Jump to content

Hüre hür, dişiye dişi, köleye köle...


Recommended Posts

Muhammed Esed'in açıklamasını vermiştim,

bu da Süleyman Ateş'in açıklaması:

 

Kadın karşılığında ERKEK

öldürülür mü

yani bir erkek bir kadını öldürürse  o erkek öldürülür mü? 

 

Hanefîler buna olumlu cevap vemişlerdir

çünkü ayetin başı kâtilin öldürülmesini farz kılmıştır ve hüküm bütün kâtillere şamildir;

kâtil ister erkek olsun ister kadın... hüküm değişmez.   

 

Kadına karşılık kadın ifadesi ise

o hükmü açıklamakta ve bazı kabilelerin tatbikatını yasaklamaktadır. 

Onlar kadınlarına karşılık ERKEK öldürmek istiyorlardı. 

 

*

 

Yukarda 

onun için

sordum:

 

Cana kıyanın

inanan bir KADIN olması durumunda

örneğin "kocası"nın idam edildiğini

duydunuz mu, okudunuz mu, gördünüz mü?

 

Kayıkçı kavgası, çamur güreşi yapacağımıza

keşke muhatabımızı duyabilsek, 

muhatabımızın sorunusunu cevaplayabilsek... te gerçekten görüş alıp verebilsek.  

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 94
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

5 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Kadına karşılık kadın ifadesi ise

o hükmü açıklamakta ve bazı kabilelerin tatbikatını yasaklamaktadır. 

Onlar kadınlarına karşılık ERKEK öldürmek istiyorlardı. 

 

 

Bu bilginin kaynağı nedir sn. Akçay ?

Siz, rivâyet yoluyla gelen anlatımları "uydurma" olarak değerlendirmiyor muydunuz ?

Ben mi yanlış hatırlıyorum acabâ ? :89:

Ayrıca, o ka'ale almadığınız rivâyetler olmadan, bu âyeti nasıl tefsir etmeyi düşünüyorsunuz ?

Cinâyet suçlarında cinsiyet ya da sosyal statü farklılığı gözetilemiyeceğine göre, Bakara 178 den ne anlamamız gerekiyor ?

Kimleri muhatap alıyor "Evrensel-çağlar üstü" kitabınızın bu âyeti ?

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Vefik Sâmi yazdı:

Bu bilginin kaynağı nedir sn. Akçay ?

Siz, rivâyet yoluyla gelen anlatımları "uydurma" olarak değerlendirmiyor muydunuz ?

Ben mi yanlış hatırlıyorum acabâ ? :89:

Ayrıca, o ka'ale almadığınız rivâyetler olmadan, bu âyeti nasıl tefsir etmeyi düşünüyorsunuz ?

 

İşte bunu sayın Akçay'a hep söylüyoruz ama hep rivayetleri, hayalleri kanıt gibi gösteriyor, bu da maalesef yersenizden öte gidemiyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 13.01.2018 at 13:34, Vefik Sâmi yazdı:

 

 

 

İlk mesajımda yazdım.

"Kim nâ-hak yere bir cana kasdederse bedelini kendi canı ile öder" demek çok mu zor ?

Diyemez !..

Neden diyemez ?

Der ise işin içine köleler de girer.

Halbuki köle öldürmek ne "Câhiliye" denen dönemde, ne de İslâmi hukûka göre kısas gerektiren suç değildir.

Adam kendi kölesini öldürmüşse bırakın cezâyı, kınanmaz bile.

Başkasının kölesini öldürmüşse öldürülen kölenin bedelini  öder.

 

 

ne demek köle için kısas uygulanmaz. hani senin cild cild kitapların vardı. bu hükme varmak için onlara bakmadın mı? yok kesin bakmışsındır da, islam düşmanlığından gizliyorsun.

mürted olmuşsun,  eski dinine saldırıyorsun. burda yalanlarınla islama sataşıyorsun.

 

Hanefi mezhebine göre, din veya sosyal statüdeki denklik, kısasın şartı değildir.  yani cana can olarak öldürülür. diğer 3 mezhepin görüşü farklıdır.

 

Bir başkasını kasden öldüren kişi, ölenin yakınlarının kısas talebi durumunda o da öldürülür.

Hanefilere göre; hür bir Müslüman, hür bir Müslümana karşı kısas edildiği gibi, zimmiye (gayri müslim vatandaş) ve köleye karşı da kısas edilerek öldürülür. Yani bir köleyi veya zimmiyi öldüren hür bir Müslüman da öldürülür.

 

artık   mesajındaki hatayı  düzelt istersen.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, FETİH yazdı:

artık   mesajındaki hatayı  düzelt istersen.

 

Olur beyzâdem.

Hemen düzeltelim.

Fakat; önce bir sorum olacak !..

İslâm, Hanefi mezhebinden ibâret midir ?

Bak, sorularlaislâmiyet sitesinde bu tip bir soruya ne cevap vermişler ?

Link'i de alıntılıyorum ki okumadan saf-salak sorular üretme.

 

Alıntı

- Üç mezhebe göre, kısasın uygulanabilmesi için öldüren ile öldürülen arasında eşitlik olması lazımdır. Kâfir mümine; köle efendiye denk olmadığı için, bir kafiri öldüren mümin, bir köleyi öldüren efendi -günahkâr ve büyük günah işlemiş olmakla beraber- kısasla cezalandırılmaz.

 

https://sorularlaislamiyet.com/bir-adam-kolesine-vursa-veya-oldurse-ona-ne-ceza-verilecektir

 

Hade, dersini iyi çelış et ezber. :D 

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
21 saat önce, democrossian yazdı:

 

 Koskoca tanrı, "öldüren ve öldürülenin hür, köle, dişi olması fark etmez. Kasten insan öldüren, işlediği bu suçun bedelini canı ile öder" diyememiş!!! Hüre hür köleye köle dişiye dişi diye saçmalamaktan başka laf aklına gelmemiş!!!

 

 

Allah'ın CC. sözlerine karışamazsın. istediğini istediği gibi buyurur. yok böyle yaratmasın, şöyle yaratsınmış, yok böyle demesin, şöyle desinmiş, yahu sana ne.. Allah'n CC. sözleri biz inananları ilgilendirir. biz O'nun CC. sözlerinden razıyız.

 

sen kendi sözlerine bak. hesap veremeyeceğin sözler ediyorsun. sonra da Allah CC. insanları neden cehenneme atıyor diye sızlanıyorsunuz. hem Allah'ın CC. sözlerinle alay et, hem de cehennemi merhametsiz bul. olacak şey mi?

 

konuya dönersek: aslında dişiye dişi demekle bir arap adeti kaldırılıyor. anlayan kim. senin dediğin mana var zaten orda.   senin ulaştığın mana ayette ifade edilen manadır. sadece kelimeler farklı. gel de anlat.. yani senin çıkardığın mana ayete uygundur. kelimelere takılma..

sen seninle aynı şeyi söyleyen Allah'ı CC. eleştirmiş oluyorsun. tabi  buna sebeb olan çok kitap sahibi vefik sami.. yanlış yönleniriyor milleti..

 

Hanefi alimlerine göre, “Ey iman edenler! Öldürülen kimselerin hakkını almak için size kısas farz kılındı. Hür hür ile, köle köle ile, dişi dişi ile kısas olunur...” mealindeki ayette, erkek ile kadın, hür ile köle ayırımı yapılmamıştır. Bilakis -hadiste de rivayet edildiği üzere- daha önce cahiliye Araplarından bazı kabileler kendilerini üstün gördükleri için şöyle bir yargıya varmışlardı:  “Başka kabileden bir köle bizim kabilemize ait bir köleyi öldürse,  biz kısas olarak -o katil köleyi değil- o kabileden bir hür adamı öldüreceğiz. Şayet başka kabileden bir kadın bizden bir kadın öldürse biz -o katil kadını değil- kısas olarak o kabileden bir erkeği öldüreceğiz..” İşte bu ayet bu haksız ve zalim kararı düzeltmek üzere inmiştir.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Vefik Sâmi yazdı:

 

Olur beyzâdem.

Hemen düzeltelim.

Fakat; önce bir sorum olacak !..

İslâm, Hanefi mezhebinden ibâret midir ?

Bak, sorularlaislâmiyet sitesinde bu tip bir soruya ne cevap vermişler ?

Link'i de alıntılıyorum ki okumadan saf-salak sorular üretme.

 

 

Hade, dersini iyi çelış et ezber. :D 

sen okuduğunu anlamıyorsun. o yüzden verdiğin likteki yazıyı buraya kopyalıım.

bir de kırmızı yerlere bak.. orda hanefi alimlerini oku.. kırmızıları oku gör..

 

Bu konunun doğrusu şöyledir:

- Katil ve maktul kim olursa olsun, haksız yere bir insanı öldürmek büyük bir günahtır, ahirette cezası vardır.

- Dünyadaki bir ceza olan kısasın uygulanması konusunda alimler farklı görüş beyan etmişlerdir.

- Üç mezhebe göre, kısasın uygulanabilmesi için öldüren ile öldürülen arasında eşitlik olması lazımdır. Kâfir mümine; köle efendiye denk olmadığı için, bir kafiri öldüren mümin, bir köleyi öldüren efendi -günahkâr ve büyük günah işlemiş olmakla beraber- kısasla cezalandırılmaz.

Bu üç mezhep alimlerinin delillerini şöyle sırlayabiliriz:

a) Sahih bir hadiste, Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:

“Bir Müslüman veya zimmi / Muahid bir kâfir, (öldürdüğü) bir kafire karşılık öldürülmez.” (Buhari, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, İbn Mace, İbn Hanbel/bk. V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 6/269).

Keza hem merfu hem mevkuf olarak rivayet edilen bir hadiste şu ifadeye yer verilmiştir:

“Hür kimse köleye karşılık olarak kısas olmaz.” (İbn Hanbel, Darekutnî, Beyhakî / bk. Zuhayli, a.y)

B) “Ey iman edenler! Öldürülen kimselerin hakkını almak için size kısas farz kılındı. Hür hür ile köle köle ile dişi dişi ile kısas olunur...” mealindeki ayette yer alan “hür hür ile köle köle ile kısas olur” ifadesi, kölelerin kendi aralarında, hür olanları da kendi aralarında kısas olacaklarını göstermektedir.

 

 vefik sami bundan sonrakileri oku. idrak etmeye çalış:

 

- Hanefi mezhebine göre, din veya sosyal statüdeki denklik, kısasın şartı değildir. Onlara göre:

 

a) “Bir Müslüman veya zimmi bir kâfir, (öldürdüğü) bir kafire karşılık öldürülmez.” hadisinde yer alan “kâfir”den maksat, harbi olan kafirdir. Hadiste yer alan “Zimmi / Muahid kâfir” ifadesi bunun göstergesidir. Dolayısıyla zimmi / vatandaş bir kâfiri öldürmekten ötürü bir Müslüman kısas olur, aynı ceza verilir.

B)Müsned ve mursel olarak rivayet edilen bir hadis rivayetine göre, Peygamberimiz (asm) bizzat kendisi zimmi / yurttaş bir kâfiri öldüren bir mümine kısas cezasını uygulamış ve şöyle buyurmuştur:

“Ben, zimmetine aldığı taahhüdünü herkesten daha çok yerine getirme hakkım/sorumluluğum vardır.” (Darekutni, Abdurrazzak, Ebu Davud / bk. V. Zuhaylî, a.y) Bu da kısasta denkliğin şart olmadığını göstermektedir.

c) Hanefi alimlerine göre, “Ey iman edenler! Öldürülen kimselerin hakkını almak için size kısas farz kılındı. Hür hür ile, köle köle ile, dişi dişi ile kısas olunur...” mealindeki ayette, erkek ile kadın, hür ile köle ayırımı yapılmamıştır. Bilakis -hadiste de rivayet edildiği üzere- daha önce cahiliye Araplarından bazı kabileler kendilerini üstün gördükleri için şöyle bir yargıya varmışlardı:  “Başka kabileden bir köle bizim kabilemize ait bir köleyi öldürse,  biz kısas olarak -o katil köleyi değil- o kabileden bir hür adamı öldüreceğiz. Şayet başka kabileden bir kadın bizden bir kadın öldürse biz -o katil kadını değil- kısas olarak o kabileden bir erkeği öldüreceğiz..” İşte bu ayet bu haksız ve zalim kararı düzeltmek üzere inmiştir.

Buna göre ayette şu mesaj verilmiştir:

“Şayet kâtil bir köle bir köleyi öldürmüşse, kısas olarak o köle öldürülür. Şayet bir kadın bir kadını öldürürse, o kâtil kadın kısas olur.” (V. Zuhaylî, 6/271)

- Ayette meal olarak “dişi dişi ile” olduğu halde, İslam alimleri erkek ile kadın arasında kısas hükmünün geçerli olduğunda ittifak etmişlerdir. (Zuhayli a.y)

Bu da Hanefi alimlerinin ayetle ilgili yaptığı yorumların daha kuvvetli olduğunu göstermektedir.

d) Yukarıda geçtiği üzere kısasla ilgili ayetin ilk cümlesi olan “Ey iman edenler! Öldürülen kimselerin hakkını almak için size kısas farz kılındı.” mealindeki ifadede herhangi bir kısıtlama getirilmeden genel bir anlam ifade eden “Öldürülen kimselerin hakkını almak için size kısas farz kılındı.” ifadesi, öldürülenin kimliğini bakılmaksızın kısasın uygulanacağını göstermektedir.

e) “Hem Tevrat’ta onlara şu hükmü de farz kıldık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş karşılıktır. Hülasa bütün yaralamalar birbirine kısas edilir…”(Maide, 5/45) mealindeki ayette de hiç bir kimlik ayırımı yapılmadan cana can… diye zikredilmesi de Hanefilerin kullandığı diğer bir delildir. (bk. Zuhayli, a.y)

f) Hanefilerin kullandığı bir akli delil de vardır. O da şudur:

“Müslüman bir kimse bir kâfirin malını çalsa eli kesilir. Madem mümin malı ile kâfirin malı arasında bir fark yoktur. Öyleyse canları arasında da bir farkın olmaması gerekir." (Zuhayli, a.y)

- Kölelerin malı olmadığı için ondan misal verilmemiştir. Bu sabeple, şayet bir şekilde bir kölenin malı olduğu farzedilse, bunu hür bir adam çalsa elbette hırsızlık cezasına çarptırılır. Öyleyse burada da canların eşitliği malların eşitliğine kıyaslanır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

FETİH, sana bir soru sormuştum, "İslam hanefi mezhebinden ibâret midir ?" diye.

Cevap vermek yerine başka tarafa bakıp ıslık çalıyorsun.

Hanefilere göre kısas edilir, ben aksini iddia etmedim zâten.

Yazdıklarının bir kısmını kırmızıya boyayacağına, bir de şöyle düşün:

 

"Ehl-i Sünnet vel cemaat denen cenah "Dört hak mezhep"den oluşuyor. Bunların üçü "kısas edilmez" demiş. Sen sâdece Hanefi âlimlerini ölçü alıyorsun. Tersi olsaydı, sâdece bir mezhep "kısas edilir" dese ben de bunu gerekçe göstererek yazsaydım, ne diyecektin ?

 

Hemen ben söyleyeyim.

"İnsaf ya hu !.. Dört mezhebin üçü 'kısas edilir' derken; sen, haklı çıkma adına sâdece 'Kısas edilmez' diyen tek mezhebin görüşünü ileri sürüyorsun."

 

Böyle demez miydin ?

Sen yazarken düşünerek mi yazıyorsun ?

Yahut yazdıklarını okuyor musun ?

Yoksa geyik muhabbetine mi takılıyorsun ?

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Önceki mesajıma ekleme imkânım olmadığında şu ilâveleri de yapmak zorundayım. Burada "Kısas edilmez" denenler bir müslümanın "kâfir" ya da köle öldürmesiyle ilgilidir. Müslüman hür bir kadını öldüren erkeğin kısaas edilmeyeceğine dâir bir şeiat hükmü okumadım. Kaldı ki "Hüre hür" derken erkek-kadın ayrımı ortadan kalıkyor. Esas sorun şurada. Eski bir Arap âdetini ortadan kaldırmak için gelen "âyet" mevcut sosyal yapıya itiraz etmeden bazı aksaklıkları tashih ediyor. "Haksız yere kim bir cana kuymışsa bedelini kendi canıyla öder" demiyor. 

 

Neden demiyor ?

 

Köle sahiplerini gücendirmeme ve müslümanlarla müşrikler arasında çıkan sıkıntılı işlerde müslümanlar lehine tavır koyma adına demiyor.. Şarap içen Hamza Uhud'da katledilene kadar içkinin kesin olarak haramlığına dâir "âyet" inmez nedense. İslâm peygamberi muazzam bir stratejist olup, yaşadığı dönemdeki konjoktür'ü çok iyi hesap ederek davranmıştır. Ama; aradan 1400 yıl geçtikten sonra şartların nasıl değişeceğini nereden bilsin ?

 

Değil mi ?

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, FETİH yazdı:

bazı kabileler kendilerini üstün gördükleri için şöyle bir yargıya varmışlardı:  “Başka kabileden bir köle bizim kabilemize ait bir köleyi öldürse,  biz kısas olarak -o katil köleyi değil- o kabileden bir hür adamı öldüreceğiz. Şayet başka kabileden bir kadın bizden bir kadın öldürse biz -o katil kadını değil- kısas olarak o kabileden bir erkeği öldüreceğiz..”

 

Bu yalanı doğru varsayalım. Tabii ki bu yalan. Kuran'daki çok büyük ayıbı örtmek için uydurulmuş bir yalan. Fakat doğru varsayalım.

 

O zaman söylenecek laf erkek dişi hür köle diye filan saçmalamak değildir. Madem böyle bir durum varsa söylenecek söz; "hiç kimse başkasının işlediği bir suç ile cezalandırılamaz. Herkes ancak kendi işlediği suçlardan dolayı cezalandırılır." Biter.

 

Güneşi balçıkla sıvamanın bir yolu yoktur. Bu pasaj apaçık görülüyor ki kadını dövmeye izin veren cahil çöl yağmacılarının döverken kadın ölürse diye aldıkları bir önlem. Köle ticareti ile geçinen katliamcıların kölelerin kaçmaması için ölüm korkusu duymalarını sağlayan bir önlem. Bunu inkar etmeniz gerçeği değiştirmez.

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Vefik hocam, bazı yanlışlarını düzeltmek zorundayım:

 

Söz konusu Kuran pasajı hür adamın hür kadına kısas edilmesini önler. Eğer dişiye dişi ibaresi eklenmese de pasajdaki kayıt hüre hür köleye köle'den ibaret olsaydı dediğin doğruydu. Dişiye dişi ibaresi zaten bu amaçla eklenmiştir. Pasajda iki amaç var: Kadını itaat etmesi için dövmek serbest olduğu için döverken ölürse kısası önlemek bir. Kölelerin öldürülme korkusu ile kaçmalarının önlenmesi, iki. 

 

Diğer yanlışın ise şu: Ömrünün hatırı sayılır bir kısmını, belki de büyük çoğunluğunu adadığın İslam, beynine sülük gibi yapışmış, bırakmıyor. Uydurma hayali bir karakter hakkında stratejist filan diye övgüler döktürüyorsun. Bu herif yaşamış bile olsa, öyle stratejist bir adam tablosu filan çıkmıyor. Eğer yaşadıysa çıkan tablo, bu herifin kullanılan ve işi bitince de kirli bir mendil gibi ortadan kaldırılan biri olduğunu gösteriyor. Tabii eğer yaşadıysa... 

 

Üstelik köleci ve sömürücü bir topluluğun çıkarlarını sürdürmesini sağlamak strateji filan değildir. Bunu her eşkıya başı yağmacı lideri zaten yapamasa öldürülür yerine başkası geçer. Böyle bir sürünün çıkarlarını korumak zeka filan istemez. Böyle istiyoruz der söylerler, o da tamam öyle olsun der. Bu herife zeki filan demekten vazgeçmediğiniz sürece islam beyninize sülük gibi yapışmıştır, bu apaçık bellidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayette hata filan yok.Matematiksel ispatını bile yaptım.Denklem çözmeyi öğrenin biraz.

 

Hüre hür derken zaten adaletin şaşmazlığını tabir etmek için kullanılan bir deyim gibidir.Hüre hür,dişiye dişi, köleye köle  demek odur ki; adaletin kesinliğinin ifadesi için kullanılan bir deyim gibidir.Sizin çarpıtıp durduğunuz gibi değil.

 

Dahası; hüre köle,dişiye erkek vs. demek adaletin keskinliğini ifade etmez.Allah yukarıda ki söylemde yaptığınız işin sağlam olmasından bahsediyorken siz çarpıtıp duruyorsunuz.Allah adaletlidir,burda da netice itibari ile adaletli olmamızı anlatıyor hepsi bu.Ayeti ilk okuduğumda böyle anlamıştım,öyle sizin dediğiniz gibi değil.

 

Sonra delil isteyen dede; Kuran ve sünnetten iyi delil mi var?Adam âlimlerin sözünü delil sanıyor.Onlarda insan hata edebilir.Kuran da hata olmaz,hata ; kurana şaşı bakan gözlerdedir vesselam.

Link to post
Sitelerde Paylaş
54 dakika önce, DeepBlue yazdı:

Sonra delil isteyen dede; Kuran ve sünnetten iyi delil mi var?Adam âlimlerin sözünü delil sanıyor.

 

Bana aynı şeyleri tekrarlatma.

Tipik müselman refleksidir.

Cevap bulmada sıkıştığı hususlarda salağa yatar.

 

Kur'anda "Kâfir öldüren müslüman kısas edilmez" diye bir hüküm mü var ?

Yok tabii.

Peki nereden girmiş bu ruhsat İslâm hukûkuna ?

Rivâyet yoluyla gelen hadislerden.

Sorularlaislamiyet sitesinin bu başlıkla ilgili bir soruya verdiği cevabın link'ini copy/paste etmiştim.

Burada laga-luga edeceğine aç da oku.

 

Hâlâ işin gırgırındasın.

"Matematik"miş

Pehh...

 

Ne zamandan beridir sosyo-ekonomik ve kültürel yaşama dâir hususlar rakamlarla ifâde edilir oldu ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir." ; "deveye karşılık deve, koyuna karşılık koyun, boğaya karşılık boğa takas edilir" tanımlamaları anlam olarak denktir.
 Deve = X, Koyun = Y ve Boğa = Z harfleri ile ifade olunursa, bu tümceden X=Y=Z sonucu çıkartılamaz. Aynen birinci tümceden hür=köle=kadın sonucu çıkartılamayacağı gibi.
Bu sonuca varmak için Hegel mantığına, kuantum fiziğine gitmeye gerek yok, MÖ 300'lerde Aristo bunu açıklamış zaten. !!!
Hangi matematik, hangi aritmetik,
hangi mantık?
 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayette hata var diyen olmadı zaten.

 

Ayette olan, yağma ve köle ticareti ile geçinen vahşi bir topluluğun ilkel çıkarlarının korunması için ahlak ve insanlık dışı, ayrımcı vahşi bir hüküm konması. Konulan bu hükmün söz konusu dinin ne kadar ilkel ve vahşi olduğunu gözler önüne sermesi.

 

Hata bir yana, söz konusu pasaj son derece iyi düşünülerek ve vahşi yağmacıların çıkarını inceden gözetecek biçimde kaleme alınmıştır. Zaten bu yüzden bu pasajın Emeviler tarafından Kurana eklendiği iddia edilebilmektedir. Çünkü Kuran genelinde böyle incelikle iyi düşünülerek yazılmış pasajlar bulmak pek kolay değildir. Kuran genelde düz, basit, sıradan ve cahilce bir anlatımla kaleme alınmıştır. Yani cehennem ağaçlarının tomurcukları şeytanların başları gibidir diye kocakarı gevelemesi ağzıyla yazılmış saçma sapan bir metinden bahsediyoruz.

 

Ama burada vahşi yağmacıların çıkarları iyice düşünülerek onlara göre lüzumsuz kısasların önü kesilmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, democrossian yazdı:

Söz konusu Kuran pasajı hür adamın hür kadına kısas edilmesini önler. Eğer dişiye dişi ibaresi eklenmese de pasajdaki kayıt hüre hür köleye köle'den ibaret olsaydı dediğin doğruydu.

 

Bakara 178'den sizin ulaştığınız sonuç da çıkar. Elbette yorumunuz yanlış değil. Fakat; İslâm ulemâsı farklı anlamış. İslâm hukûkunda "Erkeğe karşı dişi kısas olunur" diye bir hüküm yok. Kaldı ki cinâyet işleyeni bırakıp da sırf cinsiyet farklılığı veya sınıfsal ayrıma istinaden suçsuz-günahsız insanların infaz edilmesi de olacak iş değil. Ben, gerekçe olarak ileri sürülen rivâyeti mantıklı bulmaktayım. Mantıksız olan, Allah'ın mevcut sosyo-ekonomik statüye dokunmadan daha alt düzeyde bir tashihe girişmesi.

 

"Haksız yere cana kıyan bedelini kendi canıyla öder" diyememiş.

Köle sahibi zenginleri gücendirmeme adına.

 

İslâm peygamberinin geride bıraktığı onca malzeme varken, bunları "yok" sayıp da yaşamadığını iddia etmek bana biraz tuhaf geliyor.

Hadi şahıs olarak görmezden geldiniz.

Çevresindeki onlarca ve hatta yüzlerce yakın ismi, bunlara âit mezarları ne ile açıklayacaksınız ?

Gerçekte yaşamamış bir şahsın keyfine göre inmiş ayetler nasıl ortaya çıkmış olabilir sizce ?

Hattâ, gıybeti kullarına yasaklayan Allah,  elçisini içine dültüğü sıkıntılı durumdan kurtarma adına, Tahrim 3'te gıybet ediyor.

 

Kurgulanmış bir "kitap" bu derece mantıksızlık ve çelişki barındırmazdı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, adeist yazdı:

"Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir." ; "deveye karşılık deve, koyuna karşılık koyun, boğaya karşılık boğa takas edilir" tanımlamaları anlam olarak denktir.
 Deve = X, Koyun = Y ve Boğa = Z harfleri ile ifade olunursa, bu tümceden X=Y=Z sonucu çıkartılamaz. Aynen birinci tümceden hür=köle=kadın sonucu çıkartılamayacağı gibi.
Bu sonuca varmak için Hegel mantığına, kuantum fiziğine gitmeye gerek yok, MÖ 300'lerde Aristo bunu açıklamış zaten. !!!
Hangi matematik, hangi aritmetik,
hangi mantık?

 

Şu kadar apaçık bir gerçeği ifade etmek zorunda bırakan Müslümlere laf anlatmak için uğraşmaya gerek var mı acaba, bunların beyinlerine bir şey girmesi olasılığı var mı ki diye düşünmemek olanaksız. İnsan artık en düşük zeka ile kavranabilecek şu gerçekleri tekrar tekrar söylemeye üşenir hale geliyor. Üşenmeyip yanıtladığın için teşekkürler. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Vefik Sâmi yazdı:

Ben, gerekçe olarak ileri sürülen rivâyeti mantıklı bulmaktayım.

 

İşte bu da İslamın senin beynine sülük gibi yapışıp bırakmadığının başka bir göstergesi. Söz konusu yalan uydurma rivayet doğru bile olsa hiç bir şey değişmez. İslamın masallarına inanmayı bırakacaksınız. Bu dinin baştan aşağı anlattığı tüm masalların topu birden yalan. Bunu kafanıza iyice sokacaksınız. Böyle yalanlarla İslamı ayakta tutmaya çalışıyorlar. Uydurmayacakları yalan yoktur. Her yalanı uydurabilir bunlar.

 

Pasajın hür kadına hür adamı kısas etmenin önünü kestiğini apaçık gördüğün halde beynindeki sülük bunu görmeni istemediği için göremiyorsun. Beynini o sülük emdiği sürece islam masallarına inanmaktan kurtulamayacaksın.

 

Not: Kimsenin yaşamadığını iddia edebilme lüksümüz yoktur. Biz sadece yaşadığı hakkında kanıt yok ve yaşamadığını gösteren emareler var diyoruz. Yaşamadığını kanıtlamanın bir yolu bulunmuyor. Yaşadığını gösteren sağlam, bilimsel yöntemlerle teyit edilmiş kanıtlara ihtiyaç var. Böyle bir kanıt ise yok.

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, democrossian yazdı:

Pasajın hür kadına hür adamı kısas etmenin önünü kestiğini apaçık gördüğün halde beynindeki sülük bunu görmeni istemediği için göremiyorsun.

 

Bir mevzûyu münâkaşa etme bir yana, en azından bilimsel düşünme yetisi olan, beynini inancının prangasına mahkûm etmemiş insanlarla tartışırken sıkıntı yaşamak daha bir tuhaf oluyor.

Yahu ben müslüman değilim ki.

Neden İslâmı savunayım ?

 

Tersinden düşünelim.

 

Ben komünist değilim.

Diyelim ki bu düşüncedeki bir bilim adamının konferansına gittim.

Adam uzun bir konuşma sonrası sözlerini Lenin'in şu cümlesi ile bitirdi.

"Her şey her şeyle ilgilidir."

Ben de bu sözü ilk defâ duydum ve beğendim.

Sonra da arkadaşlarıma bunu aktardım.

 

Bu arkadaşlarım bana "Sen gomonist mi oldun ?" diye sorduklarında ne denli "haklı" olurlarsa siz de ancak o düzeyde bir haklılık payına sâhipsiniz.

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Vefik Sâmi yazdı:

Çevresindeki onlarca ve hatta yüzlerce yakın ismi, bunlara âit mezarları ne ile açıklayacaksınız ?

 

Evliya mezarları gibi! :lol: Evliya türbesi denen yerleri bir araştırdığında içinde hiç bir şeyin gömülü olmadığı yerlerden tut, eşşeğin gömüldüğü yerlere varıncaya kadar o kadar komik durumlar var ki, biri veremden öldüğü için, biri bilmem sevdiği kızı vermedikleri için, biri bilmem rüyasında ne gördüğü için filan evliya mezarı kabul edilmiş bir sürü türbe var. Bu türbeler hakkındaki uyduruk masalların komikliği bir yana, gerçek öyküsüne ulaşabilirsen daha da komik oluyor.  

 

Hayır çocuk ucube doğmuş, mutant, kısa yaşıyor ve öldüğünde gömüldüğü yer türbe oluyor yahu! Cahil, vahşi ve ilkel bir toplumdan bahsediyoruz! Şu masalların 21. yüzyıla taşınması bir utanç ama yapacak bir şey yok. İnsan. Evrilmiş maymun. Yapacak bir şey yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...