Jump to content

Madde mi? Akıl mı?


Recommended Posts

  • İleti 281
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

17 minutes ago, DeepBlue said:

Sen ne diyorsun ki?

 

Allah yarattığı şeye hükmedemesin mi armut? Salak mısın?

 

Salak olan senin beceriksiz tanrın, bırak kaldıramayacağı taşı yaratmayı, bir köpek kulübesi bile yapamaz o masal kahramanı.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Akıl %100 beynin faaliyeti elbette. İstersen beynini sök at yerinden, bakalım aklın falan kalacak mı? 

 

Akıl mahluktur.Bunu bitkilerde daha iyi görmekteyiz.Beyinleri olmadığı halde etraflarında olan biteni farkedebiliyorlar.Kendilerine zarar veren birini tanıyor ve ondan korkuyorlar.Bir sürü bir yerde ki ağaçların yapraklarına dadandığında ağaçlar kimyasal bir koku salıp diğer ağaçları uyarabiliyorlar.Bunun dışında sinekkapan,suibiği,güneşgülü gibi etobur bitkilerde akıllıca davranış sergileyip avlarını yakalıyorlar.Bu faaliyettiri indirgenemez komplekse bir örnektir.Yarım ya da eksik bir kapan sinekkapanın ne işine yarayacak.Neden bir göz geliştiremediler peki?Bitkilerin evrimi çok daha eski değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çığlık atan arpa filizi

 

1970 yılının ekim ayında Rusya’da çıkan Pravda gazetesinden bir yazı, bitkilerin çığlıklarına yer veriyordu. Yazının başlığı “bitkiler konuşuyor, hatta çığlık atıyorlar”dı. Pravda gazetesi muhabirlerinden Chertkov, Moskova Tarım Bilimleri Akademisi’nde şahit olduğu bir deneyi şöyle anlatıyordu: “Bitkilerin başlarına gelenlere boyun eğip, acılara sessizce katlanır sanıp, görünüşlerine aldanıyoruz. Arpa filizi kökleri sıcak suya daldırıldığında, bağırdı, ağladı… Bitkilerin sesi, ancak özel ve son derece duyarlı bir elektronik aygıtla kaydediliyordu, bu doğru. Yine de geniş kağıt şerit üzerindeki dipsiz gözyaşı ırmağı apaçık görülüyordu. Yazıcı uç çıldırmış gibi titriyor ve arpa filizinin ölüm acısını kağıda döküyordu. Oysa bu sırada minik bitkiye bakanların, onun neler çektiğin kestirmeleri olanaksızdı.”

Bir başka çalışmada, bitkilerin tümüyle mantıklı hareket ettiklerine değiniyordu. “Bitki, kendisine verilen suyun hepsini gövdeye indirmiyor, saatte yalnız iki dakika içiyor, ve su gereksinimini bilinçli bir şekilde düzenlemiş oluyor.”

Sovyet bilim adamı Alexander Gurvich, bitkilerin gözle görülmeyen bir ışıma yaydıklarını keşfetti. Gurvich, insanlar üzerinde yaptığı deneylerde onların da bu ışınları yaydığını, ama hastalık durumunda ışınların değişime uğradığını gördü. Hasta bir insanın, bir maya kültürünü birkaç dakika elinde tutması maya hücrelerini öldürmeye yetiyordu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, DeepBlue said:

Akıl mahluktur.Bunu bitkilerde daha iyi görmekteyiz.Beyinleri olmadığı halde etraflarında olan biteni farkedebiliyorlar.Kendilerine zarar veren birini tanıyor ve ondan korkuyorlar.Bir sürü bir yerde ki ağaçların yapraklarına dadandığında ağaçlar kimyasal bir koku salıp diğer ağaçları uyarabiliyorlar.Bunun dışında sinekkapan,suibiği,güneşgülü gibi etobur bitkilerde akıllıca davranış sergileyip avlarını yakalıyorlar.Bu faaliyettiri indirgenemez komplekse bir örnektir.Yarım ya da eksik bir kapan sinekkapanın ne işine yarayacak.Neden bir göz geliştiremediler peki?Bitkilerin evrimi çok daha eski değil mi?

 

Demek ki bitikilerde akıl işini gören bir şeyler var. Karpinski'nin bu mevzuda baya bir çalışması vardı, bulursan görürsün, onların beyinleri nasıl işliyor. 

 

Yani, akıl için beyin olması gerekmiyor, beyin akıl eylemini yapabilen şeylerden biri sadece. 

 

Göz geliştirmeleri neden gereksin ki. Işıkla olan işlerini zaten güzelce hallediyorlar. Ayçiçeği gördün mü sen hiç mesela?

 

Yarım yada eksik bir sinekkapan, gene bir sinekkapandır, elbet işe yarayacağı bir yer vardır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 minutes ago, DeepBlue said:

Çığlık atan arpa filizi

 

1970 yılının ekim ayında Rusya’da çıkan Pravda gazetesinden bir yazı, bitkilerin çığlıklarına yer veriyordu. Yazının başlığı “bitkiler konuşuyor, hatta çığlık atıyorlar”dı. Pravda gazetesi muhabirlerinden Chertkov, Moskova Tarım Bilimleri Akademisi’nde şahit olduğu bir deneyi şöyle anlatıyordu: “Bitkilerin başlarına gelenlere boyun eğip, acılara sessizce katlanır sanıp, görünüşlerine aldanıyoruz. Arpa filizi kökleri sıcak suya daldırıldığında, bağırdı, ağladı… Bitkilerin sesi, ancak özel ve son derece duyarlı bir elektronik aygıtla kaydediliyordu, bu doğru. Yine de geniş kağıt şerit üzerindeki dipsiz gözyaşı ırmağı apaçık görülüyordu. Yazıcı uç çıldırmış gibi titriyor ve arpa filizinin ölüm acısını kağıda döküyordu. Oysa bu sırada minik bitkiye bakanların, onun neler çektiğin kestirmeleri olanaksızdı.”

Bir başka çalışmada, bitkilerin tümüyle mantıklı hareket ettiklerine değiniyordu. “Bitki, kendisine verilen suyun hepsini gövdeye indirmiyor, saatte yalnız iki dakika içiyor, ve su gereksinimini bilinçli bir şekilde düzenlemiş oluyor.”

Sovyet bilim adamı Alexander Gurvich, bitkilerin gözle görülmeyen bir ışıma yaydıklarını keşfetti. Gurvich, insanlar üzerinde yaptığı deneylerde onların da bu ışınları yaydığını, ama hastalık durumunda ışınların değişime uğradığını gördü. Hasta bir insanın, bir maya kültürünü birkaç dakika elinde tutması maya hücrelerini öldürmeye yetiyordu.

 

 

Demek ki aklı var bitkinin. Fakat bu yazdığın şey bir asparagas, yani o ufak aklının alacağı şekilde, uydurma.

 

Bitkilerde akla dair en iyi örnek, mantar ve küflerden çıkar. Beyni yok sandığın denizanalarında bile akleden bir şeyler vardır. 

 

Sen sadece, aklın ne olduğunu bilmeyen bir yarım akıllısın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, anibal yazdı:

 

Demek ki bitikilerde akıl işini gören bir şeyler var. Karpinski'nin bu mevzuda baya bir çalışması vardı, bulursan görürsün, onların beyinleri nasıl işliyor. 

 

Yani, akıl için beyin olması gerekmiyor, beyin akıl eylemini yapabilen şeylerden biri sadece. 

 

Göz geliştirmeleri neden gereksin ki. Işıkla olan işlerini zaten güzelce hallediyorlar. Ayçiçeği gördün mü sen hiç mesela?

 

Yarım yada eksik bir sinekkapan, gene bir sinekkapandır, elbet işe yarayacağı bir yer vardır. 

Bak bir sinekkapanın azota ihtiyacı vardır.Bir böceği bekleyene kadar neden göz falan geliştirip toprakta yuruyen avı görüp yakalamaya çalışmadı.Gene uzuvlarınıda05065426_1276510292venus-flyt.gif.e6b88798cf46625c9edf2d0152e54264.gif

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, DeepBlue said:

Bak bir sinekkapanın azota ihtiyacı vardır.Bir böceği bekleyene kadar neden göz falan geliştirip toprakta yuruyen avı görüp yakalamaya çalışmadı.Gene uzuvlarınıda05065426_1276510292venus-flyt.gif.e6b88798cf46625c9edf2d0152e54264.gif

 

 

Eğer görebiliyorsan, bitkinin göze ihtiyacı yok, yemek ayağıyla geliyor zaten. Deli mi bu, çatlak mı sen gibi, yiyecek araycam diye koşup dursun?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada, diğerleri için söyleyelim Azota ihtiyacı olan için, havada azottan bol bir şey yok zaten. Etçil bitkiler, daha çok aminoasitler için yer, hazır yemişken, azot ihtiyaçlarını da oradan karşılamaya evrimleşmişlerdir haliyle. 

 

DeepBlue gibi yarım akıllıların sorunu, bitkinin neden gözü olmadığı değil, mağarada yaşayan balıklar veya yeraltında yaşayan köstebeklerin falan, hem de kör olmasına rağmen neden gözlerinin olduğudur. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, DeepBlue said:

 

 

Bunlar tam tersine, aklın beyinsel bir faaliyet olduğunu gösteriyor. 

 

Ama senin yarım aklın, aklı beyne mahsus bir şey sanıyor. Yani, dedik ya, sen aklın ne olduğunu bilmiyorsun.

 

Aklın olmasa ne yapamazdın, bir düşün bakalım. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, anibal yazdı:

Bu arada, diğerleri için söyleyelim Azota ihtiyacı olan için, havada azottan bol bir şey yok zaten. Etçil bitkiler, daha çok aminoasitler için yer, hazır yemişken, azot ihtiyaçlarını da oradan karşılamaya evrimleşmişlerdir haliyle. 

 

DeepBlue gibi yarım akıllıların sorunu, bitkinin neden gözü olmadığı değil, mağarada yaşayan balıklar veya yeraltında yaşayan köstebeklerin falan, hem de kör olmasına rağmen neden gözlerinin olduğudur. 

 

 

O zaman bunlar boşuna uğraşmış kapan yapmak için hey Allah'ım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Bunlar tam tersine, aklın beyinsel bir faaliyet olduğunu gösteriyor. 

 

Ama senin yarım aklın, aklı beyne mahsus bir şey sanıyor. Yani, dedik ya, sen aklın ne olduğunu bilmiyorsun.

 

Aklın olmasa ne yapamazdın, bir düşün bakalım. 

 

http://m.nationalgeographic.com.tr//makale/kesfet/bir-bitki-gecmisi-hatirlayabilir-mi/2689

tarihinde DeepBlue tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, DeepBlue said:

O zaman bunlar boşuna uğraşmış kapan yapmak için hey Allah'ım.

 

Olmayan, bir takım bedevilerin zort zort zort şeklinde kıçlarından uydurdukları o allah'tan sana fayda yok, o yarım aklına önce bunu bir sok. 

 

Kapan yapmak için, kimsenin uğraştığı da yok, ama sende bunu anlayacak akıl da pek yok.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, DeepBlue said:

 

 

Zavallı.

 

Hala sayıklıyorsun. Sana bitkilerde, mantarlarda, eklem bacaklılarda, sineklerde falan, her şeyde akıl var diyoruz. Hepsinde, aklı gerçekleştiren beyin veya mudaili bir şeyler var. O şeyler olduğu için akıl edebiliyor onların hepsi.

 

Sense hala amanda bitkilerde akıl var, var tabi, çünkü onlarında kendi özgün beyinleri var. 

 

Sen akıl nedir, beyin nedir onları da bilmeyen bir yarım akıllısın.

 

O yüzden, öncelikle, aklın ne olduğunu bir söyle diyoruz sana, cehaletin gitmesi için, önce cahil olduğunu farketmen lazım. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Zavallı.

 

Hala sayıklıyorsun. Sana bitkilerde, mantarlarda, eklem bacaklılarda, sineklerde falan, her şeyde akıl var diyoruz. Hepsinde, aklı gerçekleştiren beyin veya mudaili bir şeyler var. O şeyler olduğu için akıl edebiliyor onların hepsi.

 

Sense hala amanda bitkilerde akıl var, var tabi, çünkü onlarında kendi özgün beyinleri var. 

 

Sen akıl nedir, beyin nedir onları da bilmeyen bir yarım akıllısın.

 

O yüzden, öncelikle, aklın ne olduğunu bir söyle diyoruz sana, cehaletin gitmesi için, önce cahil olduğunu farketmen lazım. 

 

Sen aklı beyinsel bir faaliyet sanıyorsun.Biz de biliyoruz aklı var.Bitkinin beyni nerde?Amanda onun kendine özgü beyni var demen ne ifade ediyor? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, DeepBlue said:

Sen aklı beyinsel bir faaliyet sanıyorsun.Biz de biliyoruz aklı var.Bitkinin beyni nerde?Amanda onun kendine özgü beyni var demen ne ifade ediyor? 

 

 

Akıl, beyinsel bir faaliyettir. Bitkilerdeki aklı icra eden ise, bitkilerdeki çeşitli hücrelerdir. Mesela, ayçiçeğinin pulvinus organı gibi...

 

Sen hala aklın ne olduğunu bilmeyen bir yarım akıllı olduğun için, bunu hala anlamıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Akıl, beyinsel bir faaliyettir. Bitkilerdeki aklı icra eden ise, bitkilerdeki çeşitli hücrelerdir. Mesela, ayçiçeğinin pulvinus organı gibi...

 

Sen hala aklın ne olduğunu bilmeyen bir yarım akıllı olduğun için, bunu hala anlamıyorsun.

Demek ki beyin gibi gelişmiş bir organ şart değilmiş.Sen sürekli beyin dediğin için gına geldi bitkileri örnek verdim.Bunlar bitkilerde ki oksin hormonu ile alakalı diyor bilim insanları

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...