Jump to content

Şeytan da Tanrı’dır.


Recommended Posts

18 saat önce, spartaküs abaküs yazdı:

bak şöyle düşün ama işine gelmez biliyorum. allahın bu evreni yarattığına gerçekten, inanıyorsan şunlara inanmak zorundasın.

eğer allahın yarttığı herşey içinde herşeye inanmıyorsan bu sorun sende demektir. senin allahın açık açık 3 yaşındaki kız çocuğuna 

cenette gitmersi için cüzzi irade yani köle irade adı altında yapılan bir sınav sonucunda,

o masum ve zavallı kızın sapık ve manyak bir insanın tecavüzüne uğramasını ve sonrada öldürülmesini sen ben değil senin allahın uygun bulmuştur.(islamda reşit olmuyanların sınavıda olmaz denir hatta ayet vardır. ama söz konusu insan haklarına gelince islam sonuçsuz kalıyor. diyorki eğer islamı seçmediysen bebekte olsan tecavüzede uğrasan açıktan ölsende senin rızkını ben vermem ben yalnızca bana inanalara rızık veririm. oldumu? şimdi hani? nerde? evrensel insan hakları hani? kuran evrenseldi? sözün bittiği yer müslüman değilsen cehenneme gidiceksin. )

afrikada 4 yaşındaki erkek çocuğun açkıktan can vermesi ve sonrada akbabalar tarafından yenmesini yine alalhın uygun bulmuştur.en önemlisi senin allahın akbabanın bile rızkını verirken  o masum çocuga cennete gitmesi için ölümü helal kılmıştır.

şimdi bu örneklerden sonra alah iyi dersen ve senı tatmin etmediyse. o zaman sen 6666 ayeti ve kuranı hiç anlamamışsın 

demektir. şimdi senden ricam kuranı tarafsız ve objektıf bir mantıkla tekrar okuyup analız edersen. kuranda bile allahın kötü emelleri 

olduğunu çok net görüceksın. yeterkı tarafsız olmayı dene. işte zor olansa budur. tarafsız olmak. 

bu örnekleri niye? verdim daha iyi anlaman için vermedim sana gerçekleri gösterdim. sadece

 senin görmek istemediğin gerçekleri sana gösterdim. ben inançsız biriyim. eğer müslüman olsaydım.

allahın kötü olduğunu çoktan  anlamıştım.

burda sürekli ayet ler gösteriyorsunuz azıcıkta ayetlerin içindeki gerçekleri gösterin,eğer gösteremiyorsanız 

ben sizlere tek tek gösterim 6666 ayettide tek tek gösterim. 

sizler sadece ayetleri olduğu gibi yazıyorsunuz. kendinize hiç sordunuzmu? ya bu gösterdiğim tüm mealler

 gerçek değilse ve orıgınal kuran 1200 yıllarda tahrip olduysa. sana son birşey daha bana original kurandan

ayetler gösterirsen senı ciddiye alırım aksi halde senı asla ciddiye almam.

 

 

 

Allah rahman ve rahimdir , dünya hayatı geçicidir. Allahtan başka kimse küçük yaşta tecavüze uğramış bir çocuğun hakkını sorgulayamaz. Eğer Allah'ı ortadan kaldırırsan adalet diye birşey kalmaz. Adfaleti ortadan kaldırmak isteyenler adaletten bahsedemezler. Asıl adalet Allahın ahiret olarak vaad ettiği adalettir. Bütün iyiliklerin Allah'tan gelip kötülüklerinde şeytandan geldiğine inanan bağnaz teistlerden hiçbir farkınız kalmıyor. Ateistlik İslam düşmanlığı değildir diyorsanız , ona göre davranın.

Allah iyi veya kötü değildir. Bu insanların sürekli değişen iyilik veya kötülük algısısından başka birşey değildir. Allah her ayetinde dünya hayatının ahiret hayatından üstün olmadığını söyler ama siz dünya hayatını üstün tutan algılar yaratmaya çalışırsınız. Sorun sizin meteryalist olmanız. Bir meteryaliste göre küçük çocuğun cinsel istismarı cinsel bir olaydan öteye gidemez. Bir meteryalist , namus , ırz , adalet ve aklahtan bahsedemez kaldı ki bunlardan bahsederek Allahın varlığını inkar edebilsin. Akıl tutulması yaşıyorsunuz gerçekten. Hiçbir konuya bütünüyle bakmayı bilmediğiniz gibi Kuran'a da bütün olarak bakamıyorsunuz.

Sen önce kendini ciddiye al , yazdıkların mantık ile çelişmesin. Dün bilinmeyen bir yerde ki bir çocuğun 3 yaşında tecavüze uğrayıp öldürülseydi ve olayın faili meçhul kaysaydı senin insan hakları bilmem neyin bu olayı nasıl çözecekti?

Allah insanları bu dünyada iyilik yapmaları için öğütler ama kötülük yapabilmeleri için özgür irade de verilmiştir. Şimdi bu noktada bir düşün bakalım;

3 yaşında tecavüz edilip öldürülen kız çocuğu ve bu suçu işleyen bir sapık düşün.

Tanrı yok diyelim kim soracak bunun hesabını? Ateizm egemen olsaydı toplumda hiç olmazmıydı bu tür olaylar? Siz de bağnaz müslümancıklar gibi ;

Cennete sadece müslümanlar girer .

Bir kez kelime-i şahadet getiren herkes önünde sonunda cennete girer.

Ölürken kelime-i şaadet getiren herkes centte girer.

Allahın isimlerini ezberleyen herkes cennete girer.

77 fırkadan biri cennete girecek oda bizim fırkamızdır.

Tövbe ederim Allah affeder.

diye saçmalamaya devam edin , elbette ki siz bu söylemlere sahip değilsiniz ama bunları kullanıyorsunuz , bilardo masasında ki aynı boyut ve renkte ki toplardan farkınız yok , renginiz bile aynı tek farkınız masanın farklı taraflarında bulunuyor olmanız (ŞİMDİLİK)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 145
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

6 saat önce, 0101001101000100 yazdı:

 

 

Allah rahman ve rahimdir , dünya hayatı geçicidir. Allahtan başka kimse küçük yaşta tecavüze uğramış bir çocuğun hakkını sorgulayamaz. Eğer Allah'ı ortadan kaldırırsan adalet diye birşey kalmaz. Adfaleti ortadan kaldırmak isteyenler adaletten bahsedemezler. Asıl adalet Allahın ahiret olarak vaad ettiği adalettir. Bütün iyiliklerin Allah'tan gelip kötülüklerinde şeytandan geldiğine inanan bağnaz teistlerden hiçbir farkınız kalmıyor. Ateistlik İslam düşmanlığı değildir diyorsanız , ona göre davranın.

Allah iyi veya kötü değildir. Bu insanların sürekli değişen iyilik veya kötülük algısısından başka birşey değildir. Allah her ayetinde dünya hayatının ahiret hayatından üstün olmadığını söyler ama siz dünya hayatını üstün tutan algılar yaratmaya çalışırsınız. Sorun sizin meteryalist olmanız. Bir meteryaliste göre küçük çocuğun cinsel istismarı cinsel bir olaydan öteye gidemez. Bir meteryalist , namus , ırz , adalet ve aklahtan bahsedemez kaldı ki bunlardan bahsederek Allahın varlığını inkar edebilsin. Akıl tutulması yaşıyorsunuz gerçekten. Hiçbir konuya bütünüyle bakmayı bilmediğiniz gibi Kuran'a da bütün olarak bakamıyorsunuz.

Sen önce kendini ciddiye al , yazdıkların mantık ile çelişmesin. Dün bilinmeyen bir yerde ki bir çocuğun 3 yaşında tecavüze uğrayıp öldürülseydi ve olayın faili meçhul kaysaydı senin insan hakları bilmem neyin bu olayı nasıl çözecekti?

Allah insanları bu dünyada iyilik yapmaları için öğütler ama kötülük yapabilmeleri için özgür irade de verilmiştir. Şimdi bu noktada bir düşün bakalım;

3 yaşında tecavüz edilip öldürülen kız çocuğu ve bu suçu işleyen bir sapık düşün.

Tanrı yok diyelim kim soracak bunun hesabını? Ateizm egemen olsaydı toplumda hiç olmazmıydı bu tür olaylar? Siz de bağnaz müslümancıklar gibi ;

Cennete sadece müslümanlar girer .

Bir kez kelime-i şahadet getiren herkes önünde sonunda cennete girer.

Ölürken kelime-i şaadet getiren herkes centte girer.

Allahın isimlerini ezberleyen herkes cennete girer.

77 fırkadan biri cennete girecek oda bizim fırkamızdır.

Tövbe ederim Allah affeder.

diye saçmalamaya devam edin , elbette ki siz bu söylemlere sahip değilsiniz ama bunları kullanıyorsunuz , bilardo masasında ki aynı boyut ve renkte ki toplardan farkınız yok , renginiz bile aynı tek farkınız masanın farklı taraflarında bulunuyor olmanız (ŞİMDİLİK)

allahın rahmetinden süreklı bahsediyorsunda bizde olmadıgından süreklı ispatlıyoruz. senın için ne? acıdırkı bir msülüman olarak bunu ayetlerden örnek vererek ispatlıyoruz. kimse? aptal değildir. dünya hayatının geçici olduğunu ateistlerde biliyor.bakıyorumda her zamankı siz müslümanlar biz araya girince mantıklı birşey bulamayınca dansöz gibi kıvırmaya başlıyorsunuz. alıştık artık.

biz zaten allahın adaletini sorguluyoruz kendi köle irademızin adaleti ollmaz. sen önce bunu anlamaya çalışsan iyi olur.

2 yaşındaki kız cogununa reşit olmadığı için cennette gidicek diye yazan bir ayet gösteremezsın. çünkü ayetleri çımbızla tek tek inceledım. ayette reşit kelımesı bile geçmiyor. reşit kelımesı hadislerde geçiyor. ama hadısler allahın sözü değil asıl problemde burda.

allahı ortadan kaldırdıgımız yokkı: sen neyin? kafasındasın yine bonzai kafasımı? şü meşhur müslüman kafasımı?allahın adaletinin 

olmadığını burda bende dahil bir çok arkadaş mantıklı biçimde ispatlarken senin bize karşı savunmanı eleştiriyoruz. birazcık yapıcı 

olmayı denesen. dahada mantıklı tartışmalar olucak bundan hiç şüphen olmasın.

ben materyalıst değilim. burasını düzeltelım. sana materyalıst olduğumuda hiç bir zaman söylemedım benı eleştirirken materyalıst

silahını kullannman sadece çok ucuz bir taktıktır. senınde ayetlerdekı hatalara karşı ne? kadar ilgisiz olduğunu gösterir.

asıl ahiret demişssin hangi? ahiret bu bizim bildiğimiz ahiret sadece kutsal olmayan kitaplardaki metinlerdir. ayrıca asıl ahiret demekle sende kurtanı reddetmış!! oldun. democrossıan haklıymış sen ikili oynuyorsun. gözümden kaçmaz.

 siz  hiç anlamamışsınız ben teistler gibi düşünmüyorum, ben kötülüğün ve iyiliğinde kaynagının tanrı olduğunu düşünüyorum

böyle bir tanrı böyle senin gibi zihniyetler varken. şeytana hiç gerek yok.

 

ateistlık yada agnostıklık islam düşmanı değildir. islamın en büyük düşmanı yine islamın içinde yuvalanan mezheplerdır. şiiler hanefiler sunniler birbirine ezelı düşmandır.müslümanların en büyük sorunu bu ateistler agnostıkler ne? zamandır müslüman öldürmüşler haaa ne? zaman haaa 

ayrıca hristiyanlarda meshur 500 savasları oldu duymuşsundur. yüzbinlerce katolık ve protestan birbirini katlettı. neden? dinler yüzünden ateistler yüzünden değil.bak yine ispatladık.bizde ispat çok fazla ama işinize gelmiyor.

ben ahlak kavramını ve vicdanı senın allahına göre baz aldım.eger tanrılar yoksa zaten ahlakında bir anlamı kalmıyor.

bak gördünmü? burda allahı araya sokman bir işe yaramadı. senın tezlerın bana karşı sonucsuz kalıyor.buraya patır patır yazmakla

 haklı olduğunu ispatlıyamazsın. açık ve belırleyici ilkelerle yazmalısın ateiste karşı veya agnostige karşı ciddi olmalısın yazarken.

siz zaten benim yazdıklarımı, anlamışsınzkki, ve sonradan yorum yapmışsınız benim gibi objektif olmayı 

beceremiyorsun tarafsız olmayı beceremiyorsun. ben senın yazılarını tek tek analız ederken sen yazılarımı okumadan bana yazıyorsun. korkuyorsun çünkü tek silahını elinden anlamızdan korkuyorsun.islam silahını

 sana karşı kullanmamızdan korkuyorsun. bunun en büyük nedenıde budur. gözümden asla kaçmaz. 

 

oldu oldu başka çay kahvede içermisin? biz ne? dedik sen her türkü pisliği yap hayatın boyunca sonrada 

senın belırttıgın gibi kelıme sahadet getir tovbe et ve cennette git. akıl ve mantık işi değil. bir kere siz önce bunu anlayın. 

 

(Kâfir olarak ölenlerin yaptıkları işler, dünyada da, ahirette de boşa gider, Cehennemde devamlı kalırlar.) [Bekara 217]

Kâfirlerin azapları hafiflemez. Birkaç âyet meali şöyledir:
(Onlar, Cehennemin bekçilerine, “Rabbinize yalvarın da hiç değilse bir gün, azabımızı hafifletsin” derler. Halbuki kâfirlerin yalvarması boşunadır.) [Mümin 49, 50]

(Hak din yalnız İslam’dır.) [Al-i İmran 19]

(İslam dininden başka din isteyenlerin, dinlerini Allah kabul etmez. Bunlar ahirette en büyük zarara uğrayacaklardır.) [Al-i İmran 85]

 

bak ne? diyor burda müslüman san sana herşey helaldır. nasıl? olsa 1 milyar yılda yansan cennete gidiceksın. sözün bitiği yer. 

tarihinde spartaküs abaküs tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşimiz çıktı ve bir günlüğüne başka bir şehire gitmemiz gerekli oldu, bizim iki çocuğu yalnız bırakmak zorunda kaldık. Geri geldiğimizde büyük çocuğun küçük çocuğu kandırarak ateşle oynamasına neden olduğunu gördük. Hasar büyük değildi ama yine de birşeyler yapma ihtiyacı duyduk. Küçük çocuğu terbiye etmeliydik.
Ve ben büyük çocuğa küçük çocuğu kandırması için MÜHDET verdim. Eğer büyük çocuk küçük çocuğu kandırabilirse küçük çocuğu en feci şekilde cezalandırmaya karar verdim. Anasında emdiği sütü burnundan getirecek ve hatta olmazsa ve KANARAK çok büyük hatalar işlerse ebedi süren cezalar vermeyi düşündüm! Eğer küçük çocuk kanmazsa ona bir playstation alacağımı söylemeyi de ihmal etmedim.

 

Evet, ne kadar mantıklı, adil ve merhanetli olduğumu onaylayacak müslümanlar arıyorum!!!
Eğer burda bir mantık hatası var diyorsanız buyurun yazın müslüman arkadaşlar.

tarihinde poiuz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Burdaki kucuk çocuktan kastın yetiskin mi yoksa gerçekten de cocuk mu? Eger buluğ cağına ermemiş ise bu çocuk, yani iyinin kötünün farkında degilse bu yaptığın haksız ve merhametsizce olur. Ancak aklı başında yetiskin bir insansa, ona iyiyi, kötüyü ve sonuçlarını öğrettiysen, ve buna rağmen hala yanlışında ve hatasında ısrar ediyorsa, yazmış oldugun ceza veya mükafat konusunda adilsindir. Merhamet konusuna gelince dinimizde bir daha yapmamak kaydiyla tövbe kavramı vardir, ve Allah sonsuz merhametini kullanıp tövbeni kabul edebilir veya etmeyip seni cezana layik görebilir. Sen de böyle merhametini kullanarak, vadettigin cezayi çocuğuna uygulamayabilirsin. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
29 dakika önce, poiuz yazdı:

İşimiz çıktı ve bir günlüğüne başka bir şehire gitmemiz gerekli oldu, bizim iki çocuğu yalnız bırakmak zorunda kaldık. Geri geldiğimizde büyük çocuğun küçük çocuğu kandırarak ateşle oynamasına neden olduğunu gördük. Hasar büyük değildi ama yine de birşeyler yapma ihtiyacı duyduk. Küçük çocuğu terbiye etmeliydik.
Ve ben büyük çocuğa küçük çocuğu kandırması için MÜHDET verdim. Eğer büyük çocuk küçük çocuğu kandırabilirse küçük çocuğu en feci şekilde cezalandırmaya karar verdim. Anasında emdiği sütü burnundan getirecek ve hatta olmazsa ve KANARAK çok büyük hatalar işlerse ebedi süren cezalar vermeyi düşündüm! Eğer küçük çocuk kanmazsa ona bir playstation alacağımı söylemeyi de ihmal etmedim.

 

Evet, ne kadar mantıklı, adil ve merhanetli olduğumu onaylayacak müslümanlar arıyorum!!!
Eğer burda bir mantık hatası var diyorsanız buyurun yazın müslüman arkadaşlar.

Burdaki kucuk çocuktan kastın yetiskin mi yoksa gerçekten de cocuk mu? Eger buluğ cağına ermemiş ise bu çocuk, yani iyinin kötünün farkında degilse bu yaptığın haksız ve merhametsizce olur. Ancak aklı başında yetiskin bir insansa, ona iyiyi, kötüyü ve sonuçlarını öğrettiysen, ve buna rağmen hala yanlışında ve hatasında ısrar ediyorsa, yazmış oldugun ceza veya mükafat konusunda adilsindir. Merhamet konusuna gelince dinimizde bir daha yapmamak kaydiyla tövbe kavramı vardir, ve Allah sonsuz merhametini kullanıp tövbeni kabul edebilir veya etmeyip seni cezana layik görebilir. Sen de böyle merhametini kullanarak, vadettigin cezayi çocuğuna uygulamayabilirsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu küçük çocuğu zaten kimse istememişti, FİTNE ÇIKARIR, KAN DÖKER dediler.
Bu problemi de küçük bir "hile" ile aştım. Geceleri küçük çocuğa HER ŞEYİN ismini öğrettim ve sonra diğerlerine ve küçük çocuğa bazı şeylerin ismini sordum. Bizim küçük çocuğa herşeyi öğrettiğimden hepsini doğru yanıtladı, diğerleri apışıp kaldı. 
Biraz haksızlık yapmış gibi olsam da (diğerlerine herşeyi öğretsem onlar da bilirdi) yinede burda da ne kadar adil ve merhametli olduğumu gösterdim :-D 

 

Ayrıca bazı kötü insanlar "bir yerde affetmek varsa orda adalet yoktur" diyorlar. Banane banane. Ben istediğimi affederim, istediğimi ebediyen cezalandırırım. En doğru adalet budur!!!
Var mı buna karşı çıkan???

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

On 22.02.2018 at 09:48, spartaküs abaküs yazdı:

2 yaşındaki kız cogununa reşit olmadığı için cennette gidicek diye yazan bir ayet gösteremezsın. çünkü ayetleri çımbızla tek tek inceledım. ayette reşit kelımesı bile geçmiyor. reşit kelımesı hadislerde geçiyor. ama hadısler allahın sözü değil asıl problemde burda


Cımbızın batsın cımbızcı.... Evet Kuran'da geçmeyen milyarlarca kelime olabilir , "idiot"  kelimesi de geçmiyor mesela ama dünya bunlarla dolu ama reşit kelimesi üstelik birebir aynı kökü ile Kuran'da geçer. Bilmediğiniz konularda fikir sahibi de olmayın. Kuranda nikah için rüşt gerektiği , yeterli olgunluğa gelindiğin de yetimlere mallarının verilmesi gerektiği yazılıdır , sadece rüştün yaşı belirtilmemiştir , reşit olmayan kimseye malları verilmiyorsa nasıl nikah için mehir verildiği zaten hadis uydurmacılarının işidir. Ha bir ateist ha bir hadis uydurucusu ne farkınız var ki?

Nisa 6

1.ve ibtelû: ve deneyin, imtihan edin

2.el yetâmâ: yetimleri

3.hattâ: ... oluncaya kadar

4.izâ belagû: erince, erişince

5.en nikâha: nikâh

6.fe in ânestum: bundan sonra eğer hissederseniz (anlarsanız)

7.min-hum: onlardan, onlarda

8.ruşden: rüşt, yeterlilik, olgunluk

9.fe idfeû: o zaman, o taktirde verin

10.emvâle-hum: onların mallarını

11.ve lâ te'kulû-hâ: ve onu yemeyin

12.isrâfen: israf ederek

13.ve bidâren: acele ederek, acele davranarak, acele ile

14.en yekberû: büyüyor olmaları, büyümeleri, büyürler diye

15.ve men kâne: ve kim ... oldu, ...ise

16.ganiyyen: zengin

17.felyesta'fif (fe li yesta'fif): o taktirde iffetli olsun, sakınsın, çekinsin

18.ve men kâne: ve kim ... oldu, ...ise

19.fakîran: fakir

20.felye'kul (fe li ye'kul): o taktirde yesin

21.bi el ma'rûfi: iyilikle, örfe uygun olarak

22.fe izâ defa'tum: sonra, nihayet geri verdiğiniz (vereceğiniz) zaman

23.ileyhim emvâle-hum: onlara mallarını

24.fe eşhidû: o zaman şahit tutun

25.aleyhim: onlar

26.ve kefâ bi: ve kâfidir

27.allâhi: Allah

28.hasîben: hesap görücü, hesap gören olarak

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 months later...

Kötülük şeytanimidir ?..

 

Hayvanlar birbirini öldürüyor mu ? Evet 

Bu kötülük değil mi ?

Cevap : hayatlarını devam ettirmek,açlıktan ölmemek için mecburen öldürüyorlar,bu kötülük değil doğanın kanunu,dengesi.

Karşı cevap : gelincik kümese dadanır ve tavukları boğar ,bırakır.yemeden gider.burada zaruret,açlıktan dolayı bir öldürme yok.Tavuk nüfusunu azaltmak, doğanın dengesi için gelincik ve türevi hayvanlar görevlendirilmiş diye düşünsek...aynı sebeble tanrının emriyle insanları öldürenleride hoş görmeliyiz.eğer hoş göreceksek kötülük "göreceli" bir kavramdır.

Görecelide olsa Tanrının yarattıklarına acı çektirdiği kesindir.bu yüzden "ölüm" ün varlığı Tanrının planı olmalı.

 "Ölüm "kötüdür dediğinizde ,kötü tanımlamasının ardında yatan neden "acı " çekmektir.her "acı"şeytandan mıdır ?  Suçlulara da ceza verilerek "acı" çektirilir..bu acı kötü müdür?  Suçlu için büyük ihtimalle öyledir,fakat mağdur için değil.suçlu cezayı hakettiğini düşünebilir .böyle düşündüğü anda , uygulanacak "ceza" acıda olsa kötülük olmaktan çıkar.suçlu "ceza"ya adalet der.çünkü vicdanı rahatsızdır."ceza" onu suçluluk ,pişmanlık duygusundan kurtaracaktır.

Kötülüklerimizin karşılığında mı cezalandırılıyoruz ? "Ölüm" bir cezaysa ,insanın suçu neydi ? 

Cevap : Adem'in yasak ağaçtan yemesi ilk günahtı.Adem'in bu günahı yüzünden bütün insanlar cezayı haketti.

Karşı cevap : hayvanlarda ölüyor.hemde çoğu kez insanlar gibi hasta yatağında değil,insanlar tarafından öldürülüyorlar veya çoğu kez birbirlerini parçalayarak.insanlar kadar bile şanslı değiller.öyleyse hayvanların günahı  daha büyük olmalı.

Cevap : hayır,hayvanlar gelecek kaygısı taşımıyorlar , bu durum onlar için bir lütuf.ayrıca cehenneme de gitmeyecekler.bu yüzden hayvanların çektiği acılara "ceza" diyemem..

Karşı Cevap : fakat acı çektikleri , durduk yere açlık nedeni olmadan birbirlerini parçaladıkları ortada."parçalanmak " ...bu "ceza" değilse .aynı şey insanın başına geldiğinde niçin "ceza " oluyor ? Aradaki fark öleceğini bilerek yaşamaksa,bebekler niye ölüyor ? Öyleyse bebeklerin ölümü "ceza " kapsamına girmiyor ?? 

Cevap : evet,yani bilmiyorum..öyledir diye tahmin ediyorum.

Karşı Cevap : bebekler insan olduğuna göre Adem'in günahından hangi ayrıcalıkla kurtuldular ? 

Cevap : Tanrının seçimi böyle olmalı.dünya zevklerinden mahrum kalarak ölmeleri "ceza" dan kurtulmanın bedeli olabilir..

Karşı Cevap : bildiğin üzere bebekler cehenneme gitmeyecek.dünyanın keyfinden mahrum kalsalarda ,endişesinide çekmiyorlar..sonsuz bir hayatla kıyaslandığında bebeklerin kısacık dünya hayatının zevklerini tadmamaları kar / zarar açısından önemsenecek bir kayıp gibi gözükmüyor.dünyası mahvolmuş ,dünyada ki zevkleri tadamamış,ateist veya yanlış dine inanmış  ebedi cehenneme gideceklerle kıyaslandığında çok sanslılar ,ayrıcalıklı durumdalar...bu ayrıcalığın nedeni daha büyük olmalı.

 

(Devam edebilir )....

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamın tanrısı allah,insanların savaşlarda korunmak için yaptığı zırh için,zırhı ben yarattım ve bu sanatı size ben öğrettim,bana inanmaz mısınız,şükretmez misiniz der nahl 81 ve enbiya 80de.

 

Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler yaptı. Dağlarda da sizin için barınaklar yarattı. Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar yarattı. İşte böylece Allah, müslüman olmanız için üzerinize nimetini tamamlıyor.Nahl 81

 

Ona, sizi savasta koruması icin zırh yapma sanatini ögrettik, artık sükreder misiniz?Enbiya 80

 

Peki insanların birbirlerine zarar vermek için yaptıkları silahları yaratan ve bu sanatı insanlara öğreten kim,şeytan mı,allah mı?

Allah ise İnsanların yaptıkları zırh için zırhı korunasınız diye ben yarattım,bana inanmaz,şükretmez misiniz demek,birbirinize zarar veresiniz diye silahları ben yarattım,size bu sanatı ben öğrettim,bana inanıp,şükretmez misiniz demekle aynı anlama gelir.Korunmak için insanlarca yapılan zırhı kendine mal ediyorsan,insanların korunma eylemini üstleniyorsan,insanların birbirlerine zarar vermek yaptıkları silahları da kendine mal edeceksin,insanların zarar verme eylemini de üstleneceksin.Şu açık ki islamın tanrısı allah son derece kötü kurgulanmıştır.Bu ayetler de bunun bir göstergesidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
43 minutes ago, fezadabirtürk said:

Görecelide olsa Tanrının yarattıklarına acı çektirdiği kesindir.bu yüzden "ölüm" ün varlığı Tanrının planı olmalı.

 

Her şeyi bilen, her şeye gücü yeten bir tanrı neye, kime karşı plan yapıyor acaba?

 

53 minutes ago, fezadabirtürk said:

Karşı Cevap : bildiğin üzere bebekler cehenneme gitmeyecek.dünyanın keyfinden mahrum kalsalarda ,endişesinide çekmiyorlar..sonsuz bir hayatla kıyaslandığında bebeklerin kısacık dünya hayatının zevklerini tadmamaları kar / zarar açısından önemsenecek bir kayıp gibi gözükmüyor.dünyası mahvolmuş ,dünyada ki zevkleri tadamamış,ateist veya yanlış dine inanmış  ebedi cehenneme gideceklerle kıyaslandığında çok sanslılar ,ayrıcalıklı durumdalar...bu ayrıcalığın nedeni daha büyük olmalı.

 

Burada asıl üzerinde durulması gereken nokta bebeklerin nereye gideceği değil, adalet ve imtihan konusu. Madem bir imtihan var, neden bebekler imtihana girmiyor? Adalet bunun neresinde?

 

Bir de şu var: Ben seni sonra ödüllendireceğim deyip bir insana acı çektirmek ne kadar vicdani ve ahlaki? Üstelik bunu yapan varlığın hiç bir şeye ihtiyacı olmadığı, her şeyi bildiği, her şeye gücü yettiği, her şeyi bizzat kendisi tasarladığı iddia ediliyorsa.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, fezadabirtürk said:

Cevap : hayır,hayvanlar gelecek kaygısı taşımıyorlar , bu durum onlar için bir lütuf.ayrıca cehenneme de gitmeyecekler.bu yüzden hayvanların çektiği acılara "ceza" diyemem..

 

Aman lütfa bak, hayvanlar o kadar acı çekiyor, korku içinde yaşıyorlar ama gelecek kaygısı taşımaması lütuf oluyor. Böyle saçma bir mantık mı olur? Bari bir şey lütfedecek bu her şeyi bilen, herşeye gücü yeten, hiç bir şeye muhtaç olmayan tanrı, o zaman neden direk tüm canlıları acı olmayan, korku olmayan, huzur ve mutluluk içinde yaşayacağı bir dünya tasarlamıyor? Canlıların acı çekmesi, korku, dehşet, kaygı içinde yaşamasının bu tanrıya ne faydası var? Bu durumdan ne elde etmeyi umuyor? Dünyada bu kadar açı, vahşet, şiddet, korku olmasının amacı nedir? Neden böyle bir dünya tasarlamış bu tanrı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 22.07.2018 at 17:32, sağduyu yazdı:

 

Her şeyi bilen, her şeye gücü yeten bir tanrı neye, kime karşı plan yapıyor acaba?

 

 

Burada asıl üzerinde durulması gereken nokta bebeklerin nereye gideceği değil, adalet ve imtihan konusu. Madem bir imtihan var, neden bebekler imtihana girmiyor? Adalet bunun neresinde?

 

Bir de şu var: Ben seni sonra ödüllendireceğim deyip bir insana acı çektirmek ne kadar vicdani ve ahlaki? Üstelik bunu yapan varlığın hiç bir şeye ihtiyacı olmadığı, her şeyi bildiği, her şeye gücü yettiği, her şeyi bizzat kendisi tasarladığı iddia ediliyorsa.

 

 

Çekilen acıların,hastalıkların,haykırışların,yalvarışların , ayrılıkların, Ölümün manasız olduğuna mı  inanıyorsun ? Hayatın anlamı var mı ?  olmalı mı ? Varsa ne ? Anlamsızlık kaçıştır.anlamla yüzleşmek zorundayız diye düşünüyorum.herşey gayet anlamlı fakat final anlamsız..bu bana mantıklı gelmiyor.eğer bu anlamsızlığa inanacaksam ,inanmamın anlamı olmalı.anlamı yoksa niçin inanıyorum ? Anlamı varsa ,final niye anlamsız olmalı ? Ay sonu maaşını almaya gelen memurun maaşını alması 1 aylık anlamlı çalışmasının,emeğinin,yorgunluğunun "anlamlı" sonucudur..

Ben hayatı anlamsız bulmuyorum,herşey zincirin birer halkası gibi gayet anlamlı.

Geçen bir  kedinin ağzında ki tavuk parçasıyla uzunca bir kalasın tepesine tırmanarak -arada ki mesafe aşılmayacak gibi de gözüksede -zıplayarak daha yüksekte ki yandaki çatıya atladığını,ordanda bitişikteki evin penceresinden yavrularının olduğu yere girdiğini gördüğümde ilk düşündüğüm şey bunu kedinin planlayamayacağıydı..herşeyi kotrol eden O gücü hissettim.Ben buna Tanrının gücü ve planı diyorum.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bugünlerde tanrı güzellemesi yapanlar dağda, bayırda veya parklarda gezip dolaşmak için dışarı çıktıklarında, doğada yürürken nereye bastıklarına bir zahmet dikkat etsinler.

Şu yazın sıcağında sayısız böceğe ve karıncalara, deyim yerindeyse, sadece yürürken veya yere uzanırken katliyam yapmak işten bile değil.

Acaba tanrının müritlerinden kaçta kaçı, eve geldiklerinde, ayakkabılarının altındaki vahşete bakma lütfunda bulunuyorlar ?

Onlarınki hep patlıcan mı, yani sadece insanınki mi can ?

Acaba diyorum; tam tersi olsa, hălă tanrı güzellemesi yapan insanların sayısı kaç olur ?

Fazla olmaz herhalde, ki hergün karıncalar tarafından 95% ezilme riski var sonuçta. :D

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, fezadabirtürk said:

Çekilen acıların,hastalıkların,haykırışların,yalvarışların , ayrılıkların, Ölümün manasız olduğuna mı  inanıyorsun ? Hayatın anlamı var mı ?  olmalı mı ? Varsa ne ? Anlamsızlık kaçıştır.anlamla yüzleşmek zorundayız diye düşünüyorum.herşey gayet anlamlı fakat final anlamsız..bu bana mantıklı gelmiyor.eğer bu anlamsızlığa inanacaksam ,inanmamın anlamı olmalı.anlamı yoksa niçin inanıyorum ? Anlamı varsa ,final niye anlamsız olmalı ? Ay sonu maaşını almaya gelen memurun maaşını alması 1 aylık anlamlı çalışmasının,emeğinin,yorgunluğunun "anlamlı" sonucudur..

Ben hayatı anlamsız bulmuyorum,herşey zincirin birer halkası gibi gayet anlamlı.

Geçen bir  kedinin ağzında ki tavuk parçasıyla uzunca bir kalasın tepesine tırmanarak -arada ki mesafe aşılmayacak gibi de gözüksede -zıplayarak daha yüksekte ki yandaki çatıya atladığını,ordanda bitişikteki evin penceresinden yavrularının olduğu yere girdiğini gördüğümde ilk düşündüğüm şey bunu kedinin planlayamayacağıydı..herşeyi kotrol eden O gücü hissettim.Ben buna Tanrının gücü ve planı diyorum.

 

 

Neymiş manası peki bütün bu acıların, hastalıkların? Her şeye gücü yeten, her boku bilen, hiç bir şeye muhtaç olmayan bir tanrı olunca canlıların çektiği acılar, bunca şiddet, vahşet, korku ve dehşet içinde yaşamaları nasıl bir anlam kazanıyor?

 

Ayrıca bu var olduğunu iddia ettiğin tanrının canlıların yaşamak için birbirlerini yemek zorunda olduğu bir sistem yaratmasındaki amaç ne? Neden böyle bir şeye ihtiyaç duymuş? Ne çeşit sapık bir zevk alıyor canlıların bir birlerini yemelerini, acı çekmelerini, korku ve dehşet içinde yaşamalarını seyretmekten? Nedir bu tanrının sorunu? Nesi var?

 

Bir de böyle sapık, sadist, acımasız bir tanrının var olduğuna neden inanıyorsun, ne bekliyorsun böyle bir tanrıdan? Bir ödül falan mı? Hangi mantıkla? Bu kadar sadist, acımasız, dengesiz bir tanrı sana neden ödül versin, ha?

 

 

 

Ayrıca bu yazdıklarında sorularıma bir cevap göremedim.

 

1. Her şeyi bilen, her şeye gücü yeten bir tanrı neye, kime karşı plan yapıyor acaba?

 

2. Burada asıl üzerinde durulması gereken nokta bebeklerin nereye gideceği değil, adalet ve imtihan konusu. Madem bir imtihan var, neden bebekler imtihana girmiyor? Adalet bunun neresinde?

 

3. Bir de şu var: Ben seni sonra ödüllendireceğim deyip bir insana acı çektirmek ne kadar vicdani ve ahlaki? Üstelik bunu yapan varlığın hiç bir şeye ihtiyacı olmadığı, her şeyi bildiği, her şeye gücü yettiği, her şeyi bizzat kendisi tasarladığı iddia ediliyorsa.

 

Quote

Geçen bir  kedinin ağzında ki tavuk parçasıyla uzunca bir kalasın tepesine tırmanarak -arada ki mesafe aşılmayacak gibi de gözüksede -zıplayarak daha yüksekte ki yandaki çatıya atladığını,ordanda bitişikteki evin penceresinden yavrularının olduğu yere girdiğini gördüğümde ilk düşündüğüm şey bunu kedinin planlayamayacağıydı..herşeyi kotrol eden O gücü hissettim.Ben buna Tanrının gücü ve planı diyorum.

 

Peki o kedi bir serçeyi yakalayıp canlı canlı yerken de tanrının gücünü ve planını hissediyor musun? Bu var olduğunu iddia ettiğin tanrı neden bir kedinin bir serçeyi canlı canlı yemesini planlamış? Amacı ne böyle bir planın? Nasıl bir sapık zevk duyuyor olabilir bu tanrı o kedinin serçeyi canlı canlı yemesini seyretmekten?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, sağduyu yazdı:

 

Neymiş manası peki bütün bu acıların, hastalıkların? Her şeye gücü yeten, her boku bilen, hiç bir şeye muhtaç olmayan bir tanrı olunca canlıların çektiği acılar, bunca şiddet, vahşet, korku ve dehşet içinde yaşamaları nasıl bir anlam kazanıyor?

 

Ayrıca bu var olduğunu iddia ettiğin tanrının canlıların yaşamak için birbirlerini yemek zorunda olduğu bir sistem yaratmasındaki amaç ne? Neden böyle bir şeye ihtiyaç duymuş? Ne çeşit sapık bir zevk alıyor canlıların bir birlerini yemelerini, acı çekmelerini, korku ve dehşet içinde yaşamalarını seyretmekten? Nedir bu tanrının sorunu? Nesi var?

 

Bir de böyle sapık, sadist, acımasız bir tanrının var olduğuna neden inanıyorsun, ne bekliyorsun böyle bir tanrıdan? Bir ödül falan mı? Hangi mantıkla? Bu kadar sadist, acımasız, dengesiz bir tanrı sana neden ödül versin, ha?

 

 

 

Ayrıca bu yazdıklarında sorularıma bir cevap göremedim.

 

1. Her şeyi bilen, her şeye gücü yeten bir tanrı neye, kime karşı plan yapıyor acaba?

 

2. Burada asıl üzerinde durulması gereken nokta bebeklerin nereye gideceği değil, adalet ve imtihan konusu. Madem bir imtihan var, neden bebekler imtihana girmiyor? Adalet bunun neresinde?

 

3. Bir de şu var: Ben seni sonra ödüllendireceğim deyip bir insana acı çektirmek ne kadar vicdani ve ahlaki? Üstelik bunu yapan varlığın hiç bir şeye ihtiyacı olmadığı, her şeyi bildiği, her şeye gücü yettiği, her şeyi bizzat kendisi tasarladığı iddia ediliyorsa.

 

 

Peki o kedi bir serçeyi yakalayıp canlı canlı yerken de tanrının gücünü ve planını hissediyor musun? Bu var olduğunu iddia ettiğin tanrı neden bir kedinin bir serçeyi canlı canlı yemesini planlamış? Amacı ne böyle bir planın? Nasıl bir sapık zevk duyuyor olabilir 

Soruma  cevap vermedin. Sana göre hayatın anlamı , Bütün bu etrafımızda gördüklerimizin(ölüm,acı,şiddet,hastalıklar,tutku,ayrılık,sevgi,merhamet,türlü duygular vs)  anlamı ne ?hayatın anlamsız olduğuna inanıyorsan evet de.yok , anlamı var ama senin iddia ettiğiniz gibi değil, anlamı şu ...diyorsan anlat .

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, fezadabirtürk said:

Soruma  cevap vermedin. Sana göre hayatın anlamı , Bütün bu etrafımızda gördüklerimizin(ölüm,acı,şiddet,hastalıklar,tutku,ayrılık,sevgi,merhamet,türlü duygular vs)  anlamı ne ?hayatın anlamsız olduğuna inanıyorsan evet de.yok , anlamı var ama senin iddia ettiğiniz gibi değil, anlamı şu ...diyorsan anlat .

 

Yahu mesajı alıntılıyorsun, hiç bir soruya cevap vermiyorsun, o kadar yazmışım, sonra da soruma cevap vermedin diyorsun.

 

Yok hayatın anlamı, doğuyorsun, yaşıyorsun, ölüyorsun. Hepsi bundan ibaret.

 

Şimdi senin cevaplarını görelim.

 

Neymiş manası peki bütün bu acıların, hastalıkların? Her şeye gücü yeten, her boku bilen, hiç bir şeye muhtaç olmayan bir tanrı olunca canlıların çektiği acılar, bunca şiddet, vahşet, korku ve dehşet içinde yaşamaları nasıl bir anlam kazanıyor?

 

Ayrıca bu var olduğunu iddia ettiğin tanrının canlıların yaşamak için birbirlerini yemek zorunda olduğu bir sistem yaratmasındaki amaç ne? Neden böyle bir şeye ihtiyaç duymuş? Ne çeşit sapık bir zevk alıyor canlıların bir birlerini yemelerini, acı çekmelerini, korku ve dehşet içinde yaşamalarını seyretmekten? Nedir bu tanrının sorunu? Nesi var?

 

Bir de böyle sapık, sadist, acımasız bir tanrının var olduğuna neden inanıyorsun, ne bekliyorsun böyle bir tanrıdan? Bir ödül falan mı? Hangi mantıkla? Bu kadar sadist, acımasız, dengesiz bir tanrı sana neden ödül versin, ha?

 

Ayrıca bu yazdıklarında sorularıma bir cevap göremedim.

 

1. Her şeyi bilen, her şeye gücü yeten bir tanrı neye, kime karşı plan yapıyor acaba?

 

2. Burada asıl üzerinde durulması gereken nokta bebeklerin nereye gideceği değil, adalet ve imtihan konusu. Madem bir imtihan var, neden bebekler imtihana girmiyor? Adalet bunun neresinde?

 

3. Bir de şu var: Ben seni sonra ödüllendireceğim deyip bir insana acı çektirmek ne kadar vicdani ve ahlaki? Üstelik bunu yapan varlığın hiç bir şeye ihtiyacı olmadığı, her şeyi bildiği, her şeye gücü yettiği, her şeyi bizzat kendisi tasarladığı iddia ediliyorsa.

 

Peki o kedi bir serçeyi yakalayıp canlı canlı yerken de tanrının gücünü ve planını hissediyor musun? Bu var olduğunu iddia ettiğin tanrı neden bir kedinin bir serçeyi canlı canlı yemesini planlamış? Amacı ne böyle bir planın? Nasıl bir sapık zevk duyuyor olabilir 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
50 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Yahu mesajı alıntılıyorsun, hiç bir soruya cevap vermiyorsun, o kadar yazmışım, sonra da soruma cevap vermedin diyorsun.

 

Yok hayatın anlamı, doğuyorsun, yaşıyorsun, ölüyorsun. Hepsi bundan ibaret.

 

Şimdi senin cevaplarını görelim.

 

Neymiş manası peki bütün bu acıların, hastalıkların? Her şeye gücü yeten, her boku bilen, hiç bir şeye muhtaç olmayan bir tanrı olunca canlıların çektiği acılar, bunca şiddet, vahşet, korku ve dehşet içinde yaşamaları nasıl bir anlam kazanıyor?

 

Ayrıca bu var olduğunu iddia ettiğin tanrının canlıların yaşamak için birbirlerini yemek zorunda olduğu bir sistem yaratmasındaki amaç ne? Neden böyle bir şeye ihtiyaç duymuş? Ne çeşit sapık bir zevk alıyor canlıların bir birlerini yemelerini, acı çekmelerini, korku ve dehşet içinde yaşamalarını seyretmekten? Nedir bu tanrının sorunu? Nesi var?

 

Bir de böyle sapık, sadist, acımasız bir tanrının var olduğuna neden inanıyorsun, ne bekliyorsun böyle bir tanrıdan? Bir ödül falan mı? Hangi mantıkla? Bu kadar sadist, acımasız, dengesiz bir tanrı sana neden ödül versin, ha?

 

Ayrıca bu yazdıklarında sorularıma bir cevap göremedim.

 

1. Her şeyi bilen, her şeye gücü yeten bir tanrı neye, kime karşı plan yapıyor acaba?

 

2. Burada asıl üzerinde durulması gereken nokta bebeklerin nereye gideceği değil, adalet ve imtihan konusu. Madem bir imtihan var, neden bebekler imtihana girmiyor? Adalet bunun neresinde?

 

3. Bir de şu var: Ben seni sonra ödüllendireceğim deyip bir insana acı çektirmek ne kadar vicdani ve ahlaki? Üstelik bunu yapan varlığın hiç bir şeye ihtiyacı olmadığı, her şeyi bildiği, her şeye gücü yettiği, her şeyi bizzat kendisi tasarladığı iddia ediliyorsa.

 

Peki o kedi bir serçeyi yakalayıp canlı canlı yerken de tanrının gücünü ve planını hissediyor musun? Bu var olduğunu iddia ettiğin tanrı neden bir kedinin bir serçeyi canlı canlı yemesini planlamış? Amacı ne böyle bir planın? Nasıl bir sapık zevk duyuyor olabilir 

 

 

Ateistler Tanrıyı bir kalıba sokmaya çalışıyorlar.eğer Tanrı varsa ölüm,acı,şiddet,katliam vs olmamalı diyorlar.. olsaydı... tahmin ediyorum  Tanrı niye acı,hastalık,ölüm yaratmadı,böyle Tanrı mı olur falan diyeceklerdi.

Tanrı insanı yaratmışsa ,aklıda  yarattı,,akıl ise "sorgular " ve "şüphe " eder.öyleyse "şüphe " yaratılan bir duygudur. evrilmek için gereklidir.evrilirken emek verdiğimiz ,çabaladığımız ve sonucu hakettigimiz ortadadır.sonuç zulum değildir,Tanrının arzu ettiği.sonuç  huzur,cennettir.sonucun zulm olduğunu iddia ediyorsan Tanrının varlığını düşündürtecek hiç bir etkinin,aracının olmadığını kanıtlamalısın.akıl,yaratılan herşey,ağac,güneş,su,aşk ,tutkular,beklentiler  ve sonuçlar  bizi Tanrının var olması gerektiğine götürüyor.

Ateizm inkar ediyor ama inanan onca insanı suçlayarak bunu yapıyor.suçlananlar da insan ve hiçde azımsanmayacak kadarlar.ateizmin biz haklıyız demesi ,aklın verileriyle hiçde tutarlı değil.inanmak,tapınmak  ihtiyaçtır.en doğal olanı hemde.inançsızlık amaçsızlığa götürür.amaçsızlık ise anlamsızlıktır ve doğaya aykırıdır."ödül " mekanizması bunun kanıtı.çekilen bunca acı beklentiyi doğurur.ateistler "cennet " yoktur diyerek ,aklın "ödül " talebinin yersiz olduğuna inanmış oluyorlar farkında olmadan belkide..

Hayvanlar ödüllendirildiklerinde şartlandırılırlar.hayvanlar da iş gören "ödüllendirme "isteği insanda çok daha büyük amaçlara hizmet etmeli.bu duygu gerekli ve  sonsuz yaşam  "cennet " en yüce ödüldür.ödüle ulaşırken arınırız.

 

Tanrı var ve hayal edip,kalıba sokmak istediğiniz gibi bir Tanrı değil ."olmak.zorunda değil."olsaydı Tanrının nasıl olması gerektiğine biz karar vermiş olacaktık.arzu ettiğimiz gibi olmayan Tanrı kararının ne kadar güçlü ve bağımsız olduğunu gösterdi.istediğini yapan güçlüdür.hesap vermek zorunda olmayan daha güçlüdür.gizemlilikte güçlü olmaktır.gizemlililk ulaşılmazlığa hizmet eder.

Acımasız gördüğünüz bu düzenin varlığı Tanrının hesapsız bir planı olmamalı.öyleyse herşeyi önceden bilen Tanrı sonuçlarını bilerek evreni,dünyayı ve canlıları yaratmış olmalı.

Yanıldığın nokta herşeyin "sadistce" olduğunu iddia etmen..herşey sadistce değil,merhamet,aşk,sevgi,tutku,sevinç,başarı da var "sadistce" dediğin hayatta,doğada...

verdiğim kedi örneği bilinçsiz,plansız "merhamete" örnekti.Kedi ,kedi olduğunun farkında değil,herşeyi kodlamayla yapıyor.öyleyse "kodlayan " kim ? Tabiat ana mı ? Tabiat anayı kodlayan kim ? Beklenen soru Tanrıyı kodlayan kim ? Marangoz keresteden ,ressam tablolarından,mimar tasarladığı binadan farklı olmalı,insan insan yaratamaz,kereste kereste imal edemez,yapanın yapılandan üstün olması gerektiğini görmemiz ilahi  planın parçası.bunlar yol işaretleri.aksi halde Tanrının varlığını anlamlandirmamiz imkansiz olurdu.herşeyi Tanrı yaratmışsa yarattıklarından farklı olmalıydı.acı çeken,ölen,şiddete maruz kalan bir Tanrı yarattıklarına benzeyecektir.Tanrının yarattıklarının acı çekmesi,şiddete,zulme  uğraması,ölmesi Tanrıyı yarattıklarından ayrılma,benzememe noktasında ayrıcalıklı,üstün kılıyor.ve bu acizlik Tanrıya ihtiyacı doğuruyor.hiç hastalanmayan,ölümsüz bir canlı Tanrıya yalvarmayı düşünmeyecektir.düşünse bile tutkuyla olmayacaktır.aç olanın yalvarması hafif aç olanın durumu gibi olabilir mi ? 

Acılar olmadan da Tanrıya ihtiyaç duyulur muydu ?,Tanrı için herşey mümkün,fakat böyle arzu etti.acılarımızın çok değerli olduğunu düşünüyorum.rahatlık durağanlıktır,acılar -heykeltraşın mermerden heykel yontması gibi -değişim için gerekli olan sert darbelerdir.darbe aldıkca öğreniriz.öğrenmek ise acizliğin göstergesidir.Tanrı hiç bir şeyin kendisine benzememesini istiyor bence..yarattıkları aciz olmalı ki ,Tanrının yüceliği kavranabilsin.insan hiç acı çekmeseydi,ölümsüz olsaydı ,sahip olduğu duygularıyla belkide Tanriliğını ilan edecekti.duygularıyla yüzleşmek zorunda bırakılan insan tecrübe kazanıyor,iyi olana yönlenebiliyor.aç tokun halinden anlamaz misali.emek vermeden öğrenmek büyüklüktür.yucelik ise Tanrıya ait olmalı..Tanrının istediği alçakgönüllü bir ruhtur..acılarımız bizi alçakgönüllü olmaya itiyor.

Tanrı " olmak istediği gibidir."."olmamızı istediği "gibi değil.

Tanrıya inanmasanız bile O var ve  olmaya devam edecek..madem var anlamaya çalışalım.

Bizim veya sizler için acı olan herşey Tanrı için işlevsel ,bizim için gerekli.

İsyan etsekte,küfretsekte Tanrı dilediğini yapacaktır.Ben burada sadistlik değil yücelik görüyorum.herşeye O karar veriyor.Tanrı sipariş üzerine çalışmıyor.sorgulananlar ancak aciz olanlardır.ateistlerin bu kadar çok sorgulamasının sebebi bu.Tanrı bunca sorgulamaya rağmen bildiğini yapıyorsa  yüce olmasından dolayıdır.

"Arzu ettiğimiz gibi Tanrı  " düşüncesi Tanrının planının parçasıdır.bunu cennette gerçekleştirecek.bu cennetin en büyük ödül olması için gerekli.

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, fezadabirtürk yazdı:

 

Geçen bir  kedinin ağzında ki tavuk parçasıyla uzunca bir kalasın tepesine tırmanarak -arada ki mesafe aşılmayacak gibi de gözüksede -zıplayarak daha yüksekte ki yandaki çatıya atladığını,ordanda bitişikteki evin penceresinden yavrularının olduğu yere girdiğini gördüğümde ilk düşündüğüm şey bunu kedinin planlayamayacağıydı..herşeyi kotrol eden O gücü hissettim.Ben buna Tanrının gücü ve planı diyorum.

 

Bu çokmu gizemil yoksa anlamlımı sence. Şimdiki kediler farayi civcivi yemez olmuşlar hazır mamaya alışmışlar. eskiden kedi uzanamaycağı ciyere acı dermiş diye ata sözü vardı şimdi soktaki kedilere ciyerin yüzüüne bakmıyorlar. köpekle kedi dost olmuş kedi farden korakar hale gelmiş. Tanrının pilanı ŞİMDİ FOS ÇIKKTI. Senin yirmilk dişin dötündeki kuyruk sokumu  nası anlamlıysa .TANRININDA O KADAR ANLAMLIDIR. Allahın pilaanına bak yemek ye s*****ç ne güzel anlamlı pilan yav. gidin biraz s*****çtığınız b***ka bakın şükür edin:D

tarihinde güven tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, fezadabirtürk yazdı:

Ateistler Tanrıyı bir kalıba sokmaya çalışıyorlar.eğer Tanrı varsa ölüm,acı,şiddet,katliam vs olmamalı diyorlar.. olsaydı... tahmin ediyorum  Tanrı niye acı,hastalık,ölüm yaratmadı,böyle Tanrı mı olur falan diyeceklerdi.

Tanrı insanı yaratmışsa ,aklıda  yarattı,,akıl ise "sorgular " ve "şüphe " eder.öyleyse "şüphe " yaratılan bir duygudur. evrilmek için gereklidir.evrilirken emek verdiğimiz ,çabaladığımız ve sonucu hakettigimiz ortadadır.sonuç zulum değildir,Tanrının arzu e

Yazının tamamını okumadım.AKIL VERMİŞ TANRI DİYORSUN Pekiyi aklısız deli özürlüye ne vermiş. Akılmı başak şeymi vermiş özürlüye? sorgulama diyorsun ama gerçeten sorgulama nedir bilyormusun yok ismini duymuşun.Size göre herşeyi bir yaratan var. bu sorgulmamı biyatmı yoksa.?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...