Jump to content

Sinir ve Motor Hücreleri Neden Kendini Yenileyemez ?


Recommended Posts

Vücuttaki en sıkıntılı hücreler kesinlikle bu hücreler .. Kendini rejenere edebilme yeteneğinden tamamen mahrumlar ..

 

En basitinden yaralandığımızda veya ameliyat olduğumuzda dikiş atılan yeri yıllar geçse bile hissedemeyiz , ALS gibi berbat motor nöronu hastalıklarını tedavi edemeyiz ve önümüzde Stephen Hawking gibi bir örnek durur , beyin ve beynin uzantıları (göz , beyincik , beyin sapı) kendini onaramaz ve nakli yapılamaz , omurilik felci tarzı sorunlar tedavi edilemez (veya çok düşüktür) ..

 

Sorum şu ki bu hücreler neden kendisini yenileyemiyor? Diğer hücrelerden eksiği ne , hangi protein ve enzimlerden mahrum ??

 

Anlayanlar aydınlatsın ..

tarihinde The_Individualist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yalnız özel koşullarda kendilerini yenileyenler olduğu gibi, kendini yenilemeyen başka hücreler de vardır..

Bazı hücreler kendilerini yenilemeye teşebbüs ederler. Çizgili kas hücrelerinin kendilerini yenilemediği inanışı hakimdir ama bu yanlış bir  inanıştır.

Çizgili kas hücreleri kendilerini yenilemeye teşebbüs ederler. Bunda başarılı oldukları söylenemez ama, bir çaba gösterdikleri de kesindir.

Nöronlar kendilerini yenilemeye teşebbüs bile etmezler. Gerçi teşebbüs ettikleri hakkında bazı rivayetler ve gözlemler vardır.

Hücrelerin kendilerini yenilemesi veya yenilememesi evrimsel bir süreçtir. Evrim onların davranışlarına gerekliliklerine göre bir yön vermiştir.

Nöronların çoğalamaması nedeni öğrendikleri bilginin çoğalınca kaybolması olabilir. Çizgili kaslarda da çoğalamama nedeni buna benzer bir mekanizma olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, haci yazdı:

Yalnız özel koşullarda kendilerini yenileyenler olduğu gibi, kendini yenilemeyen başka hücreler de vardır..

Bazı hücreler kendilerini yenilemeye teşebbüs ederler. Çizgili kas hücrelerinin kendilerini yenilemediği inanışı hakimdir ama bu yanlış bir  inanıştır.

Çizgili kas hücreleri kendilerini yenilemeye teşebbüs ederler. Bunda başarılı oldukları söylenemez ama, bir çaba gösterdikleri de kesindir.

Nöronlar kendilerini yenilemeye teşebbüs bile etmezler. Gerçi teşebbüs ettikleri hakkında bazı rivayetler ve gözlemler vardır.

Hücrelerin kendilerini yenilemesi veya yenilememesi evrimsel bir süreçtir. Evrim onların davranışlarına gerekliliklerine göre bir yön vermiştir.

Nöronların çoğalamaması nedeni öğrendikleri bilginin çoğalınca kaybolması olabilir. Çizgili kaslarda da çoğalamama nedeni buna benzer bir mekanizma olabilir.

Vücuttaki en önemli hücre çeşidi ve aynı zamanda en sıkıntılısı ..

 

Peki ilerde bunun tedavisi falan yapılabilirse hangi yöntemlerle başarı sağlanabilir ? Şu an belirli bir çalışma var mı bu konuda ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 saat önce, The_Individualist yazdı:

Sence ilerde göz nakli mi yoksa biyonik yapay göz mü etkin olur ?

Bu sorunun cevabı sanıldığından daha zordur.. Çok sofistike bir biyonik göz naklederek görme duyusunu süper boyutlara çıkarmak mümkün mü?

Mümkünse eğer biyonik yapay göz yeğlenir. Değilse göz nakli ile yetinilir..

Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Soruya soru ile karşılık veriyorum ama, bu önemli bir husus... Cevabı sürpriz olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, haci yazdı:

Bu sorunun cevabı sanıldığından daha zordur.. Çok sofistike bir biyonik göz naklederek görme duyusunu süper boyutlara çıkarmak mümkün mü?

Mümkünse eğer biyonik yapay göz yeğlenir. Değilse göz nakli ile yetinilir..

Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Soruya soru ile karşılık veriyorum ama, bu önemli bir husus... Cevabı sürpriz olabilir.

O zaman bana göre biyonik göz hakim olur .. Çünkü insan gözü başlı başına hatalı bir yapı aslında .. Buraya da Evrim Ağacı'nın konusunu falan atmıştım aylar önce ..

 

İnsan gözünün çözünürlüğü 576 MP falan diyorlardı o da bana göre saçma ..

 

İnsan gözü her şeyden önce analog bir yapı ve bunu dijital bir kavrama çevirmek zor ..

 

Anca gözdeki koni , çubuk reseptörlerini dijital 1 piksel olarak düşünüp ona göre yorum yapılabilir ..

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, The_Individualist yazdı:

O zaman bana göre biyonik göz hakim olur .. Çünkü insan gözü başlı başına hatalı bir yapı aslında .. Buraya da Evrim Ağacı'nın konusunu falan atmıştım aylar önce ..

 

İnsan gözünün çözünürlüğü 576 MP falan diyorlardı o da bana göre saçma ..

 

İnsan gözü her şeyden önce analog bir yapı ve bunu dijital bir kavrama çevirmek zor ..

 

Anca gözdeki koni , çubuk reseptörlerini dijital 1 piksel olarak düşünüp ona göre yorum yapılabilir ..

Asıl gören göz değil... Beyindeki görme ile ilgili merkezler görmeden sorumlu. Onlar hatalı olarak nitelendirdiğiniz göze göre evrilmişlerdir. İnsanda biyonik gözün çok daha iyi göreceğini sanmıyorum. Belki biraz daha iyi görebilir. Hepsi o kadar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, haci yazdı:

Asıl gören göz değil... Beyindeki görme ile ilgili merkezler görmeden sorumlu. Onlar hatalı olarak nitelendirdiğiniz göze göre evrilmişlerdir. İnsanda biyonik gözün çok daha iyi göreceğini sanmıyorum. Belki biraz daha iyi görebilir. Hepsi o kadar.

Doğru .. Bana göre gözün sinir sisteminin ve beynin bir uzantısı olması baştan aşağı saçmalık ..

 

Mantis Karidesi gibi hayvanların gözü tamamen bağımsız ve ayrı bir organ .. Aradaki görme sistemi farkı da malum ..

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, The_Individualist yazdı:

Doğru .. Bana göre gözün sinir sisteminin ve beynin bir uzantısı olması baştan aşağı saçmalık ..

 

Mantis Karidesi gibi hayvanların gözü tamamen bağımsız ve ayrı bir organ .. Aradaki görme sistemi farkı da malum ..

Embryolojik olarak göz beynin (diensefalon'un) uzantısı ve onun bir parçası. Bu bir gerçek. Yine de göz bağımsız değil. Beyin gözme merkezleri ne kadar sofistike ise, görmek o kadar gelişmiş bir duyu. Sen istediğin kadar sofistike bir biyonik göz tak.. Beyin ona uygun olarak yapılanmadıysa bir yararı olmayacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Virüsler bu tip sorunların cevabı olabilir, bildiğim kadarıyla bir hücrenin dna sında değişiklik yapabiliyorlar. Eğer bu hücrelerin yapısını kendilerini yenileyecek şekilde yeniden yazsbilirsek işe yarayabilir.

 

Buda ancak insan tarafından değiştirilmiş veya üretilmiş güçlü bir virüs ile olabilir veya aynı işi yapabilecek nano ölçekli bir robot sürüsü. 

 

Kromozom hastalıkları bile tedavi edilebilir.

 

Tabi konuyu hacı biliyor belkide saçmalıyorumdur.... İşin bilmediğim boyutları olabilir 

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kanserli hücrelerin bölünmesini kopyalayarak,  yaraların hızlı iyileşmesinde sağlayabiliriz belki.

 

Işin anahtarı insan dna sı ile lego gibi oynayabilecek güçte yatıyor. 

 

Bu çizgiyi geçebilirsek ölüm gibi hayatın kaçınılmazı olan şeyler değiştirilebilir belki.

 

Tanrı seviyesinde bir güç..

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, NotImportant yazdı:

Kanserli hücrelerin bölünmesini kopyalayarak,  yaraların hızlı iyileşmesinde sağlayabiliriz belki.

 

Işin anahtarı insan dna sı ile lego gibi oynayabilecek güçte yatıyor. 

 

Bu çizgiyi geçebilirsek ölüm gibi hayatın kaçınılmazı olan şeyler değiştirilebilir belki.

 

Tanrı seviyesinde bir güç..

Yaraların erken kapanması değil de düzgün bir şekilde , arkada hiçbir iz bırakmadan kapanması yani kaliteli bir biçimde kapanması lazım ..

 

Yara izi sorunu da ayrı bir saçmalık insan vücudunda .. Kendini yenileyebilen hücreler bile hasar bırakıyor arkada .. Ayrıca derideki nöronlar da yaralanma ve dikiş sonrası his kaybı yaşatıyor bölgeye .. Sonra lazere bilmem kaç bin lira mı verirsin uğraş dur ..

tarihinde The_Individualist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...