Jump to content

BALDIR GÖSTEREN ALLAH


Recommended Posts

Hadis: "Allah ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.”  dünyada kendini herkesten saklayan köşe bucak kaçan utangaç allah ahrette kimliğini kanıtlama gereksinimi duyarak peygamberciklerine baldırını açıp gösteriyor  ahret denilen yerde bekleyen bir çok kişinin buna vereceği tepki şöyle olur heral "  lan utanmaz   terbiyesiz herif  mahşer yerinde o kadar çoluk çocuk kadın var kapat baldırını pis herif " 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şahsen o hadisin Allah'ın benzeri yok mealinde ki ayetle tersleştiğini ,bu yüzden uydurma olduğunu düşünüyorum..tıpkı miraçda hazreti Musa desteği ve akıl vermesiyle (sanki peygamberimiz akl edemezmiş gibi) namazı defalarca git gel pazarlıkla elli rekatten 5 e indirmesi gibi akla mantığa Allah'ın uluhiyetine,vasıflarına ters, "Allah kimseyi hükmüne ortak etmez" ayetine aykırı  uyduruk  hadis gibi..

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, fezadabirtürk yazdı:

ayetle tersleştiğini ,bu yüzden uydurma olduğunu düşünüyorum..

 

Tabii ki tüm hadisler uydurmadır. Çünkü muhammed diye biri yoktur ki sözleri hadis olsun. Muhammed hayali bir karakterdir. Aynı nedenle Kuran da uydurmadır. Fakat Kuran'da da kıyamette bacak açılır yazmaktadır. Ardından insanlara secde emredilmesi, bu açılan bacağın allahın bacağı olduğu kanısı uyandırır.

 

Kuran'da allahın eli geçer. Bacağı niye olmasın? "Yedullahi fevka eydihim." Buna göre allahın godu bile olacaktır! Taş akı bile olacaktır diyecektim ama garanti olsun dedim! :lol: Hani ola ki cinsiyetsizdir! Ama god herkeste olur! :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 22.12.2017 at 22:24, democrossian yazdı:

Kuran'da allahın eli geçer. Bacağı niye olmasın? "Yedullahi fevka eydihim." Buna göre allahın godu bile olacaktır! Taş akı bile olacaktır diyecektim ama garanti olsun dedim! :lol: Hani ola ki cinsiyetsizdir! Ama god herkeste olur! :D

 

Üstad; Kur'anda Kehf 74'te "Hızır" diye nitelenen şahsın bir erkek çocuğunu öldürmesi hikâyesi, Kalem 42'deki "Baldır açılır" anlatımı ve nihâyet Mâide 64'te  "O'nun iki eli de açıktır" denmiş olması rivâyet olarak gelseydi - Hattâ buna mâ Meleket Eymânüküm'ü de katabiliriz - emin olun, bunlar "uydurmadır" der geçerlerdi. Kur'anda yer aldığı için ve Kur'an'ın tek harfini dahi reddetmenin kişiyi dinden çıkaracağına inanıldığı için, kelime ve kavramların anlamları ile oynayarak, yeni yeni anlamlar icâd ediyor, değiştiremedikleri için "mecazdır" ya da "Müteşâbihtir" diyerek, vaziyeti idâre cihetine gidiyorlar. Kalabalıkların aynı absürdlüklere "inanıyor" görünmesi bunların inanç sızılarını hafifletiriyor.

 

Müslüman der ki "Allah bizlere akıl verdi.. Aklı olmayana din teklif olunmaz."

Bunu inancın temel prensibi olarak alırsak; kimi müşkil âyetlerin "Mecazdır-müteşâbihtir" denerek kabul edilişini, bunu yaparken aklın fişinin çekilmesini nasıl izah edecekler ?

Allah insana akıl verip sorumlu tutarken; aklını kullanmadan sırf bazı vaad ve beklentiler üzerinden "inandım" diyenin beyânını makbûl, aklını kullanan, araştıran ve sorgulayan kişinin itirazlarını da "günah" sayacak öyle mi  ?

 

Bu nasıl "imtihan" ya hu ?

Akıl olmadan imtihan olur mu ?

 

Ben 25 sene öğretmenlik yaptım.

Öğrencileri ezbere zorlamamak için çok çaba sarfettim.

Derse katılıp, sorularıma cevap vermeye çabalayan öğrencileri sözle ve not ile ödüllendirmişimdir.

Misâl; her soruya mantık-muhakeme dâiresinde cevap vermeye çalıştığını bildiğim bir öğrenci, değişik sebeplerden ötürü o an için yanlış cevap vermiş olsa bile, akıl yürütmesinden ötürü - Gayretlerini teşvik bâbında - ona tam not verir; cevâbı doğru vermiş olsa dahi, ezberci olduğunu ve verdiği cevâbı kendisinin de anlamadığını bildiğim öğrenciyi de notla ödüllendirmez, gerekçesinini,"Sen bunu ezberlemişsin" diyerek izah ederdim.

 

Eşi ve benzeri olmadığına, tüm kâinâtı yoktan var ettiğine inanılan Allah, eğitim-öğretim tekniklerini benim gibi sıradan bir kasaba muallimi kadar bilemiyorsa O'nun İlahlığında bir sıkıntı var demektir.

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hocam zaten allahın var edilmesi bu ve buna benzer paradokslara yol açtığı için allah yok. Bazen düşünürüm. Hangi şartlarda tanrı diye bir şeyin varlığını kabul edebilirdim?

 

Bir kere ilk koşulum evrim. Tanrı da evrimleşmek zorunda. Bir kere öyle kendiliğinden zaten zeki ve güçlü olan bir şeyi kabul edemem. Böyle bir şey olamaz.

 

Peki tamam, tanrı evrimleşerek oluştu. Başka? Esasen başka bir şart da yok. Tek şartım bu. Peki yeryüzünde bu güne kadar hiç tanrının evrimleşerek oluştuğunu söyleyen bir din çıktı mı? Ben hiç duymadım. O halde eğer tanrı varsa da bize bir teklifte bulunmadı demektir. Hiç bir dinin tanrı tanımında bu yoktur.

 

O halde bu ancak deizmin tanrısı olabilir. Deist, teistin altından kalkamadığı soruların üstesinden gelebilir. Deiste ne biliyorsun tanrının olduğunu dediğin zaman "bilmiyorum, çünkü bize bir şey demedi. Dese bakardık ne dediğine ve bu söz tanrıdan gelmiş olabilir mi diye tartardık. Ama bir şey demediği için bilemeyiz" diyecektir. Bilmediğin şeye niye inanıyorsun diye sorduğumuzda "sakıncası olmadığı için inanmayı tercih ediyorum" diyecektir.

 

Dikkat ederseniz agnostik ile deist buluşuyor. O yüzden deizm ve agnostizm ateistim dememenin yöntemleridir. Peki ateistim demenin, deizm ve agnostizmi gereksiz bulmanın gerekçesi ne? Şudur:

 

Evrilerek oluşmuş bir tanrıya tanrı demenin gereği yok. Tanrı deyince teizmin iddia ettiği kavramdan başka bir anlam yüklemeye gerek yok. Evrilerek oluşmuş bir şey teizmin iddia ettiği şey, yani tanrı olmayacaktır. Tanrı iddiasını teizm ortaya atmış ve bu belli bir iddia: Kendiliğinden zeki ve güçlü olan ezelden beri var olan bir varlık. Bu tanım belli. Bu tanıma verilmiş ada, başka anlamlar yüklemek gereksiz. Başka anlamlar üreteceksen sen başka bir ad koyacaksın. Tanımı yapılmış adı kullanamazsın. Bizim deist olmama nedenimiz bu.

 

Bunun farkında olan deistler tanrı sözcüğünü kullanmıyor, tasarımcı diyorlar. Fakat bazı kendini uyanık sanan teistler de tasarımcı adı altında tanrıyı kakalamaya çalışıyorlar. Sözün özeti, on binlerce yıldır insanın zihnine çöreklenmiş olan tanrı inancı ile henüz tam olarak başa çıkabilmiş değiliz. Bu hayalet, karanlık bir kabus gibi insanların peşini bırakmıyor. 

 

Bu anlatımımdan çıkan başka bir konu da, tanrının en büyük düşmanının evrim olduğu. Tanrı varsayımına evrim kadar ağır ve ölümcül bir darbe indiren bir fikir daha yoktur. Tanrı ile savaşta evrim en güçlü silahtır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...