Jump to content

Madde mi? Akıl mı?


Recommended Posts

2 saat önce, anibal yazdı:

 

Donmaktan kurtulabilen kurbağaların çoğu Alaska'da yaşar. Velakin, her sene, o kurbağaların çoğu don yüzünden ölür. Asıl mesele, kurbağanın donmamasıdır, yani sıvıları buza dönmez. Fakat aşırı soğuk olursa, gene donabilir ve haliyle ölür. Don süresi uzarsa, gene ölürler, donmaya karşı sadece günler, bazen ancak haftalar boyu dayanıklıdırlar. Her yıl donan kurbağaların yarısı, buzların çözüldüğünü görecek kadar sağ kalamaz. Bu, kurbağanın donma öncesi beslenmesi vs. ile bağıntılıdır. 

 

Donmaya karşı direnci daha iyi olan ve pek bilinmeyen canlılar ise, gene bir amfibyan olan sibirya semenderleridir. Bunlar genellikle kışı zayiatsız atlatır ve bir yıla kadar buzda sağ kaldıkları bilinmektedir. 

 

Aklıma bir şey geldi...

Çoğu veya en az yarısı ya tolere edemeyeceği kadar soğuktan ya da öncesindeki beslenme eksikliğinden vs ölüyorsa, türü tehlikede diyemez miyiz? Yarısının o doğa koşullarıyla bir şekilde başedebilmesi ya da uyum gösterebilmesi diyelim, türü devam ettirebilmesi için yeter neden mi?

Üzüldüm, yazık onlara... Evrilmeye devam ediyorlar sonuçta.

 

Sibirya semenderlerini hiç duymamıştım. Antifriz özellikleri tamamen güçlü demek ki. İnanılmaz....

Bu kurbağaları da biz insanların sperm, yumurta vs dondurma işleri hakkında okurken öğrenmiş, çok şaşırmıştım.  

Ama esas şaşırtıcı olan bütün bunları görüp de hala Allah, şu bu diyebiliyor olmak. Bütün o canlıları, onların doğal yetilerini, hayatta kalmak için geliştirdikleri o olağanüstü özellikleri direkt yok saymaları insanı deli ediyor.

Saygısızlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 281
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

2 saat önce, anibal yazdı:

 

 

Günümüz teknolojisi ile bakınca, o insanlar geri döndürülemez şekilde ölü. 

 

Fakat, gelecekte nano seviyede, atom/molekül seviyesinde tamir yapılması mümkün. Yani parçalanan hücreleri vs. molekül molekül onaracak bir teknoloji. Eğer böyle bir teknoloji geliştirilebilirse, onlarda da dahil, belki mısır mumyaları dahi tekrar yaşatılabilir. Kısaca, ölümsüzlük imkansız değil, sadece bize çok uzak.

 

Kandır bakalım.Bulmuşsun sorgulamayan insanları ötüyorsun.Yeniden restore etsen bile o hücreden insanı bu o insan olmaz armut.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, DeepBlue said:

Motor,kalbe gönderme yapıyoruz ama sende bunu anlayacak akıl olsa işte. Bitkinin kafası yokmuş hee o bitkiye görede senin kafan yok.Kafa ne demek git bir sözlüğe bak.Bu masallarla beni kandıramazsın.Sen gidiyorken ben dönüyordum gülüm.

 

 

Senin döndüğünü hiç sanmıyorum, zira senle benim gidebileceğimiz tek ortak yer hela'dır ki, bir göt olarak senin oradan hiç oradan çıkmadığın malum zaten.

 

Gönderme mi, patır patır sıçmanın adı ne zamandır gönderme oldu, göt?

 

Tabi tabi, bitkinin kafası vardır di mi, aha şöyle: 

 

Image result for lord of rings walking forest

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, DeepBlue said:

Kandır bakalım.Bulmuşsun sorgulamayan insanları ötüyorsun.Yeniden restore etsen bile o hücreden insanı bu o insan olmaz armut.

 

 

İşte bir götün ishal hali... Cıvık cıvık sıçarak kendini çok iyi ispatlıyorsun bu laflarla.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Senin döndüğünü hiç sanmıyorum, zira senle benim gidebileceğimiz tek ortak yer hela'dır ki, bir göt olarak senin oradan hiç oradan çıkmadığın malum zaten.

 

Gönderme mi, patır patır sıçmanın adı ne zamandır gönderme oldu, göt?

 

Tabi tabi, bitkinin kafası vardır di mi, aha şöyle: 

 

Image result for lord of rings walking forest

 

 

 

Kafası olmayan birşey mi var? Bir dağın bile kafası(tepe noktası) vardır.

Hadi bakterinin kafasını da sen göster.

Hamam böcekleri kafaları olmadan bir hafta yaşayabilirler cahil moron. Böyle sinirlenirsin işte cahilliğini gösterdiğimde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, Türk Ateist said:

 

Aklıma bir şey geldi...

Çoğu veya en az yarısı ya tolere edemeyeceği kadar soğuktan ya da öncesindeki beslenme eksikliğinden vs ölüyorsa, türü tehlikede diyemez miyiz? Yarısının o doğa koşullarıyla bir şekilde başedebilmesi ya da uyum gösterebilmesi diyelim, türü devam ettirebilmesi için yeter neden mi?

Üzüldüm, yazık onlara... Evrilmeye devam ediyorlar sonuçta.

 

Sibirya semenderlerini hiç duymamıştım. Antifriz özellikleri tamamen güçlü demek ki. İnanılmaz....

Bu kurbağaları da biz insanların sperm, yumurta vs dondurma işleri hakkında okurken öğrenmiş, çok şaşırmıştım.  

Ama esas şaşırtıcı olan bütün bunları görüp de hala Allah, şu bu diyebiliyor olmak. Bütün o canlıları, onların doğal yetilerini, hayatta kalmak için geliştirdikleri o olağanüstü özellikleri direkt yok saymaları insanı deli ediyor.

Saygısızlar.

 

Alaska kurbağaları için en azından, küresel ısınma türlerini tehdit eden daha büyük bir sorun.

 

Basitçe, ölümler genelde bölgesel olarak gerçekleşir, bazı bölgeler daha soğuk olur, soğuk daha uzun sürer vs. Bazen daha ilginç şeyler olur. Buz, çok zaman kurbağayı koruyan bir izolasyon gibi görev yapar. Ani ve kısa süreli aşırı soğuklardan kurbağa buzun içinde korunabilir. Fakat her kurbağa buna uygun şekilde, rüzgardan korunaklı, yeterince buz olan yerlerde yaşamaz maalesef. 

 

Gene de, genel olarak, o kurbağa neslinin soyunun tehlikede olduğunu söylemek güç. Dünya çapında etkili olan ve kurbağaları telef eden bir mantar hastalığı var. Bu hastalık henüz oralarda çok yaygın değil. Bunun gibi başka faktörler daha ciddi tehdit oluşturuyor. 

 

Sibirya semenderleri başka bir alem. Yerel efsaneler (diyeyim) onların pleistosen buzularından sağ çıktıklarını söyler ki 14 bin yıl falan bahsettiğimiz süre. Bunun doğruluğu tartışılır ama, yıllarca 5m buzun altında sağ kalabilenler biliniyor. 

 

Siberian Salamander can freeze for years down to -50 degrees Fahrenheit.    Found mainly in the Arctic Circle, Russia and Northeast Asia, the Siberian Salamander (Salamandrella keyserlingii) is a unique creature that can survive long periods of time frozen. The adult salamander is able to adapt to temperatures as low as –45 degrees Celsius by replacing the water in its blood and cells with ‘antifreeze’ chemicals, thereby protecting its tissues from damage.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, DeepBlue said:

Kafası olmayan birşey mi var? Bir dağın bile kafası(tepe noktası) vardır.

Hadi bakterinin kafasını da sen göster.

Hamam böcekleri kafaları olmadan bir hafta yaşayabilirler cahil moron. Böyle sinirlenirsin işte cahilliğini gösterdiğimde.

 

 

Tabi bir göt olarak bir insanın bir göte sinirleneceğini sanman da normal.

 

Ama bitkilerinde kafası vardır, dağın bile kafası vardır diyen bir göte sadece güleriz, soytarılığını takdir eder, götlüğünün hakkını veririz. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Tabi bir göt olarak bir insanın bir göte sinirleneceğini sanman da normal.

 

Ama bitkilerinde kafası vardır, dağın bile kafası vardır diyen bir göte sadece güleriz, soytarılığını takdir eder, götlüğünün hakkını veririz. 

 

 

Işte ilmimle seni böyle bir hamam böceği gibi ezerim.Benimle ilmi münazara yapman için 40 fırın ekmek yemen gerek.

 

Bir mumyadan alınan doku ile insan oluşturulabileceğine inaniyorsunda ; havvanın ademin kaburga kemiğinden yaratıldığına neden inanamiyorsun budala seni.

 

Adami böyle mors ederim.Senin ünivdeki.öğrencilerine benzemem ben.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, DeepBlue said:

 

Işte ilmimle seni böyle bir hamam böceği gibi ezerim.Benimle ilmi münazara yapman için 40 fırın ekmek yemen gerek.

 

Bir mumyadan alınan doku ile insan oluşturulabileceğine inaniyorsunda ; havvanın ademin kaburga kemiğinden yaratıldığına neden inanamiyorsun budala seni.

 

Adami böyle mors ederim.Senin ünivdeki.öğrencilerine benzemem ben.

 

 

Bir götle münazara etmek mi? Sen git, kendine bir gay bar bul, orda seninle sıkı fıkı münazara edecek birileri olacaktır eminim. 

 

Adem mi, Havva mı? Soytarılığın her türlü takdirin fevkinde. 

 

Aslında ilmin de öyle, sıçma ilminde kimse eline su dökemez. Ama sıçmaktan başka bir konu dersen, her konuda sadece ya sıçıyor, ya osuruyorsun işte böyle. Senin o götten uydurma din masallarının olmaz diye osurduğu ne lafların, sen gibi ne götlere geri sokulduğu malumdur.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, DeepBlue yazdı:

 

Işte ilmimle seni böyle bir hamam böceği gibi ezerim.Benimle ilmi münazara yapman için 40 fırın ekmek yemen gerek.

 

Bir mumyadan alınan doku ile insan oluşturulabileceğine inaniyorsunda ; havvanın ademin kaburga kemiğinden yaratıldığına neden inanamiyorsun budala seni.

 

Adami böyle mors ederim.Senin ünivdeki.öğrencilerine benzemem ben.

 

Sen ya gerçek bir geri zekalı ya da troll'sün. Arasının olması mümkün değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
42 dakika önce, kavak yazdı:

 

İnternet, google amca geldi; mertlik bozuldu.

Bunu hamamböceği(!) sayesinde bir kere daha anladım.

:D

 

Begenmediysen başı partneri tarafından yenmiş çiftleşen peygamberdevesi verelim.

 

Olmadı başsız horoz mike ile idare et.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, DeepBlue yazdı:

 

Begenmediysen başı partneri tarafından yenmiş çiftleşen peygamberdevesi verelim.

 

Olmadı başsız horoz mike ile idare et.

 

Nerenize battı, muhterem ?.  Niye üzerinize alındınız ?
Söyleyiverin de, Google bașhekime danıștıktan sonra șıh mı, hacı mı, hoca mı olur, onu Size hemen havale edelim.
Battığı yere artık üfler mi yada merhem mi sürer, onu bilemem.

 

Bence "Kurșun döktürün", ki gri hücrelerinizdeki inlerin ve cinlerin hepsini șıp diye alıp götürür.

Gerçi Sizin gri hücrelerinizin nerede olduğu da meçhul. Kellenizde mi desem, yoksa așağı mıntıkada mı desem ?

Gerçi kellesiz olmak isteyeceğinizi pek sanmam.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 25.01.2018 at 20:50, DeepBlue said:

Pardon da ne yapmamı bekliyorsun?Ölen herkesin tabutuna kamera yerleştirip ebediyen deney ve gözlem yapma mı?Sen ispatla o zaman tabutun içinde ölmüştür tanısı konan bir insanın dirilmeyeceğini.(Sonsuza kadar sürer bu deney salak). Ölmüştür ya da diriliyorsa ölmemiştir demen çok saçma. O zaman ne zikime gömüyorsun adamı?Belki ölmemiştir dirilecek.


Yukarıdaki link, sana tabutun içinde birkaç saat nefes alınabileceğini gösteriyor.Bu süre dirilmek ve geriye acı içinde ölmek için yeterde artar bile.Bu benim savımı destekliyor farkındaysan.Yani o link bu işin olabiliratesini gösteriyor kapiş.Ama sende zeka çok olduğu için anlamaman normal.

 

Onun için bu kurbağa diridir, carttur,curttur ayaklarını geç.Yemezler. Schrödinger'in Kedisi deneyini biliyorsundur, ondan ne farkı var çinko. Onun ki düşünsel deneyde bizim ki ne? patlıcan mı?.. .Benimkide düşünsel deney  gördüğün gibi siiiiboooop...

 

 

E ne oldu, çaresizlik kafana vurdu tabi.

 

Tabut örneğin ve kel alaka link içeriğinin de bir halta yaramadığı ortaya çıktığına göre; arkasında duramayacağın iddialarda bulunmamanı, kafanı o hezeyan çukurundan çıkarmanı bekliyorum. Ama bu hezeyan yığınından kısa vadede kurtulmanı da beklemiyorum.

 

Yahu yine kuyuya attınız bir taş, akabinde herkesi bu deliliğe ortak ettiniz. Aynı akıl meselesinde olduğu gibi. Konuştuğumuz mevzuya bak; daha ne olduğu dahi belli değil..Konu nereden buraya gelmiş, "biz neyi tartışıyoruz"u anlamak için şöyle geriye bir dönüp baktım da; önce mmmrkl "kurbağa donuyor , sonra önce kalbi çözülüyor, neden önce kalbi çözülüyor.." falan demiş..mevzu, yani bu delilik de ta oradan buralara kadar gelmiş..

 

Tabut örneğini de, arkadan neye hizmet ettiği belli olmayan tabutta hayatta kalma linkini de bilimsel veri ayağına sen getirdin. imdi kalkmış hesabını ne diye benden soruyorsun? Evet tabuta giren adam atıyorum maksimum ~6 saat daha yaşayabiliyormuş. Eee? O zaman tabuta koyduğun adamı 12, ya da 24 saat sonra o tabuttan çıkar da, bak bakalım değil feriştahı, tanrı gelse onu yeniden diriltebiliyor mu..??!

 

Tabutun içinde bir kaç saat nefes alması demek, zaten ölmemiş olması demek. E o zaman bu senin savını nerede destekliyor yahu, resmen komedi..O link neyin olabilitesini gösteriyor; tabutun içine konmuş ve halen nefes alabildiğine göre "halen yaşayan" adamın dirilebileceğini mi? Yaşayan diri :)  Deepblue'dan bilim literatürüne yeni bir armağaann..;)

 

Şrodingerin kedisi ile bu mevzu bir mi? Ayıptır yahu.. Orada bir olasılık hesabı var, radyoaktiviteye bağlı olarak. Tabutun içinde misal 12 saat geçtikten sonra, ortada olasılık hesabı mı kalır? Tabutun içindeki %100 ölüdür işte. Gelsin o zavallıyı tanrı diriltsin bakalım..

 

O kadar bilgisizce atıyor ve o kadar cahilsin ki, bu senin ne kadar cahil olduğunu fark etmene de engel..Tipik dunning-Krueger sendromu işte.

 

On 26.01.2018 at 10:02, DeepBlue said:

Canlı/Canlılık nedir bilmiyorsun daha.Kurbağanın hep canlı olduğuna delilin ne ***?

 

 

Kanıt şu: DİRİLEBİLİYOR OLMASI..Çünkü bu işin başı sonu cevap veremediğiniz şu öbek:  Bir insan ya da bir canlı "gerçekten" ölmüşse, dirilmez. Diriliyor ya da senin diriliyor zannettiğin süreç yaşanıyorsa eğer, "zaten ölmemiştir"

 

Taş olsa anlamıştı şimdiye.

 

On 26.01.2018 at 10:53, mmmrkl said:

İlla görmek mi lazım? Sezgilerle ulaşılabilr.

Gözlerin görme yetisi sınırlı değil mi?

 

Görmekten kasıt bir ironi, bir çeşit gönderme orada. Ateizmin sadece "görmekten/görememekten" ibaret olmadığını akıl mahluktur safsatasının geçtiği başlıkta gösterdik. 

Bir şeyi kırk kere yazdırmayın mmmrkl.

 

On 26.01.2018 at 14:41, DeepBlue said:

Beden yazılımında ki bir terslik algını külliyen değiştirir.

Işte ruh o genetik kodu/ yazılımı okuyamazsa acıda hissetmiyor.Bunlar +/- si zıddı ile hep akıllı tasarımı gösterir,ruhun varlığını vs.aklı olana.. 

 

Beden yazılımı dediğin nedir anam babam? Arkadaş verdiğin psikolojik travma örneklerini de getirip çarpmadık mı yüzüne? Bu iş nöron ve nöron kompozisyonundan ibaret kısaca. Psikiyatri servisleri de aslen ilaç odaklı çalışır. O ilaçlar da yine kabaca ve aslen, beyin/vücüt kimyasına etki eder. Döpamin inhibi törü veyahut seretonin re-uptake inhibitörü olarak. Yani her şey fiziksel bir etki tepkiden ibaret en sonunda. Bitti. Bu kadar. Nokta.

 

Ruh diyebilmek için önce ruhu göstermen, ya da ruh kelimesi ile harici bir etkeni iddia ediyorsan, işte onu önce gösterebilmiş olman lazım. Hayvanlarda da var mı bu ruh mesela? Bunlar nasıl ruhun varlığını, akıllı tasarımı falan gösterir yahu? Atıp tutmasana. Şu akıllı tasarım herzesini kırk kere yedirdik burada. Aç bak arşive. Akıllı tasarım değil; termodinamik ve evrim. Kör saatçi. Eğer icap ediyorsa gene yediririz.

 

21 hours ago, DeepBlue said:

Angut kalbi durunca adam ölmez mi?Sen beyne nasıl oksijen gidiyor sanıyorsun?ağzından alıyor ordan ciğere beyne mi?.. Işte akıl olmadı mı kalp durmasını ölüm nedeni saymazsın.Sonra cahil deyince kızıyorsun.Sanki bizim beyin ölümünden haberimiz yok. Sen git önce canlı nedir öğren de sonra gel.

 

Az aşağıda cinlerigörenadam benim vereceğim cevabı önceden vermiş sana. Bazı kalp ameliyatlarında kalp durdurulur (örn: by-pass) ve hatta çıkarılır. (örn: kalp nakli)..Eee şimdi senin kalp durunca adam ölemz mi iddian nereye gitti? Bunları bilmeden mi yazıyorsun, yoksa hesaba katmadan mı? E eninde sonunda biri getirip ağzına sokacak bunları işte..Sende ne yapmamı bekliyorsun diye ağlama moduna geçecen yine. Çaresizliğin işte o "ne yapmamı bekliyorsun.." cümlende gizli.

 

20 hours ago, DeepBlue said:

Ölüm ne peki!.. Sen daha ölüm ne,canlı ne bilmiyorsun gelmiş burda artistlik yapıyorsun.Beyni durupta tekrar faaliyete geçen insan yok mu?klinik olarak kişinin öldüğü kararlaştırılsa bile bu beyinin tekrar çalışmayacağı manasına gelir mi?

 

Kalp atmasa bu beyin nasıl çalışacak?. O donmuş kurbağa neden ilk kalpten çözünüyor bilmiyorsun işte.Beyin ölse bile kalp çalışabilir.ama kalp durursa beyin b..k çalışır.birkaç dakika çalışır okadar.

 

Beyin ölümünden sonra geri gelebilen bir insan yok. Durmakla ölüm arasında net bir çizgi var. Hem beyin durmasından kastın nedir, örnekleri nedir. Getir, üzerine konuşalım. Her birinin elinde teker teker patlayacağından kesin olarak emin olabilirsin. Açık çek veriyorum.

 

Beyin çalışmak için oksijene ihitiyaç duyuyor, oksijen için de kalbe. Aradaki ilişki bundan ibaret. Ne ironiktir ki, insana en uyumlu kalp domuzun ki..Ama beyni değil. Çok büyük hikmetler  var bu örnekte, anlayana..Ölüm için kriter beyin. Apursanız da, köpürseniz de mesele bu.

 

O donmuş kurbağada neden ilk kalp çalışıyor? Fonsiyonel olarak böyle olması gerekiyor da ondan. Bir üstteki cümlede bahsettiğimiz ilişkiden ibaret işte bu. Beyin, icap eden teknoloji ve oksijen kaynağı sağlandığı takdirde çalışmaya devam eder. Kalp durduktan sonra az ya da çok bir süre olsa da çalışmaya devam ediyor olması argümanınızın çökmesi için yeterlidir. Afiyet olsun.

 

18 hours ago, CinleriGorenAdam said:

 burada insanlar senin kişisel doğrularını, gerçeklerle değiştirmeye çalışıyorlar

 

İşte bu. Tebrikler. Tüm konunun tek cümlede özeti. Eline sağlık. mmmrkl ve DeepBlue gibilerinin kişisel doğruları, ve hatta hezeyanlarına karşılık "gerçekler". Bu adamların yazıp çizdiklerinin tamamı hezeyan olmasından mütevellit, bilimsel literatürün objektif hiçbir parçasıyla eşleştiremiyorlar onları işte. Hep hüsran hep hüsran. Ya kel alaka tabut örneği, ya aslı astarı yüzlerine çarpılan psikolojik travmalar, ha bir de kurbağa kalbinden umulan boş medet. 

 

5 hours ago, DeepBlue said:

Kafası olmayan birşey mi var? Bir dağın bile kafası(tepe noktası) vardır.

Hadi bakterinin kafasını da sen göster.

Hamam böcekleri kafaları olmadan bir hafta yaşayabilirler cahil moron. Böyle sinirlenirsin işte cahilliğini gösterdiğimde.

 

E yeri gelince yok senelerdir tartışıyorum, yok benim ilmime varmak için 40 sene bilmemnapman lazım diye atıp tutmasını biliyorsun ama, akabinde yazdıklarının tamamı bunun tam tersini gösteren talihsizliklerden ibaret.

 

Buyrun:

 

Al sana hamam böceği(ve peygamber devesi): https://www.quora.com/Do-insects-have-brains

Al sana kafası kopmuş tavuk: https://modernfarmer.com/2014/08/heres-chicken-can-live-without-head/

 

Her iki örnekte de yazmaktan geri durduğun, veyahut haberin dahi olmayan ve bunları er ya da geç birinin getirip ağzına yüzüne çarpıp da seni utandıracağını bilmediğin nüanslar var.

 

Tavuğun kafatası göz için açılmış iki koca oyuk ve o kafatasından aşağı doğru 45 derecelik açıyla yayılmış beyinden oluşuyor. Bu ne demek? Beynin bir bölümü dilimlenip gitmiş olsa dahi,  tam olarak o açıdan dolayı, sağ kalma için çok önemli bir bölümü hala daha orada duruyor. Anahtar kısım göslerden aşağısı, gözlerden yukarısından kesildiği vakit, sadece ön-beyin gidiyor. Alt gaga hala yerinde duruyorsa, temel motor fonksiyonları ve nefes alma için gerekli beyin kökü ve cerebellum hala orada duruyor

 

Hamam böceği-Böcek: Böcek beyni genel olarak üç lobdan oluşuyor ve ana bölüm; görüş, koku ve tat alma ile ilgilenirken, diğer bölümler; uçuş, bacaklar, duyma, üreme, sindirim ve solunum vb. ile ilgileniyor. İşte bu yüzden kafası kesilmiş böceklerin neden hala koşabildiği veyahut erkek peygamber devesinin çiftleşmeye devam edebiliyor.

 

Verdiğin örnekler seni desteklemek bir yana dursun, tam da bizim söylediklerimiz, bilimi, yani gerçekleri destekliyor. Beyin ya da benzer fonksiyonları üstlenen organeller orada olmadıkça ekmek yok. Ekmeğin (yani yaşamın) olduğu yerde ise kati suretle bunlar, ya da bir bölümleri var. Tam da olması gerektiği gibi!!! Bu da mı gol değil altan?!

 

Evet, internet çıktı mertlik bozuldu. Bizler gücümüz yettiğince işte böyle her örnekte bilim düşmanı yobazları eğitmeye ve onlara öğretmeye, ve süreç içerisinde bu şekilde utandırmaya devam edecez. Hamamböceği ve peygamber devesi ne oldu? Resmen rulo oldu. Bu ayıbın kıyamete kadar size yetmesi lazım. Ama bunun için insanda önce utanma olması lazım..

,

Lafa gelince yok benim ilmine kırk yıl lazım, yok ben senelerdir tartışıyorum..Uygulamaya gelince direk madara. Senin o 40 yıldır yaptığın kahvehane tartışmalarına benzemez bunlar. 

 

Velhasılı mesele halen bu, ve orada kapı gibi durmaya devam ediyor: Bir insan ya da bir canlı "gerçekten" ölmüşse, dirilmez. Diriliyor ya da senin diriliyor zannettiğin süreç yaşanıyorsa eğer, "zaten ölmemiştir"

 

Bunun üzerine laf edebilecek, bir babayiğit beri gelsin. Biz öğretmekten yorulduk, bunlar utanmaktan yorulmadı.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuya geri dönüp bakarsak, ki bakmak lazım, daha ince, daha farkedilmeyen hususlar görürüz. 

 

Akıl, nedense bundan bahsedince, sapına kadar madde olduğu malum olan bilgisayar mevzusu gelir. Denir ki, akıl ahanda o yazılım...

 

Elbette değil, çünkün aklın ana bileşeni olan beynin, bilinen, yaygın bilgisayar yapısıyla alakası bile yoktur. Anlamak için, bilgisayar nasıl bir halt onu anlamak lazım.

 

Tipik bir bilgisayar, bir işlemci (CPU) işletilecek kodları ve işlenecek verileri içeren bilgi saklama birimleri olan bellekten oluşur. İşlemci, bellekten basit komutları alır, işler ve bulduğu değeri de tekrar belleğe yazar. 

 

Ama insan beyni böyle çalışmaz. Beyin, basit işlem yapan nöron denen çok basit işlemcilerin, arka arkaya birbirine bağlanması ile çalışır. Bu açıdan, beyin ile tipik bir bilgisayarın temelde alakası yoktur. Beyne bir yazılım yüklenmez, zira beyinde böyle bir hafıza mekanizması bulunmaz. Bir yazılımda işletilemez, çünkü yazılım işleme için gereken nöron adresleme yapısı beyin de yer almaz. 

 

Eğer insan beyni ile elektronik sistemler arasında bir benzerlik arıyorsanız, FPGA denen şeyler, tıpkı insan beynine benzer. Bunlarda, bir sürü basit işlem ünitesinden oluşur ve programlanması demek, o basit işlem ünitelerinin birbirine bağlanması demektir. İnsan beyninde doğuştan bir sürü bağlantı genetik veya rasgele olarak hazır gelir, herhangi bir program falan gerekmez. Buna karşın, öğrenme sürecinde salgılanan hormonlar bu bağları koparıp, yeni bağlantılar oluşturur. Yani, beyin, hiç bir zaman yazılım kullanmaz, sürekli donanım olarak kendini yeniler, günceller. 

 

Yani, şimdi oturup beyninizdeki nöron bağlantılarınızı kayda alsanız, sonra gidip bir şey öğrenseniz, tekrar o bağlara baksanız, değiştiğini görürsünüz. İşte akıl dediğiniz şey, tam olarak o bağlantılardır. Eğer o bağlantıları koparırsanız, yürümeyi dahi yapabilecek kadar aklınız var olmaz. Ki o bağlantıları koparan bir sürü şey vardır, sizin yatağ mahkum kalmanıza sebep olabilecek. 

 

Fizyolojisi, yani nöronlar ve bağlantılarının kimyasal olarak yapılarına dair bilinen pek çok araz mevcuttur. Mesela iyi bilinen otizm gibi. Mesela şizofreni gibi. Mesela Down Sendromu gibi. 

 

Aklın maddeden kaynaklandığını görmenin en iyi yolu, akılsız olanların beyinlerine bakmaktır. Tabi burada şu blue bilmem ne gibi angutlardan bahsetmiyoruz, genel kaide olarak "deli" olarak bilinen, aklı ermez olarak kabul edilen durumlara bakmamız lazım. Mesela, Down sendromu, pek çoğu okumayı öğrenecek kadar bile akla sahip değildir. Eğer akıl dışarıdan kalan bir mahluksa, nasıl oluyorda akılları olamıyor? Tabi tabi, imtahaandır o imtahan.... 

 

Ama elbette bilim, bu zırvalıklara pabuç bırakmaz. Down sendromu, 21. kromozomun iki yerine üç parçasının olmasından kaynaklanır. Bu durumda, nörünların bağlantı kurma kabiliyetleri çok çok az olur. Bu hastalar ile normal olanlar arasındaki hücre farkları basitçe şurada görülebilir.

 

Figure 1

 

Bugün artık biliyoruz ki, beyin kimyası ile akıl faaliyetleri %100 birbirine bağlı. Ve yapısını FPGA denen zımbırtı ile taklitte etmişiz. Bugün sorunumuz, hücre boyutunda işleyiciler falan yapamıyor oluşumuz. FPGA, çeşitli işlerde senelerdir kullanılıyor. Bugün ise en yaygın şekilde yapay zeka uygulamaları için kullanılıyor, doğal olarak. Neden cibinizdeki telefonda, bilgisayarınızda falan kullanılmıyor? Çünkü aynı beynin sahip olduğu dezavantajlara sahip, çok enerji harcıyor ve çok çok pahalı. Bir işlemcinin çeyrek hııznda çalışabilen ve işlemcinin işlem kapasitesinin çok azına ulaşabilecek bir FPGA, 3000 dolar gibi bir fiyata sahip. Ama, tıpkı beyin gibi avantajları var ve pek çok işte, tipik CPU yapılarına göre misliyle daha hızlı çalışıyor. 

 

Kısaca, aklın beynin işleyişi olduğu, vücudun diğer organlarının bu işleyişi etkilediği, bugün %100 tereddütsüz şekilde bilinen bir gerçek. O yüzden, ciddi beyin ameliyatları, beyne zarar verip adamın deli olmasını önlemek amacıyla, hasta uyutulmadan yapılır. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

@teflon senin g.tünden haberin yok. Adam kafası olmasa canlı yaşıyamaz dedi bizde örnek verdik. olay bundan ibaret.Kendin çalıp kendin söylüyorsun.

 

O horoza da boşuna idare et demedik.Sende anlama kabiliyeti yoksa ben ne yapayım.

 

Evrim ağacından okumuş bişeler gelmiş boş boş yazmışsın.Ne dediğin de belli değil.Ben onları çok önceden okumuştum şimdi yürü ense traşını görelim.Makarayabağlamışsınaynışeylerisöylüyorsun.

 

Hamam böceği ve peygamberdevesi ne sıra gelince s.çmandan mütevellit heryere b.k bulaştırmışsın.Lafı eveleyip geveleyip durmuşsun.Desinler yani bişeler biliyor.Yazık.

tarihinde DeepBlue tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
25 minutes ago, DeepBlue said:

@teflon senin g.tünden haberin yok. Adam kafası olmasa canlı yaşıyamaz dedi bizde örnek verdik. olay bundan ibaret.Kendin çalıp kendin söylüyorsun.

 

O horoza da boşuna idare et demedik.Sende anlama kabiliyeti yoksa ben ne yapayım.

 

Evrim ağacından okumuş bişeler gelmiş boş boş yazmışsın.Ne dediğin de belli değil.Ben onları çok önceden okumuştum şimdi yürü ense traşını görelim.Makarayabağlamışsınaynışeylerisöylüyorsun.

 

Hamam böceği ve peygamberdevesi ne sıra gelince s.çmandan mütevellit heryere b.k bulaştırmışsın.Lafı eveleyip geveleyip durmuşsun.Desinler yani bişeler biliyor.Yazık.

 

Nasıl da tornistan, nasıl da geri vites hemen. Hoş verdiğim örnek ve açıklamalar bütün bir iddia ve argümanlarınızı her durumda çöpe götürüyor zaten.

 

Sen adam "kafası yok" derken neyi kast etti anladın mı peki? Yok, neredee..Zaten anlamadığın için seni bir adım sonra rezil edecek o örnekleri getirdin ya buraya. Ve kaçınılmaz bir şekilde rezil oldun işte. ama utanma var mı? Gene yok. Varsa yoksa yüzsüzlük ve pişkinlik. "O adam" dediğinin söylediği aynen geçerli ve senin karşılığında verdiğin örnekler de çöp işte. Geçmiş olsun. Mesele beyin, bağlam beyin ya işte buzdağı kılıklı seni. Aklın sıra kafası olmayan örneklerden aklın beyinle ilişkili olmadığını ve deli saçması bir mahluk olduğunu gösterecektin ama yine ve yine elinde patladı işte.

 

Ha dur ama..Şimdi:

 

Hamam böcekleri kafaları olmadan bir hafta yaşayabilirler cahil moron.

 

derken ve peygamber devesini örnek gösterirken neyi kast ettin o zaman yazsana bir şuraya :) Öyle sıvışmak yok. Naklen ağzından alalım da cahilliğin sabit olsun.

 

Ha benim ne evrim ağacına ihtiyacım, ne de sana bunu ispatlamak gibi bir borcum yok. Evimdeki kaynaklar ve yayınlara ulaşımım yeter bana.  Hoş evrim ağacından faydalanmışsa bir kişi, bu bir suç falan da değil. Konu evrimse eğer, sen giderken, ben geri dönüyordum. Daha doğrusu senin bir yere gittiğin falan da yok. Aynı çayırda otlamaya devam ediyorsun.

 

Literatür bizim, yani gerçeğin yanında. Bununla yaşamasını öğrenip, boş hezeyanlarınızı buraya taşımayın yeter. Kısaca:  Ne diyorsak o

İlmiyle ezermişmiş..İlim değil ifrazat mazallah..

 

Nazikçe yazmaya çalışıyorum ama kusura bakma, küstahlığın buna engel oluyor işte..

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
35 minutes ago, anibal said:

Yani, şimdi oturup beyninizdeki nöron bağlantılarınızı kayda alsanız, sonra gidip bir şey öğrenseniz, tekrar o bağlara baksanız, değiştiğini görürsünüz. İşte akıl dediğiniz şey, tam olarak o bağlantılardır. Eğer o bağlantıları koparırsanız, yürümeyi dahi yapabilecek kadar aklınız var olmaz. Ki o bağlantıları koparan bir sürü şey vardır, sizin yatağ mahkum kalmanıza sebep olabilecek. 

 

Güzel açıklamalar, teşekkürler. 

Ve meselenin aslı astarı için yukarıdaki kalın kısımlar dahi yeter zaten.

 

Ama mmmrkl ve DeepBlue gibi inadım inat kıçım iki kanat modundakiler için bunların bir anlamı yok. Allah muhafaza cahilliklerine bir zeval ve de halel gelir diye ödleri patlıyor zat-ı muhteremlerin. Bu uğurdaki stratejileri ise kafayı kuma gömmek ve ad-hominem'den müteşekkil.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, teflon said:

 

Güzel açıklamalar, teşekkürler. 

Ve meselenin aslı astarı için yukarıdaki kalın kısımlar dahi yeter zaten.

 

Ama mmmrkl ve DeepBlue gibi inadım inat kıçım iki kanat modundakiler için bunların bir anlamı yok. Allah muhafaza cahilliklerine bir zeval ve de halel gelir diye ödleri patlıyor zat-ı muhteremlerin. Bu uğurdaki stratejileri ise kafayı kuma gömmek ve ad-hominem'den müteşekkil.

 

 

 

Aslında mevzu başka...

 

image.jpeg.dcbbe7bd4387ead5d9e33877b0d95e08.jpeg

 

Burada soldaki damarları falan olan, normal bir beyin, sağdaki ise DeepBlue... Adamın beyin ölümü çoktan gerçekleşmiş, tüm kan yiyip yiyip sıçmaktan başka bir halt işlemediği için, malum tarafına gidiyor, ne yapsın, anlaması mümkün değil bu hususları...

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 dakika önce, teflon yazdı:

 

Nasıl da tornistan, nasıl da geri vites hemen. Hoş verdiğim örnek ve açıklamalar bütün bir iddia ve argümanlarınızı her durumda çöpe götürüyor zaten.

 

Sen adam "kafası yok" derken neyi kast etti anladın mı peki? Yok, neredee..Zaten anlamadığın için seni bir adım sonra rezil edecek o örnekleri getirdin ya buraya. Ve kaçınılmaz bir şekilde rezil oldun işte. ama utanma var mı? Gene yok. Varsa yoksa yüzsüzlük ve pişkinlik. "O adam" dediğinin söylediği aynen geçerli ve senin karşılığında verdiğin örnekler de çöp işte. Geçmiş olsun. Mesele beyin, bağlam beyin ya işte buzdağı kılıklı seni. Aklın sıra kafası olmayan örneklerden aklın beyinle ilişkili olmadığını ve deli saçması bir mahluk olduğunu gösterecektin ama yine ve yine elinde patladı işte.

 

Ha dur ama..Şimdi:

 

Hamam böcekleri kafaları olmadan bir hafta yaşayabilirler cahil moron.

 

derken ve peygamber devesini örnek gösterirken neyi kast ettin o zaman yazsana bir şuraya :) Öyle sıvışmak yok. Naklen ağzından alalım da cahilliğin sabit olsun.

 

Ha benim ne evrim ağacına ihtiyacım, ne de sana bunu ispatlamak gibi bir borcum yok. Evimdeki kaynaklar ve yayınlara ulaşımım yeter bana.  Hoş evrim ağacından faydalanmışsa bir kişi, bu bir suç falan da değil. Konu evrimse eğer, sen giderken, ben geri dönüyordum. Daha doğrusu senin bir yere gittiğin falan da yok. Aynı çayırda otlamaya devam ediyorsun.

 

Literatür bizim, yani gerçeğin yanında. Bununla yaşamasını öğrenip, boş hezeyanlarınızı buraya taşımayın yeter. Kısaca:  Ne diyorsak o

İlmiyle ezermişmiş..İlim değil ifrazat mazallah..

 

Nazikçe yazmaya çalışıyorum ama kusura bakma, küstahlığın buna engel oluyor işte..

Hayır yani neden sinirleniyorsun.Gerçekleri yüzüne vuruyorum diyemi? Ben birçok bilimsel platformda tartışmış, pek çok bilimsel makale okumuş son derece entellektüel birikimli, anlayışı kuvvetli sezgileri güçlü bir insanım. Bu yüzden benimle bilimsel bir zeminde tartışacak insanında bir okadar donanımlı olması gerekiyor yoksa senin gibi işte böyle tüm kirli çamaşırlarını ayyuka çıkarırım  ve R yapmak mecburiyetinde  kalır/sın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...