Jump to content

Kör olmadan göremezsin


Recommended Posts

Bilmediklerini bilmek için önce bilmemiş olmak lazım, görmediklerini görmek için önce görmemiş olmak lazım.

Her şey böyledir, önce kör olmadan aydınlığı, gerçekleri göremeyiz, bu aynı zamanda algılamanın, tahlil etmenin, zıt kavramları ayırmanın zorunlu referans noktasıdır.

Diğer deyişle, zıttı görmek için zıt konumda olman gerekir, bu yüzden salt bilgi yeterli bilgi değildir.

Örneğin, ateizm kendi zıttından doğmuştur, her yaşanmışı basamak olarak ele alırsak buna evrilme de diyebiliriz.

Ateizmin doğuşuyla birlikte aynı zamanda dinler de yok olma sürecine girmiştir.

Çünkü biz ne kadar zorlasak da belki uzatabiliriz ama süreci durduramayız.

Kör olmadan göremezsin dememizin bir nedeni de budur, dinlerin varlığını sürdürmek her ne kadar bir çıkar meselesi olsa da körleri orada tutmanın sınırı vardır.

İşte ateizm, deizm gibi düşüncelerin doğuşu ve gelişimi binlerce yıl süren bu kör döngü sonrasıdır.

Tabi bu konu sadece bir örnektir, kör olmadan göremezsin noktası yaşamın bütün alanında geçerlidir.

Bu konu ile ilgili olanlar konuyu daha geniş ele alırsa, biz de hem fikir sahibi olur hem de konuyu daha detaylı öğrenmiş oluruz...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 02.01.2018 at 14:49, bilgivehis yazdı:

Bilmediklerini bilmek için önce bilmemiş olmak lazım, görmediklerini görmek için önce görmemiş olmak lazım.

Her şey böyledir, önce kör olmadan aydınlığı, gerçekleri göremeyiz, bu aynı zamanda algılamanın, tahlil etmenin, zıt kavramları ayırmanın zorunlu referans noktasıdır.

Diğer deyişle, zıttı görmek için zıt konumda olman gerekir, bu yüzden salt bilgi yeterli bilgi değildir.

Örneğin, ateizm kendi zıttından doğmuştur, her yaşanmışı basamak olarak ele alırsak buna evrilme de diyebiliriz.

Ateizmin doğuşuyla birlikte aynı zamanda dinler de yok olma sürecine girmiştir.

Çünkü biz ne kadar zorlasak da belki uzatabiliriz ama süreci durduramayız.

Kör olmadan göremezsin dememizin bir nedeni de budur, dinlerin varlığını sürdürmek her ne kadar bir çıkar meselesi olsa da körleri orada tutmanın sınırı vardır.

İşte ateizm, deizm gibi düşüncelerin doğuşu ve gelişimi binlerce yıl süren bu kör döngü sonrasıdır.

Tabi bu konu sadece bir örnektir, kör olmadan göremezsin noktası yaşamın bütün alanında geçerlidir.

Bu konu ile ilgili olanlar konuyu daha geniş ele alırsa, biz de hem fikir sahibi olur hem de konuyu daha detaylı öğrenmiş oluruz...

 

 

Kör olmadan göremezsin demek mantıksızlıktır . Nasıl mantıksızlıktır ? Kör olunca göremezsin zaten . 

Mesele burda değil , 

Püf noktası Kör olunca GÖRMEK İSTEMEK VE O İSTEDİKLERİNİN PEŞİNE DÜŞMEKTİR . Yani harekete geçmek .

( Dipnot : Herkes aynı değildir yani kör de olsa, olmasada GÖREMEYEDEBİLİR . )
Uzun uzun satırlar yazmama gerek yok ... Umarım özetlemişimdir kendimce.

Link to post
Sitelerde Paylaş
34 minutes ago, Hadii said:

Metafordur burada "kör olmak" gerçekten kör olmaktan bahsedilmiyor. Ak akçe kara gün içindir dediğimde akçeler gerçekten ak mı? Değil, söz savunmanın.

 

34 minutes ago, Hadii said:

Kör olmadan göremezsin demek mantıksızlıktır . Nasıl mantıksızlıktır ? Kör olunca göremezsin zaten . 

Mesele burda değil , 

Püf noktası Kör olunca GÖRMEK İSTEMEK VE O İSTEDİKLERİNİN PEŞİNE DÜŞMEKTİR . Yani harekete geçmek .

( Dipnot : Herkes aynı değildir yani kör de olsa, olmasada GÖREMEYEDEBİLİR . )
Uzun uzun satırlar yazmama gerek yok ... Umarım özetlemişimdir kendimce.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Spud yazdı:

Metafordur burada "kör olmak" gerçekten kör olmaktan bahsedilmiyor. Ak akçe kara gün içindir dediğimde akçeler gerçekten ak mı? Değil, söz savunmanın.

 

 

Metafor olarak koydum yerine zaten ki yine metafor olarak bakınca da olaya, 2 seçenek çıkıyor ortaya; 

ya aklına veri gönderip çalıştırmayıp  görmek istemediği için görmüyordur , 

ya da Kedidir o ... :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 dakika önce, Hadii yazdı:

Metafor olarak koydum yerine zaten ki yine metafor olarak bakınca da olaya, 2 seçenek çıkıyor ortaya; 

ya aklına veri gönderip çalıştırmayıp  görmek istemediği için görmüyordur , 

ya da Kedidir o ... :)

 

Arkadaşımızın da değindiği gibi o bir metafordur, diğer deyişle sürecin işleyişine felsefi veya evrimsel anlamda bir bakış açısıdır.

Gözlerin mega süper görüş yeteneğine sahip olsa da görmediğin bir şey için körden farkın yoktur.

Bunu gerçek yaşamın binlerce yıl gibi bir süreç noktasında ele aldığımızda her konuda önce kör olduğumuz, gözlerimizin açılması sürece, koşullara ve pratiğe bağlı olduğunu anlıyoruz.

Aynı şekilde dinler ve üyeleri de öyledir, henüz evrimini tamamlamamış kör bir süreci yaşamaktadırlar.

Algılar gelişmeye muhtaç olduğu müddetçe körlük alan değiştirir ama mutlak değildir.

Bu yüzden aydınlığı herkes görür ama algılar farklı görür, kimine göre ışıktır, kimine yansımadır, kimine göre de tanrıdır, bu farkın temelinde önce kör olmamız yatmaktadır, çünkü aydınlığı tahlil etme yeteneği kazanma süreci körlükten yani karanlıktan aydınlığa doğru gitmektedir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 dakika önce, bilgivehis yazdı:

 

Arkadaşımızın da değindiği gibi o bir metafordur, diğer deyişle sürecin işleyişine felsefi veya evrimsel anlamda bir bakış açısıdır.

Gözlerin mega süper görüş yeteneğine sahip olsa da görmediğin bir şey için körden farkın yoktur.

Bunu gerçek yaşamın binlerce yıl gibi bir süreç noktasında ele aldığımızda her konuda önce kör olduğumuz, gözlerimizin açılması sürece, koşullara ve pratiğe bağlı olduğunu anlıyoruz.

Aynı şekilde dinler ve üyeleri de öyledir, henüz evrimini tamamlamamış kör bir süreci yaşamaktadırlar.

Algılar gelişmeye muhtaç olduğu müddetçe körlük alan değiştirir ama mutlak değildir.

Bu yüzden aydınlığı herkes görür ama algılar farklı görür, kimine göre ışıktır, kimine yansımadır, kimine göre de tanrıdır, bu farkın temelinde önce kör olmamız yatmaktadır, çünkü aydınlığı tahlil etme yeteneği kazanma süreci körlükten yani karanlıktan aydınlığa doğru gitmektedir...

Yazdıklarınız iyi güzel de atı alan üsküdarı çoktan geçti . Yani gözünü açan açana...Asır geçti nerdeyse ...

Şimdi 21. Y.Y bilgi çağında OKUYUP AKIL SÜZGECİNDEN geçirmek bu kadar kolayken , karanlıkta neyin nesi ? Mum ışığı metaforumu ?

Dünya eski Dünya değil ...

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Hadii yazdı:

Yazdıklarınız iyi güzel de atı alan üsküdarı çoktan geçti . Yani gözünü açan açana...Asır geçti nerdeyse ...

Şimdi 21. Y.Y bilgi çağında OKUYUP AKIL SÜZGECİNDEN geçirmek bu kadar kolayken , karanlıkta neyin nesi ? Mum ışığı metaforumu ?

Dünya eski Dünya değil ...

 

Farketmiyor, olayları güncel olarak değerlendirmiyoruz, zira aydınlanmanın sonu yoktur, akıl süzgeci dediğiniz şey pratik ile kazanılır...

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, bilgivehis yazdı:

 

Farketmiyor, olayları güncel olarak değerlendirmiyoruz, zira aydınlanmanın sonu yoktur, akıl süzgeci dediğiniz şey pratik ile kazanılır...

 

Evet bilginin sonu bulunamadı .

Atladığınız bi nokta var ki bu tam bir nokta ;

Görmek; doğru bilgiye ulaştığın anlamına gelmez , bunun en büyük kanıtını siz aynen yazmışsınız "aydınlanmanın sonu yoktur" Ama siz KÖR DEĞİLKEN DE GÖREMEZSİN DİYORSUNUZ .

Ben demek istedim ki ; kör iken en ufak bişeyi bile görmek ister insan .

 

 

 

 

 

tarihinde Hadii tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, Hadii yazdı:

 

Evet bilginin sonu bulunamadı .

Atladığınız bi nokta var ki bu tam bir nokta ;

Görmek; doğru bilgiye ulaştığın anlamına gelmez , bunun en büyük kanıtını siz aynen yazmışsınız "aydınlanmanın sonu yoktur" Ama siz KÖR DEĞİLKEN DE GÖREMEZSİN DİYORSUNUZ .

Ben demek istedim ki ; kör iken en ufak bişeyi bile görmek ister insan .

 

 

 

 

 

Pardon yazımı geri alıyorum , allak bullak oldu karıştırdım şu an  . 

Görmek istemeyen zaten görmemeye devam eder . Bunun Metafor anlamda da körlükle yakından uzaktan ilişkisi yok .

Kör Körlüğünden haberi yoksa hala kör olmaya devam eder .

 

Şimdi sizin mantığa gelirsek, kayıp olmadan kazanç olmaz, kör olmadan göremez gibi zıtlıklar dan bahsediyorsunuz ya aynı şekilde

Bu Dünya da Cehennemi göremedi kör oldu,  bu Dünya daki körlüğü sayesinde, öteki tarafa gidince de görmek zorunda kaldı mı demek istiyorsun aynı şekilde .

Ben bunu çıkardım sonuç olarak .

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, bilgivehis yazdı:

Algılar gelişmeye muhtaç olduğu müddetçe körlük alan değiştirir ama mutlak değildir.

Bu yüzden aydınlığı herkes görür ama algılar farklı görür, kimine göre ışıktır, kimine yansımadır, kimine göre de tanrıdır, bu farkın temelinde önce kör olmamız yatmaktadır, çünkü aydınlığı tahlil etme yeteneği kazanma süreci körlükten yani karanlıktan aydınlığa doğru gitmektedir...

 

Vay canına! Çok güzel cümleler bunlar. Çok da doğru.

En güzeli de ilk cümle. Körlük alan değiştirir dediğin yer.

 

Ateist bir forumdayız ve çoğumuz da ateist olup ateizmin ne kadar iyi bir şey olduğunu ve getirdiği yararları konuşup dururuz. 

Ben de dahil olmak üzere bazılarımız da ateizmin tek başına hiçbir şey olduğunu söyler, önemli olanın sonrasında kişinin ateizmle ne yaptığıdır deriz. 

Bir bakarız; kişi ateist olup müthiş bir aydınlanma yaşadığına inanmıştır ama aynen dediğin gibi, körlük sadece alan değiştirmiştir onda. Maddeyi, doğayı, ama en çok da insanı değerlendirmesi sakattır ve bir türlü bulunduğu durumdan çıkamaz. Dini ve Tanrı'yı yok saymak, olmadığını görüp bunlardan kurtulmak onun için müthiş bir başarı, hayatındaki en büyük baş kaldırıdır. Hayatından din ve Tanrı'yı çekip aldığında basbayağı ortada kalmıştır aslında ve yerine doğru bilgiyi koymak yerine her şeyleri reddetmek gerektiği gibi bir yargıyı koymuştur.

Tanrı yoksa geri kalan her şey anlamsız, boş, hatta yalandır. Duygular yalan, benlik algısı yalan, hayatın güzel ve anlamlı olduğu yalan, sevgi yalan, nefret yalan, ahlak zaten yalan...

Körlük alan değiştirmiş işte.

 

Çok güzel yazmışsın, eline sağlık bilgivehis. Sen belki bambaşka bir şeyden söz etmeye çalıştın, bilmiyorum ama benim aklıma getirdiklerin bunlar oldu.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Vay canına! Çok güzel cümleler bunlar. Çok da doğru.

En güzeli de ilk cümle. Körlük alan değiştirir dediğin yer.

 

Ateist bir forumdayız ve çoğumuz da ateist olup ateizmin ne kadar iyi bir şey olduğunu ve getirdiği yararları konuşup dururuz. 

Ben de dahil olmak üzere bazılarımız da ateizmin tek başına hiçbir şey olduğunu söyler, önemli olanın sonrasında kişinin ateizmle ne yaptığıdır deriz. 

Bir bakarız; kişi ateist olup müthiş bir aydınlanma yaşadığına inanmıştır ama aynen dediğin gibi, körlük sadece alan değiştirmiştir onda. Maddeyi, doğayı, ama en çok da insanı değerlendirmesi sakattır ve bir türlü bulunduğu durumdan çıkamaz. Dini ve Tanrı'yı yok saymak, olmadığını görüp bunlardan kurtulmak onun için müthiş bir başarı, hayatındaki en büyük baş kaldırıdır. Hayatından din ve Tanrı'yı çekip aldığında basbayağı ortada kalmıştır aslında ve yerine doğru bilgiyi koymak yerine her şeyleri reddetmek gerektiği gibi bir yargıyı koymuştur.

Tanrı yoksa geri kalan her şey anlamsız, boş, hatta yalandır. Duygular yalan, benlik algısı yalan, hayatın güzel ve anlamlı olduğu yalan, sevgi yalan, nefret yalan, ahlak zaten yalan...

Körlük alan değiştirmiş işte.

 

Çok güzel yazmışsın, eline sağlık bilgivehis. Sen belki bambaşka bir şeyden söz etmeye çalıştın, bilmiyorum ama benim aklıma getirdiklerin bunlar oldu.

 

 

Konumu anlamakla kalmamış, bir kısmını çok net olarak tarif etmişsin, teşekkürler:)

 

Bu konu ile ilgili bir olay anlatayım.

Yirmili yaşlarında fazla diyaloğumuz olmayan bir genç.

Dünyadan habersiz ve ilgisiz yaşıyor.

Buna ilgisizliğini sordum, "Dünya boş, ilgili olsam ne olacak?" dedi.

"Peki dünyayı biliyor musun da boş olduğuna kanaat getirdin" dedim.

"Yok" dedi, öyle ise "asıl boş olan sen olmayasın" dedim.

Bu diyalogdan sonra ilgisiz olan bu gencimizi müthiş bir sorgulama refleksi sardı.

Kitap okumalar, sürekli soru sormalar yağmur gibi yağdı.

Bir yıl sonra ben bu gencin devrimci olacağını beklerken, karşıma Akp'li çıktı.

"Sen kördün, bunun için mi gözlerini açtık" dedim.

"Akp işin maddi tarafı, sen olmazsan bugün aç ve açıkta olacaktım" dedi...

 

Gözünü açtığın köre kim hoş görünürse onu kucaklar misaline bir örnek...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
53 dakika önce, bilgivehis yazdı:

 

Konumu anlamakla kalmamış, bir kısmını çok net olarak tarif etmişsin, teşekkürler:)

 

Bu konu ile ilgili bir olay anlatayım.

Yirmili yaşlarında fazla diyaloğumuz olmayan bir genç.

Dünyadan habersiz ve ilgisiz yaşıyor.

Buna ilgisizliğini sordum, "Dünya boş, ilgili olsam ne olacak?" dedi.

"Peki dünyayı biliyor musun da boş olduğuna kanaat getirdin" dedim.

"Yok" dedi, öyle ise "asıl boş olan sen olmayasın" dedim.

Bu diyalogdan sonra ilgisiz olan bu gencimizi müthiş bir sorgulama refleksi sardı.

Kitap okumalar, sürekli soru sormalar yağmur gibi yağdı.

Bir yıl sonra ben bu gencin devrimci olacağını beklerken, karşıma Akp'li çıktı.

"Sen kördün, bunun için mi gözlerini açtık" dedim.

"Akp işin maddi tarafı, sen olmazsan bugün aç ve açıkta olacaktım" dedi...

 

Gözünü açtığın köre kim hoş görünürse onu kucaklar misaline bir örnek...

 

 

Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim şimdi. :)

Çocuğun gözünü açmasan daha mı iyiymiş ne? Etkisiz eleman olarak dolaşıp duracaktı, belki bu halinden daha iyiydi.

Aman ne bileyim, AKP'li dedin mi zerre kadar acıyasım gelmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...