Jump to content

Dünya kanunları ile yaratıcıyı aramak


Recommended Posts

  • İleti 76
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

11 saat önce, Exelans_cop yazdı:

Allah nasil çıktı ortaya diyorsanız, 

 

Elbette siz evrenin varlığından tanrıyı sorumlu tutarak evrendeki kompleks yapının kendiliğinden olamayacağını savunuyor fakat evreni yaratacak bir güç ve zekanın evrenden daha da kompleks olması gerektiğini göz ardı ediyorsunuz. Bu kompleks zeka ve güce ise evrenin aksine kendiliğinden olur diyerek açmaza düşüyorsunuz.

 

Biz ise sonsuz olan uzay/zaman/madde/enerji dokusunda böyle bir güç ve zeka olduğunu iddia etmiyoruz. O yüzden bizim bu atamamız paradoksa yol açmıyor. Evrenin de zekanın evrimle oluştuğunu söylüyoruz.

 

Üstelik uzay/zaman/madde/enerji dokusu hakkında somut veri bile elde edildi, kütleçekim dalgaları ilk kez ölçülerek bu dokunun varlığına kanıt bulundu. Bu doku var olmasa kütleçekim dalgaları oluşamaz. Einstein'in zamanın da uzayın dokusu olduğu, zamanın göreliliğini ve kütleçekimini bu dokunun ortaya çıkardığı öngörüsü kanıtlanmış oldu.

 

Madde bu dokuda atom değil atomaltı parçacık düzeyinde bile yer almaz. Olasılıkla sicimler dokuya katılır. Enerjiyi de bu sicimler saklar. Sicim teorisi mutlaka daha geliştirilecektir. Bilim sizin yaptığınız gibi allahtır o allah deyip yatmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, Exelans_cop yazdı:

Yaratan bu, kıyamet gününe kadar sabredecektir,

 

Şuna açıkça allah filan yok desen gerçeği bulacaksın ama hayalle umutla avunmak işine geliyor. Geciken adalet adalet değildir. Adaletin hızla yerine gelmesi gerekir. Öyle erteleyerek adalet filan olmaz.

 

Adalet olsun istiyorsak bunu hayali olmayan bir allahtan beklemek yerine biz kurmalıyız. Adalet ancak bu şekilde gerçekleşir. Adaleti allaha havale etmek uyutmak ve aldatmaktır. Kerizleri sövüşleyip "ben ancak allaha hesap veririm" demenin Türkçesi, "sövüşlediklerimin hesabını vermeyeceğim"dir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, Exelans_cop yazdı:

Gözümüzün görmediği yada beynimizin algilamadigi ancak bilimin var dedigi kavramlar da var. Sen mesala bir fotonu yada atom altı parçacıkları gözünle görebilir misin? Ayrıca bilimin de kabul ettiği ancak bizim hiç-bir duyu organimizla algılayamadığımız farklı boyutlar var. Mesela 4. Boyuttan bir varlık suan yanında yada seni izliyor olabilir, sen onu görmüyorsun diye yok mu oluyor?  Hayır tabiki.

 

 Fotonları vb. şeylerin var olduğu bilim dünyası tarafından kabûl görüyor da, Tanrı'nın var olduğu kabûl görmüyor, bu gözardı ediliyor? Hiç düşündün mü?

 

 Çünkü bu aynı Süper Zenci, aynı Russel'in Çaydanlığı gibi ne yanlışlanabilir, ne de kanıtlanabilir bir iddiadır. Böyle bir iddiayı bilim dünyası da iplemez, filozoflar da.

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, TheRationalAtheist yazdı:

 

 Fotonları vb. şeylerin var olduğu bilim dünyası tarafından kabûl görüyor da, Tanrı'nın var olduğu kabûl görmüyor, bu gözardı ediliyor? Hiç düşündün mü?

 

 Çünkü bu aynı Süper Zenci, aynı Russel'in Çaydanlığı gibi ne yanlışlanabilir, ne de kanıtlanabilir bir iddiadır. Böyle bir iddiayı bilim dünyası da iplemez, filozoflar da.

döngüsel evrenler paralel evrenler sicim teorisindeki sicimlerde ne kanıtlanabilir nede yanlışlanabilir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, democrossian said:

 

Elbette siz evrenin varlığından tanrıyı sorumlu tutarak evrendeki kompleks yapının kendiliğinden olamayacağını savunuyor fakat evreni yaratacak bir güç ve zekanın evrenden daha da kompleks olması gerektiğini göz ardı ediyorsunuz. Bu kompleks zeka ve güce ise evrenin aksine kendiliğinden olur diyerek açmaza düşüyorsunuz.

 

Biz ise sonsuz olan uzay/zaman/madde/enerji dokusunda böyle bir güç ve zeka olduğunu iddia etmiyoruz. O yüzden bizim bu atamamız paradoksa yol açmıyor. Evrenin de zekanın evrimle oluştuğunu söylüyoruz.

 

Üstelik uzay/zaman/madde/enerji dokusu hakkında somut veri bile elde edildi, kütleçekim dalgaları ilk kez ölçülerek bu dokunun varlığına kanıt bulundu. Bu doku var olmasa kütleçekim dalgaları oluşamaz. Einstein'in zamanın da uzayın dokusu olduğu, zamanın göreliliğini ve kütleçekimini bu dokunun ortaya çıkardığı öngörüsü kanıtlanmış oldu.

 

Madde bu dokuda atom değil atomaltı parçacık düzeyinde bile yer almaz. Olasılıkla sicimler dokuya katılır. Enerjiyi de bu sicimler saklar. Sicim teorisi mutlaka daha geliştirilecektir. Bilim sizin yaptığınız gibi allahtır o allah deyip yatmaz.

 

 

Nedir ki bu evrenin yada bilmem neyin kompleksliği saçmalığı?

 

Hiç bir şeyin kompleks olduğu falan yok. Hele doğada, hiç yok. Senin anlayışına ters, aklına biraz büyük geliyor olması, kompleks demek mi oluyor?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 minutes ago, sofratuzu said:

döngüsel evrenler paralel evrenler sicim teorisindeki sicimlerde ne kanıtlanabilir nede yanlışlanabilir?

 

Bunların ikiside yanlışlanmış şeyler zaten. 

 

Anlamaktan kaçılan şey, bunların birer "model" olduğu. Bir şeyleri anlamak için kabul edilmiş bir sistem oldukları. "Sepette iki elma" demek gibi, ortada ne spet, ne de elma varken. "Sepette iki elma var, birini yedim kaç kaldı?"Gibi bir ifadedir bunlar, varlıkları yoktur, beklenmezde. Fizikçilerin birbirine anlatmak için kullandığı sepet ve elmalardan ibarettir en kaba tabirle. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, Exelans_cop yazdı:

Yaratan bu, kıyamet gününe kadar sabredecektir, ha bazen külli iradesini kullandığı da oluyordur elbet ancak öyle antik yunan filmlerindeki zeus gibi zırt pırt dünyaya inecek de değil elbet. Şunu unutmayın külli iradesini kullanırken  de akla ve bilime yatacak sekilde kullanır. Öyle gökten zembille inmez.

Neden șașırmadık acaba ?

Verecek cevap olmayınca, dindarlar tacı ya tahtalı köye havale ederler ya da "Tanrı´m bilir" teranesinin arkasına saklanırlar.

Lâkin değișmeyen bir gerçek var ki, o da șu:

Bu mâlum Tanrı, kendinden olmayanların katledilmesine, çoluk çocuğun tecavüze uğramasına hiçbir zaman müdahale etmemiștir, etmeyecektir de.

Bunu  içinize sindirebiliyorsanız, umarım kendinizin veya yakın bir akrabanızın çocuğu birgün böyle bir vahșete uğramaz.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
21 hours ago, sofratuzu said:

döngüsel evrenler paralel evrenler sicim teorisindeki sicimlerde ne kanıtlanabilir nede yanlışlanabilir?

 

Nereden çıkardın kanıtlanamaz ya da yanlışlanamaz olduğunu? Tamam belki sicimler için gerekli enerji düzeyine çıkmak imkansız gibi, ama diğer verilerle birlikte, diğer yollardan ve endirekt olarak gösterilebilir belki. Ha bunlar seni tatmin etmiyorsa, etmeyecekse, o zaman kalkıp agnostik olacaksın en kabadayısı. Masal ve tasarımcı uydurmak yasak. Bilim ve akıl dışı takılıp mal gibi inanmak yasak değil tabii.

 

Bak CERN'deki son deneylerde ve enerji düzeylerinde süper simetrik parçalar bulunamadı, sicim teorisi için hayal kırıklığı oldu. Bu yanlış ya da geçersiz demek değil, ama kuramın daha karmaşık versiyonlarına kaldı iş. Bu da sıkıntı demek.

 

Peki süpersimetri ile ilgili bir hipotez atılmamış olsaydı ortaya, neye bakacağımızı, neyi arayacağımızı nereden bilecektik? Mesela higgs bozonu..Görüntülenip kanıtlandıktan sonra mı ortaya atıldı? Hayır tam tersi. Önce modellendi, öngörüldü, sonra "spesifik" olarak aranmaya başladı. Peki ya izafiyet teorisi? Karadelikler? Einstein bunları gözlemleyip de, kati suretle kanıtladıktan sonra mı açıkladı?

 

Anibal'in de dediği gibi bunlar modeller. Önce modeller ortaya konur. Sonra gözlemler buna göre yapılır. LIGO neye, niçin bakıyor sence? Peki ya buldukları..Kütleçekim dalgaları? Önceden öngörülmüş, modellenmişler miydi mesela? Peki ya ondan çok daha kapsamlı olacak olan Elisa? Belki de gözlem ve deneyler neticesinde mesela Poplawski'nin kuramı için, beraberinde türlü döngüsel modeller için yeşil ışık yanacak? Bütün bu tasarım ve yapmacık termodinamik safsatalarınız da hep beraber çöpe gidecek. Önemli olan ise böyle modellerin olması ve onların doğayı, varoluşu "tutarlı" bir şekilde açıklayabilmesi.

 

Hayır bir de sormak lazım: Bu dediklerin kanıtlanamaz yanlışlanamaz da; senin şu "tasarım" uyduruğun ve beraberindeki "tasarımcı" uyduruğun gözlemlenip doğrulanmış mı ki de, kalkıp tasarımcısız tasarım olamaz, o yüzden tasarımcısız tasarımcı olmalı diye bir komiklik atıyorsun ortaya?

 

Mesele bilimle ilgili ahkam kesmeye gelince direk çekimser agnostik(yersen), ama tasarımcı diye bir masal uydurmak olunca, direk mangalda kül bırakmaz moduna geçiveriyorsun hemen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aklım ın almadığı şu ( tek değil aslında çok var da şu an ilk aklıma geleni paylaşmak istedim) Bilinen 9000 çeşit kalıtsal hastalık var Yaşlanmaya bağlı olanlar hariç..Yani benim çocuklarım eli yüzü düzgün sağlıklı doğduysa bu Akıllı tasarımın ne kadr mükemmel olduğunu gösterecek ama komşumun çocuğu sakat doğduğun da ne olacak?Aranız da çocuk sahibi olan varmı  bilmiyorum ama bedeni 1 aylık kafası sürekli büyüyen yada bütün vucudu irinlerle kaplı doğan ve hayatını bu şekil de geçirmek zorunda kalacak çocuklarınız olsa ne hssedersiniz..siz sınav olun yada Sağlıklı çocuğu olanlar sırf sizinkileri görüp şükretsinler diye mi verildi bu azap size?
Dünya kanunları ile yaratıcıyı arayan arkadaş sorum size;Aşağıdakiler den biri yada ikisi sizin çocuğunuz olsa ve Tanrıyı  bu fotoğrafların da arasanız (Fotosuna dahi bakamayacağınız durum da olanları almadım) Deneyin lütfen..

Hiç bitmeyen acı,gözyaşı çıldırma noktasına gelmek ama elinden gelen hiçbirşeyin olmaması.
Olsun yan komşunuz sizin çocuklarınıza bakıp ŞÜKREDİYOR.
 

çocuklar.png

59762684_childsufferingfromxe.jpg

988310_98dfc6c493c681a309f6e814db6593ab_640x640.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, teflon yazdı:

 

Nereden çıkardın kanıtlanamaz ya da yanlışlanamaz olduğunu? Tamam belki sicimler için gerekli enerji düzeyine çıkmak imkansız gibi, ama diğer verilerle birlikte, diğer yollardan ve endirekt olarak gösterilebilir belki. Ha bunlar seni tatmin etmiyorsa, etmeyecekse, o zaman kalkıp agnostik olacaksın en kabadayısı. Masal ve tasarımcı uydurmak yasak. Bilim ve akıl dışı takılıp mal gibi inanmak yasak değil tabii.

 

Bak CERN'deki son deneylerde ve enerji düzeylerinde süper simetrik parçalar bulunamadı, sicim teorisi için hayal kırıklığı oldu. Bu yanlış ya da geçersiz demek değil, ama kuramın daha karmaşık versiyonlarına kaldı iş. Bu da sıkıntı demek.

 

Peki süpersimetri ile ilgili bir hipotez atılmamış olsaydı ortaya, neye bakacağımızı, neyi arayacağımızı nereden bilecektik? Mesela higgs bozonu..Görüntülenip kanıtlandıktan sonra mı ortaya atıldı? Hayır tam tersi. Önce modellendi, öngörüldü, sonra "spesifik" olarak aranmaya başladı. Peki ya izafiyet teorisi? Karadelikler? Einstein bunları gözlemleyip de, kati suretle kanıtladıktan sonra mı açıkladı?

 

Anibal'in de dediği gibi bunlar modeller. Önce modeller ortaya konur. Sonra gözlemler buna göre yapılır. LIGO neye, niçin bakıyor sence? Peki ya buldukları..Kütleçekim dalgaları? Önceden öngörülmüş, modellenmişler miydi mesela? Peki ya ondan çok daha kapsamlı olacak olan Elisa? Belki de gözlem ve deneyler neticesinde mesela Poplawski'nin kuramı için, beraberinde türlü döngüsel modeller için yeşil ışık yanacak? Bütün bu tasarım ve yapmacık termodinamik safsatalarınız da hep beraber çöpe gidecek. Önemli olan ise böyle modellerin olması ve onların doğayı, varoluşu "tutarlı" bir şekilde açıklayabilmesi.

 

Hayır bir de sormak lazım: Bu dediklerin kanıtlanamaz yanlışlanamaz da; senin şu "tasarım" uyduruğun ve beraberindeki "tasarımcı" uyduruğun gözlemlenip doğrulanmış mı ki de, kalkıp tasarımcısız tasarım olamaz, o yüzden tasarımcısız tasarımcı olmalı diye bir komiklik atıyorsun ortaya?

 

Mesele bilimle ilgili ahkam kesmeye gelince direk çekimser agnostik(yersen), ama tasarımcı diye bir masal uydurmak olunca, direk mangalda kül bırakmaz moduna geçiveriyorsun hemen.

örneğin göz tasarım mı değil mi?

 

Göz tasarım değilse göz gibi oluşuma  ne diyeceğiz?:)

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, sofratuzu said:

örneğin göz tasarım mı değil mi?

 

Göz tasarım değilse göz gibi oluşuma  ne diyeceğiz?:)

 

 

 

Ne diyeceğini demişsin zaten: Oluşum. 

 

Göz bir tasarım olsaydı, gözü tasarlayanın mankafanın teki olduğu sonucundan başka bir şey çıkmazdı zaten...

Link to post
Sitelerde Paylaş

TİN-4 için 40 meâl bulundu. Ahmed Hulusi (95/TÎN-4: Gerçekten biz "İnsan"ı en güzel bir sûrette yarattık.) fiziksel ve vicdani olarak yarattık diyor bu ayette, peki insanlar en iyi şekilde yaratıldıysa o zaman neden? genetikleri bozuk olarak doğuyor. 

vicdani olarakta en iyi demek iyi demektir. peki neden? kötü vicdanlı insanlar var. bana göre bu ayeti tanrı yazmış olamaz çünkü 

resimdeki gen bozukluğunu yaratanda tanrı olmalıdır. 

ayetteki tutarsızlıkları  resme bakarak görebiliyoruz.em güzel süret demek biçim demektir görüntü demektir. şimdi bunları

vareden tanrı böyle bir ayet yazmış olamaz bu imkansızdır. dostlarım saygılarımla :  :)  

 

 

hqdefault.jpg

maxresdefault.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, agnostik tanrı yazdı:

TİN-4 için 40 meâl bulundu. Ahmed Hulusi (95/TÎN-4: Gerçekten biz "İnsan"ı en güzel bir sûrette yarattık.) fiziksel ve vicdani olarak yarattık diyor bu ayette, peki insanlar en iyi şekilde yaratıldıysa o zaman neden? genetikleri bozuk olarak doğuyor. 

vicdani olarakta en iyi demek iyi demektir. peki neden? kötü vicdanlı insanlar var. bana göre bu ayeti tanrı yazmış olamaz çünkü 

resimdeki gen bozukluğunu yaratanda tanrı olmalıdır. 

ayetteki tutarsızlıkları  resme bakarak görebiliyoruz.em güzel süret demek biçim demektir görüntü demektir. şimdi bunları

vareden tanrı böyle bir ayet yazmış olamaz bu imkansızdır. dostlarım saygılarımla :  :)  

 

 

hqdefault.jpg

maxresdefault.jpg

Eğer tanrı bir kitap goönderiyorsa bu mükemmel olmalıdır. Ayette en iyi suret diyorsa herkes en iyi surette olmalıdır. Kur'an'ın 6236 ayet olması başlı başına bir problemdir. Her ayetin ayrı doğrulanması gerekir ki bence Kur'an'ın tanrı sözü olmadığı açıktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, aydınlanma savaşçısı yazdı:

Eğer tanrı bir kitap goönderiyorsa bu mükemmel olmalıdır. Ayette en iyi suret diyorsa herkes en iyi surette olmalıdır. Kur'an'ın 6236 ayet olması başlı başına bir problemdir. Her ayetin ayrı doğrulanması gerekir ki bence Kur'an'ın tanrı sözü olmadığı açıktır.

merhaba ben aslında şöyle bir analiz yapmak istiyorum, müsadenle tanrı kavramı mükemmel olduğuna göre seninde belittiğin

 

gibi mükemmel kavramı aslında hiç birşeye ihtiyacı olmuyan demektir. dolayısiylede bu kavram teolojık olarak baz alındığında

 tanrının güçlerinin sınırsız olduğu gerçeğidir. ben şöyle algılıyorum dostum :) 

mükemmel olduğunu düşündüğümüz tanrının bazı özelliklerini yazmak istiyorum. ona uyan kavramları  böyle düşünüyorum.

 

1: tanrının yada tanrıların kitaplara ihtiyacı  yoktur.

 

2: tanrıların yada tanrının insanlarada ihtiyacı yoktur. ama görerceli bir evren modelide bizi kuşkuya düşürmektedir.

 

3: tanrıların egoları ve zevkleri olmaz. 

 

4: tanrıların fiziksel yasalara ve fiziksel akla ihtiyacı olmaz çünkü tanrılar bu yasalardan tam bagımsızdır. 

 

5: tanrılar yada tanrı aslında gizlenmiyor, aslında gizlenen bizleriz yani evren ve biz canlılar bir sistemin sadece çarklarıyız. göreceli olduğunu düşündüğümüz şey aslında tanrılara göre göreceli olmayan bir halisinasyondur. 

6: bana göre gerçek denilen kavram sonsuzluktur. ölümsüzlüktür. ama fiziksel güç değildir. fiziksel gücü yaratan her neyse? güçten çok daha fazlası olmalı dostum. saygılarımla.  :)  

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...