Jump to content

Allah Korkusu Yüzünden Ateist Olamamak


Recommended Posts

Kimimiz din konusunda özgür yetiştik ve baskıyla karşılaşmadık kimimizse yoğun bir din eğitimi aldı ve muhafazakar bir çevrede yaşamını sürdürüyor.

Muhafazakar bir çevrede yaşamını sürdürenler için tanrının varlığını sorgulamak gerçekten zor olmalı. Bir muhakeme yapıp dinlerin insan uydurması olduğunun farkına varan lakin Allah korksusu yüzünden kendisini inanmak zorunda hissedenler var mı? Bu korku cehennemde yanmak falan değil daha çok manevi bir korku. Allahın varlığını reddedersem başıma kötü bir iş gelecekmiş gibi bir korku. Böyle bir sebeple dinlere inanmak zorunda hisseden arkadaşlarımız varsa lütfen yazsınlar ve bunu tartışalım...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 55
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Merhaba.Bende dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim.Elbet zor oldu agnostik olmak (laik bir ailede doğan birine göre).Aslında tanıştığım diğer dinsiz arkadaşlarımla ortak yanım önce müslümanken sonra kurana yönelenlerden sonra ateist vb. olmak.Yani allah korkusu bunu tetikliyor ve sorgulatıyor.Ha bir de gazalinîn ya varsa argümanını kullanan var ki onlardan iflah olmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ya varsa şüpesi ve manevi veya başına kötü bir şey gelme korkusu bu insana göre değişir

Şimdi dindarken de insanların başına kötü şeyler geliyor bu kadere bağlı yani kainata ve bundan kaçamazsın ve her şey sabit programlama

bunu bildiğimiz ve farkına vardığımızda tanrı korkusu ve Ya varsa sorusu ortadan kalkar 

Bir tanrı var diyenler ise neden var olduğunu düşünüyorlar şöyle anlatayım, her şey var olduğuna göre bir "sanatkar' olması lazım (Deistler) bu aslında mantıklı bir düşünce

ama şöyle bir şey var bu "sanatkar" basit bir enerjiden ibaret yani bir boşlukta kim bilir kaç milyar yıl öylece boş kaldı ve bir gün bir enerji deşerj oldu öylesine

biz bu enerjiye tanrı yaratıcı demiyoruz çünkü bu enerjinin bir zihniyeti yok bizlerin burda olduğumuzun farkında değil evet bunu anlamaları biraz  zor o yüzden bir tanrı var demek onlara daha kolay ve açıklayıcı geliyor.Dinler zaten insanları yönetmek için uydurulmuş bunu tartişmak bile saçma aslıda asıl tartışma konusu tanrı var mı - yok mu ve tanrı dediğimiz

şey mesele bu, tanrı insanları anlayışına göre bir olaydır gerçekler bambaşkadır tanrı dediğimizde çok tuhaf bir varlık var (kafamızda bir olgu) ediyoruz biz insanlar 

Bu evren - evrenler ve her şey tamamen tesadüf bir olaydır bir amaç yok bir amaç olmak zorunda diyenlere de bende neden bir amaç olmak zorunda sormak istiyorum?

İnsanın doğasında olan şeylerden biri de ölmek istememesi ve bu ölümden sonra korkusu yokluktan olduk yine yok hiç olucaz (belki başka paralel evrenlerde doğuoruz ve bu bir döngü sanal bir yaşam olabilir), bu evrende hep var olmadık ne amaçla var olup yok oluyoruz cennete veya cehenneme gitmek için değil tabiki.

kendi yarattığımız tanrılara tapıp ölmek için mi kendimizi kandırmak için mi yoksa.İnsan düşünebildiği için çok sorular sorar ve merak eder maymunlar gibi olsak hiç sorgulamasak

ölümü düşünmesek ama ölmemek için dirensek sadece (doğasal içgüdüsel) dinler ile uraşmasak daha güzel olmazmıydı?

Ateistler her şeye dikkat ederler hayatlarında olan olaylara, başkaların kaderlerine, doğanın çalışma mantığına, evrene, bilime bakarlar düşünürler okurlar sorgularlar 

tanrı var mı sorusu çok basit aslında tanrı kavramı ve enerjiyi karıştırmamak lazım bu enerjiye tanrı demek yanlış dediğim gibi bu enerjinin bizlerden haberi bile yok farkında değil sadece var oluyoruz bukadar basit.Ateizm yobazların dedikleri gibi basit değil  (namaz kılmamak için ateist oluyorsunuz üşeniyorsunuz veya tanrı yok demek sizler için daha kolay) gibi yobaz, cahil salakça konuşmalar. Bu düşünme tarzı ve sorgulama basit değil tanrı yok diyip Ateist olunmaz inanç olur yani dinden hiç bir farkı olmaz.

Dünyada iyilik te var kötülükte adaletsizlikte, adaletsizlik işte bu çok önemline istediğimiz önemli değil kainatta ne yazılı o önemli kader değişmez tanrı'ya nekadar da ibadet etsen seni kimse duyamaz, kainatta değişmez sabittir olucak olaylar önceden belli rastgele oluşan sanal bir olay aslında kainat bir film gibi kaçamazsın,değiştiremezsin tanrıya  dua etmek fayda etmez boş iştir ve tamamen gereksizdir. Bunları bildiğimizde tanrı'nın olmadığını kolayca anlıyoruz ve farkına varıyoruz güzel anlatamıyorum Ateizm'i öyle anlatılmaz kendin hissetmelisin anlamalısın

ve herşeyin farkına varmalısın.Unuttuysam veya yanlış bir şeyler dediysem arkadaşlar eklesinler daha çok yazacak şeyler var ama kafan karışmasın diye duruyorum bilime yönel.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Charlotte yazdı:

Kimimiz din konusunda özgür yetiştik ve baskıyla karşılaşmadık kimimizse yoğun bir din eğitimi aldı ve muhafazakar bir çevrede yaşamını sürdürüyor.

    Aklı başında biri için iki durumda da sonuç aynı olur. Din eğitimi verilirken daha doğrusu empoze edilirken ortada bir gariplik olduğunu sezmek hiç de zor değil. Periler, cinler; binlerce yıl önce yaşamış peygamberler, yazılmış ne olduğu belirsiz kutsal kitaplar, cennet cehennem vaatleri... Bunların tanrıdan geldiğine inanmak günümüz insanı için kötü bir durum olsa gerek. Tolkien gibi tek başına bir adam bile daha iyisini yapıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim islamiyeti bırakmamda en önemli etken yine kuranın kendisi oldu .

 

İçki bütün kötülüklerin anasıdır ve günahtır ayetleri varken zina yasakken   kuranı açıp yine orada yapılan cennet tasfirinde şaraptan ırmaklar göğüslü bakireler  baldan üzümden bilmem neler. 

Dedim madem günah niye günah şeyleri ödül olarak vaad ediyor

 

bende boş durmadım okuyup sorguladım sonra richard dawkins belgesellerini izledim  george carline baktım ardından bir gün öylesine bir gün artık müslüman değilim dedim  iş bitti yıllarca süren tabu benim için son buldu

tarihinde İlluminatus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 11/29/2017 at 22:39, Zarava ehmel yazdı:

    Aklı başında biri için iki durumda da sonuç aynı olur. Din eğitimi verilirken daha doğrusu empoze edilirken ortada bir gariplik olduğunu sezmek hiç de zor değil. Periler, cinler; binlerce yıl önce yaşamış peygamberler, yazılmış ne olduğu belirsiz kutsal kitaplar, cennet cehennem vaatleri... Bunların tanrıdan geldiğine inanmak günümüz insanı için kötü bir durum olsa gerek. Tolkien gibi tek başına bir adam bile daha iyisini yapıyor.

 

Dindar çevrede yetişmiş kişilerin beyni daha çok yıkanmış oluyor bence. Türkiye'deki ateist profiline bakarsanız bunu daha net görürsünüz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
41 dakika önce, Charlotte yazdı:

Dindar çevrede yetişmiş kişilerin beyni daha çok yıkanmış oluyor bence. Türkiye'deki ateist profiline bakarsanız bunu daha net görürsünüz.

Bence de öyle ve sana katılıyorum islam ın kendisi cehalet yani bu cahilliği insanlara aşılamak olmasa insanlar bukadar aptal olmazlardı ve hayali varlıklara inanmazlardı

Küçük bir çocuğu aptallaştırırsın da çok zeki de yaparsın her şey çevreye aileye bağlı neyi gösterirsen onu bilir insan küçün yaştan başlayan 

din propagandası ve beyin yıkamak bu insanın doğruları görmesine engel olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 29.11.2017 at 19:54, Charlotte yazdı:

Kimimiz din konusunda özgür yetiştik ve baskıyla karşılaşmadık kimimizse yoğun bir din eğitimi aldı ve muhafazakar bir çevrede yaşamını sürdürüyor.

Muhafazakar bir çevrede yaşamını sürdürenler için tanrının varlığını sorgulamak gerçekten zor olmalı. Bir muhakeme yapıp dinlerin insan uydurması olduğunun farkına varan lakin Allah korksusu yüzünden kendisini inanmak zorunda hissedenler var mı? Bu korku cehennemde yanmak falan değil daha çok manevi bir korku. Allahın varlığını reddedersem başıma kötü bir iş gelecekmiş gibi bir korku. Böyle bir sebeple dinlere inanmak zorunda hisseden arkadaşlarımız varsa lütfen yazsınlar ve bunu tartışalım...

 

arkadaşımızın sorusuna kimse içtenlikle cevap vermemiş. forumda bir içtenlik sorunu var zaten. akıl,mantık veya bilgi içeriği baskın cevaplar veriliyor hep. duygular -hisler hep arka planda..

 

içtenlikle cevap vereyim. kesin biçimde din yalandır kararına varalı 1,5 yıl falan oldu. Allah diye bir yaratıcı olmadığına bilinç düzeyinde eminim. ancak Allah adı hala bende etkili. gerçekte bir Allah yok ama içimde , her hücremde yaşayan Allah var ..hala var . atıp tutuyorum ama hala rahat değilim. hala korktuğumda oluyor varolmasını istediğimde.. 

 

Başıma kötü birşey gelmesinden kaynaklı kaygılarım yok ama tutunacak bir yer bulamama benzeri kaygılarım var..manevi alışkanlıklarımda Allahın yerine Tengriyi benimsemeye çalışılıyorum ama şimdilik olmuyor.. madem tanrının adını değiştiremiyorum kuransız bir Allah inancıda olabilir..bilmiyorum..

 

son sözü max stirner söylesin; 

 

Tanrı nerede yaşar? Kafanda; başka nerede yaşayabilir ki? 

 

 

tarihinde Burakey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah korkusu yüzünden ateist olamamak söz konusu olamaz.

Ateist biri tanrılara inanmadığı için , ondan korkmaz. 

 

"Eyyy müslümanların tanrısı! Sana sesleniyorum , hristiyanların tanrısıda oradaysa bir zahmet gelip beni cezalandırsın...." 

 

Bir sazanın çıkıp ; senin cezan bu dünyada değil demesini bekliyorum.

 

Aman tanrım izleyim, çok hoş film :D 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

@Burakey

 

Gerçekten içten bir cevap olmuş teşekkürler. 

 

@Mega Ateist

 

17 saat önce, Mega Ateist yazdı:

Allah korkusu yüzünden ateist olamamak söz konusu olamaz.

Ateist biri tanrılara inanmadığı için , ondan korkmaz. 

 

Konuyu çok çok yanlış anlamışsın. 

Konuyu açmaktaki amacım; dinleri ve Allah inancını sorgulayan lakin Allah dogmasını bir türlü kafasından atmayı başaramamış kişilerin kendilerini ifade etmesini istememdir. Bu sorunu yaşayanların küçük yaştan itibaren din eğitimi alan ve muhafazakar bir çevrede yaşayan insanlar olduğunu düşünüyorum. Normal şartlar altında zaten böyle bir problem yaşanmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrıyı reddettim diye başıma kötü bir şey gelmesinden hiç endişe etmedim. Fakat bir sevdiğimizin başına gelip, bunun benim tanrıyı inkar etmemin cezası olarak başımıza geldiği suçlamasıyla yüz yüze kalmaktan korktum. Çünkü böyle bir suçlama beni her şeyi terkedip çekip gitmeye ve hayata yeniden başlamaya iterdi. Böyle bir suçlama ila yaşayamazdım.  

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şöyle düşünün, ateistim ben dedi biri ve ertesi yıl hilkat garibesi korkunç bir çocuğu oldu. Böyle doğumlar oluyor. Karısı dedi ki sen şeytansın, senin çocuğun böyle doğdu, bana şeytan doğurttun!

 

Adamın tası tarağı toplayıp izini tozunu kaybettirip çekip gitmesi gerek. Başka çaresi kalmaz. Bununla yaşayamaz. Başka bir hayata yeniden başlaması gerekecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 dakika önce, democrossian yazdı:

Tanrıyı reddettim diye başıma kötü bir şey gelmesinden hiç endişe etmedim. Fakat bir sevdiğimizin başına gelip, bunun benim tanrıyı inkar etmemin cezası olarak başımıza geldiği suçlamasıyla yüz yüze kalmaktan korktum. Çünkü böyle bir suçlama beni her şeyi terkedip çekip gitmeye ve hayata yeniden başlamaya iterdi. Böyle bir suçlama ila yaşayamazdım.  

 

Seni endişelendiren şey yakınların tarafından bu tarz bir suçlamaya maruz kalman. Bu ilginçmiş. Herşeyi bırakıp gitmek kendinden emin bir insanın vereceği tepki değil bunu neden bu kadar önemsiyorsun ki? :)

 

Galiba ben insanları pek önemsemiyorum. Böyle bir suçlamaya maruz kalsam umrumda olmaz, gerekirse direk üzerlerini çizerim kim olursa olsun.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Charlotte yazdı:

Herşeyi bırakıp gitmek kendinden emin bir insanın vereceği tepki değil bunu neden bu kadar önemsiyorsun ki?

 

Her gün her saat bu suçlamayı dinleyip durmaya nasıl katlanabilirsin? Olayı hayalinde canlandıramamış olmalısın. Kafan şişer yahu, huzur diye bir şey kalmaz. Tek çare çekip gitmektir. Başka yapılacak bir şey yok. Kadın sen şeytansın dese diyorum.Seni şeytan gören biri ile nasıl yaşayacaksın? Üstelik o ucubeyi doğuran kadın şiddetli bir travma geçirecek ve akli dengesi bozulabilir.

 

Kadın ateist olsa zaten sorun yok ki? Mutasyon der geçersiniz. Ateist olmanın kıymetini bilmek lazım! :D

 

Temel akşama kadar yaz günü oruç tutmuş. Akşama doğru eve gelince bakmış komşusu Hristo kurmuş bahçeye sofrayı, demleniyor, mezeleri götürüyor. Temel tepesine dikilince Hristo bu bana kesin çatacak deyip tetikte beklemeye başlamış. Temel bakmış, bakmış, bakmış... Birden konuşmuş:

 

"Dininuzun kiymetini bilun!" :lol: 

Link to post
Sitelerde Paylaş

1500 yıllık arap kültürünü din diye önümüze koyuyorlar ve bizde hiç sorgulamadan inanıyoruz ?

dünynaın %23'ü müslüman, amerikada doğsaydın hristiyan olurdun, Hindistanda doğsaydın bir hindu olabilirdin.

 

Din, insanın doğduğu bölge ile alakalı. O bölgenin kültürü size empoze edilir. 

Kuzey kutbunu soruyorum, diyorum ki "Tanrınız unutmuşmu ?" 

cevap yok. En yakın ülkeye göre oruç tutun diyorlar.

Bir dine inanmak bana o kadar saçma geliyor ki , Yaratıcı diye bir şey bile komik geliyor.

 

Şu hadislere ayetlere bakarmısın ;

 

- "Ureyne ve Ukeyle kabilelerinden bir grup Medine’ye gelerek Müslüman oldular. Medine’nin havası onlara dokununca Peygamber onlara deve idrarını içmelerini öğütledi. Adamlar develeri dağıttılar ve çobanı da öldürdüler. Peygamber onları yakalattı, ellerini ve ayaklarını kesti, gözlerini oydu, çölde susuz ölüme terk etti. Biz onlara su vermek isteyince, Peygamber bizi engelledi.” (Buhari Tıp5/1, Hanbel, 3/107,163)

 

 

 

Hattâ izâ belega magribeş şemsi vecedehâ tagrubu fî aynin hamietin ve vecede indehâ kavmen, kulnâ yâ zel karneyni immâ en tuazzibe ve immâ en tettehıze fîhim husna (kehf 86)

 

Güneşin battığı yere varınca onu kara bir balçığın içine batarken buldu, orada bir kavim vardı ve dedik ki ;  ey Zülkarneyn, istersen onlara azap verirsin, istersende iyilik edersin.

 

Dünyanın şekli ;

 

gayişe 20 

 

Ve ilâl ardı keyfe sutıhat                 : Yere bakmıyorlarmı, nasıl yayılıp döşenmiş.

 

neyse ben film izliyorum  :D 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 02.12.2017 at 01:09, Burakey yazdı:

arkadaşımızın sorusuna kimse içtenlikle cevap vermemiş. forumda bir içtenlik sorunu var zaten. akıl,mantık veya bilgi içeriği baskın cevaplar veriliyor hep. duygular -hisler hep arka planda..

 

içtenlikle cevap vereyim. kesin biçimde din yalandır kararına varalı 1,5 yıl falan oldu. Allah diye bir yaratıcı olmadığına bilinç düzeyinde eminim. ancak Allah adı hala bende etkili. gerçekte bir Allah yok ama içimde , her hücremde yaşayan Allah var ..hala var . atıp tutuyorum ama hala rahat değilim. hala korktuğumda oluyor varolmasını istediğimde.. 

 

Başıma kötü birşey gelmesinden kaynaklı kaygılarım yok ama tutunacak bir yer bulamama benzeri kaygılarım var..manevi alışkanlıklarımda Allahın yerine Tengriyi benimsemeye çalışılıyorum ama şimdilik olmuyor.. madem tanrının adını değiştiremiyorum kuransız bir Allah inancıda olabilir..bilmiyorum..

 

son sözü max stirner söylesin; 

 

Tanrı nerede yaşar? Kafanda; başka nerede yaşayabilir ki? 

 

Hocam, bilgi kesinliğine göre bazı mertebelere ayrılır malumunuz. En kesin bilgiler birinden duyduğumuz ya da okuduğumuz değil, ya da tabiata bakıp kafamızda kurduğumuz model niteliğindeki bilgiler değil bizzat duyumsadığımız bilgilerdir. Kendi varlığımız ve benliğimiz hakkındaki bilgimiz bizim açımızdan böyle bir bilgidir mesela. Allah deyin Lord deyin Rahman deyin O nu andığımızda(zikrettiğimizde) ya  da ona dua ettiğimizde benliğimizi kaplayan esenlik ve selam da böyle bir bilgidir. Sadece samimiyet, dua ve zikirle başka bir şey yapmamıza gerek kalmadan bütün soruları ve şüpheleri anlamsız bırakan bir nur, bir vahiy iner kalbimize . Zaten bu kadar büyük bir kudretle kurulacak ilişkinin özünün de kitap, peygamber din gibi sonradan gelecek şeylerin ötesinde ve öncesinde bu olması gerektiğini düşünüyorum. Bu varsa, bu şekilde Onu zikrederek belli bir manevi gerilime ulaştığımızda ve biz hazır olduğumuzda gerisini O halledecektir.  Ona hangi yolla yaklaşabileceğimizi o bize hidayet edecektir. 

 

Kuranda bir ayet var. benim anladığım meali şu şekilde "Kim bizim için gayret gösterirse, Onu muhakkak yollarımıza iletiriz". Bence madem manevi ihtiyaçlarınızın farkındasınız ve madem onun her hücrenizde yaşadığını samimi bir şekilde hissediyor ve itiraf ediyorsunuz, gerisini Ona bırakın. Şüphe ya da o şüpheleri aklınıza boca eden düşman sizi mutlu edemez ama O nu zikretmek sizi mutlu eder. Madem öyle dinleri, kitapları falan düşünmeden, herhangi bir inanca mensubiyet gereği duymadan ama kimseye de suizan beslemeden O nu zikretmekten ve O na dua etmekten çekinmeyin. Zikretmek için ister Allah deyin, ister Rahman deyin ister Rab ister başka bir şey.

 

İster Kurandan şu pasajı okuyun;

 De ki: Allah birdir. Allah samettir (Her şey ona muhtaçtır. O, hiçbir şeye muhtaç değildir.) O doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi (benzeri) yoktur.” 

 

İster incilden şu pasaj okuyun;   

"Bir din bilgini yaklaşıp ona, “Tüm buyrukların en önemlisi hangisidir?” diye sordu. İsa şöyle karşılık verdi: “En önemlisi şudur: ‘Dinle, ey İsrail! Allah’ımız olan Rab tek Rab’dir. Allah’ın olan Rab’bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle sev. İnsanın Allah’ı bütün yüreğiyle, bütün anlayışıyla ve bütün gücüyle sevmesi, komşusunu da kendi gibi sevmesi, tüm yakılmalık adaklardan ve sunulan kurbanlardan daha önemlidir.” (Markos, 12:28-33)"


Zikir ve dua kulluğun özüdür. Onlar dışındaki her ritüel bu özü muhafaza eden kalıplardır. Kul sadece zikir ve duayla yola çıksa bile bu dünyada olmasının anlamına ve ulaşması gerektiği yere ulaşacaktır., inşallah.

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yıllarca müslüman olarak yaşadım. Kuranı Türkçe okudum. 5 vakit namaz kıldım, oruç  tuttum. Dürüst bir insanım çünkü. İnandığım din neyi gerektiriyorsa onu yapmalıyım diye düşündüm. Allahın sürekli yanımda olduğuna inanırdım. Öyle diyordu çünkü şah damarımdan da yakındı. Fakat tezat bir şekilde laiktim de. Örtünmezdim mesela. Modern bir kadın nasıl giyiniyorsa öyle giyinirdim. Somra sordum kendime neden kapanmıyorsun? Dinin bunu emrediyor. Ama... ama... bazı hocalar diyor ki kapanmak farz değil... böyle kandırıyordum kendimi. Başımıza ne geldiyse bu modern hocalardan gelmedi mi zaten? Onlar yumuşatıp sevdirmedi mi bize İslamo? Etrafımız namaz kılöayan, oruç tutmayan, kapanmayan, kurban kesmeyen müslümanlarla doluydu. Sınırsız bir islamdı bizimkisi. Nerede takılsak bir kılıf bulunuyordu. Kalbin temiz miydi? Allah inancın var mıydı? Tamam müslümandın işte. Namaz kılmasan da olurdu. Hem ne kadar günah işlersen işle tövbe edince allah tüm günahlarını affederdi. Tek yapmam gereken ölmeden önce şehadet getirmekti. Cenette yerin hazırdı o zaman. Kandil geceleri dua ederdim, kadir gecesi tüm dualar kabul olurdu. Gökten yetmiş bin melek inerdi, yeryüzü nurla dolardı. Ramazan da şeytanlar bağlanırdı... hep bir huzur dolardı içimiz. Şükrederdik allaha bize bu canı nasip ettiği için..

Dediğim gibi geniş müslümandık biz. Bize herşey mübahtı. Erkekler 5 vakit kılmıyorsa da Cuma ve bayramları kaçırmazdı. Kadın namahrem değildi, istediği ile konuşur şakalaşırdı, mini etek giyerdi, ruj sürerdi. Erkekler zina yapardı, evlenmeden ilişkiye girmek serbestti. Kuzların bazıları da evlilik öncesi ilişki yaşayabiliyordu. Kadın erkekle kolkola gezebiliyordu. Rahat bir müslümanlıktı bizim toplumunki. Hiç bir müslüman ülkede bu rahatlık görülmemişti. Açıp kuranı okumazlardı bile, öyle duvrda, ya da en yüksek yerde kutsal bir varlık olarak bekletdi. Abdestsiz dokunamazdık. Maazallah çarpılırdık.

Böyle geçti yaklaşık bir otuzbeş sene... sonra bşrden bir kıvılcım çaktı. Yahu benim ettiğim hiç bir dua kabul olmuyordu. Hep terslik terslik üstüne. Hem bu kuran hiç bilimle uyuşmuyordu. Yağmuru melekler indiriyordu dediğine göre. Hem bu namaz da çok sıkmaya başlamıştı, hiç bir işe yaramıyor muydu ne? Günde 5 kere hem de? Hem de kılmayanların başına hiçbir şey gelmiyordu. Bir de bu kuran arada bir sapıtıyordu. Kadınlar evden çıkmasın mı yazıyordu? Ben evden çıkmayacaktım öyle mi? Erkek neden 4 eş alıyordu? Kadın neden tek sözle boş olabiliyordu? Bu cennette niye Nuri yoktu mesela? Hep huri varsa biz ne olacaktık? Bu kadınlar niye kafasını örtüyordu? Saç telinin ne gibi bir zararı olabilirdi? Neden bilim insanları, aydınlar çoğunlukla dinsizdi? Hem bu tam öüslümanlar gerçekten bir garipti. Onlar gibi olmayı istemezdim gerçekten. Böyle sorular soruları kovaladı... önce itiraf edemedim kendime artık bir dinim olmadığını. Sonra yavaş yavaş o da gitti. Üstüne basa basa ben müslüman değilim demeye başladım. Desikçe bir mutlu oldum. Dedikçe neşelendim. Kendime artık daha mı çok güveniyordum? Evet işte şimdi gerçekten dürüsttüm! Fakat bir sorun vardı... Görmeye başlamıştım... herkes ne kadar da iki yüzlüydü...

Link to post
Sitelerde Paylaş

allah varsa korkusu buz gibi gerçektır. ve aksını idda etmek delılıktır bana göre bir insanın sadece müslüman olması değil hristian olması yada yahudi olması hatta saman tarzı dinlere bile inanıyor olması 

 

onun korku psıkolojısını fazlasıyla ispatlıyan unsurlardan yalnızca  biridir. dikkat edersenız dinlerın temel mantıgı kitaplara dayanmaktadır.

çünku ellerındekı tek silah budur bir kıtap bir kıtap yazalımkı insanlık tarıhını kökunden değiştirelım mantıgı ile her zaman bagdasmıştır bu mantık..

 

şimdi gelelım korkunun dinle bagına bir inançlı diyelımkı bir müslüman bir ailede dogdunuz dogal olarak burda 

size orf ve adetler gösterilicek yanı psıkolojık olarak daha çocukken bir zorlama ile baskı kurulucak hemde bu baskıyı anne ve babnız kurucak dicekkı size namaz kılmazsan cehenneme gidersın sankı daha önce namaz kılmamışlar ve cehenneme gitmışler ve reenkarnasyonla tekrar gerı gelıp senın anne ve baban olmuşlar. bu carpık mantıklar ve örnekler çogaltılabilr. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...