Jump to content

Allah Korkusu Yüzünden Ateist Olamamak


Recommended Posts

dikkatlıce ananlız edersenız dinlerın bir mantıgı vardır. itiraf etmelıyımkı negatif  bir ateist olarak dinler cahiliye döneminde çok etkili olmuşlardır.

 

dinlerin bu kadar büyük bir rol oynamasının en büyük sebebi cahiilye döneminlerindeki mantıktır. adı üstünde ö dönemlerde mantık yoktur sadece itaaat ve emırler vardır. kölelık vardır.

 

bir kısım bazı uyzanık medya din tacırlerı ve din alımlerı derkı islam köleliği kaldırmış ve insanlar özgür olmuşlardır. demişlerdir.

 

bu idddia tammen yalan ve aslı çürük bir hipotezdir. asıl gerçekse 1400 yıl önce geldiği bile şüphelı olan islamın kölelıgı dahada artırması olmuştur. kadınlar carıye olmuştur. yanı kölelık islam dönemınde ewrımleşmıştır. değişen hiç birşey olmamıştır. mekke ve medınede islam ve yahudi din tüccarlerı kadınları zorla köle pazarına götürüp belırle ekce karşılıgı zengın müslüman tüccarlara kakalamıştır.. işte biz buna 

 

islamda ilk fahişe ve ilk genelevlerın  baslangıcı diyruz. bugün gidin bakın mekkenın etrfafındakı gökdelenlerde türbanlı müslüman kadınlar pazarlanıyor ve satılıyor.tam bir fuhuş yuvası olmuş tam bir rezalet..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 55
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

cahiliye dönemi olmasaydı yanı insanlar en basından itibaren sorgulamış olsalardı. şimdi insanlık tarıhınde ne? korku nede? dinler varolucaktı..

 

takiii insanlar sorgulamaya basladılar. ve kendı mantıgını buldular.  ve bundan sonrada hem zekasını gelıştirdiler hemde mantıgını 

 

 geliştirdiler sonuçta  kendını geliştirenler  her türkü yalana  karşı bir savunma hattı oluşturdular. işte bu savunma hattı. adı ateizmdir 

 

 ve gelecegın tek varoluş sebebı olucaktır. ..dikkat edersnız 6000 yıl önce yahudi nüfusu dünyanın % 74 nu oluştürüyordu. şimdi ne oldu. sadece 70 milyon kaldılar  2000 yıl öncede hristiyanlık dünyanın hakımı iken şimdi 1.5 milyara düştü  1400 yıl önce islam dunyanın hakımı iken şimdi  1 milyar müslüman var ama bunların 300 milyonu gizli ateist 400 milyonu munafıktır.. yanı 300 milyon kamış müslümanlar. bu gerçegı görmemek için müslüman olmanız yeterlıdır. ben müslüman olsaydım bende kabul etmezdım bnu gerçegi çümku işime gelmezdi.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

cahillik korku demektir. korkuyla yüzleşmessek sonsuza dek cahil kalmaya mahkumuz demektir. eger içmizde zerre kadar akıl ve mantık kalmışşsa  er yada geç

 bu dogal seleksiyon ve olasılıklar harakete gecicek ve bize diyecekkı. sen aslında sen değilsın sen sen olmak istiyorsan sen sen olmayı dene diyecek işte bu an aslında ateizme uzanan ışıgın ne kadar anlamlı olduğunu ispatlıyor. çünku ateizt olmanın tek yolu bu ışıgı çok net görebilmek ve bu ışıgın gizemınde  cahil toplumlarla savasmaktır..  

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

kuranda  6666 ayet var ve ayetlerın tamamıda dua ve tesbıh ayetlerı harıç. hemen hemen hepside tehdit emır ve şiddet içeriyor 

 

bir ateist diyorkı yahuuu nasıl? olur koskoca ılahın gönderdıgı kitap bumu??? 

 

insan mantıgına izdüşüm ters düşüyor bu mantık zekı ve mantıklı düşünler iiçin ters bir mantık bu. 

 

sonra ateist diyorkı yahuuu bu mantık sankı benım gibi  bir insanın mantıgı diyor. çünku insnlarda ego vardır tatmın edilemeyen duygular vardır hisler vardır. ve bu hislerın sonucunda kendını özel hissetme vardır. bu sonuncundada kendını özel hisseden insanlar tanrıya konuştuğunu düşünücek kadar psıkolojileri bozulmuştur kım? bunlar bilyormusnuuz  hz : musoooo  hz: isoooo ve hz: mahooodur. 

 

14000 yıl önce ve daha öncesınde ben bile inanırdım çünku benı egiticek bir sistem yoktur tanı teknolojı yoktur. ama şimdi biri çıksa ben peygamberim dese hemencecık  onu karikatur capsı yapardım.  

Link to post
Sitelerde Paylaş

hİCR-26 için 40 meâl bulundu. Suat Yıldırım (15/HİCR-26: Biz insanı kara çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattık.) / Süleyman Ateş (15/HİCR-26: Andolsun biz insanı pişmemiş çamurdan, değişmiş cıvık balçıktan yarattık.)

 

 

 

allah neden? insanları..çamurdan yaratıyor??? evrenı yoktan var eden allah değilmiydi? koskoca evrenı hiçten okus pokusla yaratan allah kum tanesı kadar bir insanı yaratmak için çamuramı? ihtiyac duyuyor.

 

1400 yıl öncekı akıl işte çamur diyor dikkatınızı cekmedımı emınim cekmıştır. o dönemde bilmsel olarak zigot nedir? cenın nedir? döl nedir?  embriyo nedir??* ve bunların ara geçiş dönemlerı nelerdır? diye sorguluyan yok çünku akıl yok akıl ve mantık yok akıl ve mantık demek islama ihanettır.. dinlere ihaneetır.. 

 

yıllardır bu gerçegi ispatlıyoruz ama müslümanlar bizi anlamamakta direnıyor.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

1400 yıl öncekı islam şiddet ve kaos dolu bir dindi. şimdide öyle bunun asıl nedenı ayetlerdır. birazdan örnek verıcem çok net görüceksınız.

 

şiddet dolu ayetlerı ve bu ayetlere bana göre gerçek islamında ne kadar iğrenc olduğun ispatlıyor..

 

binlerce yıl önce kadınları sex kölesı olarak kullanılıyordu. kadın bir hiçti. sadece köleydı dogar dogmaz satılırdı ve ergen halıneceye kadarda tecavuzlere ugrar ve hamıle kalırdı ama hahkkını aradıgınında asılrdı yada idam edılırdı.. özellıkle osmanlıda bu yaygın bir inanıştı.islam zaten köle kadınlarını dövmeyen ve öldurmeyen erkeger erkek demezdı. 

ayrıca osmanlıda din ve islam sapıklıgı iyice belırgınleşmıştır insanlar sapıtmıştı  4. murat devrınde oğlancılık oldukça yaygındır sehzadeler osmanlı oğlanlarını haremlerıne alıyordu. 

yanı sonucta islamın aslında sapık ve pedofii bir din olduğunu anlamamak için beynnızle cinsel orrganınız yer değiştirmış olması gerekır.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

 islama göre mantık kurarsak mantıgımıza ihanet etmiş oluruz.  müslümanlıgın bası kurandır ve kuran diyorkı dünyanın en iyi adamıda olsan kadınıda olsan..islamı seçmezsen!!! cehenneme gideceksın. ayet var acık acık belırtmış.anlayın işte allah iyi insanları sevmiyor bu yuzden cehennemde kötüden fazla iyiler olucak. neden? korkayımkı kötü allahtan. kötülerle cennette yaşıyacagıma iyilerle yanı ateistler agnostıkler ve deistlerle cehennemde yasarım çok daha iyi . cennette müslüman sacı sakalı birbirine karısmış erkekler . işidciler olucak orada bile serıat olucak. benım ne işim var cennette şimdi anladınızmı??? :D  :D  halbukı ben cehennemde ateşli hatunllarla jakuzude suyu ısıtmaya gerek yok dogal bir sıcaklık var zaten :D  :D ne? işim olur cenette buz gibi türbanlı hatunlarla.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

1000 ayet sıkıysa yapma tehdıt ve emır :=)))) :D  

 

1000 ayet nehiy, tcaret serbestlık haramda olsa allah emredıyor sıkıntı yok . :D 

 

1000 ayet vaad, şimdiye kadar vadettıklerı ensest ve abazalar için kız kardes akraba evlılıgı ve sapıkça zevkler içn yazılan sözlerdır.:   :D  

 

 

1000 ayet vaîd, şiddete yonelen iyiilk kötülugu dogurur.. :D 

 

1000 haber ve kıssa, bildiğimiz fıkralar daha manlıklı mahoo uzaya katırla ucmuş :== :D  :D 

 

 

1000 mesel ve temsil, allahtan çok seytanı temsil eden bir ilah...   :D 

 

500 ayet ahkâma dair, insan yazımı ahkamlar ne istersen var içinde ego şiddet ayrımcılık..   :D 

 

100 ayet “Nâsih ve Mensûh"a ait, hangi ayetlere tapıcagını anlata nayetten çok hadıse benzeyen sözlerdır. :D  

 

66 ayeti de Tesbih ve duaya aittir, demişler. Böylece 6666 ayet kabul etmişlerdir......buna hıç gırmıyorum yalnızca gülüyorum 30 yıldır dua ediyorum allah   henuz ölmedi... :D:D:D   dualar işe yarasaydı 3 milyar ateistın duası kabul olurdu  yanı allah çoktan ölmüştü ..  ama olmuyan allah nasıl? ölebilrkı   :D 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, Charlotte yazdı:

Bu iyiymiş.:lol:

 

Doğru diyorsun kadın dırdırı çekilmez. :D 

zaten akıllı erkekler :D evlenmez çünkü evilikte akıl ve mantık işi değil tıpkı islam gibi sürekli emır altındasın bir kadın bana asla emredemez. :D  ama aşık l olursam başka tabi   :D  ozaman beni paketleyıp  baskıya verebilir. :D 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, Rumumba yazdı:

6666 ayet yok. 6300 küsür olmalı.

6300 değil  bazı meallerde 6236 olarak geciyor. dostum :)   bazılarındada 6666 ayet.. ben tesbıh  dualarınıda aldım çünku kuranda tesbıh dualarında eklemışler. ama hala bir karar verememışler 1400 yıldır acaba hangisi? dogru  6666 ayetmı? yoksa 6236 ayetmı?  yazı tura atalımmı? dostum. çünku baska bir sansımız yok. :D  

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, mystic yazdı:

6300 değil  bazı meallerde 6236 olarak geciyor. dostum :)   bazılarındada 6666 ayet.. ben tesbıh  dualarınıda aldım çünku kuranda tesbıh dualarında eklemışler. ama hala bir karar verememışler 1400 yıldır acaba hangisi? dogru  6666 ayetmı? yoksa 6236 ayetmı?  yazı tura atalımmı? dostum. çünku baska bir sansımız yok. :D  

Yaşar Nuri Öztürk 6666 değil demişti oradan aklımda kalmış.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, Rumumba yazdı:

Yaşar Nuri Öztürk 6666 değil demişti oradan aklımda kalmış.

 

bir atasözü vardır bilirmisin? kader arkadaşım hepsinin  .....a...koyim...   :D   sana birşey olmasın. yeterkı ateist olarak yaşa bu bana yeter. :D hahaha.. 

bu hayatta tek gerçek A.T.H.E.İ.Z.İ.M.dir.  keyfine bak.. :D  ateizimi benimsemeyen bir milletin akıl ve mantığı uçmuş demektir. bu atasözünü şimdi icat ettim begendınmı? :D 

tarihinde mystic tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
20 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Hocam, bilgi kesinliğine göre bazı mertebelere ayrılır malumunuz. En kesin bilgiler birinden duyduğumuz ya da okuduğumuz değil, ya da tabiata bakıp kafamızda kurduğumuz model niteliğindeki bilgiler değil bizzat duyumsadığımız bilgilerdir. Kendi varlığımız ve benliğimiz hakkındaki bilgimiz bizim açımızdan böyle bir bilgidir mesela. Allah deyin Lord deyin Rahman deyin O nu andığımızda(zikrettiğimizde) ya  da ona dua ettiğimizde benliğimizi kaplayan esenlik ve selam da böyle bir bilgidir. Sadece samimiyet, dua ve zikirle başka bir şey yapmamıza gerek kalmadan bütün soruları ve şüpheleri anlamsız bırakan bir nur, bir vahiy iner kalbimize . Zaten bu kadar büyük bir kudretle kurulacak ilişkinin özünün de kitap, peygamber din gibi sonradan gelecek şeylerin ötesinde ve öncesinde bu olması gerektiğini düşünüyorum. Bu varsa, bu şekilde Onu zikrederek belli bir manevi gerilime ulaştığımızda ve biz hazır olduğumuzda gerisini O halledecektir.  Ona hangi yolla yaklaşabileceğimizi o bize hidayet edecektir. 

 

Kuranda bir ayet var. benim anladığım meali şu şekilde "Kim bizim için gayret gösterirse, Onu muhakkak yollarımıza iletiriz". Bence madem manevi ihtiyaçlarınızın farkındasınız ve madem onun her hücrenizde yaşadığını samimi bir şekilde hissediyor ve itiraf ediyorsunuz, gerisini Ona bırakın. Şüphe ya da o şüpheleri aklınıza boca eden düşman sizi mutlu edemez ama O nu zikretmek sizi mutlu eder. Madem öyle dinleri, kitapları falan düşünmeden, herhangi bir inanca mensubiyet gereği duymadan ama kimseye de suizan beslemeden O nu zikretmekten ve O na dua etmekten çekinmeyin. Zikretmek için ister Allah deyin, ister Rahman deyin ister Rab ister başka bir şey.

 

İster Kurandan şu pasajı okuyun;

 De ki: Allah birdir. Allah samettir (Her şey ona muhtaçtır. O, hiçbir şeye muhtaç değildir.) O doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi (benzeri) yoktur.” 

 

İster incilden şu pasaj okuyun;   

"Bir din bilgini yaklaşıp ona, “Tüm buyrukların en önemlisi hangisidir?” diye sordu. İsa şöyle karşılık verdi: “En önemlisi şudur: ‘Dinle, ey İsrail! Allah’ımız olan Rab tek Rab’dir. Allah’ın olan Rab’bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle sev. İnsanın Allah’ı bütün yüreğiyle, bütün anlayışıyla ve bütün gücüyle sevmesi, komşusunu da kendi gibi sevmesi, tüm yakılmalık adaklardan ve sunulan kurbanlardan daha önemlidir.” (Markos, 12:28-33)"


Zikir ve dua kulluğun özüdür. Onlar dışındaki her ritüel bu özü muhafaza eden kalıplardır. Kul sadece zikir ve duayla yola çıksa bile bu dünyada olmasının anlamına ve ulaşması gerektiği yere ulaşacaktır., inşallah.

 

Anlatmak istediğinizi çok iyi anladım . çünkü aynı yollardan yürümüşlüğüm var dostum. 

 

sorum şöyle;

 

Eğer dediğinizi yapar ve tüm zihnimi ve kalbimi Allaha yönlendirirsem sonrada bu dogrultuda bir hal içine  girip bu halde hissettiklerimin /algıladıklarımın Allahtan ( şüpheleri anlamsız bırakan bir nur,vahiy) olduğunu düşünürsem yanılgı içinde olup olmadığımı nasıl anlayacağım?

 

çünkü bu halde  muhakeme gücümü kaybetmiş veya devre dışı bırakmış durumdayım.  (inanmak; aklı ve mantığı kapının önünde bırakıp içeri girmektir. Tanrı soruları ve şüpheleri ile gelene kapısını açmaz derler. (teslimiyet) )

 

başka bir deyişle; gerçek olduğu için inanılan şeyler vardır birde inanıldığı için gerçek olan şeyler. derler.

 

muhakeme gücümle Allahın varlığının ispatı olduğu söylenen kuran musafının içinde dünya bilgimizle çelişen yanlış sözler olduğunu kanıtladık. (en azından kendime). bu Allah aleyhine çok güçlü bir kanıttır. Allah  sözlerinden şüphe edip araştırmamızı,düşünmemizi istemiyor mu? herşeyi bilen Alim/öğretmen Allah biz beşerlerin üç kuruşluk bilgisinden ve sorularından  mi çekiniyor?

 

Öyle değilse ; ben neden  muhakeme gücüme değilde sezgime (daha  çok ) güveneyim?

 

 

tarihinde Burakey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 03.12.2017 at 03:36, Yeni Üye yazdı:

 

 


Zikir ve dua kulluğun özüdür. Onlar dışındaki her ritüel bu özü muhafaza eden kalıplardır. Kul sadece zikir ve duayla yola çıksa bile bu dünyada olmasının anlamına ve ulaşması gerektiği yere ulaşacaktır., inşallah.

evet zikir ve duanın müslüman psıkoljısıne  mühteşem etkilerini çok net görüyoruz.   :D:D sözlüyecek söz bulamıyorum. resmen adamlar kalp ve ruh hastası olmuşlar.    islamın yan etkileri :D      

 

 

tarihinde mystic tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 03.12.2017 at 23:58, Burakey yazdı:

muhakeme gücümle Allahın varlığının ispatı olduğu söylenen kuran musafının içinde dünya bilgimizle çelişen yanlış sözler olduğunu kanıtladık. (en azından kendime). bu Allah aleyhine çok güçlü bir kanıttır. Allah  sözlerinden şüphe edip araştırmamızı,düşünmemizi istemiyor mu? herşeyi bilen Alim/öğretmen Allah biz beşerlerin üç kuruşluk bilgisinden ve sorularından  mi çekiniyor?

 

Öyle değilse ; ben neden  muhakeme gücüme değilde sezgime (daha  çok ) güveneyim?

Kuran Allahın varlığının ispatı değildir. Tam pozisyonunuzu anlayamadığım için cevap yazamıyorum. Yani meseleniz Yaratıcının varlığıyla mı, Din göndermesiyle mi, İslamla mı.

Muhakeme iki alternatif arasında karar verirken ölçüp biçmemize ve tartmamıza yarayan bir araçtır. Yaratıcının varlığı konusunda alternatiler açık.

 

Birincisi, şu gördüğümüz mevcudatın(varlığın) bir var edeni var. Her şey Ondan. Peki Onun zatı hani? Göremiyoruz. 

 

İkincisi mevcudatın bir var edeni yok (dediğini iddia ediyor ama aslında öyle demiyor). Mevcudat neden var? Sebepleri sebebiyle. O zaman sebepler kadar var edeci oluyor. O sebeplerin de sebepleri var. Yani artık ne kadar indirgeyebilirsek onlarca mı, yüzlerce mi sebep (temel kanun) işte o kadar var eden var. Peki onları var eden ne. Bizim modelimizde bu soru cevaplanmıyor. Bilmiyoruz.

 

On 03.12.2017 at 23:58, Burakey yazdı:

Eğer dediğinizi yapar ve tüm zihnimi ve kalbimi Allaha yönlendirirsem sonrada bu dogrultuda bir hal içine  girip bu halde hissettiklerimin /algıladıklarımın Allahtan ( şüpheleri anlamsız bırakan bir nur,vahiy) olduğunu düşünürsem yanılgı içinde olup olmadığımı nasıl anlayacağım?

 

Söylediğim sezginize güvenmek değil. Allaha inanmak ve Onu zikretmek. Zikirde bir nur ve lezzet vardır. Bu lezzetin ruhun bir lezzeti olduğu ve hakikiliği malumdur. Çünkü nefsin lezzetleri sınırlıdır ve geçicidir. Karnın doyunca artık yemeğin yüzüne bakasın gelmez. şehvet için de aynı şey geçerli. Zikirden alınan lezzet ve gerçek sevgi ise öyle değildir. Süreklidir ve sınırsızdır.

 

Bakın bir araç var bir de amaç. Din, peygamber, rehber vb. araçtır. Hakikatli bir insan olmak ise amaçtır. Aracın başarısı amaca götürebilmektir. Bunu yapabiliyorsa onlara güvenmek gerekir. Çünkü güven kalbin tatmin olmasıdır ve kalp tatmin olmazsa maksat ta hasıl olmaz. Aracın zati bütün özellikleri yönüyle mükemmel ve kusursuz olması gerekmez. Onun mükemmelliği fonksiyonunu yerine getirebilmesidir. İslam da, Peygamberi de Kuran da adam olmak isteyen binlerce ve yüzbinlerce kişiyi adamlık mertebesine eriştirmiştir. Evliyalar, hakiki alimler, sıddıklar ve salihler bunun şahidi ve delilidir. Benim açımdan önemli olan budur. Kelimelere, tabirlere, aklının ermediği şeylere takılan yolda kalır.  

Bakın peygamberin kendisi bile Allahım biz seni hakkıyla bilemeyiz sen ancak kendini övdüğün gibisin derken biz hala Onu muhakemizle bizim bulacağımızı, bileceğimizi, sorguya çekeceğimizi düşünüyorsak Allah ta bize derki "Öyle mi" "bulun o zaman" sonra da israiloğulları gibi kırk sene şaşkın şaşkın dolaşırız.  Ona sığınmak, Ona güvenmek, Nefsimizden değil Ondan beklemek, Peygambere ve rehbere tabi olmak işi çözer.

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, Yeni Üye yazdı:

Kuran Allahın varlığının ispatı değildir. Tam pozisyonunuzu anlayamadığım için cevap yazamıyorum. Yani meseleniz Yaratıcının varlığıyla mı, Din göndermesiyle mi, İslamla mı.

Muhakeme iki alternatif arasında karar verirken ölçüp biçmemize ve tartmamıza yarayan bir araçtır. Yaratıcının varlığı konusunda alternatiler açık.

 

Birincisi, şu gördüğümüz mevcudatın(varlığın) bir var edeni var. Her şey Ondan. Peki Onun zatı hani? Göremiyoruz. 

 

İkincisi mevcudatın bir var edeni yok (dediğini iddia ediyor ama aslında öyle demiyor). Mevcudat neden var? Sebepleri sebebiyle. O zaman sebepler kadar var edeci oluyor. O sebeplerin de sebepleri var. Yani artık ne kadar indirgeyebilirsek onlarca mı, yüzlerce mi sebep (temel kanun) işte o kadar var eden var. Peki onları var eden ne. Bizim modelimizde bu soru cevaplanmıyor. Bilmiyoruz.

 

 

Söylediğim sezginize güvenmek değil. Allaha inanmak ve Onu zikretmek. Zikirde bir nur ve lezzet vardır. Bu lezzetin ruhun bir lezzeti olduğu ve hakikiliği malumdur. Çünkü nefsin lezzetleri sınırlıdır ve geçicidir. Karnın doyunca artık yemeğin yüzüne bakasın gelmez. şehvet için de aynı şey geçerli. Zikirden alınan lezzet ve gerçek sevgi ise öyle değildir. Süreklidir ve sınırsızdır.

 

Bakın bir araç var bir de amaç. Din, peygamber, rehber vb. araçtır. Hakikatli bir insan olmak ise amaçtır. Aracın başarısı amaca götürebilmektir. Bunu yapabiliyorsa onlara güvenmek gerekir. Çünkü güven kalbin tatmin olmasıdır ve kalp tatmin olmazsa maksat ta hasıl olmaz. Aracın zati bütün özellikleri yönüyle mükemmel ve kusursuz olması gerekmez. Onun mükemmelliği fonksiyonunu yerine getirebilmesidir. İslam da, Peygamberi de Kuran da adam olmak isteyen binlerce ve yüzbinlerce kişiyi adamlık mertebesine eriştirmiştir. Evliyalar, hakiki alimler, sıddıklar ve salihler bunun şahidi ve delilidir. Benim açımdan önemli olan budur. Kelimelere, tabirlere, aklının ermediği şeylere takılan yolda kalır.  

Bakın peygamberin kendisi bile Allahım biz seni hakkıyla bilemeyiz sen ancak kendini övdüğün gibisin derken biz hala Onu muhakemizle bizim bulacağımızı, bileceğimizi, sorguya çekeceğimizi düşünüyorsak Allah ta bize derki "Öyle mi" "bulun o zaman" sonra da israiloğulları gibi kırk sene şaşkın şaşkın dolaşırız.  Ona sığınmak, Ona güvenmek, Nefsimizden değil Ondan beklemek, Peygambere ve rehbere tabi olmak işi çözer.

 

Selam arkadasim,,,

 

allah,,evreni,,dunyayi insanlari v.s. Bir amac ugruna yaratmis,islam inancina gore,dorumu..?

 

yaratmis cunku bilinmek istemis,bilinmek istiyorsa eger,demekki buna ihtiyaci varmis..yoksa durup dururken ni yaratsinki,degilmi?

 

E simdi soru surda,,allah sonsuz kudrette,kadiri mutlak yani...ama bu sonsuz kudret ne demek iyi bir dusunun lutfen..

 

cunku sonsuz kudrette olan Birinin hicbir seye intiyaci olamazki,,,hicbirsey yaratamaz,cunku buna ihtiyaci yok,,olamaz ihtiyaci...

 

bu size gore celiski degilmi?.

 

sizden ricam ezbere yazmayin..sadece sonsuz kudrete ve hicbir seye ihtiyaci olmayan,neden birsey yaratsin onu aciklayin..

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...