Jump to content

Kendi kendini tasarlamak imkansızdır.


Recommended Posts

5 hours ago, sofratuzu said:

isim takmaya gerek yok oluşum demen yeterli.:)

illa isim takılacaksa  bağımlı örgütlenme veya tasarım diyebilirsin.

 

İşine gelmeyince ne gerek var he mi..

 

Ne demek isim takmaya gerek yok?! Eşek gibi takmak zorundasın. Oluşum ama nasıl oluşum? Her boka oluşum dersen eğer, aradaki farkları nasıl ayırt edeceksin? Saat de bir oluşum, kar da, yıldız da..Bunların hepsi, birebir aynı şey mi? Yıldızı imal eden bir şey var mı bir yerde? O zaman hepsi oluşum bunların. Taş da oluşum, saat de. Ama insanlar birine tasarım diyor her nedense, diğerine ise demiyor işte bay kaskafa.

 

Ortada dönen bir şeyler; bir akıl, amaç ya da tasarımcı olmadan kendiliğinden organize olan "şeyler" var neticede. İnsanlar "evrim" kelimesini boşuna mı türetmişler o zaman? Ortada tabak gibi bir "fenomen" var. Ve sen bu fenomene de bir tanımla birlikte yaklaşım getirmek, onu o bağlamda açıklamak zorundasın. İlla valla billa diye bir opsiyon yok. Manyak mısın sen? "İlla" takmak zorundasın.

 

1- Önüne bağımlı diye bi üfürük eklesen de, "örgütlenme" diyerek başlamışsın ipin ucundan tutmaya. İnkar edemeyeceğin mefhuma yavaş yavaş geleceksin böyle böyle. Seve seve(!)..Peki, kendiliğinden örgütlenmenin ecnebicesinin başında neden "self" takısı var sence? Mesela self-servis deyince ne anlıyorsun? Self servis lokantalarda mesela, elementlerine kadar tüm malzeme ve yemekle birlikte, tabak çanakları da yoktan kendin mi var ediyorsun mesela? Tepsiyi tabi bir de..:)  İpucu: Self zaten=Kendi-kendiliğinden.

 

2- Bir saatçi saat tasarladığı ve yaptığı zaman da malzemeleri yoktan var etmez. Sadece "o" tasarlar ve yapar. Onu bir amaç dahilinde tasarlayan biri olduğu için ona tasarım denir. Bağımlı olduğu için değil. Her bağımlı olan tasarım mıdır? Tuvalete .ıçtığın vakit, o kazurat da tasarım mı oluyor mesela? Sana bağımlı neticede?!  EĞER TASARLAYAN BİR "o" YOKSA, O VAKİT BU BİR KENDİLİĞİNDEN ÖRGÜTLENMEDİR. Tasarım dediğin vakit ise bir tasarımcıya, önsel bir "tasarıya" atıfta bulunup, onu ifa edecek bir zamire ihtiyaç duyduğun üzere, evet öncesiyle de bir ilişkisi olması, bir nevi bağımsız olması gerekebilir. Kendiliğinden tasarım diye bir şey ise yoktur!! Bir şey ya tasarımdır, ya da değildir. Ya tasarımdır, ya self-organizasyondur. (Ya da evrim benzeri deterministik bir süreçtir.) ***Kafanın basmadığı nokta işte tam burası.*** 

 

3- Bağımsız tasarım nedir ki, buna bağımlı tasarım demektesin? Meşhur tabirle "referans noktan nedir" Bağımsız tasarımlar mı gördün? Bağımsız tasarımlanmış evrenler gördün mü de, buna bağımlı demektesin? BAĞIMSIZLIK-BAĞIMLILIK İLE KENDİLİĞİNDENLİK ARASINDA ZORUNLU BİR İLİŞKİ YOKTUR. Bırak zorunluluğu, ilişki bile yoktur. 

 

4- En nihayetinde, evet, tasarımlanmamış evrenler mi gördün de, buna tasarımlanmış demektesin? Buyur bize tasarımlanmamış evren nasıl olur anlat. Örnekleriyle anlat ki, o referanstan hareketle, biz de bizimkinin tasarımlandığı çıkarımlayabilelim.

 

5- Senin karın ağrın o malzemenin nasıl ortaya çıktığı ise eğer, o mesele termodinamiğin 2. kanunu ile ilgili açtığın başlıkta konuşuldu. Hani şu negatif sıcaklıklar olamaz böhüü dediğin başlık. Üzerine bir diyeceğin varsa getir o başlığı. (Hep var olan zaten bir tasarlayıcıya ya da yaratılmaya ihtiyaç duymaz. Özeti bu.)

 

Hepsinden hareketle; kendiliğinden tasarım bağımlılıkla ilişkili değildir. Bir şeyin kendiliğinden tasarım olup olmadığını bağımlı olup olmaması değil, "kendiliğinden olup olmaması" belirler. Senin çorbaya çevirdiğin meselenin ise aslen iki yönü vardır.

 

a) Evren ve uzay zamanın bu yakası

b ) Evren ve uzay zamanın berisi, yani öbür yakası.

 

SELF ORGANİZASYON TABİRİ ÖBÜR YAKA İÇİN DEĞİLDİR. 

 

Senin diğer başlıktaki tabirinle, ortada bir malzeme varsa eğer, gerisi hikaye, gerisi zorunluluktur. (İlaç-eczane)..Çaktın mı köfteyi?

 

KİMSE BAĞIMSIZ ÖRGÜTLENME DEMİYOR. "KENDİLİĞİNDEN" ÖRGÜTLENME DİYOR!

BU EVRENE TASARIM DİYEBİLMEK İÇİN ÖNCE EVREN VE ÖNCESİ/ÖTESİ ARASINDAKİ EREKSEL İLİŞKİYİ GÖSTERMEN GEREKİR. BUNUN İÇİN DE ONDAN ÖNCE "EREKSEL OLMAYANINI."

VAR MI ÖYLE BİR ŞEY ELİNDE? HA REFERANS NOKTAN YOKSA EĞER, İŞTE O VAKİT DE SUSACAKSIN.

 

Bir taş ve bir saat arasında yapabildiğin kıyaslamayı evren ve başka bir referans noktası ile yap gel bakalım. Bekliyoruz.

 

5 hours ago, sofratuzu said:

akıl yükleyen sen değilsin yükleyenler hacı anibal democrasian gibiler.:)

 

O arkadaşlar hem bunu söyleyip, hemi de deist falan olmuyorlarsa eğer, arada senin kaçırdığın küçük(!) bir nüans olmasın sakın? 

 

5 hours ago, sofratuzu said:

ayda peribacaları oluşmadığına göre çevre koşullarına bağımlı.:)

 

Bize self organizasyonun literatürdeki tanımını ve o tanımın içerisindeki bağımsızlığı da şart koşan kısmı getir göster bakalım. 

 

Tasarım ve self-organizasyonun tanımlarını birebir eşleştir dedik. Neden dedik? Eğer sen self organizasyonu bağımlılık üfürüğünden ötürü kabul etmiyor ve onu tasarım olarak kabul ediyorsan, o vakit her ikisinin de tanımı birebir eşleşebiliyor olmalı. 

 

O kadar basit bir mevzu ki aslında, ama bunca salak gibi yazdırıyorsun bize işte.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 418
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

3 saat önce, teflon yazdı:

 

İşine gelmeyince ne gerek var he mi..

 

Ne demek isim takmaya gerek yok?! Eşek gibi takmak zorundasın. Oluşum ama nasıl oluşum? Her boka oluşum dersen eğer, aradaki farkları nasıl ayırt edeceksin? Saat de bir oluşum, kar da, yıldız da..Bunların hepsi, birebir aynı şey mi? Yıldızı imal eden bir şey var mı bir yerde? O zaman hepsi oluşum bunların. Taş da oluşum, saat de. Ama insanlar birine tasarım diyor her nedense, diğerine ise demiyor işte bay kaskafa.

 

Ortada dönen bir şeyler; bir akıl, amaç ya da tasarımcı olmadan kendiliğinden organize olan "şeyler" var neticede. İnsanlar "evrim" kelimesini boşuna mı türetmişler o zaman? Ortada tabak gibi bir "fenomen" var. Ve sen bu fenomene de bir tanımla birlikte yaklaşım getirmek, onu o bağlamda açıklamak zorundasın. İlla valla billa diye bir opsiyon yok. Manyak mısın sen? "İlla" takmak zorundasın.

 

1- Önüne bağımlı diye bi üfürük eklesen de, "örgütlenme" diyerek başlamışsın ipin ucundan tutmaya. İnkar edemeyeceğin mefhuma yavaş yavaş geleceksin böyle böyle. Seve seve(!)..Peki, kendiliğinden örgütlenmenin ecnebicesinin başında neden "self" takısı var sence? Mesela self-servis deyince ne anlıyorsun? Self servis lokantalarda mesela, elementlerine kadar tüm malzeme ve yemekle birlikte, tabak çanakları da yoktan kendin mi var ediyorsun mesela? Tepsiyi tabi bir de..:)  İpucu: Self zaten=Kendi-kendiliğinden.

 

2- Bir saatçi saat tasarladığı ve yaptığı zaman da malzemeleri yoktan var etmez. Sadece "o" tasarlar ve yapar. Onu bir amaç dahilinde tasarlayan biri olduğu için ona tasarım denir. Bağımlı olduğu için değil. Her bağımlı olan tasarım mıdır? Tuvalete .ıçtığın vakit, o kazurat da tasarım mı oluyor mesela? Sana bağımlı neticede?!  EĞER TASARLAYAN BİR "o" YOKSA, O VAKİT BU BİR KENDİLİĞİNDEN ÖRGÜTLENMEDİR. Tasarım dediğin vakit ise bir tasarımcıya, önsel bir "tasarıya" atıfta bulunup, onu ifa edecek bir zamire ihtiyaç duyduğun üzere, evet öncesiyle de bir ilişkisi olması, bir nevi bağımsız olması gerekebilir. Kendiliğinden tasarım diye bir şey ise yoktur!! Bir şey ya tasarımdır, ya da değildir. Ya tasarımdır, ya self-organizasyondur. (Ya da evrim benzeri deterministik bir süreçtir.) ***Kafanın basmadığı nokta işte tam burası.*** 

 

3- Bağımsız tasarım nedir ki, buna bağımlı tasarım demektesin? Meşhur tabirle "referans noktan nedir" Bağımsız tasarımlar mı gördün? Bağımsız tasarımlanmış evrenler gördün mü de, buna bağımlı demektesin? BAĞIMSIZLIK-BAĞIMLILIK İLE KENDİLİĞİNDENLİK ARASINDA ZORUNLU BİR İLİŞKİ YOKTUR. Bırak zorunluluğu, ilişki bile yoktur. 

 

4- En nihayetinde, evet, tasarımlanmamış evrenler mi gördün de, buna tasarımlanmış demektesin? Buyur bize tasarımlanmamış evren nasıl olur anlat. Örnekleriyle anlat ki, o referanstan hareketle, biz de bizimkinin tasarımlandığı çıkarımlayabilelim.

 

5- Senin karın ağrın o malzemenin nasıl ortaya çıktığı ise eğer, o mesele termodinamiğin 2. kanunu ile ilgili açtığın başlıkta konuşuldu. Hani şu negatif sıcaklıklar olamaz böhüü dediğin başlık. Üzerine bir diyeceğin varsa getir o başlığı. (Hep var olan zaten bir tasarlayıcıya ya da yaratılmaya ihtiyaç duymaz. Özeti bu.)

 

Hepsinden hareketle; kendiliğinden tasarım bağımlılıkla ilişkili değildir. Bir şeyin kendiliğinden tasarım olup olmadığını bağımlı olup olmaması değil, "kendiliğinden olup olmaması" belirler. Senin çorbaya çevirdiğin meselenin ise aslen iki yönü vardır.

 

a) Evren ve uzay zamanın bu yakası

b ) Evren ve uzay zamanın berisi, yani öbür yakası.

 

SELF ORGANİZASYON TABİRİ ÖBÜR YAKA İÇİN DEĞİLDİR. 

 

Senin diğer başlıktaki tabirinle, ortada bir malzeme varsa eğer, gerisi hikaye, gerisi zorunluluktur. (İlaç-eczane)..Çaktın mı köfteyi?

 

KİMSE BAĞIMSIZ ÖRGÜTLENME DEMİYOR. "KENDİLİĞİNDEN" ÖRGÜTLENME DİYOR!

BU EVRENE TASARIM DİYEBİLMEK İÇİN ÖNCE EVREN VE ÖNCESİ/ÖTESİ ARASINDAKİ EREKSEL İLİŞKİYİ GÖSTERMEN GEREKİR. BUNUN İÇİN DE ONDAN ÖNCE "EREKSEL OLMAYANINI."

VAR MI ÖYLE BİR ŞEY ELİNDE? HA REFERANS NOKTAN YOKSA EĞER, İŞTE O VAKİT DE SUSACAKSIN.

 

Bir taş ve bir saat arasında yapabildiğin kıyaslamayı evren ve başka bir referans noktası ile yap gel bakalım. Bekliyoruz.

 

 

O arkadaşlar hem bunu söyleyip, hemi de deist falan olmuyorlarsa eğer, arada senin kaçırdığın küçük(!) bir nüans olmasın sakın? 

 

 

Bize self organizasyonun literatürdeki tanımını ve o tanımın içerisindeki bağımsızlığı da şart koşan kısmı getir göster bakalım. 

 

Tasarım ve self-organizasyonun tanımlarını birebir eşleştir dedik. Neden dedik? Eğer sen self organizasyonu bağımlılık üfürüğünden ötürü kabul etmiyor ve onu tasarım olarak kabul ediyorsan, o vakit her ikisinin de tanımı birebir eşleşebiliyor olmalı. 

 

O kadar basit bir mevzu ki aslında, ama bunca salak gibi yazdırıyorsun bize işte.

Teflon  gene çok yazmışsın.

Cep telefonu minik ekranı  yüzünden hepsine cevap yazmayacağım.

a nın sebebi a1 a1 in sebebi a2 .... diye gidiyorsa,

a nın sebebi kendisi değildir.kendi kendine örgütlenme,tasarım,oluşum imkansızdır.

Self servis ile self organizasyon aynı şey değildir. :)

Self serviste kendini oluşturmuyor. Paradoks yok.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, teflon yazdı:

 

İşine gelmeyince ne gerek var he mi..

 

Ne demek isim takmaya gerek yok?! Eşek gibi takmak zorundasın. Oluşum ama nasıl oluşum? Her boka oluşum dersen eğer, aradaki farkları nasıl ayırt edeceksin? Saat de bir oluşum, kar da, yıldız da..Bunların hepsi, birebir aynı şey mi? Yıldızı imal eden bir şey var mı bir yerde? O zaman hepsi oluşum bunların. Taş da oluşum, saat de. Ama insanlar birine tasarım diyor her nedense, diğerine ise demiyor işte bay kaskafa.

 

Ortada dönen bir şeyler; bir akıl, amaç ya da tasarımcı olmadan kendiliğinden organize olan "şeyler" var neticede. İnsanlar "evrim" kelimesini boşuna mı türetmişler o zaman? Ortada tabak gibi bir "fenomen" var. Ve sen bu fenomene de bir tanımla birlikte yaklaşım getirmek, onu o bağlamda açıklamak zorundasın. İlla valla billa diye bir opsiyon yok. Manyak mısın sen? "İlla" takmak zorundasın.

 

1- Önüne bağımlı diye bi üfürük eklesen de, "örgütlenme" diyerek başlamışsın ipin ucundan tutmaya. İnkar edemeyeceğin mefhuma yavaş yavaş geleceksin böyle böyle. Seve seve(!)..Peki, kendiliğinden örgütlenmenin ecnebicesinin başında neden "self" takısı var sence? Mesela self-servis deyince ne anlıyorsun? Self servis lokantalarda mesela, elementlerine kadar tüm malzeme ve yemekle birlikte, tabak çanakları da yoktan kendin mi var ediyorsun mesela? Tepsiyi tabi bir de..:)  İpucu: Self zaten=Kendi-kendiliğinden.

 

2- Bir saatçi saat tasarladığı ve yaptığı zaman da malzemeleri yoktan var etmez. Sadece "o" tasarlar ve yapar. Onu bir amaç dahilinde tasarlayan biri olduğu için ona tasarım denir. Bağımlı olduğu için değil. Her bağımlı olan tasarım mıdır? Tuvalete .ıçtığın vakit, o kazurat da tasarım mı oluyor mesela? Sana bağımlı neticede?!  EĞER TASARLAYAN BİR "o" YOKSA, O VAKİT BU BİR KENDİLİĞİNDEN ÖRGÜTLENMEDİR. Tasarım dediğin vakit ise bir tasarımcıya, önsel bir "tasarıya" atıfta bulunup, onu ifa edecek bir zamire ihtiyaç duyduğun üzere, evet öncesiyle de bir ilişkisi olması, bir nevi bağımsız olması gerekebilir. Kendiliğinden tasarım diye bir şey ise yoktur!! Bir şey ya tasarımdır, ya da değildir. Ya tasarımdır, ya self-organizasyondur. (Ya da evrim benzeri deterministik bir süreçtir.) ***Kafanın basmadığı nokta işte tam burası.*** 

 

3- Bağımsız tasarım nedir ki, buna bağımlı tasarım demektesin? Meşhur tabirle "referans noktan nedir" Bağımsız tasarımlar mı gördün? Bağımsız tasarımlanmış evrenler gördün mü de, buna bağımlı demektesin? BAĞIMSIZLIK-BAĞIMLILIK İLE KENDİLİĞİNDENLİK ARASINDA ZORUNLU BİR İLİŞKİ YOKTUR. Bırak zorunluluğu, ilişki bile yoktur. 

 

4- En nihayetinde, evet, tasarımlanmamış evrenler mi gördün de, buna tasarımlanmış demektesin? Buyur bize tasarımlanmamış evren nasıl olur anlat. Örnekleriyle anlat ki, o referanstan hareketle, biz de bizimkinin tasarımlandığı çıkarımlayabilelim.

 

5- Senin karın ağrın o malzemenin nasıl ortaya çıktığı ise eğer, o mesele termodinamiğin 2. kanunu ile ilgili açtığın başlıkta konuşuldu. Hani şu negatif sıcaklıklar olamaz böhüü dediğin başlık. Üzerine bir diyeceğin varsa getir o başlığı. (Hep var olan zaten bir tasarlayıcıya ya da yaratılmaya ihtiyaç duymaz. Özeti bu.)

 

Hepsinden hareketle; kendiliğinden tasarım bağımlılıkla ilişkili değildir. Bir şeyin kendiliğinden tasarım olup olmadığını bağımlı olup olmaması değil, "kendiliğinden olup olmaması" belirler. Senin çorbaya çevirdiğin meselenin ise aslen iki yönü vardır.

 

a) Evren ve uzay zamanın bu yakası

b ) Evren ve uzay zamanın berisi, yani öbür yakası.

 

SELF ORGANİZASYON TABİRİ ÖBÜR YAKA İÇİN DEĞİLDİR. 

 

Senin diğer başlıktaki tabirinle, ortada bir malzeme varsa eğer, gerisi hikaye, gerisi zorunluluktur. (İlaç-eczane)..Çaktın mı köfteyi?

 

KİMSE BAĞIMSIZ ÖRGÜTLENME DEMİYOR. "KENDİLİĞİNDEN" ÖRGÜTLENME DİYOR!

BU EVRENE TASARIM DİYEBİLMEK İÇİN ÖNCE EVREN VE ÖNCESİ/ÖTESİ ARASINDAKİ EREKSEL İLİŞKİYİ GÖSTERMEN GEREKİR. BUNUN İÇİN DE ONDAN ÖNCE "EREKSEL OLMAYANINI."

VAR MI ÖYLE BİR ŞEY ELİNDE? HA REFERANS NOKTAN YOKSA EĞER, İŞTE O VAKİT DE SUSACAKSIN.

 

Bir taş ve bir saat arasında yapabildiğin kıyaslamayı evren ve başka bir referans noktası ile yap gel bakalım. Bekliyoruz.

 

 

O arkadaşlar hem bunu söyleyip, hemi de deist falan olmuyorlarsa eğer, arada senin kaçırdığın küçük(!) bir nüans olmasın sakın? 

 

 

Bize self organizasyonun literatürdeki tanımını ve o tanımın içerisindeki bağımsızlığı da şart koşan kısmı getir göster bakalım. 

 

Tasarım ve self-organizasyonun tanımlarını birebir eşleştir dedik. Neden dedik? Eğer sen self organizasyonu bağımlılık üfürüğünden ötürü kabul etmiyor ve onu tasarım olarak kabul ediyorsan, o vakit her ikisinin de tanımı birebir eşleşebiliyor olmalı. 

 

O kadar basit bir mevzu ki aslında, ama bunca salak gibi yazdırıyorsun bize işte.

Teflon  gene çok yazmışsın.

Cep telefonu minik ekranı  yüzünden hepsine cevap yazmayacağım.

a nın sebebi a1 a1 in sebebi a2 .... diye gidiyorsa,

a nın sebebi kendisi değildir.kendi kendine örgütlenme,tasarım,oluşum imkansızdır.

Self servis ile self organizasyon aynı şey değildir. :)

Self serviste kendini oluşturmuyor. Paradoks yok.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 minutes ago, sofratuzu said:

Teflon  gene çok yazmışsın.

Cep telefonu minik ekranı  yüzünden hepsine cevap yazmayacağım.

a nın sebebi a1 a1 in sebebi a2 .... diye gidiyorsa,

a nın sebebi kendisi değildir.kendi kendine örgütlenme,tasarım,oluşum imkansızdır.

Self servis ile self organizasyon aynı şey değildir. :)

Self serviste kendini oluşturmuyor. Paradoks yok.

 

Sürecin tamamının sebebinin kendisinde olmak gibi bir gereklilik yok. Self organizayon için.

Tam orasını sen uyduruyorsun. Tanımında olmayan bir şeyi ekleyerek.

Tasarım zaten yok, görüldüğü üzere buna bir cevabın da yok.

Tasarım kavramını da sen uyduruyorsun özetle.

Açıklamalar okumadığın yerlerde.

 

Bana yazdığın cevaplarda bundan sonra tasarım kelimesini kullanma.

Haddin değil çünkü.

 

Zaten orada olan bir malzemenin de yoktan var olmasına gerek yok.

Malzeme zaten ortada, sen aman da malzemeyi kendi üretmedi diyorsun.

Gerek yok. İmkan da yok.

Termodinamik var.

 

Gerçekten kafan mı almıyor, yoksa deli misin onu çözemedim henüz.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
42 dakika önce, teflon yazdı:

 

Sürecin tamamının sebebinin kendisinde olmak gibi bir gereklilik yok. Self organizayon için.

Tam orasını sen uyduruyorsun. Tanımında olmayan bir şeyi ekleyerek.

Tasarım zaten yok, görüldüğü üzere buna bir cevabın da yok.

Tasarım kavramını da sen uyduruyorsun özetle.

Açıklamalar okumadığın yerlerde.

 

Bana yazdığın cevaplarda bundan sonra tasarım kelimesini kullanma.

Haddin değil çünkü.

 

Zaten orada olan bir malzemenin de yoktan var olmasına gerek yok.

Malzeme zaten ortada, sen aman da malzemeyi kendi üretmedi diyorsun.

Gerek yok. İmkan da yok.

Termodinamik var.

 

Gerçekten kafan mı almıyor, yoksa deli misin onu çözemedim henüz.

 

Tasarım kelimesini neden kullanmayayım.Bakteri kamçısının motorunu görünce tasarlanmamış  kendiliğinden oluşmuş mu diyeceğim.

 

Bilim forumunda sordum bir şeyin tasarım olup olmadığını nasıl anlarsınız diye?Bildiğiniz başka yöntem var mı?:)

 

14j2khf.gif

 

 

 

 

Forumda arama düzgün çalışmıyor konumu bulamadım.:)

 

termodinamigin-yasalari.jpg

Döngüsel model

 

Döngüsel model, evrenin sonsuz kez, kendi kendini tekrarladığı iddiasındaki çok sayıda kozmolojik modelden biridir. Titreşen evrenler kuramı adıyla 1930 yılında Albert Einstein tarafından ortaya atılmıştır. Evrenin çok kereler büyük patlama yaşadığı, diğer bir deyişle; her büyük patlamanın ardından bir de büyük çöküş yaşayarak kendini yinelediğini ifade eder. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü profesörü Max Tegmark'a göre, eğer evren yeterince sabitse ya da enerjinin korunumu yasasındaki gibi sınırlıysa, Dünya'nın bütün Hubble hacminin tarihindeki özdeş durumlar yeniden görülebilir.[1]

 

 

https://tr.wikipedia.org/wiki/Devridaim_makinesi

 

Devridaim makinesi, kelimesi kelimesine alındığında kendi kendine sonsuza dek çalışan makineleri tanımlar. Ancak daha geniş tanımı, enerji girişinden daha fazla enerji çıkışı sağlayan sistemleri kapsar. Bu çeşit makineler, fiziğin temel yasalarından biri olan, enerjinin yoktan var edilemeyeceğini ve yok edilemeyeceğini belirten enerjinin korunumunu ihlal ederler. En sık rastlanan devridaim makineleri, sürtünme ve hava direncine rağmen hareketini sürdürebildiği iddia edilen makinelerdir. Enerjinin korunumukanununa göre bu tarz makineler çalışamaz.

 

 

Döngüsel evren modeli termodinamik yasalara uymuyor.Devri daim makinesi çalışmaz diyorsunuz ama konu evrene gelince çalışabilir diyorsunuz.:)

 

 

tarihinde sofratuzu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, sofratuzu said:

 

Tasarım kelimesini neden kullanmayayım.Bakteri kamçısının motorunu görünce tasarlanmamış  kendiliğinden oluşmuş mu diyeceğim.

 

Bilim forumunda sordum bir şeyin tasarım olup olmadığını nasıl anlarsınız diye?Bildiğiniz başka yöntem var mı?:)

 

14j2khf.gif

 

 

 

 

Forumda arama düzgün çalışmıyor konumu bulamadım.:)

 

termodinamigin-yasalari.jpg

Döngüsel model

 

Döngüsel model, evrenin sonsuz kez, kendi kendini tekrarladığı iddiasındaki çok sayıda kozmolojik modelden biridir. Titreşen evrenler kuramı adıyla 1930 yılında Albert Einstein tarafından ortaya atılmıştır. Evrenin çok kereler büyük patlama yaşadığı, diğer bir deyişle; her büyük patlamanın ardından bir de büyük çöküş yaşayarak kendini yinelediğini ifade eder. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü profesörü Max Tegmark'a göre, eğer evren yeterince sabitse ya da enerjinin korunumu yasasındaki gibi sınırlıysa, Dünya'nın bütün Hubble hacminin tarihindeki özdeş durumlar yeniden görülebilir.[1]

 

 

https://tr.wikipedia.org/wiki/Devridaim_makinesi

 

Devridaim makinesi, kelimesi kelimesine alındığında kendi kendine sonsuza dek çalışan makineleri tanımlar. Ancak daha geniş tanımı, enerji girişinden daha fazla enerji çıkışı sağlayan sistemleri kapsar. Bu çeşit makineler, fiziğin temel yasalarından biri olan, enerjinin yoktan var edilemeyeceğini ve yok edilemeyeceğini belirten enerjinin korunumunu ihlal ederler. En sık rastlanan devridaim makineleri, sürtünme ve hava direncine rağmen hareketini sürdürebildiği iddia edilen makinelerdir. Enerjinin korunumukanununa göre bu tarz makineler çalışamaz.

 

 

Döngüsel evren modeli termodinamik yasalara uymuyor.Devri daim makinesi çalışmaz diyorsunuz ama konu evrene gelince çalışabilir diyorsunuz.:)

 

 

 

 

Sen beyni eşşek dölü dolu bir gerzek olduğundan, bu mevzulara aklın ermez.

 

Evren'den dışarıya enerjinin kaçabileceği bir yer yoktur. Evren dışında hiç bir şey, yokluk bile yoktur. 

 

Bu durumda evren bir kapalı sistemdir, dışarıya enerji kaçırmaz. Zira kaçacak yer yoktur. Ama devridaim makinesi dediğin, açık sistemdir, enerjisini dışarı verdiği, kaçırdığı için sürekli devam edemez.

 

Evrenin içindeki bir şeyler ile, evrenin tümünü aynı sanacak kadar beyin yerine bok taşıyan bir zavallısın.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, sofratuzu said:

 

Tasarım kelimesini neden kullanmayayım.Bakteri kamçısının motorunu görünce tasarlanmamış  kendiliğinden oluşmuş mu diyeceğim.

 

Bilim forumunda sordum bir şeyin tasarım olup olmadığını nasıl anlarsınız diye?Bildiğiniz başka yöntem var mı?:)

 

 

Orada söyledik sana, bahsettiğin şey, safi osuruk, başka hiç bir şey değil. 

 

Tasarım olduğunu anlamanın tek yolu tasarlayan adamın gösterilmesidir. Tasarım denen şeyin gereği budur zaten.

 

Amanda karmaşıkmış, zartmış, zurtmuş... En karmaşık denen biyolojik şey, altı üstü sudan ibaret olan gulf stream akıntısının katresi kadar bile karışık olamaz...

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Sen beyni eşşek dölü dolu bir gerzek olduğundan, bu mevzulara aklın ermez.

 

Evren'den dışarıya enerjinin kaçabileceği bir yer yoktur. Evren dışında hiç bir şey, yokluk bile yoktur. 

 

Bu durumda evren bir kapalı sistemdir, dışarıya enerji kaçırmaz. Zira kaçacak yer yoktur. Ama devridaim makinesi dediğin, açık sistemdir, enerjisini dışarı verdiği, kaçırdığı için sürekli devam edemez.

 

Evrenin içindeki bir şeyler ile, evrenin tümünü aynı sanacak kadar beyin yerine bok taşıyan bir zavallısın.

 

Dangalak kapalı sistem olsada çalışamaz der termodinamik yasalar.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

Bir sistemin çalışabilmesi için sıcaklık farkı olması gerekir.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Orada söyledik sana, bahsettiğin şey, safi osuruk, başka hiç bir şey değil. 

 

Tasarım olduğunu anlamanın tek yolu tasarlayan adamın gösterilmesidir. Tasarım denen şeyin gereği budur zaten.

 

Amanda karmaşıkmış, zartmış, zurtmuş... En karmaşık denen biyolojik şey, altı üstü sudan ibaret olan gulf stream akıntısının katresi kadar bile karışık olamaz...

 

 

 

Madem basit suyu elde ettiğin gibi bir hücre elde etsene. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, sofratuzu said:

Madem basit suyu elde ettiğin gibi bir hücre elde etsene. :)

 

 

Hadi bana bir su elde etsene?

 

Niye ayda ve venüsde su yok, böyle denizler, göller falan? O kadar basittiyse...

 

Ha, hücre mi lazım, birini al, biraz bekle, "kendi kendine" yeni bir hücren olacaktır. 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, anibal yazdı:

 

 

Hadi bana bir su elde etsene?

 

Niye ayda ve venüsde su yok, böyle denizler, göller falan? O kadar basittiyse...

 

Ha, hücre mi lazım, birini al, biraz bekle, "kendi kendine" yeni bir hücren olacaktır. 

Mal 

Karmaşık olduğunu itiraf edersin böyle. :)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 27.12.2017 at 21:36, sofratuzu said:

Tasarım kelimesini neden kullanmayayım.Bakteri kamçısının motorunu görünce tasarlanmamış  kendiliğinden oluşmuş mu diyeceğim.

Bilim forumunda sordum bir şeyin tasarım olup olmadığını nasıl anlarsınız diye?Bildiğiniz başka yöntem var mı?:)

Döngüsel model

 

Kullanamazsın. Nedenini kırk sayfadır yazıyoruz, uzun yazdın diyorsun, sonra kalkıp yine neden kullanamayayım diyorsun. Deli deli kulakları küpeli resmen yahu..Bir yerlerde elime geçsen vallahi tıpkı bir müslüman gibi boğabilirim seni :smashfreak:

 

Sen tasarımı bir ön kabul olarak alıyorsun. Tanıtlayamadığın bir ön kabül. O YÜZDEN KULLANAMAZSIN! Göndermiş olduğun kıro bir hristiyan evangelistin linkleri beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor. İnsan ve ürettikleri, tasarımladıkları arasında ereksel bir ilişki vardır. Benzer bir ereği(amacı evren ve o ereği güden şey arasında da göstermelisin. Tabi önce o "şeyi" gösterebilmelisin. E hani nerede? Sen tasarımlanmamış, ya da tanrısız evrenler mi gördün ki, onların nasıl bir şey olduğunu biliyor musun ki, kalkıp buna tasarımlanmıştır diyorsun? Kıstasın ne? O KISTAS İÇİN REFERANS NOKTAN NE? Yok. O zaman tasarım kelimesini bir daha ağzına desturla al.

 

1- Senin yaptığın şey "begging the question" şeklindeki mantıksal safsata.

https://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:uYGHI-8DAQgJ:https://tr.wikipedia.org/wiki/Petitio_principii+&cd=5&hl=tr&ct=clnk&gl=ua&client=opera

 

Yani kanıtlanacak önermenin ön kabülün içinde bulunması. Ne diyorsun sen: eğer bütün bu evren, atomlar bir tasarımsa, hatta tasarım olduğu için, bir tasarlayanı olmalıdır. Kendi kendini tasarlayamayacağı için de tasarımcısız bir tasarımcı olmalıdır. (bu kısmı ayrı facia, ama şimdiki konu bu değil)

 

Bak şimdi: Ben de diyorum ki; 

 

2- Bu evren, elementler, hücreler ve canlılık vb.. hepsi birer "kendi kendine örgütlenmedir". E, kendi kendine örgütlenme olduğuna göre, e kendi kendi kendine örgütlenme de "tanımı gereği" sadece ve sadece kendi kendine gönderme yaptığına göre, tanrı falan yoktur. Gerek de yoktur. Zorunluluk hiç yoktur. Konu kapanmıştır. Referans mı? Senin referansın var mı ki benimki olsun!

 

Ayrıca yine diyorum ki,

 

3- Canlılık da bir oluşumdur; evren de, taş da.. Bunlara ayrıca "illa" isim takmaya gerek mi var?! E biz oluşumun neyini açıklamaya çalışıyoruz ki o vakit..Taş da, hücre de bir oluşumken, sen kalkıp neye şaşırıyorsun? Sana bundan sonra şaşırmak yasak. Neticede senin mantığını kullandık bak. Oluşum mantığı. İlla billa.

 

4- Son olarak, kendi kendine örgütlenmenin bir bağımsızlık gerektirdiğini de, maddeyi de yoktan varetmesi gerekitiğini de sen uyduruyor, o uyduruğunu da yine ön kabül olarak alıyor, sonra da kalkıp, bağımlı olduğuna göre kendi kendine örgütlenme değildir diye bir safsata .ıçıyorsun resmen ortalığa. Ama senin o uyduruk kabulün ön kabülün de aslen tanımın içinde yok.

 

Nerde getir göster dedik tanımın içinde, onu yapamadın. Tasarım ve kendi kendine örgütlenmeyi birebir eşleştir dedik, onu da yapamadın. Hala daha goygoya devam ediyorsun ama işte.

 

5- Döngüsel evrenler mevzusu diğer başlığında konuşuldu. Hiçbir gedik yok. Aksi durumu gerektirir bir durum yok ortada. Bir çok şeye gıkın çıkamadı o başlıkta. Ha, o başlığa yaz, ordan devam edelim halen derdin varsa eğer..

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 29.12.2017 at 19:23, teflon yazdı:

 

Kullanamazsın. Nedenini kırk sayfadır yazıyoruz, uzun yazdın diyorsun, sonra kalkıp yine neden kullanamayayım diyorsun. Deli deli kulakları küpeli resmen yahu..Bir yerlerde elime geçsen vallahi tıpkı bir müslüman gibi boğabilirim seni :smashfreak:

 

Sen tasarımı bir ön kabul olarak alıyorsun. Tanıtlayamadığın bir ön kabül. O YÜZDEN KULLANAMAZSIN! Göndermiş olduğun kıro bir hristiyan evangelistin linkleri beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor. İnsan ve ürettikleri, tasarımladıkları arasında ereksel bir ilişki vardır. Benzer bir ereği(amacı evren ve o ereği güden şey arasında da göstermelisin. Tabi önce o "şeyi" gösterebilmelisin. E hani nerede? Sen tasarımlanmamış, ya da tanrısız evrenler mi gördün ki, onların nasıl bir şey olduğunu biliyor musun ki, kalkıp buna tasarımlanmıştır diyorsun? Kıstasın ne? O KISTAS İÇİN REFERANS NOKTAN NE? Yok. O zaman tasarım kelimesini bir daha ağzına desturla al.

 

1- Senin yaptığın şey "begging the question" şeklindeki mantıksal safsata.

https://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:uYGHI-8DAQgJ:https://tr.wikipedia.org/wiki/Petitio_principii+&cd=5&hl=tr&ct=clnk&gl=ua&client=opera

 

Yani kanıtlanacak önermenin ön kabülün içinde bulunması. Ne diyorsun sen: eğer bütün bu evren, atomlar bir tasarımsa, hatta tasarım olduğu için, bir tasarlayanı olmalıdır. Kendi kendini tasarlayamayacağı için de tasarımcısız bir tasarımcı olmalıdır. (bu kısmı ayrı facia, ama şimdiki konu bu değil)

 

Bak şimdi: Ben de diyorum ki; 

 

2- Bu evren, elementler, hücreler ve canlılık vb.. hepsi birer "kendi kendine örgütlenmedir". E, kendi kendine örgütlenme olduğuna göre, e kendi kendi kendine örgütlenme de "tanımı gereği" sadece ve sadece kendi kendine gönderme yaptığına göre, tanrı falan yoktur. Gerek de yoktur. Zorunluluk hiç yoktur. Konu kapanmıştır. Referans mı? Senin referansın var mı ki benimki olsun!

 

Ayrıca yine diyorum ki,

 

3- Canlılık da bir oluşumdur; evren de, taş da.. Bunlara ayrıca "illa" isim takmaya gerek mi var?! E biz oluşumun neyini açıklamaya çalışıyoruz ki o vakit..Taş da, hücre de bir oluşumken, sen kalkıp neye şaşırıyorsun? Sana bundan sonra şaşırmak yasak. Neticede senin mantığını kullandık bak. Oluşum mantığı. İlla billa.

 

4- Son olarak, kendi kendine örgütlenmenin bir bağımsızlık gerektirdiğini de, maddeyi de yoktan varetmesi gerekitiğini de sen uyduruyor, o uyduruğunu da yine ön kabül olarak alıyor, sonra da kalkıp, bağımlı olduğuna göre kendi kendine örgütlenme değildir diye bir safsata .ıçıyorsun resmen ortalığa. Ama senin o uyduruk kabulün ön kabülün de aslen tanımın içinde yok.

 

Nerde getir göster dedik tanımın içinde, onu yapamadın. Tasarım ve kendi kendine örgütlenmeyi birebir eşleştir dedik, onu da yapamadın. Hala daha goygoya devam ediyorsun ama işte.

 

5- Döngüsel evrenler mevzusu diğer başlığında konuşuldu. Hiçbir gedik yok. Aksi durumu gerektirir bir durum yok ortada. Bir çok şeye gıkın çıkamadı o başlıkta. Ha, o başlığa yaz, ordan devam edelim halen derdin varsa eğer..

Tasarım kelimesinden neden rahatsız oluyorsunuz?

 

Tasarım yerine x yazalım.

 

Kendi kendine x imkansızdır.

 

Anamı ben doğurdum gibi paradoksa giriyorsunuz. :)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, sofratuzu said:

Tasarım kelimesinden neden rahatsız oluyorsunuz?

 

Tasarım yerine x yazalım.

 

Kendi kendine x imkansızdır.

 

Anamı ben doğurdum gibi paradoksa giriyorsunuz. :)

 

 

 

Bak geri zekalı....

 

Hiç bir şey, asla "tek" şey değildir. "Kendisi" dediğin şey, senin onu oluşturan parçaları bir noktada diğer şeylerden izole ettiğin sanal bir tanımdan ibarettir. 

 

Sen gibi gerzekler, o izole ettikleri bileşen toplamını tek bir bütünmüş göibi görür, onun altında aslında tonla ufak bir "kendi" olduğunu, o "kendilerin" de koyduğun ayrımın dışında kalan tonla şeyle sürekli etkileşim içinde olduğunu anlamaz, çünkü o boktan ibaret beyinleri buna basmaz, buna yetecek kadar nöronları yoktur zira. 

 

Senin sorunun, ananın seni doğruunca, insan doğurdum sanması. Seni büyütürken, senin aslında sıçılmıiş bir bok olduğunu, insna olmak için çok çok çalışman gerektiğini söyleseydi, belki azıcık ucundan falan insan olur, bu zırvalıkları sayıklamazdın...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Bak geri zekalı....

 

Hiç bir şey, asla "tek" şey değildir. "Kendisi" dediğin şey, senin onu oluşturan parçaları bir noktada diğer şeylerden izole ettiğin sanal bir tanımdan ibarettir. 

 

Sen gibi gerzekler, o izole ettikleri bileşen toplamını tek bir bütünmüş göibi görür, onun altında aslında tonla ufak bir "kendi" olduğunu, o "kendilerin" de koyduğun ayrımın dışında kalan tonla şeyle sürekli etkileşim içinde olduğunu anlamaz, çünkü o boktan ibaret beyinleri buna basmaz, buna yetecek kadar nöronları yoktur zira. 

 

Senin sorunun, ananın seni doğruunca, insan doğurdum sanması. Seni büyütürken, senin aslında sıçılmıiş bir bok olduğunu, insna olmak için çok çok çalışman gerektiğini söyleseydi, belki azıcık ucundan falan insan olur, bu zırvalıkları sayıklamazdın...

 

Bir örnekle şema çizerek açıklasana bu yazdıklarını. Herkes neler saçmaladığını anlasın.

 

Gerçi    tembel  üşengeç biri olduğun için onuda yapamazsın.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, sofratuzu said:

Bir örnekle şema çizerek açıklasana bu yazdıklarını. Herkes neler saçmaladığını anlasın.

 

Gerçi    tembel  üşengeç biri olduğun için onuda yapamazsın.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

 

 

 

Hadi kendin çiz göt lalesi...

 

Kendini çiz, ne içerindeki şeylerden, ne dışındaki şeylerden etkilenmeyen, buyur, koy "kendi" dediğin şeyin ne olduğunu, hadi...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, anibal yazdı:

 

Hadi kendin çiz göt lalesi...

 

Kendini çiz, ne içerindeki şeylerden, ne dışındaki şeylerden etkilenmeyen, buyur, koy "kendi" dediğin şeyin ne olduğunu, hadi...

 

Ben çizemiyorum.

Kendiliğinden örgütlenmeyi savunan olarak senden bekliyoruz.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...