aynen dediğin gibi ve saydığın kuraklık, yokluk, geri kalmışlık gibi nedenlerden oradaki Kürtler bize bir şekilde zıplayacak, sorun olacak vs. 

 

Peki, bu durumda, ABD veya onun dolayısıyla YPG-PYD gibi örgütler neden PKK'ya direkt destek sağlamasın ve çoktan kurulmuş barajlarla iklimi Akdeniz iklimine neredeyse benzemeye başlayan Güneydoğu'yu da almak için çaba göstermesin? Malum,  hain ve hırsızın en azılısı olan Tayyip de  kendi ağzıyla "Bir proje var, Diyarbakır da bu projenin parlayacak yıldızı olacak" deyip durdu, sonra Kürt açılımı saçılımı yaptı, "Milliyetçiliği biz ayaklar altına aldık"derken Güneydoğu'yu Kürtlere terketti adeta, TC ibareli tabelaları devlet kurumlarından bile kaldırttı vs vs...

 

Bağlantı kurmamak için bir neden var mı sence? Yani sonradan ABD bizi zaten devreden çıkardı, Tayyip kendi kendine programlar yapmaya başlayıp güvenirliğini tamamen yitirince işin doğru düzgün gitmesi için gidip direkt YPG-PYD gibi örgütlerle anlaştı. Olan biten bu. Ama zaten bahsini ettiğim için program için yapmış olmadı mı bunu? Yani olmuş olamaz mı?

Bizim sonradan devreden çıkmamız ayrıntı.

Sormak istediğimi anladın mı? Biraz karışık oldu gibi...

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Tamamdır, benim söyleyip durduğum da bu. ABD kendi müdafaası ve çıkarı için YPG vb örgütleri gayet de açıktan destekleyip, lojistik her tür zımbırtıyla besleyip Kürdistan'ı kurmalarını sağladı veya yardım etti. Bu bizi epeyce bir ilgilendiren, ciddi bir sorun çünkü aynen dediğin gibi ve saydığın kuraklık, yokluk, geri kalmışlık gibi nedenlerden oradaki Kürtler bize bir şekilde zıplayacak, sorun olacak vs. 

 

Peki, bu durumda, ABD veya onun dolayısıyla YPG-PYD gibi örgütler neden PKK'ya direkt destek sağlamasın ve çoktan kurulmuş barajlarla iklimi Akdeniz iklimine neredeyse benzemeye başlayan Güneydoğu'yu da almak için çaba göstermesin? Malum,  hain ve hırsızın en azılısı olan Tayyip de  kendi ağzıyla "Bir proje var, Diyarbakır da bu projenin parlayacak yıldızı olacak" deyip durdu, sonra Kürt açılımı saçılımı yaptı, "Milliyetçiliği biz ayaklar altına aldık"derken Güneydoğu'yu Kürtlere terketti adeta, TC ibareli tabelaları devlet kurumlarından bile kaldırttı vs vs...

 

Bağlantı kurmamak için bir neden var mı sence? Yani sonradan ABD bizi zaten devreden çıkardı, Tayyip kendi kendine programlar yapmaya başlayıp güvenirliğini tamamen yitirince işin doğru düzgün gitmesi için gidip direkt YPG-PYD gibi örgütlerle anlaştı. Olan biten bu. Ama zaten bahsini ettiğim için program için yapmış olmadı mı bunu? Yani olmuş olamaz mı?

Bizim sonradan devreden çıkmamız ayrıntı.

Sormak istediğimi anladın mı? Biraz karışık oldu gibi...

 

 

 

ABD'yi çıkar at ortadan, düşün ki ABD orada, okyanusa olta atmış balık tutuyor, hiç umrunda değil burda ne oluyor, bitiyor.

 

O kuraklık, o sorunlar orada var mı, var. Yani bu dertler çıkacak ve çıktıda, biz yangına su sıkabilirdik, büyümeden söndürebilirdik, ama körükle gittik. Şimdi yangın büyüdü. Kürtler olmasa, Şıi'ler, onlar olmasa IŞİD biri gelip bu olaya musallat olacak. Amanda ne güzel devlet kurdum diyecek, ama sorunlar bitmeyecek, adam da el mahkum bize yönelecek, Adana falanda benimdi zaten diyecek falan.

 

Yani bu bir keşmekeş, ABD olsa da olmasada yaşanacak. ABD şu anda balıktan usanıp, biraz da kovboyculuk oynamak istemiş. Bakıyor, ben kürtleri tuttum diyor, çünkü kendi en az radikal, en fazla islamdan uzak olan kitle o kitle. Ha, dehşet yanılıyor, bunun da farkında değil. Ama en kötü ihtimalle İran güdümünde değiller. Onun da hesabı bu. 

 

Biz mi, biz ise kendi kendine yırtınan zavallı bir siyasal islam kabilesiyiz. Şu halimize bir bak. İran Atom bombası yapsın, tepemize atsın diye, ambargoyu delmek için ne taklalar atmışız?

 

Şimdi bizim aklı evveller diyecektir, İran pek iyi, pek hoş, pek bir minnoş, nedne bize atom bombası atsın?

 

İran bombayı evvela bize atmaz. O ilk önce Suudileri hedef alacaktır. Ama Suudilerle dalaşabilmesi için, ABD'yi çiğnemesi lazım. Peki ABD'nin bu durumda müdahale şekli ne olacaktır? Elbette "İncirlik". Diğer yandan ABD nükleer denizaltıları vs. körfezden dalacaktır İran'a ve İran'ın tek çıkışı, cepheyi tek tarafa çekebilmek adına, Türkiye'yi vurmak olacaktır. Bu ilk anda da olsa, ilerleyen periyotta da olsa, gerçekleşecek bir meseledir. Yani, İran nükleer silah yaparsa, Türkiye topun ağzında olacaktır. 

 

Ya NATO'dan çıkar, İncirliği kapatırsak? İran o gün zil takar oynar. Peki neden bu kadar Türkiye? 

 

Bir takım embesiller, malum, amanda Osmanlı, yamanda Osmanlı Tribiyle gidiyordu. İran rejim ihraç etmek isteyen, yayılmacı bir ülke. Bu durumda, Osmanlı olmaya pek meraklı Türkiye'den başka, ona "bir dur orada" diyebilecek her hangi bir güç var mı? 

 

Bunlar malum durumun özeti. Böyle bir savaş, bir anlık bir harala gürele ile derhal başlayabilir. Elbette, şu anki durumda böyle bir savaş ufukta görünmüyor, ama hesap böyle, ya da buna yakın. ABD, özellikle şu son İncirlik, NATO falan gerzekliklerimiz, malum gelişmeler falan nedeniyle, bize vize vermeyi bile askıya almış halde, bize artık güvenemiyor. Onun kendi açısından en makul yok, Irak ve Suriye'ye yerleşip, kendi savunma üssünü canlı tutmak.

 

Yani, devlerin masasında kartlar böyle şimdi. Biz ise bir krupye olarak verilecek üç kuruş bahşiş peşindeyiz. İran bizi yenebilir mi, Nükleer Silaha sahip olursa, elbette. Ve o yolda göstere göstere ilerliyor, ayağına takılanları da biz temizliyoruz. 

 

Benim kehanetim, bu savaş kaçınılmaz. Ama bir şekilde bir şeyler olur, İran Suudi kavgası patlarsa, ki her an patlayabilir, biz potadan çıkarız. Ya da bir şekilde İran'da şeriatçı olmayan ve yayılmacılık peşinde koşmayan bir iktidar olursa, o zaman ancak bölge biraz barışa, huzura kavuşacaktır. 

 

Ha, ekleyeyim. Şunu gözden kaçırıyorsunuz. ABD bir yeri ilhak etmez, kendine bağlamaz. Bu durumda, doğrudan hiç bir ülkeye savaşta açamadığına göre, yapacağı şey, yeni bir devlet kurulmasını sağlamak. Bu ABD ilkelerine daha uygun geliyor, amerikalılar için. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 saat önce, anibal yazdı:

 

ABD'yi çıkar at ortadan, düşün ki ABD orada, okyanusa olta atmış balık tutuyor, hiç umrunda değil burda ne oluyor, bitiyor.

 

O kuraklık, o sorunlar orada var mı, var. Yani bu dertler çıkacak ve çıktıda, biz yangına su sıkabilirdik, büyümeden söndürebilirdik, ama körükle gittik. Şimdi yangın büyüdü. Kürtler olmasa, Şıi'ler, onlar olmasa IŞİD biri gelip bu olaya musallat olacak. Amanda ne güzel devlet kurdum diyecek, ama sorunlar bitmeyecek, adam da el mahkum bize yönelecek, Adana falanda benimdi zaten diyecek falan.

 

Yani bu bir keşmekeş, ABD olsa da olmasada yaşanacak. ABD şu anda balıktan usanıp, biraz da kovboyculuk oynamak istemiş. Bakıyor, ben kürtleri tuttum diyor, çünkü kendi en az radikal, en fazla islamdan uzak olan kitle o kitle. Ha, dehşet yanılıyor, bunun da farkında değil. Ama en kötü ihtimalle İran güdümünde değiller. Onun da hesabı bu. 

 

Biz mi, biz ise kendi kendine yırtınan zavallı bir siyasal islam kabilesiyiz. Şu halimize bir bak. İran Atom bombası yapsın, tepemize atsın diye, ambargoyu delmek için ne taklalar atmışız?

 

Şimdi bizim aklı evveller diyecektir, İran pek iyi, pek hoş, pek bir minnoş, nedne bize atom bombası atsın?

 

İran bombayı evvela bize atmaz. O ilk önce Suudileri hedef alacaktır. Ama Suudilerle dalaşabilmesi için, ABD'yi çiğnemesi lazım. Peki ABD'nin bu durumda müdahale şekli ne olacaktır? Elbette "İncirlik". Diğer yandan ABD nükleer denizaltıları vs. körfezden dalacaktır İran'a ve İran'ın tek çıkışı, cepheyi tek tarafa çekebilmek adına, Türkiye'yi vurmak olacaktır. Bu ilk anda da olsa, ilerleyen periyotta da olsa, gerçekleşecek bir meseledir. Yani, İran nükleer silah yaparsa, Türkiye topun ağzında olacaktır. 

 

Ya NATO'dan çıkar, İncirliği kapatırsak? İran o gün zil takar oynar. Peki neden bu kadar Türkiye? 

 

Bir takım embesiller, malum, amanda Osmanlı, yamanda Osmanlı Tribiyle gidiyordu. İran rejim ihraç etmek isteyen, yayılmacı bir ülke. Bu durumda, Osmanlı olmaya pek meraklı Türkiye'den başka, ona "bir dur orada" diyebilecek her hangi bir güç var mı? 

 

Bunlar malum durumun özeti. Böyle bir savaş, bir anlık bir harala gürele ile derhal başlayabilir. Elbette, şu anki durumda böyle bir savaş ufukta görünmüyor, ama hesap böyle, ya da buna yakın. ABD, özellikle şu son İncirlik, NATO falan gerzekliklerimiz, malum gelişmeler falan nedeniyle, bize vize vermeyi bile askıya almış halde, bize artık güvenemiyor. Onun kendi açısından en makul yok, Irak ve Suriye'ye yerleşip, kendi savunma üssünü canlı tutmak.

 

Yani, devlerin masasında kartlar böyle şimdi. Biz ise bir krupye olarak verilecek üç kuruş bahşiş peşindeyiz. İran bizi yenebilir mi, Nükleer Silaha sahip olursa, elbette. Ve o yolda göstere göstere ilerliyor, ayağına takılanları da biz temizliyoruz. 

 

Benim kehanetim, bu savaş kaçınılmaz. Ama bir şekilde bir şeyler olur, İran Suudi kavgası patlarsa, ki her an patlayabilir, biz potadan çıkarız. Ya da bir şekilde İran'da şeriatçı olmayan ve yayılmacılık peşinde koşmayan bir iktidar olursa, o zaman ancak bölge biraz barışa, huzura kavuşacaktır. 

 

Ha, ekleyeyim. Şunu gözden kaçırıyorsunuz. ABD bir yeri ilhak etmez, kendine bağlamaz. Bu durumda, doğrudan hiç bir ülkeye savaşta açamadığına göre, yapacağı şey, yeni bir devlet kurulmasını sağlamak. Bu ABD ilkelerine daha uygun geliyor, amerikalılar için. 

 

 

Bunlar çok güzel açıklamalar, Kürdistan'ı öyle veya böyle, o veya bu nedenle Amerika'nın kurduğunu veya işte kurulmasını sağladığını doğruluyor. Birçok arkadaşın sana farklı şekillerde söylediği şey buydu aslında. Sen Kürdistan'ın kurulma yöntemini veya hesaplı olup olmadığı konusunu belki biraz görüyor ve sorunun bundan ibaret olmadığını söylüyorsun. Bence öyle değil, yani oltasına takılmış İslamcı olmayan müttefik adayı olarak denizden o çıktığından değil. ABD bunları uzun süredir besliyor, Tayyip'le araları iyiyken de besliyordu. Bu YPG'liler bu tarafa geldikleri bir ara Atatürk büstünü foseptiğe atıyor, PKK'lılarla birlikte "Biji Obama" diye pankartlar asarak sevinç çığlıkları atıyordu.

 

Bak şu cümlenle ilgili bir şey diyeceğim: "Şimdi yangın büyüdü. Kürtler olmasa, Şıi'ler, onlar olmasa IŞİD biri gelip bu olaya musallat olacak. Amanda ne güzel devlet kurdum diyecek, ama sorunlar bitmeyecek, adam da el mahkum bize yönelecek, Adana falanda benimdi zaten diyecek falan."

 

Doğru, ancak o durumda ABD bu kurulan devleti desteklemeyecekti, hatta muhtemelen mücadele edecekti. Bu da hem direkt hem de dolaylı olarak bize yarayacaktı. Oysa Kürdistan onların zaten desteklediği bir kukla devlet olarak bize direkt ve belki de daima zarar verecek. Yalnız Araplarla değil, bunlarla da ayrı mücadele vermek zorunda kalacağız.

 

İran'a yaklaşalım diye düşünenler konusunda da İran'ın yayılmacı anlayışı hakkında da fikrimiz zaten aynı. 

Kehanetlerinse ürkütücü olduğu kadar olası da. Dileyelim de devler kartları dağıtırken şansımız biraz yaver gitsin, İran ve Suudiler birbirine düşsün, bizi doğrudan etkileyecek bir savaş vb çıkmasın. Şans diye bir şey yoksa da, bunu dileyecek duruma düştük artık... Ezik, yalaka, bazen de Kasımpaşa kabadayısı havalarında bir ülke yaptı bizi bu ahlaksız dinci ve oy vereni.

Link to post
Sitelerde Paylaş
58 minutes ago, Türk Ateist said:

 

Bunlar çok güzel açıklamalar, Kürdistan'ı öyle veya böyle, o veya bu nedenle Amerika'nın kurduğunu veya işte kurulmasını sağladığını doğruluyor. Birçok arkadaşın sana farklı şekillerde söylediği şey buydu aslında. Sen Kürdistan'ın kurulma yöntemini veya hesaplı olup olmadığı konusunu belki biraz görüyor ve sorunun bundan ibaret olmadığını söylüyorsun. Bence öyle değil, yani oltasına takılmış İslamcı olmayan müttefik adayı olarak denizden o çıktığından değil. ABD bunları uzun süredir besliyor, Tayyip'le araları iyiyken de besliyordu. Bu YPG'liler bu tarafa geldikleri bir ara Atatürk büstünü foseptiğe atıyor, PKK'lılarla birlikte "Biji Obama" diye pankartlar asarak sevinç çığlıkları atıyordu.

 

Bak şu cümlenle ilgili bir şey diyeceğim: "Şimdi yangın büyüdü. Kürtler olmasa, Şıi'ler, onlar olmasa IŞİD biri gelip bu olaya musallat olacak. Amanda ne güzel devlet kurdum diyecek, ama sorunlar bitmeyecek, adam da el mahkum bize yönelecek, Adana falanda benimdi zaten diyecek falan."

 

Doğru, ancak o durumda ABD bu kurulan devleti desteklemeyecekti, hatta muhtemelen mücadele edecekti. Bu da hem direkt hem de dolaylı olarak bize yarayacaktı. Oysa Kürdistan onların zaten desteklediği bir kukla devlet olarak bize direkt ve belki de daima zarar verecek. Yalnız Araplarla değil, bunlarla da ayrı mücadele vermek zorunda kalacağız.

 

İran'a yaklaşalım diye düşünenler konusunda da İran'ın yayılmacı anlayışı hakkında da fikrimiz zaten aynı. 

Kehanetlerinse ürkütücü olduğu kadar olası da. Dileyelim de devler kartları dağıtırken şansımız biraz yaver gitsin, İran ve Suudiler birbirine düşsün, bizi doğrudan etkileyecek bir savaş vb çıkmasın. Şans diye bir şey yoksa da, bunu dileyecek duruma düştük artık... Ezik, yalaka, bazen de Kasımpaşa kabadayısı havalarında bir ülke yaptı bizi bu ahlaksız dinci ve oy vereni.

 

Olay bu noktada çetrefilleşiyor.

 

Bir dün var. Dün, ABD, AB vs. PKK'ya destek falan vermezdi. Ha, bir takım yardım şu bu olmuş mudur, muhakkak. Mesela PKK'nın Almanya'nın içinde haraç toplamasına bir şekilde izin verilmiştir falan. Ama bunlar PKK ile mücadeleyi etkileyecek boyutlarda olmadı hiç. 

 

Fakat bir kaç yıl itibarıyla olayın rengi değişti. Şu an biz artık güvenilri bir müttefik değiliz. Eğer eski biz olsaydık, bir Kürt devleti kurulmasını kimse istemiyor olurdu. 

 

Bugün itibarıyla bakarsak, aslında gene Kürt devleti kurulmasını isteyen pek görünmüyor ortada. Diğer yandan, PKK'ya yardım eden yok gene. Ama Suriye kürtlerine yardım eden malum ABD var ve saklamıyorda. Fakat niyeti orada bir Kürdistan kurulması değil. Belki bir kürt özerk bölgesi. Fakat bu da pek kolay değil, çetrefili çok. Sorun şu ki, artık burada ne yapsam derken, Türkiye'yi aklına getirmiyor. 

 

Yani, üç beş açık ağızlı siyasal islamcının zengin olma kavgasına, Türkiye ile ABD nin arası açılıyor ki, bu bizim için ciddi bir sorun. Benim başından beri söylediğim ama, boyuna amanda amerigan yalakası goygoyuna gelen şey bu. ABD böyle diye size düşman olmaz. Zaten hiç bir zaman dost olmadı da. Fakat, sizi için ne hali varsa görsün modunda ise, biz baya bir hal görürüz. 

 

Olayı bir iyi anlamak lazım. Bu böyle olmak zorunda değil. Biz burada Katar (İhvan) çıkarlarını korumak zorunda falan değiliz. Ha, siyasilerin kendi diyetleri başka mevzu, ki bu şahsi diyetlerini Türkiye'ye ödetiyorlar. Eğer önceliği Türkiyenin çıkarlarına verirsek, ABD orada kürt özerk bölgesi falan kurmanın meraklısı değil. Basitçe;

 

* ABD'nin bizim başımıza çorap örmek gibi bir derdi yok, hala yok.

* ABD orada bir kürt devleti kurayım hülyalarıyla yaşamıyor.

* Bölgedeki karmaşanın sebebi ABD Değil, coğrafya. ABD oldu, olmadı, bu keşmekeş olacak.

* Türkiye, Rabia, katil Sisi falan gibi çıkışlarla İhvan (Katar) çıkarlarına hizmet ediyor. 

* ABD bölgede kendi savunma hattını kurmak amacıyla bulunuyor. Bu hat, öncelikle İran'a karşı önemli.

 

İşte bunları öncelikle anlayıp, ona göre bir şeyler söylemek gerekiyor. 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...