Jump to content

Temel Ateizm Eleştirisi


Recommended Posts

Ateizm üzerine yoğunlaşan eleştirilerin tek bir ana başlığı vardır. O da şudur: Ateizmde bir değerler açmazı olduğu.

 

Çünkü tanrı reddedilince değerlerin de havada kaldığı düşünülür. Kökünden kesilen bir ağaç gibi tüm değerler yere serilir. Bir ateist herhangi bir değere sahip olamaz. Yaşama sevincini kaybeder, ümitsizliğe düşer. Hayata anlam kazandıramaz. Ne için yaşayacak, ne ideali olacak? Her şey sonuçsuz ve boşuna. Çabalamanın bir anlamı yok!

 

Peki ne yapsın, intihar mı etsin? İntihar etmemek, yaşamaktan vazgeçmemek için teizmden bazı ödünç kavramlar almaya başlar. Bunların başında ahlak gelir. Yanısıra bazı vatanseverlik gibi fikirler... Sıkışırsa bunları iade eder ama sonra yine sıkışınca yine geri ödünç alır. Böyle şaşkın, bocalayan bir şaşkındır ateist!

 

Peki bu eleştiri haklı mıdır? Ateistlere en yoğun şekilde yöneltilen bu eleştiri doğru mudur? Bu eleştirilerle ateizm kendi içinden de vurulmaya çalışılıyor çünkü. Birtakım ateist olduklarını iddia eden, ateist kılığına giren kişiler çıkıp ateistlere teistlerden ödünç kavram almak ve hayatlarını bu ödünç kavramlarla anlamlandırmaya çalışmak suçlamasını yöneltiyorlar.

 

Yıllardır ateizme bundan başka bir eleştiri yöneltilebildiğini görmedim. "Ateist misin iyi o zaman bacınla yat, iyi o zaman vatan haini ol, ne de olsa hiç bir değer tanımıyorsun!" Yanıtı gerekli gördüğüm tek eleştiri bu! Gerisi fasa fiso... Yani bununla demek istiyorlar ki bu değerleri bizden ödünç alıyorsun, bizi reddediyorsun ama bizim değerlerimize muhtaçsın! Buna "asıl ensest soyu olduğunu iddia eden sensin" den öte bir yanıt gerekiyor. 

 

Konu önemli, içerden ve dışardan saldırı gerçekleşen bir konu. Savunmamız nedir ateistler? İddianame okundu. Söz savunmanın...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 84
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Vatanseverim, Atatürkçüyüm, ahlaklıyım ve Arap putu Allah ya da herhangi bir puta ihtiyaç duymuyorum. Salağın biri bu özelliklere sahip olmak için tanrıya inanmanız lazım diye kıçınden element uydurmuş bir sürü gerizekalı da inanmış.

Milliyetçilik, vatanseverlik gibi şeyler zaten tamamen din dışı, teizmle bir ilgisi olmayan kavramlar. Milliyetçilik dinsiz bir ideolojidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, democrossian yazdı:

Ateizm üzerine yoğunlaşan eleştirilerin tek bir ana başlığı vardır. O da şudur: Ateizmde bir değerler açmazı olduğu.

 

Çünkü tanrı reddedilince değerlerin de havada kaldığı düşünülür. Kökünden kesilen bir ağaç gibi tüm değerler yere serilir. Bir ateist herhangi bir değere sahip olamaz. Yaşama sevincini kaybeder, ümitsizliğe düşer. Hayata anlam kazandıramaz. Ne için yaşayacak, ne ideali olacak? Her şey sonuçsuz ve boşuna. Çabalamanın bir anlamı yok!

 

Peki ne yapsın, intihar mı etsin? İntihar etmemek, yaşamaktan vazgeçmemek için teizmden bazı ödünç kavramlar almaya başlar. Bunların başında ahlak gelir. Yanısıra bazı vatanseverlik gibi fikirler... Sıkışırsa bunları iade eder ama sonra yine sıkışınca yine geri ödünç alır. Böyle şaşkın, bocalayan bir şaşkındır ateist!

 

Peki bu eleştiri haklı mıdır? Ateistlere en yoğun şekilde yöneltilen bu eleştiri doğru mudur? Bu eleştirilerle ateizm kendi içinden de vurulmaya çalışılıyor çünkü. Birtakım ateist olduklarını iddia eden, ateist kılığına giren kişiler çıkıp ateistlere teistlerden ödünç kavram almak ve hayatlarını bu ödünç kavramlarla anlamlandırmaya çalışmak suçlamasını yöneltiyorlar.

 

Yıllardır ateizme bundan başka bir eleştiri yöneltilebildiğini görmedim. "Ateist misin iyi o zaman bacınla yat, iyi o zaman vatan haini ol, ne de olsa hiç bir değer tanımıyorsun!" Yanıtı gerekli gördüğüm tek eleştiri bu! Gerisi fasa fiso... Yani bununla demek istiyorlar ki bu değerleri bizden ödünç alıyorsun, bizi reddediyorsun ama bizim değerlerimize muhtaçsın! Buna "asıl ensest soyu olduğunu iddia eden sensin" den öte bir yanıt gerekiyor. 

 

Konu önemli, içerden ve dışardan saldırı gerçekleşen bir konu. Savunmamız nedir ateistler? İddianame okundu. Söz savunmanın...

 

Böyle bir sorunla karşılaşmamak için ateizmin teizmle bazı değerleri paylaşması gerekir. İkisi arasında Tanrı ortak değer değildir. Çünkü birine göre vardır, diğerine göre yoktur. Ama ahlak paylaşılan değerler arasındadır. Çağdaş ahlaksal değerlerin dini yoktur. Din kökenli ahlaksal değerlerin çoğu ise, gerçek anlamda değerli değildir.

İslam savlarını savunurken kendine göre bazı ahlaksal kavramlar oluşturmaktadır. İslam ilkelerini ve değerlerini ahlaki bir zemine oturtur. Her din yapar bunu. Bu ne demektir?

Bu şu demektir!

O zeminde oluşacak bütün değişiklikler ahlak bazında olacaktır. Eğer ateizm İslam’ın ahlaksak kuralları üzerinde kurduğu o zemindeki değişiklikleri simgeliyorsa, ateizm İslam’ın karşısına doğrudan doğruya ahlaksal bir seçenek olarak dikilecektir. Burada anlaşılmayacak bir durum yok. İslam’ın ahlaksal değerleri ne olursa olsun, ateizmin  ahlaksal bir seçenek olması keyfiyeti hiç bir şekilde değişmez. Biz burada ahlak kavramında karşılaşılan farklılıklar, varyasyonlar, yorumlar ve hoşgörülerden bahsediyoruz. Eğer İslam’da onların yeri varsa, ateizmde de yeri vardır.

Dinsizlik ve ateistlik ahlaksızlık mıdır? Dinsiz ve ateist olan bir insan aynı zamanda ahlaksız da olabilir. Ama dine ve Allah’a inanmamak tek başına ahlaksızlık olamaz. Toplumun  yasalarına ve kurallarına uyan her insan, ister dindar olsun ister ateist, ahlaksız değildir. Ülkemizde farklı ahlaksal değerlere inananlar birbirlerine ahlaksız diyemezler. Ama onlardan biri Afganistan, İran veya Suudi Arabistan’da yaşıyorsa, diğerleri ahlaksız olarak kabul edilip cezalandırılabilirler. Onların arasında ateistler de vardır. Çünkü o toplumların değer yargıları ateizme izin vermemektedir.

Ülkemizde halkımızın değer yargıları İslam tarafından saptandığı halde, medeni kanunların İslam kanunlarına olan üstünlüğü, ateizmin ahlaksızlık olmasını önlemektedir. Çağdas ülkelerde ahlaksal bir seçenek olan ateizm kötü ahlakı simgelemez.

Bunun tersini düşünelim. Aşırı dinciliği ahlak bazında değerlendirelim. Aşırı dincilik ahlaksızlık mıdır?

Evet.. Eğer bünyesinde dini zorlama da varsa, kelimenin tam anlamı ile ahlaksızlıktır. Ramazan’da komşuyu oruç tutmadığı için eleştirmek, camiye gitmeyeni kınamak, medeni ve laik bir ülkede açıkça ahlaksızlıktır.

İslam adına Bosna ve Deprem paralarını çalanlar, Deniz  Feneri sahtekarlığını yapan dindarlar ahlaksız mıdırlar?

Elbette ahlaksızdırlar. Ayrıca kanun önünde adi bir suçuludurlar da..

Hiç kuşkusuz ateizm ahlaksal bir seçenektir. Çünkü ahlak kavramı karşı olduğu teizmin en temel ilkesidir. Bu durum açıkça teizme karşı olan ateizmi ahlaksal bir seçenek yapar.

Ateizm ahlaksal bir seçenektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateızmin ahlaksal bir seçenek olması teizmin bu temel üzerinde eleştirilmesini gerektirir. Çünkü teizm de değerlerini ahlaksal bir temel üzerine kurmuştur.

İslam'a çarpık bir ahlak anlayışı hakimdir. Ateizmi şiddetle eleştiren İslam'da ahlaksal değerlerin kötü olması üzerinde durulması şart ilginç bir ironidir. Türk ateistlerinin ve Türklerin izlediği ateizmin en büyük hatası bu kötü, hatta iğrenç  ahlaksal değerleri yeterince eleştirememektir. Bunun da nedenini biliyoruz.. Türk ateistlerinin çoğu aslında Müslüman Türk ateistleridir. Ve onlar çocukluk ve gençliklerinde maruz kaldıkları  İslam ahlakını devam ettirmektedirler. Türk Müslüman toplumu İslam tarafından hükmediliği için, ahlaksızdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu teistler gerçekten ahlaksız. Çünkü çaldıkları mala öz mallarıymış gibi sahip çıkıyorlar. Ahlak elbette ki insanlığın geliştirdiği ortak bir değer. Dini, milliyeti, ırkı yok. Tıpkı elektrik, su, hava gibi. Bunlar bunu sahiplenip başkasında gördüler mi "vaaay bizden çalmışlar" diyorlar.

 

Halbuki biz ahlakı teistlerden ne aldık, ne çaldık. Tersine onlar ahlakı insanlık kültüründen çaldılar. Sonra da kendi öz mallarıymış gibi gösterip başkasında görüldü mü çalıntı yaftası vurmaya çalışıyorlar.

 

Bir kere teizmin ahlak üretmesi baştan olanaksız. Çünkü yalanlarına inanmadılar diye insanların ebedi işkence göreceklerini iddia eden bir fikir nasıl ahlaklı olabilir? Bunların yaptığı ayrımcılığı ırkçılık bile yapamıyor. Irkçılık sadece birlikte yaşamayı reddediyor. Dinciler ise ölümden sonra da ayrışma, düşmanlık ve nefreti sonsuza kadar sürdürüyor, inanmayanların sonsuza kadar işkence göreceklerini iddia ediyorlar.

 

Teistler ahlakı bizden çalıyorlar diye yaygara edeceklerine, otursun bu işe bir çare düşünsünler. Bir okka mum alıp dertlerine yansınlar. Biz nasıl bu kadar ahlaksız olabiliriz, nasıl bizim inandıklarımıza inanmıyorlar diye insanları sonsuz işkenceye mahkum olmakla tehdit edebiliyoruz, bu kadar ahlaksız nasıl olabiliyoruz diye bu soruna kafa yorsunlar.

 

Bu iddia yenir yutulur, kabul edilir şey değildir. Bundan daha ahlaksızca bir iddia olamaz. Irkçılık bile bu ahlaksızlığın eline su dökemez, rekabet edemez.

 

Teistler! Düşünün, taşının, bu işe bir çare bulabilirseniz bulun. Bu her üç Semitik din için de, hatta kesin iddia edemem ama tüm dinler için de geçerli bir durum. Tüm dinler kendi inandıkları tanrı/tanrılara inanmayanların (en azından) hüsranda kalacağını iddia ediyorlar. Siz bu iddiada devam ettikçe insanlığı kaybedeceksiniz. Bu kaçınılmaz.

 

Ne diyorsunuz, bu işe bir çare bulabilir, tanrıya inanmasanız da olur, tek ki iyi olun yeter diyen bir din yayabilecek misiniz? Böyle bir din çıkarır ve bunu yayabilirseniz bir şansınız olur. Yoksa gerileye gerileye sonunda insanlığı kaybedeceksiniz, benden söylemesi. Sizin en büyük sorununuz bu insanlık dışı ve ahlaksızca iddianız. İnanç özgürlüğü diye bir mevzudan hiç anlayamayışınız.

 

Başarabileceğinizi sanmıyorum. Tüm dinleri silip, hepsiyle mücadele edip kendisine inanılmayışını sorun etmeyen bir tanrının gönderdiğini söylediğiniz bir dini yayamazsınız. Bunu yapamayacağınız için de biz size şu elinizdeki dinler olduğu sürece hep karşı olacağız.

 

Peki böyle bir dini yaymayı başarırsanız biz bu dine girer miyiz? Elbette girmeyiz. Biz ateistiz. Ama bu dininize büyük saygı göstereceğimizden emin olun. Buna saygı göstermek zorunda kalacağız. Şu haliyle dinlere saygı göstermemizin bir yolu kesinlikle yok. İnanmıyoruz diye sonsuz işkenceye uğrayacağımızı iddia eden bir inanca nasıl saygı duyabileceğiz acaba, bunu bir açıklasanız?    

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu başlığın açılması çok iyi oldu, çelişkiler tartışılsın, yanlışlar ayıklansın.

 

Ateistler, teistlerle veya diğer kesimlerle insan ve temel ihtiyaçlar konusunda elbette ortak noktaları vardır.

Düşman saldırdığında savunma ortaktır, patron mezalimine karşı hak arama ortaktır, temel besin kaynağına ortaktır, çevre koşullarından etkilenme ortaktır, bunun gibi bir çok ortak yanı vardır ve bu da doğaldır. Yani ortak yanımız olunca teist olunmuyor, bir defa bunu anlamak gerekir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu forumda benim gözlemlediğim kadarıyla ateizmin en temel eleştirisi, onu savunan ateistlerin bilgi ve ahlak dağarcıklarının kısıtlı olmasıdır. Salt ateist olmak teizmle ve dinlerle, özellikle İslam'la, mücadele etmek için yeterli bir nitelik değildir. Sadece bir ön koşuldur. İslam Müslümanları aşağılamakla eleştirilmez. İlk adımlar İslam'ın Müslüman olmayanlara yönelttiği eleştirileri yanıtlamakla atılır. Bu da ateistlerin bilgi ve çağdaş ahlaksal değerlere sahip olmalarını gerektirir. İslam ateizmi ve ateistleri daha çok ahlak bazında kusurlu olmakla suçlamaktadır. İslam'ın ateizmi haklı olarak ahlak dışında kalan ilke ve değerlerle suçlaması imkansızdır. Çünkü İslam ahlak dışında kalan ilke ve değerlere sahip bir din değildir.  Bu bağlamda bilimsel ateizmin açık ve net bir avantajı vardır. İslam'ı eleştiren ateistlerin bilimsel ve ahlaksal değerlere büyük önem vermeleri ve İslam'ı onlar aracılığı ile eleştirmeleri şarttır. Buna bumerang etki de diyebiliriz. Bu yöntemle biz İslam'ın ateizme yönelttiği ahlaksal eleştirlere bilimsel gözlemler de ekleyerek, İslam'a karşılık veriyoruz. İslam'ın ateizmle mücadelede başarılı olması imkansızdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, haci yazdı:

İlk adımlar İslam'ın Müslüman olmayanlara yönelttiği eleştirileri yanıtlamakla atılır. Bu da ateistlerin bilgi ve çağdaş ahlaksal değerlere sahip olmalarını gerektirir. İslam ateizmi ve ateistleri daha çok ahlak bazında kusurlu olmakla suçlamaktadır. İslam'ın ateizmi haklı olarak ahlak dışında kalan ilke ve değerlerle suçlaması imkansızdır. Çünkü İslam ahlak dışında kalan ilke ve değerlere sahip bir din değildir.  Bu bağlamda bilimsel ateizmin açık ve net bir avantajı vardır. İslam'ı eleştiren ateistlerin bilimsel ve ahlaksal değerlere büyük önem vermeleri ve İslam'ı onlar aracılığı ile eleştirmeleri şarttır. Buna bumerang etki de diyebiliriz. Bu yöntemle biz İslam'ın ateizme yönelttiği ahlaksal eleştirlere bilimsel gözlemler de ekleyerek, İslam'a karşılık veriyoruz. İslam'ın ateizmle mücadelede başarılı olması imkansızdır.

 

sizin yapacağınız hiçbir eleştiri yararsız, sonuç olarak siz inkarcısınız. inkarcının yaptığı herşey çıkmazdır.

 

"Rablerini inkâr edenlerin misâli şudur: yaptıkları işler fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu bir küle benzer. Kazandıklarından hiçbir şey'i elde edemezler. İşte bu, (Hakdan) uzak sapıklığın ta kendisidir." (İbrahim Suresi 18. Ayet)

 

bir doğru bir de yanlış vardır. su ile ateş bile aynı beraber olamaz. İslam şüphesiz doğrudur, onun dışındaki her yol yanlıştır. insanlar, ALLAH'ın insanlığın başından beri bildirdiği Dinlerin ötesine asla geçemediler. hep O'nun kanunları içinde yaşadılar, hatta inkar etseler bile. uydurdukları dinlerde hep o kanunlardan kendilerine benzetmelerdir. O'nun kanunlarının dışına da asla çıkamadılar, çıkamazlar da. durum buyken siz ne yapmaya çalışıyorsunuz, inkar ederek ve İslam'ı haşa eleştirerek nereye varmayı amaçlıyorsunuz? ömrünüzü bir saniye bile uzatmaya gücünüz yokken, inkar ederek derdiniz ne?

 

" Allah sizi (önce) topraktan, sonra meniden yarattı. Sonra sizi çiftler (erkek-dişi) kıldı. O'nun bilgisi olmadan hiç bir dişi ne gebe kalır ne de doğurur. Bir canlıya ömür verilmesi de, onun ömründen azaltılması da mutlaka bir kitaptadır. Şüphesiz bunlar, Allah'a kolaydır."  (Fatır Suresi 11. Ayet)

 

"Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi O'na aittir. O'nun bilgisi dışında hiçbir ürün kabuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. onlara: «Bana koştuğunuz ortaklar nerede?» diye seslendiği gün: «buna dair bizden Sana hiçbir şahit olmadığını arzederiz» derler." (Fussilet Suresi 47. Ayet)

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, metann yazdı:

inkar ederek derdiniz ne?

 

İyi de bunu söyledim. Sizinle aramızda sorun olmasının tek nedeni, sizin dayatmacı tutumunuz. Siz uydurduğunuz tanrı, elçi, kitap ve diğer birtakım ıvır zıvır şeylere inanmazsak ölümden sonra sonsuza kadar işkencelerde kalacağımızı iddia ettiğiniz sürece sizinle aramızda bir barış olması olanaksız. Bu iddianız devam ettiği sürece sizinle aramızda nasıl bir barış olabilir, bunu bir açıklasanız da biz de anlayamıyorsak anlasak!

 

Bizden salak olmamızı, katiline aşık olan bir ahmak olmamızı nasıl umabiliyorsunuz? Böyle bir şeyin olamayacağını siz de çok iyi biliyorsunuz. Bildiğinize göre de tek açıklama var: Bizden ikiyüzlü, riyakar, korkak bir sahte sevgi bekliyorsunuz. Yani bizim de sizin gibi ahlaksız, çıkar için yalakalanan birer rezil olmamızı istiyorsunuz.

 

Sizin amacınız yalanınızı, ahlaksızlığınızı, tüm insanlara dayatma ile yaymak. İnanmazsanız bile boynunuzu büküp sesinizi çıkarmayacaksınız diyorsunuz. Bu halinizle bir de üstelik ahlakın size ait bir değer olduğunu iddia ediyorsunuz.

 

İşin doğrusu sizin kadar ahlaksız hiç kimse yok. Sen onu bunu boşver de soruma cevap ver. Tanrısı kendisine inanılmayışını sorun etmeyen, tek isteği insanların iyi olması olan bir din ortaya atıp bunu yayabilir misiniz? Sizin inancınız açısından şöyle sorayım: Allahınız niye böyle bir din göndermiyor? Çok basit: Allahınız oturup yeni bir kitap yazacak. Bu kitapta bana inanmasanız da bunu sorun etmem, ben sadece iyiliği ödüllendirir, kötülüğü cezalandırırım yazacak. Ne duruyor, bu kitabı niye yazmıyor? 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sosyoloji diye bir bilim dalı kurdu insanoğlu. bu bilim dalının yöntemine (metodoloji) göre en büyük toplumsal kurum; ailedir. başka deyişle  en güçlü maneviyatımız (içselleştirdiğimiz şey) aileye olan bağlılıklarımız,duygularımız,inançlarımızdır.en büyük kutsalımız budur. din,ahlak,ekonomi vs sonra gelen insani kurumlardır. aile; insana insan dememizin en büyük en temel dayanağıdır. bir teist dini inancı olmayan kişiye aile üzerinden saldırıyorsa o kişi İNSAN AZMANI BİR PİÇTİR.(bu da forumdaki ilk küfrüm bazen gerekiyor işte). 

 

ahlak için tanrıya veya dine ihtiyaç yoktur. ahlak insanoğlunun doğasında  vardır. olmasaydı zaten ahlak diye bir şeyide var edemezdik. bize ahlakın bir tanrı tarafından verildiğini iddia edenlerin kanıtlarını duymak isteriz.

 

insan sadece, yeme ,içme,barınma ve güvenlik gibi temel ihtiyaçlarla yaşayamaz. içsel temel ihtiyaçları vardır.öz saygı gibi,vicdan gibi, karmaşık ama varlığı reddedilemez şeyler. bu iç dengenin bozulması durumunda insanın yaşamayı reddedip intihar edebilecek noktaya geldiğini hatta ettiğini kendi aklını biraz kullanabilen her insan bilir/anlar..

 

şahsi düşüncem insan ne ise o dur. ahlaki açıdan yani. tanrıya inanıp inanmaması bir şeyi değiştirmez. söylem olarak ; Allahtan kortkuğum için yapmadım/yapmıyorum dediği şey aslında ahlakıdır.

 

İnsan duyumsayamadığı şeyi kaale almaz. Allah en korkulan şey iken bir durum karşısında  bakarsınız ki   hiç korkulmayacak şey olmuş kişi için.  

ama içselleştirdiğimiz şeyler öyle değildir  onlar her an duyumsanabilirler. Bize Allahtan daha yakın oldukları açıktır.

Allah inancınız varsa içselleştirdiğimiz şeyler ile Allah korkusu veya rızası denilen şeyler birbirine karışmıştır. hemde ayrılamaz biçimde.  bu karmaşayı kabul ediyorum. Allah korkusu veya rızasını duyumsamanın aracı vicdan ve ahlaktır tabiki başka ne olabilir ki.

 

Şimdi meseleye gelelim;

 

Allah inancı/korkusu / rızası,  ahlak ve vicdan dediğimiz yapıdan kaldırılınca geriye boşluk mu kalıyor? hayır!

 

Dini inancımı bıraktım ama değişen hiç birşey olmadı. olamazda zaten. insan ne ise o dur.insan ahlakı ne ise odur. Allah inancının artısı sanıldığı kadar fazla ,eksiside sanıldığı kadar yıkıcı değildir. 

 

Ateizme saldırırken Allaha inanmasaydım neler yapardım veya herşeyi yapardım diyen insan; yeterince düşünmemiş insandır. yeterince düşündüğünde bu dediğinin kendi kendisine hakaret olduğunu anlayacaktır...

 

 

 

tarihinde Burakey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, democrossian yazdı:

 

İyi de bunu söyledim. Sizinle aramızda sorun olmasının tek nedeni, sizin dayatmacı tutumunuz. Siz uydurduğunuz tanrı, elçi, kitap ve diğer birtakım ıvır zıvır şeylere inanmazsak ölümden sonra sonsuza kadar işkencelerde kalacağımızı iddia ettiğiniz sürece sizinle aramızda bir barış olması olanaksız. Bu iddianız devam ettiği sürece sizinle aramızda nasıl bir barış olabilir, bunu bir açıklasanız da biz de anlayamıyorsak anlasak! 

 

/biz sizi neye dayatıyoruz? evine gelip baskımı yapıyoruz İslam'a dönmezsen.. diyerek? ben İslam'ı ordan burdan duyarak değilde Kur'an'a yani Hakikatlere dayalı yaşarken beni kimse rahatsız etmiyorda sen niye rahatsız olduğunu iddia ediyorsun? İslam'a girmek demek illa bir tarikata mensup olmak demek değildirki başınıza gelecekler için ürkesiniz.

 

Alıntı

Bizden salak olmamızı, katiline aşık olan bir ahmak olmamızı nasıl umabiliyorsunuz? Böyle bir şeyin olamayacağını siz de çok iyi biliyorsunuz. Bildiğinize göre de tek açıklama var: Bizden ikiyüzlü, riyakar, korkak bir sahte sevgi bekliyorsunuz. Yani bizim de sizin gibi ahlaksız, çıkar için yalakalanan birer rezil olmamızı istiyorsunuz. 

 

bırakın bunları, sizin gibilerin bahanesidir bu. inkar etmek işinize geliyor. siz bu şekilde aptallık ederek zaten salağı oynamış oluyorsunuz bundan daha başka nasıl salak olabilirsiniz. İslam'ı uyguladığını sandığınız insanlara bakarak İslam'ı eleştiriyorsunuz "gavura kızıp oruç bozmaya" çeviriyorsunuz yani onlara bakıp İslam böyleyse bizde inkar ederiz diyorsunuz. halbuki İslam onların uyguladığı değil bunu sizde billiyorsunuz. bu durum sizin elinize inkar etmek için bir bahane oluyor. bunu kaç kere söyleyeceğim size, bir aile içindeki kardeşlerden bile biri kötü çıkabiliyorken İslam'a inandığını söyleyenlerin içinden şerefsizler çıkıyor diye bunu İslam'a niye yüklüyorsunuz?

 

 

Alıntı

Sizin amacınız yalanınızı, ahlaksızlığınızı, tüm insanlara dayatma ile yaymak. İnanmazsanız bile boynunuzu büküp sesinizi çıkarmayacaksınız diyorsunuz. Bu halinizle bir de üstelik ahlakın size ait bir değer olduğunu iddia ediyorsunuz. 

 

/bizim hiçbir yalanımız yok yalancı ve düzenbaz olanlar sizlersiniz bunuda bir bir ortaya döküyoruz burda. kendi yaptıklarınızı bize atmayın. 

 

 

Alıntı

İşin doğrusu sizin kadar ahlaksız hiç kimse yok. Sen onu bunu boşver de soruma cevap ver. Tanrısı kendisine inanılmayışını sorun etmeyen, tek isteği insanların iyi olması olan bir din ortaya atıp bunu yayabilir misiniz? Sizin inancınız açısından şöyle sorayım: Allahınız niye böyle bir din göndermiyor? Çok basit: Allahınız oturup yeni bir kitap yazacak. Bu kitapta bana inanmasanız da bunu sorun etmem, ben sadece iyiliği ödüllendirir, kötülüğü cezalandırırım yazacak. Ne duruyor, bu kitabı niye yazmıyor? 

 

/işin doğrusu asıl sizin gibi şerefsiz ahlaksız yok. biz sizin arkanızdan site açıp sizi kötülemiyoruz size iftiralar ve yalanlar atmıyoruz. ama siz kalleşçe arkadan vurma çabasındasınız. sizde zerre kadar insanlığa özgü değer yok. benden istediğin şeye bak;

 

Tanrısı kendisine inanılmasını sorun etmeyen ve tek isteği insanların iyi olması olan bir Din ortaya atıp yayabilecekmiymişiz? herifin derdine bakın. kendisine inanılmasını sorun etmeyen ne demek ulan? sen ananı babanı bir gün olsun yüzlerine karşı söyleyip inkar edebiliyormusun? bir gün söylede "siz benim anam babam değilsiniz sizi inkar ediyorum" de bak neler oluyor. onlar senin üzerindeki haklarını bilip buna razı olurlarmı? peki Alemleri Yaratan, seni yoktan varedip (bir gün şerefsiz olduğun ortaya çıkacağı halde) insan suretine sokan yaşatan Rab'bine karşı böyle birşey istediğinde ne olur bunu düşünmüyormusun? gerçekten siz zalimsiniz.

 

Kitapta "bana inanmasanızda sorun etmem iyiliği ödüllendiririm kötülüğü cezalandırırım" yazacakmış. şu densiz ahlaksız herifin yaptığı pazarlığa bakın. madem iyilik ederim diyebiliyorsunda, itaat etmekmi sana koyuyor? işyerinde patronuna iki kuruş para için istesende istemesende boyun büküyorsun, dediklerini inkar et ters çıkış hemen seni işten atarken, siz inkar ettiğinizde Alemlerin Rabbinin sizi cezalandırması size niye koyuyor? sizin pazarlığınız sonuçsuzdur.

 

"inkâr edenlere de ki: Yakında mağlup olacaksınız ve Cehenneme sürüleceksiniz. Orası kalınacak ne kötü yerdir!" (Al-i İmran Suresi 12. Ayet)

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
34 minutes ago, metann said:

1- biz sizin arkanızdan site açıp sizi kötülemiyoruz size iftiralar ve yalanlar atmıyoruz. ama siz kalleşçe arkadan vurma çabasındasınız.

 

2- Kitapta "bana inanmasanızda sorun etmem iyiliği ödüllendiririm kötülüğü cezalandırırım" yazacakmış. şu densiz ahlaksız herifin yaptığı pazarlığa bakın. madem iyilik ederim diyebiliyorsunda, itaat etmekmi sana koyuyor? işyerinde patronuna iki kuruş para için istesende istemesende boyun büküyorsun, dediklerini inkar et ters çıkış hemen seni işten atarken, siz inkar ettiğinizde Alemlerin Rabbinin sizi cezalandırması size niye koyuyor? sizin pazarlığınız sonuçsuzdur.

 

İzoter bak az miktarla da olsa, daha az küfürle yazabiliyormuşsun. Ama dikkat et böyle yazdığın müddetçe forumdan atılmaz, kapı gibi argümanlarla yüzleşmek zorunda kalırsın. Yüreğin, bileğin yiyorsa böyle (senin standartlarında)küfürsüz yazmaya devam et.

 

Yalnız:

 

1- Arkanızdan site açmak da ne demek? Bunun önünden açması, açılmışı, önden açması nasıl oluyor?? Hem aynı mantıkla islami siteler ve hatta verilen beyanlar da, tüm ateistlerin, hatta dünya üzerindeki tüm gayri-müslümlerin arkasından açılmış/edilmiş olmuyor mu? Bu nasıl bir bakış açısıdır? Nasıl bir çifte standarttır? Kitabın kendisi dahi gayri müslümlerle ilgili hakaretler içerdiği gibi, tastamam o da aslında bir nevi arkadan iş çevirmek oluyor. Sizin din zaten direk arkadan iş çevirmeyle başlamış. Hristiyanlar da öncekilerin arkasından..Yahudiler de ondan öncekilerin....vb.. vb...

 

2- Eleştirmeye çalıştığın democrossian'ın örneği ise gayet nefis ve oturaklı, mantıksal bir açığı da yok. Hoş o açığı da neye dayandıracaksınız ki? Elinizde tanrılığın el kitabı ya da bir tanrı nasıl olur a dair yönergeler içeren kitaplar falan mı var? Yoksa siz tanrının nasıl düşüneceğini tanrıdan daha iyi biliyor, onun adına karar mı veriyorsunuz?

 

Şimdi düşün bakalım öldün ve öteki taraf gittin, karşına tanrı ya da ona benzer bir şey çıktı. Sen tam heyoo derken...küüüt! Ağzına küreği yiyiverdin..!? Arkasından da: "Bre zındık! Sen kim oluyorsun ve nasıl oluyor da aciz insanın ürünü, içi açmazlarla dolu ve yanlış anlaşılabilen, insanları bilmem kaç tane mezhebe bölmüş, ikilik yaratmış bir kitabı bana mal ediyorsun?! Ben size akıl verdim akıl! Ve sadece onu kullanmanızı istedim. Ben size vicdan verdim, ve sadece onun güdümünde ilerlemenizi istedim. İnsanların uydurup da bana mal ettiği bir kitabın peşinden gitmenizi değil. Aklınızı ve vicdanınızı ona ipotek ettrimenizi değil!! dediğini duyarsan ne edecen? Seni bilmem ama ben hemen karşıdan sen ve senin gibilere gülüyor olacağım, birbirine denk üzüm salkımlarımı yerken tabii..

 

Ne dersin? Böyle bir örnek ya da durum/ihtimal "neden" olamaz??

 

3- Verdiğin patron örneği ise aciz insana ve arada bir mukavele, akit bulunan patron-işçi ilişkisine dayanıyor. Patron aciz olduğu ve haklarını korumak için mukavele yapmak ve işçi çalıştırmak, işçi ise yine aciz olduğu için aynı şekilde mukavelenin diğer tarafı olmak ve "her iki taraf da" buna uymak zorunda! Şimdi senin insansı tanrn aciz bir patron mu ki örnek olarak onu veriyor, tanrını patrona indirgeyiveriyorsun? Senin tanrın kadiri ve alimi mutlak. Patronun işten atması da, işçinin atılması ya da boyun eğmesi de her ikisinin acizliğine dair. Patron elinde böyle bir yaptırım olmadan işçileri dizginleyemez, neden? Çünkü aciz, çünkü kısıtlı. Senin tanrının böyle kısıtları yok. Yani kısıtsız!  İnsanla, onu yarattığı iddia edilen şey arasında gösterilebilmiş bir akit ya da mukavele de yok. Kalu bela masalı dışında. İşçi patro işikisi o "akte" dayanıyor, seninkinin akti nerede?! Örneğin külliyen geçersiz.

 

O kadar tek taraflı bakıyorsun ki olaya..Sen haklı ve sütten çıkmış ak kaşık, bizler ise şeytanın oğlu alçaklar sürüsü..Ama öyle bir dünya yok işte.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, teflon yazdı:

 

İzoter bak az miktarla da olsa, daha az küfürle yazabiliyormuşsun. Ama dikkat et böyle yazdığın müddetçe forumdan atılmaz, kapı gibi argümanlarla yüzleşmek zorunda kalırsın. Yüreğin, bileğin yiyorsa böyle (senin standartlarında)küfürsüz yazmaya devam et.

 

Yalnız:

 

1- Arkanızdan site açmak da ne demek? Bunun önünden açması, açılmışı, önden açması nasıl oluyor?? Hem aynı mantıkla islami siteler ve hatta verilen beyanlar da, tüm ateistlerin, hatta dünya üzerindeki tüm gayri-müslümlerin arkasından açılmış/edilmiş olmuyor mu? Bu nasıl bir bakış açısıdır? Nasıl bir çifte standarttır? Kitabın kendisi dahi gayri müslümlerle ilgili hakaretler içerdiği gibi, tastamam o da aslında bir nevi arkadan iş çevirmek oluyor. Sizin din zaten direk arkadan iş çevirmeyle başlamış. Hristiyanlar da öncekilerin arkasından..Yahudiler de ondan öncekilerin....vb.. vb... /İslami siteler sizden bahsetmiyorlar sizi zorla karalamıyorlar. siz kaşınıp iftiralar atınca size cevap veriyorlar. siz, İslam'dan hiç bahsetmeseniz size hakaret eden olmaz. şerefsizlik yapan sizsiniz.

 

2- Eleştirmeye çalıştığın democrossian'ın örneği ise gayet nefis ve oturaklı, mantıksal bir açığı da yok. Hoş o açığı da neye dayandıracaksınız ki? Elinizde tanrılığın el kitabı ya da bir tanrı nasıl olur a dair yönergeler içeren kitaplar falan mı var? Yoksa siz tanrının nasıl düşüneceğini tanrıdan daha iyi biliyor, onun adına karar mı veriyorsunuz? / ALLAH Zatını Kur'an'da bildirdi, neyi Emredip neyi yasakladığınıda bildirdi. durum buyken daha neyin kararsızlığını yaşayacaksınız? democrassian dediğin arkadaşın şerefsizce bir pazarlık içine girişmiş. ondan vazgeçsin öyle bir dünya yok.

 

Şimdi düşün bakalım öldün ve öteki taraf gittin, karşına tanrı ya da ona benzer bir şey çıktı. Sen tam heyoo derken...küüüt! Ağzına küreği yiyiverdin..!? Arkasından da: "Bre zındık! Sen kim oluyorsun ve nasıl oluyor da aciz insanın ürünü, içi açmazlarla dolu ve yanlış anlaşılabilen, insanları bilmem kaç tane mezhebe bölmüş, ikilik yaratmış bir kitabı bana mal ediyorsun?! Ben size akıl verdim akıl! Ve sadece onu kullanmanızı istedim. Ben size vicdan verdim, ve sadece onun güdümünde ilerlemenizi istedim. İnsanların uydurup da bana mal ettiği bir kitabın peşinden gitmenizi değil. Aklınızı ve vicdanınızı ona ipotek ettrimenizi değil!! dediğini duyarsan ne edecen? Seni bilmem ama ben hemen karşıdan sen ve senin gibilere gülüyor olacağım, birbirine denk üzüm salkımlarımı yerken tabii.. /işte sizin sakatlığınız buralarda, ALLAH Dinine bağlanıp Kendisine itaat edene Kur'an'da kurtuluş sözü verdi hemde defalarca. ALLAH Kur'an'da sözünden asla dönmeyeceğinide söyledi. bu sizin kuruntularınız. böyle birşey asla olmaz. ama asıl siz sebepsiz geldik sebepsiz yokoluyoruz derken Melekleri karşınızda görünce halinizi düşünemiyorum.

 

"Melekler yüzlerine ve arkalarına vurarak ve "tadın yakıcı Cehennem Azabını" diyerek o kafirlerin canlarını alırken onları bir görseydin!" (Enfal Suresi 50. Ayet)

 

Ne dersin? Böyle bir örnek ya da durum/ihtimal "neden" olamaz?? /işte böyle bir ihtimal olmaz bu sizin kendi kendiniz kandırmanızdır ve insanlarıda doğru yoldan alıkoymak için yaptığınız şerefsizliktir.

 

3- Verdiğin patron örneği ise aciz insana ve arada bir mukavele, akit bulunan patron-işçi ilişkisine dayanıyor. Patron aciz olduğu ve haklarını korumak için mukavele yapmak ve işçi çalıştırmak, işçi ise yine aciz olduğu için aynı şekilde mukavelenin diğer tarafı olmak ve "her iki taraf da" buna uymak zorunda! Şimdi senin insansı tanrn aciz bir patron mu ki örnek olarak onu veriyor, tanrını patrona indirgeyiveriyorsun? Senin tanrın kadiri ve alimi mutlak. Patronun işten atması da, işçinin atılması ya da boyun eğmesi de her ikisinin acizliğine dair. Patron elinde böyle bir yaptırım olmadan işçileri dizginleyemez, neden? Çünkü aciz, çünkü kısıtlı. Senin tanrının böyle kısıtları yok. Yani kısıtsız!  İnsanla, onu yarattığı iddia edilen şey arasında gösterilebilmiş bir akit ya da mukavele de yok. Kalu bela masalı dışında. İşçi patro işikisi o "akte" dayanıyor, seninkinin akti nerede?! Örneğin külliyen geçersiz. /mukavele bürokrasisini bırak şimdi. bahsettiğim şey o patronun iş yüküne işçinin para uğruna katlanması ama "ALLAH sizin için kolaylık ister zorluk istemez" Ayetini inkar etmeniz arasındaki farkı gösterdim.

 

O kadar tek taraflı bakıyorsun ki olaya..Sen haklı ve sütten çıkmış ak kaşık, bizler ise şeytanın oğlu alçaklar sürüsü..Ama öyle bir dünya yok işte. /maalesef öyle siz alçak olmasanız burda yalanlarla iftiralarlar doğru yolu eğri göstermeye çalışmazdınız.

 

tarihinde metann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
14 minutes ago, metann said:

 

 

İnsanların zaten inanmadığı, ya da şüphe ettiği, zaten sorgulamakta olduğu kitabı delil olarak gösteremezsin. Adam zaten onu sorguluyor yahu. Döngüsel mantık safsatası bu. Yani yazdıkların yine külliyen geçersiz. Bir şeyler yazdığını düşünüyorsun ama sadece kendi çapında kendin çalıp kendin oynamaktan öteye gidemiyorsun.

 

İslami siteler nerede bizden bahsetmiyorlar,  daha kitabın bile bizlerden bahsediyor, bizleri aşağılayıp küfür ediyor, tehdit ediyor diyoruz, buna gıkın çıkamazken kalkmış bir de orada burada yok sizden bahsetmiyor diye atıp tutuyorsun. Aç bak bakalım oralara, konu "bizler" olunca neler yazılıyor..Şimdi sen o sitelerde ve daha inancının kendisinden başlayarak diğer tüm gayri müslümlerin arkasından iş çevirmiş olmuyor musun? Onların inançlarını ve kitaplarını geçersiz, onları da kafir zındık diye niteleyerek başlıyorsun işe zaten. Senin var oluşun adama hakaret zaten. Bunu algılayamıyor musun? Ama bunu göremiyor, sonra kalkıp bizim var oluşumuzu sana ve inancına bir hakaret olarak addediyorsun. Ama adam akıllı bir cevap veremediğin üzere, örneğim yerini bulmuş anlaşılan. Otur bunun üzerine biraz düşün şimdi.

 

Görüldüğü üzere yazılanların hiçbirine gerçek bir cevabın yok. Yine kuranın kendisini referans göstermekten başka. Onu her gayri müslim, hatta nenem de yapar..Onlara ne diyecen peki sana aynı savunu ile geldikleri, seni kendilerine bir küfür ilan ettikleri, referans ve cevap olarak da kendi inanç ve kitaplarını gösterdikleri zaman? Gıkını çıkaramzsın, çünkü sen de aynı şeyi yapıyorsun. Hatta başka hiçbir şey yapmıyor, yapamıyorsun..

 

Bir adam düşün, ortaya bu kitabı ben yazdım diye çıkıyor, millet de bundan şüphe ediyor, adam da bunlara karşılık ve aklı sıra kanıt olarak kitabın kendisini gösteriyor: "Bakın kitabın üstünde adım, içinde de onu benim yazdığım yazıyor, gördünüz mü bak kitabı benim yazdığımı ispatladım"  Siznkisi de bu hesap işte. Açıklama zannettiğiniz her şey karşı taraf için sadece acı bir tebessüm vesilesi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, metann yazdı:

 

sizin yapacağınız hiçbir eleştiri yararsız, sonuç olarak siz inkarcısınız. inkarcının yaptığı herşey çıkmazdır.

 

"Rablerini inkâr edenlerin misâli şudur: yaptıkları işler fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu bir küle benzer. Kazandıklarından hiçbir şey'i elde edemezler. İşte bu, (Hakdan) uzak sapıklığın ta kendisidir." (İbrahim Suresi 18. Ayet)

 

bir doğru bir de yanlış vardır. su ile ateş bile aynı beraber olamaz. İslam şüphesiz doğrudur, onun dışındaki her yol yanlıştır. insanlar, ALLAH'ın insanlığın başından beri bildirdiği Dinlerin ötesine asla geçemediler. hep O'nun kanunları içinde yaşadılar, hatta inkar etseler bile. uydurdukları dinlerde hep o kanunlardan kendilerine benzetmelerdir. O'nun kanunlarının dışına da asla çıkamadılar, çıkamazlar da. durum buyken siz ne yapmaya çalışıyorsunuz, inkar ederek ve İslam'ı haşa eleştirerek nereye varmayı amaçlıyorsunuz? ömrünüzü bir saniye bile uzatmaya gücünüz yokken, inkar ederek derdiniz ne?

 

" Allah sizi (önce) topraktan, sonra meniden yarattı. Sonra sizi çiftler (erkek-dişi) kıldı. O'nun bilgisi olmadan hiç bir dişi ne gebe kalır ne de doğurur. Bir canlıya ömür verilmesi de, onun ömründen azaltılması da mutlaka bir kitaptadır. Şüphesiz bunlar, Allah'a kolaydır."  (Fatır Suresi 11. Ayet)

 

"Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi O'na aittir. O'nun bilgisi dışında hiçbir ürün kabuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. onlara: «Bana koştuğunuz ortaklar nerede?» diye seslendiği gün: «buna dair bizden Sana hiçbir şahit olmadığını arzederiz» derler." (Fussilet Suresi 47. Ayet)

Ben neyi inkar ediyorum. Hem inkar etmek ne demektir? İnandığınız İslam dini bir efsanedir. Ben bir efsaneyi inkar ediyorum. Siz ise onu kabul ediyorsunuz...

Kendinizi kandırıyorsunuz... Acınacak bir durumdasınız..  Ölerek uyanmayı bekleyeceğinize, ölmeden uyanın... Geride kalan günlerinizi bilinçli geçirin bari..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Metan kardeşim... Ben sizin kandırıldığınızı düşünüyorum. İyi niyetli biri gibi görünüyorsunuz ve kandırıldığınızı düşünmüyorsunuz.

Çocuk gelinlere izin veren ve kadınların dövülmesini, müşriklerin öldürülmesini öneren ve çok karılığa izin veren bir din ne kadar güvenilir ve inanılır olabilir?

Aklınızı kullanın..

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, haci yazdı:

Ben neyi inkar ediyorum. Hem inkar etmek ne demektir? İnandığınız İslam dini bir efsanedir. Ben bir efsaneyi inkar ediyorum. Siz ise onu kabul ediyorsunuz...

Kendinizi kandırıyorsunuz... Acınacak bir durumdasınız..  Ölerek uyanmayı bekleyeceğinize, ölmeden uyanın... Geride kalan günlerinizi bilinçli geçirin bari..

 

işte kendinde diyorsun Hak olana efsane diyorsun. halbuki ne İslam ne Hristiyanlık nede Yahudilik hiçbiri efsane değil, 3 Din de aynı kaynakdan, Yüce Yaratan'dan gelmiştir.

 

yalan ve palavra olan sizsiniz. kendi kendini kandıranlar sizlersiniz. sizin tutunacak hiçbir dalınız yok. böyle sefil şekilde oyuklarda kaçamak yaşayıp pisliğinizle yokolacaksınız. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, haci yazdı:

Metan kardeşim... Ben sizin kandırıldığınızı düşünüyorum. İyi niyetli biri gibi görünüyorsunuz ve kandırıldığınızı düşünmüyorsunuz.

Çocuk gelinlere izin veren ve kadınların dövülmesini, müşriklerin öldürülmesini öneren ve çok karılığa izin veren bir din ne kadar güvenilir ve inanılır olabilir?

Aklınızı kullanın..

 

çocuk gelinler diye vefik denen şerefsizle benzer iftiralar atmaya utanmıyormusun? kadınların dövülmesini erkeklere saygısızlıkda ileri gittikleri durumda, yapılması gerektiği için bildirilmiştir. kalkın her şeyde kadına saldırın denmedi şerefsizlik yapmayın. zaten kadının terbiyesizlikleri yada başka sebepler yüzünden evlilik devam etmeyecekse,  "mehirlerini verip onları güzellikle boşayın" buyuruluyor. kimse kimseye zorunlu değil. kadın dayak yemek istemiyorsa kendisine yapılan saygıya saygısızlıkla karşılık vermeyecek. ama erkek saygısız olduğu için kadın saygısızca davranıyorsa zaten o erkek, ALLAH'ın emanetine hıyanet etmiş olur. 

 

çok eşliliği zorla yapın denmiyorki? eğer o eşlerin kıymetini bilecekseniz aralarında adalet gözetecekseniz almanızda sakınca yok. ama adalet sağlayamayacaksanız vebale girmektense tek eşle yetinip onun sorumluluğunu almak en uygunudur. bunda ne var? Erkeğide Kadınıda Yaratan ALLAH'tır. sen insanı ALLAH'ın Yarattığına inanmadığın için O'nun Dinine ne kadar güvenilir diyorsun. bu ne saçma bir laf. Dinine nasıl güvenirmiş lafa bakın ya, sanki arka sokakda market işleten birinin ürünlerine nasıl güvenirmişiz gibi söylüyor. Hakkında bu ithamı yaptığın Alemlerin Rabbi ALLAH'tır ahmak insan.

 

kalleş müşrikler ihanet edince neden öldürülmeyecekmiş? sizin hakkınızdada ölüm emri var. Hak Dine kalleşçe saldırıp yalanlar ve iftiralar çevirenlere ölüm emri var.

ulan aynı sokakta yaşayan iki aileden biri diğerine iftira atsa ortalık karışıyor birbirlerine hasım olup saldırıyorlar da,  sen ne hakla müşrikleri savunuyorsun burda ahmak herif. bütün pislikler nasıl oluyorsa hep birbirlerini savunuyorlar. Ahiret'tede birbirinizi felakete sürüklediğiniz için birbirinize lanet edeceksiniz. O Günü sabırsızlıkla bekliyorum.

tarihinde metann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, teflon yazdı:

 

İnsanların zaten inanmadığı, ya da şüphe ettiği, zaten sorgulamakta olduğu kitabı delil olarak gösteremezsin. Adam zaten onu sorguluyor yahu. Döngüsel mantık safsatası bu. Yani yazdıkların yine külliyen geçersiz. Bir şeyler yazdığını düşünüyorsun ama sadece kendi çapında kendin çalıp kendin oynamaktan öteye gidemiyorsun.

 

ya arızamısınız siz. 1.5 milyar Müslüman inanıyorda sorgulayan kimler? sorgulayan sizin gibi bir avuç ahmaklar topluluğu. onlarda nerde pislik bataklık var oralar toplanıp birbirlerini buluyorlar. bir insan durduk yere sorgulamaz, demekki baştan neye inandığını bilmiyormuş baştan ahmakmışki sorgulamaya başlamış. insan emin olduğu şeyi bir daha sorgulamaz. demekki siz Müslüman ailelerde doğduğunuz halde yaptıklarınızdan emin değilmişsiniz. yaşadığınız hayatınız dururken size göre uzakta olanı (yani Ahiret'i) düşününcede yaşadığınız hayat cazip ve eğlenceli geldi ve Ahiret'in hesabını yapmaktansa günü yaşayalım diyorsunuz. bu da Hakikatlerden uzaklaştırıyor sizi.

 

"o kafirler nice kere Müslüman olmayı isteyecekler, onları bırak yesinler eğlensinler ve boş emeller onları oyalasın, (kötü sonucu) yakında bilecekler." (Hicr Suresi 2-3 Ayetler)

 

İslami siteler nerede bizden bahsetmiyorlar,  daha kitabın bile bizlerden bahsediyor, bizleri aşağılayıp küfür ediyor, tehdit ediyor diyoruz, buna gıkın çıkamazken kalkmış bir de orada burada yok sizden bahsetmiyor diye atıp tutuyorsun. Aç bak bakalım oralara, konu "bizler" olunca neler yazılıyor..Şimdi sen o sitelerde ve daha inancının kendisinden başlayarak diğer tüm gayri müslümlerin arkasından iş çevirmiş olmuyor musun? Onların inançlarını ve kitaplarını geçersiz, onları da kafir zındık diye niteleyerek başlıyorsun işe zaten. Senin var oluşun adama hakaret zaten. Bunu algılayamıyor musun? Ama bunu göremiyor, sonra kalkıp bizim var oluşumuzu sana ve inancına bir hakaret olarak addediyorsun. Ama adam akıllı bir cevap veremediğin üzere, örneğim yerini bulmuş anlaşılan. Otur bunun üzerine biraz düşün şimdi. /siz senelerdir kaşınıp saldırmasaydınız bunlar olmazdı. kendi yaptığınızın karşılığını alıyorsunuz. kişi inkarını kendi yaşasa dışarıya saldırmasa zaten kimsenin gözüne batmazki. siz bile bile kaşınıyorsunuz. siz bu sitede ateistlikten bahsedeceğinize işiniz gücünüz İslam'a haşa çamur atmak saldırmak olmuş. durum bu olunca size yapılanlar az bile.

 

Görüldüğü üzere yazılanların hiçbirine gerçek bir cevabın yok. Yine kuranın kendisini referans göstermekten başka. Onu her gayri müslim, hatta nenem de yapar..Onlara ne diyecen peki sana aynı savunu ile geldikleri, seni kendilerine bir küfür ilan ettikleri, referans ve cevap olarak da kendi inanç ve kitaplarını gösterdikleri zaman? Gıkını çıkaramzsın, çünkü sen de aynı şeyi yapıyorsun. Hatta başka hiçbir şey yapmıyor, yapamıyorsun.. /sizinde referansınız yok. benimse insanlığın başından beri birbirini tasdik eden Peygamberlerim var.

 

 

Bir adam düşün, ortaya bu kitabı ben yazdım diye çıkıyor, millet de bundan şüphe ediyor, adam da bunlara karşılık ve aklı sıra kanıt olarak kitabın kendisini gösteriyor: "Bakın kitabın üstünde adım, içinde de onu benim yazdığım yazıyor, gördünüz mü bak kitabı benim yazdığımı ispatladım"  Siznkisi de bu hesap işte. Açıklama zannettiğiniz her şey karşı taraf için sadece acı bir tebessüm vesilesi. /bizimki senin şerefsizce ettiğinden Münezzeh'tir.

 

sen, Son Peygambere bir adam deyip yabancılayamazsın. O Peygamberi önceki Dinlerde müjdeledi haberini verdi. muhakkak o toplum içinde azda olsa O'nun hakkında bilgi sahibi olursun. Peygamber size kitap getirdim diye çıkmadı şerefsizlik yapma. O'nun ömrü boyunca Sureler 23 yılda indirildi neyin masalındasın sen. çocuk masalları serisimi izliyorsun? sizin yapmaya çalıştığınız şey, Ayet'de bildirilen kafir toplumların davranışıyla aynı;

 

"sizden önce gelip geçen Nûh, Âd, Semûd'un ve onlardan sonra gelip (ismini, sayısını, kıssalarını) Allah' tan başkasının bilmediği kavimlerin (ve milletlerin) haberleri size gelmedi mi ? Peygamberleri onlara açık belgelerle, mu'cizelerle geldiler; onlar ise (peygamberleri konuşturmamak için) ellerini (onların) ağızlarına doğru uzatıp, «doğrusu biz sizinle gönderilen şeyleri inkâr ediyoruz; bizi davet ettiğiniz şeyden de iyice şüphe içindeyiz!» dediler." (İbrahim Suresi 9. Ayet)

 

o kadar Peygamber delillerle Mucizelerle gelsin sonra şüphe ediyoruz hatta inkar ediyoruz deyin öylemi? ama bilim dediğinizin yalanda konuşsa her haltına inanıyorsunuz bu nasıl oluyor? bu şerefsizlik değilmi? demekki inanmak istediğinizi siz seçiyorsunuz istediğinize inanıyor istediğinizi gerçekte Doğruda olsa işinize gelmediği için inkar ediyorsunuz.

 

tarihinde metann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...