Jump to content

Diyanetten çocuk gelinlere izin


Recommended Posts

Web sitesinde, nikah tanımı yapan Diyanet, bulûğ çağına girmiş olanların da dinen nikahlanabileceğini belirtti. Diyanet, bulûğ yaşının alt sınırını kızlarda 9, erkeklerde 12 olarak belirtti. Diyanet, kızların 9 yaşında gebe kalabileceklerini, erkeklerin de 12 yaşına girdiklerinde baba olabileceklerini bildirdi. Diyanet'e göre ergenlik çağına girmiş kız çocukları nikahlanırken yanlarında velilerinin olmasının daha uygun olacağını da açıkladı ve “Veli olmasa da olur” dedi.

ÇOCUK NİKAHLANIRKEN YANINDA VELİSİ OLSUN

Resmi web sitesinde nikahı tanımlayan Diyanet, evliliğin kişiyi zinadan koruduğunu ve insan neslinin devamını sağladığını savundu. “Kişinin gayri meşru ilişkiye girme tehlikesi bulunması halinde evlenmesi vaciptir” diyen Diyanet, bulûğ tanımını yaparken çağına giren kız çocuklarının evlenebileceğini de şu tanımınla ortaya koydu:

“Nikâhın, iki şahit huzurunda tarafların irade beyanında bulunmak suretiyle akdedilmesi gerekir. Buluğ çağına erişmiş kadının velisi olmaksızın kendisinin nikâhlanabilmesi mümkün olmakla birlikte, velisinin de bulunması menduptur (yapılması daha iyi olan).”

9 YAŞINDAKİ KIZ GEBE KALABİLİR

Diyanet, yine resmi web sitesinde “bulûğ” tanımlarken, kızların 9, erkeklerinse 12 yaşına basmaları halinde bulûğa erdiklerini açıkladı.

Tanım şöyle:

“Sözlükte ‘ulaşmak, yetişmek, iş gayesine varmak gibi' anlamlara gelen bulûğ, fıkıh terimi olarak, bir kimsenin çocukluk dönemini bitirip, ergenlik çağına ulaşması demektir. Bulûğ çağına ulaşan kimseye bâliğ denir. Ergenlik yaşı çocuğun vücut yapısına ve iklim şartlarına göre değişebilir. İslâm hukukçularınca bulûğ çağının alt sınırı, erkekler için 12, kızlar için 9 yaş olarak belirlenmiştir. Bu yaşa ulaştıktan sonra erkeğin ihtilam olması, baba olabilme devresine girmesi; kızın da adet görmesi, gebe kalabilme çağına ulaşması fiilî olarak bâliğ olmalarıdır. Ancak erkek ve kızlar 15 yaşlarına ulaştıklarında, kendilerinde bu erginlik alametleri görülmese de bâliğ olduklarına hükmedilir. Buluğ, kişinin dinen mükellef sayılıp, yetişkin insan statüsünü kazandığı dönemdir. Bu çağa ulaşan ve akıllı olan kimse artık tam edâ ehliyeti kazanır. Böylece, ibâdet, helal ve haram gibi dinî hükümlere muhatap; cezâî, malî ve hukukî yükümlülüklere ehil olur.”

diyanet-bulugdiyanet-nikah

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamda pedofilinin sübyancılığın meşrû olduğunun delili diyanet tarafından verilen bu fetvâdır.

Hasan Akçay gibi light müslümanlar, Allah'ın indirmediği dini bir taraflarından uydurmayı  "meziyet" biliyorlar.

Bakalım nereye kadar kendilerini kandırmaya devam edecekler ?

 

Dokuz yaşındaki kız çocuğuna evlenme ruhsatı veren fetva için, hemen "Kur'anda yok" derler. Halbuki diyânet bu yaşa gelen çocuğun âdet görüğünü iddia ediyor. Kur'anda ise daha beteri var.  "Henüz âdet görmemiş" (Talâk 4) çocuklar için bile evlenme ruhsatı verilmekte. Ama âyet bükücüler, onu da kafalarına göre yorumluyorlar. İşin enteresan tarafı kendileri dışında bu yorumlarına  inandırabildikleri kimse de yok. :) 

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 1/2/2018 at 20:44, Vefik Sâmi yazdı:

İslamda pedofilinin sübyancılığın meşrû olduğunun delili diyanet tarafından verilen bu fetvâdır.

Hasan Akçay gibi light müslümanlar, Allah'ın indirmediği dini bir taraflarından uydurmayı  "meziyet" biliyorlar.

Bakalım nereye kadar kendilerini kandırmaya devam edecekler ?

 

Dokuz yaşındaki kız çocuğuna evlenme ruhsatı veren fetva için, hemen "Kur'anda yok" derler. Halbuki diyânet bu yaşa gelen çocuğun âdet görüğünü iddia ediyor. Kur'anda ise daha beteri var.  "Henüz âdet görmemiş" (Talâk 4) çocuklar için bile evlenme ruhsatı verilmekte. Ama âyet bükücüler, onu da kafalarına göre yorumluyorlar. İşin enteresan tarafı kendileri dışında bu yorumlarına  inandırabildikleri kimse de yok. :) 

 

tatlı su müslümanlarını inandırabiliyorlar. hayatlarında bir kez olsun, açıp da kuranı okumamış müslümancıklar bunlara inanıyorlar.

islamın hala sürüyor olmasının, keskin biçimde toplumsal soyutlanmaya yol açmadan sinsice yayılıyor olmasının nedeni akçaygillerdir. çünkü onlar bir yandan bu kanseri yayarken, diğer yandan bu aslında iyi bir şey diye telkin vermektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 02.01.2018 at 22:44, Vefik Sâmi yazdı:

İslamda pedofilinin sübyancılığın meşrû olduğunun delili diyanet tarafından verilen bu fetvâdır.

Hasan Akçay gibi light müslümanlar, Allah'ın indirmediği dini bir taraflarından uydurmayı  "meziyet" biliyorlar.

Bakalım nereye kadar kendilerini kandırmaya devam edecekler ?

 

Dokuz yaşındaki kız çocuğuna evlenme ruhsatı veren fetva için, hemen "Kur'anda yok" derler. Halbuki diyânet bu yaşa gelen çocuğun âdet görüğünü iddia ediyor. Kur'anda ise daha beteri var.  "Henüz âdet görmemiş" (Talâk 4) çocuklar için bile evlenme ruhsatı verilmekte. Ama âyet bükücüler, onu da kafalarına göre yorumluyorlar. İşin enteresan tarafı kendileri dışında bu yorumlarına  inandırabildikleri kimse de yok. :) 

 

"Kadınlarınızdan aybaşı hâlinden ümit kesenlere (menopoza girenlere) gelince, eğer (iddetlerinden) kuşkuluysanız, onların iddeti üç aydır. Aybaşı olmamış (adetinde gecikme olmuş) kadınların da (böyledir). . . Hamilelerin (iddeti) ise, onların iddetleri yüklerini bırakmalarına kadardır. Kim Allâh'tan korunursa, onun için işinde bir kolaylık oluşturur." (Talak Suresi 4. Ayet)

 

burda nerde henüz adet görmemiş çocuklar için evlenme izni diye birşey var vefik sapığı.

 

Ayetin başı, "kadınlarınızdan" diyerek başlıyor. arapçası "min nisai-kum"

 

Nisa = yetişkin kadın, demektir beyinsiz vefik. sen Dinsiz İmansız şerefsiz onursuz haysiyetsiz bir pisliksin. Doğruları öğrenip anlayacağına iftira etmek hep kolayına geliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 02.01.2018 at 22:44, Vefik Sâmi yazdı:

İslamda pedofilinin sübyancılığın meşrû olduğunun delili diyanet tarafından verilen bu fetvâdır.

Hasan Akçay gibi light müslümanlar, Allah'ın indirmediği dini bir taraflarından uydurmayı  "meziyet" biliyorlar.

Bakalım nereye kadar kendilerini kandırmaya devam edecekler ?

 

Dokuz yaşındaki kız çocuğuna evlenme ruhsatı veren fetva için, hemen "Kur'anda yok" derler. Halbuki diyânet bu yaşa gelen çocuğun âdet görüğünü iddia ediyor. Kur'anda ise daha beteri var.  "Henüz âdet görmemiş" (Talâk 4) çocuklar için bile evlenme ruhsatı verilmekte. Ama âyet bükücüler, onu da kafalarına göre yorumluyorlar. İşin enteresan tarafı kendileri dışında bu yorumlarına  inandırabildikleri kimse de yok. :) 

 

"Kadınlarınızdan aybaşı hâlinden ümit kesenlere (menopoza girenlere) gelince, eğer (iddetlerinden) kuşkuluysanız, onların iddeti üç aydır. Aybaşı olmamış (adetinde gecikme olmuş) kadınların da (böyledir). . . Hamilelerin (iddeti) ise, onların iddetleri yüklerini bırakmalarına kadardır. Kim Allâh'tan korunursa, onun için işinde bir kolaylık oluşturur." (Talak Suresi 4. Ayet)

 

burda nerde henüz adet görmemiş çocuklar için evlenme izni diye birşey var vefik sapığı.

 

Ayetin başı, "kadınlarınızdan" diyerek başlıyor. arapçası "min nisai-kum"

 

Nisa = yetişkin kadın, demektir beyinsiz vefik. sen Dinsiz İmansız şerefsiz onursuz haysiyetsiz bir pisliksin. Doğruları öğrenip anlayacağına iftira etmek hep kolayına geliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, bir_akil_insan yazdı:

 

tatlı su müslümanlarını inandırabiliyorlar. hayatlarında bir kez olsun, açıp da kuranı okumamış müslümancıklar bunlara inanıyorlar.

islamın hala sürüyor olmasının, keskin biçimde toplumsal soyutlanmaya yol açmadan sinsice yayılıyor olmasının nedeni akçaygillerdir. çünkü onlar bir yandan bu kanseri yayarken, diğer yandan bu aslında iyi bir şey diye telkin vermektedir.

 

siz ne pisliksiniz peki? siz ne haltsınızki anlamadan dinlemeden iftiralar atıyorsunuz? vefik gibi şerefsizlerin lafına bakarak davranırsanız cevabınızı onun mesajına verdiğim gibi alırsınız.

tarihinde metann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, metann yazdı:

 

"Kadınlarınızdan aybaşı hâlinden ümit kesenlere (menopoza girenlere) gelince, eğer (iddetlerinden) kuşkuluysanız, onların iddeti üç aydır. Aybaşı olmamış (adetinde gecikme olmuş) kadınların da (böyledir). . . Hamilelerin (iddeti) ise, onların iddetleri yüklerini bırakmalarına kadardır. Kim Allâh'tan korunursa, onun için işinde bir kolaylık oluşturur." (Talak Suresi 4. Ayet)

 

burda nerde henüz adet görmemiş çocuklar için evlenme izni diye birşey var vefik sapığı.

 

Ayetin başı, "kadınlarınızdan" diyerek başlıyor. arapçası "min nisai-kum"

 

Nisa = yetişkin kadın, demektir beyinsiz vefik. sen Dinsiz İmansız şerefsiz onursuz haysiyetsiz bir pisliksin. Doğruları öğrenip anlayacağına iftira etmek hep kolayına geliyor.

 

sizin allahınız, mealcilerden hangisi? onun ayetlerine göre konuşalım. bir de, kuranda kız çocuğu hangi sözcüklerle anlatılmaktadır?

 

al-i imran 36

Doğurunca da yâ Rabbi demişti kız doğurdum; zâten Tanrı, onun ne doğurduğunu biliyordu; erkek kıza benzemez, ona Meryem adını verdim, onu da, soyunu da sana ısmarladım, taşlanmış Şeytan'dan sen koru demişti.

 

in-nî: muhakkak ki ben, gerçekten ben
 
vada'tu-hâ unsâ: ben onu kız doğurdum
 
demek ki kız değil, yetişkin kadın doğurmuş :D
 
müslümanın hafızı da bu kadar oluyor...
Link to post
Sitelerde Paylaş
58 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

 

sizin allahınız, mealcilerden hangisi? onun ayetlerine göre konuşalım. bir de, kuranda kız çocuğu hangi sözcüklerle anlatılmaktadır?

 

al-i imran 36

Doğurunca da yâ Rabbi demişti kız doğurdum; zâten Tanrı, onun ne doğurduğunu biliyordu; erkek kıza benzemez, ona Meryem adını verdim, onu da, soyunu da sana ısmarladım, taşlanmış Şeytan'dan sen koru demişti.

 

in-nî: muhakkak ki ben, gerçekten ben
 
vada'tu-hâ unsâ: ben onu kız doğurdum
 
demek ki kız değil, yetişkin kadın doğurmuş :D
 
müslümanın hafızı da bu kadar oluyor...

 

beyinsizmisin lan sen iftiracı şerefsiz. önceki mesajda kelime anlamını yazdım ya, senin gösterdiğin Ayet'de yetişkin kadın anlamına gelen bir kelime yokki.

 

ünsa = kız anlamına gelir. sen malmısın lan bunu görmüyormusun? bile bile iftira ve inkar etmek için şerefsizliğin ağababasını oynuyorsunuz. burası tam bir pislik yeri.

 

size doğruları açıklıyoruz illa yalan olmasını ve öyle kabullenmeyi istiyorsunuz. bu asla olmayacak kaybeden ve geberip gidecek olanlar sizler olacaksınız.

 

diyanetin içine sizden şerefsizler sızdıki öyle fetva verdiriyor. buna izin verenlerinde yatacak yeri yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, metann yazdı:

 

beyinsizmisin lan sen iftiracı şerefsiz. önceki mesajda kelime anlamını yazdım ya, senin gösterdiğin Ayet'de yetişkin kadın anlamına gelen bir kelime yokki.

 

ünsa = kız anlamına gelir. sen malmısın lan bunu görmüyormusun? bile bile iftira ve inkar etmek için şerefsizliğin ağababasını oynuyorsunuz. burası tam bir pislik yeri.

 

size doğruları açıklıyoruz illa yalan olmasını ve öyle kabullenmeyi istiyorsunuz. bu asla olmayacak kaybeden ve geberip gidecek olanlar sizler olacaksınız.

 

diyanetin içine sizden şerefsizler sızdıki öyle fetva verdiriyor. buna izin verenlerinde yatacak yeri yok.

 

ünsa = kadın

nisa = kadınlar

 

sizi hafız diye kadroya alanlara selam olsun.

 

yeniden soralım: kuranda kız çocuğu için kullanılan sözcükler nelerdir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
59 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

 

ünsa = kadın

nisa = kadınlar

 

sizi hafız diye kadroya alanlara selam olsun.

 

yeniden soralım: kuranda kız çocuğu için kullanılan sözcükler nelerdir?

 

ünsa = kız demektir lan kime öğretiyorsun çarpıtma şerefsizlik yapma.

 

çok biliyorsan okur öğrenirsin. böylece iftiradan başka birşey kazanmış olursun

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, metann yazdı:

 

ünsa = kız demektir lan kime öğretiyorsun çarpıtma şerefsizlik yapma.

 

çok biliyorsan okur öğrenirsin. böylece iftiradan başka birşey kazanmış olursun

 

uyduruk tanrınız, çocukları gebe bırakmak için ilmini mi konuşturuyor yani?

 

arabın zırvalarını savunacaksanız, doğru dürüst öğrenin de savunun.

 

ünsa = kadın

nisa = kadınlar

 

demektir. varsa kanıtınız, buyrun getirin.

 

 

Fatr 11

Ve Allah, sizi topraktan yaratmıştır, sonra bir katre sudan, sonra da size eşler halketmiştir. Hiçbir kadın, onun bilgisi olmadıkça gebe kalamaz ve doğuramaz ve hiçbir ömrü uzun adam, ömür süremez ve hiç kimsenin ömrü eksilmez ki bunlar, kitapta mukadder olmasın; şüphe yok ki bu, Allah'a pek kolaydır.

 

ve mâ tahmilu: ve yüklenmez, gebe kalmaz
 
min unsâ: kadın(dan)
 
ve lâ tedau: ve doğum yapmaz
 
illâ: ancak, den başka, olmaksızın
 
bi: ile
 
ilmi-hi: onun ilmi
tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, bir_akil_insan yazdı:

 

uyduruk tanrınız, çocukları gebe bırakmak için ilmini mi konuşturuyor yani?

 

arabın zırvalarını savunacaksanız, doğru dürüst öğrenin de savunun.

 

ünsa = kadın

nisa = kadınlar

 

demektir. varsa kanıtınız, buyrun getirin.

 

 

Fatr 11

Ve Allah, sizi topraktan yaratmıştır, sonra bir katre sudan, sonra da size eşler halketmiştir. Hiçbir kadın, onun bilgisi olmadıkça gebe kalamaz ve doğuramaz ve hiçbir ömrü uzun adam, ömür süremez ve hiç kimsenin ömrü eksilmez ki bunlar, kitapta mukadder olmasın; şüphe yok ki bu, Allah'a pek kolaydır.

 

ve mâ tahmilu: ve yüklenmez, gebe kalmaz
 
min unsâ: kadın(dan)
 
ve lâ tedau: ve doğum yapmaz
 
illâ: ancak, den başka, olmaksızın
 
bi: ile
 
ilmi-hi: onun ilmi

 

ünsa kelimesinin iki anlamı var kız ve dişi demektir. kız olarak hitap insanlara olandır dişi olansa Yaratılmış her mahluktan olandır. 

 

Ayet "O'nun bilgisi olmadan hiçbir dişi gebe kalamaz ve doğuramaz"  ifadesidir. o ifade sadece insana kullanılmadı gerizekalı. hiçbir dişiden kasıt Yaratılmış insan veya hayvandan hiçbir dişi gebe kalamaz ve doğuramaz buyurularak genel bir ifadedir.

 

Hafız olan benim, siz hem inkar ediyorsunuz üstüne ukalalık ederek kendi söylediğinizi doğru kabul etmeye çalışıyorsunuz. sizinki tam anormallik. 

tarihinde metann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, metann yazdı:

 

ünsa kelimesinin iki anlamı var kız ve dişi demektir. kız olarak hitap insanlara olandır dişi olansa Yaratılmış her mahluktan olandır. 

 

Ayet "O'nun bilgisi olmadan hiçbir dişi gebe kalamaz ve doğuramaz"  ifadesidir. o ifade sadece insana kullanılmadı gerizekalı. hiçbir dişiden kasıt Yaratılmış insan veya hayvandan hiçbir dişi gebe kalamaz ve doğuramaz buyurularak genel bir ifadedir.

 

Hafız olan benim, siz hem inkar ediyorsunuz üstüne ukalalık ederek kendi söylediğinizi doğru kabul etmeye çalışıyorsunuz. sizinki tam anormallik. 

 

:D savunmaya çalıştığınız şey zaten reddettiğiniz şey idi.

 

kuranda kız çocuğu anlamına gelen bir şey gösterin dedim. gösteremediniz. kuranda kız çocuğu yoktur,  kadın olarak geçer dedim.

 

aa yok ünsa kız demektir de, nisa kadın demektir de vik vik de dediniz.

 

şimdi ünsanın gebe kalabilen anlamına geldiğini söylüyorsunuz. kız çocukları gebe kalıyor mu?

 

tekrarlayalım: savunmaya çalıştığınız arabın zırvaları içinde kız çocuğundan söz edilmez. çünkü kurana ve islama ve araba göre, kadın vardır. bu yüzden kuranda evlilik yaşı diye bir şey de yoktur. kukusu olan, kadındır.

 

size hafızlık verenlere gidin sorun ünsa nedir, nisa nedir diye.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, bir_akil_insan yazdı:

 

:D savunmaya çalıştığınız şey zaten reddettiğiniz şey idi.

 

kuranda kız çocuğu anlamına gelen bir şey gösterin dedim. gösteremediniz. kuranda kız çocuğu yoktur,  kadın olarak geçer dedim.

 

aa yok ünsa kız demektir de, nisa kadın demektir de vik vik de dediniz.

 

şimdi ünsanın gebe kalabilen anlamına geldiğini söylüyorsunuz. kız çocukları gebe kalıyor mu?

 

tekrarlayalım: savunmaya çalıştığınız arabın zırvaları içinde kız çocuğundan söz edilmez. çünkü kurana ve islama ve araba göre, kadın vardır. bu yüzden kuranda evlilik yaşı diye bir şey de yoktur. kukusu olan, kadındır.

 

size hafızlık verenlere gidin sorun ünsa nedir, nisa nedir diye.

 

ünsa aynı zamanda dişi anlamına gelir, bu genel bir ifadedir, gençlik veya olgunluk ifadesi değildir.

 

"O'nun bilgisi olmadan hiçbir dişi gebe kalamaz doğuramaz" işte burda dişi anlamı taşır, Meallerde oraya kadın yazıp, ALLAH'ın Kudretini sadece insanla sınırlayan beyinlere yazıklar olsun.

 

sende yanlış çevirileri alıp arkasına saklanıyorsun. başkada birşey beklenmezdi.

tarihinde metann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, metann yazdı:

 

ünsa aynı zamanda dişi anlamına gelir, bu genel bir ifadedir, gençlik veya olgunluk ifadesi değildir.

 

"O'nun bilgisi olmadan hiçbir dişi gebe kalamaz doğuramaz" işte burda dişi anlamı taşır, Meallerde oraya kadın yazıp, ALLAH'ın Kudretini sadece insanla sınırlayan beyinlere yazıklar olsun.

 

sende yanlış çevirileri alıp arkasına saklanıyorsun. başkada birşey beklenmezdi.

 

geldiniz sonunda dediğim noktaya.  :D

 

ünsa kadın demektir. kuranda kız çocuğunu belirten hiçbir şey yoktur. kurana göre her yaştan dişi ünsadır. nisa ise onun çoğuludur.

nisa yetişkin kadın demektir iddianızı kendiniz çürüttünüz.

 

kuranda, dişi olan her insana kadın denir. bu yüzden, örneğin nisa 127de yetimlerin kadın olanları ile evlilikten söz edilir.

islamda yetimlik akil baliğ olmakla biter. demek ki 127de büluğa girmemiş yetimlerle evlilik söz konusudur.

 

nisa 3te yine velisi olduğunuz yetimler ile evlenirken, onlara miras/mehir vermeyerek onlara haksızlık etmekten korkarsanız başka kadınlar alın denir.

 

böyle böyle öğreniyorsunuz dininizi :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, bir_akil_insan yazdı:

 

geldiniz sonunda dediğim noktaya.  :D

 

ünsa kadın demektir. kuranda kız çocuğunu belirten hiçbir şey yoktur. kurana göre her yaştan dişi ünsadır. nisa ise onun çoğuludur.

nisa yetişkin kadın demektir iddianızı kendiniz çürüttünüz.

 

kuranda, dişi olan her insana kadın denir. bu yüzden, örneğin nisa 127de yetimlerin kadın olanları ile evlilikten söz edilir.

islamda yetimlik akil baliğ olmakla biter. demek ki 127de büluğa girmemiş yetimlerle evlilik söz konusudur.

 

nisa 3te yine velisi olduğunuz yetimler ile evlenirken, onlara miras/mehir vermeyerek onlara haksızlık etmekten korkarsanız başka kadınlar alın denir.

 

böyle böyle öğreniyorsunuz dininizi :D

 

döndü dolaştı şerefsizce tere satıyor. sen değilmisin baştan konuya girip

 

 

sizin allahınız, mealcilerden hangisi? onun ayetlerine göre konuşalım. bir de, kuranda kız çocuğu hangi sözcüklerle anlatılmaktadır?

 

al-i imran 36

Doğurunca da yâ Rabbi demişti kız doğurdum; zâten Tanrı, onun ne doğurduğunu biliyordu; erkek kıza benzemez, ona Meryem adını verdim, onu da, soyunu da sana ısmarladım, taşlanmış Şeytan'dan sen koru demişti.

 

in-nî: muhakkak ki ben, gerçekten ben
 
vada'tu-hâ unsâ: ben onu kız doğurdum
 
demek ki kız değil, yetişkin kadın doğurmuş - deyip alay eden? sen orda yetişkin kadın olarak geçtiğini iddia ettin bende kız olarak dişi olarak geçtiğini gösterdim. 
 
şimdide konuyu saptırıp bana caka satıyorsun.
 
madem Nisa 127. Ayetden yetimlerin kadın olanlarıyla evliliklerinden söz ediliyor, bu sitede başından beri İslam'da haşa sübyancılık çocuk evlilikleri var diye niye sallayıp duruyordunuz. kendiniz doğrusunu biliyorsunuz bile bile de alay edip saptırıyorsunuz. biz sizin hakkınızda olur olmadık iftiralar etsek sizin için iyimi olur?
 
önce böyle söylüyorsun sonrada İslamda yetimlik bulüğ çağına girince biter demekki o Ayetde büluğ çağına girmeden evlilik sözkonusudur deyip saptırıyorsun.
 
İbn Abbâs'a, “Yetimlik ne zaman biter?” diye sorulduğunda, “Ömrüme yemin ederim ki, adam vardır, sakalı çıkar da hâlâ kendi hakkını almaktan âciz, kendi namına bir şey vermekten âcizdir. İşte kişi kendi hakkını alacağında başkalarının alışverişi gibi doğru ve yeterli davranabiliyorsa, artık o zaman yetimlik durumu sona ermiş demektir.” diye cevap verir.
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, metann said:

 

Hafız olan benim, siz hem inkar ediyorsunuz üstüne ukalalık ederek kendi söylediğinizi doğru kabul etmeye çalışıyorsunuz. sizinki tam anormallik. 

 

 

Hafız olan sensin de, tüm müslümanlar senle aynı fikirde mi diye sormazlar mı adama?,

Daha kendi aranızda bir fikir birliğiniz yok, onlrca parçaya bölünmüşsünüz, sonra kalkmış buraya gelip ben hafızım buyuruyorusunuz. Yeri geldiğinizde hafızlığınızın kendi dindaşlarınızın arasında dahi bir hükmü yokken hele.

 

Kuran hakkındaki bunca fikir ayrılığı, bunca yanlış anlama ve farkıl tefsirlerin hesabını hiçbir zaman veremeyeceksiniz.

,Ve o hesabını veremediğiniz bunca arızaya, ikiliğe yol açan kitabı kendi çapınızda tanrıya mal etmeye devam edeceksiniz.

Dediğim gibi, inşallah diğer tarafta hesabını sormazlar bunun sizden.

Kıçından ne diye kitap uydurup da bana mal ediyon diye..O zaman yandı gülüm keten helva..

 

Yani iyi düşünün: Ya varsa?

Yoksa bize bir şey olmayacak, ama varsa siz ayvayı yemiş olabilirsiniz.

Gelin yol yakınken elin şüphe götürür kitabını bırakın, aklı mürşit edinmeye başlayın.

Düşünsenize, güya tüm insanlığa inmiş ama arapça..Dakka bir gol bir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, teflon yazdı:

 

 

Hafız olan sensin de, tüm müslümanlar senle aynı fikirde mi diye sormazlar mı adama?,

Daha kendi aranızda bir fikir birliğiniz yok, onlrca parçaya bölünmüşsünüz, sonra kalkmış buraya gelip ben hafızım buyuruyorusunuz. Yeri geldiğinizde hafızlığınızın kendi dindaşlarınızın arasında dahi bir hükmü yokken hele. /o ayrı gayrılıklar beni bağlamaz. Kur'an'da;

 

"Gerçek şu ki, dinlerini parça parça edip kendileri de gruplaşanlar, sen hiç bir şeyde onlardan değilsin. Onların işi ancak Allah'adır. Sonra O, işlemekte olduklarını kendilerine haber verecektir." (En'am Suresi 159. Ayet)

 

"Dinlerini parçalayan ve gruplara ayrılanlardan olmayınız! Her grup, kendilerinde olan ile sevinirler." (Rum Suresi 32. Ayet)

 

böyle emredilirken benim onlarla hiçbir işim yok. herkes kendi kazandığının karşılığını görecek. ben bu ömrü kimsenin adımlarıyla yaşamam. benim rehberim Kur'an'dır.

 

 

Kuran hakkındaki bunca fikir ayrılığı, bunca yanlış anlama ve farkıl tefsirlerin hesabını hiçbir zaman veremeyeceksiniz.

,Ve o hesabını veremediğiniz bunca arızaya, ikiliğe yol açan kitabı kendi çapınızda tanrıya mal etmeye devam edeceksiniz.

Dediğim gibi, inşallah diğer tarafta hesabını sormazlar bunun sizden.

Kıçından ne diye kitap uydurup da bana mal ediyon diye..O zaman yandı gülüm keten helva.. /hesabını veremeyeceksiniz dediklerin o tefsirleri bile bile yanıltıp saptıranlar içindir. Kur'an'da "kim zerre kadar iyilik yaparsa karşılığını kimde zerre kadar kötülük yaparsa karşılığını görecek" buyuruluyorken ben Dosdoğruyu titizlikle insanlara açıklıyorsam benim bir zararım yoktur. onu kasten saptıranlara söyle.

 

Yani iyi düşünün: Ya varsa?

Yoksa bize bir şey olmayacak, ama varsa siz ayvayı yemiş olabilirsiniz.

Gelin yol yakınken elin şüphe götürür kitabını bırakın, aklı mürşit edinmeye başlayın.

Düşünsenize, güya tüm insanlığa inmiş ama arapça..Dakka bir gol bir.. /yoksa diyerek güya akıl bulandırmaya çalışma. birde şurdan bakalım, binlerce doğru sözlü Peygamber yalan bir vaadde bulunmadı, onlar Melekleride gördü yada içlerinden ALLAH'la vasıtasız konuşanda oldu. onlar kendi sonlarını düşünmedilermi ki ben İman ederek kendimi tehlikeyemi attığımı zannedicem. sizin bu saçmalıklarınız ne zaman son bulacak? Cehennem Ateşi'yle karşılaştığınız zamanmı?

 

tarihinde metann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 minutes ago, metann said:

 

 O ayrılıklar hem seni hem kitabını sapına kadar bağlar.

Neden mi?

Çünkü kitabın kadiri ve alimi mutlaktan gelmekte.

Ve kitabın apaçık olmak gibi bir iddiası var, hoş böyle bir iddiası olmasa dahi tanrıdan gelmiş; son, tüm insanlar ve tüm zamanlar için geçerli olduğu iddia edilen mesajın açık apaçık olmaması düşünülemez.

 

Bir kitabın apaçık olması ne demektir?

O kitap yanlış anlaşılamaz ve art niyetli veya niyetsiz de olsa hiçbir şekilde saptırılamaz demektir.  Yanlış anlaşılmaya mahal vermez demektir.

Ama dönüp senin kitabına bakınca ne görüyoruz?

 

binlerce yıllık bir ayrılık gayrılık, ikilik üçlük beşlik, mezhepler, farklı tefsirler, sünnet-hadisçiler, sadece kurancılar vb. havada uçuşuyor

Yahu metann, bu kadiri mutlağın indirdiği apaçık kitabın başına gelebilecek bir iş midir?

Eğer senin kitabın yanlış anlaşılabilir ve saptırılabiliyorsa eğer, bu onun apaçık bir şekilde insanlara edilgen, onların eksiklik ve art niyetlerine karşı çaresiz olduğu anlamına gelir.

 

Apaçık olana yanlış anlaşılamaz.

Apaçık olan saptırılamaz.

Apaçık olan yanlış anlaşılmaya mahal dahi vermez.

Ama kuran böyle değil. 

Ve bu kuranın en büyük açığıdır.

Kendi samimi inanırlarını dahi kendi içinde birbirine düşürmüştür. 

Yahu ki de bir küfür edeceğin yerde otur da bunlar samimi olarak bir düşün.

 

Verdiğin ayetler ise minareye klılf uydurmaktan başka bir şey değildir.

Ben bir kitap yazıp kendimi sahte peygamber ilan etmeye, insanları keklemeye kalkışacak olsam, yapacağım ilk şeylerden biri de aynen bu şekilde emniyet sübapları kullanmak olurdu.

Neden? Çünkü kendime güvenmiyorum ki..Elbet o kitabın apaçık olmayı başaramayacağını, elbet apaçık iddiama karşılık yanlış anlaşılacağını ve insanları birbirine düşüreceğini biliyorum.

İşte bu yüzden de içine enam 159 gibi ayetleri önceden boncuk gibi diziyorum. Sonra biri hesap sorduğunda ona yaslanıp kıvırabilmek için.

 

Gerçek tanrı, gerçek alimi mutlak tanrı kitabı öyle bir yazar ki, onu kimse yanlış anlayamaz, saptırmanın yanından dahi geçemez. Bundan emin olan tanrı da içine sonradan gruplaşanlar gibi kılıflar koymaz. Çünkü kitabının yanlış anlaşılmayacağını, saptırılamayacağını, mezheplerin falan ortaya çıkmayacağını bilir!

 

Onu takip eden müslümanları başından sonuna tek bir ümmet olarak kalacağını bilir. Ancak beşeriyatın uydurduğu bir kitap ise böyle arızalara sebebiyet verir.

 

Apaçık denen kitabın içerisinde mühkem müteşabih diye bir nane olur mu yahu hiç mesela..sen mühkemin müteşabihin dökümünü vermediğin, veremediğin müddetçe, o kitabın tamamı töhmet altındadır. Buna hiçbir müslüman ya da hiçbir hafız da çıkıp gık dahi diyemez.

 

Biz diyoruz ki bu kitap tanrıdan gelmiş olamaz. En büyük kanıdımız ve aynı zamanda şahidimiz de, 1400 yıllık islam tarihi ve mezhepleri, türlü türlü bölünmüşlükleridir. Daha tomurcuk meme mi, yoksa birbirine denk üzüm mü, onu bile adamakıllı anlatmayı becerememiş bir kitap bu neticede.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...