Jump to content

Atatürk'ün Kusursuz Olması ..


Recommended Posts

  • İleti 101
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

On 20.12.2017 at 20:36, bilgivehis yazdı:

 

Peki o halde bunları tanırsın, bak senin sıradan dediğin Atatürk için dünya liderleri ne demiş.

 

1. John F. KENNEDY (ABD başkanı)

Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır... Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri koruması, Atatürk'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş inkılâplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.

2. Franklin ROOSEVELT (ABD başkanı)

Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır.

3. Chicago Tribune Gazetesi, ABD

Dünya sahnesinden tarihin en dikkat çekici adamlarından biri geçti.

4. Aristide Briand, Fransız Başbakanı, 1921

Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması'nın imzalanması nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap: "Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum."

5. Vladimir İliç Lenin, Rus İhtilali Lideri, 1921

Mustafa Kemal sosyalist değildi. Fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici, iyi düşünceli ve akıllı bir önderdir. O, soygunculara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da yaranıyla birlikte alt edeceğine inanıyorum.

6. Roozwelt (Franklen D.) 1928, ABD Başkanı

Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa'nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa'nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.

7. New York Times

Savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri.

8. Sir Charles Townshend, İngiliz Generali, 1922

Ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım. Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal'de büyük bir ruh kudretinin esrarı var.

9. Eleftherios Venizelos, Yunanistan Başbakanı, 1933

Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir... Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.

10. Winston Churchill, İngiltere Başbakanı, 1938

Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu'nu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka birşey değildir.

11. Prof.Walter L.WRIHT Jr., Alman prof.

O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmaya uğraşan bir kahramandı.

12. Noelle Gazetesi

İnsanlığın bütün belirtileri O'nda kendini hemen gösteriyor.

13. Spectator, 1938

Avrupa, savaştan sonra belirmiş az sayıdaki yapıcı devlet adamlarından birini kaybetti.

14. Emanullah HAN, Afgan Kralı

O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi.

15. Neue Freie Presse, Viyana

Büyük düşüncelerin adamı... Bir devlet mimarıydı.

16. Avusturyalı Heykelci KRIPPEL

Atatürk öyle bir insandır ki, hayali değildir. İstediğini bilir, bildiğini yapar, yapamayacağı bir şeyi de istemez.

17. Libre Belgique gazetesi, Belçika

Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk'tür.

18. Ma Shao-Cheng(Yazar), Çin

Mustafa Kemal yeni Türkiye'nin kalbidir. Eski, yıpranmış bir toplumdan yepyeni, güçlü bir millet yaratmış, eşsiz kişiliğiyle kendini herkese saydırmış, enerjisiyle herkesi kendine inandırmıştır.

19. Gladys Baker(Gazeteci), ABD

İnsanı teslim alıcı fevkalade önderlik kuvveti vardır. O, tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.

20. Alman Volkischer Beobachter Gazetesi

Atatürk Türkiye'yi tek düşmanı kalmaksızın bırakmıştır. Bu zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığıdır.

21. Profesör Herbert MELZIG(Tarihçi)

Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk'ün iman verici ve yön göstericiliğinden örnek ve kuvvet alsınlar.

22. Illustrierte Dergisi, Almanya

Kendisinin tarihi büyüklüğü, eseri olan yeni Türkiye'ye bakılarak bu günden ölçülebilir. Çelik gibi azim ve gayreti, uzağı gören akıl ve hikmetle birleşmiş olan bu gerçek halk önderi ve devlet adamı; Anadolu dağlarının en uzak ve ıssız köşesindeki köylere bile başka bir ruh aşılamıştır.

23. Profesör Herbert MELZIG(Tarihçi)

O, kendi milleti ve beşeriyet âlemi için beslediği muhabbetle, bir dâhinin neler yarattığına dair, cihana fevkalade heyecanlı bir sahne seyrettirmektedir.

24. Maurice BAUMANT(Profesör), Fransa

Eski Osmanlı imparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, milli bir Türk Devleti'nin kuruluşu, bu cağın en şaşırtıcı başarılarından birisidir. Mustafa Kemal, yüce bir eser ortaya koymuştur. Atatürk'ün parlak başarısı bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur.

25. Le Jour-Echo de Paris

Dünyanın, çağdaş, en büyük kişilerinden biri.

26. Claude Farrer(Yazar), Fransa

Karşımdaki bu büyük adamda, keşfettiğim bu büyük meçhulde maharet ve karakter o kadar iyi işlenmişti ki, sözlerinde hiçbir şüphe aranamazdı.

27. Pierre Dominique(Gazeteci), Fransa

Bu günün Türkleri, yüzyıllar önce Avrupa'yı titreten canlı millet durumuna erişmiştir. Ve bu aksam O büyük ölünün başında bekleyen Türkiye, güçlü ve dipdiri Türkiye'dir.

28. Fransa, Paris Basını

Asırları aşan adam!..

29. Albert LEBRUN, Fransa Cumhurbaşkanı

Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.

30. George BENNES, Vu Gazetesi-1938

Kemal Atatürk'ün karakterinin bir cephesini göstermek itibariyle bir noktayı hatırlatmak isterim. Bize savaşlarından birini anlatıyordu. Birdenbire durdu: Görüyorsunuz ya, dedi: birçok zaferler kazandım. Fakat bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum. Cesaret ve zekasından başka yüreği bu kadar yüce olan böyle bir Şef'in, yurdu için mucizeler yaratmış olmasına şaşılabilir mi?...

31. Raymond CARTIER, Le Nouvelliste Gazetesi

Devrin yüksek şahsiyetleri kitaplarda, konferanslarda Türkiye'nin asla değişmeyeceğini ve değişmeden öleceğini ilan etmişlerdi. Hâlbuki ölmeden değişti. Hem de kökünden ve baştan aşağı değişti. İnançlar, gelenekler, yöntemler yıkıldı. Son döküntülerini de yabancı zırhlıları ve kapitülasyonlar gibi memleketten sürüp attılar. Türkiye, ruhunu değiştirmişti. Tamamen ve tasavvur edilmesi mümkün olduğu kadar...

32. Observer, İngiltere

Çağımızda hiçbir isim Atatürk'ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.

33. Sunday Times, İngiltere

İngiltere önce, cesur ve asıl bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.

34. Times Gazetesi, İngiltere

O, Türkiye'nin önceki kuşaklarından hiçbirine nasip olmayan özgürlük ve güven dolu bir hayat sağladı. Başarıları, Türkiye'nin Avrupa devleti olmasını sağladı, yakın doğunun tarihini değiştirdi.

35. Alan Moorehead(Yazar),İngiltere

O genç ve dahi Türk Şefi'nin o esnada Çanakkale'de bulunması, müttefikler bakımından talihin en acı darbelerinden biridir.

36. Herbert Sideabotham(yazar), İngiltere

Atatürk, eskimiş bilimlerle boş yere kafasını yormamış olduğundan daha taze ve cesur düşünen bir önderdir. Kendisi için, bugünkü Avrupa'nın en güçlü Devlet Adamıdır diyebileceğimiz Atatürk, hiç şüphesiz devlet adamlarının en cesur ve orijinalidir.

37. National Tidence Gazetesi, Danimarka

Atatürk, şahsiyet ve yeteneğin dev gibi bir simgesi idi, O, yirminci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adamdı.

38. Bayan Sucheta KRIPALANI, Hint Parlamento Heyeti Başkanı

Atatürk, yalnız Türk Milleti'nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderiydi. O'nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.

39. Palestine Post, İsrail

Dünya, çağımızın en dikkat çekici adamlarından birini kaybetti.

40. Ben Gurion, İsrail Başbakanı (1963)

Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkılâpçı olmuştur.

41. Nya Dagligt, İsveç

O, olmasaydı modern Türkiye olmazdı. O'nun sayesinde Türkler, O'nun olağanüstü eserini izleyebilecekler ve zaten dünyaca pek yüksek olan onurlarını daha fazla yükseltebileceklerdir.

42. Profesör MORRF, İsviçre

Türkiye'yi yaratan, tarihimizin bu en büyük adamını başımı en derin hürmetle eğerek selamlarım.

43. C.C.SFORZA, İtalya

Hayatının sonuna kadar milleti'nin mutlak güveni ile kurduğu devletin başında muzaffer kumandanının kişiliği, eşi görülmemiş bir karakter örneğidir.

44. F.Perrone Di San Martino, İtalya

Üstün iradesi, tükenmez cesareti ve eşsiz seziş ile hasımlarını dize getirdi. Fazilet ve ciddiyeti, üç yılda memleketine yalnız askeri, aynı zamanda tam ve doyurucu bir siyasi zafer kazandırdı.

45. Japon Times, Japonya

Şaşırtıcı ve çekici bir kişi. Asker olarak büyük, fakat devlet adamı olarak daha büyük!

46. Egyptian Gazete, Mısır

Çağının, belki de tüm tarihin en olağanüstü kişilerinden biri.

47. Ikbal(Sair), Şair

Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken, O'nun bakışı ile cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.

48. Gazeta Polska, Polonya

O'nun yaratıcı ruhunun ve ateşli yurtseverliğinin harekete geçmemiş olduğu hiçbir alan yoktur...

49. Sovyet Başbakanı Kalinin, Rusya

Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli başkanın yönetimi herkesin sevgi ve saygısını çeken büyük Türk Milleti'nin milli bağımsızlığını devamlı bir başarı ile kuvvetlendirmiş ve yeni milli yapısını yaratmıştır.

 

Onlarca lider, devlet adamı gibi insanların Atatürkten övgüyle bahsetmesinden söz etmiyor sayın teniten, habire açık arıyor, kendini daha çok rezil ediyor sayın komedi...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, bilgivehis yazdı:

 

Seni inandırmak zorunda değilim, meraklıysan araştırır bulursun, o gördüğün bizzat İngiltere kralıdır.

Yüzü hiç ingiltere kralına benziyor mu?

 

Yaşından başından utan. :)

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, bilgivehis yazdı:

 

Onlarca lider, devlet adamı gibi insanların Atatürkten övgüyle bahsetmesinden söz etmiyor sayın teniten, habire açık arıyor, kendini daha çok rezil ediyor sayın komedi...

Biri tutmadı diğerine mi başvuruyorsun?

Birinin çokça övülmesi onu kusursuz yapmaz.

Muhammed i öven daha fazla insan var diye muhammed i kusursuz ilan edemeyiz. :)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, TAO yazdı:

Biri tutmadı diğerine mi başvuruyorsun?

Birinin çokça övülmesi onu kusursuz yapmaz.

Muhammed i öven daha fazla insan var diye muhammed i kusursuz ilan edemeyiz. :)

 

 

Atatürk'ü itibarsızlaştırmaya çalışan sendin, biz de dünyadaki itibarını sana gösterdik, şimdi de kıvırıyorsun, kendince ahkam kesiyorsun, daha çok batıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

Bir saat önce, bilgivehis yazdı:

 

Atatürk'ü itibarsızlaştırmaya çalışan sendin, biz de dünyadaki itibarını sana gösterdik, şimdi de kıvırıyorsun, kendince ahkam kesiyorsun, daha çok batıyorsun.

Sen ilk önce attığın resmin ingiltere kralı olduğunu doğrula. :)

Atatürk ü övecem diye rezil oluyorsunuz?

Atatürk ün  kusursuz olması diye açılan başlığı onaylamak aptallıktır.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 12/20/2017 at 17:13, bilgivehis yazdı:

 

Hah hah ha, yalakanın biri öyle mi işte Atatürk karşıtlığı ancak bu kadar olurmuş:)

 

Bak bakalım kimmiş...

 

Ataturk-ve-ingiliz-krali-Edward-Ataturk-

 

bu tür fotoğraflar ve altına eklenen yazılar çoğunlukla birbirini tutmazlar.

 

https://yalansavar.org/2012/03/07/bayram-degil-seyran-degil-kral-bizi-niye-opsun/

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, TAO yazdı:

 

Sen ilk önce attığın resmin ingiltere kralı olduğunu doğrula. :)

Atatürk ü övecem diye rezil oluyorsunuz?

Atatürk ün  kusursuz olması diye açılan başlığı onaylamak aptallıktır.

 

 

Sen o resimdekinin İngiltere kralı olmadığını ispatlayamıyorsan konuşma hakkında yoktur, öyle sallamayla, kıvırmayla olmaz, hadi kanıtla, kanıtlayamazsan konuşup daha çok rezil olma...

Ahan da buraya da bak belki bir ipucu bulursun.

http://www.dunyabulteni.net/haber/226426/turkiyeyi-ziyaret-eden-ilk-ingiltere-krali

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

 

Fotoğrafı renklendiren bile normal bir vatandaş demiş. 

İngilizlerde erkeklerin elinin öpülmesi geleneği yok.

Verilen tarihlerde kral gelmemiş.

Resim büyültülünce ağız burun yapısının ingiltere kralı ile alakası yok. 

Elbisesi bakımsız.

Çevresinde yardımcıları yok.

Sallayın bakalım.

Rezil oluyorsunuz. 

Forumda bu resmin doğru olduğuna senden başka inanan var mı? :)

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, TAO yazdı:

Forumda bu resmin doğru olduğuna senden başka inanan var mı?

Bir tane yandaş medyayı asmışsın oraya elbette yalan atacak, hem sana bağlantı verdim kaç yılında geldiği, resimleri her şey var, onu değil de yandaşın videosunu buraya asman seni ele veriyor, böyle kıvırma, dürüst ol...

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 20.12.2017 at 14:07, TAO yazdı:

Atatürk ile uğraşmıyorum onu tanrılaştıranlar ile uğraşıyorum.

Bilime önem vermiyorlar.Önem verselerdi bilimi uygulamaya dökerlerdi

Ekonomi hakkındaki görüşlerinden nefret ediyorum.

Eğitime önem vermediklerini söylemiştim.1990 da askerlik yaptığım taburun %90 nı okuma yazma bilmiyordu.

İhtiyaçlarını karşılayamayan ve eğitimi yetersiz bir halk nasıl bilimsel olabilir.

 

Senin söylemlerin inancınla çelişiyor, zannediyorum en son müslümandın çok daldan dala atladığın oldu hoş.... :89:

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, NotImportant yazdı:

Senin söylemlerin inancınla çelişiyor, zannediyorum en son müslümandın çok daldan dala atladığın oldu hoş.... :89:

müslüman olduğumu belirten forumda herhangi bir yazım yok.

 

çok hayal görüyorsunuz.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

s-f0783b823e3f01f0d2c74e01772eaa471c46e9Ataturk-ve-ingiliz-krali-Edward-Ataturk-un-elini-operken-900x675.jpg.9e64100ef829a80325a219bad79eaa28.jpg

 

buruna ve dudağa bak. benziyor mu?:0_80cbc_37a71a73_L:

34 dakika önce, bilgivehis yazdı:

 

Sen o resimdekinin İngiltere kralı olmadığını ispatlayamıyorsan konuşma hakkında yoktur, öyle sallamayla, kıvırmayla olmaz, hadi kanıtla, kanıtlayamazsan konuşup daha çok rezil olma...

Ahan da buraya da bak belki bir ipucu bulursun.

http://www.dunyabulteni.net/haber/226426/turkiyeyi-ziyaret-eden-ilk-ingiltere-krali

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

M. Kemal Atatürk'ü objektif olarak değerlendirebildiğimizi, tanrılaştırmadığımızı, insan olarak gördüğümüzü gösterebilmek için onu mevcut yetileri içinde yalnız zekasına indirgemek ve sıradan biri gibi bakmak bizi akıllı ve objektif değil, salak biri yapar ancak.

 

Hiç de sıradan biri değildir, zekası dışındaki özellikleri daha da önemlidir. Zeka ve iyi bir eğitim bile onun yapmayı başardığı işler için yeter nitelikler değildir. Karakteristik özellikleri, bilgiyi kullanma biçimi ve kişiliği de önemli faktörlerdir. 

 

Bu gibi insanlar zaten ender rastlanır insanlar olmuştur hep, onlardan bir tanesi ve bana göre en özeli de bize denk düşmüştür. Onu olduğu gibi kabul edeceksek deha olduğunu görmek ve hakkını teslim etmek gerekir. Son derece sıradışı, özel, inanılmaz hayranlık ve saygı uyandıran bir kişilik bu. Çok da ilginç biri. 

 

Karşı devrimci pislikler senelerdir Atatürk'le uğraşır ve onu sevenlere iğrenç argümanlarla saldırıp itibarsızlaştırmaya çalışır. Bunu hepimiz biliyoruz. Buradaki esas amaç Atatürk'ün tuttuğu yolun yanlış ve kötü olduğunu da göstermek ve kabul ettirmektir. Atatürk, bu noktada kendisi olmaktan çıkıp bir simgeye dönüşür. Medeniyeti, modern Türkiye'yi, laikliği, demokrasiyi, bilimi ve özgürlüğü temsil eden simgedir.

Ve Atatürk seven, onunla derdi tasası olmayan epeyce bir insan bu dincilerin, Kürtçülerin, liberallerin filan tuzağına düştü, düşmeye de devam ediyor. Yani koruyamadık insanımızı, korunamadık. Ne kadar özgür düşünen, eleştirel bakan insanlar olduğumuzu ve onu tanrılaştırmadığımızı gösterebilmek için sıradanlaştırmaya çalışmayı yeğledik. Atatürk'ün bu ülkenin değil de başka herhangi bir Müslüman ülkenin kurucusu olduğunu düşünün... Hilafeti yıkmış, laik ve demokratik bir sisteme geçmiş, bilim getirmiş, din baskısını kırmış, eğitim atağı başlatmış ve milyonlarca modern kafalı insan yaratmayı başarmış bir ülke kurmuş devrimleriyle. Bunları yapmak için de dünya tarihinin gördüğü ve başarıya ulaşmış tek savaşını vermiş, kazanmış. Bizim bağımsızlık mücadelemizin eşi benzeri yoktur tarihte. İçeride yobazıyla, padişahçısıyla, hainiyle, cahiliyle, tembeliyle, benciliyle ayrı, dışarıdan gelen ve her bakımdan çok da güçlü olan düşmanla ayrı mücadele etmiş. Yani Milli Mücadele'deki dehası başka, mücadeleyi kazandıktan sonrası başka. Şimdi bütün bunları başka bir Müslüman ülkedeki biri becermiş olsaydı herkesin dibi düşerdi, kıskanıp haline yanardı. 

 

O yüzden zekasına indirgemek akılsızlık olur. 

Ve evet, kusursuz bir liderdir Atatürk. Kusurlu insan onun başardıklarını başaramazdı, bir yerlerde mutlaka tökezler ve fireler verirdi. Adam zekasıyla, eğitimiyle, karakteriyle, kişiliğiyle, iyi çalışan sağduyusuyla, kişisel özellikleri ve bilgiyi kullanma becerisiyle gerçekten kusursuzdur.

 

Ben onu geç tanıdım. Hep çok severdim ama merak edip de özel olarak ilgilenmeye başladıktan sonra hayranlığım binlerce kez katlandı, sonunda bu adam gerçekten deha dedim. 

Bizden biri olması, yani Türk olması ve bizim ülkemizi kurması, benim Türk olmakla ve bu topraklarda doğmakla ilgili yegane gururum. Türklükle ilgili onur duyduğum tek şey budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 
 

AUGUSTE COMTE'UN MUSTAFA REŞİD PAŞAYA MEKTUBU

 
 
COMTE.png
MODERN SOSYOLOJİNİN KURUCUSU OLARAK KABUL EDİLEN AUGUSTE COMTE, OSMANLI PAŞALARINDAN MUSTAFA REŞİT PAŞAYA AŞAĞIDAKİ MEKTUBU YAZMIŞ VE KENDİ İNANDIĞI/KURDUĞU DİNE PAŞAYI DAVET ETMİŞTİR.

BU MEKTUBUNUN VE İSLAMİYET HAKKINDAKİ DİĞER YAZILARININ TAMAMINI, DERGAH YAYINLARINDAN ÇIKAN "İSLAMİYET VE POZİTİVİZM" ADLI ESERİNDE BULABİLİRSİNİZ.

Efendim, İçinde bulunduğumuz yüzyılda, Avrupa’daki Doğu ve Batı siyaseti arasında belirgin bir tezat mevcuttur. Toplumsal hareketi yönetmekten aciz kalan Batılı yöneticiler, maddi düzeni doğrudan korumak için gerekli olan, ancak devrim hâlini sürdüren körü körüne bir baskı uyguluyorlar. Fakat gerçekten milletlerinin başında bulunan Doğulu hükümdarlar, her hükümetin çifte işlevi olan iyiye teşvik etmeyi ve kötüye karşı koymayı lâyıkıyla yerine getirmeye gayret ediyorlar. Bu asil tutum artık Rusya’da olduğu kadar Türkiye’de de dile getiriliyor. 
Yenilikçi bir sultanın gayretli girişimini sağduyu ile beslemek suretiyle, yönetiminizin bunda önemli bir katkı- sı oldu. Osmanlı başkentini lekeleyen esir pazarını kaldırarak ve tek eşliliğin parlak bir örneğini vererek, Müslüman uygarlığı için şu anda en büyük önemi taşıyan çifte ilerlemeyi göstermeniz asla unutulmayacaktır. Batı’da olduğu kadar Doğu’da da beklenen düşünsel ve toplumsal bir yenilenmenin sistematik olarak şahsmıza sergilenmesi için gerçek bir filozofu ikna eden özel nedenler işte bunlardır.
 
Emekliliğinizde geçici olarak boş kalan zamanlarınız, ilkin size doktrinimin genel manzarasını sunacak olan Pozitivizmin İlmihâli’ne (Catechisme positiviste), ardından da bu doktrini kesin bir biçimde yerleştiren Pozitif Siyaset Sistemi’ne (Systeme de politique positive) gereken ilgiyi göstereceğiniz ümidini beslememi sağlıyor. Bu iki kitabı okuduğunuzda, yabancı ve yerli bakışlardan kurtulan Batı dehasının bundan böyle, önemli bir durumun etkisiyle, bütün uygar halkların ortak gereksinimlerine doğrudan doğruya bağlı kavramlarla yakından ilgilendiğini fark edeceksiniz.
 
0000000516367-1.jpg
Doğu ve Batı, henüz erişememekle birlikte, yüzyıllardır aynı şevkle evrensel dini arıyorlar. Her ikisi açısından da çoktanrıcılığın yalnızca milli inanışlar sağlayabileceği kabul edildiğinde, tektanrıcılık güvenilir bir birlik kaynağı olarak görüldü. Fakat, deneyim ve muhakeme böyle bir umudun tamamen boş olduğunu gösterdi. Tektanrıcı evrenselliği yerleştirmek uğrunda beyaz ırkın yaptığı iki büyük girişim, Roma Dünyasının Katoliklik ile İslâm arasında kesin paylaşımı sonucunda, karşılıklı olarak etkisiz hale geldi. Bu girişimlerin başarısızlığı, özünde muğlâk ve ispatlanamaz olan görüşlerin boşluğunu doğrudan doğruya gösteren akılcı felsefeye ters düşen herhangi bir şey sunmaz. Eş zamanlı olarak işledikleri bilim alanında, Doğulular ile Batılılar arasında kendiliğinden oluşan uyum, üstesinden gelinemez farklılıklarla belirgin bir zıtlık oluşturur. İster toplu ister bireysel, bütün insanlığı tamamen pozitif bir inançla kucaklamak için her türlü ilâhi inancı bertaraf ederek, beni tam anlamıyla evrensel dini keşfetmeye iten temel neden budur. İlk gençlik yıllarımdan başlayarak bu şekilde düşünme mutluluğuna sahip olduğumdan, bütün hayatımı söz konusu büyük sorunun nihaî çözümünü dizgeleştirmeye ve geliştirmeye adayabildim. 
 
Ortaçağ’ın sonlarından itibaren, seçkin akılların ilahiyattan kurtulması, farklı biçimlerde de olsa, Batı’da olduğu kadar Doğu’da da zorunlu olarak aynı hızla ilerledi. Zira bu kurtuluş, her iki tektanrıcılığın, pozitivizmin evrenselliği ile bağdaşmayan iddialı tavırlarının ortak gereksizliğini hissettiren kesin bir çatışmanın sonucudur. Hattâ daha basit olan inancı ve daha uygulanabilir olan yönetimi sayesinde gerçeğe daha yakın olan İslâmî deha, pozitif dinin kabul edilmesine Katolik dehadan daha az karşı olmalıdır. 
 
Dogmatik bakımdan aynı olan Roma ve Bizans dinleri arasında derin bir karşıtlık gözlemleyen eşsiz Muhammed, her iki insani iktidarın alışılageldik bölünmesindeki düşünsel ve ahlaksal faydaları lâyıkıyla kabul etti. Ancak parlak sosyal dehası, bu önemli yetkinleşmenin, ilahiyat ahlâkına uygun düşen uygarlıktan daha ileri bir uygarlık istediğini fark etti. Zamansız, ancak takdire değer bir girişimin başarısızlığını önceden sezerek, daha basit ve ilahiyatın doğasına daha uygun bir geçiş yapmakla yetindi. 
 
Böylece Doğu, kadınların ve işçilerin kademeli olarak özgürleşmesi için gerekli toplumsal devrim adına yapılacak şerefli girişimi, gerçek Katolik ahlâkın öncülüğünde, Batı’ya bırakmak zorunda kaldı. Ancak, bu önemli başlangıcı izleyen büyük hareketin kesin sonuçlarını benimsemek konusunda, Doğulular bizden daha fazla yatkınlık gösterdiler. Çünkü bu sayede, Batılı ilericilerde görülen temel düşünsel ve toplumsal sıkıntılardan, inançlarının aşırı ruhanî niteliğinden ve özellikle de yapay yönetimlerin kendiliğinden ortaya çıkan ayrışmasından doğan metafizik düzensizlikten kurtulmuş oldular. 
 
Pozitif din, gerektirdiği hazırlıklar nedeniyle yalnızca Batı’da çıkmış olmakla beraber, İslâm’ın Doğu’yu bu dinin kabul edilmesine daha iyi hazırladığı kabul edilmelidir. Öte yandan İslâm, dogmasında Protestanlığın veya deizmin yozlaşmasına yer vermediği ve yönetimde veraset ilkesini derinlemesine kısıtladığı için, halkları devrimin bozulmasına karşı korudu. Aynı zamanda, teorik kavrayışları ile pratik algılayışları arasındaki uyum kusurları nedeniyle, yöneticileri daima genel manzarayı yakalamaya teşvik ederek, hükümetlerin olağan üstünlüklerini korudu. 
 
Filozofların üstler tarafından anlaşılamadıkları için altlara hitap etmeye zorlandığı Batı’daki girişimin doğurduğu anarşik karışıklığa yol açmadan, bu nihaî oluşum Doğu’da üstün gelebilir. Müslüman dehanın tarihsel olarak değerlendirilmesi sonucunda, ilk şaşkınlıklarını üzerlerinden atan bu kişilerin pozitif dini,
 
temel kaygılarının umulmadık çözümü olarak göreceklerine kuşkum yok. Herhangi bir metafizik geçiş olmadan, doğrudan doğruya İslâm’dan pozitivizme geçerek, kendilerini, insanlık sevgisini ve evrensel mutluluğu dizgeleştiren büyük peygamberlerinin şerefli takipçisi olarak hissedecekler. Böylece gereksiz bir siyasi birliği reddetmeye yönelerek ve Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasını, zamansal yönetimlerin yaşam alanını kısıtlayan toplum yasasının olağan bir uygulaması olarak kabul edip, bu kaçınılmaz çözülmeye üzülmekten vazgeçecekler. Aynı zamanda, Osmanlı yöneticileri, kendi güçlerinden daha az mütecanis ve dolayısıyla da böyle bir dağılmaya daha fazla gebe bir gücün gelecekteki olası işgâlleriyle ilgili hayali olduğu kadar yıkıcı da olan kaygılarından kurtulacaklar. İslâm’ın temel ruhuna göre siyaset, yalnızca görüşlerin ve geleneklerin ayrılığını sağlamaya ve sağlamlaştırmaya yönelik olduğundan, bu büyük amaca Tanrı yerine İnsanlığı koyarak daha iyi ulaşılacağını yakında anlayacaklar. 
 
Selâm ve saygılar, Auguste Comte
 
 
 
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...