Jump to content

Evren Neden Akıllı Bir Yaratıcı Tarafından Tasarımlanmamıştır!


Recommended Posts

Yaratici yani "The Absolute" evreni yaratarak veya evrene donuserek potansiyeli tecrube haline getirmek istemis olabilir.

Yani rastgelelik uzerine kurulu, evrim araciligi ile turlu varliklari ortaya cikaracak bir evren araciligi ile sonsuz tecrubeleri ayni anda yasama imkanini saglamis olabilir.

Yoktan var etme degil, sonsuzdan sinirlama bir bakima.

Akil, bilinc uretme potansiyeline sahip bir evrenin bir ultimate bilincin manifestasyonu olmasi durumu.

Bu yuzden mesela baska bir varliga aci cektirmek veya oldurmek, bu kozmik amaca darbe vurmak oluyor..

Rastgelelik uzerine kurulu, surprizlerle dolu bir evren veya sonsuz evrenler yaratarak Tanri "Kaldiramayacagi bir tasi" yaratmak istemistir.

Gelecegi gorme gucune sahip olmasina ragmen, gormemeyi, gorememeyi secmistir.

Yani olasilik teorisi Tanrinin bas aletidir.

Kendisini tanitmamasi veya sureli olarak devre disi birakmasi bu duzenin en onemli parcalarindan biri olabilir.

(Biliyorum -dir -dur dedim ama bir dindar gibi bunlari mutlak dogru olarak gormuyorum. Sadece su an kafama en cok yatan aciklama bu)

yazın gerçekten çok güzel. fakat burda da islamın tanrısı gibi bir soru takılıyor insanın kafasına. madem tanrı geleceği görüyor tecrübesinide görebilir. tanrıda geleceği görmeyeceğini düşünmek daha mantıklı olmazmıydı, yapabileceklerinin farkında fakat ne yaptığını görmek istiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 78
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Zorluk çektiğim sorun, bu yaratıcının kendini neden bizlere ifşa etmediğidir.

Kendini bize ifşa etmemekle bu yaratıcı ne başarmak istemektedir?

Amacı nedir?

Bu garip davranışın ne gibi bir açıklaması olabilir?

Bkz: Kuran

Bizimle böyle bir oyunun oynamasının kime ne yararı olacaktır?

Oyun değil, varoluş ve yaşam..

Bu sapık bir yaratıcı mıdır?

Bize görünmekten, varlığını bir tür belirtmekten utanan bir Tanrı'mıdır?

Bkz : Kuran

Eğer bu yaratıcı iddia edildiği gibi, herşeye kadir ise, bize kendini hiç kuşkuya yer vermeyecek şekilde tanıtması gerekirdi.

Bu kadar basit bir tanıtmayı beceremeyen bir Tanrı var olamaz.

Gerçek sade ve çirkindir..

Ne acı...

HACI

Bu durumda Anthony Flew'un vardığı şu sonuca varmamız gerekiyor:

Evren akılsız bir yaratıcı tarafından tasarımlanmıştır.

Evreni yaratan yaratıcı aptalın biridir.

HACI

Bkz: Satanik incil..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bkz: Kuran

Oyun değil, varoluş ve yaşam..

Bkz : Kuran

Gerçek sade ve çirkindir..

Ne acı...

HACI

Bkz: Satanik incil..

Bu mudur hocam ya?... Koskoca tanrı birisinin kulağına ama sadece onun kulağına gaipten ses göndererek ve "sana inanmayanları kes" diyerek mi çalışır veya çalışmalı?... Biraz akıl-fikir, özgürce kafa çalıştırma ve sorgulama diliyorum ben size...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Baskalari katilmasin demedim ki

Katilin ama sabote etmeyin..

Akilli bir yaraticinin olabilirligi ve dogasi hakkinda adam gibi bir konu olabilecekken isin icine kendi inanclarinizi sokusturuverdiniz

Bir musluman ateisti teist yapamaz sunu bilin artik, adamlar dini asmis zaten, o yollardan gecmisler.

Dinler ustu bir varolus/tanri tartismasidir yapilmasi gereken.

Batil inanclar ile sabote edilmesze tabii

yahu ne sabotesi?

konuyla ilgisiz cevaplar mı verdim ,iletileri mi tekrar gözden geçirir misinizi?

şu koskaca kainat elbette akıllı bir yaratıcı tarafından yaratılmıştır..

ama siz,gözünüzü,kulağınızı ,kalbinizi mühürlediğinizden gerçekleri göremiyorsunuz?..

bilim bilim diye tutturmuşsunuz..

bilim zaten Kur'an'da olan şeyleri açıklıyor..

Evet, bizler bu sorularin kaynagini bularak gercek dogruya ulasacagimizi dusunuyoruz.

Sizde Tanri inanci da yok. evrenin gizemlerini cozme meraki, sevki yok..

Bir seylere inanmissiniz, onlarla tatmin olmayanada "Al iste Allah kitap yolladi, daha ne? otur oturdugun yere" diyorsunuz

"Ne malum Tanrinin kitap yolladigi?" diye sorunca "1400 yil once Arabistanli Muhammed soyledi" diyorsunuz

Soylediklerine bakinca ilkellik, cehalet, sacmalik diz boyu..

Buna inanmayani sucluyorsunuz. Dininizi modern bilimle bagdastirmak icin kivraniyorsunuz, ancak cabalariniz islami cevreler disinda ciddiye bile alinmiyor.. kendi kendinize kendi propagandanizi yapiyorsunuz.. birbirinizi inandirarak kendinizi inandiriyorsunuz.. cunku icten ice siz de biliyorsunuz ki bunlar gercek degil..

Ateist olma riskini goze alarak evrenin anlamini, gercek Tanri'yi ozgurce aramaya korkuyorsunuz.

Herkez sizin gibi inanmak zorunda degil

Birakin insanlar dogrulari arasin.. belki Tanri'yi bulurlar

Ve cok ciddiyim, siz Tanriya inanmiyorsunuz. Inandiginiz sey ne bilmiyorum, Muhammed olabilir..

içinizdeki kin ve nefreti ortaya döktüğünüze göre, siz teistken çok ilkel ve de yobaz biriydiniz..

Kur'an'ı samimi anlamda okumadığınzdan,sürekli içinizde bir kuşku olduğundan,Allah'ın kelamının onun katından gönderildiğine inanmıyorsunuz..

Ateist olma riskini goze alarak evrenin anlamini, gercek Tanri'yi ozgurce aramaya korkuyorsunuz.

bunun için ateist olmaya gerek yok..

din zaten sorgulamaya izin veriyor,emin olun ki ben de islam dinini en az sizin kadar sorgulamış biriyim..

evet kimse benim gibi inanamak zorunda değil..ama benim görevim bildiğimi insanlarla paylaşmak, ve ben bu görevle sorumluyum..

ayrıca dinde zorlama yok..

ve son olarak ;bir beşere tapacak kadar beyinsiz değilim..

tarihinde elanur tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili hacının belirttiği tanrının saklanması esprisi,

UFO inananları için de geçerlidir.

Uzaydan yüksek teknolojili akıllı varlıklar dünyaya geliyor. Ama her nedense geride somut bir şey bırakmadan (1-2 uyduruk görüntü dışında) kaybolup gidiyorlar.

İnsanlar bir kez masallara inanmaya meyilli olmasınlar. Her türlü herze yutturulur.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"şu koskaca kainat elbette akıllı bir yaratıcı tarafından yaratılmıştır..

ama siz,gözünüzü,kulağınızı ,kalbinizi mühürlediğinizden gerçekleri göremiyorsunuz?.."

Bu mühür işi nasıl olmaktadır?

Kalp gözü, gönül gözü, atomda bile tanrıyı görmek, görmek isteyene baktığı herşeyde görmek vs.

Göremeyen neden göremiyor peki? Çok istiyorum ama olmuyor. Sizin ayrıcalığınız ne?

Tanrı bunu da mı tasarlamış? Kalp gözümü (ne demekse) zaten kapatmışsa, kendisi de

gizemli-cool adamı oynuyorsa, bu hiç de adil olmayan sınav olmaz mı? Kalbim mühürlü ve

hiç açılmayacak. Sonuç belli, ne sınavı? Siz inananları cennetin hangi katına koyması

gerektiğine karar vermek için biz kafirleri yaratmamış mı? Mağdur olan benim; kalbim mühürlü.

Belki de benim kalbim, doğası gereği sadece emme-basma tulumba prensibiyle çalışan bir kas

yığını olduğundandır.

Tanrı var ise eğer (ki yok) daha üst boyutta, komplekssiz ve zeki olmalı. Bir tanrı kavramı

da ben yaratmış oldum şimdi. Muhammed'inki başka; deistinki başka, panteistinki başka.

Bizim en iyi tanıdığımız Arap tanrısı Allah. En kötüsü.

Hepimiz kendi fenomenolojimiz doğrultusunda bir tanrı yaratıyoruz ve dinleri de o doğrultuya

hizmet amaçlı yontuyoruz. Çünkü biliyoruz ki biz yaratmazsak o yok.

Hiç olmadı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrenin başlangıcında bilinç olamaz kesinlikle.

Bilinçin var olabilmesi için birşeylerin bilinmesi gerekir. Hiçbirşeyin olmadığı bir durumda -yaratılıştan önce- hiçbirşey bilinemez. Bilinen hiçbirşey olmayınca da bilinç var olamaz.

Bir düşünün evren daha yaratılmamış ve ortada tanrı diye gezinen birşey var. Ve düşünüyor: "Evreni yaratayım" diyor. Peki evren nedir? Buna bir tanım getirmesi gerekir. Bazı kurallar koyuyor ve ne hikmetse evren de koyduğu kuralların ne olduğunu biliyor.

Yaratma fiilinin yaratan insanın zihnidir. Bu tanım ve ona dair yanılsamalar zihnimizde çelişkili soruların doğmasına yol açıyor. Mesela:

1. Nedenler Tanrı tarafından yaratıldı ise Tanrının nedeni ( evreni yaratma nedeni vs.) olabilir mi?

2. İstek ve arzular evrimin bize kazandırdığı duygular ise evrim geçirmemiş bir Tanrı nasıl olur da birşeyleri isteyebilir.

3. Bilinç için dışarıda başka şeylerin de var olması gerekiyor ise - bilinç canlı ile maddenin bir etkileşimi ise- hiçbirşeyin olmadığı anda tanrı ne ile etkileşime girip bir bilinç sergileyebilir?

4. Tanrı isteklerinin esiri (Tanrı öyle istedi gibi sözlerden bunu anlarız) ve içgüdüsel hareket eden bir varlık mıdır? Yani tanrı kendisini yönetememekte, istekleri onu yönetmekte midir?

Tanrı kavramı tamamen insan zihninin ürünüdür. Ama insan zeki bir varlık ise insandan daha zeki varlıkların olma ihtimali çok yüksektir. Yalnız bu bilinçler de mutlaka cansız ile etkileşime giren canlılar olmalıdır ve evrim ile ortaya çıkmış olmalılardır.

tarihinde CharlesDarwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Benim üzerinde durmak istediğim husus bir yaratıcının neden bu kadar ketum olduğudur.

İnsanları imtihan etmesinin ne gibi bir anlamı vardır.

Varım diyor ama bunu bir takım entrikalı, desiseli yöntemlerle açıklıyor.

Ortaya çıksın. Neden çıkmıyor..

Çünkü bu yaratıcı aptalın biri.. Bilinçsiz.. Akılsız..

O'na atfedilen bütün nitelikleri insansal terimlerle açıklamak mümkün.

Öyle ise O'nun bize görünmesinin ve varlığını kanıtlamasının hiç bir sakıncası yok.

Görünerek insanlığa büyük bir hizmet yapmış olacak..

Ama O kimseye hizmet etmek istemiyor.

Tam tersine zulumden, vahşetten, katliamlardan ve cinayetlerden hoşlanıyor..

O'na ahlaksız da demek mümkün ama, olmayan bir yaratıcı için bu terim uygun değil..

Bu terimle O saygınlık bile kazanabilir ve var olduğu izlenimi alınabilir..

Evet.. Hiç kuşkusuz aptal, aklısız bir tasarımcı var..

Ona biz fizik yasaları diyoruz..

Ve doğalarını öğrenmeye çalışıyoruz..

Birçoğumuz ise önünde saygı ve huşu içinde yere kapaklanıyor..

Bu durumda kim imtihanı geçiyor ve iradesini kullanıyor acaba?

O aptalın önünde kendini yere atanlar mı?

Yoksa O'nun doğasını öğrenmeye çalışan ateistler mi?

şu heyacana bakar mısınız lütfen..

O aptalın önünde kendini yere atanlar mı?

Yoksa O'nun doğasını öğrenmeye çalışan ateistler mi

sizler gerçekten zavallının tekisiniz..

ateistleri genelleyerek ele aldığım için sık sık eleştiri alırım..

ama Hacı tüm ateistleri bilim aşığı yapmış bile..

işinize geldi mi nasıl da kıvırıyorsunuz..

şu annesini doğrayan ateist çocuk da bilim aşığı mıydı acaba..

malum..ben ateistim diyordu..

bilim aşığı olup olmadığı bilinmez ama demokratik bir insan olduğu kesin..

baksanıza anket yapıp halkın görüşüne başvurmuş..

annemi nasıl doğrasam acaba..

bu haberi oku önce hacı..

sonra da genel ifadeler yapmaktan vazgeç..

bilim adamlarının çoğu deisttir..bunu benden daha iyi bilmen gerekir.

son yıllarda ateist beyinlilerin sayısı biraz artmıştır..

ama bunun nedeni de hayli ilginç...

çok eskiden bilim tamamen samimi duydgularla yapılırdı..

ama son yıllarda savunma bakanlıkları destekli çalışmalar yoğunlaştı..daha iyi silah için..

bu durumda bu çalışmalarda ateistlerin sayısının artması gayet normal..

içlerinde gizledikleri vahşi adam doğrama duygularını başka nasıl tatmin edebilirlerki.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evrenin başlangıcında bilinç olamaz kesinlikle.

Bilinçin var olabilmesi için birşeylerin bilinmesi gerekir. Hiçbirşeyin olmadığı bir durumda -yaratılıştan önce- hiçbirşey bilinemez. Bilinen hiçbirşey olmayınca da bilinç var olamaz.

Bir düşünün evren daha yaratılmamış ve ortada tanrı diye gezinen birşey var. Ve düşünüyor: "Evreni yaratayım" diyor. Peki evren nedir? Buna bir tanım getirmesi gerekir. Bazı kurallar koyuyor ve ne hikmetse evren de koyduğu kuralların ne olduğunu biliyor.

Yaratma fiilinin yaratan insanın zihnidir. Bu tanım ve ona dair yanılsamalar zihnimizde çelişkili soruların doğmasına yol açıyor. Mesela:

1. Nedenler Tanrı tarafından yaratıldı ise Tanrının nedeni ( evreni yaratma nedeni vs.) olabilir mi?

2. İstek ve arzular evrimin bize kazandırdığı duygular ise evrim geçirmemiş bir Tanrı nasıl olur da birşeyleri isteyebilir.

3. Bilinç için dışarıda başka şeylerin de var olması gerekiyor ise - bilinç canlı ile maddenin bir etkileşimi ise- hiçbirşeyin olmadığı anda tanrı ne ile etkileşime girip bir bilinç sergileyebilir?

4. Tanrı isteklerinin esiri (Tanrı öyle istedi gibi sözlerden bunu anlarız) ve içgüdüsel hareket eden bir varlık mıdır? Yani tanrı kendisini yönetememekte, istekleri onu yönetmekte midir?

Tanrı kavramı tamamen insan zihninin ürünüdür. Ama insan zeki bir varlık ise insandan daha zeki varlıkların olma ihtimali çok yüksektir. Yalnız bu bilinçler de mutlaka cansız ile etkileşime giren canlılar olmalıdır ve evrim ile ortaya çıkmış olmalılardır.

lütfen bilinci tanımlar mısın?

bilinç konusunda bu kadar zırvalayabildiğine göre birşeyler biliyorsun demektir..

bilim henüz gerçek bir tanım yapamamıştır..

eğer iyi bir tanım yaparsan nobele adaysın demektir..

hadi zorla bakalım ne çıkacak

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evrenin varlık nedenlerinden birisi de, kuramsal olarak, akıllı bir yaratıcı tarafından tasarımlanmış olmasıdır.

Akıllı bir yaratıcının evreni yarattığı hipotezini kabul etmesem bile anlamkta zorluk çekmiyorum.

Zorluk çektiğim sorun, bu yaratıcının kendini neden bizlere ifşa etmediğidir.

Kendini bize ifşa etmemekle bu yaratıcı ne başarmak istemektedir?

Amacı nedir?

Bu garip davranışın ne gibi bir açıklaması olabilir?

Bizimle böyle bir oyunun oynamasının kime ne yararı olacaktır?

Bu sapık bir yaratıcı mıdır?

Bize görünmekten, varlığını bir tür belirtmekten utanan bir Tanrı'mıdır?

Eğer bu yaratıcı iddia edildiği gibi, herşeye kadir ise, bize kendini hiç kuşkuya yer vermeyecek şekilde tanıtması gerekirdi.

Bu kadar basit bir tanıtmayı beceremeyen bir Tanrı var olamaz.

Bu durumda Anthony Flew'un vardığı şu sonuca varmamız gerekiyor:

Evren akılsız bir yaratıcı tarafından tasarımlanmıştır.

Evreni yaratan yaratıcı aptalın biridir.

HACI

Yani bu kadarını düşünen şunu da düşünmeli değilmiydi, ne kadar acı ;

Madem şu alemde bütün varlıklar anlamlı, ve madem her varlığın bir maksatı var üstelik şu dünyada tam bir ölçü, düzen görünüyor o halde bu alemi ve içindekileri yaratan bir hikmet ve herşeyi bilen birisi olması gerekmez mi?

Eğer ki, bütün varlıklar bir gayeye hizmet ediyorlarsa, ki bilim bunu söylüyor, o halde onları o gaye için yaratan bir yaratıcı olmalı değil mi? Kainat kitabının sayfalarında sayısız hikmetler okunsun da o ve hikmetler bir hikmet sahibinden gelmesin, bu mümkün mü?

Bu alem içindekilerle birlikte insanı netice versin de o değerli insanın varoluşu gayesiz, hikmetsiz, abes, olsun ve o insan ölümle yok olsun gitsin, bunu hangi akıl kabul eder! senin anlayacağın alemde saçma yoktur, saçma , yaratılışa saçma dşyenin kafasının içindedir!

Bak işte birazdaha ileriyi düşünseydin varlıkların niçin varolşlarını ve yaratıcınında binlerce isim ve sıfat sahibi olduğunu anlar ve gözlerinle görürdün.

acaba sonsuz derecede güzel ve mükemmel olan bu isim ve sıfatların şu alemde görünenleri kendilerini göstermekten gelmiyormu ? yaratıcı bu eşsiz isim ve sıfatlarla kendini tanıtmak istediği anlaşılmıyormu? acaba güneş gibi görünen isim ve sıfatları ayna yapıp kendi yaptığı harika, ulvi güzelliklerini ve eşsiz ünvanlarını seyretmiyormu ? Sonra harikulade olan bu eserlerini sana bana göstermek istediği anlaşılmıyormu ? demek ki ,şu güzel ve mükemmel eserleri görecek anlayacak ve Onu o sanatlarıyla tanımlayacak tanıyacak ve verilen nimetlere şükredecek, idrak edecek şuurlu akıl sahibi varlıklar yaratmış....Biz insanlar O yaratıcıyı layıkiyle idrak edip anlayamasakta , ancak bize verilen şuur ve kabiliyetlerden yola çıkarak, uzaktan uzağa bir derecede hissedebiliriz.

Fakat sen sen olda yaratanı denize benzeterek varlıklarıda dalgalara benzetme, Çünkü ; Allahın yarattıklarının üstündeki tecellisi, bir sanatkarın eseriyle münasebeti gibidir. Örneğin nasıl ki , Resim, ressamını gösterir, lakin o resim ressamın vücudundan bir parça değildir.. İşte Allahın da kainatla olan alakası sadece yaratıcılıktır. Usta, eserin içinde olamaz.Alem Allahın varlığına delil, fakat Ondan bir parça değildir..

Bazı aptallar vardır ki, yaratıcıyı yaratılan mahluku zanneder ne acı..

....

Link to post
Sitelerde Paylaş
Allahın yarattıklarının üstündeki tecellisi, bir sanatkarın eseriyle münasebeti gibidir. Örneğin nasıl ki , Resim, ressamını gösterir, lakin o resim ressamın vücudundan bir parça değildir.. İşte Allahın da kainatla olan alakası sadece yaratıcılıktır. Usta, eserin içinde olamaz.Alem Allahın varlığına delil, fakat Ondan bir parça değildir..

Iyi de ressam resimi yaratmaz. Zaten var olan maddeleri kullanarak, bir araya getirerek ortaya bir resim cikarir. Yani ortada bir yaratma yok.

Bu yuzden uygun olmayan bir ornek Ressam-Tanri iliskisi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Iyi de ressam resimi yaratmaz. Zaten var olan maddeleri kullanarak, bir araya getirerek ortaya bir resim cikarir. Yani ortada bir yaratma yok.

Bu yuzden uygun olmayan bir ornek Ressam-Tanri iliskisi.

Bizim açımazdan öyle , fakat yaratıcı için böyle düşünülemez, söylenmez...Çünkü varlık ve yokluk onun yanında eşittir..Öyle olmasıda gerekir..

Bizim açımızdan yokluk mutlak değildir ..Mutlak olmayan nedir? ? . Varlığın yokluktan gelmemesi sürekli vardı demektir.

.....

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evrenin varlık nedenlerinden birisi de, kuramsal olarak, akıllı bir yaratıcı tarafından tasarımlanmış olmasıdır.

Akıllı bir yaratıcının evreni yarattığı hipotezini kabul etmesem bile anlamkta zorluk çekmiyorum.

"‘A common-sense interpretation of the facts suggests that a superintellect has monkeyed with physics, as well as with chemistry and biology, and that there are no blind forces worth speaking about in nature. The numbers one calculates from the facts seem to me so overwhelming as to put this conclusion almost beyond question."

Hoyle F., The universe: past and present reflections; in: Engineering and Science, p. 12, November 1981

Turkçeye cevirmek gerekirse

"Gerçeklerin sagduyulu bir yorumu üstün bir aklın fizik, kimya ve biyoloji ile oynadığını soyluyor ve varlığından söz etmeye değer bilinçsiz güçler yoktur. Gerçekten hesaplanan rakamlar o kadar şaşırtıcı ki bu sonuç artık soru ötesidir."

Bu sozlerin sahibi Fred Hoyle

Kim bu Fred Hoyle;

Bir zamanlar koyu materyalistliğiyle tanınan Bigbang' e karşı ısrarla bir zamanlar steady state yani sabit durum teorisini savunan astrofizikçi Bakın focus dergisinde F.H hakkında ne deniliyor?

"Bağımsız astrofizikçi ve evrenbilim gurusu Sir Fred Hoyle, yaşayan bir efsane...Hayata, evrene, dahası her şeye dair ürettiği fikirler ve mihenk taşı sayılacak buluşlarıyla milenyuma damgasını vuran bir bilim savaşçısı... Karbonla insan hayatının kökeni arasındaki ilişkiyi keşfeden bir dahi… "

Alıntıda mavi olarak belirttiğim gibi Karbonun oluşumunu açıklamıştır

Konuyla alakası ıtıbariyle Karbon nasıl oluşur bir bakalım

Dev yıldızların çekirdeklerinde iki aşamada gerçekleşir

1) iki He atomu birbiriyle birleşir ve böylece ortaya dört protona ve dört nötrona sahip bir "ara element" çıkar. Yani Be

2)Başka bir He Be eklenir ve , ortaya altı protonlu ve altı nötronlu karbon atomu çıkmış olur.

Ne var bunda diyenleriniz olacaktır

1. asamada bahsettiğim Be bir ızotop ve muazzam karasız bir yapıya sahip 10-15 sn de parçalanır.Çift titreşim dediğimiz olayla he rezonans yaparak birleştiği anda, ortaya çıkan berilyum, 0.000000000000001 saniye içinde bir üçüncü helyumla ayrı bir rezonans yapıp birleşir ve karbonu oluşturur.

Bkn: Dean L. Overman Duzen

F.H

"Yani bu oluşum gosteriyor ki nükleer fiziğin kanunları kasıtlı olarak tasarlanmıştır."

earthiz4.jpg

Mesala ben bulunduğum odaya gaz molekülleri salıyorum.Bir arada toplanmak yerine odanın her tarafına doğru yaılmaya başlarlar.Diğer bir ifadeyle belli bir yerde toplanıp duzenli organizyonu oluşturamazlar.Sistem max entropisine ulaşır.Kendi hallerine bırakıldığında bu duruma gelirler.Bir yonlendirme olmadan .

Eğer evrendeki gaz moleküllerinin kendi hallerine bırakılması durumunda raslatılarla bir araya gelip yıldız galaksi vs. gibi buyuk organizasyonları meydana getirmeleri için ne kadar zaman geçmesi gerektiği hesaplanmış 10 uzeri 800 olarak (Bolltzman Ludwing) hesaplanmıştır.Evrenin başlangıclı olması bunun yonlendirilmesi gerektiğini gostermiyor mu?

Evren daha ilk dakikalarında duzgun homojen izotropik bir yapı sergiliyor.Parçacıklar yuksek bir duzende savrulmaya başlıyor.Parçacıklar aynı anda genişlemeye başlıyor vs olması size ilginç gelmiyor mu?

Earth_s-Solar-system.jpg

NOT: Ilkönce dinleyelim,birbirimizi algilayalim,konusalim,tartisalim,basma kalip laflarla birbirimizi suclamayalim

Devam edecek...

Link to post
Sitelerde Paylaş
lütfen bilinci tanımlar mısın?

bilinç konusunda bu kadar zırvalayabildiğine göre birşeyler biliyorsun demektir..

bilim henüz gerçek bir tanım yapamamıştır..

eğer iyi bir tanım yaparsan nobele adaysın demektir..

hadi zorla bakalım ne çıkacak

Sen sinirlerine hakim olamayan zavallı tiplerdensin değil mi? Önce adap öğren sonra soru sor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sen sinirlerine hakim olamayan zavallı tiplerdensin değil mi? Önce adap öğren sonra soru sor.

sevgili CharlesDarwin bilinci tanımlayabilir misiniz..

zatı alinizin vakitleri musaitse tabi

tarihinde OHM tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evren deneyimin özgürce yaşanılacağı bir tiyatro sahnesidir, mekandır.

Ne olmak isterseniz onu olursunuz.

"Meydan okuyorum" duygusunu yaşamak istiyorsanız yaşarsınız.

"Ben basit bir kulum ve efendime itaat etmeliyim" duygusunu yaşamak isterseniz yaşarsınız.

Bu evrende her isteğe verilen cevap "Olsun" dur.

Bu noktada bazıları hemen ben adriana limayla birlikte olmak istiyorum neden olmuyor diyecekler. Şimdiden söyliyim bu sahneye çıkmadan önce zaten ne istediğinize karar vermiştiniz. Bu da sizin gelişiminizi sağlayacak deneyimlerdir.

Sınav yok, deneyim var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evren deneyimin özgürce yaşanılacağı bir tiyatro sahnesidir, mekandır.

Ne olmak isterseniz onu olursunuz.

"Meydan okuyorum" duygusunu yaşamak istiyorsanız yaşarsınız.

"Ben basit bir kulum ve efendime itaat etmeliyim" duygusunu yaşamak isterseniz yaşarsınız.

Bu evrende her isteğe verilen cevap "Olsun" dur.

Bu noktada bazıları hemen ben adriana limayla birlikte olmak istiyorum neden olmuyor diyecekler. Şimdiden söyliyim bu sahneye çıkmadan önce zaten ne istediğinize karar vermiştiniz. Bu da sizin gelişiminizi sağlayacak deneyimlerdir.

Sınav yok, deneyim var.

bu aralar kişisel gelişim kitaplarıyla takılıyorsun galiba

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Sayın Hacı;

Zorluk çektiğim sorun, bu yaratıcının kendini neden bizlere ifşa etmediğidir.

Kendini bize ifşa etmemekle bu yaratıcı ne başarmak istemektedir?

Amacı nedir?

Bu garip davranışın ne gibi bir açıklaması olabilir?

Bana göre;

Tanrı başlangıcta evrenin ve canlılığın evrimi için herşeyi önden yuklemiştir.Evrim bilinsiz bir şekilde değil programlı bir şekilde gerçekleşmiş ve şu anki organize ve yuksek bilgi dolu yaşamı ve evreni var etmiştir.Çünkü atomlardan tutun hücreye kadar herşey bu program sayesinde şaşırtıcı bir bilinçlilik sergilemektedir.

Tanrı bu programla evrimin ust basamagında yer alan evrendeki en yuksek bilince sahip olan insanı var etmiştir.Bu varettiği insan gelişimini iyice surdurerek sadece Aklını ve Evreni referans alarak maddenin otesinde bir Ustun bilinc olduğu fikrine varacaktır.Bu Ustun bilince varan insanlar mukafatlandırılacaktır.İster buna cennet deyin ister başka birşey.

Geri kalanını cezalandırmak yerine yok edecektir.

Benim deizm anlayışım bu ....

Saygılar

tarihinde Comet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Benim deizm anlayışım bu ....

deizm icin fazla spesifik ve kisisel bir tanrı icin fazla paganist bir anlayıs. inancının ismini de koysan teizmden farkı kalmaz ;)

konuyu biraz cozume yaklastıralım artık;

evren bir tasarım ise, akıllı bir tasarımcı tarafından mı tasarımlanmıstır, akılsız bir tasarımcı tarafından mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...