Jump to content

Fiziksel Sorunlarım


Recommended Posts

4 hours ago, Gerçeksiz said:

 

 

Magazin dediğin Helen Fisher'ın kitap ve videoları ile uyumlu bir röportajıdır, sonuçta senin gibi kadınların burnuna Oksitosin içeren sprey sıkmaya çalışan ya da feromonlu parfüm öneren bir biyoloğun eleştirebileceği bir durum değil, kadın doğru mu söylüyor bilimsel açıdan önemli olan budur. Gerisi ise senin sadece kendi yanlışını örtbas etme konusunda anlamsız çabalarındır. 

 

Su katılmamış bir ahmaksın...

 

Helen Fischer'in falan söyledikleri ile ortada çelişen bir şey yok, bunun farkında bile değilsin. Yanlış örtbas etmeyi falan görürsün, sevgilin falan sana boynuzu takınca, yıkıp gidince, aklın başına gelir.

 

 

Quote

Kadın seçicidir haklısın fakat ben biyolojik açıdan konuşmuyorum, günümüzde şartlar çok değişti, sen halen o eklediğin videodaki gibi geride yaşamaya devam et. İnsanlar senin ifade ettiğin gibi biyolojik bir makine değildir, beyinleri de var ve beynin yapısı henüz tam manası ile çözülmüş değildir. Kaldı ki kadın beyni ile erkek beyni farklı olduğu gibi her insanın beyin yapısı ve hayatı anlamlandırma şekli de farklıdır. Senin bu anlamsız genellemelerin bir yere kadar iş görür, insan sadece biyoloji ile değerlendirilemez. Bir kadın erkeği seçebilir fakat o seçilen erkek o kadını kabul edecek mi bakalım, tabii sen olursan kesin kabul edersin fakat her erkekte durum böyle değil, onu anlatmaya çalıştım. 

 

Hani şu yazdığın ahmak ahmak laflar olmasa, yukarda daha uzun yazacam ama, şu ahmak lafların zaten olayı özetliyor. Sen evrim o kadar hızlı mı ilerliyor sanıyorsun? İnsan hala avcı toplayıcı insanla aynı fizyolojide, hemen hemen. Ve bu mevzu, üreme mevzusu, öyle kolay evrim geçirmez. Bak, kaplumbağalar gibi hala ayla senkronize olmaya çalışıp yumurtluyor kadınlar, neredeyse 400 milyon yıldan sonra bile.

 

Bu işler baya baya çözülmüş halde zaten. İnsan da saf biyolojiden ibarettir, hala amanda değerlendirilemez, edemez diye sayıklıyorsun.

 

Yani, kadınlar hiç erkekle uğraşmaz mı? İyi de, uğraşmak için aşık olması gerektiğini nerden çıkardın? Yanıldığın şey burası işte. Gelip senle uğraşıp, senin yanından başka birinin yatağına gidebilir kadın, hiçte dert etmez hatta. Ve dahası, en başından beri, kadınlar için genel olan şeyin, aşk değil, bağlanmak olduğunu, bunun dışında kadınların davranışlarını farklı farklı olduğunu da bin kere anlattık zaten. Kadınların hayatı anlamlandırma şekilleri de, basittir, çünkü, ilkel sistem ve duygusal beyin yapıları, kadında daha efektiftir. Kadınları basitçe, 10 - 12 gruba ayırabilirsin. Bunlarında bir kaçı birarada değerlendirilebilir.

 

Sen nasıl yaşıyorsun bilmem, ama kadınlar işte hala o videodaki gibi yaşıyor. Oradaki kadınlar nasıl seçiyorsa, şimdikilerde öyle seçiyor. Ama sende bunu anlayacak kafa yok.

 

 

Quote

Biyolojik olarak tüm organizmaların benzersiz olduğu bu evrende sen insanı ve özellikle kadını belli bir genellemenin içine sokmaya çalışıp, nörolojiyi ve diğer bilimleri yok sayıyorsun işte senin en büyük hatan budur. 

 

Salla bakalım, biyoloji ile alakan ne ki senin, bütün organizmalar benzersiz falan diye sayıklıyorsun? Senin karşındaki canlıları kategorize etmek üstüne PhD yapmış biri varken hem. Şu lafı edene cevap vermeye çıktığımı duysalar, diplomamı elimden alırlar hatta. O kadar embesil laflar ediyorsun ki, o kadar olur.

 

Quote

Kortizol hormonu bile aşık insanda devreye girerken sen bana sadece iki hormon üzerinden kadınlar aşık olamaz dersen buna gülerim. Oksitosin hormonunun salgılanma şekli sarılma ile bile gerçekleşiyor ve amigdala devreden çıkıyor, bunu nörologlar da kabul ediyor biyologlar da fakat sen neyin peşindesin, hiç anlamış değilim. Aşk acısı çeken insana bile sevdiklerine bol bol sarılıp, Oksitosin hormonu salgılatma önerisi yapılıyor.

 

 

 

Ben sana zaten gülüyorum. Hala kadınlar aşık olacak diyorsun. Bak zavallı kaz kafalı. Aşkta, temel hormon vazopressindir. Ve kadınlar bunu sadece orgazm olunca salgılar, en azından işemekten fazlasını yapabilecek kadarını. Nasıl aşık olacak kadın, kanında aşk hormonu yokken? Hala bunu anlamadın, magazin sayfalarından üç kelime hormon görüp, bir bok bildiğini sanan bir ahmaksın sadece.

 

Otur şurdan başla:

 

http://www.wiki-zero.com/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvVmFzb3ByZXNzaW4

 

Sonra şurdan devam et:

 

http://www.wiki-zero.com/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvSHVtYW5fYm9uZGluZw

 

Hoş, gene anlamayacaksın elbette, gene salak salak magazin yapmaya çıkacaksın. Belki Hadise'nin aşklarını flan gösterirsin artık ahada bu diye. Bulamazsan sana tüyo da vereyim, Aleyna Tilki'nin ile Sen olsan bari ayısına olan büyük aşkını gösterirsin hatta..

 

Takip edenler için yazalım, sen git magazin yap. Gidin bakın, pek çok kız oyuncak ayısına basbaya aşkı gibi davranır. Daha çok kız ise, köpeğine, ki buna azımsanmayacak ölçüde cinsel olayda dahil olur. Siz köpeğine duyduğu hisleri, aşk olarak görüyorsanız, o sizin tercihiniz.

 

 

 

 

 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 475
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

On 2/24/2018 at 13:11, Cold storage said:

Arap oglu,

 

Senin dediklerini anlamadigimi mi saniyorsun? Hala ayni seyleri anlatiyorsun.

 

Kizin genetiginde boyle olabilir ama karsisindaki de bir insan, onu da dusunmesi gerek diyorum.

 

Evet, sen bir kizi kandirip, yataga atip biraksan serefsiz olursun, genlerinde bu yazabilir ama biliyorsun ki, karsindaki insan uzulecek.

 

Rezil...

 

Bir de kendine zeki falan diyerek, başkalarının zekasını falan düşünmeye çıkıyorsun, dallama...

 

Neymiş, onu da düşünmesi gerek diyormuş ta.. Lan geri zekalı, sen, seni düzecek adamaın şeyinin kısa kalın mı, ince uzun mu yoksa hem kalın hem uzunmu olunca sana daha çok zevk vereceğini düşünüyor musun? 

 

Kıza bunu öyle düşün diyen bir dürtüsü yok ki ahmak, neden düşünsün. Aksine, git erkeğin senin için harcamasını sağla diye bir güdüsü var. O kadar ahmaksın ki, buna bile aklın ermiyor.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 24.02.2018 at 23:21, democrossian yazdı:

 

Bence kadın panter gibi olmalı. Dayak yiyorsa alıp vazoyu kafasına indirdi mi kafasını yarmalı herifin. Daha olmadı silah kullanmayı öğrenmeli. O seni öldüreceğine sen onu öldür! Mantık bu olmalı.

 

Jennifer Lopez'in güzel bir filmi vardı. Sürekli dayak yediği kocasından kaçıyor ama kaçması zor, çünkü herif polis! Yerini buluyor ve öldürmekle tehdit ediyor. Yine kaçıyor, yine buluyor. Sonunda kadın baktı olmayacak, silah kullanmayı öğrendi ve herifi öldürdü. Üstelik öz savunmadan dolayı ceza da almadı!

Geçen gün haberlerde izledim, ev sahibi boşanmış bir kadının evine girip, çocuklarının önünde kadına tecavüz etmeye kalkıyor, kadın da kendini savunmak için adamı yaralıyor fakat kadına 5 yıl hapis cezası ile dava açılmış, inanılır gibi değil. Tecavüz eden adamı öldüren kadınların bile cezasız kaldığına şahit olmadım, kaldı ki dayak yiyenler ne yapsın...

On 24.02.2018 at 23:14, democrossian yazdı:

 

Tamam, elbette tercih senin. Belki düşüncelerine yardımcı olur diye şu kadarını söyleyeyim ki Newton bile "fizik, kendini metafizikten koru!" demiştir. Neden Newton bile diyorum,  çünkü kendisi tanrıya inanan birisiydi. Fakat bilime tanrıyı karıştıramayacağını bilecek kadar bilinçliydi. Laikti ama deist miydi nasıl tanrıya inanıyordu o kadarını bilmiyorum ve önemsiz. Laik oldu mu iş biter. Fazlasını kurcalamaya gerek görmem. Laik olsun, isterse Müslüm olsun. Bence zararı yok. Laik oldu mu tamamdır. 

Doğru araştırma yapıldığı zaman hiç bir şeyden korkmana gerek yoktur, yeter ki kaynakları doğru analiz edebilecek ve kıyas yapabilecek vizyona sahip ol. İslam değil sadece, dinler tarihi ve kadim öğretiler hakkında detaylı araştırmalarım var ve devam da ediyor. Bir konuyu detaylı incelemeden o konu hakkında sağlıklı fikirler üretemezsin, karşıt görüş olması önemli değil kendi imkanlarım ölçüsünde araştırma-incelemeye meraklı bir insanım.

 

İnançlı olan herkes yobaz olmadığı gibi, her inançsız da çok sağlıklı-tarafsız düşünceler üretiyor demek doğru olmaz çünkü bu çok haksız bir genelleme olur. Sorgulama yapmayı bırakan her insan, sabit fikirli olmaya ve yanılmaya adaydır. Genelleme çok fazla yapılıyor, benim çevremde her inançtan ya da inaçsız o kadar çok insan var ki, biz artık bu konulara takılmıyoruz bile, kim neye inanıyor çok önemi yok, asıl mesele savundukları ile insanlığa ne fayda sağlıyor, katkı sunuyor?

 

Dinleri kullanarak yaratılan kaos ile ancak o dinleri doğru şekilde anlayıp, yobazların elinden kurtarabilenler savaş verebilir. İnançsız birisi bu konuda tam yeterlilik sağlayamaz çünkü konuya hakim değil ayrıca iki taraf da birbirinden ölesiye nefret ediyor, kavga etmekten doğru düzgün tartışmayı bile beceremiyorlar. İnançsız ya da inançlı ayrımını bir tarafa bırakıp, eğitimli insanların yaratılan yanlış algılar ile hep birlikte mücadele etmesi gerekmektedir. Hakiki inançlılar inandığı değerleri silah gibi kullanmaz ve inaçsızlar için tehlike arz etmez çünkü inanç özgürlüğünün bilincindedir. İnanç konusunda bir insanın varsa hatası sadece o kişiyi bağlar. İnandığı değerler ile başkasının hayatına hükmetmeye kalkmaz, bu kabul edilemez. 

 

Kısacası inançlı-inançsız kavgası artık bir tarafa bırakılmalı sadece fanatik görüşlerle mücadale edilmelidir. 

On 25.02.2018 at 03:27, anibal yazdı:

Su katılmamış bir ahmaksın...

Helen Fischer'in falan söyledikleri ile ortada çelişen bir şey yok, bunun farkında bile değilsin. Yanlış örtbas etmeyi falan görürsün, sevgilin falan sana boynuzu takınca, yıkıp gidince, aklın başına gelir.

Hani şu yazdığın ahmak ahmak laflar olmasa, yukarda daha uzun yazacam ama, şu ahmak lafların zaten olayı özetliyor. Sen evrim o kadar hızlı mı ilerliyor sanıyorsun? İnsan hala avcı toplayıcı insanla aynı fizyolojide, hemen hemen. Ve bu mevzu, üreme mevzusu, öyle kolay evrim geçirmez. Bak, kaplumbağalar gibi hala ayla senkronize olmaya çalışıp yumurtluyor kadınlar, neredeyse 400 milyon yıldan sonra bile.

Bu işler baya baya çözülmüş halde zaten. İnsan da saf biyolojiden ibarettir, hala amanda değerlendirilemez, edemez diye sayıklıyorsun.

Yani, kadınlar hiç erkekle uğraşmaz mı? İyi de, uğraşmak için aşık olması gerektiğini nerden çıkardın? Yanıldığın şey burası işte. Gelip senle uğraşıp, senin yanından başka birinin yatağına gidebilir kadın, hiçte dert etmez hatta. Ve dahası, en başından beri, kadınlar için genel olan şeyin, aşk değil, bağlanmak olduğunu, bunun dışında kadınların davranışlarını farklı farklı olduğunu da bin kere anlattık zaten. Kadınların hayatı anlamlandırma şekilleri de, basittir, çünkü, ilkel sistem ve duygusal beyin yapıları, kadında daha efektiftir. Kadınları basitçe, 10 - 12 gruba ayırabilirsin. Bunlarında bir kaçı birarada değerlendirilebilir.

 

Sen nasıl yaşıyorsun bilmem, ama kadınlar işte hala o videodaki gibi yaşıyor. Oradaki kadınlar nasıl seçiyorsa, şimdikilerde öyle seçiyor. Ama sende bunu anlayacak kafa yok.

 

Salla bakalım, biyoloji ile alakan ne ki senin, bütün organizmalar benzersiz falan diye sayıklıyorsun? Senin karşındaki canlıları kategorize etmek üstüne PhD yapmış biri varken hem. Şu lafı edene cevap vermeye çıktığımı duysalar, diplomamı elimden alırlar hatta. O kadar embesil laflar ediyorsun ki, o kadar olur.

Ben sana zaten gülüyorum. Hala kadınlar aşık olacak diyorsun. Bak zavallı kaz kafalı. Aşkta, temel hormon vazopressindir. Ve kadınlar bunu sadece orgazm olunca salgılar, en azından işemekten fazlasını yapabilecek kadarını. Nasıl aşık olacak kadın, kanında aşk hormonu yokken? Hala bunu anlamadın, magazin sayfalarından üç kelime hormon görüp, bir bok bildiğini sanan bir ahmaksın sadece.

Otur şurdan başla:

http://www.wiki-zero.com/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvVmFzb3ByZXNzaW4

Sonra şurdan devam et:

http://www.wiki-zero.com/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvSHVtYW5fYm9uZGluZw

Hoş, gene anlamayacaksın elbette, gene salak salak magazin yapmaya çıkacaksın. Belki Hadise'nin aşklarını flan gösterirsin artık ahada bu diye. Bulamazsan sana tüyo da vereyim, Aleyna Tilki'nin ile Sen olsan bari ayısına olan büyük aşkını gösterirsin hatta..

 

Takip edenler için yazalım, sen git magazin yap. Gidin bakın, pek çok kız oyuncak ayısına basbaya aşkı gibi davranır. Daha çok kız ise, köpeğine, ki buna azımsanmayacak ölçüde cinsel olayda dahil olur. Siz köpeğine duyduğu hisleri, aşk olarak görüyorsanız, o sizin tercihiniz.

 

Kadınları ya da insanı biyolojik bir makine kabul ettiğin için o videodaki gibi boyanıp, çalıların arasına saklanmaya ve çalıkuşu gibi beklemeye devam et. Aşık bir kadın tanımamaktan daha büyük bir kayıp yok sana bu hayatta...

 

Ettiğin onca küfre rağmen aldığın eğitime saygı duyacak kadar medeni bir insanım çünkü ben senin gibi taraflı birisi değilim. Senin iddiaların benim gözlemlerim ile uyuşmuyor ayrıca "KADIN AŞIK OLAMAZ"  şeklinde tek bir bilimsel açıklama bulamadım, senden başkası ile de karşılaşmadım. Senin gibi düşünenler olabilir fakat neden bilimsel bir açıklama yok çünkü ortada aşık olan milyonlarca kadın var. Bu durumda biyolojinin dışına çıkmamız gerekiyor değil mi? Nöroloji ile desteklemeden maalesef benim çevremdeki örneklerin cevabını bulamayız, anlatmaya çalıştığım şey sadece buydu.

 

"Seni bilmem ama benim çevremdeki kadınlar halen bu videodaki gibi seçiyor." demişsin. Benim çevremde de hiç örneği yok, bu durumda sen Afrika'da yaşıyor olabilir misin acaba?

 

Görme engeli olduğu halde aşık olan kadınlar var, aşık olduklarını hem kendileri söylüyor hem de tavırları ile belli ediyorlar. 

Sanal dünyada sadece konuştuğu bir erkeğe duygu besleyen, onu düşünen ya da onu göreceği ana kadar başka erkeğe asla yönelmeyen hatta bunun için acı çeken kadınlar var. 

Engelli olduğunu bile bile, ben bu adama aşık oldum diye evlenmeyi seçen kadınlar var. 

Eşi kaza geçirip, yatağa mahkum olduğu halde yıllarca gözyaşı içinde aşık olduğu adama sadakatle bağlı kadınlar var. 

Uzaktan gördüğü ya da iş yerinde tanıdığı birine temas bile etmeden aşk duyan, gizlice ağlayan, o olmazsa başkası ile evlenmeyi reddeden kadınlar var. 

 

Şimdi bu ve benzeri örnekleri yok saymak senin açından mantıklı olabilir fakat ben görmezden gelemiyorum. Bilim çevrelerinden de senin söylediğin şekli ile "Kadın asla aşık olamaz çünkü öyle bir hormon yok." iddiası duyamadım, senin aldığın eğitime saygı duyduğumu yineliyorum fakat senin söylediklerin bu yaşananlar ile uyuşmuyor, o yüzden bana saldırmak yerine bana bu örneklerin cevabını ver. Elini tutmadığı adama yıllarca bağlılık hisseden kadınları açıkla, deli mi bunlar yani onu mı söylemeye çalışıyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Gerçeksiz said:

Geçen gün haberlerde izledim, ev sahibi boşanmış bir kadının evine girip, çocuklarının önünde kadına tecavüz etmeye kalkıyor, kadın da kendini savunmak için adamı yaralıyor fakat kadına 5 yıl hapis cezası ile dava açılmış, inanılır gibi değil. Tecavüz eden adamı öldüren kadınların bile cezasız kaldığına şahit olmadım, kaldı ki dayak yiyenler ne yapsın...

Doğru araştırma yapıldığı zaman hiç bir şeyden korkmana gerek yoktur, yeter ki kaynakları doğru analiz edebilecek ve kıyas yapabilecek vizyona sahip ol. İslam değil sadece, dinler tarihi ve kadim öğretiler hakkında detaylı araştırmalarım var ve devam da ediyor. Bir konuyu detaylı incelemeden o konu hakkında sağlıklı fikirler üretemezsin, karşıt görüş olması önemli değil kendi imkanlarım ölçüsünde araştırma-incelemeye meraklı bir insanım.

 

Hukuken doğru bir davranış. Birini yaralamak öyle kolay bir şey değil.

 

Ve tabi gene cahil ve dar kalıplı, ak karadan başka bildiğin sadece kara olduğu için, bunu da anlamayacaksın. MAhkeme, ceza verme yeri değildir sadece. Böyle bir durumda kadın çıkar mahkemeye, nefsi müdafaa ettiğini ispatlar ve aklanır. Yani, mahkeme aynı zamanda aklanma yeridir, zira mesela adam yaralamak bir suçtur. Bu suçun tanımında, şu şu hallerde suçtur, değildir falan yazmaz, adam yaralayan her halukarda mahkemeye çıkıp kendini aklamak zorundadır. 

 

Ve gördüğün gibi, kendin doğru araştırma falan yapmamışsın. Analiz edecek, kıyasa falan yapabilecek vizyonunda yok. Ve bu halinle çıkmış ahkam kesiyorsun.

 

Quote

İnançlı olan herkes yobaz olmadığı gibi, her inançsız da çok sağlıklı-tarafsız düşünceler üretiyor demek doğru olmaz çünkü bu çok haksız bir genelleme olur. Sorgulama yapmayı bırakan her insan, sabit fikirli olmaya ve yanılmaya adaydır. Genelleme çok fazla yapılıyor, benim çevremde her inançtan ya da inaçsız o kadar çok insan var ki, biz artık bu konulara takılmıyoruz bile, kim neye inanıyor çok önemi yok, asıl mesele savundukları ile insanlığa ne fayda sağlıyor, katkı sunuyor?

 

Dincilerin insanlığa zerre katkıları olmadığı gibi, alayının da tonla zararı vardır, hiç zararları yoksa, oksijen israfıdırlar.

 

 

Quote

Dinleri kullanarak yaratılan kaos ile ancak o dinleri doğru şekilde anlayıp, yobazların elinden kurtarabilenler savaş verebilir. İnançsız birisi bu konuda tam yeterlilik sağlayamaz çünkü konuya hakim değil ayrıca iki taraf da birbirinden ölesiye nefret ediyor, kavga etmekten doğru düzgün tartışmayı bile beceremiyorlar. İnançsız ya da inançlı ayrımını bir tarafa bırakıp, eğitimli insanların yaratılan yanlış algılar ile hep birlikte mücadele etmesi gerekmektedir. Hakiki inançlılar inandığı değerleri silah gibi kullanmaz ve inaçsızlar için tehlike arz etmez çünkü inanç özgürlüğünün bilincindedir. İnanç konusunda bir insanın varsa hatası sadece o kişiyi bağlar. İnandığı değerler ile başkasının hayatına hükmetmeye kalkmaz, bu kabul edilemez. 

 

Kısacası inançlı-inançsız kavgası artık bir tarafa bırakılmalı sadece fanatik görüşlerle mücadale edilmelidir. 

 

Dinleri doğru anlayanlar, ya ateist olur, yada yobaz. Arası olmaz. Arada kalanlar, dinleri anlamamış olanlardır. 

 

Dinlerin getirdikleri ile mücadele falan edemezsin, dinin kendini yok etmedikçe fiili durumda, dinlerin pisliği her zaman sürecektir. 

 

Dinler, inandığı değer dediğin rezilliklerle başkalarına hükmetmeye dayanır zaten. Bütün dinlerin aslı budur. 

 

Dinler, yaygınlaştıkça, ateizm ve yobazlık artar. Senin fanatik görüşlü dediklerin, dindar olarak olması gerekendir aslen.

 

 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim yüzüm çirkin ve kendimi tipsiz buluyorum,yaşım 20 ve hiç sevgilim,kız arkadaşım dahi olmadı.Para var ama sevgilim yok.Sevgilim olmasını onunla romantik anlar yaşamayı çok isterdim,ona hediye almak gibi psikolojiğim bozuk tedaviye başladım.Yalnızım arkadaşım da yok,evden dışarı bile çok zor çıkıyorum,çünkü aşırı asosyalim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Gerçeksiz said:

Kadınları ya da insanı biyolojik bir makine kabul ettiğin için o videodaki gibi boyanıp, çalıların arasına saklanmaya ve çalıkuşu gibi beklemeye devam et. Aşık bir kadın tanımamaktan daha büyük bir kayıp yok sana bu hayatta...

 

 

 

Bilmiyorum daha kaç defa söylememiz lazım, kadınlar da diğer insanlar gibi bir biyolojik makinedir. Aşık bir kadını tanıdığını sanıp, sen kendini avutmaya devam edebilirsin, biyoloji zaten bunu da gerektiriyor zira. 

1 hour ago, Gerçeksiz said:

Ettiğin onca küfre rağmen aldığın eğitime saygı duyacak kadar medeni bir insanım çünkü ben senin gibi taraflı birisi değilim. Senin iddiaların benim gözlemlerim ile uyuşmuyor ayrıca "KADIN AŞIK OLAMAZ"  şeklinde tek bir bilimsel açıklama bulamadım, senden başkası ile de karşılaşmadım. Senin gibi düşünenler olabilir fakat neden bilimsel bir açıklama yok çünkü ortada aşık olan milyonlarca kadın var. Bu durumda biyolojinin dışına çıkmamız gerekiyor değil mi? Nöroloji ile desteklemeden maalesef benim çevremdeki örneklerin cevabını bulamayız, anlatmaya çalıştığım şey sadece buydu.

 

 

 

Bizde sana, ortalıkta bulamayacağın, ama çok kişini farkedip şiirl, türküyle, şarkıyla falan mesela aktarıp geldiği bir gerçeği söylüyoruz. Ve sana biyolojik durumunu da söylüyoruz, sen ise, hala gidip magazin sayfalarından kendi kendini kandırmaya çalışıyorsun. Bak sana açık ve net anlatayım.

 

Aşk = (0.5 X Vazopressin) + (0.4 X Oksitosin) + (0.1 Diğer hormonlar)

 

İşte o aklının almadığı, sana kaynak olarak yolladığımız yerlerde falan açık açık anlatılan aşkın formülü bu. Tahminen yabancı dil bilmediğin için, yabancı kaynaklara ancak öküzün trene baktığı gibi bakabiliyorsun. Zira oralarda bu mevzu aynen böyle bilimsel olarak anlatılıyor. 

 

Bak, erkeklerde, oksitosin ve diğer hormonların salgılanma miktarı aynıdır kadınlarla. Bir takım cahil cühela tayfası, ama testesteron ve aşk falan gibi zırlayabilir, vazopressin, testeron salımını da dolaylı yolda denetler erkeklerde. Ama vazopressin salgılama olayı, kadınlarda farklıdır. Onlar sadece orgazm olurken salgılar vazopressini, aşk denecek kadar. Erkekler ise hemen her zaman salgılayıp durur: 

 

Git bak, kızlar seks yapar, ne der? Önce erkekler ne der? 

 

- Mala vurdum.

- Yattık.

- Becerdim, s...m...

- Seks yaptık.

...

 

Kadınlar ne der:

- Ona ait oldum.

- Aşk yaptık.

- Bana sahip oldu

- Seks yaptık.

 

Kadınların dilini anlamaktan acz içinde olduğumuz için erkek milleti olarak, bunları doğru anlayamayız. Burada önemli olan iki kelime vardır, En önemlisi, "seks yaptık". Bu kadının bir boşalma ihtiyacı ile, yattığını ama doğru dürüst orgazm olamadığını ifade etme şeklidir. Ama yatakta pembe balonları görüp, dünyadan kopmuş bir orgazm yaşayan kadın, "Aşk yaptık" diyecektir. Çünkü, aşkı ancak o an hissedebilir. 

 

Neden mi, çünkü, yeterince vazopressin, ancak o durumda salgılar kadın. 

 

Peki diğerleri? Diğerleri hikaye, vazopressin ve oksitosin dışında. Oksitosin, aşk hormonu diye bilinir, çünkü o da hem erkek, hem kadında seks sırasında bolca salgılanır. ama biliyoruz ki, bu hormon aynı zamanda, hatta daha doğursu güven hormonudur. Oksitosinin mekanizmasını bilmek, herkes için faydalı olacaktır. 

 

Büfeye gittin, döner ekmek alıp yiyeceksin. Adamı gördün, dönercisi vs. her neyse. İşte o anda vücudun bir oksitosin üretme mekanizmasına girer, mekana falan bakıp, oksitosin üretir. Eğer yeterince üretirse, ki bu iş için az bir oksitosin yeter, döneri alır yersin. Ama üretmezse, oranın dönerini yemek istemezsin, çünkü güvenmezsin. Basitçe, oksitosin, karşındaki adama güvenmeni sağlar. Peki bunun aşkla alakası ne?

 

Şimdi şöyle düşün, 1.60 boyunda, tipik bile değil, cılız bir şeysin. Durakta otobüs bekliyorsun. Geliyor, ama ne güzel bomboş, oh deyip biniyorsun ki, şoför bir şeyler anlatıyor, ama ne diyor falan derken... Aktif gaylar yardımlaşma derneği üyeleri, tişörtleri, pankartları falan ile, her biri en az iki metre boyunda, iri yarı, burma bıyıklı adamlar olarak otobüsü dolduruyor. O zaman anlıyorsun, meğerse otobüsü bu geyler kiralamış. Ama hengamede otobüs hareket ediyor, sen ayakta kalıyorsun. Etrafında oğlan şeyetmeyi şiar edinmiş geyler. Seni süzenler mi, arada sürttürenler mi, ne ararsan var... 

 

Bu haldeyken ne hissederdin? Ve düşün, 1.60 ortalama bir kız. Hangi kız güreç falan edecek kas geliştirir ki? Ve o kız, her gün böyle kendini süze, pundunu bulsa becerecek bir sürü erkekle dolu otobüsle işine gidip gelmek zorunda. Otobüsten inse de değişmiyor. İşyerinde aynı, cafede aynı, otobüste aynı. Sen bu kızın yerinde olsan, insanlara, özelde erkeklere ne akdar güvenebilirsin? 

 

Ama bir kız olarak, bir erkeğe de muhtaçsın. İşte o erkekle nasıl olacakta yakın olacaksın, erkek olarak kullanacaksın? Bir takım hallerine falan bakacak, düşüncelerini vs. öğrenecek, güveneceksin. Ne olacak, öyle güvenilir erkek bulmak zor olacak. Ve güvenilir erkeği bulunca, hem oksitosinin çok salgılanacak, böylece sana lazım olanı bulmuş olmakla mutluluk hormonların devreye girecek. İşte kadın için aşk bu. Bir erkek bu güven duygusunu bilmez, bilmesi de pek gerekmez zaten. Ama kadın için bu önemlidir. 

 

Ve senin ve de o sağda solda bıdı bıdı edilen kadınların aşk dediği şey, aslen bu güven hormonudur. Erkeğe güvenmek, hem de çok güvenmek, o kadar ki ondan bir bebek yapmak isteyecek kadar. Çünkü, varlık sebebi o, bebek yapmak. Doğru genlere sahip olanı bularak. Ve onu bulmuş, en büyük ihtiyacı, ona güven veren bir erkek. Ve git bak, aşık olduğunu geveleyen kadınlar, nasıl yani dersen, mutlaka ona güveniyorum diyecektir. 

 

Ama bu aşk değil, dibine kadar, ardı boş veya dolu bir güvenden ibarettir. Ve güven malum, kolayca kırılabilir. Ama aşk böyle bir şey değildir. 

 

Bu kadın ne diyecek, ne edecek? Endokronolog mu bu? İhtiyacı ne, erkek, buldu mu evet, ona güveniyor, bu yüzden onun yanında olmak, onunla seks yapmak vs. istiyor. Ama bu aşk değil, aşk olması için, bolca vazopressin lazım. İyi bir erkek, yatakta kadını defaten ya da uzun süreli orgazm eder. Evet, kadınlar, dakikalar süren orgazm sürelerine sahip olabilir. Bu ne demektir, kadının aşk içinde, yani oksitosin ve vazopressin yüklü iken geçirdiği süreyi artırmak demektir. Bu, kadının belli bir süre, tıpkı erkek gibi aşık aşık yaşamasına sebep olur. Ama geçer, zaten vazopressinin vücutta kalma süresi dakikalar filan sürer. 

 

Sana başından beri diyoruz, kadın aşık olmaz, bize bir ton terane ediyor, hala sayıklıyorsun. Birde yarım aklınla biyoloji kasmaya, biyolojik şey yokta falan diye lakırdı etmeye çıkıyorsun. Git, literatürde tonla, bu hormonların işleyişi, salgılanması falan filen hepsini anlatan adam gibi bilimsel yazı var. MAgazin köşesi değil, araştırma sonucu elde edilmiş bilimsel makalelerden bahsediyorum. Git oku biraz da, anlarsın belki neyin ne olduğunu. 

 

Söz konusu canlı ise, insan, kedi veya kadın, biyolojinin dışına çıkamazsın. Zira zaten biyoloji, onları içeren şeyler demek. Nöroloji dediğinde biyolojinin bir parçasıdır. Nedri nöroloji, nörün denen sinir hücreleri ile ilgilenen bilim dalı ki, en yoğun anlamda beyin demek. İnsanın beyni, sinir sistemi, nöronları, biyolojik  şeyler değil mi yani? Beynin gidilip tornada imal edilip getirilip canlıya takıldığını falan mı sanıyorsun?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, Gerçeksiz said:

"Seni bilmem ama benim çevremdeki kadınlar halen bu videodaki gibi seçiyor." demişsin. Benim çevremde de hiç örneği yok, bu durumda sen Afrika'da yaşıyor olabilir misin acaba?

 

Çünkü sen çevrene bakamıyorsun işte. Zaten hiç bir şeye bakamıyorsun. Ve eminim sana, bunu da anlamayacağını da söylemişizdir. Git oraları tekrar oku, nasıl seçiyorlarmış öğren. Sen oraya bakınca, oturmuş bakan kızlar görüyorsun. Ama onlar seçerken, kendileri gibi olanı görmeye çalışıyor, bunu senin ananda, kızın da, bacında, tüm kadınlar da böyle yapıyor zaten. 

 

2 hours ago, Gerçeksiz said:

Görme engeli olduğu halde aşık olan kadınlar var, aşık olduklarını hem kendileri söylüyor hem de tavırları ile belli ediyorlar. 

Sanal dünyada sadece konuştuğu bir erkeğe duygu besleyen, onu düşünen ya da onu göreceği ana kadar başka erkeğe asla yönelmeyen hatta bunun için acı çeken kadınlar var. 

Engelli olduğunu bile bile, ben bu adama aşık oldum diye evlenmeyi seçen kadınlar var. 

Eşi kaza geçirip, yatağa mahkum olduğu halde yıllarca gözyaşı içinde aşık olduğu adama sadakatle bağlı kadınlar var. 

Uzaktan gördüğü ya da iş yerinde tanıdığı birine temas bile etmeden aşk duyan, gizlice ağlayan, o olmazsa başkası ile evlenmeyi reddeden kadınlar var. 

 

Şimdi bu ve benzeri örnekleri yok saymak senin açından mantıklı olabilir fakat ben görmezden gelemiyorum. Bilim çevrelerinden de senin söylediğin şekli ile "Kadın asla aşık olamaz çünkü öyle bir hormon yok." iddiası duyamadım, senin aldığın eğitime saygı duyduğumu yineliyorum fakat senin söylediklerin bu yaşananlar ile uyuşmuyor, o yüzden bana saldırmak yerine bana bu örneklerin cevabını ver. Elini tutmadığı adama yıllarca bağlılık hisseden kadınları açıkla, deli mi bunlar yani onu mı söylemeye çalışıyorsun?

 

Laf ile bu işler yürümez. Kaç kadın gördün, aşkı terkedince meyhaneye falan düşen? Erkekler salak mı o kadar? KAdın aşık olsa, erkek gibi, meyhaneye falan düşmez mi öyle? 

 

Sen duymadın, necisin ki sen, millet sanır, Tıp Fakültesinde Endkronoloji bölümünde uzman araştırmacı. Elbette duymayacaksın. 

 

Bin kere yazdık, kadın aşık olmaz, bağlanır. Neden bağlanır, yukarda anlattık, erkeğe ihtiyacı vardır ama güvenebileceği erkek yoktur. Onu bulunca da, doğal olarak erkek ihtiyacı için hep onla olmak ister. Hatta, bunun için, erkeğinin malı olmak ister. Böylece, erkek onu, malını korur gibi korumak, kollamak isteyecektir. Bu da zar zor bulduğu güvenilir erkeği kaybetmemesini sağlar haliyle. 

 

Ve gene zavallı zavallı sayıklıyorsun. Engelli olduğunu bile bile... Yatağa mahkum olduğu halde... O ufak aklın almıyor, basmıyor. Bu pek çok kadın için bulunmaz nimettir, düşün, başkasına bakıp terkedemeyecek bir erkek. Kimsenin beğenip baştan çıkarmayacağı bir erkek. Bundan ala, bundan güvenilir erkek olur mu? Ne dedik, kadın, güveneceği erkeği arar, bunun için kriteri kendisi gibi olması, kendisini anlamasıdır. Hiç dedik mi, yakışıklı arar, kaslısını arar, iyi sevişeni arar, güzel şiir yazanı arar, çok parası olanı arar vs. Yatalak olan adamda ne eksik olabilir ki, anlamış değilsin bir türlü. 

 

Sen anlamıyorsun. Kadın kendini erkeğe yamayacak. Erkeksiz kadın omurgasız kalır. Bir erkeğe sahip olmak bu yüzden en büyük ihtiyaçlarıdır onların. Ve ne diyecek, ama ben aşık olmam ki?  Kadın, çeşitli şekillerde erkekleri manipüle  etmeyi, onları kandırmaytı iyi bilir. Einstein der ki, aptallar herkesi kendi gibi sanır. Çok erkekte aptaldır, bakar, kadın aşkım diyor, ediyor falan ya, onu da kendi gibi, aşık, seviyor falan zanneder. Kadınlar da bunu içgüdüsel olarak bilir, tepe tepede kullanır. Ama aklıbaşında bir erkek, bunu yemez. İyi, doğru bir davranış olmayabilir, ama ne derler: "Kadın kısmının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin." Sebebi, kadınların işte o güvenilmezliğidir, çünkü aşık olmazlar, her an başka işlere kolayca sapabilirler. Doğru olan, onları özgür bırakmaktır, sıpa ve sopa değil. Erkek adam olursa, kadın ona güvenirse, o zaman kadından daha güvenilir bir şey bulunmaz dünyada. 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

@anibal Bir kız var. Bu kızla ben internet üzerinden tanıştım ve uzun bir süre,yani bi 5-6 ay civarı konuştuk. Kız evde kedi ve tavşan besliyor. Köpeğide var. Kız ilk zamanlar bana aşkım gibi şeyler demeye başladı. Ama ben bu kıza hep mesafeli oldum. Ama kız sürekli bana yazdı,sürekli konuştu ben yazmayınca niye yazmıyosun diye triplere girdi. Herşey çok güzeldi. Yani kızla telefonda bile konuştum. Kızı sevdiğimi söylediğimde kızın o kadar hoşna gidiyodu ki resmen kendinden geçiyodu. Ama ben bu kıza çok kötü davranmaya başladım hakaretler ettim ve kız benden nefret etti. Şimdi kıza tekrar yazdım ve kız benden çok soğumuş. Benden nefret ediyor. Ama beni engellemiyor konuşmasını sürdürüyor buda çok ilginç. Bana resimlerini falan atıyodu istediğim zaman. Ayrıca çok kıskançtı falan. 

 

Bu kıza nasıl yaklaşmalıyım veya artık yaklaşmamalımıyım. Kız çok duygusal ve iyi biriydi. Salaklık ettim,keşke ona kötü davranmasaydım. :(

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, anibal yazdı:

 

Hukuken doğru bir davranış. Birini yaralamak öyle kolay bir şey değil.

Ve tabi gene cahil ve dar kalıplı, ak karadan başka bildiğin sadece kara olduğu için, bunu da anlamayacaksın. MAhkeme, ceza verme yeri değildir sadece. Böyle bir durumda kadın çıkar mahkemeye, nefsi müdafaa ettiğini ispatlar ve aklanır. Yani, mahkeme aynı zamanda aklanma yeridir, zira mesela adam yaralamak bir suçtur. Bu suçun tanımında, şu şu hallerde suçtur, değildir falan yazmaz, adam yaralayan her halukarda mahkemeye çıkıp kendini aklamak zorundadır. 

Ve gördüğün gibi, kendin doğru araştırma falan yapmamışsın. Analiz edecek, kıyasa falan yapabilecek vizyonunda yok. Ve bu halinle çıkmış ahkam kesiyorsun.

Dincilerin insanlığa zerre katkıları olmadığı gibi, alayının da tonla zararı vardır, hiç zararları yoksa, oksijen israfıdırlar.

Dinleri doğru anlayanlar, ya ateist olur, yada yobaz. Arası olmaz. Arada kalanlar, dinleri anlamamış olanlardır. 

Dinlerin getirdikleri ile mücadele falan edemezsin, dinin kendini yok etmedikçe fiili durumda, dinlerin pisliği her zaman sürecektir. 

Dinler, inandığı değer dediğin rezilliklerle başkalarına hükmetmeye dayanır zaten. Bütün dinlerin aslı budur. 

Dinler, yaygınlaştıkça, ateizm ve yobazlık artar. Senin fanatik görüşlü dediklerin, dindar olarak olması gerekendir aslen.

 

Bir çalıkuşu olarak çok keskin bir zekaya sahip olmadığını bazen unutuyorum, senin anlayacağın şekilde daha detaylı yazmam gerekiyordu, neyse bir dahaki sefere dikkat ederim.

 

Mahkemede aklanacağını biliyoruz, mesele o kadın ve çocukların yaşadığı travmadan sonra bir de haksız yere dava şoku yaşıyor olmalarıdır. Adam camdan girmiş gece kadın uyurken, bu durumda kadın adamı öldürebilirdi de, sonuçta kadının suçu yok ki, keyfinden mi yaraladı adamı? Tabii senin gibi ilkel bir yapay zeka ancak bu kadar muhakeme yeteneğine sahip olabilir, fazlası hayal olur. 

10 saat önce, Tengrizm yazdı:

Benim yüzüm çirkin ve kendimi tipsiz buluyorum,yaşım 20 ve hiç sevgilim,kız arkadaşım dahi olmadı.Para var ama sevgilim yok.Sevgilim olmasını onunla romantik anlar yaşamayı çok isterdim,ona hediye almak gibi psikolojiğim bozuk tedaviye başladım.Yalnızım arkadaşım da yok,evden dışarı bile çok zor çıkıyorum,çünkü aşırı asosyalim.

 

 

Herhangi bir kursa yazıl mesela dil kursu olabilir ya da spor salonuna git, böylece hem çevre edinirsin hem de psikolojine çok iyi gelir. Kız arkadaş da edinebilirsin böylece.

9 saat önce, anibal yazdı:

Bilmiyorum daha kaç defa söylememiz lazım, kadınlar da diğer insanlar gibi bir biyolojik makinedir. Aşık bir kadını tanıdığını sanıp, sen kendini avutmaya devam edebilirsin, biyoloji zaten bunu da gerektiriyor zira. 

 

Bu kadın ne diyecek, ne edecek? Endokronolog mu bu? İhtiyacı ne, erkek, buldu mu evet, ona güveniyor, bu yüzden onun yanında olmak, onunla seks yapmak vs. istiyor. Ama bu aşk değil, aşk olması için, bolca vazopressin lazım. İyi bir erkek, yatakta kadını defaten ya da uzun süreli orgazm eder. Evet, kadınlar, dakikalar süren orgazm sürelerine sahip olabilir. Bu ne demektir, kadının aşk içinde, yani oksitosin ve vazopressin yüklü iken geçirdiği süreyi artırmak demektir. Bu, kadının belli bir süre, tıpkı erkek gibi aşık aşık yaşamasına sebep olur. Ama geçer, zaten vazopressinin vücutta kalma süresi dakikalar filan sürer. 

 

Sana başından beri diyoruz, kadın aşık olmaz, bize bir ton terane ediyor, hala sayıklıyorsun. Birde yarım aklınla biyoloji kasmaya, biyolojik şey yokta falan diye lakırdı etmeye çıkıyorsun. Git, literatürde tonla, bu hormonların işleyişi, salgılanması falan filen hepsini anlatan adam gibi bilimsel yazı var. MAgazin köşesi değil, araştırma sonucu elde edilmiş bilimsel makalelerden bahsediyorum. Git oku biraz da, anlarsın belki neyin ne olduğunu. 

 

Söz konusu canlı ise, insan, kedi veya kadın, biyolojinin dışına çıkamazsın. Zira zaten biyoloji, onları içeren şeyler demek. Nöroloji dediğinde biyolojinin bir parçasıdır. Nedri nöroloji, nörün denen sinir hücreleri ile ilgilenen bilim dalı ki, en yoğun anlamda beyin demek. İnsanın beyni, sinir sistemi, nöronları, biyolojik  şeyler değil mi yani? Beynin gidilip tornada imal edilip getirilip canlıya takıldığını falan mı sanıyorsun?

 

 

9 saat önce, anibal yazdı:

 

Çünkü sen çevrene bakamıyorsun işte. Zaten hiç bir şeye bakamıyorsun. Ve eminim sana, bunu da anlamayacağını da söylemişizdir. Git oraları tekrar oku, nasıl seçiyorlarmış öğren. Sen oraya bakınca, oturmuş bakan kızlar görüyorsun. Ama onlar seçerken, kendileri gibi olanı görmeye çalışıyor, bunu senin ananda, kızın da, bacında, tüm kadınlar da böyle yapıyor zaten. 

Ve gene zavallı zavallı sayıklıyorsun. Engelli olduğunu bile bile... Yatağa mahkum olduğu halde... O ufak aklın almıyor, basmıyor. Bu pek çok kadın için bulunmaz nimettir, düşün, başkasına bakıp terkedemeyecek bir erkek. Kimsenin beğenip baştan çıkarmayacağı bir erkek. Bundan ala, bundan güvenilir erkek olur mu? Ne dedik, kadın, güveneceği erkeği arar, bunun için kriteri kendisi gibi olması, kendisini anlamasıdır. Hiç dedik mi, yakışıklı arar, kaslısını arar, iyi sevişeni arar, güzel şiir yazanı arar, çok parası olanı arar vs. Yatalak olan adamda ne eksik olabilir ki, anlamış değilsin bir türlü. 

Sen anlamıyorsun. Kadın kendini erkeğe yamayacak. Erkeksiz kadın omurgasız kalır. Bir erkeğe sahip olmak bu yüzden en büyük ihtiyaçlarıdır onların. Ve ne diyecek, ama ben aşık olmam ki?  Kadın, çeşitli şekillerde erkekleri manipüle  etmeyi, onları kandırmaytı iyi bilir. Einstein der ki, aptallar herkesi kendi gibi sanır. Çok erkekte aptaldır, bakar, kadın aşkım diyor, ediyor falan ya, onu da kendi gibi, aşık, seviyor falan zanneder. Kadınlar da bunu içgüdüsel olarak bilir, tepe tepede kullanır. Ama aklıbaşında bir erkek, bunu yemez. İyi, doğru bir davranış olmayabilir, ama ne derler: "Kadın kısmının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin." Sebebi, kadınların işte o güvenilmezliğidir, çünkü aşık olmazlar, her an başka işlere kolayca sapabilirler. Doğru olan, onları özgür bırakmaktır, sıpa ve sopa değil. Erkek adam olursa, kadın ona güvenirse, o zaman kadından daha güvenilir bir şey bulunmaz dünyada. 

Adam yatağa bağlı diyorum, sen "Kadın için bulunmaz fırsat işte, adam terk edemez." diyorsun yahu adam kıpırdayamıyor zaten nereye terk edecek, kadın da kafayı mı yedi de adamın bu haline sevinecek, neymiş terk edemezmiş de başka kadınların ilgisini çekmezmiş de, adamın ahı gitmiş vahı kalmış neredeyse kadın da ruh hastası olmalı ki, senin bu saçmalıkların ile kendini avutacak. Yahu sen kadınları anlayabilecek kapasiteye sahip değilsin, bir kadını çözmek için biyolojiden fazlası gerekli sen de hiç biri yok. 

 

Kadınların bazıları kurnaz ve yalancı tavır içinde olabilir, bu tüm kadınlar için geçerli değil. Seni örnek alacak olursak, kaç erkek senin gibi olabilir ki, çok şükür fazla değil yoksa tüm kadınlar hayata küserdi.

 

Neyse kadınların aşkı konusunda senle uzlaşmamız mümkün görünmüyor yine de detaylı yazmışsın, bazı yazdıkların konusunda hemfikir de olsam bazı bölümler dediğim gibi biyolojinin dışına çıkar, doğal olarak senin de boyunu aşar. Ben senle aynı fikirde olmasam da seninle aynı görüşte olanlar mutlaka çıkacaktır, kadınları çözmek için formüllere değil sadece biraz zekaya ihtiyaç var çalıkuşu, kendini fazla zorlama.

tarihinde Gerçeksiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, ateistfikir yazdı:

kıza çok kötü davranmaya başladım hakaretler ettim ve kız benden nefret etti.

 

Bunun nedenini anlayamıyorum. Neden böyle yapıyorsunuz? Bunu bir arkadaş da yaptı. Kız arkadaşını bana da tanıştırmıştı, gayet güzel, iyi bir kız. Tamam, her şey iyi... Bir gün tesadüfen ve istemeden bir telefon konuşmalarına şahit oldum. Arkadaş sarhoş gibiydi, benim duymama aldırmadan kıza çirkin imalarda ve aşağılamalarda bulunuyordu. Bu sırada pis pis de sırıtıyordu. Neye uğradığımı şaşırdım. Hiç bir şey söylemeden oradan ayrıldım ve hiç karışmadım ne olduğuna. Fakat çok canım sıkıldı ve Ay'ın kimseye göstermediği yüzünü görmüş gibi şok oldum.

 

Sadece içimden kız gitti gider dedim. Çok zaman geçmedi, kız beni terketti dedi. Bunu neden yapıyorsunuz, dayanamıyor musunuz, kendinize engel olamıyor musunuz hiç anlamıyorum. Kızlara neden güzel sözler söyleyemiyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, democrossian yazdı:

 

Bunun nedenini anlayamıyorum. Neden böyle yapıyorsunuz? Bunu bir arkadaş da yaptı. Kız arkadaşını bana da tanıştırmıştı, gayet güzel, iyi bir kız. Tamam, her şey iyi... Bir gün tesadüfen ve istemeden bir telefon konuşmalarına şahit oldum. Arkadaş sarhoş gibiydi, benim duymama aldırmadan kıza çirkin imalarda ve aşağılamalarda bulunuyordu. Bu sırada pis pis de sırıtıyordu. Neye uğradığımı şaşırdım. Hiç bir şey söylemeden oradan ayrıldım ve hiç karışmadım ne olduğuna. Fakat çok canım sıkıldı ve Ay'ın kimseye göstermediği yüzünü görmüş gibi şok oldum.

 

Sadece içimden kız gitti gider dedim. Çok zaman geçmedi, kız beni terketti dedi. Bunu neden yapıyorsunuz, dayanamıyor musunuz, kendinize engel olamıyor musunuz hiç anlamıyorum. Kızlara neden güzel sözler söyleyemiyorsunuz?

 

Anibal diyor ya "Vurun, kırın, dökün ve kadınlara malınız gibi davranın." diye, işte gençler de onu örnek alıyorlar neyse ki sprey tavsiyesini ciddiye alan çıkmadı. "Kadınlar piçlik yapan erkek sever." dedi ya, gençler de ona uyunca sonuç ortada. 

tarihinde Gerçeksiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, ateistfikir yazdı:

Salaklık yaptım. Tek kelimeyle bu.

 

Bunu sadece içinden gelen dürtüleri bastıramama ve kızları aşağı cins olarak görme ile açıklayabilirim. Başka açıklama getiremiyorum.

 

Yetiştirme tarzı olabilir. Bazı aileler sürekli kızların bozuk, zayıf, karaktersiz olduklarını, oğlanların güçlü olduğunu öğretebiliyorlar. Başka da nasıl açıklanır?

 

Neyse herkes hata yapabilir. Dünyanın sonu değil diye düşünmek gerekiyor. Doğrusu ben de ergenlik dönemime baktığımda bunu yapmamalıydım dediğim işler var. Hatta  bunu nasıl yapabildim dediğim işler var. Neyse belki çok geç değildir, bilemiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, ateistfikir yazdı:

Salaklık yaptım. Tek kelimeyle bu. Güzelde kızdı çokda iyi kalpliydi. Ama salaklık yaptım işte. 

 Kızın yaşı 16, sen ise 20 ve zaten bu açıdan da olmaz. Kız reşit değil çünkü yaşı sana denk değil bu sebeple 18 altı bir kız ile görüşmen bana kalırsa hiç doğru değil. 16 yaşında bir kız kendi yaşıtları ile görüşse daha doğru, reşit birisinin reşit olmayan ile görüşmesini etik bulmayanlardanım.

tarihinde Gerçeksiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Bunu sadece içinden gelen dürtüleri bastıramama ve kızları aşağı cins olarak görme ile açıklayabilirim. Başka açıklama getiremiyorum.

 

Yetiştirme tarzı olabilir. Bazı aileler sürekli kızların bozuk, zayıf, karaktersiz olduklarını, oğlanların güçlü olduğunu öğretebiliyorlar. Başka da nasıl açıklanır?

 

Neyse herkes hata yapabilir. Dünyanın sonu değil diye düşünmek gerekiyor. Doğrusu ben de ergenlik dönemime baktığımda bunu yapmamalıydım dediğim işler var. Hatta  bunu nasıl yapabildim dediğim işler var. Neyse belki çok geç değildir, bilemiyorum.

Ben bu hatayı bir kere değil,birkaç defa yaptım bu kıza karşı. Kızda artık bana güvenmiyor nefret ediyor. Yapıcak bişey yok,birdaha olmaz bu iş zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Gerçeksiz yazdı:

sonuç ortada. 

 

Ne diyeyim, haklısın. Bilmiyorum, ben bir zamanlar müslümdüm ama o zaman bile kızları hiç aşağı görüp aşağılamayı aklımdan geçirmedim. Hiç kız kardeşim olmadığı için kızlara gıpta ile bakmamın bunda etkisi olmuştur. Keşke bir kız kardeşim olsaydı, onun için her şeyi yapardım, bir şey mi satın almak istedi, parası mı yetmedi, tüm harçlığımı ona verirdim diye düşünürdüm. Ona bir saygısızlık yapacak bir oğlanı evire çevire eşşek sudan gelene kadar döverdim. Ama hiç kız kardeşim olmadı.

 

Ben daima kadınları adamlardan üstün görürüm. Adamları güvenilmez bulurum. Kadın daima haklıdır diye düşünürüm. Benim zihniyetim böyle. Bunu bana ailem öğretmedi. Neden böyle düşündüğümü bilmiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Misafir
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...