Jump to content

Karşılıksız aşkı insanlarmı? yarattı yoksa tanrımı?


Recommended Posts

Karşılıksız aşkı insanlarmı? yarattı yoksa tanrımı? adil ve vicdanın merkezi olduğu düşünülen tanrının. karşılıksız aşkıda yaratması ve 

bu örümcek ağına düşen kurbanlarına derin acılar çektirmeside. ilahi adaletin bir kanunumu? eğer gerçekten bu bir adaletse 

bu kötü bir adalet olur. tanrıyı daha iyi anlamamızı ve bilmemizi ispatlar. 

bana göre aşk karşılıklı olursa bir anlamı olucaktır. karşılıksız aşkıda tanrı, yarattığına göre o zaman tanrının iyi olduğu kadar kötü yanlarınıda 

 görmüş oluruz. saygılarımla :) 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 53
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bir saat önce, Exelans_cop yazdı:

Neden her kötülüğü hemen tanri yada yaratıcının üstüne atarsın anlamış degilim. Tanrı mı sana git karşılıksız aşk besle diyor. Sirf laf olsun torba dolsun diye açılan bir başlık bence.

çok basit, bir cevabı var. :)  sevgili kardeşim.  :) bu cevabı aklın idrak etmiyor  olabilir. önemli değil . çünkü aşk kavramı biyolojık bir kavramdan çok daha fazlasıdır. tanrısaldır. görecelı değildir. görecelı olmadığı gerçegı bile onun tarısal bir gücün yoladığı aşıkardır.   

aşkın iyi tarafı mükemmeldir. karşılıklı aşk derız biz . ama karşılıksız aşk olduğu gerçegıde buz gibi ortadadır. bunu inkar etmekse

imknasızdır. :)  işte buy üzden tanrı iyi olduğu kadar zalim ve kötüdür. 

tarihinde agnostik tanrı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
48 dakika önce, agnostik tanrı yazdı:

bana göre aşk karşılıklı olursa bir anlamı olucaktır.

Aşk zaten karşılıksız ve tek taraflıdır. Karşılığının olup olmamasının Onun anlamına ve mükemmelliğine katabileceği hiç bir şey yoktur. Aşkta olup biten her şey aşığın kendindedir. Aşkta maşukluk bir şey yoktur. İşte bu, Allah'ın iyiliğinin ve rahmetinin eseridir. Aşkı karşılıklılığa bağlasaydı, hiç kimse aşkı bilemezdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Karşılıksız aşktan ne anlıyoruz?Sizden hoşlanmayan bir insanı yada kabiliyetiniz olmadığı bir şeyi ısrarla sevmekse eğer bu bir sapkınlıktır.Ama bazan bu sapkınlıkta yararlı olabilir.Şöyleki yaşamda bütün çabalarımıza rağmen emeklerimiz hebaya gidebilir,bunun neticesi olan başarısızlıkların sonucu her şeyimizide kaybedebiliriz.Bütün bunlara rağmen kahrolası yaşamınızı yinede sevebiliyor ve bu karşılıksız sevginin neticesi  kendimizi toparlamaya çalışabiliyorsak işte bu Harikuladedir!:)Ve yine Beynimizde oluşturduğumuz bir Mucizedir.Ve kendi tasarrufumca Beynimizde oluşturduğumuz İsanın doğuşunun ta kendisidir.Yoksa maddi alemde ekmeden üreme falan olamaz.Ha birde şu vardır .Bir şeyi bir menfaat karşılığı sevebiliriz.Mesela bir bayanı sürahi gibi biçimli vücudu ,gözlerinin güzelliği lepiska saçları için severiz.O Bayanda bizi servet yada Toplumsal itibarımız için sevebilir.Yada bir mesleği getirisi ve İtibarı için severiz.Onlarla yaşamımızı birleştiririz.Ama zamanla o menfaatlerden hiç eser kalmaz.Lepiska saçlı güzel şişmanlar yusyuvarlak bir tombalak oluverir.Bizde servet ve İtibarımızı kaybedebiliriz,Yaşamımızı birleştirdiğimiz mesleğimiz bize artık bir şey vermez olur.Ama yinede o kadını o Adamı o Mesleği dünyalara değişmeyiz.Buda  Üzümün tahammuru  olan şarabın ortaya çıkması gibidir.Sevgi üzümüde bizde mayalanıp gerçek aşk şarabına dönüşmüştür.Bütün bunlar ise kainatın ve tabiatın bize verdiği Beynimizin yapmış olduğu güzelliklerdir.Yukarlarda bir yerlerde oturduğu sanılan Tanrı ile alakası yoktur.Tanrı soruyor? Tanrı varmıdır ? Tanrı nerede?Halbuki kendisi Tanrı onu bilmiyor:)

tarihinde Antonius tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Aşk zaten karşılıksız ve tek taraflıdır. Karşılığının olup olmamasının Onun anlamına ve mükemmelliğine katabileceği hiç bir şey yoktur. Aşkta olup biten her şey aşığın kendindedir. Aşkta maşukluk bir şey yoktur. İşte bu, Allah'ın iyiliğinin ve rahmetinin eseridir. Aşkı karşılıklılığa bağlasaydı, hiç kimse aşkı bilemezdi.

bir bakıma doğru bir tespit yaptın kardeşim :)  tabiki aşk tek taraflıda olsa aşk aşktır. ama karşılıklı olsa daha anlamlı bir aşk olmazmı?

neden? böyle düşünmüyorsun. olaya tek taraflı bakman hiçte hoş değil. ben bir gerçekten bahsediyorum. hayatında hiçmi? tek taraflı aşktan intihar eden insanlar görmedin. :)  sanki aşkı hafife alıyorsun gibi geldi. bana aşkı kabul ediyorsun. ama tek taraflı kabul etmiyorsun. çünkü işine böyle geliyor. kabul etmek zorundasın. çünkü tek taraflı aşkı verende bir tanrı gerçegidir. :)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

 

peki? bu ölen insanın ölmesi onun suçumu? yoksa karşılıksız aşkı insanın aklına ve mantığına zorla veren tanrınınmı? hiçte karmasık kdeğil bunu cevabı çok basit. :) bir tanrı gerçekten varsa ve aşkı o yarattıysaki ,  o yaratmış gibi gözüküyor. bunu hafıfe almayın çünkü her yıl  bu aşk insanı depresyona sürüklüyor ve kişi buna dayanımıyor ve intihar ediyor her yıl bu rakam milyonları buluyor. dünyada. 

 özellıklede gelışmış ülkelerde. :) 

tarihinde agnostik tanrı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Aşk zaten karşılıksız ve tek taraflıdır. Karşılığının olup olmamasının Onun anlamına ve mükemmelliğine katabileceği hiç bir şey yoktur. Aşkta olup biten her şey aşığın kendindedir. Aşkta maşukluk bir şey yoktur. İşte bu, Allah'ın iyiliğinin ve rahmetinin eseridir. Aşkı karşılıklılığa bağlasaydı, hiç kimse aşkı bilemezdi.

 

Evet. Aşk'ın karşılığı olmaz. Karşılığı olan şeyler alınıp satılan şeylerdir. Bir alışveriştir. 

 

Halbuki Aşk İlahi'dir ve O'nun karşılığı olmaz. Tabii Aşk'ın İlahiliğini, gerçeğini bilen gören çok azdır.

tarihinde Mistik Filozof tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
59 dakika önce, agnostik tanrı yazdı:

 

 

peki? bu ölen insanın ölmesi onun suçumu? yoksa karşılıksız aşkı insanın aklına ve mantığına zorla veren tanrınınmı? hiçte karmasık kdeğil bunu cevabı çok basit. :) bir tanrı gerçekten varsa ve aşkı o yarattıysaki ,  o yaratmış gibi gözüküyor. bunu hafıfe almayın çünkü her yıl  bu aşk insanı depresyona sürüklüyor ve kişi buna dayanımıyor ve intihar ediyor her yıl bu rakam milyonları buluyor. dünyada. 

 özellıklede gelışmış ülkelerde. :) 

 

O aşık değil. Aslında hiç kimse aşık değil. Aşk yalnızca Aşk'a aşıktır ve İlahi'dir.  O da kişilere, dünyaya bağımlı değildir. Aşk'tan kimseye zarar gelmez, kişiye ancak kendisinden zarar gelir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
21 hours ago, agnostik tanrı said:

Karşılıksız aşkı insanlarmı? yarattı yoksa tanrımı? adil ve vicdanın merkezi olduğu düşünülen tanrının. karşılıksız aşkıda yaratması ve 

bu örümcek ağına düşen kurbanlarına derin acılar çektirmeside. ilahi adaletin bir kanunumu? eğer gerçekten bu bir adaletse 

bu kötü bir adalet olur. tanrıyı daha iyi anlamamızı ve bilmemizi ispatlar. 

bana göre aşk karşılıklı olursa bir anlamı olucaktır. karşılıksız aşkıda tanrı, yarattığına göre o zaman tanrının iyi olduğu kadar kötü yanlarınıda 

 görmüş oluruz. saygılarımla :) 

 

AŞk nedir, onun cevabını vermeye çıkan yok.

 

Aşk, hormonlardır. Bir kaç hormonun birlikte işlemesi demektir. Bu hormonlar da üreme sisteminin bir parçasıdır. Aşk noktasında en etkin olan hormonlar, oksitosin ve vazopressindir. 

 

Yani, üreme sistemin gördüğü, duyduğu vs. neyse onunla tetiklenip hormonları saldıysa, bunun ne karşılığı, ne teranesi olacaktır ki.

 

Bu arada, kadınlar zaten aşık olmaz, eğer konu o babta ise. Kadının vazopressin ile bağlı kalması gerekir. BU hormonda özellikle orgazm esnasında salgılanır. Yani, anladınız siz onu. 

 

Erkeğin hali ile kadının durumunu farklı ele almak gerekir. Temel olarak, kadın, tek eşlidir, yani tek bir "erkek" ki o erkekte doğru erkek olmalı, beklentisi içindedir. Fakat bu "ömür boyu" tek erkek anlamına gelmez. Seçici olmanın getirdiği, çok çok sağlam bir sekse karşı koyma güdüsüne sahiptirler. Yani, erkekler gibi aman illa da seks şeklinde paralanmaları gerekmez. Ama bu, bir kadın ihtiyaç durumunda senelerce seks olmadan dayanabilir demektir. Baya bir kadın, neden sıkayım tatlı canımı, seks zevkli bir iş diyebilir, gün aşırı başka erkeklerle olabilir. Fakat, doğru erkek noktasına gelince, sadece o erkeği kabul eder. 

 

Sonuçta, tüm erkek aşkları, ki aşık olan onlardır, kadınlar zaten hiç aşık olmaz, tabire göre karşılıksızdır. Fakat, genelde arzular, aşkla karıştırılır. Erkekler, vazopressin'i, seks öncesi salgılar, yani uyarıldıkları zaman. Erkeğin gözüne sekse uygun bir kadın görünmesi durumu, vazopressin ve beraberinde testeronu abartır. Bu da erkeğin kafasının falan durmasına, o kadınla sekse odaklanmasına yol açar. Beyinde bu noktayı kaydeder, erkek beyni işte. Erkek beyni, hislere, yani hormonlara karşı kadın beyninden çok daha acizdir. Öyle ki, bilhassa hayalperest bir erkekte, beyinde oluşan "o kadının" hayali erkeği sürekli bir uyarım halinde tutar. Buna da zil zurna aşık olma denir, erkek baya anvale olur, düşünemez olur, hayatla bağı kopar, olmadık, olmayacak işler yapar. Zira seks hormonları beyni bloke eder, daha doğrusu üst beyni, meydan limbik sisteme kalır, yani hayvani tarafımıza, ilkel beynimize. 

 

Fakat, aşk denebilecek uzun süreli bağlılığı her iki cinste birden vazopressin + oksitosin sağlar. Oksitosin, aynı zamanda güven duyma hissi de getirir. Kadınlarda hem vazopressin, hem oksitosin orgazm esnasında salgılanır. İşte bu nedenle kadın aşık olmaz, çünkü orgazm olmazken, vazopressin baskısı gerçekleşmez. Erkek ise, kadını düşünürken bile bu hormonun baskısına girer, başka şey düşünemez olur, kısır döngü halinde sürer gider olay.

 

Oksitosin ise aslında güven hormonudur. Güven, arkanı dönebilirsinden biraz daha fazlası demektir elbette. Düşük oranlarda başka faaliyetler ile de salgılanabilir. Hayal gücü kuvvetli biri, tanrıyı hayal ederken, ona karşı şiddetli oksitosin tepkisi verebilir. Yani, basbaya hayalindeki tanrıya aşık olur. Artık sadece o hayale güvenir hale gelir, ahmak bir şekilde. Bu kişiler genellikle kadınlarla irtibat kuramayan, ilişki olarak doğru düzgün yaşamayan abaza tiplerdir. Aşırı vazopressin salgılarken, bir noktada vücutları vazopresine duyarsızlaşır, alışır yani. Bu nedenle doğal yollardan oksitosin salgısı yapamaz olurlar. Bazen, vazopressin üretiminde veya reseptörlerinde sorun olan tiplerde, benzer şekilde tanrıya falan aşık olma tribine de girebilir. 

 

Normal süreç, erkek uyarılacak, vazopressin + testeron salgılayacak, kadına ulaşmak için erkeklik yapacak, kadın etkilenecek, seks yapılacak, erkek daha çok vazopressin ve oksitosin salgılayacak, kadına güvenecek, testeron katkısıyla erkeklik yapacak, yani kollayıp, koruyacak falan. Kadın ise, erkek olarak gördüğü ile yatacak, erkek onu doğru şekilde uyarıp vazopressin ve oksitosin salgılatacak, kadın erkeği kabul edip ona teslim olacak, yani erkek aramayı bırakacak, progesteron falan gibi hormonları devreye girecek. Ama bağlılık, birlikteliğin sürmesi illa ki orgazm ile her iki tarafında oksitosin + vazopressin salgılaması şartına bağlı. 

 

Normalde kadınlar vazopressin salgılamaz, ama bazı kadınlar hayal ederek ve vajina kaslarını hareket ettirerek orgazm olabilir. Yani, illa yatılıp kalkılması %100 şart bir kural değil. Gene hayalperest bir kadın, aynı şekilde davranarak bir tür mastürbasyon yoluyla vazopressin üretebilir. Ya da, bir şeyler kadının vazopressin üretimini tetikleyebilir. Oksitosin ve diğer hormonların eksikliği durumunda bu hormon, şiddetli arzuya yol açar. En iyi bilinen şey, "azdırıcı" denen şeylerdir, bunların da başında feromonlar gelir. Mesela, misk geyiğinin dişileri çekmek için kullandığı feromonlar. Piyasada mis olarak bilinir, pek kolay bulunmaz, ama kadın bunu koklarsa, yakındaki tek erkekte sizseniz, sizi gayet şiddetli arzulayacaktır. Ha, başka erkekler varsa, arzulanan en erkeksi olan olur, o ayrı. Aynı etkiyi, biraz daha kısıtlı olsa da, doğal vanilya da gerçekleştirir, bunlar bir nevi vazopressin stimülatörü gibi işlev görür. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, anibal yazdı:

 

AŞk nedir, onun cevabını vermeye çıkan yok.

 

Aşk, hormonlardır. Bir kaç hormonun birlikte işlemesi demektir. Bu hormonlar da üreme sisteminin bir parçasıdır. Aşk noktasında en etkin olan hormonlar, oksitosin ve vazopressindir. 

 

Yani, üreme sistemin gördüğü, duyduğu vs. neyse onunla tetiklenip hormonları saldıysa, bunun ne karşılığı, ne teranesi olacaktır ki.

 

Bu arada, kadınlar zaten aşık olmaz, eğer konu o babta ise. Kadının vazopressin ile bağlı kalması gerekir. BU hormonda özellikle orgazm esnasında salgılanır. Yani, anladınız siz onu. 

 

Erkeğin hali ile kadının durumunu farklı ele almak gerekir. Temel olarak, kadın, tek eşlidir, yani tek bir "erkek" ki o erkekte doğru erkek olmalı, beklentisi içindedir. Fakat bu "ömür boyu" tek erkek anlamına gelmez. Seçici olmanın getirdiği, çok çok sağlam bir sekse karşı koyma güdüsüne sahiptirler. Yani, erkekler gibi aman illa da seks şeklinde paralanmaları gerekmez. Ama bu, bir kadın ihtiyaç durumunda senelerce seks olmadan dayanabilir demektir. Baya bir kadın, neden sıkayım tatlı canımı, seks zevkli bir iş diyebilir, gün aşırı başka erkeklerle olabilir. Fakat, doğru erkek noktasına gelince, sadece o erkeği kabul eder. 

 

Sonuçta, tüm erkek aşkları, ki aşık olan onlardır, kadınlar zaten hiç aşık olmaz, tabire göre karşılıksızdır. Fakat, genelde arzular, aşkla karıştırılır. Erkekler, vazopressin'i, seks öncesi salgılar, yani uyarıldıkları zaman. Erkeğin gözüne sekse uygun bir kadın görünmesi durumu, vazopressin ve beraberinde testeronu abartır. Bu da erkeğin kafasının falan durmasına, o kadınla sekse odaklanmasına yol açar. Beyinde bu noktayı kaydeder, erkek beyni işte. Erkek beyni, hislere, yani hormonlara karşı kadın beyninden çok daha acizdir. Öyle ki, bilhassa hayalperest bir erkekte, beyinde oluşan "o kadının" hayali erkeği sürekli bir uyarım halinde tutar. Buna da zil zurna aşık olma denir, erkek baya anvale olur, düşünemez olur, hayatla bağı kopar, olmadık, olmayacak işler yapar. Zira seks hormonları beyni bloke eder, daha doğrusu üst beyni, meydan limbik sisteme kalır, yani hayvani tarafımıza, ilkel beynimize. 

 

Fakat, aşk denebilecek uzun süreli bağlılığı her iki cinste birden vazopressin + oksitosin sağlar. Oksitosin, aynı zamanda güven duyma hissi de getirir. Kadınlarda hem vazopressin, hem oksitosin orgazm esnasında salgılanır. İşte bu nedenle kadın aşık olmaz, çünkü orgazm olmazken, vazopressin baskısı gerçekleşmez. Erkek ise, kadını düşünürken bile bu hormonun baskısına girer, başka şey düşünemez olur, kısır döngü halinde sürer gider olay.

 

Oksitosin ise aslında güven hormonudur. Güven, arkanı dönebilirsinden biraz daha fazlası demektir elbette. Düşük oranlarda başka faaliyetler ile de salgılanabilir. Hayal gücü kuvvetli biri, tanrıyı hayal ederken, ona karşı şiddetli oksitosin tepkisi verebilir. Yani, basbaya hayalindeki tanrıya aşık olur. Artık sadece o hayale güvenir hale gelir, ahmak bir şekilde. Bu kişiler genellikle kadınlarla irtibat kuramayan, ilişki olarak doğru düzgün yaşamayan abaza tiplerdir. Aşırı vazopressin salgılarken, bir noktada vücutları vazopresine duyarsızlaşır, alışır yani. Bu nedenle doğal yollardan oksitosin salgısı yapamaz olurlar. Bazen, vazopressin üretiminde veya reseptörlerinde sorun olan tiplerde, benzer şekilde tanrıya falan aşık olma tribine de girebilir. 

 

Normal süreç, erkek uyarılacak, vazopressin + testeron salgılayacak, kadına ulaşmak için erkeklik yapacak, kadın etkilenecek, seks yapılacak, erkek daha çok vazopressin ve oksitosin salgılayacak, kadına güvenecek, testeron katkısıyla erkeklik yapacak, yani kollayıp, koruyacak falan. Kadın ise, erkek olarak gördüğü ile yatacak, erkek onu doğru şekilde uyarıp vazopressin ve oksitosin salgılatacak, kadın erkeği kabul edip ona teslim olacak, yani erkek aramayı bırakacak, progesteron falan gibi hormonları devreye girecek. Ama bağlılık, birlikteliğin sürmesi illa ki orgazm ile her iki tarafında oksitosin + vazopressin salgılaması şartına bağlı. 

 

Normalde kadınlar vazopressin salgılamaz, ama bazı kadınlar hayal ederek ve vajina kaslarını hareket ettirerek orgazm olabilir. Yani, illa yatılıp kalkılması %100 şart bir kural değil. Gene hayalperest bir kadın, aynı şekilde davranarak bir tür mastürbasyon yoluyla vazopressin üretebilir. Ya da, bir şeyler kadının vazopressin üretimini tetikleyebilir. Oksitosin ve diğer hormonların eksikliği durumunda bu hormon, şiddetli arzuya yol açar. En iyi bilinen şey, "azdırıcı" denen şeylerdir, bunların da başında feromonlar gelir. Mesela, misk geyiğinin dişileri çekmek için kullandığı feromonlar. Piyasada mis olarak bilinir, pek kolay bulunmaz, ama kadın bunu koklarsa, yakındaki tek erkekte sizseniz, sizi gayet şiddetli arzulayacaktır. Ha, başka erkekler varsa, arzulanan en erkeksi olan olur, o ayrı. Aynı etkiyi, biraz daha kısıtlı olsa da, doğal vanilya da gerçekleştirir, bunlar bir nevi vazopressin stimülatörü gibi işlev görür. 

 

 

abovvvvvv  :D anibalın biyolojı sacmalıkları.   eyvahhh eyvahhhh  şimdi yandık..   :D kadınlar  aşık olmazmış, nasıl? olmaz yahu  kadınlarında biyolojık ihtiyacları yokmu? 

aslında aşkı biyoljıye baglıyan biriyle nasıl? tartışıcam bende bilmiyorum. anıbal sen biyologsun aşk meşk bu tür işlere 

 kafan ermez senin. 

:)  senın anlatıkların aş kdeğil. sex bilimi hemde hormonsal salgılardan bahseymişsin  konumuz cinsellık değil. anıbal

kendine gel lütfen  konumuz aşk metafızık boyutuyla ele alalım gerçek aşkı bunu istiyorum :)

yok efendin erkekler aşık olur. kadınlar olmazmış. :) bu kadar dişi bir sürü erkeğe asşık oluyor. 

magazınlerde gazetelerde körmüsün? anıbal :D yada görmekmı? istemiyorsun.  orgazımla aşkın ne? alakası var yahuuu 

yuhhh anibal uçuşa geçmişşsin  houston acıl cevap verin iniş:0_80cbc_37a71a73_L: izni istiyorum . 

kadınları bu kadar ön plana çıkarman bende acayip kuşkulara neden? oldu bilesin.

bırak hormonları bırak salgıları aşka gel aşka içimizdekı bizi biz yapan duıygulara gel aklımız alan hislerin anlamına gel.

hormonsuz yapamıyormusun? anibal. her olayda hormonal dengeye baglanmazkı kardeşim :)

iyice uçtun kardeşim kadınları utanmasan  tanrıça yapıcaksın. senn gibiler yüzünden kadınlar çok değerli varlıklarmış gibi

 lanse ettiler teknoljı cagında kadınların erkeklerden hiç bir üstünlüğü yoktur. :)

sizin zihiyetiniz yüzünden kadınların sözü geçmeye başladı. erkekleri aşık edip onların akılarını çalmanız erkeklerin ama medeni erkeklerden bahsediyorum. :)  erkekleri muhteşem güzellıgınızle zavallı duruma düşürmeye hakkınız yok. 

cahıl ve yobaz erkekler zaten aşkı asla bilemıyecek. ama sen aşkı bu kadar hafife alman , beni çok kızdırdı. 

sen aşkı bimiyorsun anıbal sen aşkı asla bilemiyecek asla algılıyamıyacak bir varlıksın. çok zekı olabilirsin. ama aşkı biyoljıyle 

 karışman aşkın senden daha zeki olduğunu yeterince ispatlıyor. 

 

tarihinde agnostik tanrı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
28 minutes ago, agnostik tanrı said:

abovvvvvv  :D anibalın biyolojı sacmalıkları.   eyvahhh eyvahhhh  şimdi yandık..   :D kadınlar  aşık olmazmış, nasıl? olmaz yahu  kadınlarında biyolojık ihtiyacları yokmu? 

aslında aşkı biyoljıye baglıyan biriyle nasıl? tartışıcam bende bilmiyorum. anıbal sen biyologsun aşk meşk bu tür işlere 

 kafan ermez senin. 

:)  senın anlatıkların aş kdeğil. sex bilimi hemde hormonsal salgılardan bahseymişsin  konumuz cinsellık değil. anıbal

kendine gel lütfen  konumuz aşk metafızık boyutuyla ele alalım gerçek aşkı bunu istiyorum :)

yok efendin erkekler aşık olur. kadınlar olmazmış. :) bu kadar dişi bir sürü erkeğe asşık oluyor. 

magazınlerde gazetelerde körmüsün? anıbal :D yada görmekmı? istemiyorsun.  orgazımla aşkın ne? alakası var yahuuu 

yuhhh anibal uçuşa geçmişşsin  houston acıl cevap verin iniş:0_80cbc_37a71a73_L: izni istiyorum . 

kadınları bu kadar ön plana çıkarman bende acayip kuşkulara neden? oldu bilesin.

bırak hormonları bırak salgıları aşka gel aşka içimizdekı bizi biz yapan duıygulara gel aklımız alan hislerin anlamına gel.

hormonsuz yapamıyormusun? anibal. her olayda hormonal dengeye baglanmazkı kardeşim :)

iyice uçtun kardeşim kadınları utanmasan  tanrıça yapıcaksın. senn gibiler yüzünden kadınlar çok değerli varlıklarmış gibi

 lanse ettiler teknoljı cagında kadınların erkeklerden hiç bir üstünlüğü yoktur. :)

sizin zihiyetiniz yüzünden kadınların sözü geçmeye başladı. erkekleri aşık edip onların akılarını çalmanız erkeklerin ama medeni erkeklerden bahsediyorum. :)  erkekleri muhteşem güzellıgınızle zavallı duruma düşürmeye hakkınız yok. 

cahıl ve yobaz erkekler zaten aşkı asla bilemıyecek. ama sen aşkı bu kadar hafife alman , beni çok kızdırdı. 

sen aşkı bimiyorsun anıbal sen aşkı asla bilemiyecek asla algılıyamıyacak bir varlıksın. çok zekı olabilirsin. ama aşkı biyoljıyle 

 karışman aşkın senden daha zeki olduğunu yeterince ispatlıyor. 

 

 

 

Geç bu boş lakırdıları... İnsan dediğin biyolojik bir makinedir ve aşk meşk falan hepsi de hormonların işidir. 

 

Hayal görüyorsun sadece... Kaç kişi duydun, gördün, dağı delip su getiren aşkı uğruna, kendini öldüren falan?

 

Boş boş lakırdamışsın sadece, nerde kadınlar çok değerli varlık falan dedik, sibop?

 

Orgazm olmadan aşk falan olmaz, o ucuz romantik masalları bir kenara bırakın artık.

 

Birileri çıkar cin, öteki çıkar şeytan, beriki çıkar ruh falan uydurur götünden. Sizde çıkmış, aşk uydurmuşsunuz işte, hepsi bu.

 

Hislerin anlamı = Hormonlar. Bu kadar basit bir şeyi anlamak için çok şey bilmek gerekmiyor. Kendini bir bok sanıp, bilgi sahibi olmadığın mevzuya sazanlık yapma kafi. Sike sürülecek kadar bile biyoloji, endokrinoloji falan bilmeden, götünle düşünüp sayıklıyorsun sadece...

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, anibal yazdı:

 

 

 

 

Boş boş lakırdamışsın sadece, nerde kadınlar çok değerli varlık falan dedik, sibop?

 

Orgazm olmadan aşk falan olmaz, o ucuz romantik masalları bir kenara bırakın artık.

 

 

 

 

:0_80cbc_37a71a73_L::lol::D  sendende bu beklenirdi. zaten. orgazm ve aşk haaaaaa  :D  kadınlar aşık olmaz haaaa bir kadın istediği erkekle 

beraber olucak. ama asık olduğu erkek olursa diğer erkekler boynuzlumu? olucak. anıbal  beyınsızı.  :D  lafını bir tart istersen

se ndegerli  bir kardeşimsin. ama son zamanlarda contayı tamamen yakmışsın. toparla kendını.  :D  

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, NotImportant yazdı:

Aşk diye bir şey yok. Boş bir uydurmadan ibaret.

 

Hepsi bir avuç kimya ve psikolojik hastalıktan ibaret.

 

 

orda dur bakım kardeşim :) aşkın psikolojık bir tür hastalık olduğunu düşünüyorsan biz seninle tartışamayız. 

bu senin düşüncen oldukça anlamsız bir düşünce. bana göre aşk kimyanında üstünde bir olgudur. :)  

Link to post
Sitelerde Paylaş
41 dakika önce, agnostik tanrı yazdı:

orda dur bakım kardeşim :) aşkın psikolojık bir tür hastalık olduğunu düşünüyorsan biz seninle tartışamayız. 

bu senin düşüncen oldukça anlamsız bir düşünce. bana göre aşk kimyanında üstünde bir olgudur. :)  

Oldukça anlamsız bir düşünce çünkü..... Diye gitmen gerekiyordu. 

 

Sana göre ne olduğuyla hiç ilgilenmiyorum ben daha çok ne olduğuyla ilgileniyorum. :) 

 

Aşk diye bir şey yoktur kendinizi kandırmayın. Sizin mükemmel aşk tanımınız kusurlu bir kimyasal reaksiyon dizisinden ibaret. Belirli bir seviyeden sonrada psikolojik bir hastalık haline geliyor. 

 

Kimyanın üstünde bir konuymuş.....

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
28 dakika önce, NotImportant yazdı:

Oldukça anlamsız bir düşünce çünkü..... Diye gitmen gerekiyordu. 

 

Sana göre ne olduğuyla hiç ilgilenmiyorum ben daha çok ne olduğuyla ilgileniyorum. :) 

 

Aşk diye bir şey yoktur kendinizi kandırmayın. Sizin mükemmel aşk tanımınız kusurlu bir kimyasal reaksiyon dizisinden ibaret. Belirli bir seviyeden sonrada psikolojik bir hastalık haline geliyor. 

 

Kimyanın üstünde bir konuymuş.....

 

 


Aşk'ın İlahiliğini ve yüceliğini
Herkes göremez ve bilemez.
Değil kimyanın, varlığın da üstündedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Mistik Filozof yazdı:


Aşk'ın İlahiliğini ve yüceliğini
Herkes göremez ve bilemez.
Değil kimyanın, varlığın da üstündedir.

 

Siz hayali şeylere inanmaya bayılan insanların çünküler ile ilgili sorunları var.

 

Yazmak kolayda ispatı nerede ? Yok !

 

Çünkü bunlar inanç.. İnanç iddia edilmez sadece inanırsın. Yani sen yanlış yapıyorsun. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 dakika önce, NotImportant yazdı:

 

Siz hayali şeylere inanmaya bayılan insanların çünküler ile ilgili sorunları var.

 

Yazmak kolayda ispatı nerede ? Yok !

 

Çünkü bunlar inanç.. İnanç iddia edilmez sadece inanırsın. Yani sen yanlış yapıyorsun. 

 

Öz'ünde

Mistik ve İlahi 

Bir farkındalık

Ve efsanevi

Bir uyanış hali.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...