Jump to content

Hüre hür, dişiye dişi, köleye köle...


Recommended Posts

Bir saat önce, Vefik Sâmi yazdı:

müslüman değilim ki.

 

Bunun yanıtının ne kadar basit olduğunu biliyorsun. Ben sana müslümsün demedim. Beyninde sülük hâlâ duruyor, atamamışsın, beynini hâlâ emiyor dedim. Yanıtın bu kadar basit olduğunu görmeyişinden de o sülük sorumlu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 94
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

45 dakika önce, Vefik Sâmi yazdı:

 

Bana aynı şeyleri tekrarlatma.

Tipik müselman refleksidir.

Cevap bulmada sıkıştığı hususlarda salağa yatar.

 

Kur'anda "Kâfir öldüren müslüman kısas edilmez" diye bir hüküm mü var ?

Yok tabii.

Peki nereden girmiş bu ruhsat İslâm hukûkuna ?

Rivâyet yoluyla gelen hadislerden.

Sorularlaislamiyet sitesinin bu başlıkla ilgili bir soruya verdiği cevabın link'ini copy/paste etmiştim.

Burada laga-luga edeceğine aç da oku.

 

Hâlâ işin gırgırındasın.

"Matematik"miş

Pehh...

 

Ne zamandan beridir sosyo-ekonomik ve kültürel yaşama dâir hususlar rakamlarla ifâde edilir oldu ?

Ya Vefik öğretmen bey; bana ne kimin ne dediğinden.Ben hadis inkarcısı değilim.Alimler de hata edebilir.Onlar hata etmiş diye bende mi onların dediğini savunayım.Ben Kurana ve hadislere bakıyorum öyle bişey göremiyorum.Sen takmışsın o onu dedi de bu bunu dedi de...Öyle iş olmaz.Öyle yaparsan kendi zekana hakaret etmiş olursun.

 

Kafir öldüren müslüman kısas edilmeyebilir.Çünkü kafirin şeriatı yok.Kendi töresi,kuralları vs. hukuku var.Allah adaletlidir.Önce törelerine bakmak elzemdir.Yakınlarına sorulur hangisini istiyorsa.şeriat mi,kendi yasaları mı?

 

Sadece bir nuans bu.Başka türevleride var.Matematikte türev alma diye birşey duymadın mı?Bal gibide konu matematikle alakalı işte.Gördüğün gibi çok alakası var.Gırgır mırgır değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, adeist yazdı:

"Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir." ; "deveye karşılık deve, koyuna karşılık koyun, boğaya karşılık boğa takas edilir" tanımlamaları anlam olarak denktir.
 Deve = X, Koyun = Y ve Boğa = Z harfleri ile ifade olunursa, bu tümceden X=Y=Z sonucu çıkartılamaz. Aynen birinci tümceden hür=köle=kadın sonucu çıkartılamayacağı gibi.
Bu sonuca varmak için Hegel mantığına, kuantum fiziğine gitmeye gerek yok, MÖ 300'lerde Aristo bunu açıklamış zaten. !!!
Hangi matematik, hangi aritmetik,
hangi mantık?
 

 

 

Sıkışıktığın yerde türev alabilirsen..

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, DeepBlue yazdı:

Sıkışıktığın yerde türev alabilirsen..

Sıkışılacak bir konu değil, herşey açık net. 
Ortada bir değişken, bir bilinmeyen ve onu açıklamaya yönelik bir girişim yok.
Yani misal "bir hürü, iki erkek köleyle ve iki erkek köleyi üç kadınla kısas edin, dişi köleyi de kendiniz hesaplayın" deseydi türev hesabına girilebilirdi.
Ama Kur'an kısas kurallarını açıkça (hatta bence olabilecek en net şekilde) zikretmiş. Hesap kitaba gerek yok !
Bunun üzerine yapılabilecek her türlü yorum sadece tevatürdür.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
29 dakika önce, adeist yazdı:

Sıkışılacak bir konu değil, herşey açık net. 
Ortada bir değişken, bir bilinmeyen ve onu açıklamaya yönelik bir girişim yok.
Yani misal "bir hürü, iki erkek köleyle ve iki erkek köleyi üç kadınla kısas edin, dişi köleyi de kendiniz hesaplayın" deseydi türev hesabına girilebilirdi.
Ama Kur'an kısas kurallarını açıkça (hatta bence olabilecek en net şekilde) zikretmiş. Hesap kitaba gerek yok !
Bunun üzerine yapılabilecek her türlü yorum sadece tevatürdür.  

Her hak sahibine hakkını vereceksiniz. Hatta boynuzsuz olan hayvan boynuzlu olan hayvandan hakkını alır boynuzlu hayvandan kısas suretiyle hakkı alınacaktır.

 

Sen sadece Kuran diyorsan o senin problemin.

 

Hayvan sayısı ve davranış sayısında ki değişim de önemli tabi.Kaç hayvan( bir mi iki mi kişiyi, üçmü..)boynuzladı veya oldurdu.Çekimser kalan oldu mu.Kaç darbe vurdu hayvana ve ölümcül müydü?Allah hepsini hesap eder.Kimseye de zulm etmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye gazetesinin milleti dolandırma yöntemlerinden biri olan "kitap" serisinden bir kitabının adı : "CEVAB VEREMEDİ" idi...
Orada da müellif kişi, hayali bir ateistle tartışıp kendisine hesapta cevap veremeyeceği sorular soruyor sonra da zil takıp "CEVAB VEREMEDİ" (cevaP değil) diye oynuyordu.
O bakımdan bu açıklamanı CEVAB VEREMEDİ olarak işaretleyebilirsin.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, adeist yazdı:

Türkiye gazetesinin milleti dolandırma yöntemlerinden biri olan "kitap" serisinden bir kitabının adı : "CEVAB VEREMEDİ" idi...
Orada da müellif kişi, hayali bir ateistle tartışıp kendisine hesapta cevap veremeyeceği sorular soruyor sonra da zil takıp "CEVAB VEREMEDİ" (cevaP değil) diye oynuyordu.
O bakımdan bu açıklamanı CEVAB VEREMEDİ olarak işaretleyebilirsin.  

kişi kendinden bilir işi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, DeepBlue yazdı:

hayvan( bir mi iki mi kişiyi, üçmü..)boynuzladı veya oldurdu.Çekimser kalan oldu mu.Kaç darbe vurdu hayvana ve ölümcül müydü?Allah hepsini hesap eder.Kimseye de zulm etmez.

 

Nasıl bu kadar saçmalayabiliyorsunuz, bu kadar geri zekalı olmak için çok mu çaba sarfediyorsunuz? Yahu hayvanları nasıl sorumlu tutabiliyorsunuz, bu kadar saçma salak zırvalamayı nasıl başarıyorsunuz? Hayvan nasıl sorumlu tutulur yahu? Hayvan bu ülen! Doğasının dışına çıkma şansı mı var diye şimdi düşünecek beynin yok öyle mi! Hayret!

 

Ya kurt çıkar öbür dünyada "ülen salağın önde gideni idyot allah! Beni et yemeden hayatta kalamayacak şekilde yaratmadan önce çok mu kafa yordun beyinsiz, aklına bundan daha iyi bir fikir gelmedi mi de beni bir sürü hayvanı öldürmeye mecbur ettin" derse?

 

Hayır şu saçmaladığınız zırvaları dogmatik şartlanmışlık olmadan zırvalamak olanaksız! Şmdi siz şu zırvaları saçmalarken "ben ne diyorum yahu, ben yoksa dogmatik şartlanmış bir yobaz olmayayım" diye hiç mi aklınıza gelmiyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
55 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Nasıl bu kadar saçmalayabiliyorsunuz, bu kadar geri zekalı olmak için çok mu çaba sarfediyorsunuz? Yahu hayvanları nasıl sorumlu tutabiliyorsunuz, bu kadar saçma salak zırvalamayı nasıl başarıyorsunuz? Hayvan nasıl sorumlu tutulur yahu? Hayvan bu ülen! Doğasının dışına çıkma şansı mı var diye şimdi düşünecek beynin yok öyle mi! Hayret!

 

Ya kurt çıkar öbür dünyada "ülen salağın önde gideni idyot allah! Beni et yemeden hayatta kalamayacak şekilde yaratmadan önce çok mu kafa yordun beyinsiz, aklına bundan daha iyi bir fikir gelmedi mi de beni bir sürü hayvanı öldürmeye mecbur ettin" derse?

 

Hayır şu saçmaladığınız zırvaları dogmatik şartlanmışlık olmadan zırvalamak olanaksız! Şmdi siz şu zırvaları saçmalarken "ben ne diyorum yahu, ben yoksa dogmatik şartlanmış bir yobaz olmayayım" diye hiç mi aklınıza gelmiyor?

Olur kardeşim hadis var ayet var.

Hayvanlarda da nefs var.Nefsani hareketleri sonucuna katlanacaklar.Bunun dışında avlanabilirler protein için.Avlanırken eziyet ederlerse sorumludurlar ya da keyfiyet için öldürürlerse.İnsana da avlanmak helal fakat zevk için olamaz.Haksız yere olamaz.Allah'ın adaleti böyledir.Ölüm ise haktır.Amanda yiyor,öldürüyor deme ölüm her canlı için.Vadesi dolmuş demektir.Öyle ya da böyle herkes ölecek Rabbi'n yüzü baki kalacak.Vadesi dolmuş derken dünya süreci,olayların işleyiş biçiminin neticesi.Bununla birlikte Allah dilediğini korur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, democrossian yazdı:

Vefik hocam, bazı yanlışlarını düzeltmek zorundayım:

 

 

 

mürdet vefik, elamanı bir düzeltiver, mesajından başlayarak..

 

sen nasıl vefike hatalı dersin. adam çok kitab sahabi. gerçi birini bıraktım dese de , o onu bırakmış değil. bıraktığı kitabın hükümleri kendisine uygulanacak. bunu inkar ederek kaçamayaçağıını vefik de bilir. ama inanmaz. 

sen kim ouyon: bir kitabın bile yok.

 

senin tek bidiğin : saalama tekniğiyle mesaj kasmak. bunu iyi yapıyon , hakkını teslim etmek lazım.

 

democrossian'un  demo sürümü bitmiştir. kaybol.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, democrossian yazdı:

 

Nasıl bu kadar saçmalayabiliyorsunuz, bu kadar geri zekalı olmak için çok mu çaba sarfediyorsunuz? Yahu hayvanları nasıl sorumlu tutabiliyorsunuz, bu kadar saçma salak zırvalamayı nasıl başarıyorsunuz? Hayvan nasıl sorumlu tutulur yahu? Hayvan bu ülen! Doğasının dışına çıkma şansı mı var diye şimdi düşünecek beynin yok öyle mi! Hayret!

 

Ya kurt çıkar öbür dünyada " allah! Beni et yemeden hayatta kalamayacak şekilde yaratmadan önce çok mu kafa yordun beyinsiz, aklına bundan daha iyi bir fikir gelmedi mi de beni bir sürü hayvanı öldürmeye mecbur ettin" derse?

 

Hayır şu saçmaladığınız zırvaları dogmatik şartlanmışlık olmadan zırvalamak olanaksız! Şmdi siz şu zırvaları saçmalarken "ben ne diyorum yahu, ben yoksa dogmatik şartlanmış bir yobaz olmayayım" diye hiç mi aklınıza gelmiyor?

ülen salağın önde gideni idyot democrossian..

 

Allah hakkında böyle konuşamazsın. yorumlarındaki islam Allah, peygamber ve müslümanlar için kullandığın tüm kötü nitelemeler, seni bulsun .

 

inanmazsan , bize ne. edepli ol. idyot demo.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, democrossian yazdı:

 

 

 

Hayır çocuk ucube doğmuş, mutant, kısa yaşıyor ve öldüğünde gömüldüğü yer türbe oluyor yahu! Cahil, vahşi ve ilkel bir toplumdan bahsediyoruz! Şu masalların 21. yüzyıla taşınması bir utanç ama yapacak bir şey yok. İnsan. Evrilmiş maymun. Yapacak bir şey yok.

 

Vahşi toplum dediğin islamın asrı saadeti, ama sen de onu anlıyacak akıl yok.

Sana bir örnek :

Ekmek nasıl paylaşılır gör. Ders al. senin gibi boş keseden atmıyoruz.

Bir adam Resulullah (sav)'a gelerek: "Ben açlıktan bitkinim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam derhal hanımlarından birine (adam) gönderip yiyecek istedi. Ama kadın: "Seni hak ile gönderen Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun yanımızda sudan başka bir şey yok" diye cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam bunun üzerine diğer bir kadına gönderdi. O da aynı şeyi söyledi. Aleyhissalatu vesselam sonunda: "Bu (bitkin) açı kim misafir edip (doyurursa) Allah ona rahmet edecektir!" buyurdu. Ensardan Ebu Talha (ra) denen birisi kalkıp: "Ey Allah'n Resulü! Ben misafir edeceğim!" buyurdu ve onu evine götürdü. Evde hanımına: Yanında yiyecek bir şey var mı?" diye sordu. Hanım: "Hayır, sadece çocukların yiyeceği var!" dedi. Bunun üzerine hanımına: "Sen onları bir şeylerle avut, sonra da uyut. Misafirimiz girince, ona sanki yiyormuşuz gibi görünelim. Yemek için elini tabağa uzatınca lambayı düzeltmek üzere kalk ve onu söndur!" diye tenbihatta bulundu. Kadın söylenenleri yaptı. Beraberce oturdular. Misafir yedi. Karı-koca geceyi aç geçirdiler. Sabah olunca Aleyhissalatu vesselam'a geldiler. Resulullah (sav), Ebu Talha'ya: "Dün gece misafirinize olan davranışınız sebebiyle Allah Teala Hazretleri taaccüp etti (ve güldü)!" buyurdu ve şu ayet-i kerime nazil oldu. (Mealen): "...Ve kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile, onları kendi nefîslerine tercih ederler" (Haşr 9).
Ravi: Ebu Hüreyre
Kaynak: Buhari, Menakıbu'l-Ensar 10, Tefsir, Haşr 6; Müslim, Eşribe 172, (2054)

 

Lan maymun ne vahşi hayatı doğru konuş. Senin atan vahşi hayatta idi. Sen şimdi de öylesin. Senin dosluğunun iç yüzünü Mevlana bir hikaye ile anlatmış. Kusura kalma hikayede   maymun geçmiyor ama, sonuçta maymun olmasa da bir   bir hayvan mı hayvan. İdare et artık. Ekmek nasıl paylaşılmaz gör. İbret al. Senin vahşi hayatın aşağıda örneklendirilmiş. İyi oku.

 

Mevlana Hazretleri müritleri ile bir yere giderken müritlerinden biri yolun kenarında birbirleri ile sarmaş dolaş oynaşan köpekleri göstererek “aman efendim, keşke insanlarda şu köpekler gibi şöyle dost oluverseler” deyince, Mevlana şöyle der: “ Aralarına bir kemik atıver de gör dostluklarını.”

İşte amcaoğulların hali ortada . sen kendini medeni mi sandın?

Link to post
Sitelerde Paylaş
21 saat önce, Vefik Sâmi yazdı:

Önceki mesajıma ekleme imkânım olmadığında şu ilâveleri de yapmak zorundayım. Burada "Kısas edilmez" denenler bir müslümanın "kâfir" ya da köle öldürmesiyle ilgilidir. Müslüman hür bir kadını öldüren erkeğin kısaas edilmeyeceğine dâir bir şeiat hükmü okumadım. Kaldı ki "Hüre hür" derken erkek-kadın ayrımı ortadan kalıkyor. Esas sorun şurada. Eski bir Arap âdetini ortadan kaldırmak için gelen "âyet" mevcut sosyal yapıya itiraz etmeden bazı aksaklıkları tashih ediyor. "Haksız yere kim bir cana kuymışsa bedelini kendi canıyla öder" demiyor. 

 

Neden demiyor ?

 

Köle sahiplerini gücendirmeme ve müslümanlarla müşrikler arasında çıkan sıkıntılı işlerde müslümanlar lehine tavır koyma adına demiyor.. Şarap içen Hamza Uhud'da katledilene kadar içkinin kesin olarak haramlığına dâir "âyet" inmez nedense. İslâm peygamberi muazzam bir stratejist olup, yaşadığı dönemdeki konjoktür'ü çok iyi hesap ederek davranmıştır. Ama; aradan 1400 yıl geçtikten sonra şartların nasıl değişeceğini nereden bilsin ?

 

Değil mi ?

 

ya sana ne diyeceğimi şaşırdım. bak dedecim, bak bunamayan nörönları bunamışlardan çok olan vefik büyüğümüz.

 

 

1 . si:  sana ne Allah'ın CC. seçtiği kelimelerden. sen manaya baksana. burası doğru mu doğru..

 

 

2. si: o zaman  manada ne var görelim:

 

Bir başkasını kasden öldüren kişi, ölenin yakınlarının kısas talebi durumunda o da öldürülür.

Hanefilere göre; hür bir Müslüman, hür bir Müslümana karşı kısas edildiği gibi, zimmiye (gayri müslim vatandaş) ve köleye karşı da kısas edilerek öldürülür. Yani bir köleyi veya zimmiyi öldüren hür bir Müslüman da öldürülür.

 

neymiş efendim, öldürenin cinsiyeti ve statüsüne bakmadan kısas uygulanır.senin eleştirdiğin mana orada yok. yok .. yok....neden inad ediyorsun..

 

 

ya  senin bu gerçekler karşısında inad etmen, aklıma bir film sözü geltirdi ki, tam da sana uyuyor:

 

*theoden: artık bitti! aragorn: adamlarınız savunduğu sürece bitmeyeceğini söylediniz! hala savunuyorlar! savunurken ölüyorlar! theoden: bunca ölüm! insan bu nefret karşısında ne yapsın? aragorn: benimle at sürün! atları sürüp onları karşılayın! theoden: ölüm ve şeref için..

 

 

senin bu konuyu anlamamanın sebebini kırmızıya boyadım. beni aciz bırakıyorsun. kırmızı cümle yüzünden...düşün az..

 

 

 

 

tarihinde FETİH tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, FETİH yazdı:

sen nasıl vefike hatalı dersin. adam çok kitab sahabi. gerçi birini bıraktım dese de , o onu bırakmış değil. bıraktığı kitabın hükümleri kendisine uygulanacak. bunu inkar ederek kaçamayaçağıını vefik de bilir. ama inanmaz. 

sen kim ouyon: bir kitabın bile yok.

 

 

Hakkımda ne düşünürsen düşün. Beni istediğin gibi görebilirsin. Ben aynayım. Sen aslında bana değil, "ayna"da gördüğüne kem söz edersin. İnanç, tartışılarak netiyece varılabilecek düzeyde net-somut bir şey değil. Bu itibarla, bir ateist ile Tanrı'nın varlığı hakkında münâkaşa etmen, kollarını iki yana kanat gibi açıp sallamak sûretiyle uçmaya çalışmaya benzer. Sonuçta kollarını ve kendini yormaktan öte bir kazancın olmaz. Hattâ bir yerden sonra tartışma şahsileşir ve küfürleşme başlar.

 

Sen bırak boş işlerle uğraşmayı da "güçe mi tapıyorum, Tanmrıya mı ?" diye kendine bir soru sor.

Sonra da bulduğun cevâbı kısaca gerekçelendirerek burada paylaş.

Bakalım gerçekten Tanrı'ya mı inanıyorsun, yoksa seni korkutan, sindiren, Cehennemle tehdit edip, Cennet rüşveti ile kıvama getiren çöl Arap'ının uydurk İlahına mı ?

Hiç düşündün mü acabâ gönderdiği kitabın ilk sayfasından son sayfasına sürekli kendini, öven, kibirlenip-böbürlenen ve tüm kâinâtın halk edicisi olduğunu iddia ederken,  yarattığı aciz insanın  zaaf, korku ve beklentileri üzerinden kendisi için iman devşirmeye tenezzül eden bir "mâbud"a taptığını ?

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, FETİH yazdı:

Bir başkasını kasden öldüren kişi, ölenin yakınlarının kısas talebi durumunda o da öldürülür.

Hanefilere göre; hür bir Müslüman, hür bir Müslümana karşı kısas edildiği gibi, zimmiye (gayri müslim vatandaş) ve köleye karşı da kısas edilerek öldürülür. Yani bir köleyi veya zimmiyi öldüren hür bir Müslüman da öldürülür.

 

"Hiç bir mü'min hiç bir kâfiri öldürmesi sebebiyle (kısâs olarak) öldürülmez" buyurulmuştur.

 

Hallâbî: Bu cümle apaçık delâlet ediyor ki, müslüman kişi hiç bir kâfire bedel olarak öldürülmez.

Müslümanın öldürdüğü kâfir zimmî olsun müstemen olsun başka neviden olsun fark etmez, demiştir.

 

Avnü'l-Mabûd yazan da, özetle şu bilgiyi verir:

 

Bu hadîs, bir kâfiri öldürdüğü için bir müslümanın kısas edil meyeceğine delildir. Öldürülen kâfir harbi ise bu hüküm hakkında ittifak ve icmâ vardır.

Öldürülen kâfir şayet zimmî ise cumhura göre hüküm aynıdır.

 

Fakat, Ebû Hanîfe, onun arkadaşları, Nahai ve Şa'b i' ye göre öldürülen kâfir zimmî ise onu öldüren müslüman hakkında kısas hükmü uygulanır."

 

İbn-i Mâce: Diyetler; Bölüm/21

 

Defâlarca uyardım.

Hâlâ salağa yatıp Henfi mezhebinden örnek veriyorsun.

Ben Hanefilerin bu hususdaki farklı düşüncelerini tartışmıyorum ki...

Bak, yukarıdaki yazıda şahsıma âit tek harf bile yok.

Kaynağını da verdim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
42 dakika önce, FETİH yazdı:

Allah hakkında böyle konuşamazsın. yorumlarındaki islam Allah, peygamber ve müslümanlar için kullandığın tüm kötü nitelemeler, seni bulsun .

 

Muhterem, neden bu kadar gerginsiniz ?:D

Hadi peygamberiniz duymuyor olabilir, ama Tanrı´nız mutlaka herșeyden haberdardır. Yoksa değil mi ?

Sittin seneden beri gıkı çıkmadı, kimseye karıșmadı ve bulașmadı. Gelecekte de bunun böyle kalacağını bilmek için müneccim olmaya gerek yok.

O, kendinden olmayanlara tahtalı köyde ne yapacağını ilân etmiș zaten. Buna rağmen, Size ne oluyor böyle ?

O dururken, Sizlere söz düșmez.

Halbuki beddua edeceğinize, zil zurma takıp sevinmelisiniz bence.

Yoksa bu Tanrı denen arkadașın, hayali olabileceği telașına mı kapıldınız ?

Dinsizler cayır cayır yanacaklar; Sizler için bundan daha iyi bir haber mi olur ? :D

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, kavak yazdı:

 

Muhterem, neden bu kadar gerginsiniz ?:D

Hadi peygamberiniz duymuyor olabilir, ama Tanrı´nız mutlaka herșeyden haberdardır. Yoksa değil mi ?

Sittin seneden beri gıkı çıkmadı, kimseye karıșmadı ve bulașmadı. Gelecekte de bunun böyle kalacağını bilmek için müneccim olmaya gerek yok.

O, kendinden olmayanlara tahtalı köyde ne yapacağını ilân etmiș zaten. Buna rağmen, Size ne oluyor böyle ?

O dururken, Sizlere söz düșmez.

Halbuki beddua edeceğinize, zil zurma takıp sevinmelisiniz bence.

Yoksa bu Tanrı denen arkadașın, hayali olabileceği telașına mı kapıldınız ?

Dinsizler cayır cayır yanacaklar; Sizler için bundan daha iyi bir haber mi olur ? :D

 

 

aslında yüzeysel bakıldığında dediklerin doğru. ama ben öyle düşünüp de sevinmek zoruma gidiyor diyelim.

çünkü, sizin bu şekliyle imansız ölürseniz cehenneme gdeceğiniz kesindir. ancak sizin müslüman dede ve nineleriniz benim din kardeşimdir. kardeşlerimin çoçukları ne hale düşürülmüş.

şimdi mahşerde senin deden bana bizim toruna neden hakikati anlaması için destek olmadın derse , ne cevap verecez.

 

 

şimdi kendimden hayali bir örnek vereyim: benim torunlarım Allah CC. göstermesin böyle bir inançsızlık hastalığına düşse. sen de imanlı olsan ki İnşAllah olacaksındır. onlara Allah'ı CC.  sadece Allah CC rızası için anlatmandan çok memnun olurdum. size bu konuda bir şeyler anlatmamı, belki de dedenin ninenin duası olarak göreblirsin. dedenin duası işte. ben duayı gerçekleştiriyim de ötesi beni ilgilendirmez. Hidayet Allah'tan CC dır. kimse bir başkasına hidayet veremez. ancak gerçekleri anlatır..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Vefik Sâmi yazdı:

 

"Hiç bir mü'min hiç bir kâfiri öldürmesi sebebiyle (kısâs olarak) öldürülmez" buyurulmuştur.

 

Hallâbî: Bu cümle apaçık delâlet ediyor ki, müslüman kişi hiç bir kâfire bedel olarak öldürülmez.

Müslümanın öldürdüğü kâfir zimmî olsun müstemen olsun başka neviden olsun fark etmez, demiştir.

 

Avnü'l-Mabûd yazan da, özetle şu bilgiyi verir:

 

Bu hadîs, bir kâfiri öldürdüğü için bir müslümanın kısas edil meyeceğine delildir. Öldürülen kâfir harbi ise bu hüküm hakkında ittifak ve icmâ vardır.

Öldürülen kâfir şayet zimmî ise cumhura göre hüküm aynıdır.

 

Fakat, Ebû Hanîfe, onun arkadaşları, Nahai ve Şa'b i' ye göre öldürülen kâfir zimmî ise onu öldüren müslüman hakkında kısas hükmü uygulanır."

 

İbn-i Mâce: Diyetler; Bölüm/21

 

 

o zaman sana kısas yok diyorsun yani..

git işine ya mezhebime terssin))  Y...

 

 

Şimdi, Vefik Sâmi yazdı:

 

Defâlarca uyardım.

Hâlâ salağa yatıp

 

sendeki aynadan bizde de var hatırlatayım. unutmuşsundur...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
38 dakika önce, FETİH yazdı:

 

aslında yüzeysel bakıldığında dediklerin doğru. ama ben öyle düşünüp de sevinmek zoruma gidiyor diyelim.

çünkü, sizin bu şekliyle imansız ölürseniz cehenneme gdeceğiniz kesindir. ancak sizin müslüman dede ve nineleriniz benim din kardeşimdir. kardeşlerimin çoçukları ne hale düşürülmüş.

şimdi mahşerde senin deden bana bizim toruna neden hakikati anlaması için destek olmadın derse , ne cevap verecez.

 

 

şimdi kendimden hayali bir örnek vereyim: benim torunlarım Allah CC. göstermesin böyle bir inançsızlık hastalığına düşse. sen de imanlı olsan ki İnşAllah olacaksındır. onlara Allah'ı CC.  sadece Allah CC rızası için anlatmandan çok memnun olurdum. size bu konuda bir şeyler anlatmamı, belki de dedenin ninenin duası olarak göreblirsin. dedenin duası işte. ben duayı gerçekleştiriyim de ötesi beni ilgilendirmez. Hidayet Allah'tan CC dır. kimse bir başkasına hidayet veremez. ancak gerçekleri anlatır..

 

 

Atalarımız ne demiș: "Her koyun kendi bacağından asılır."

Kimse kimsenin duasına muhtaç değildir. Benim dedem kimseye sitem etmezdi, tahtalı köyde de etmez.

Hiç tasalanmayın.  :D

Bir kere șu inancınızı dayatmayı bırakın, çünkü  o beğenmediğiniz dinsizler peygamberiniz ve Tanrı´sı hakkında epeyi bilgi sahibidirler.

Zannetmeyin ki, onlar kutsal kitabınızı okumadılar, İslam tarihini bilmiyorlar. Hınzır gibi biliyorlar, merak etmeyin.

 

 

 

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hala neyi tartışıyorsunuz anlamıyorum.Matematiksel ispatını bile yaptım.Olmadı türev, o da olmadı entagral,o da olmadı, 85milyon bilinmeyenli denklem... Matematik bu,herşeyin bi formülü ; yani exıt'ı(çıkış kapısı)  vardır.Rakamlar yalan söylemez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...