Jump to content

Müslümanlar Köleliği açıklasın


Recommended Posts

2 saat önce, FETİH yazdı:

bir türlü anlatamadık. korku bizim uydurduğumu bir şey değil. Allah'ın CC.  bizden istediği. yani korkmak bir ibadet. anlasana.

 

Senin bana bir şey anlatmana gerek yok.  Kendini boşa zahmete sokuyorsun. 63 yaşımdayım. Bu ömrün neredeyse yarısını İslâmı öğrenme, anlama ve anladığına uygun olarak yaşama gayreti ile geçirdim. Ha, 4/4'lük bir inançlı olduğum iddiasında değilim. Ama; çabaladım, uğraştım, didindim ve ameli münafıklıktan kurtulmak için. Ma'att'esüf; bildiklerime uygun yaşayamadım. "Varıp bir Allah erinin elini tutayım" diyerek, bu sürenin son beş senesi de bir tarikate intisablı olarak geçirdim. Fat hiç bir gayretim çare olmdı benim için.

 

Bu müddet zafında Kur'an', Hadisleri okyup inceledikçe çelişkiler de görmye başladım. Bunları çözme adına epey kafa yordum. Elimde muazzam bir İsâmi Kütüphâne mevcut. Bununla yetinmeyip  Mustafa İslamoğlu, Nihat Htipoğlu ve Prof. Süleyman Ateş gibi ilâhiyatçılara internet üzerinden sorular yönelttim. Sonuç; "sıfıra sıfır, elde var sıfır"

 

Senin, inancını sorgulama gibi bir niyetin olmadığından, yazdıklarımı ve sorduklarımı anlamıyorsun.  Ben, "Tanrı'dan korkulmaz" demiyorum. İnanç, korku ve zaaflar üzerine binâ edilmişse o inançta samimiyet olmaz diyorum. Burdaki ince çizgiyi anlaman için daha kırk fırın ekmek yemen gerek.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 350
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

39 dakika önce, Buzul yazdı:

Kuran apaçık,anlaşılır,eksiksiz,ayrıntılıdır,kendi kendini açıklar.Kuranı Kuran dışı bir kaynakla açıklamak,Kuranın apaçık,anlaşılır,eksiksiz,ayrıntılı olmadığını onaylamaktır sayın Vefik Sami.O yüzden Kuranın apaçık,anlaşılır,eksiksiz,ayrıntılı,kendi kendini açıklayan bir kitap olduğunu kabul eden ben için bu yazının bir değeri ve önemi yoktur.

Bakara 217de onu inkar etmek derken,inkar edilen o Allah değil midir?

Saygıla

 

50 dakika önce, Vefik Sâmi yazdı:

Burada muhatap Mekkeliler olduğu için Kur'anda geçen "İnkâr edenler" nitelemesi Allah ile ilgili değildir. Müselmanların "Müşrik" diyerek burun kıvrıdıkları Mekkeliler, tek yaratıcı olarak Allah'ı görürlerdi. (Bknz: Ankebut 61,63-Zuhruf 87-Mü'minûn 84/85/86/87/88/89) Hattâ Kur'an'ın hiçbir yerinde Allah'ı inkârdan söz edilmez. "İnkâr edenler" denirken Muhammed'in elçiliğini ve okuduklarını inkâr edenler kasdedilmektedir.

 

 

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, Vefik Sâmi yazdı:

 

 

 Sana haram ayda/savaşın yasak olduğu ayda savaşmayı soruyorlar. De ki: “O ayda savaşmak büyük bir günahtır. İnsanları Allah'ın yolundan çevirmek, Allah'ı inkâr etmek, Mescid-i Harâm'ın ziyaretine engel olmak ve halkını oradan çıkarmak ise Allah katında daha büyük bir suçtur. Fitne de, adam öldürmekten daha büyük bir günahtır.” Eğer onların güçleri yeterse, sizi dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler. Sizden de kim dininden döner ve kâfir olarak ölürse, onların yaptıkları işler dünyada da ahirette de boşa gider. Onlar cehennemliktir ve orada süreli kalırlar.Bakara 217

 

Apaçık,anlaşılır,ayrıntılı,eksiksiz,kendi kendini açıklayan Kuran Allahı inkar etmekten söz etmiştir sayın vefik sami.Ayrıca Kuranı Kuran dışı kaynaklarla açıklayabilirsiniz,ama bu benim için olanaksızdır.Kuranı Kuran dışı kaynaklarla açıklamak dinden çıkmak anlamına gelir.

 

Saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 dakika önce, Buzul yazdı:

Apaçık,anlaşılır,ayrıntılı,eksiksiz,kendi kendini açıklayan Kuran Allahı inkar etmekten söz etmiştir sayın vefik sami.Ayrıca Kuranı Kuran dışı kaynaklarla açıklayabilirsiniz,ama bu benim için olanaksızdır.Kuranı Kuran dışı kaynaklarla açıklamak dinden çıkmak anlamına gelir.

 

Saygılar.

 

Efendim yanlış anlaşılmasın bir "inatlaşma" içinde değilim.

Müşriklerin de Allah'a inandıklarını kanıtlayan Kur'an âyetlerini numara sıralarıyla verdim.

Öyle görünüyor ki zahmet edip bakmadınız.

 

"And olsun ki, onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan: "Allah" derler. Öyleyken nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar?" (Zuhruf 87)

 

"And olsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi, ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorarsan, şüphesiz "Allah'tır" derler.Öyleyse niçin döndürülüyorlar?" (Ankebut 61)
" And olsun ki onlara: "Gökten su indirip onunla, ölümünden sonra yeri dirilten kimdir?" diye sorarsan, şüphesiz, "Allah'tır" derler. De ki: "Övülmek Allah içindir", fakat çoğu bunu akletmezler." (Ankebut 63)

 

Mü'minûn:

 

84. De ki: "Biliyorsanız söyleyin, yer ve onda bulunanlar kimindir?"
85. "Allah'ındır" diyecekler, "Öyleyse ders almaz mısınız?" de.
86. "Yedi göğün de Rabbi, yüce arşın da Rabbi kimdir?" de.
87. "Allah'tır" diyecekler! "Öyleyse O'na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?" de.
88. "Biliyorsanız söyleyin her şeyin hükümranlığı elinde olan, barındıran fakat himayeye muhtaç olmayan kimdir?"
89. "Allah'tır" diyecekler; "Öyleyse nasıl aldanıyorsunuz" de.

 

İşte size Müşriklerin de Allah'a inandıklarını gösteren âyetler.

Apaçık Kur'andan daha başka ne gibi bir "kanıt" istiyorsunuz ?

 

Saygı bizden.

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, FETİH said:

 

düzeni korumak adına insan öldürmek ne demek. osmanlı müslüman değil miydi? neden istanbul ve balkanlarda hiristiyan halkı öldürülMEDİ? yok böyle bir öldürme, uyduruyorsun..

sen bir de hiristiyan avrupanın endülüs müslümanlarına yaptığına bak.

 

bir de biz tetikçi değiliz. sadece Allah'ın CC. kulluyuz. tetikçilik lafı sana yakışır. kullukla alakası olmayan sensin.

 

 

Bunu sayıklayan kim, gene sizin yumoş müsloşlar olmasın sakın?

 

İstanbul, yani constantinopol düştüğünde ka kişi öldü, kaç kişi köle edildi, bir fikrin var mı? Ha, zaten kaydı tutulamadığı için, tecavüz edilenlerin sayısı bilinmiyor, onu sormak ayıp olur şimdi. 

 

Merak ediyorsan, mesela şuradan başlayabilirsin:

 

http://www.burnpit.us/2014/05/part-ii-fall-constantinople

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 saat önce, Vefik Sâmi yazdı:

 

 

 

Senin, inancını sorgulama gibi bir niyetin olmadığından, yazdıklarımı ve sorduklarımı anlamıyorsun.  Ben, "Tanrı'dan korkulmaz" demiyorum. İnanç, korku ve zaaflar üzerine binâ edilmişse o inançta samimiyet olmaz diyorum. Burdaki ince çizgiyi anlaman için daha kırk fırın ekmek yemen gerek.

 

 

 

yaşın büyük diye lafı sakınmıcam. konu din olunca böyle. başka mevzu gibi değil..

 

sende yaş kemale ermiş de. iman kemale ermemiş. o yüzden nefsin , ruhunu öldürmüş. yani nefsi bir inaç yaşıyorsun.

1--inaç,, insanın içini dolduracağı fiildir.

2- inaçın samimi olması da gereklidir. ki buna dinde ihlas denir.

3- şimdi samimi bir inancın başı Allah'a CC.  iman olduğuna göre...

4- Allah'a CC. imanın da şartıları arasında peygamberine ve kitabına iman olduğuna göre..

5- peygamberimizin hadislerinde  ve Kur'an 'da Allah'ın  CC. hem Celali hem de Cemali yönü olduğuna iman edip..

6-İhlası Celalinden kaynaklı korku ile ve Cemalinden kaynaklı  ümit içinde dengede tutmak gerekiyor.

 

 

SONUÇ SADECE KORKU TEMELLİ SAMİMİYET EKSİKTİR..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.12.2017 at 21:39, FETİH yazdı:

 

fitne adam öldürmenin iyi olduğu anlamına gelmiyor. 1 adam öldürmek evet kötüdür, fitne ise ondan daha kötüdür. çünkü fitne nin içinde adam öldürmek ile birlikte başka günahlarda vardır. yani fitne adam öldürmek gibi çirkin bir fiili de kapsadığı için böyle denmiş. ayete yanlış yorum yapıyorsun.

 

BİR İNSANI ÖLDÜRMEK TÜM İNSANLARI ÖLDÜRMEK GİBİDİR.  Yüce Rabbimiz Kur'an da şöyle buyurmuştur.

Maide Süresi AYET 32: Kim bir insanı ,bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür.Her kimde birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa ,sanki bütün insanları yaşatmıştır.

 

 bak  fitne bir 

adam öldürmek gibi ise

bir adam öldürmek bütün insanları öldürmek gibi dir. yani fitne bütün insanları değil bir insan öldürmeye benzetilmiş.

 

 

Bir insanı öldürmek neden bütün insanları öldürmek gibi olsun? Fetihlerde insanlar ölmüyormu?Yada savaşlarda asker haksız olan tarafdada olsa verilen emri yerine getiriyor aynı zamandada kendi hayatını koruyor?Kaldıki savaşlarda hangi taraf haklı? Her iki tarafda biz haklıyız der!Yavuz Selim Memlüklerle savaşıp Mısırı almıştı değilmi? Pekiyi hangi taraf haklıydı?Ama aynı zamanda Kuran savaşı farz kabul eder.Düşün bakalım.

tarihinde Antonius tarafından düzenlendi
eksiklik var
Link to post
Sitelerde Paylaş
46 dakika önce, Kataküteist yazdı:

Soru: Günümüzde kölelik insânlık suçu olarak kabûl edilmektedir. İslâmda ise köleliğe cevâz verilmiştir. Kur'ân besmeleyle başlar, her yerde besmele geçer. Besmele de Allah'ın merhâmeti ilân edilir sürekli... Bu Kölelik Durumu Allah'ın Rahmetiyle nasıl bağdaşır?

Cevap: Allah (c.c.) çok merhametli olduğu için o dönemde köleliğe cevâz vermiştir. Evet Yanlış Duymadın. Allah (c.c.) bizzat Kölelere merhâmetinden, Köleliğe cevâz vermiştir.
Nasıl mı?

Ortaçağ ve Yeni çağ, Dünyâ'nın her yerinde savaşların yaşandığı,, savaşların sıradan ve olağan olduğu çağlar idi. Güce dayalı hukuk hükümrândı. Dîne dayalı hukûk ile zulüm engellenmeye çalışılıyordu.

İslâmın köleliğe cevâz vermesi zarûriydi, hem de Allah'ın rahmetinin bir îcâbıydı. Allah'ın Köleliğe cevâz vermesi ancak bir hukûkun (kuralların) eşliğinde olabilirdi. Ve İslâm, Köleliğe dâir bütün düzenlemeleri getirmiştir.

Allah (c.c.), Köleliğe cevâz vermiştir. Çünkü o dönemdeki savaşlarda, kölelik müessesesi olmasaydı, savaşta bozguna uğrayan tarafı, takas hâricinde  esir almak aptallık olurdu. Savaştığın ve seni öldürmek isteyen insânları beslemek, barındırmak bir külfettir. Kölelik müessesesi olmasaydı, savaştaki gâlip taraf, karşı tarafı öldürür, evlerindeki çocukları çirkin kadınları, yaşlıları, toplumdaki hasta ve sakatları sağ bırakmazdı... Kendileriyle ölümüne savaşan herkes, üstün duruma geçtiğinde karşı tarafı öldürmeye hak kazandığını düşünür. İslâm ise o dönemde olmayan, savaşın bile hukukunu oluşturmuş, buna uymaya insânları zorlamıştır. 

Bü yüzden Allah'ın rahmeti köleliğe, kendi belirlediği kurallar dâhilinde kalmak şârtıyla cevaz vermiştir. Kölelik Allah'ın devâmını istediği bir kurum değildir. Fıtrata aykırıdır. yukarıda bahsettiğim zorunluluktan dolayı. İki kötüden birini seçmek mecbûriyetinden cevâz verilmiştir. İslâm, köleliği teşvîk etmez, köleliğin kalkmasını teşvîk eder. O yüzden köle azâd etmek İslâm dîninde büyük sevaptır ve fidye yerine de geçer.

İslâmdaki, Osmanlıdaki kölelerin hayâtlarını bir incele. Savaş gânimeti olmadan önceki hâllerinden daha refâh içinde yaşamışlar ve hidâyete ermiş olanları da çoktur. Çünkü insânlıkla tanışmışlardır.

Şimdi Senin Bilgisayar karşısında özgürce mantıklı yorumlar yaptığını zannetmen yerine Meselâ benim kölem olsan daha çok terakkî edersin. Ya'nî eğer bilsen, kölelik senin için bile daha hayırlı olabilir.

Pekiyi bu devirde güç yokmu?Var hemde o devirlerden kat ve kat daha fazlasıyla.Ama Bak o güce rağmen alınan esirlerle ilgili uluslar arası sözleşmeler dahi yapılıyor.Yani hukuk? değilmi?Bak sivil halka ve Kadınlara çocuklara dokunulmuyor.Dokunulursa şayet Askeri Mahkemeler kuruluyor değilmi?O zaman neredeydi bu Allah?

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, FETİH yazdı:

yaşın büyük diye lafı sakınmıcam. konu din olunca böyle. başka mevzu gibi değil..

 

Yaşımın büyük olması, her ağzıma geleni yazmam için bir gerekçe değildir. Konuşmak, düşünce üretmek; insanın sâhip olduğu birikimle alâkalıdır. Düşünceleri ortaya koyarken gösterilen nezâket ve çelebilik de şahsın kişiliği ile. Münâkaşa esnâsında esas mevzûyu es geçip muhataba lâf giydirenler, tartışılan noktadaki eksiklik ve zaaflarını şamata ve hakâret ile kapatmaya çabalayan embesillerdir.

 

Başkasına sinkaf etmek için eğitim-öğretim görmüş olmaya ihtiyaç yoktur.

Her câhil, her magandalığa eğilimli kişilik bu işleri "ustaca" yapabilir.

Ben de yeri geldikçe ironi yaparım.

 

Ama aslâ kimseye sinkaf etmem...

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 minutes ago, Kataküteist said:

Yorum yapmaktan başka yapacak bir işin yok mu senin? Git ne iş yaparsan yap yorum yapmaktan daha iyi yaparsın. Cevap verme umudumuzu da kaybettirdin. Ricâ ediyorum yazdıklarıma yorum yapma.

 

Arkadaşın yorumu içerisindeki canınızı bu kadar sıkan noktayı açıklasanız daha iyi olurdu aslında..Siparişle mi yorum alıyorsunuz..Miras hatası ile ilgili taahhüt ettiğiniz çözümü halen bekliyoruz bu arada..

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, Kataküteist yazdı:


Yorum yapmaktan başka yapacak bir işin yok mu senin? Git ne iş yaparsan yap yorum yapmaktan daha iyi yaparsın. Cevap verme umudumuzu da kaybettirdin. Ricâ ediyorum yazdıklarıma yorum yapma.

Yorum bilgilerin değerlendirilmesidir.Fikirdir.Senin fikrine fikirle cevap veriyorum.Buda  İnsanlara mahsustur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Kataküteist yazdı:


Adam bi cümlede yirminci yüzyılı akladı ya, hukuk varmış, kadınlara çocuklara dokunulmuyormuş ne cevap verilir şimdi buna... 

En azından 21 yy da geçmiş yıllara nazaran insanlık açısından pozitife doğru gidiş var.Bir yerde savaş olduğunda savaşmayan taraflardan B.M oraya askerler gönderiyor.Orada Uluslar arası savaş hukuku sözleşmelerindeki yükümlülükleri taraflara uygulatmaya çalışıyorlar.Ama bak birde geçmiş çağlara bak.Bir şehir direnç gösterdi diye kadın ve çocuklar esir ve sonrada köle oluyorlardı.Pekiyi o zamanın insanları insan değilmiydi? Neandertellermiydi yoksa?

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 minutes ago, Kataküteist said:

Adam bi cümlede yirminci yüzyılı akladı ya, hukuk varmış, kadınlara çocuklara dokunulmuyormuş ne cevap verilir şimdi buna... 

 

Mesele zaten 20. yüzyılın aklanması değil. 20 yüzyılda da 1400 sene öncesine benzer paralellikler olmasına karşılık, "kölelik yok". Meşru değil. Yasak. Savaş esirleri için de düzenlemeler var. Onlar da mal değil. Cenevre sözleşmesi. Esir alıp mal haline getirmek artık bir savaş ya da öldürmeme motivasyonu değil insanlar için. Hatta bir motivasyon değil. Olmamalı da.

 

Köle olmazsa öldürülmeleri meselesine gelince; kuran köleliği yasaklayınca bu yasağa riayet edecek insan, kuranın öldürmeyin emrine mi karşı gelecek? Sen tanrının kitabısın. Son kitap, son mesajsın. Sen tanrısın. Koskoca tanrısın. Güç sende, erk sen de; hem de sınırsız, kısıtsız olarak. O zaman köleliğe mahal vermeden, insanları mal etmeden çözsene bu işi. Bak 20. yüzyılda aciz insanların dahi becerebildiği gibi. Miras konusunda da olduğu gibi. Sen insanlar ölmesin diye onları mal haline getiriyorsun resmen. Bu bir çeşit acizliğie karşılık gelmiyor mu sizce de?  Hele hele konu tanrı olunca bu acizlik iyicene öne fırlıyor,  insanın suratına tokat gibi çarpıyor.

 

Aksi durumda onu öldürecek kadar cani olan, köle olana ne etmez ki? Bunun türlü türlü yolu var..Ha kuran bunu düzenlemiş dersen eğer, e o zaman kalkıp daha en başta ötekini düzenleseydi ya işte..?..Kaldı ki bir müslüman çıkyor hayır kuranda kölelik yoktur, yasaklanmış ve kaldırılmıştır diyor. Diğeri hayır var ama elinden bu geldiği için diyor. Bu çelişkiler ve farklı yorumlar garip gelmiyor mu size..? Herkes aynı kuranı okuyor, farklı anlamlar çıkarıyor. Apaçıklık bu işin neresinde?

 

Hem, bu kitabın evrensel ve tüm zamanlar için geçerli, zamanlar üzeri mesajına ne oldu?

Kölelik konusunu fazla kurcalamayın bence. Neresinden tutsanız, öbür tarafınızdan elinizde kalır.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, Kataküteist said:

Gerçekten mes'eleyi anlamadan, kafana göre çok güzel yorum yapıyorsun. Sen Kur'ânın "öldürmeyin" emrini mutlak anlamda mı anlıyorsun. O zamân savaşta bacak bacak üstüne atalım, gelsinler bizi öldürsünler, ya da sineklere de ilaç verip öldürmeyelim öyleyse,, çünkü Kur'ân öldürmeyin diyor.
Yaptığın çoğu yorum, bunun gibi...

Kölelik hakkındaki öldürülme gerekçem sapasağlam duruyor ve i'tirâzınız aslında buharlaşmıştır.

Kur'ân hakkındaki farklı yorumlar bana hiç garip gelmiyor, inşAllah ayrı bir başlıkta anlatırım.

 

Diğer kullanıcıların asabiyeti hakkındaki şikayetlerinize karşılık, aynı asabiyeti siz de göztermekte, hatta sürekli şikayet etmektesiniz. Öncelikle bunu hatırlatayım.

Ayrıca asıl meseleyi satır aralarında gizlemek ve gözlerden kaçırarak hasır altı etmek konusunda iyisiniz.

 

Savaş zaten vandallık, vahşilik. Kuranda bu derece teşvik ve onore edilmesi ayrı bir mesele.

 

Ben emir mutlak anlamdadır mı dedim, ya da öyle olsun mu dedim? Ha öyle ya da ona yakın bir şey olsaydı ne güzel olurdu değil mi? Savaşta bacak bacak üstüne atılsın mı dedim?

Ben savaşta esir alındığı vakit öldürmemeye dair bir emir, yaptırım, düzenleme dedim. Tıpkı 20. yüzyılın insanlarının yaptığı, yapabildiği gibi. Zaten bütün meselede bu değil mi? KÖLELİK. YANİ SAVAŞ SONRASI. Hasım, artık elinizde olduğu andan itibaren. O vakit siz ne demekte, neyi kast etmekte, nerelerde gezinmektesiniz?

 

Bu yaptığnız ya kasıtlı demogoji, ya da meseleyi hiç ama hiç anlamamışsınız..

Sen köle alma deyince ona kati suretle uyacak ve bu sefer köleyi öldürecek birinin; köleyi öldürmeyin, yasak, ancak şöyle böyle yapabilirsiniz hükmüne de aynı şekilde uyması beklenmez mi?

Sen köle alma deyince almayacak olan insan; onu öldürme, onun da hakları var deyince de öldürmez o zaman. Haklarını tanır.

 

Hayır, seksen kere vurgu yapıyoruz ama orasını her türlü es geçtğiniz mesele ise şu: Sizin tanrı kadiri ve alimi mutlak. Kısıtı yok. Her muktedir. Ölümü insanları mal ederek engellemek, olabilecek en iyi çözüm müdür? Hayır değildir. Bu elinden gelendir. Acizliktir. Ve insanlara özgüdür. Kuran burada da insana özgü ve aciz bir çözüm sunmuş, sunailmiştir işte. Sizin bakış açınıza göre dahi. Konunun en önemli noktası ve bam teli burası. Konuya ilişkin evrensel ve zamanlar üzeri bir mesaj da verememiş.

 

Kaldı ki zaten köle al ya da alma dememeniz durumunda dahi, fabrika ayarları olarak çıkarlarına uygun hareket edecek ve esiri yine bir köle, mal ve mübadele aracı olarak kullanacaktır

o insan. Yani öldrümek de zaten mutlak bir davranış olarak beklenmeyebilir. O insan yine, sizin onun adına göz ardı ettiğiniz çıkarlarına uygun davranacaktır.

 

Kuran hakkındaki farklı yorumlara ilişkin başlığınızı merakla bekliyoruz. Onu da miras meselesi gibi yarım bırakmayın e mi..

Link to post
Sitelerde Paylaş

savaş sonu esirleri özgür bıraksan  toparlanır doğurur çoğalır sana yine saldırırlar gibi insanın aklına garip şeyler geliyor...

benim asıl merak ettiğim şu : cariye edindiğin kadının yakınlarını savaşta  öldürmüşsün ,yani  yakınlarını öldürdüğün kadını cariye olarak yanına  almışsın.yakınları öldürülen bu kadınlar müslüman sahiplerinden intikam almak istemeyecekler mi? böyle bir şey yapmadılarsa bu ancak karşılıklı güvenin bir sonucudur  diye düşünüyorum...veya başka bir nedeni olmalı...aynı endişe hatta daha fazlası erkek köleler/esirler için de düşünülebilir.

 

 NİSA-24 ''' Bir de harb esiri olarak sahibi bulunduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlarla evlenmeniz de size haram kılındı. Bütün bunlar Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Bunların dışında kalanlar ise iffetli olarak zina etmeksizin mallarınızla mehir vermek suretiyle evlenmek istemeniz size helal kılındı.....'''

 

hangi erkek karısının ( özellikle karısının esir düştüğü düşmanlarından)  başka bir erkekle  evlenmesine müsaade eder ? etmiyeceğine göre ,ayette geçen evli cariyelerin hayatta olan eski kocalarının rızası olmadan yani zorla müslümanlar tarafından nikahlanmaları caiz görülmüş mü  oluyor   ? bu ayetin izahı nedir ? 

 

tarihinde fezadabirtürk tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
10 minutes ago, Kataküteist said:

Peki Ben esir aldım, Bu adamı öldüremiyorum, köle de yapamıyorum. Ne yapacağız bu adamları. Toplanın esirler serbestsiniz diyip bırakalım, biraz kondisyon kazanın da tekrâr gelin bi maç daha yapmayı mı bekleyeceğiz. Öldürmedik, Köle de yapmadık nolcak?
 

 

1- Buna en güzel çözümü kadiri mutlak olan düşünecek, o getirecek.

2- Olmadı mı, o zaman 20. yüzyıldan biraz feyz, fikir alacak. Aciz insanın Cenevre sözleşemesine bakacak.

 

3- Size düşen ise; yapılabilecekler ile yapılabilmiş olanları kısıtsız bir tanrı bağlamında değerlendirip, aciz insanların dahi yapabildikleri ile kıyaslayarak yapılacak muhakeme neticesinde nesnel bir yargı oluşturmak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Kataküteist yazdı:

Soru: Günümüzde kölelik insânlık suçu olarak kabûl edilmektedir. İslâmda ise köleliğe cevâz verilmiştir. Kur'ân besmeleyle başlar, her yerde besmele geçer. Besmele de Allah'ın merhâmeti ilân edilir sürekli... Bu Kölelik Durumu Allah'ın Rahmetiyle nasıl bağdaşır?

Cevap: Allah (c.c.) çok merhametli olduğu için o dönemde köleliğe cevâz vermiştir. Evet Yanlış Duymadın. Allah (c.c.) bizzat Kölelere merhâmetinden, Köleliğe cevâz vermiştir.
Nasıl mı?

Ortaçağ ve Yeni çağ, Dünyâ'nın her yerinde savaşların yaşandığı,, savaşların sıradan ve olağan olduğu çağlar idi. Güce dayalı hukuk hükümrândı. Dîne dayalı hukûk ile zulüm engellenmeye çalışılıyordu.

İslâmın köleliğe cevâz vermesi zarûriydi, hem de Allah'ın rahmetinin bir îcâbıydı. Allah'ın Köleliğe cevâz vermesi ancak bir hukûkun (kuralların) eşliğinde olabilirdi. Ve İslâm, Köleliğe dâir bütün düzenlemeleri getirmiştir.

Allah (c.c.), Köleliğe cevâz vermiştir. Çünkü o dönemdeki savaşlarda, kölelik müessesesi olmasaydı, savaşta bozguna uğrayan tarafı, takas hâricinde  esir almak aptallık olurdu. Savaştığın ve seni öldürmek isteyen insânları beslemek, barındırmak bir külfettir. Kölelik müessesesi olmasaydı, savaştaki gâlip taraf, karşı tarafı öldürür, evlerindeki çocukları çirkin kadınları, yaşlıları, toplumdaki hasta ve sakatları sağ bırakmazdı... Kendileriyle ölümüne savaşan herkes, üstün duruma geçtiğinde karşı tarafı öldürmeye hak kazandığını düşünür. İslâm ise o dönemde olmayan, savaşın bile hukukunu oluşturmuş, buna uymaya insânları zorlamıştır. 

Bü yüzden Allah'ın rahmeti köleliğe, kendi belirlediği kurallar dâhilinde kalmak şârtıyla cevaz vermiştir. Kölelik Allah'ın devâmını istediği bir kurum değildir. Fıtrata aykırıdır. yukarıda bahsettiğim zorunluluktan dolayı. İki kötüden birini seçmek mecbûriyetinden cevâz verilmiştir. İslâm, köleliği teşvîk etmez, köleliğin kalkmasını teşvîk eder. O yüzden köle azâd etmek İslâm dîninde büyük sevaptır ve fidye yerine de geçer.

İslâmdaki, Osmanlıdaki kölelerin hayâtlarını bir incele. Savaş gânimeti olmadan önceki hâllerinden daha refâh içinde yaşamışlar ve hidâyete ermiş olanları da çoktur. Çünkü insânlıkla tanışmışlardır.

Şimdi Senin Bilgisayar karşısında özgürce mantıklı yorumlar yaptığını zannetmen yerine Meselâ benim kölem olsan daha çok terakkî edersin. Ya'nî eğer bilsen, kölelik senin için bile daha hayırlı olabilir.

 

 

On 18.12.2017 at 18:36, Sundance yazdı:

 

Bu yazdıklarından, o dönemde yaşamış olsan senin, annenin veya kız kardeşinin köle olmasından hoşnut olacağının sonucunu çıkarabilir miyiz?

 

Kusura bakma o kadar güzel anlattın ki, böyle anlaşılıyor.

 

Yakınlarının cariye olarak yaşamasını Allah'ın bir rahmeti olarak görürdün herhalde, di mi?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
38 minutes ago, Kataküteist said:

Peki Ben esir aldım, Bu adamı öldüremiyorum, köle de yapamıyorum. Ne yapacağız bu adamları. Toplanın esirler serbestsiniz diyip bırakalım, biraz kondisyon kazanın da tekrâr gelin bi maç daha yapmayı mı bekleyeceğiz. Öldürmedik, Köle de yapmadık nolcak?

 

 

Salıverec eksiniz (Muhammed 4): 

 

Savaşta kafirlerle karşılaştığınızda

vurun boyunları onları dize getirene kadar,

dize getirdiğinizde bağları sağlam atın.

Sonrası ise

savaş ağırlıklarını bırakana kadar

karşılıksız ya da fidye karşılığı... 

 

Savaş esirlerini salıvermeniz dışında

Allah size bir seçenek tanımıyor,

ya salıvereceksiniz ya salıvereceksiniz. 

 

Savaş esirlerini

köle yapmak için alıkoyamazsınız

ve öldüremezsiniz.

 

Salıvereceksiniz.

 

Allah'ın emri bu.

Ya itaat edersiniz,  müslümansınız

ya itaat etmezsiniz, kafirsiniz.

 

Hem esirleri köle yapmanız ya da öldürmeniz

hem de müslüman olmanız mümkün değil. Sa-lı-ve-re-cek-si-niz.

.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...