Jump to content

Kadir suresi.


Recommended Posts

6 hours ago, tonyukukcuk said:

تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِم مِّن كُلِّ أَمْرٍ

Melekler ve ruhlar o gecede rablerinin izniyle tüm buyruklar için(hakkında min) inerler

 

Kadr 4'te  رُّوحُ kelimesi,

tıpkı Şuârâ 193'teki gibi  tekil.

 

Şuârâ 193:  Güvenilir Vahiy -  الرُّوحُ الْأَمِينُ

Kadr 4: melekler ve Vahiy-  الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ

 

O gece melekler ve Rûh sürekli inerler

 تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 323
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

7 hours ago, tonyukukcuk said:

تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِم مِّن كُلِّ أَمْرٍ

Melekler ve ruhlar o gecede rablerinin izniyle tüm buyruklar için (hakkında min) inerler

 

 

"Rûhul Emîn"deki  الرُّوحُ ne ise

97:4'teki  الرُّوحُ o, ikisi de tekil.

 

Ve Hz Ali nasıl  Konuşan Kuran ise yani Kuran ise

Cibril-Cebrail de "Güvenilen Vahiy"dir yani Vahiy.

 

O halde çeviri:

 

O gece melekler ve Vahiy sürekli inerler

تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, tonyukukcuk said:

Sizin çevirinizden farkettim ölçü gecesi demişsiniz yargı gününden mi bahsediliyor biraz kafam karıştı.

 

 

Hayır, "yargı günü"nden değil

özel bir okumanın indirildiği geceden söz ediliyor. 

 

Sıcak dolunay ki o farkettiren okuma indirildi onda (2:185)

شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ... وَالْفُرْقَانِ

 

Biz onu ölçü gecesi indirdik.

إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ

 

O okumanın bir sûre olduğu

şu ayetlerden anlaşılıyor: 9:64, 81, 86, 124, 127, 47:20

 

Örneğin Muhammed 20 (Yaşar NuriÖztürk meali):

 

İman edenler derler ki: "Bir sûre indirilse olmaz mıydı?" Fakat hükmü kesinleşmiş bir sûre indirilip de içinde savaş anılınca

kalplerinde maraz olanların ölüm baygınlığına tutulmuş bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Onlara uyan da budur.

 

Belli ki o sûre kalplerinde maraz olan "münafıklar"ın imanlarını ölçen, 

ve böylece onların farkedilmesini sağlayıp onları ele veren bir sûreydi.

 

Takdir etmek "ölçmek"tir,

kadr onun isim hali: ölçü. 

 

Ve ay, 

inenen evreler ölçüp verdik ona  tâ ki ay kadim hurma dalından bir yaya döner

Vel kamere,  takdirnâ hu menâzile hattâ âdekel urcînil kadîm.

 

Hurma Resimleri1.jpg

 

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
10 hours ago, tonyukukcuk said:

Duhan suresi

2: وَالْكِتَابِ الْمُبِينِ

3: إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةٍ مُّبَارَكَةٍ إِنَّا كُنَّا مُنذِرِينَ

4: فِيهَا يُفْرَقُ كُلُّ أَمْرٍ حَكِيمٍ

5: أَمْرًا مِّنْ عِندِنَا إِنَّا كُنَّا مُرْسِلِينَ

Duhan suresine bakınca :kitaba yemin olsun,biz onu mübarek gecede indirdik biz uyaranlardandık,o gece hükünle ilgili tüm buyruklar ayrılır,bizim katımızda olan buyruklar biz gönderenlerdendik.

Bu iki sure bağlantılı gözüküyor.

 

 

Bağlantılı olan

2 değil 3 sûre:  

 

O mübarek gecede bilgelik gerektiren her iş farkettirilir (44:4)

Farkettiren okuma indirildi o sıcak dolunay gecesinde (2:185)     

Onun için leyletul kadr her hangi 1000 dolunaydan hayırlıdır (97:3)

 

44:4'teki yufraku ile

2:185'teki furkân frk kökünden geliyor, anlamı:  farkındalık. 

Ve farkındalık "kadr-ölçü"ye vurularak sağlanır. 

 

Ölçüverdik: kaddernâ (36:39)

 

İnen evreler ölçüverdik aya - kaddernâ hu menâzil (36:39)

yılların sayısını bilin diye (10:5).

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 hours ago, tonyukukcuk said:

Böyle bir yargıda bulunamayız bulanabilsek dükkan senin vahiy vahiydir. وحي

Ruh vahiyden farklı bir kavram.

26:193 نَزَلَ بِهِ الرُّوحُ الْأَمِينُ

Dikkatli oku arapça olarak.Güvenilir ruh onu indirdi yazıyor.

2:87 وَأَيَّدْنَاهُ بِرُوحِ الْقُدُسِ

kutsal ruhla destekledik.Ondan önce zaten yazıyor beyanat kitap diye..

 

 

Kuran'da geçen ruh kelimesi

vahiy anlamına geliyor yalnızca

başka hiç bişey değil.  

 

Onun için en  başta rica ettim

lütfen bir ayet gösterin

ki içinde vahiy anlamına gelmeyen ruh kelimesi bulunsun.

 

Örneğin

26:193'teki  الرُّوحُ  الْأَمِينُ.

 

نَزَلَ بِهِ  الرُّوحُ  الْأَمِينُ

Rûhul Emîn indirdi onu.

 

Elbet Güvenilir Vahiy indirdi,

Allah'ın katından alıp

peygamberin katına indirdi.

Ve örneğin 2:87'deki  رُوحِ الْقُدُسِ.

Meryem oğlu İsa'ya açıklamalar verip onu İlahî Vahiy ile destekledik.

Ve éteynâ isa  ibni Meryem el-beyyinâti ve eyyednâ hu bi rûhil kudüs

وَآتَيْنَا عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ الْبَيِّنَاتِ وَ أَيَّدْنَا هُ بِ رُوحِ الْقُدُسِ

 

Allah

Meryem oğlu İsa'yı Cibril vasıtasıyla destekledi,

ki işi vahiy olduğu için İlahî Vahiy idi o melek. 

 

Tıpkı Kuran'ı konuşan Ali'nin 

Kuran-ı Nâtık olduması gibi.

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

 

9 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Onun için en  başta rica ettim

lütfen bir ayet gösterin

ki içinde vahiy anlamına gelmeyen ruh kelimesi bulunsun.

size örnek verdiğim ayetler sizin gösterdiğiniz ayetler ikimiz farklı anlıyoruz.

نَزَلَ بِهِ  الرُّوحُ  الْأَمِينُ

Aşağıdaki fiil bir şeyi indirmek demektir,ayete bakınca indiren kim ruhul emin,indirilen nedir hu.İşi yapan var,fiil var,yapılan işten etkilenen var.Ruh ve vahiy farklıdır ruha vahiy diyemezsin kuran dememiş yine sen demiş diyeceksin biliyorum tekrar zahmet etmene gerek yok.

نَزَلَ بِ

Aşağıdaki ayette daha önce söylediğim gibi orada kutsal ruhla onu destekledi yazıyor vahiy ile alakalı hiçbir şey yazmıyor bivahyi yazmıyor orada saplantılı okuyorsun cidden öyle okuyorsun.Cebrailden bahsedilince ayrı olarak belitiliyor kuranda siz hepsi birdir diyorsunuz farklı bir şey.Ayetin tümüne bakın

وَآتَيْنَا عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ الْبَيِّنَاتِ وَ أَيَّدْنَا هُ بِ رُوحِ الْقُدُسِ

cebrailden 2:97 de bahsediliyor ayrı olarak.

 

mesela ona ruhundan üfledi yerine ona vahiy üfledi yada ona cebraili üfledi desek olmaz.

14 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Kadr 4'te  رُّوحُ kelimesi,

tıpkı Şuârâ 193'teki gibi  tekil.

dalgınlıkla çoğul yazmış olmalıyım.

13 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Hayır, "yargı günü"nden değil

olmayabilir ben de emin değilim.

 

Bu konular hakkında farklı yazılar okudum çıkarımım ortada genel bir kanaat yok.Her görüşün kendi kanaati var.

 

 

 

tarihinde tonyukukcuk tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 hours ago, tonyukukcuk said:

نَزَلَ بِهِ  الرُّوحُ  الْأَمِينُ

Aşağıdaki fiil bir şeyi indirmek demektir,

 

Ayete bakınca

indiren kim ruhul emin,

indirilen nedir hu.

 

 

Şuarâ 193'teki hu (aslında hi)

yani "Rûhul Emîn"in indirdiği nedir?

Eğer bunu göz önünde bulundurursak

"Rûhul Emîn"in kim olduğunu görürüz. 

 

Şuarâ 193, 194, 195:

 

Rûhul Emîn indirdi onu (Nezele bihir rûhul emîn - نَزَلَ بِهِ الرُّوحُ الْأَمِينُ)

senin kalbine ki uyaranlardan olasın (alâ kalbike litekûne minel münzirîn - عَلَى قَلْبِكَ لِتَكُونَ مِنَ الْمُنذِرِينَ)

apaçık bir Arapça ile  (bi lisânin arabiyyin mübîn - بِلِسَانٍ عَرَبِيٍّ مُّبِينٍ)

 

Açık ve net,

hu 

Muhammed nebinin kalbine ne indirildiyse 

odur.

 

O halde Rûhul Emîn vahiy meleğidir

ki ilahî mesajı Allah'ın katından alıp getirerek

Muammed nebi'nin kalbine indirmiştir.

 

Benim anladığım bu. 

 

Teslis meslis yok Kuran'da,

Kadr sûresinde.

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, Desert Wind yazdı:

Hasan Akçay her zamanki gibi Kuran'ı yeni baştan yazmaya devam ediyor Ruh yer yerde vahiydir diyerek İsa'nın vahiy olduğunu ağzından kaçırdı. 

İnen şey erkek

Kime iniyor? Bir kadına..

surede bu tanımlamalar var.

Bu sure de kuran indi demek için kayışları koparmak lazım.

Bu kısa surelerin hristiyan kökenli olduğu düşünülüyor.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, Beelzebub yazdı:

İnen şey erkek

Kime iniyor? Bir kadına..

surede bu tanımlamalar var.

Bu sure de kuran indi demek için kayışları koparmak lazım.

Bu kısa surelerin hristiyan kökenli olduğu düşünülüyor.

 

 

 

Bu süre kesinlikle Syriac temelli. Oryantalistler arasında aklı başında olanlar bu surenin kökeni ile ilgili 2 ihtimal sunar: Süre ya Isa'nın Doğumu ile ilgilidir yani Noel ya da Araplar'ın Noel vari bir pagan festivali vardır onunla ilgilidir ikincisi için kanıt yok ilki ise Aziz Efrem'in ilahilerinde ve Syriac teolojide görülen tema. Ornegin bu surede hiçbir Müslüman Kuran'ın ilk indiği gecenin neden tan yeri ağarıncaya kadar selamet olduğunu açıklayamaz kanıtlayamaz çünkü Kuran'ın ilk indiği gecenin ilk Müslümanlar için bir önemi yok böyle bir kanıt Kuran'ın gece indiği veya tek gecede indiği zaten masal. Burda bence kesinlikle protoKuran bir sureyle karşı karşıyayız ayrıca Meryem Suresi İslam'ı edisyon uğramış ama bu uğramamış  (  Rablerinin izniyle ) kısmı hariç o kısım bazı eleştirmenlere göre sonradan eklenmiştir ve o kısmı çıkarınca süredeki  ayetlerin uzunluğu aynı olur. Melekler kendi özgür iradeleri ile inerler yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Desert Wind yazdı:

 

Bu süre kesinlikle Syriac temelli. 

Kesinlikle..

Ayrıca 97/5 te ki “tanyeri ağarınca” lafı isa’ya atıf..Allahın kuşluk vaktine yani güneşin ufuktan ayrılıp tam tepeye gelişine yemin etmesi bu sureyle bağlantılı.. İsa’nın incilde ışık ve güneşe  benzetildiği bölümler var.

 


John 8:12 When Jesus spoke again to the people, he said, "I am the light of the world." (The "light of the world" is the Sun.)
John 9:5 While I am in the world, I am the light of the world. (The "light of the world" is the Sun.)
Matthew 4:16 The people living in darkness have seen a great light; on those living in the land of the shadow of death a light has dawned." (The light is the Sun)
Matthew 17:2 His face shone like the sun, and his clothes became as white as the light.
John 1:3-8 Through him all things were made; without him nothing was made that has been made. (Without the Sun nothing would grow and we'd all be dead.) In him was life, and that life was the light of men. (The light is the Sun.) The light shines in the darkness, and the darkness has not overcome it (the Sun removes the darkness). There came a man who was sent from God; his name was John. He [John] came as a witness to testify concerning that light (the Sun), so that through him all men might believe. He [John] himself was not the light; he came only as a witness to the light. The true light (the Sun) that gives light to every man was coming into the world.
John 3:19-20 This is the verdict: Light (the Sun) has come into the world, but men loved darkness (night time) instead of light (the Sun) because their deeds were evil (criminals do their crimes at night). Everyone who does evil hates the light (the Sun), and will not come into the light (the Sun) for fear that his deeds will be exposed.
John 12:35-36 Then Jesus told them, "You are going to have the light (the light is the Sun) just a little while longer (the Sun will set soon). Walk while you have the light (the light is the Sun), before darkness (night time)overtakes you. The man who walks in the dark (at night) does not know where he is going. Put your trust in the light (the light is the Sun) while you have it, so that you may become sons of light." When he had finished speaking, Jesus left and hid himself from them (i.e. the sun set, because Jesus is the Sun).
John 12:46 I have come into the world as a light (the Sun), so that no one who believes in me should stay in darkness.
Ephesians 5:14 Christ (the Sun) will shine on you.

Link to post
Sitelerde Paylaş
51 dakika önce, Beelzebub yazdı:

Kesinlikle..

Ayrıca 97/5 te ki “tanyeri ağarınca” lafı isa’ya atıf..Allahın kuşluk vaktine yani güneşin ufuktan ayrılıp tam tepeye gelişine yemin etmesi bu sureyle bağlantılı.. İsa’nın incilde ışık ve güneşe  benzetildiği bölümler var.

 


John 8:12 When Jesus spoke again to the people, he said, "I am the light of the world." (The "light of the world" is the Sun.)
John 9:5 While I am in the world, I am the light of the world. (The "light of the world" is the Sun.)
Matthew 4:16 The people living in darkness have seen a great light; on those living in the land of the shadow of death a light has dawned." (The light is the Sun)
Matthew 17:2 His face shone like the sun, and his clothes became as white as the light.
John 1:3-8 Through him all things were made; without him nothing was made that has been made. (Without the Sun nothing would grow and we'd all be dead.) In him was life, and that life was the light of men. (The light is the Sun.) The light shines in the darkness, and the darkness has not overcome it (the Sun removes the darkness). There came a man who was sent from God; his name was John. He [John] came as a witness to testify concerning that light (the Sun), so that through him all men might believe. He [John] himself was not the light; he came only as a witness to the light. The true light (the Sun) that gives light to every man was coming into the world.
John 3:19-20 This is the verdict: Light (the Sun) has come into the world, but men loved darkness (night time) instead of light (the Sun) because their deeds were evil (criminals do their crimes at night). Everyone who does evil hates the light (the Sun), and will not come into the light (the Sun) for fear that his deeds will be exposed.
John 12:35-36 Then Jesus told them, "You are going to have the light (the light is the Sun) just a little while longer (the Sun will set soon). Walk while you have the light (the light is the Sun), before darkness (night time)overtakes you. The man who walks in the dark (at night) does not know where he is going. Put your trust in the light (the light is the Sun) while you have it, so that you may become sons of light." When he had finished speaking, Jesus left and hid himself from them (i.e. the sun set, because Jesus is the Sun).
John 12:46 I have come into the world as a light (the Sun), so that no one who believes in me should stay in darkness.
Ephesians 5:14 Christ (the Sun) will shine on you.

Hatta Kadir Süresinin 25 Mart veya Aralık 'ta yazıldığı bile iddia edilebilir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 hours ago, Desert Wind said:

Kuran'ın ilk indiği gecenin ilk Müslümanlar için bir önemi yok böyle bir kanıt Kuran'ın gece indiği veya tek gecede indiği zaten masal. 

 

 

Bu sözünüzden anlaşılan

size göre 

"97:1"deki hu Kuran'ın tümüdür:

 

Biz onu ölçü gecesi iNDiRDiK

İnnâ enzelnâhu fî leyletil kadr

 

Oysa bu mümkün değil

çünkü 97:1'de geçen iNDiRDiK yüklemi inzâl fiilinin çekimli halidir, 

ki o işin yalnızca 1 (bir) defada yapıldığını gösterir.

 

Kuran'ın tümü ise...

bir defada bir ayet ya da bir defada bir kaç ayet şeklinde

pek çok defada indirilmiştir.

 

Bkz Furkân 32:

 

Ve inkarcılar dediler ki: "Kuran'ın TÜMÜ ona bir defada indirilseydi ya!"

Ve kâlellezîne keferû levlâ ünzile aleyhil Kuranu CÜMLETEN vâhideten

 

Dolayısıyla

97:1'de geçen "hu"nun Kuran'ın tümü olması mümkün değil,

97:1'de geçen hu 2:185'te geçen o kurandır yani o okuma:

 

Biz onu ölçü gecesi indirdik - innâ enzelnâ hu fî leyletil kadr. 

Sıcak dolunay ki onda o okuma indirildi - şehru ramazâl ellezî ünzile fîhi el kuran ...

 

Umarım BU KERE anlatabilmişimdir,

eğer anlatabildimse

şu iddiaya geçeceğim inşallah:

 

Bu surede (Kadr sûresinde)

hiçbir Müslüman

Kuran'ın ilk indiği gecenin

neden tan yeri ağarıncaya kadar selamet olduğunu açıklayamaz, kanıtlayamaz.

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz onu ölçü gecesinde indirdik

İnnâ ENZELnâ hu fî leyletil kadr

 

97:1'deki bu hu

bir defada indirilen ve farkettiren* bir sûredir 

ki iki yüzlüleri ele vermiştir

yani müminlerin onları farketmesini sağlamıştır.

 

Muhammed 20:

 

İman edenler derler ki:  "Bir sûre indirilseydi olmaz mıydı?"  Fakat hükmü kesinleşmiş bir sûre indirilip de içinde savaş anılınca 

"kalplerinde maraz olanlar"ın ölüm baygınlığına tutulmuş bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Onlara uyan da budur.

 

Tevbe 64:

 

İkiyüzlüler 

kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir sûrenin inmesinden çekinir dururlar...

 

Tevbe 86:

 

Onların imkan ve servet sahibi olanları

"Allah'a inanın, O'nun resulüyle birlikte savaşa çıkın"  anlamında bir sûre indirildiği zaman

senden izin isteyerek şöyle demişlerdi: "Bırak, biz oturanlarla oturalım."

 

Tevbe 124:

 

Bir sûre indirildiğinde

"Sizi birisi görüyor mu?" diye birbirlerine bakar,

sonra sıvışıp giderler...

 

____________________________________________________________________

 

* Farkettiren...

 

2:185'teki furkân,

44:4'teki yufraku,

97:1'de içtenliğin ölçümü-ölçülmesi anlamına gelen kadr.

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, Desert Wind yazdı:

Hatta Kadir Süresinin 25 Mart veya Aralık 'ta yazıldığı bile iddia edilebilir. 

İlginç bir durum daha var.Müslümanlar kadir gecesini ne zaman kabul ediyor?Peygamber dahil kimse net bir rakam verememiş.Ramazanın son 10 günü ve tek günler diye peygamberin söylediği iddia edilen bir hadis var,Burada üstü kapalı 25.güne işaret ediliyor olabilir.

Ayrıca 2:185’deki kuranı Ramazan ayında indirdik cümlesinde ki kuran kelimesinin gerçekten kuranı kast etmediğini ya da sonradan eklendiğini düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Beelzebub yazdı:

İlginç bir durum daha var.Müslümanlar kadir gecesini ne zaman kabul ediyor?Peygamber dahil kimse net bir rakam verememiş.Ramazanın son 10 günü ve tek günler diye peygamberin söylediği iddia edilen bir hadis var,Burada üstü kapalı 25.güne işaret ediliyor olabilir.

Ayrıca 2:185’deki kuranı Ramazan ayında indirdik cümlesinde ki kuran kelimesinin gerçekten kuranı kast etmediğini ya da sonradan eklendiğini düşünüyorum.

Başka Kuran isteyen  bile var: Yunus 15: Âyetlerimiz kendilerine apaçık birer delil olarak okunduğunda, (öldükten sonra) bize kavuşmayı ummayanlar, “Ya (bize) bundan başka bir Kur’an getir veya onu değiştir” dediler. De ki: “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım.”

Link to post
Sitelerde Paylaş

:D Müslümler bir şu Kadir bölümüne anlam yükleyemiyorlarsa bu kitabımız dedikleri şey ne işe yarıyor?

 

Peki diyelim münafıkların listesini indirmiş melekler! :D Eee sonra ne oldu? Münafıkların kapıları kırmızı çarpılarla işaretlenip sabaha kadar işaretli evlere baskın düzenlenip katliam mı yapıldı, ne oldu? Peki böyle bir katliam tarihe geçti mi? İslam tarihinde anlatılan böyle bir olay var mı? Varsa nerede hangi kaynakta anlatılıyor? Böyle çaplı bir olayın herhalde  yalan yanlış da olsa bir anlatımı olmalı. Kadir bölümünün böyle bir olayla ilgili olduğu iddiası varsa, böyle bir olay kaydı iddiası da olmalı.

 

Ya da peki münafıkların listesi çeşit olsun diye indi!!! Katliam filan olmadı! Peki desek bile sorun bitmiyor. O zaman niye atfen bile olsa bir münafık lafı bari geçmiyor bu bölümde? İnen meleklerin kısa bile olsa ne iş gördüğü söylenmesi gerekmez miydi? Yani dese ki melekler inerler ta ki münafıkların fitnesinden emin olasınız filan gibi kısa bir atıf niye yapılmamış? Böyle hakkında en küçük işaret verilmemiş konularda masal anlatarak din oluyor mu? Evet tam da bu şekilde oluyor bu din! :lol:

 

Bunlar çevir o yana çalkala kıvır manevraları.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
21 hours ago, Beelzebub said:

İlginç bir durum daha var. Müslümanlar kadir gecesini ne zaman kabul ediyor? Peygamber dahil kimse net bir rakam verememiş. Ramazanın son 10 günü ve tek günler diye peygamberin söylediği iddia edilen bir hadis var, Burada üstü kapalı 25.güne işaret ediliyor olabilir.

 

 

Image result for moon phases animation

 

 

Bir daha:

 

Kuran'da şehr (شهر) diye geçen dolunay 

dünyamız ay ile güneşin arasındayken  

ayın dünyaya yolladığı  ve doluluk oran % 100 olan görüntüsüdür.

 

Bir güneş yılında en az 12 tane dolunay var

ama (365 - 354 =) 11 günler birikerek 29.5 güne ulaştığında 13 tane oluyorlar,

örneğin 2018 yılında 13 dolunay var. https://kalender-365.de/ay-takvimi.php

 

Ocakta 2 tane,

Şubatta yok,

Martta 2 tane,

öteki 9 ayın her birinde 1. 

 

İşte bu 12 ya da 13 dolunayın en uzun gündüzden hemen sonra ortaya çıkanı

ötekilerden daha büyük ve daha parlak göründüğü için kolayca seçilebiliyor.

Örneğin güney yarıkürenin en uzun gündüzü olan 21 Aralıktan onra ( bu yıl 01 Ocağı 02 Ocağa bağlayan gece) ortaya çıkan dolunay

o kadar büyük ve parlaktı ki medyada gündem oldu: 

 

 http://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/super-ay-istanbul-semalarinda-2156071/

 

Kadir gecesi - leyletul kadr işte odur

ve "leyletul kadr = şehru ramazân"dır,

o dolunayın ortaya çıktığı gecedir. 

 

Araplar ona sıcak dolunay anlamında şehru ramazân demişler

çünkü ramazân demek aşırı sıcak demek (Elmalılı)

ve o dolunay aşırı sıcak günlerin habercisidir. 

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Şehru ramazân (oruç vakti),

Şehru zilhicce (hac vakti),

Şehru zilkâde (savaşmayıp oturma vakti)

Şehru recep (barışa saygı vakti).

 

Bunlar haram aylar. 

 

Haram olan ne,

neden haram?

 

Haram olan şey kan dökmektir,

örneğin savaşarak (2:217)

ya da av hayvanı öldürerek (5:94, 95).

 

Nedeni ise

o aylarda büyük pazarlar kuruluyor Mekke'de (hicec, 28:29) ,

ekin bitmeyen Mekke'nin (14:37) biricik ekmek teknesi...

barış olacak ki insanlar güven içinde gelip alış veriş edecek ve ekmek teknesi dolacak,

yoksa Kureyş açlıktan ölür. 

 

Panayırlar

neden yalnızca o aylarda kuruluyor,

neden öteki aylarda değil?

 

Çünkü öteki aylarda Kureyş uzak ülkelere gidiyor

oralardan satın aldığı malları Mekke panayırlarında kârına satıp

ekmek parasını kazanmak için.

 

Kureyş sûresi:

 

Kureyşe yolu açıverdiği için,

onların KIŞ ve iLK BAHAR kervanlarına...

Kureyş bu evin rabbine ibadet etsin.

ki onları açken doyurandır o ve korkuyorlarken güvene çıkaran.

 

Kureyş

bir tek YAZIN ve SONBAHARDA

evdedir.

 

Li ilâfi kureyş,

ilâfihim rıhleteş ŞiTÂi ves SAYF

fel ya'budû rabbe hézél beyt

ellezî at'amehum min cûin ve émenehum min havf.

 

*

Dikkat ettiniz mi,

haram aylar mevsim olarak vakten sabittir;

öyle uyduruk kamerî ylın uyduruk haramj ayalrının aksine

o mevsim  senin bu mevsim benim gezmezler.

YAZ ve iLKBAHAR mevsimlerinin aylarıdır onlar.

 

Mevsimler vakten sabittir,

mevsimlerin ayları vakten sabit.

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

2018 yılı miladî 630'un Meton döngüsüdür

yani ilk hilal, çeyrekay, dolunay...tarihleri 

2018'in hangi geceleri ise 630'un da o geceleridir. 

 

Bu göz önüne alındığında kesin olan şudur:

 

Müminler fethettikleri Mekke'ye 14 Haziran Çarşamba sabahı girdiler

tabii fetih yılı eğer 630 ise..  https://kalender-365.de/ay-takvimi.php

 

Fethin 14 gün sonrası dolunay vaktiydi: şehru ramazân,

leyletul kadr işte o idi... 28 Haziran 630

tıpkı bu yıl olduğu gibi: 28 Haziran 2018.

 

Tevbe sûresini okuyun,

sûrenin özellikle ilk 10 ayetini.

Açık ve net göreceksiniz. 

 

"Leyletul kadr"de hu diye geçen

ve 2:185'te furkân diye anılan okuma

o gece indirildi. 

 

Kuzey yarıkürenin en uzun gündüzü 

21 Hazirandan sonraki ilk dolunay, örneğin bu yıl 28 Haziran. 

 

10 yıl için

leyletul kadr:

 

15 Tem 2011

03 Tem 2012

23 Haz 2013

12 Tem 2014

02 Tem 2015

19 Tem 2016

09 Tem 2017

28 Haz 2018

16 Tem 2019

05 Tem 2020 

 

Leyletul kadr vakti

bu kadar açık ve net,

bu kadar kesindir. 

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...