Jump to content

Kadir suresi.


Recommended Posts

On 29.12.2017 at 19:42, Beelzebub yazdı:

1- Biz o (Kur'ân)nu Kadir gecesinde indirdik. 
2- Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?
3- Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
4- Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adındaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler. 
5- O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir.

 

Yukarı da verile bu sürenin Türkçe çevirisi..

Ama ayetin arapça orijinalinde, parantez içinde belirtilen kısımlar,yani, 1.ayette,onu indirdikten sonraki “kuran’ı“ ve 4.ayette,ruh  kelimesinden sonra ki “Cebrail veya Ruh adlı melek,her ne demekse?”mevcut değildir.

Bunlar mealcilerce eklenmiştir

 

Şimdi sureyi parantezler olmadan tekrar okuyalım.


1- Biz o’nu Kadir gecesinde indirdik. 
2- Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?
3- Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
4- Melekler ve Ruh o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler. 
5- O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir.

 

O inen ne acaba?

Gerçekten Kuran’mı? Yoksa ne?

İnen ne?

 

Bu surede ifade edilen şey, indirilenin kuran olduğu değil,Meryem’in rahmi  vasıtasıyla,Tanrı’nın İsa’da inkarnayonu(vücut bulmasıdır),

Anlatılan olay budur.

Kanıta yine Kuran’dan örnekler vererek devam edeceğim. 

 

Tahrim 12: Allah, bir de iffetini sapasağlam koruyan ve bizim de kendisine ruhumuzdan üflediğimiz, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını doğrulayan İmran kızı Meryem’i de örnek gösterdi. O itaat edenlerdendi.

 

Enbiya 91:Irzını iffetle korumuş olanı (Meryem´i de an.) Biz ona ruhumuzdan üfledik; onu ve oğlunu cümle âlem için bir ibret kıldık.

 

Ali imran 45:Melekler demişlerdi ki: Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir Kelime´yi müjdeliyor. Adı Meryem oğlu İsa´dır. Mesîh´tir; dünyada da, ahirette de itibarlı ve Allah´ın kendisine yakın kıldıklarındandır.

 

 

Bu sure,Suriye Hristiyan hymn’lerinden araklamadır.

Bu sürenin, parça parça indiğinden kuran ile ilişkisi kurulamaz.Kuran tek bir gecede inmemiştir.

Ayrıca “ruh” ne alaka?,Kuran’ın inişi ile ruh’un ne alakası var?

Surede  anlatılan,İsa’nın, Meryem’in rahmine ilahi inkarnasyonudur,Kuran’ın inişi değil..!

 

 

boşyere yalan konuşma.

 

"Ruhumuzdan üfledik" ifadesi 

"Sana ruhun ne oldugunu soruyorlar, de ki: «Ruh, Rabbimin emrindendir. Bu hususta size pek az bilgi verilmistir." (İsra Suresi 85. Ayet)

 

"Melekler ve Ruh" ifadesi ise Kur'an'da devamlı Ruh-ül Kudüs yani Hz. Cebrail (A.S) olarak geçer.

"Sonra onlarla arasına bir perde çekmişti (uzaklaşmıştı). Böylece ona ruhumuz (Cibril'i) göndermiştik, o da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü." (Meryem Suresi 17. Ayet)

 

 

yani sandığınız gibi "Melekler ve Ruh"  ifadesindeki "Ruh" Hz. İsa (A.S.) değildir.

 

işte arasındaki yanlış anlamalarınız. artık boşa sallamaktansa gerçekten doğruyu öğrenmek istiyorsanız bunu böyle bilin size doğruyu anlattım. ama yok buna rağmen yalanlayıp alay ederseniz bizimde sizinle alay edeceğimiz gün yakındır.

 

tarihinde metann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 323
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ayetin orijinalinde parantez içinde eklediğin Cebrail ifadesi yok,bunu sen eklemişsin.

Yani sen yalan söylüyorsun.

Ayetin orijinalinin Türkçe translasyonu şöyle..

 

Meryem, onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken, biz ona ruhumuzu gönderdik de o, kendisine tastamam bir insan şeklinde göründü.

 

İnsan şeklinde görünen Cebrail değil İsa’dır.Ruhun Cebrail olduğuna dair hiçbir kanıt yok

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Beelzebub yazdı:

Ayetin orijinalinde parantez içinde eklediğin Cebrail ifadesi yok,bunu sen eklemişsin.

Yani sen yalan söylüyorsun.

Ayetin orijinalinin Türkçe translasyonu şöyle..

 

Meryem, onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken, biz ona ruhumuzu gönderdik de o, kendisine tastamam bir insan şeklinde göründü.

 

İnsan şeklinde görünen Cebrail değil İsa’dır.Ruhun Cebrail olduğuna dair hiçbir kanıt yok

 

 

ona tastamam insan şeklinde görünen kim olabilir? bunu anlayamayacak kadar cahilmisin? Hz. İsa olsa zaten o bir insandı. surete bürünmesine gerek yok. yalan konuşup saptıranlar sizlersiniz. surete bürünen daima vahiy getiren Hz. Cebrail'dir. Hz. Cebrail tüm Peygamberlere kimi zaman insan suretinde gelmiştir. 

 

ayrıca Hz. İsa düzgün bir insan suretinde gelip kendini annesinemi müjdeliyor? seninki tam cahillik. kimlerin yalan söyleyip saptırdığı belli oluyor. 

tarihinde metann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
20 dakika önce, metann yazdı:

 

ona tastamam insan şeklinde görünen kim olabilir? bunu anlayamayacak kadar cahilmisin? Hz. İsa olsa zaten o bir insandı. surete bürünmesine gerek yok. yalan konuşup saptıranlar sizlersiniz. surete bürünen daima vahiy getiren Hz. Cebrail'dir. Hz. Cebrail tüm Peygamberlere kimi zaman insan suretinde gelmiştir. 

 

ayrıca Hz. İsa düzgün bir insan suretinde gelip kendini annesinemi müjdeliyor? seninki tam cahillik. kimlerin yalan söyleyip saptırdığı belli oluyor. 

Cebrail Melek mi ?Ruh mu?

Hangisi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Beelzebub yazdı:

Cebrail Melek mi ?Ruh mu?

Hangisi?

 

Hz. Cebrail (A.S.) hem Melek'tir hemde Ruh'tur.

 

Kur'an'da Ruh kelimesi Yaratılanın Yaratılışındaki Hikmetini ifade eder. Ona "ruhumuzu üfledik" bir Ayet'de Peygamberin annesine müjdelenmesidir (hayat verilmesi), diğer Ayet'de "Ruhumuzu gönderdik" ifadesi ise Ezelde Yaratılmış Meleği ve yerine getireceği görevi ifade eder. tabi Hz. Cebrail'in Ayet'de "Ruh" olarak ifade edilmesinde ilk Yaratılan Ruh verilen Melek olmasıyla, O'na iltifat edilmesiyle bir ilişiğide var. Hz. Cebrail (A.S.) Meleklerin en üstünüdür. bunu Ayetlerdende anlayabiliriz.

 

19 - Kuşkusuz o Kur'an, değerli bir elçinin (Cebrail'in vahiy) sözüdür.

20 - O elçi güçlüdür, Arş'ın Sahibinin yanında çok itibarlıdır.

21 - Orada ona itaat edilir, güvenilir. (Tekvir Suresi)

 

 

Ruh nedir nasıl birşeydir derseniz işte orda insana cevap veren Kur'an Ayeti;

 

"Sana ruhun ne olduğunu soruyorlar, de ki: «Ruh, Rabbimin emrindendir. Bu hususta size pek az bilgi verilmistir." (İsra Suresi 85. Ayet)

 

Ruh hakkında başka bir bilgimiz yok.

 

 

 

 

tarihinde metann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, Beelzebub said:

Pre-islamik pagan arapların yazın tutuğu oruç ritüeli var ondan bahsediyorsunuz siz.

Başka bir şey anlayamıyorum.

İslami Ramazan ayının sabit bir ay veya sabit bir dolunay ya da sıcak dolunay ile ne ilişkisi var?

Ramazan ayı islami pratiklere göre, lunar takvimin shiftinden kaynaklı solar takvimde soğuğa da sıcağa ,ilk ve sonbahara da rastlayabilir.

Sizin iddianıza göre ,Ramazan dolunayının sıcak günlerin habercisi olması için ramazanın her yıl sabit olarak Haziran veya Temmuz’a gelmesi lazım.(Pagan Arapların orucu gibi)

Ne demeye çalışıyorsunuz? Anlamak istiyorum.

 

 

Yazışma sebebiniz 

kör inat değil anlamak istemenizdir,

bunu görüyor ve takdir ediyorum.

 

"İslami Ramazan ayının sabit bir ay veya sabit bir dolunay ya da sıcak dolunay ile ne ilişkisi var?" sorusuna gelince,

islamî ramazân 2:185'teki "şehru ramazân"dır ki lafzen sıcak dolunay anlamına gelir

ve örneğin "gündüz-gece eşitliği"nden sonraki değil... en uzun gündüzden sonraki ilk dolunaydır.

Bu onun elbet mevsim olarak vakten sabit olduğunu gösterir

 

Sevgili Beelzebub, "şehru ramazân"ın gökte olduğunu istisnasız herkes bilir.

 

Ramazân geldi mi diye

gözlerini o yüzden ufka diker insanlar  

"ramazân hilali"ni GÖKTE ararlar. 

 

Gökte ise

aylar, örneğin dolunaylar

mevsim olarak vakten sabittir. 

 

Lütfen dikkat,

uyduruk kamerî yılın "ramazân"ı misullu... takvim denen KAĞIT ÜZERiNDEKi aylarından etmiyorum,

göklerin ve yerin yaratıldığı gün düzenlenen (9:36) GÖKTEKi aylardan söz ediyorum.

İşte onlar mevsim olarak vakten sabit, GÖKTEKi  sıcak ay (şehru ramazân) vakten sabit.

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

En uzun gündüzü herkes bilir,

onu hareket noktası yaparak

bir en uzun gündüzden bir sonraki en uzun gündüze kadar olan sürede 

kaç tane dolunay var, sayın.

 

Göreceksiniz ki

dolunaylar o sürede  en az 12 tanedir

ama bazan 13 olurlar.

 

Neden?

 

Çünkü dolunaylar bir öncekilerden 11 ERKEN gelirler

ve bu 11 günler birikerek 29.5 güne ulaştığında 13'ncü dolunaya vücut verirler.

13'ncü dolunay girer devreye böylece.

 

O devreye girdiğinde ise

bir sonraki sürenin dolunayları 19 gün GEÇ gerlirler.

 

Yani

kamerî yılcılar hani üfürürler ya aylar zincirleme 11 gün ERKEN gelir diye...

kocaman bi yalan bu, Allah'ın yarattığı GÖKTEKi aylar bazan 19 gün GEÇ gelirler

ve mevsim olarak vakten sabitlenirler. 

 

Ayların sürekli 11 gün erken gelmesi

kamerî yılcıların 13'ncü dolunayı gûya ötelemesi sayesinde oluyor.

GÛYA dememin nedeni, aslında yok öyle bir öteleme.

 

Çünkü dolunaylar göktedir, insan eli oraya erişemez

ve 13'ncü dolunay,  bırakın ötelenmeyi, 

yerinden milim kadarcık bile kıpırdatılamaz.

 

13'ncü dolunayı kamerî yılcılar KAĞIT ÜZERiNDE ötelerler ancak,

ötelemiş GiBi YAPARLAR

ama 13'ncü dolunay, Allah'ın onu koyduğu yerde öyle durur. 

 

Kısacası gökte aylar 

zincirleme 11 gün ERKEN gelip o mevsim senin bu mevsim benim gezerler diye bişey yok.

bazan 19 gün GEÇ gelirler ve o sayede mevsim olarak vakten sabittirler. 

 

Kadir sûresindeki leyletul kadr

"şehru ramazân"dır

ve mevsim olarak vakten sabittir.

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, Beelzebub yazdı:

Ne demeye çalışıyorsunuz?Anlamak istiyorum.

 

Demeye çalıştığı şu: Kuran'da bir matah bir halta yarar bir bilgi var!

 

Bunlar Kuran'da olmayan bu vasfı ona nerden ne bulup yapıştıracaklarını şaşırıyorlar. Kimi yok Kuran'da bilim varmış yok teknoloji varmış yok bilmem ne varmış diye yırtınır, bu da aklınca Kuran'da güneş yılına dayalı bir sistem var, Kuran takvim sistemi Ay'a dayalı değil, bu sonradan uydurulmuştur diyor.

 

Böyle bir şey olsa bile bu Kuran'ı yüceltmez. Ona bir şey katmaz. Bunu kanıtlayabilse, Kuran'ı evet taş devrinin bile gerisinde ilkel bir metin olmaktan kurtarır. Ama bunu da kanıtlayamıyor. Sıcak dolunay demekle filan Kuran'ın güneş yılı takvimini önerdiğini kanıtlayamaz. Kanıtlayabilse bu kanıtlama Kuran'ı Allah'ının kitabı yine yapmaz ama bir parça evet öne getirir.

 

Taş devrinde güneş yılı keşfedildiği ve kullanıldığı için taş devrinin gerisinde kalmaktan kurtarır. Kanıtlayabilse tabii... :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu şimdi anlaşılan o ki yıl içinde kayan bir ayda oruç tutmayın diyor. Biz zaten oruç filan elbette tutmayız da, kendisi nasıl, ne zaman, kaç gün tutuyor, hiç mi tutmuyor, onu açıkladığını hiç görmedim. Bir açıklama yapmıyor. Bir sıcak dolunay var sayıkladığı, durmadan onu sayıklıyor. Buna anlatmanın bir yolu bu güne kadar bulunamadı: Takvimin Ay ile en küçük bir ilişkisi hiç yok!!! Takvim Güneş takvimidir ve bunu Ay ile irtibatlandırmanın en küçük bir gereği yok!!!

 

Bunu buna önceden çok anlattık. Kafa odun, kafa mermer! Bir Ay ile takvimin hiç bir alakası olmadığını anlayamadı! Takvim mevzubahis olduğunda Ay'ın o mevzunun içinde hiç bir yeri yoktur!!! Bu kafasına girmedi gitti.

 

Yani Eşofmanlı hoca gibi zıvanadan çıkacaksın. "Ama biz bunu anlattık, Stonehenge ile anlattık, dünyanın güneş etrafında dönüşü ile anlattık, yapmayın çocuklar anlattık ama biz bunları!" :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim bir söylemim var. Kuran o kadar ilkel bir düzmecedir ki, taş devrinin bile gerisindedir derim. Bu sözümün dayanağı, Kuran'da güneş yılının yazmayışı, zamanı göstermek için ay'ın yaratıldığının yazmasıdır. Taş devrinin sonlarında ise İngiltere'de Stonehenge taş anıtı inşa edilmiştir ve bu muhteşem yapı güneş bazlı konumlandırılmıştır. Arapların nesi var, yamuk yumuk her kenarı farklı ölçüde ucube bir binası. Ha, yanına bir de siyah taş koymuşlar, öpeceğiz diye birbirlerini eziyorlar! :0_80cbc_37a71a73_L:

 

Eğer böyle yazıyor olmasaydı, geriletmeyi taş devrine kadar yapmaz, milattan öncesi bilgisinden bile yoksun bu ilkel düzmece derdim. Bu bile çok vahim bir gerilik olurdu ama tabii taş devrinden bile geri olması çok büyük utanç. Elin taş devri insanı yirmi tonluk taşlardan dev gibi anıt yapsın, sen yaptığın binanın hiç bir kenarını birbirine eşitleyeme!!! Yüz karası yani, utanç, kepazelik!

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, metann yazdı:

 

Hz. Cebrail (A.S.) hem Melek'tir hemde Ruh'tur.

 

Kur'an'da Ruh kelimesi Yaratılanın Yaratılışındaki Hikmetini ifade eder. Ona "ruhumuzu üfledik" bir Ayet'de Peygamberin annesine müjdelenmesidir (hayat verilmesi), diğer Ayet'de "Ruhumuzu gönderdik" ifadesi ise Ezelde Yaratılmış Meleği ve yerine getireceği görevi ifade eder. tabi Hz. Cebrail'in Ayet'de "Ruh" olarak ifade edilmesinde ilk Yaratılan Ruh verilen Melek olmasıyla, O'na iltifat edilmesiyle bir ilişiğide var. Hz. Cebrail (A.S.) Meleklerin en üstünüdür. bunu Ayetlerdende anlayabiliriz.

 

19 - Kuşkusuz o Kur'an, değerli bir elçinin (Cebrail'in vahiy) sözüdür.

20 - O elçi güçlüdür, Arş'ın Sahibinin yanında çok itibarlıdır.

21 - Orada ona itaat edilir, güvenilir. (Tekvir Suresi)

 

 

Ruh nedir nasıl birşeydir derseniz işte orda insana cevap veren Kur'an Ayeti;

 

"Sana ruhun ne olduğunu soruyorlar, de ki: «Ruh, Rabbimin emrindendir. Bu hususta size pek az bilgi verilmistir." (İsra Suresi 85. Ayet)

 

Ruh hakkında başka bir bilgimiz yok.

 

 

 

 

Ruhun ne olduğunu Kuran yazarları da bilmezken sizin bilmişce Ruh Cebraildir demeniz üzücü İsa Ruhullah Kelamullah'tır  ve sadece İsa'ya bu özel sıfatlar verilir bu yüzden biz ona ruhumuzdan üfledik sözünde ruh kelimesini Ruh şeklinde özel isim olarak yazmalısınız.  Melekler ve Ruh'tan bahseden ayetlerde ise Ruh Ruah Ha Kodeş ( The Holy Spirit) 'tır. Ruhumuz ona insan şeklinde göründü göründüdeki Ruh ise Cebrail'in Ruh'la özdeşleştirdiği sonraki dönem inancıdır Kuran'da Cebrail ruh değil melektir Cebrail'i Ruh'la özdeşleştiren  sonraki dönem İslam inancıdır 

 

Kadir Suresi'nin bugün Christmas'la ilişkili olduğunu söyleyen birçok bilim insanı vardır boşuna çırpınıyorsunuz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Desert Wind yazdı:

Ruhun ne olduğunu Kuran yazarları da bilmezken sizin bilmişce Ruh Cebraildir demeniz üzücü İsa Ruhullah Kelamullah'tır  ve sadece İsa'ya bu özel sıfatlar verilir bu yüzden biz ona ruhumuzdan üfledik sözünde ruh kelimesini Ruh şeklinde özel isim olarak yazmalısınız.  Melekler ve Ruh'tan bahseden ayetlerde ise Ruh Ruah Ha Kodeş ( The Holy Spirit) 'tır. Ruhumuz ona insan şeklinde göründü göründüdeki Ruh ise Cebrail'in Ruh'la özdeşleştirdiği sonraki dönem inancıdır Kuran'da Cebrail ruh değil melektir Cebrail'i Ruh'la özdeşleştiren  sonraki dönem İslam inancıdır 

 

Kadir Suresi'nin bugün Christmas'la ilişkili olduğunu söyleyen birçok bilim insanı vardır boşuna çırpınıyorsunuz. 

Ruh ve meleklerin ayrı kavramlar olduğu Kuran’da da belirtiliyor zaten..

 

70:4 Melekler ve Ruh süresi elli bin yıl tutan bir günde ona yükselip çıkarlar.

 

78:38 Ruhun  ve meleklerin saf saf kıyama duracakları gün, Rahman'ın izin verdiğinden başka hiç kimse konuşamaz; o da doğruyu konuşacaktır

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Desert Wind yazdı:

Ruhun ne olduğunu Kuran yazarları da bilmezken sizin bilmişce Ruh Cebraildir demeniz üzücü İsa Ruhullah Kelamullah'tır  ve sadece İsa'ya bu özel sıfatlar verilir bu yüzden biz ona ruhumuzdan üfledik sözünde ruh kelimesini Ruh şeklinde özel isim olarak yazmalısınız.  Melekler ve Ruh'tan bahseden ayetlerde ise Ruh Ruah Ha Kodeş ( The Holy Spirit) 'tır. Ruhumuz ona insan şeklinde göründü göründüdeki Ruh ise Cebrail'in Ruh'la özdeşleştirdiği sonraki dönem inancıdır Kuran'da Cebrail ruh değil melektir Cebrail'i Ruh'la özdeşleştiren  sonraki dönem İslam inancıdır 

 

Kadir Suresi'nin bugün Christmas'la ilişkili olduğunu söyleyen birçok bilim insanı vardır boşuna çırpınıyorsunuz. 

 

boşuna çırpınan sensin. Hz. İsa Ruhullah değil Kelamullah'tır (yani ALLAH'ın Kelimesi). "Ruhumuzdan üfledik" ifadesi Kur'an'da Hz. Adem için de dahil olmak üzere herkes için söylenmiştir.

 

"Yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı baslangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayağı bir suyun özünden yapan, sonra onu şekillendirip ruhundan ona üfleyen Allah'tır. Size kulaklar, gözler, kalpler verilmiştir. Öyleyken, pek az şükrediyorsunuz." (Hicr Suresi 29. Ayet)

 

gördünmü desert ahmağı. "ruhumdan üfledim" ifadesi Kur'an'da hayat verme, can verme manasında kullanılır ve tüm insanlık buna dahildir. özellikle Hz. İsa'ya aittir diye birşey yok. ayrıca bunun "ruhumuzu gönderdik" ifadesiyle de hiç alakası yok. bunu banamı öğretiyorsun önce sen öğren. Kur'an'da "Ruh ve Melekler" veya "Ruhumuzu gönderdik" ifadesi ise değerli ve şerefli vahiy ile görevli Hz. Cebrail (A.S.) aittir.

 

nerenden uyduruyorsun Ruhtan bahsedilen Ayetler haşa the holy spiritmiş diye ne sallıyorsun  ne uyduruyorsun sen? kimin inancını bize karıştırıyorsun? derdiniz ne sizin? apaçık Ayeti hangi masallarınıza karıştırmaya çalışıyorsunuz? bilmediğiniz şeyler için gelişigüzel yorum yapma hakkını size kim verdi?

 

Kur'an yazarları diyerek zaten şerefsizce bir iftira atıyorsunuz sonrada Ayetin neyi kastettiğini bildiğinizi sanıyorsunuz. Ruhun ne olduğunu Kur'an'ı indiren bilmezmi hiç? bize bildirilen yalnızca "size onun hakkında az bilgi verildi" denmesidir, hiç bilmezsiniz demek değildir bu. yalan ve iftiralarla nereye varacaksınız bakalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, democrossian yazdı:

 

Demeye çalıştığı şu: Kuran'da bir matah bir halta yarar bir bilgi var!

 

Bunlar Kuran'da olmayan bu vasfı ona nerden ne bulup yapıştıracaklarını şaşırıyorlar. Kimi yok Kuran'da bilim varmış yok teknoloji varmış yok bilmem ne varmış diye yırtınır, bu da aklınca Kuran'da güneş yılına dayalı bir sistem var, Kuran takvim sistemi Ay'a dayalı değil, bu sonradan uydurulmuştur diyor.

 

Böyle bir şey olsa bile bu Kuran'ı yüceltmez. Ona bir şey katmaz. Bunu kanıtlayabilse, Kuran'ı evet taş devrinin bile gerisinde ilkel bir metin olmaktan kurtarır. Ama bunu da kanıtlayamıyor. Sıcak dolunay demekle filan Kuran'ın güneş yılı takvimini önerdiğini kanıtlayamaz. Kanıtlayabilse bu kanıtlama Kuran'ı Allah'ının kitabı yine yapmaz ama bir parça evet öne getirir.

 

Taş devrinde güneş yılı keşfedildiği ve kullanıldığı için taş devrinin gerisinde kalmaktan kurtarır. Kanıtlayabilse tabii... :D

 

"Gerçek şu ki, Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günden beri Allah’ın kitabında on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte dosdoğru olan din budur. Öyleyse bunlarda kendinize zulmetmeyin ve onların sizlerle topluca savaşması gibi siz de müşriklerle topluca savaşın. Ve bilin ki Allah muttakilerle beraberdir." (Tevbe Suresi 36. Ayet)

 

Ayetde bile ayların sayısı 12 buyuruluyor. bu güneş takvimi değilmi? hani kanıtlanamıyordu? yalan atmaya gelince en önde koşuyorsunuz. şimdi bu yalanlarınıza ve iftiralarınıza karşı Ayetin sonundakinimi uygulayalım size? sizinle topluca savaşalımmı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, metann yazdı:

 

"Gerçek şu ki, Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günden beri Allah’ın kitabında on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte dosdoğru olan din budur. Öyleyse bunlarda kendinize zulmetmeyin ve onların sizlerle topluca savaşması gibi siz de müşriklerle topluca savaşın. Ve bilin ki Allah muttakilerle beraberdir." (Tevbe Suresi 36. Ayet)

 

Ayetde bile ayların sayısı 12 buyuruluyor. bu güneş takvimi değilmi? hani kanıtlanamıyordu? yalan atmaya gelince en önde koşuyorsunuz. şimdi bu yalanlarınıza ve iftiralarınıza karşı Ayetin sonundakinimi uygulayalım size? sizinle topluca savaşalımmı?

 

ne yazık ki bilgisizce konuşuyorsunuz.

 

 

araplar lunar/ay takvimini kullanırlar ve buna göre 12 ay vardır senede. sıkıntı şu ki, lunar takvim 28.5 günlük ayları takip eder. u yüzden yıllık olayların dönemi hep 11 gün geri gider. araplar fuar/panayır/hac vb dönemlerinin sürekli değişmesinden memnun değiller, bu yüzden 2-3 yılda bir 13.ay ekleyip, takvimi yine sabitlerler.

 

ayların sayısı gerçekten de 12dir lafı bu 13.ayın eklenmesini engellemek içindir. lütfen atıp tutmadan önce araştırmayı deneyin.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

;) Adem'e ve herkese  üflenen Ruh ile sadece Meryem'e üflenen Ruh aynı mı ? Yapmayın etmeyin.  Cebrail Melek'tit Kuran'ın yazıldığı dönemde Cebrail'in vahiy meleği olduğuna dair bir inanç ehli kitapta yoktur Cebrail başmeleklerden biridir ve insanlara mesaj iletebilir ama Mikail de aynı şeyi yapabilir Cebrail Hristiyanlık'ta özel olarak müjdeleyici melektir İsa'yı müjdelemiştir Kutsal Ruh Meryem'in rahminde bebeği oluşturmuştur yani Kutsal Ruh ( Tanrı ) İsa'nın Meryem'in rahmine girme yoludur 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, democrossian said:

Kafa odun, kafa mermer! Bir Ay ile takvimin hiç bir alakası olmadığını anlayamadı! Takvim mevzubahis olduğunda Ay'ın o mevzunun içinde hiç bir yeri yoktur!!! Bu kafasına girmedi gitti.

 

 

Bu bilmeneian'a

bu ODUN kafa bu MERMER kafaya

sayfa 5'te aynı şeyi ben yazdım

hem de belki kafasına girer diye koyu harflerle:

 

...dolunaylardan yıl olmaz. 

 

Mümkün değil,

gerçek bir umutsuz vaka garibim.

Tipik bir uyur gezer.

 

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

 

Ay'ın

"takvim konusu"nun içinde yeri yoktur*

ama "yıl konusu"nun içinde yeri vardır.

 

Zira

dolunayların sayısı = yılların sayısı.

 

Yûnus 5:

 

Allah

yılların sayısını bilin diye inen evreler ölçüverendir ay

kaddere hu menâzile li ta'lemû aded es sinîn

 

______________________________

 

*Şu da var:

 

Bu odun kafa bu mermer kafa bilmemneian

"takvim"in başka, "yıl"ın başka olduğunu da 

bilmiyor olabilir.  

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah

yılların sayısını bilin diye evreler ölçüverendir aya

ve kaddere hu menâzile li ta'lemû ADED ES SiNîN

 

Menâzil: ayın inen evreleri; 

örneğin ayın % 99.99 dolu hali olan dolunay,

yine örneğin şişkinay, çeyrekay, son hilal...

 

Nasıl ki dolunaylardan yıl olmaz ise

hilallerden de yıl olmaz,

çeyrekaylardan da yıl olmaz.

 

Dolunaylardan DOLUNAYLARIN DiZiSi olur (9:36)

 

Ki

en uzun gündüzden bir sonraki en uzun gündüze uzanan süredeki dolunaylardan oluşur,

ya da ilkbahar ekinoksundan bir sonraki ilkbahar ekinoksuna uzanan süredeki dolunaylardan,

ya da en kısa gündüzden bir sonraki en kısa gündüze uzanan süredeki dolunaylardan...

 

Bir bakıma sarılira kolyesi gibi. 

Kolyede 12 sarılira bulunabileceği gibi 13 sarılira da bulunabilir,

ikisi de kolyedir ama değerce eşit olmazlar. 

 

Ve bir dolunaylar dizisinde 12 dolunay bulunabileceği gibi 13 dolunay da bulunabilir,

ikisi de "dolunayların dizisi"dir (9:36'daki iddeteş şuhûr) ama uzunlukça eşit olmazlar;

dolunayların dizisi o yüzden YIL değildir, 9:36'da yıl mıl yok (yılın uzunluğu sabittir).
 

Bir dolunaylar dizisinde her dolunaydan yalnızca 1 (bir) tane bulunur;

örneğin ramazân 1 tane, zilhicce 1 tane, zilkâde 1 tane, recep 1 tane. 

 

Farzedin ki sizin bulunduğunuz yerde yılı bildiren hiçbir araç yok;

gazete yok, radyo yok, tv yok, duvar takvimi yok...

geçen "ADED ES SiNîN-yılların sayısı"nı nasıl bileceksiniz?

 

2:185'te şehru ramazân diye geçen

dolunayların en büyük ve en parlak görüneni her ortaya çıktığında

bir yere işaret yapar da sonra o işaretleri sayarsanız

Yûnus 5'te belirtildiği üzere "işaretlerin sayısı = yılların sayısı"dır.  

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...