Jump to content

Kendi kendini tasarlamak imkansızdır.


Recommended Posts

7 hours ago, husnu said:

Hiçlikten evrenin oluştuğunu kabul eden ateistler ve teistler hatalı oluyor o zaman.?

 

Hiçlik konusu da, tasarı(m) ve kendi kendini tasarlamak mevzusu da zaten bu başlıkta konuşuldu aslında.

Üzeri örtülü olarak verdiğin önerme-ön kabuller öncelikle genel olarak ateizm açısından mevzubahis olmadığı ya da olmak zorunda olmadığı için, üstteki yaptığın çıkarım da geçerli değil tabii.

 

Teizm kısmına girmiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 418
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

3 hours ago, husnu said:

 

Bu göz kasları tasarım değilse ne?

 

Tenten sen ciddisin değil mi bunca sene sonra bunu gönderirken?

 

Seni gerçekten anlamıyorum. Bir dönem aklı başında, samimi bir profil çiziyorsun, insan daha önce yazdıkları için hicap, pişmanlık duyuyor; akabinde yine "bunlarla" geliyorsun. Sonra bir şey yazınca kaba insan oluyoruz.

 

O göz tasarım değil abicim. Ama bu bunca sene kafana girmediyse, bundan sonra da girmez. Ya samimiyetinde bir sorun var, ya da algında.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, husnu said:

Bilgisayarda çok kolay bozuluyor.

Bilgisayar tasarım değil mi??

 

Bozulma yanlış bir örnek. Yanlış bir yaklaşım.

Yazsana isabetli olmamış diye, sözde kendi amacına yönelik bir sözde avantaj olarak kullanıp, sözde karşı argüman üreteceğine. Sırıtacağına.

Öyle veya değil ama, tasarımın kıstası bozulma olamaz diye..

 

@lockdown domino taşları da bir çeşit tasarım sayılır. Ama dizerken elini az titret bakalım ne oluyor.

 

Yaklaşım başka şekilde olmalı, soru başka şekilde sorulmalı. Karşı tarafın kafasının alması için.

Tabi eğer niyeti buysa.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, teflon yazdı:

 

Bozulma yanlış bir örnek. Yanlış bir yaklaşım.

Yazsana isabetli olmamış diye, sözde kendi amacına yönelik bir sözde avantaj olarak kullanıp, sözde karşı argüman üreteceğine. Sırıtacağına.

Öyle veya değil ama, tasarımın kıstası bozulma olamaz diye..

 

@lockdown domino taşları da bir çeşit tasarım sayılır. Ama dizerken elini az titret bakalım ne oluyor.

 

Yaklaşım başka şekilde olmalı, soru başka şekilde sorulmalı. Karşı tarafın kafasının alması için.

Tabi eğer niyeti buysa.

Eğitim hayatım 12 eylül darbesine denk geldiği  için felsefe dersleri görmedik.

Kusura bakma.:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 minutes ago, husnu said:

Eğitim hayatım 12 eylül darbesine denk geldiği  için felsefe dersleri görmedik.

Kusura bakma.:)

 

Tenten, kendine yakıştırıyorsan bu laubali tavrı devam ettir.

Ama bil ki senin kendine öz-saygın yoksa, karşındakinin hiç olmaz.

Sonra bana sövdüler ettiler diye ağlama.

 

Seni adam bilip bir şeyler yazmaya çalışıyoruz, her seferinde tam da bu noktada sulanmaya başlıyorsun.

İlle hakaret dayak kötek sövmek mi lazım?

 

Daha önce sürç-i lisan ettiysek affola. Ama daha sonrası için de "kaşıma"..

Burada iki adama laf anlatsak kardır diye yazıyoruz. Babamızın hayrına ya da ego tatmini için değil.

 

Ben senle papaz olmak istemiyorum. Ama damarına damarına basa basa gidiyorsun resmen.

Ya, ben gerçekten sabırlı biriyim. Ya da kendimi öyle zannediyorum..

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sayın teflon lütfen kızmazsanız sizde diğer bilim başlığında

gözün kusurlu olmasının dizayn olamayacağını söylediniz tabii yanlış anladımsa lütfen düzeltin

 

yani kolay bozulma tasarımdan bağımsız ise gözdeki kusurlar tasarım olmasına mani değil şeklinde mi anlamamız gerekir?

bu konuda düşüncenizi netleştirirseniz sevinirim.

 

**

pardon şunu atlamışım:

 

"

Ama işin şurası belli ki bu bir tasarım değil. Tasarımsa bile eksik bir tasarım.

Tasarımcı bunu dört dörtlük kotarmayı becerememiş.

"

 

Tasarımsa bile eksik bir tasarım ifadeniz eksikliğe rağmen tasarım olarak görüyorsunuz diye anladım.

yani tasarım illa ki mükemmel 4 4 lük olacak diye bir şey olması zorunlu değil şeklinde anladım.

 

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
8 minutes ago, nogodbutAllah said:

sayın teflon lütfen kızmazsanız sizde diğer bilim başlığında

gözün kusurlu olmasının dizayn olamayacağını söylediniz tabii yanlış anladımsa lütfen düzeltin

 

yani kolay bozulma tasarımdan bağımsız ise gözdeki kusurlar tasarım olmasına mani değil şeklinde mi anlamamız gerekir?

bu konuda düşüncenizi netleştirirseniz sevinirim.

 

**

pardon şunu atlamışım:

 

"

Ama işin şurası belli ki bu bir tasarım değil. Tasarımsa bile eksik bir tasarım.

Tasarımcı bunu dört dörtlük kotarmayı becerememiş.

"

 

Tasarımsa bile eksik bir tasarım ifadeniz eksikliğe rağmen tasarım olarak görüyorsunuz diye anladım.

yani tasarım illa ki mükemmel 4 4 lük olacak diye bir şey olması zorunlu değil şeklinde anladım.

 

 

İşine gelen yerleri cımbızlayıp anlamışsın. Ama olsun. Bu da bir şeydir. 

 

Koşullu bir cümle evet. Manası da şu:

 

- Sen eksik, kusurlu bir tasarımı tanrına yedirebiliyor musun?

- 4 milyar yıl alan bir tasarımı tanrına yakıştırıyor musun?

- 4 milyar yılın üzerine bir de böyle bir kusuru tanrınla eşleştirebiliyor musun? 

 

Sen böylesine komplike bir şey tasarla, sonra kabloları ters bağla. Tutarlı mı sence bu? Kabloları adam gibi bağlayıp da aynı sonucu almanın bir yolu da yok muydu acaba? Varsa neden yapmadın? Yoksa, sen eksiksin. Ha bir tasarım için 4 milyar yıl göbeğini çatlatıyorsan eğer aslında beklendik olabilir belki de bu. 

 

Yapay bir tasarım firması kurdun diyelim. Amacın göz tasarlamak.

Mühendise sordun kaç yıl alır diye?

Cevap: 4 milyar yıl civarı efendim!

Adama direk siktiri çekersin.

 

Daha sonra bir soru yönelticem bu konuyla ilgili. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
51 minutes ago, nogodbutAllah said:

evrim ağacında bununla ilgili ilginç bir yazı var

okumanızı öneririm:

https://evrimagaci.org/omurgali-retinasi-ters-evrimlesmis-olmasina-ragmen-nasil-fayda-saglar-3487

 

ters dediğimiz bazı şeyler acaba düzünden daha efektif olabilir mi?

görüntü de ters oluşuyor ama düz görüyoruz.

 

 

Burada mesele düzünün nasıl olacağı olmayacağı değil.

 

Mesele şu ki doğal seçilimin eline düzünü hiç deneyimleme fırsatı geçmemiş olabilir. Veyahut zaten böylesi verimli olduğu, her durumda bir önceki duruma göre avantaj sağladığı için bu patikadan ilerlemiş de olabilir.

 

Mutasyonlardan öyle büyük adımlar atılması beklenmez zaten. Büyük olan çoğunlukla zararlı olur, veyahut çevre birimler henüz ona uyum sağlamamış olur. O yüzden bu iş küçük adımlarla ilerler ekseri. Erimi, menzili bu kadar olduğu için. Tıpkı zürafadaki larnyx siniri meselesinde olduğu gibi. Ha 4 milyar yılda böylesine bir karmaşıklığın çıkması bence hiç de şaşırtıcı değil, hatta resmen verimsizlik, rezillik bana göre.

 

Ama tam da evrimden ve doğal seçilimden beklenen bir şeydir bu! Evrim çünkü, tak takıştır, yap yapıştırcıdır. Kör saatçidir. Sadece bir sonraki adıma bakar. Elde ne malzeme varsa ona göre iş çıkarır. Adeta bir yamalı bohça gibi. 

 

Sorun bunu bir tasarım, daha da büyük sorun bunu kadiri mutlak yani kısıtsız birinin tasarımı olarak kabul ettiğinizde başlıyor.

 

Kısıtsız bir mühendis için tersi düzü müzü falan mevzubahis olur mu? İster ters, ister düz, ister takla attırıp yapar ama o gözde o kusur kör nokta vb. olmaz. İsterse wireless bağlar değil mi? İnsan açısından bakıp da tasarım gibi gözükünce auuvv, ama yine insan açısından bakıp da gayet doğal bir şekilde bu nasıl ters olur vb. dendiğinde olmadı başka açılardan bakalım.. Yemezler.

 

Düzünden daha efektif dediğin de insani bir bakış açısı. İnsana, onun kısıtlılığına, başka bir yol görememesine dair.

 

Tanrı için tersi düzü diye bir şey, daha diye bir şey yok. Tanrı için koşul, kısıtlama vb. yok. Tersi düzünden daha verimli vb. gibi kıyaslamalar sadece kısıtlı, aciz ve ezikler için geçerlidir. Tıpkı insan gibi. Senin tanrın da tıpkı insan gibi bir tasarım yapmış o vakit. Bir kısıtlılığa kurban giden, koşullara ve şartlara edilgen, ona boyun eğen, insan bakış açısına göre ezik bir tasarım.

 

Siz de tıpkı o bir insanmışçasına ona bahaneler üretiyor, avukatlığını yapıyorsunuz. Ortaya çıkan durum ve netice ise şu: Demek ki elinizde zorunlu olarak bunu kesinlikle tanrı yapmıştır diyebileceğiniz bir malzeme yok!

 

4 milyarcık(!) yılda, üzerine üstlük hem de kusurlu olarak üretilmiş şeyler var. Bence başarı ve verim düzeyi insanınkinden bile daha düşük. 

 

Ha, eğer aradaki bağlantı wireless olsaydı o vakit " bak gördün mü, bu iş kablolu yapmanın tek yolu tersten, içeriden bağlamak, o zaman da kör nokta olurdu, görüntü ters düşerdi vb., işte bu yüzden tanrı burada wireless bağlamış hüloğğ" deyip, yine tanrıya pay çıkaracaktınız. Ama tasarım ters kablolu kör noktalı bir teneke de olsa sizde her yol tanrıya çıkıyor, ona yorabiliyorsunuz gördüğünüz üzere. Çünkü yaptığınız iş bilim değil. Bilimsel değil. Masal.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, nogodbutAllah said:

Hüsnü argo kullanmadan ,argo kullananlardan daha etkili düşüncesini ifade edebiliyor.

Demek ki bağırmak çağırmak hakaret argonun faydası yok.

Varsa bir düşüncen edeb adab içinde temiz nezih de etkili şekilde ifade edebilirsin.

 

Ben argo kullanıyor demedim. Kullansın da demedim.

Bu iş bir etki tepki meselesi neticede. Bütün bir insanı, onun psikolojisini, karşılıklı etkileşimi es geçemezsin.Yazdıklarımı iyi oku.

Ben onun özelinde yazdım. 

 

Bir yazındaki genel "tını" içerisindeki tikel argo kelimelerden çok daha irrite edici edici olabilir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu gün elektirik halen teller iletkenler ile iletilir.
tesla aslında şimşek yıldırım gibi kablosuz yük boşalmalarını model alarak kablosuz elektirik iletimi üzerinde çalışıyordu.
oda ne gözlerimiz kaç km ötedeki güneşten kablosuz gelen ışığın gözün şeffaf yapısından geçerek retinaya düşüp görmeyi sağlıyor
ışıkta bir enerji ve kablosuz iletiliyor
ısıda böyle.
yani aynı ışıkta hem ısı hem ışık hem görme hem aydınlanma her şey tek enerji formu ile geliyor.
ama insan yapımı enerjiler hala kablo ile taşınıyor
bilgisayarı bilenler bilir fiber optikler de veri ışık şeklinde cam liflerden geçer
yansıyan dağılan saçılan ışık  etraftaki yansıtıcı  plakalardan yeniden iletim ortamına dönüp veri kaybını aza indirir.
yani günümüzde son model teknolojimiz veriyi ışık şeklinde iletebiliyor hamd olsun
ama oda ne kablolu cam borulardan geçirerek amanda ne wireless.
teknolojini bilimin felsefenin dinin ne olduğunu komple görmeden bilmeden ne dersen de boştur.

aslında görme duyma koku alma bir nevi wirelesstır

bilgisayar input output işlemci zaten insan beyni duyu organları esas alınarak tasarlanmış.

insan gözü ile çok uzaktaki yıldızıda görür yakınıda

ha gördüğümüz gibi duymamızda ışık hızında olsa idi

o yıldızlardaki kaynama patlamalarıda duyardık  bırak şehirdeki tüm sesleri duymayı insan çıldırır.

demek ki görme ayrı sınırda duymanın ayrı sınırı var koklama dokunma ayrıdır.

 

tat alma görme gibi olsa çok uzaktaki nesnelerin nahoş tatlarını dahi alırdık.

burun ağzın hemen üstünde

bozuk bir gıda yemeden önce kokusunu alırız yemekten vazgeçeriz.

bir nevi burun gardiyan bekçi gibi.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 saat önce, husnu yazdı:

f583989b9a4c8474d21eec654a9b7729.jpg

e6449b4d1c2c65cc5533e6a0cbcf1fd9.jpg

 

Bu göz kasları tasarım değilse ne?

 

ikna oldum! yarından itibaren tanrıya tapınmaya başlayacam!

fakat hangi tanrıya tapınacağıma karar veremedim.

piyasada adı geçen binlerce tanrı var!

sence hangisi tasarlamış olabilir bu gözü?

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 14.08.2021 at 19:30, nogodbutAllah yazdı:

duymamız da ışık hızında olsa idi o yıldızlardaki kaynama patlamaları da duyardık  bırak şehirdeki tüm sesleri duymayı, insan çıldırır.

demek ki görme ayrı sınırda duymanın ayrı sınırı var koklama dokunma ayrıdır.

 

Aman da senin tanrın ne güzel yaratmış… Hey maşallah! Bilim ancak senin tanrını taklit edip durur he ya! Yalnız senin beyin fonksiyonların yeterince çalışmadığından olsa gerek, en fazla birkaç yüz yıllık teknolojik aletlerle senin birkaç milyar yıllık “sözde tanrı tasarımları”nı kıyaslama aymazlığına düşüyorsun. Bilim sadece doğayı taklit etmiyor, doğayı (insanı, canlıları) iyileştiriyor da. Eksiklerini, zaaflarını tamamlıyor. Amerika’daki arkadaşını istediğin anda gelişen teknoloji sayesinde görebilirsin, birbirinize bakarak konuşabilirsiniz. Gözümüz ve kulağımız daha ileri seviyede yeteneğe sahip olaydı da makinelere gereksinim duymadan istediğimiz zaman menzilimizi artırma, mesafe gözetmeden hedef frekansları algılama becerisini gösterebilseydik! Kulağımız daha hassas olsaymış gürültüden duramaz çıldırırmışız! Bu şu demek: Altında bir araba var ve sen o arabanın alt ve üst limitlerinin ne kadar mükemmel olduğunu övüp duruyorsun! Çok hızlı olsaydı şöyle riskleri vardı diye sevinen malın önde gidenisin sen!

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 14.08.2021 at 16:30, nogodbutAllah said:

ha gördüğümüz gibi duymamızda ışık hızında olsa idi

o yıldızlardaki kaynama patlamalarıda duyardık  bırak şehirdeki tüm sesleri duymayı insan çıldırır.

demek ki görme ayrı sınırda duymanın ayrı sınırı var koklama dokunma ayrıdır.

 

Yani diyorsun ki, Allah insanı ancak bu şekilde yaratabilmiş, elinden gelen bu kadarmış. Mesela şehirdeki tüm sesleri duyup da çıldırmadan yaşayabilecek bir insan yapmayı becerememiş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...