Tanrı Neden Sınar?

[Tengiz 0]

3 hours ago, minik said:

e her öğrenciyi o zaman sınavsız odtüye boğaziçine falan alalım.çalışanla çalışmayanı ayırt etmek lazım.

 

Eğer öğrencilerin zeka seviyesini, algısını biz belirleyebilseydik hatta çalışkanlıklarını dahi biz belirleyebilseydik o zaman hepsini yüksek zekalı ve çalışkan yapardık.

[kirec 0]

8 hours ago, democrossian said:

Sınav mınav sorun değil. Nihayetinde bir uzaylı uygarlık da gezegenimize hayat ekmiş ve iş nereye varacak diye bir deney yapıyor olabilir. Bu da bir tür sınav demektir. Sınavı geçemeyenleri imha edip geçenleri daha üst düzey bir gezegende daha ileri safhalara ulaşmaları için istihdam ediyor olabilirler. Ölenlerin ruhlarını almak demek klonlamak için genetiklerini kopyalamak demek olabilir.

 

Bu varsayımların bir sakıncası yok. Sakıncası olan şu:

 

Tanrıya inanmayanların onu inkar edenlerin sırf bu nedenle, kimseye bir kötülük filan yapmadıkları halde sınavı kaybedeceklerinin ve sonsuz işkence ile cezalandırılacakları iddiası. İşte bu iddia kabul edilemez.

 

Siz hiç tanrıya inanmayan ama yararlı işler yapanların sınavı kazandıklarını söyleyen bir din gördünüz mü? Budizm olabilir.  Ama o tek başına dinler içinde ayrı bir kategori zaten, belki benzeri bir iki tane daha vardır, bilmiyorum. Reenkarnasyon dinleri galiba bu formatta, emin değilim. Ama onların bile "şu işi tanrı(lar) yaptı" dendiği zaman "hadi be ordan, ne tanrısı? Tanrı diye bir şey yoktur" diyen birine hoşgörü ile bakacaklarını sanmıyorum. 

 

Bu din işi bu yüzden olmaz. Dinciler, bir düşünün bakalım, hiç bir biçimde tanrıyı işin içine katmayan bir din icat edebilir misiniz? Bu soru size ters gelebilir, şöyle sorayım, yeryüzünde böyle bir dinin zuhur edip gelişmesi olası mıdır? Yanıtınız evet olabilir ama gerçekleşmedikçe uçuk bir varsayım olarak kalır. İcraat şart! Tanrınız böyle bir din göndermezse hiç şansınız yok!

Ben buldum öyle bir din ama daha kabul edeni pek yok...

 

Bu dinde ibadet sadece iyilik yapmak ve elinden geldiğince kötülükleri engellemek...

 

Neye inandığinin bir önemi yok...

  

Bir açı doyurdun bir ciplagi giydirdin mi bir tecavüzü engelledin mi bu sınavda geçer not alırsın ateist deist agnostik teist Budist bilmemneist olmana bakılmiyor....

 

Kitabı vicdan....

 

Peygamberi akıl...

 

Nasıl...

 

 

[democrossian 0]

2 saat önce, kirec yazdı:

Nasıl...

 

İyi... Ama bu din değil, ateizm zaten.

 

Bu dini tanrının önerdiğini iddia edebiliyor musun? Edemezsin. Böyle bir din için esasen tanrıya ihtiyaç da yok. Bu dini tanrının insanların vicdanlarında uyardığını, bu dini başka bir yoldan duyurmasının gerekmediğini iddia edebilirsin. Yani radyo yayını gibi bir şey olduğunu söyleyebilirsin. Bunu biz ateistler kabul etmeyeceğiz. Vicdanın tanrının radyo yayını olduğunu reddedeceğiz, içten gelen bir şey olduğunu söyleyeceğiz. Yani bu söylediğin bizim önerdiğimizden farklı bir şey değil. Biz de ateist ahlakını vicdanın sağladığını, vicdanın evrimsel bir kazanım olduğunu, tanrı tarafından yaratılmasının gerekmediğini söylüyoruz.

 

Ben savlamamı teist kalmakta ısrar edenler için yapıyorum. Diyorum ki teist kalmakta ısrarcısınız, yani tanrı ve din fikrinden vazgeçmiyorsunuz. Peki. Bu durumda sizden kabul edebileceğim din önerisi ancak söylediğim şekilde olabilir diyorum. Bu siparişi karşılayabilir, tanrınızdan gelen böyle bir din ortaya koyabilir misiniz diyorum.

 

Var mı, ortaya çıkarabilir misiniz, ne diyorsunuz bu işe diyorum. Daha açık deyişle hani nerde tanrınız, niye böyle bir girişimde bulunmuyor, sakın tanrınız uyduruk bir fasarya olmasın diyorum!!!  

 

Bu arada ekleyeyim ki vicdan, evrimsel olarak beyinlerimizde oluşan ayna nöronların bir işlevidir. Ruhsal bir şey değil, maddi bir fonksiyondur. Ayna nöronlar şempanzelerde çok az miktarda gelişmiş, insan beyninde ise insandan insana değişen bir şekilde ama şempanzeye göre çok fazla sayıdadırlar. Bunlar beyni oluşturan nöronlar arasında uzmanlaşmış, özel işlevler kazanmış beyin hücreleridir.

[Hiçkimse... 0]

Ubuntu (felsefe)

Başlığın diğer anlamları için Ubuntu sayfasına bakınız.

Medyayı oynat

Nelson Mandela Ubuntu felsefesini anlatıyor.(İngilizce)

Ubuntu (Zuluca telaffuzu /ùɓúntʼú/, İngilizcetelaffuzu /ʊˈbʊntuː/), insanların birbirlerine bağlılık ve ilişkilerine odaklanan etik ya da hümanist bir felsefedir. Sözcük Güney Afrika'daki Bantu dilleri'nden gelmektedir. Ubuntu klasik bir Afrika anlayışı olarak görülmektedir.^[1] Ubuntu Linux dağıtımı adını bu felsefeden alır.

"Ben, ben olduğum için sen, sensin" sloganı üzerinde şekil alır.

 

 

 

İçeriğiDüzenle

Desmont Tutu, Ubuntu'yu şu şekilde açıklar;^[2]

“	Ubuntu'ya inanan bir insan diğerlerine açıktır, diğerlerine olumludur, diğerleri iyi ve yetenekli olduğunda tehdit altında hissetmez, onun daha büyük bir bütünün parçası olduğunu bilmekten gelen bir özgüveni vardır ve diğerleri aşağılandığında, küçük düştüğünde, zülüme uğradığında ya da ezildiğinde kendini de aşağılanmış hisseder."	”

[democrossian 0]

Şu olasılığı da değerlendirmem gerek:

 

Varsayalım tanrı var fakat ben tanrının bahsettiğim o radyo yayınını inkar ediyor, içsel olduğunu söyleyerek yanılıyorum. Öldüm ve gel bakalım ateist kulum, sen beni tanımadın ama bak ben varım dedi.

 

Bunun bence sakıncası yok. Tanıştığımıza memnun oldum ama ben yaşarken niye o kadar utangaçtın köşe bucak kaçtın saklandın anlayamadım. Tanrım sen otistik olmayasın dur seni bir muayene edeyim derim.

 

Benim tanrı standardım, inkar edilmekten gocunmayan bir tanrı olduğu için standart dışı tanrıyı kabul etmem. Bu şey eğer varsa, inkar edilmekten gocunmayacak. Başka türlüsü red. Yani öldüğümde karşısına çıkacağım tanrının inkar edilmekten gocunan bir tanrı olacağını kabul etmiyorum. Öyle kötü bir tanrıysa kötü bir tanrıya karşı yapabileceğimiz bir şey zaten yok. Kötü tanrıya karşı iyi de olsan kötü de olsan bir şey değişmez.

 

Tabii bunlar hep varsayım. Varsayımdan da öte, olmayana ergi. Gerçekte tanrı olanaksızdır. Fakat burada teistlere empati yapıyoruz. Bu ateistler de hiç bizim açımızdan olaya bakmadılar yahu, ne anlayışsızlar bu ateler demesinler diye. Kimse ateistler ya bir de tanrı varsa diye korkuyorlar diye durumdan iş çıkarmaya kalkmasın. Kalbinizi kırarım ayağınızı denk alın. Ne zaman teistlere empati yapsam yaklaşım o şekilde olduğu için şu an gardımı aldım karışmam bak. Çok fena kalbinizi kırarım uyarmadı demeyin. Heee ne oldu ne oldu tanrı ya varsa diye içine korku düştü değel miiii filan demeye kimse kalkışmasın!

[democrossian 0]

Gerçi Kuran'a bakarsan allah ateistlerle ahirette de konuşmayacakmış! Bacağını açacakmış, secde edenlerin mümin, edemeyenlerin kafir oldukları açığa çıkacakmış. Çünkü bu azgın kafirler "üffff hepsi senin mi beee!" demekten secde etmeyi unuttukları için nefsinin kölesi oldukları meydana çıkacakmış herhalde!

 

Sanılanın aksine Kuranda öyle kıldan ince sırat köprüsü filan yazmaz. Yazan budur. Bacak açılır, secdeye davet edilirler. Lakin kafirler secdeye güç yetiremezler. Bunu ise kimse dillendirmez. Bellemişler bir uyduruk kimin uydurduğu belirsiz sırat köprüsü masalı... Yok öyle bir anlatım Kuranda. Kuranda bu dediğim yazar. Açılan bacak allahın bacağı diye yazmaz ama akabinde secde emredilmesinden böyle bir izlenim uyanır.

 

Böyle daha çok örnek var. Kalu bela dedikleri masal ile Kuranda yazan tamamen farklıdır. Anlatılan ile Kuranda yazanın hiç alakası yoktur. Türkiye islamı uyarlanmış, değiştirilmiş bir başka din haline gelmiş bir şeydir. Zaman zaman bundan rahatsız olunarak sünni islam politikası güdülmüş ve şimdi de yine buna revaç verilmiştir. Bununla Türkler Araplaştırılmaya çalışılmaktadır.

[Natüralist Ateist 0]

3 saat önce, kirec yazdı:

Ben buldum öyle bir din ama daha kabul edeni pek yok...

 

Bu dinde ibadet sadece iyilik yapmak ve elinden geldiğince kötülükleri engellemek...

 

Neye inandığinin bir önemi yok...

  

Bir açı doyurdun bir ciplagi giydirdin mi bir tecavüzü engelledin mi bu sınavda geçer not alırsın ateist deist agnostik teist Budist bilmemneist olmana bakılmiyor....

 

Kitabı vicdan....

 

Peygamberi akıl...

 

Nasıl...

 

 

 

 Hümanizm..?

[Edip Cevdet 0]

13 saat önce, democrossian yazdı:

Sonuçta hiç bir Müslüm, bir tanrıya inanan birinin ebedi cehennemde kalacağını iddia pek etmez, edemez.

 

Bilindiği üzere müslümanlar Cennet ve Cehennem'in dereceleri olduğuna inanır. Sekiz kapılı Cennet ve yedi kapılı Cehennem. Mü'minler inanç kuvveti ve amelleri nispetinde, Cennet'in değişik derecelerine yükselir. Günahkârlar da günahlarının niteliğine bağlı olarak, şiddeti değişen bir azap görürler. Bu itibarla malı ve canı ile cihad etmiş, İslâmi inanca göre şehit olmuş bir müslüman ile ömrünü "inandım" diyerek geçirmiş ama; kendisi pek bir halta da yaramamış müslümanın ödülü aynı olmuyormuş.

 

Habire beni tebrik edip duruyorsunuz ama; gerçek şu ki yazdıklarınızdan feyz alan benim.  

Farklı bakış açıları seriyorsunuz önüme.

Meselâ, burada dikkatimi celbeden de şu cümleniz oldu !..

 

13 saat önce, democrossian yazdı:

Bu da fecaat yani, hiç iyilik yapma, ama allah yolunda cinayetler işle, yağma talan yap, cennetliksin! Bu da kabul edilemez bir durum. Her botu ye, ama yeter ki allah adına ye şeklinde bir durum ortaya çıkıyor.

 

Evet. Mot a mot böyle diyemesek de genel kabul gören düşünce bu !..

Bir de tüm ömrünü insaların hayrına harcamış, bilerek ve isteyerek kimseye kötülük etmemiş biri öldüğünde kesin Cehennemliktir.

Çünki; Arap'ın İlahı Allah'a ve O'nun elçisi Muhammed'e inanmamıştır.

 

Ayetlerimizi ve Ahiretteki karşılaşmayı yalan sayanların yaptıkları iyilikler boşa çıkar. Onlar ettiklerinden başkasını mı bulacaklar?” (A’râf 147)

 

"İnandım" diyerek biat etmeyi, teslim olmayı tüm ömrünü iyiliklerle geçirmiş olmaktan çok daha önemli gören bir "İlah" profili var karşımızda. Halbuki gerçek yaratıcı insanın iyiliklerini boşa çıkarmamalı. O insanın tuttuğu yol yanlış ise, iyi hallerine binâen kişi hidâyete ulaşabilmeli. Yoksa dünyada yapılan iyi şeylerin hiç bir önemi kalmaz da tek iyi şey kelime-i şahâdet oluverir. Öte yandan; hiç kimse gerçek bir ilah olduğunu, o iİlah'ın Allah polduğunu, Muhammed'in de gerçekten Nebi olduğunu bile bile inkâr etmez. Demem o ki bilerek inkar edersin de Allah'ı bilerek inkâr etmek mümkün değildir. Öyle görünüyor ki, ölümle, ebedi Cehennem ile duruma göre Cennet rüşveti ile kendisine iman devşirmeye çabalayan bir ilah var karşımızda

 

İncilde ise iyi olanın sadece Tanrı olduğu vurgulanır.

MESİH, kendisine "iyi öğretmenim" diyen birine "Neden bana iyi diyorsun ? İyi olan sâdece  biri var. O da Tanrı'dır" (Luka 18:19) der. Ayrıca başka bir öğretişinde de yapılan iyiliklerin boşa gitmeyeceğini belirtir.

 

"Bu sıradan kişilerden birine, öğrencim olduğu için bir bardak soğuk su bile veren, size doğrusunu söyleyeyim, ödülsüz kalmayacaktır." (Matta 10:42)

 

Yanlış anlaşılmasın lütfen !

İncil ile Kur'an'ı yarıştırmıyorum !

Bir ateist için adına "kutsal" denen metinlerden herhangi birinin, diğerlerinden pek farkı yoktur

Ben sâdece, aradaki anlayış farklılığını ortaya koymaya çalışıyorum.

Aralık 31, 2017 tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi

[kirec 0]

1 hour ago, TheRationalAtheist said:

 

 Hümanizm..?

Bilemem ...

 

Ama benim inandığım tanrı böyle ...

 

Her dinden ve görüşten iyi insanları sever ve ödüllendirir...

 

Her dinden olan kötülere ve zalimlere kızar ve neyi hakediyorlarsa onu yapar...

 

 

[democrossian 0]

Evet şimdi bu kireç tanrısını ele alalım. Elçi göndermemiş, duyuru yapmamış ama isteği doğrultusunda bir mekanizmayı ürettiği insanların içine koymuş, bu mekanizma onları iyi olmaya yönlendiriyor. Bakalım iyi olup üretiliş amaçlarına uygun hareket edecekler mi diye deniyor.

 

Bu maalesef olanaksız. Çünkü insanların iyi olmalarını dileyen bir tanrının, başta bir kere iyilik üzerine bir doğa yaratması gerekirdi. Doğayı canlıların birbirlerini yemesi temelinde kuran bir zalim ve acımasız, kötü tanrı ne hakla insanlardan iyi olmalarını talep edebilecek? Böyle bir istekte haklı olamaz. Canlıları birbirlerini yemezlerse ölmeye mahkum eden merhametsiz, psikopat bir tanrı. Ya birbirinizi yersiniz, ya ölürsünüz diyen zalim bir tanrının bunu istemeye hiç hakkı olamaz.

 

Doğa bize iyi bir tanrı resmi çizmiyor. Zalim, psikopat, sadist bir tanrı resmi çıkarıyor. Eğer tanrı olsaydı tabii ki. Varsayım üzerinden hareket ettik bir kere, biraz sürdürelim. Yoksa ben, ilke olarak ebemin sakalı olsa dedem olur muydu varsayımlarına karşıyımdır. Önce bir ebenin sakalı olacak da öyle bakacağız.

 

Bu olmayana ergi yöntemimizden çıkan sonuç bu. İç açıcı değil. Tanrıya şükür ki tanrı yok!  Olsaydı büyük bir sorun ve açmazla, amansız ve acımasız bir düşmanla karşı karşıya olurduk. Tanrının olmaması süper bir durum. Olması felaket olurdu.

[Natüralist Ateist 0]

Bir saat önce, kirec yazdı:

Bilemem ...

 

Ama benim inandığım tanrı böyle ...

 

Her dinden ve görüşten iyi insanları sever ve ödüllendirir...

 

Her dinden olan kötülere ve zalimlere kızar ve neyi hakediyorlarsa onu yapar...

 

 

 

 Müslüman değil misin yani? Kaç aydır bu forumu geziyorum, halâ bu sonuca varamadım. Sağol. Neyse, konumuza geri dönelim;

 

 Senin tanrının sınav yapmasının amacı ne? İyi ve kötüyü ayıklamaksa, zaten insanları kötü yapabilecek koşullara sürükleyip de kötü yapan -ve tam tersi- o değil mi?

[kirec 0]

8 hours ago, TheRationalAtheist said:

 

 Müslüman değil misin yani? Kaç aydır bu forumu geziyorum, halâ bu sonuca varamadım. Sağol. Neyse, konumuza geri dönelim;

 

 Senin tanrının sınav yapmasının amacı ne? İyi ve kötüyü ayıklamaksa, zaten insanları kötü yapabilecek koşullara sürükleyip de kötü yapan -ve tam tersi- o değil mi?

Aslında en başta sınav filan yoktu...

 

 

Tanrı herkesi cennet gibi bir ortamda güzel güzel insan gibi yaşayın yiyin için gezin tozun nimetlerin tadını çıkarın ama bokunu çıkarmayın demişti ..

 

İlk başta herşey iyiydi güzeldi ama illa bir pislik yapan oldu cennetin havasını bozdu...

 

 

Tanrı da hadi çıkın buradan buraya ancak iyiler durustler temiz insanlar girebilir ben sizi bir müddet sinayacagim pislik yapanları buraya sokmayacagim ....

 

Diye bu sınav işini yaptı...

 

 

Yoksa başta tengizin dediği gibi hepimiz cennetteydik zaten ama ortamı bozanlar yüzünden bu iş böyle oldu...

 

 

Sanırım...

 

 

[ŞüpheciTürk 0]

7 saat önce, kirec yazdı:

Aslında en başta sınav filan yoktu...

 

 

Tanrı herkesi cennet gibi bir ortamda güzel güzel insan gibi yaşayın yiyin için gezin tozun nimetlerin tadını çıkarın ama bokunu çıkarmayın demişti ..

 

İlk başta herşey iyiydi güzeldi ama illa bir pislik yapan oldu cennetin havasını bozdu...

 

 

Tanrı da hadi çıkın buradan buraya ancak iyiler durustler temiz insanlar girebilir ben sizi bir müddet sinayacagim pislik yapanları buraya sokmayacagim ....

 

Diye bu sınav işini yaptı...

 

 

Yoksa başta tengizin dediği gibi hepimiz cennetteydik zaten ama ortamı bozanlar yüzünden bu iş böyle oldu...

 

 

Sanırım...

 

 

 

Öyleyse tanrının elinde, pislik yapanlarla yapmayanları ayırt etme yetisi yoktu ? !

 

Kurunun yanında yaşı da yaktı.

 

Bu tanrı fazlaca, öfkeli ve şımarık bir padişah gibi davranmıyor mu?

 

O nasıl bir tanrı ki kuruyu yaşı birbirinden ayıramayıp masumların hakkını yiyebiliyor?

 

Hem sonra O'nun sonsuz kudreti bu yaşananları ta başından engellemeye yetmez miydi?

 

O her şeyi bilen değil midir?

 

 

 

 

[kirec 0]

1 hour ago, ŞüpheciTürk said:

 

Öyleyse tanrının elinde, pislik yapanlarla yapmayanları ayırt etme yetisi yoktu ? !

 

Kurunun yanında yaşı da yaktı.

 

Bu tanrı fazlaca, öfkeli ve şımarık bir padişah gibi davranmıyor mu?

 

O nasıl bir tanrı ki kuruyu yaşı birbirinden ayıramayıp masumların hakkını yiyebiliyor?

 

Hem sonra O'nun sonsuz kudreti bu yaşananları ta başından engellemeye yetmez miydi?

 

O her şeyi bilen değil midir?

 

 

 

 

İnsanın nasıl biri olacağını önceden bilme imkanı yok...

 

Bu ancak o insan yaşayınca ortaya çıkıyor...

 

Tanrıdan bunu öğrenmek için uygun şartları sağlamış o kadar...

 

 

 

 

[democrossian 0]

10 saat önce, kirec yazdı:

Tanrı herkesi cennet gibi bir ortamda güzel güzel insan gibi yaşayın

 

Peki bu işler olurken de canlılar hayatta kalabilmek için birbirlerini yemek zorunda mıydılar? Yoksa zaten cennette de kızarmış etler mi yiyorlardı ha?

 

Boşuna çırpınıyorsunuz. Tanrınızın olmadığı, doğanın evrimle oluştuğu kabak gibi meydanda. Şimdi bu lanet olası tanrı oturdu, canlıların birbirlerini yemeden hayatta kalamayacakları bir doğa tasarladı öyle mi? Pis aklına bundan daha iyi bir fikir gelemedi yani! Bu mu sizin tanrınız!

 

Ben almayım kalsın, bir tarafınıza sürün belki merhem olur o tanrınız. Bedava verseniz almam.

[kirec 0]

4 minutes ago, democrossian said:

 

Peki bu işler olurken de canlılar hayatta kalabilmek için birbirlerini yemek zorunda mıydılar? Yoksa zaten cennette de kızarmış etler mi yiyorlardı ha?

 

Boşuna çırpınıyorsunuz. Tanrınızın olmadığı, doğanın evrimle oluştuğu kabak gibi meydanda. Şimdi bu lanet olası tanrı oturdu, canlıların birbirlerini yemeden hayatta kalamayacakları bir doğa tasarladı öyle mi? Pis aklına bundan daha iyi bir fikir gelemedi yani! Bu mu sizin tanrınız!

 

Ben almayım kalsın, bir tarafınıza sürün belki merhem olur o tanrınız. Bedava verseniz almam.

Sende köfteleri yiyip yiyip sonrada olmaz olsun böyle tanrı diyip duruyorsun...

[democrossian 0]

Siz ne tanrısından bahsediyorsunuz yahu? İnsanın etrafına şöyle bir göz atması, dünyada olanlara bakması tanrının olmadığını anlamaya yeterli. Nereye neye baksan tanrının olmadığı apaçık görülüyor.

 

Söz gelimi Amerika antilopları... Bu zarif güzel hayvanlar üreyebilmek için kuzeye göç etmek zorundalar. Ancak yüksek dağlarda güvenle yavrularını büyütebiliyor ve hava soğuyunca tekrar güneye inmek zorunda kalıyorlar.

 

Göç yolları üzerinde acımasız engeller var. Dikenli teller, demir ve kara yolları, merhametsiz avcılar, her şey... Nesilleri tükenmek üzere. Sayıları her yıl azalıyor. Şu dünyanın mı tanrısı var!  Ondan sonra da ateistler allahımıza küfür ediyor diyorlar. Ne dikim işe bakar bu allah denen zıkkım acaba deyince küfür etti oluyoruz.

[Antonius 0]

Tanrı Canlıların birbirini yememesi için çalışıyor .Sentetik gıdalar yapmaya çalışıyor.Sentetik kırmızı ve Beyaz et.İlerde bulacak.Sentetik sebzeler yapacak.Hayvanları otlatmak yerine o haplardan bir tane verdikmi hayvan nişasta gıdasını almış olacak.

Cennetteki yiyecekle ilgili bir Hadis yok sanırım.Ama Cem Yılmazın AROG diye bir filmi vardı .Orada Arog gezegenine giden Cem Dünyadaki bütün yemeklerin ve tatlılarının ağaçlarının olduğunu görür.Mesela Lahmacun ağacı! Çorba ağacı,!Baklava ağacı!...v.s Neden olmasın canım?,

[democrossian 0]

Yapay etin yakında market raflarında yer alacağı açıklandı. Ama bu etçil hayvanların diğerlerini yemesini engellemeyecek. Belki bir gün doğayı baştan düzenleyecek teknolojiye sahip olacağız.

 

Zaten bu güne kadar da tanrının verdiği bir şeyi hazır almış değiliz. Ne başardıysak kendi çabamızla, dişlerimizle tırnaklarımızla kazıyarak edindik. Sekiz milyon yıl boyunca taşları birbirine vurup keskin ve sivri uçlar elde etmeye çalışmaktan başka bir şey icat edemedik. Bu sivri taşlara bir ağaç dalını sarmaşıkla bağlamayı bile sekiz milyon yılda akıl edebildik.

 

Tanrı yoktur. Ne yaptıysak biz yaptık ve ne yapacaksak biz yapacağız. Bizden başka tanrı yok. O güzelim zarif sevimli Amerika antilopları biz izin verirsek yaşayacaklar, soyları tükenmeyecek. Biz hayatlarını umursamazsak yok olacaklar. Dünya üzerinde başka yakın akraba türü olmayan bir tür bu. Afrika antilopları ile birinci dereceden akraba değiller. Nesilleri tükenirse bir daha hiç olmayacaklar. Bunun bilincinde olabilecek ve onları kurtarmak isteyebilecek tek güç ve irade bizimki... 

[democrossian 0]

Atlas dergisi muhabirleri Alaska'da Teklanika nehri kıyısında bir trajedi görüntülediler. Bir erkek ren geyiği, sürüsüne saldıran kurtlara saldırmış ve aralarına dalarak onları darmadağın etmiş sürüsünü kurtarmıştı ama o sırada kurtlardan biri arkasından atılarak bacağını kötü ısırmıştı. Yara bir kaç günde iltihaplandı. Ateşi yükselen ve bitkin düşen geyik liderliği başka bir geyiğe bırakıp sürüyü terketti. Teklanika nehri kıyısına doğru yürüdü. Soğuk sularda ateşini dindirmeye çalıştı. Aç kurt sürüsü etrafını sardı. Kurtların her saldırısında kalan tüm gücünü kullanarak direniyor, yaklaştırmıyordu. Kurtlar onun iyice bitkin düşmesini beklediler. Gücünün sınırına geldiğini anlayan geyik kendini akıntıya bıraktı. Kurtlar suya atlayarak onu kıyıya zorlukla çektiler ve hemen yemeye başladılar. Geyik artık çabalayamadan kurtların kopardıkları parçalarla açılan yaralarından akan kan kaybı ile gözleri açık, öldü...

 

Tanrı ne güzel bir dünya yarattım böyle diye zevkle seyrediyordu mu diyorsunuz. 

 

Ocak 1, 2018 tarihinde democrossian tarafından düzenlendi