Jump to content

Neden hapishanelerdeki ateist oranı toplumdaki ateist oranından kat kat daha düşüktür.


Recommended Posts

3 saat önce, kavak yazdı:

Sn. Vefik Sâmi

Bu neredeyse imkansız bir girișim olur, çünkü oluk oluk kan akar.

Hrıstiyanlara nazaran Müslümanlara göre, kendi kitaplarındaki her pasaj, cümle ve kelime Tanrı´nın sözüdür.

Değiștirilemez, değiștirilmesi dahi teklif edilemez.  Bu yönde girișilen her adımı, dinine saldırı olarak kabul eder.

Kısacası, İslamı camilere tıkamazsınız.

 

Üstad; dediğin doğru. Kitabı, kağıdı mürekkebi kutsayıp da "put"lara karşı çıktığını iddia edenlerin bunu anlaması imkânsız. Ama;  bütün düşünceler "kıvılcım" gibi çıkar ve daha sonra tüm "orman"a yayılır. Benim amaç ve iddiam; kitaptan nelerin ayıklanacağı husûsu değil. Tanrıdan geldiği iddia olunan hükümlere ilkesel bakmak gerektiğinin altını çiziyorum. Kurallar, konjoktürle ortaya çıkar, konjonktürle gider. Ama İlkeler öyle değil. Zaman ve mekânla mâlul olmamalılar. Her devirde insanın elindeki değişmez ve tartışma götürmez - Dogma değil - ölçüt olmalılar.  Tabii bunun da ayrıca münâkaşası yapılabilir. Ben kendi kanâ'atlerimi aktarıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 205
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

4 saat önce, anibal yazdı:

Deist ol kurtul vefik hocam... 

 

İleride - Eğer ömrüm olursa - neler olur bilemem.

Bunu bir "Açık kapı" niyetiyle yazmıyorum.

Ne var ki; Tanrı, inanç, iman ve din gibi kavramlar hakkındaki bu günki düzeyime MESİH sâyesinde geldim.

İncildeki - İlk dört kitap - muhteşem insâni ve ahlâki doktirnler beni mest etti. 

 

Buna sakın şaşırmayın !..

"Müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün" diyen Allah'ın kulu ve "Allah rızası" diye kılıç sallayıp ganimet, köle ve cariye toplayan, kadınlardan harem kuran  peygamberin ümmeti olmaktan, "Ne mutlu barışı sağlayanlara. Çünki onlara Tanrı oğulları denecek." buyuran bir öğretmenin öğrencisi olma şerefine ulaşmanın nasıl bir şey olduğunu anlamak için yaşamak lâzım.

 

Mühim olan insanların teist veya ateist olması değil.

Tehlike, dindarların kendi subjektif algılarına göre dünyayı dizayn etme çabaları.

Benim ise ne böyle bir niyetim, ne de çabam var.

İncildeki "Yargılamayın "hükmün kavradıktan sonra yargılamak değil, insanları anlamak için çaba sarf etmeye başladım.

 

Dinlerin kağıt üzerindeki kural ve hükümlerini eleştirebilirim.

Bu yargılamak değil tabii.

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
23 minutes ago, Vefik Sâmi said:

 

İleride - Eğer ömrüm olursa - neler olur bilemem.

Bunu bir "Açık kapı" niyetiyle yazmıyorum.

Ne var ki; Tanrı, inanç, iman ve din gibi kavramlar hakkındaki bu günki düzeyime MESİH sâyesinde geldim.

İncildeki - İlk dört kitap - muhteşem insâni ve ahlâki doktirnler beni mest etti. 

 

Buna sakın şaşırmayın !..

"Müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün" diyen Allah'ın kulu ve "Allah rızası" diye kılıç sallayıp ganimet, köle ve cariye toplayan, kadınlardan harem kuran  peygamberin ümmeti olmaktan, "Ne mutlu barışı sağlayanlara. Çünki onlara Tanrı oğulları denecek." buyuran bir öğretmenin öğrencisi olma şerefine ulaşmanın nasıl bir şey olduğunu anlamak için yaşamak lâzım.

 

Mühim olan insanların teist veya ateist olması değil.

Tehlike, dindarların kendi subjektif algılarına göre dünyayı dizayn etme çabaları.

Benim ise ne böyle bir niyetim, ne de çabam var.

İncildeki "Yargılamayın "hükmün kavradıktan sonra yargılamak değil, insanları anlamak için çaba sarf etmeye başladım.

 

Dinlerin kağıt üzerindeki kural ve hükümlerini eleştirebilirim.

Bu yargılamak değil tabii.

 

 

Şaşırmıyoruz zaten.

 

Fakat söylediğimiz şey, siz, kendi yorumlarınızı din sanıyorsunuz. Bundan bir kaç yüzyıl öncesine giderseniz, incildeki o şiddetin nasıl kanlı canlı hale geldiğini de görürsünüz. 

 

Siz kurana bakınca, kötü olanları, incile bakınca iyi olanları görüyorsunuz. İnsanları çoğuda bu durumda, tatlı su müslüman ve hristiyanlarındna bahsediyorum elbette. 

 

Bunlar, dini içlerine sindiremeyip iyi bir şey tarafından inanmayı tercih edenler. Fakat bunun kendileri içinde, toplum içinde ziyana yol açtığını göremiyorlar. Neden?

 

İnsanlar, öyle özel yaratılmış, özel olarak gökten, cennetten falan düşmüş canlılar değil. Aslında sadece bir vahşi hayvanız, hepimiz. 

 

Bir kaplan veya aslan, bir kurt? Doğal koşullarında bunlar ne yapar, ilk fırsatta insanı parçalar, yer, malum vahşi hayvan işte. İnsan da böyle, şiddete, ahlaksızlığa falan doğal olarak yatkın. Ama nasıl ki, eğitimle kaplanı veya aslanı, birer kediye, kurdu bir sevimli köpeğe çevirebiliyorsak, insana da bunu yapabiliyoruz. İşte dinler bu noktada öne çıkıyor. 

 

Belki bir 2000 - 3000 yıl öncesi için, din insanın vahşi tarafını bir açıdan törpüleyen bir olguydu. Mesela, bir tür anayasa görevi görüp, neyin iyi, neyin kötü olduğunu bilmeyi sağlıyordu, böylece, bir nevi hak, adalet getirebiliyordu. Ama günümüz insani gelişmişliğinde, dinin dayandığı mekanizmalar ve getirdikleri, insanın vahşi yanının, hayvani içgüdülerinin bir parçası olarak, onu istenen iyi insan konumundan uzak tutuyor. Yani, insanın ilkel, vahşi, hayvani güdülerini besliyor, bu güdüleri kutsallaştırıyor. Sonuçta bu da hem fert, hemde toplum hayatı için ciddi sorunlara sebep oluyor. 

 

Siz, yani özelde hocam sen değil, genel olarak inanırlar, bu yaptığınızla, işte o ilkel insanı yücelten din denen şeyin yaşama alanını oluşturuyorsunuz. Klu klux klan veya ışid, siz gibi tatlı su dincilerinin işlediği, suladığı topraklarda kök salabiliyor. Farkında olmadan, hiç niyetiniz de olmadan, vahşet ve ilkelliği körüklüyorsunuz. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, Türk Ateist yazdı:

Gerçek bir ahlaksız görmek istiyorsan da kendine dönüp bakacaksın. Gelmişsin ateistlerin forumuna, başlık açıp "ahlaksızsınız, namussuzsunuz çünkü Allah'a inanmıyorsunuz" diyorsun. Bundan büyük ahlaksızlık yok. Önce bir haddini, edebini bileceksin ama içinden geldiğin öğretinin ne olduğunu bilmek, beklentimizi düşürüyor haliyle.



Asılsız iddialar , ve asılsız iddiaları doğrulamak için yapılan diğer asılsız iddialar ve diğerleri. Ben sadece "Bana hakaret etmeyi bırakana dek ateistlere ahlaksız demeyi bırakmam" dedim okusaydın görürdün veya en azından okumadığın , hakkında bilgi sahibi olmadığın şey hakkında yorum yapmayıverseydin hiçbir sorun yoktu. Bana hakaret etmeyen ahlaklı ateistler olursa bende onlara ahlaksızsınız demem. Bu kadar basit birşeyi bile anlayabilmene engel olan müslümanlara karşı önyargılarınla farazi konuşmaların ve düşüncelerin asla son bulmayacaktır. Ateist bir toplum (çoğunluğu) olursa ki iddialarınız böyle ve bu nedenle bu bahsettiğin ahlak dışı davranışlar son bulursa bende sana inanırım , mal değilim ya. Ama öyle birşeyin olmayacağını sen de biliyorsun , bir gerizekalı sapık dini inancı ne olursa olsun veya ne olmaz ise olmasın onun özünü değiştirmeyecektir.

Bana akıl vermeden önce , nerede "ahlaksızsınız, namussuzsunuz çünkü Allah'a inanmıyorsunuz" demişim , bu konu nasıl bu hale gelmiş bana onu söyle , yok efendim ben atarım tutarım diyorsanda orası beni alakadar etmez. Ateist forumuna egomu tatmin için geldim , ne kadar zeki bir varlık olduğumu hissetmek hoşuma gidiyor, sizin alıştığınız tesitlerden olamadıysam hiçte üzgün değilim. En azından egomun farkındayım , Tanrı'nın farkındayım , siz her ikisininde farkında olmadığınızı görmek istememeye devam edin ve asılsız iddialarınızda kısa ömrünüzü tüketmeye.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

17 saat önce, Vefik Sâmi yazdı:

 

Sözünü ettiği bilgiler Tevrat:Yaratılış; Bölüm 20 de geçer.

 

 

Bunların bir müslümanı bağlamayacağını biliyorum. Çünki; müslümana göre Kur'an dışındaki tüm "Kutsal" metinler muharreftir. Bu başlığa müdâhil olmaktaki amacım, münakaşa ettiğiniz şahsa "destek" çıkmak değil. Ben de bir teist'im. Sizden farkım; müslüman değilim ve kitabın, kâğıdın, mürekkebin yazıların kutsallığına inanmam. Bana göre; Tanrıdan gelen hükümler yorumlanamaz, yorumla farklı anlamlara çekilemez. Böyle olusa her devirde yeni bir "Kutsal kitap" yazılır. Ben Tanrıdan gelenlerin ilke mâhiyetinde olup, zaman ve mekânla mâlûl olmaması gerektiğine inanmaktayım. Kâğıt, kalem, kitap vs. hepsi düşünceleri belirtme ve yayma noktasında birer araçtır. İçinde "Tanrı sözü" bulunduğu iddiası a araçları kutsal yapmaz. Araç, yine araçtır. Müdâhele edilebilir ve değiştirilebilir.

 

Tanah ve İncil'in hangi zamanda kimler tarafından kaleme alındığı belli değildir. Özellikle inancın kurumsallaşıp bir ruhban sınıfı oluşması neticesinde, bu kurumsal yapı içinde nelerin döndüğünü halkın bilmesi imkânsızdı. Misâl bir Tanrı - ifade etmek istediği ne denli çirkin bir davranış olursa olsun - şöyle bir prornografik ifâde kullanmaz.

 

"Erkeklik organları eşeğinkine, menileri aygırınkine benzeyen oynaşlarına gönül verdi." (Hezekiel 23:20)

 

Her ne kadar Tevrat tefsircileri burada İsrail ulusunun işlediği günahların çirkinliğini anlatmak için "İki kız kardeş" örneği verildiğini düşünseler de gücünün eşsizliğine inanılan bir Tanrı'ının hükmünü anlatacak cümle kurmasında sıkıntı yaşaması tuhafır. Demek istediğim şu: Kutsanmış metinlerin içinde yığınla hezeyan, abuk-subuk ifâde var. Bu ifâdelerin bâzıları da zamanla kayıtlı konjonktürel kurallar içermekte. Bunların insan aklının ürünü olup, topluma dayatılmış zırvalar olduğu kanâ'atindeyim.Tabii, Tanrıdan olduğuna inanılabilecek ilkesel hükümler de var.  . Şahsi görüşüm; söz konusu "kutsal" metinlerden, bahsettiğim hususların ayıklanmasıdır.



Saygı duyarım , karşıt fikirlerimiz olabilir , benzeşik fikirlerimiz de olabilir . Hatta birbirimize haraket dahi edebiliriz , neden olmasın ki ? Ancak karşındakine hakaret edip , ben çok namusluyum ve ahlaklıyım diyebilmek kelimelerle tarif edemeyeceğim bir olay. anibal in konuyu değiştirip getirdiği nokta bu. Sürekli inkar , işine gelmeyen herşeyi inkar , yalan , dolan , hakaret ve birkaç zırvadan başka birşey yok. Dini inancınız beni gerçekten bağlamaz ama işin aslına gelirsek , denize düşse önce hangisini kurtarırsınız sorusu sorulsa anibal in şıklarda olmasına bile gerek olmadığı kanaatinde olurum bence müslüman olmayanların , teist olup başka dinlere mensup olanların veya ateistlerin de yaşamaya hakkı vardır ki ben şahsım adına bu söylediklerimin tersine sebep olacak hiçbirşey yapmadığımı ve yapmacağımı söyleyebilirim , ancak aptallarında yaşamaya hakkı olduğuna inanırım , sadece bende uzak olsunlar yeter. Yani nötr üm aptal insanların yaşamalarına karşı. Bilgilendirme için teşekkür ederim , gerçekten zihin açıcı yazdıklarınız , keyif alarak okudum ve bilgilendirilmiş oldum. Tanrı ve pronografik kelamları hakkındaki görüşünüze pek katılmasam da ; zira bir metnin edebi yönden eleştirmesini kişiler sadece kendi edebi anlayşına göre nitelendirebilirler diye düşünmekteyim , farklı görüşleri anlamaya çalışma çabası dahi bana keyif veriyor , dolayısı ile teşekkür ederim. Tanrıdan gelen hükümler bence de yorumlanamaz , yorumlanabilir ancak bu işlem o hükümlerin özünde bir değişikliğe neden olmayacağını bilmek gerektiği kanaatindeyim ancak insan eliyle değiştirlen kitapları gözönünde tuttuğumuz gibi Tanrı'nın kitapları olmasının sebebinin insanlar ile böyle bir iletişim yolu seçtiğini ve muhattapların insan olduğunu unutmamamız gerektiğini düşünüyorum.

tarihinde 0101001101000100 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, Cold storage yazdı:

Beyniniz sikilmis. Tek kelimeyle igrencsiniz.

 

Yahu kardeşim nedir sizin bu sikilmekle düzülmekle derdiniz? Bir beyini sikiştirmediğiniz kalmıştı. Böyle bir cümlenin sonuna içrençsiniz nasıl yazabildin bre gafil ulan hadi iğrençsin yaz hadi diyelim denyonun tekisin , sonundaki siniz nedir. Kızlarını babasıyla , 6 -9 yaşındaki adet görmemiş kızları ve beyini bile sikiştiren sizsiniz ben igreçim öyle mi hatta zatı alilerim iğrençler öyle mi? Alıştık artık be her gelen atesitsin hakaretlerine :D , sonuç bu işte bana göre siz ateistler ahlaksızsınız , size görede ben ahlaksızım. Kimin haklı olduğu kimin umrunda ki ? Beyin sikiştiriciler sizi :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, hartemes yazdı:

Dindar insanların sayıca fazla olduğu her yerde cinsel saldırı, istismar ve şiddet suçları artar bunun aksi mümkün değil.

İnanç en ahlaksız kişiyi bile sırf kendi yolundan gittiği için "Güzel ahlaklı" ilan eden bir sapıklık durumudur.

İçinde köleliğin, çok eşliliğin, yağmalama ve öldürme emirlerinin olduğu bir inançla toplumsal barışın sağlanacağını düşünülemez.

 

Domuzlardaki cinsel saldırı istismar ve şiddet suç oranları insanlardakina oranla ne durumdadır?

Domuzlar ahlaklı mıdır?

Domuzlarda kölelik , çok eşlilik , yağmalama ve öldürme var mıdır?

Domuzlar teist midir ateist midir?

Lütfen soruları cevaplayınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, 0101001101000100 yazdı:

Bilgilendirme için teşekkür ederim , gerçekten zihin açıcı yazdıklarınız , keyif alarak okudum ve bilgilendirilmiş oldum. Tanrı ve pronografik kelamları hakkındaki görüşünüze pek katılmasam da ; zira bir metnin edebi yönden eleştirmesini kişiler sadece kendi edebi anlayşına göre nitelendirebilirler diye düşünmekteyim ,

 

"Bilgilendirme" Tanrı'nın işi. Ben ancak aracı-vâsıta olabilirim. Sanat konusunda görüşlerim elbet kendi ahlâk anlayışım ve algıda seçiciliğimle ilgili. Ne var ki "Eşek'in âleti ve aygır'ın menisi" ile yapılan "san'at"(!) "beygir şeyine kelebek konmuş" intibâı uyandırmakta. San'atı öyle uygulayacaksın ki hem insanlarda karşılığı olacak, hem bizâtihi o san'atın kendisinde. Ayrıca, etik ile mütenâsip olmalı. Ben; "San'at, san'at için midir, insan için midir  ?" ikilemine girmeyi pek mantıklı bulmam. San'atı birinden soyutlayıp, diğerine hamletmek doğru olmaz.

 

5 saat önce, 0101001101000100 yazdı:

Tanrıdan gelen hükümler bence de yorumlanamaz , yorumlanabilir ancak bu işlem o hükümlerin özünde bir değişikliğe neden olmayacağını bilmek gerektiği kanaatindeyim

 

Tanrı sözleri aynı zamanda muğlâk olmamalı, açık, net ve anlaşılır olmaldır. "Kitâb-ı Mübin"in bâzı kısımları 1400 küsur yıl boyunca "yanlış" anlaşılmışsa ya da aslında doğru ama; hâkim kültürle çelişme noktasına gelinince, kitabı o kültüre uydurmak için kelimelerin anlamlarına takla attıranlar peydâ olmuşsa yorum anlamı değiştiriyor demektir. Misâl; Nisâ 24'te geçen "Mâ meleket eyman= sağ elin sâhip olduğu) geleneksel İslâmda "Câriye-köle" olarak anlaşılmış. E, tabi şimdi bunu "Allah hükmü" diye anlatmak komedi olacağından, "Öhöö, efenim oradaki anlam aslında şöyledir." şeklinde kamuflâj faaliyetleri türedi. Zâriyat 47: "Biz geniş kudret sahibiyiz" diye anlaşılırken "Bing-Bang"teorisi bilim dünyasını etkileyince "göğü biz genişletiyoruz" olmuş. Tabi, "mızrak çuval"a sığmıyor. Kurânda geçen "Semâ=gök" ile bilim dünyasının konu ettiği uzay aynı şey değil.

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
25 dakika önce, Vefik Sâmi yazdı:

 

"Bilgilendirme" Tanrı'nın işi. Ben ancak aracı-vâsıta olabilirim. Sanat konusunda görüşlerim elbet kendi ahlâk anlayışım ve algıda seçiciliğimle ilgili. Ne var ki "Eşek'in âleti ve aygır'ın menisi" ile yapılan "san'at"(!) "beygir şeyine kelebek konmuş" intibâı uyandırmakta. San'atı öyle uygulayacaksın ki hem insanlarda karşılığı olacak, hem bizâtihi o san'atın kendisinde. Ayrıca, etik ile mütenâsip olmalı. Ben; "San'at, san'at için midir, insan için midir  ?" ikilemine girmeyi pek mantıklı bulmam. San'atı birinden soyutlayıp, diğerine hamletmek doğru olmaz.

 

 

Tanrı sözleri aynı zamanda muğlâk olmamalı, açık, net ve anlaşılır olmaldır. "Kitâb-ı Mübin"in bâzı kısımları 1400 küsur yıl boyunca "yanlış" anlaşılmışsa ya da aslında doğru ama; hâkim kültürle çelişme noktasına gelinince, kitabı o kültüre uydurmak için kelimelerin anlamlarına takla attıranlar peydâ olmuşsa yorum anlamı değiştiriyor demektir. Misâl; Nisâ 24'te geçen "Mâ meleket eyman= sağ elin sâhip olduğu) geleneksel İslâmda "Câriye-köle" olarak anlaşılmış. E, tabi şimdi bunu "Allah hükmü" diye anlatmak komedi olacağından, "Öhöö, efenim oradaki anlam aslında şöyledir." şeklinde kamuflâj faaliyetleri türedi. Zâriyat 47: "Biz geniş kudret sahibiyiz" diye anlaşılırken "Bing-Bang"teorisi bilim dünyasını etkileyince "göğü biz genişletiyoruz" olmuş. Tabi, "mızrak çuval"a sığmıyor. Kurânda geçen "Semâ=gök" ile bilim dünyasının konu ettiği uzay aynı şey değil.

Hocam sonuna kadar doğru yazmışsınız.Size katılıyorum ne zaman kafirler dedikleri adamlar evrenle ilgili bir şey keşfettikleri zaman bu kuranda vardır diye ayetlerin anlamlarını bilerek değiştiriyorlar.Hocam müslümanlar dansöz gibi kıvırmaları çok sever,aslında kuran'ın gerçek olmadığı çok belli,ama bunlarda ayakta tutmak için  o zamanki dönemde uygulandı diye kıvırıyorlar.Halbuki o zamanki dönemde uygulansaydı çoğul eki kullanılır ve öldürdüler,savaştılar,köle edindiler yazardı,ama kurana baktığımızda çoğul anlam yok,ve genel anlam vardır.O yüzden müslimler kıvırırken kendileri de çelişkiye düşüyorlar ama farkında değiller.

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 saat önce, Vefik Sâmi yazdı:

 

"Bilgilendirme" Tanrı'nın işi. Ben ancak aracı-vâsıta olabilirim. Sanat konusunda görüşlerim elbet kendi ahlâk anlayışım ve algıda seçiciliğimle ilgili. Ne var ki "Eşek'in âleti ve aygır'ın menisi" ile yapılan "san'at"(!) "beygir şeyine kelebek konmuş" intibâı uyandırmakta. San'atı öyle uygulayacaksın ki hem insanlarda karşılığı olacak, hem bizâtihi o san'atın kendisinde. Ayrıca, etik ile mütenâsip olmalı. Ben; "San'at, san'at için midir, insan için midir  ?" ikilemine girmeyi pek mantıklı bulmam. San'atı birinden soyutlayıp, diğerine hamletmek doğru olmaz.

 

 

Tanrı sözleri aynı zamanda muğlâk olmamalı, açık, net ve anlaşılır olmaldır. "Kitâb-ı Mübin"in bâzı kısımları 1400 küsur yıl boyunca "yanlış" anlaşılmışsa ya da aslında doğru ama; hâkim kültürle çelişme noktasına gelinince, kitabı o kültüre uydurmak için kelimelerin anlamlarına takla attıranlar peydâ olmuşsa yorum anlamı değiştiriyor demektir. Misâl; Nisâ 24'te geçen "Mâ meleket eyman= sağ elin sâhip olduğu) geleneksel İslâmda "Câriye-köle" olarak anlaşılmış. E, tabi şimdi bunu "Allah hükmü" diye anlatmak komedi olacağından, "Öhöö, efenim oradaki anlam aslında şöyledir." şeklinde kamuflâj faaliyetleri türedi. Zâriyat 47: "Biz geniş kudret sahibiyiz" diye anlaşılırken "Bing-Bang"teorisi bilim dünyasını etkileyince "göğü biz genişletiyoruz" olmuş. Tabi, "mızrak çuval"a sığmıyor. Kurânda geçen "Semâ=gök" ile bilim dünyasının konu ettiği uzay aynı şey değil.


Tanrı sözleri muğlak olmamalı açık ve net olmalıdır düşüncenizin doğru ancak eksik olduğunu düşünmekteyim. Tanrının bizim bilmemizi istediği sözleri değiştirilemez de olmalı mantıken de değiştirildiğinde Tanrnın sözleri olmaktan çıkar . Kısacası bu yorumların değişmesi olayındaki paradoksu ancak Tanrının varlığını yok sayarak çözüme kavuşturabiliriz. Yani bildiğimiz kadarı ile aynı zamanda muğlak olmayan , açık net ve anlaşılır olan , insanlar tarafından farklı yorumlanmayan ve insanlar tarafından değiştirilmemiş olan bir dini kitap yoktur dolayısı ile herhangi bir Teizm Tanrısı ile bağımız kalmamaktadır , tabi ki Tanrı'nın özgür irade kuralı olmasaydı. Kuran'da Allah kendi sözlerinin muğlak veya tam tersi şekilde anlaşılabileceğini , bunun sadece insanların özgür iradelerinin nedeni olduğunu Kuran'ın kendi özünde apaçık olduğunu belirtmiştir.

Bakara-26
Allah, bir sivrisineği, ondan daha da ötesi bir varlığı örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Küfre saplananlar ise, “Allah, örnek olarak bununla neyi kastetmiştir?” derler. (Allah) onunla birçoklarını saptırır, birçoklarını da doğru yola iletir. Onunla ancak fasıkları saptırır.

"Allah neden kandırıkçılık yapıyor hiç Allah'a yakışır mı bu?" diyenler olabilir ancak bu çok başka bir konudur ona da gerekirse değiniriz.

 

Bu yüzden Tanrı ile arama Kuran'dan başka birşeyi koymuyorum.

tarihinde 0101001101000100 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 12.02.2018 at 05:27, 0101001101000100 yazdı:



Asılsız iddialar , ve asılsız iddiaları doğrulamak için yapılan diğer asılsız iddialar ve diğerleri. Ben sadece "Bana hakaret etmeyi bırakana dek ateistlere ahlaksız demeyi bırakmam" dedim okusaydın görürdün veya en azından okumadığın , hakkında bilgi sahibi olmadığın şey hakkında yorum yapmayıverseydin hiçbir sorun yoktu. Bana hakaret etmeyen ahlaklı ateistler olursa bende onlara ahlaksızsınız demem. Bu kadar basit birşeyi bile anlayabilmene engel olan müslümanlara karşı önyargılarınla farazi konuşmaların ve düşüncelerin asla son bulmayacaktır. Ateist bir toplum (çoğunluğu) olursa ki iddialarınız böyle ve bu nedenle bu bahsettiğin ahlak dışı davranışlar son bulursa bende sana inanırım , mal değilim ya. Ama öyle birşeyin olmayacağını sen de biliyorsun , bir gerizekalı sapık dini inancı ne olursa olsun veya ne olmaz ise olmasın onun özünü değiştirmeyecektir.

Bana akıl vermeden önce , nerede "ahlaksızsınız, namussuzsunuz çünkü Allah'a inanmıyorsunuz" demişim , bu konu nasıl bu hale gelmiş bana onu söyle , yok efendim ben atarım tutarım diyorsanda orası beni alakadar etmez. Ateist forumuna egomu tatmin için geldim , ne kadar zeki bir varlık olduğumu hissetmek hoşuma gidiyor, sizin alıştığınız tesitlerden olamadıysam hiçte üzgün değilim. En azından egomun farkındayım , Tanrı'nın farkındayım , siz her ikisininde farkında olmadığınızı görmek istememeye devam edin ve asılsız iddialarınızda kısa ömrünüzü tüketmeye.

 

Başlığı okudum ama. İlk sayfada suçlu oranları konuşulurken konuyu ahlaka bağlayan ve ateistlerin ahlaksız olması gerektiğini söyleyen zaten sensin. Böyle düşünmen şaşırtıcı değil, bununla hep karşılaşırız ama kafadan dalınca alacağın yanıtlardan sızlanma hakkın bulunmaz. 

 

Ahlak ahlak demişsin madem, ateistlerin, agnostiklerin vb dinsizlerin, hatta ve hatta hiç dindar olmayan sembolik inançlı inanırların dindarlardan kesin olarak daha olduklarını söylemek mümkün. Hatta bunu söylemek görev. Yapılan bir dolu araştırma bunun böyle olduğunu göstermiş.

 

Tümü ateistlerden oluşan bir devlet, toplum vb yok, geçmişte de hiç olmadı. O yüzden yalnız ateistlerden oluşan toplumun ne tür bir toplum olabileceği hakkında konuşmak anlamlı olmaz. Ateistlerin, dinsizlerin çoğunluğu oluşturduğu ülkeler var ama. Bu ülkelerde suç oranları da düşük, ahlaken zafiyet içinde de değiller. Demokrasileri ileri, ekonomik olarak son derece refah içindeler, özgürlükler konusunda hiçbir sorunları yok, eğitimleri hem içerik hem de oran olarak yüksek vs.

Müslüman toplumlar ise bu parametrelerin hepsinden açık ara geride, hatta berbat. Sana, alıntıladığın iletimin kestiğin bölümünde tam da bunların bir kısmına değinmiştim ama görmezden gelmeyi yeğlemişsin. İslam bizde egemen demiştin, ben de evet, bak toplumun hali ne oldu demiştim.

Ahlak diyorsun madem, orayla da ilgilenseydin.


 

Alıntı

 

Al bak sana son derece gerçek bir veri. Ama diyorsan ki "yok, ülkenin hali süper, insanlar eskisinden çok daha güvende hissediyor kendini, çocuk tecavüzleri artmayıp azaldı, Kur'an kurslarındaki, cemaat yurtlarındaki hocalar Müslüman değil, onları kollayan hukukçular İslamcı iktidarın din baskısından bağımsız veriyor o kararları, kadın cinayetleri ateistler yüzünden arttı, toplumdaki dejenerasyonun sebebinin dinle hiç ilgisi yok", tsana da diyecek bir şey yok. 


 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
32 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Başlığı okudum ama. İlk sayfada suçlu oranları konuşulurken konuyu ahlaka bağlayan ve ateistlerin ahlaksız olması gerektiğini söyleyen zaten sensin. Böyle düşünmen şaşırtıcı değil, bununla hep karşılaşırız ama kafadan dalınca alacağın yanıtlardan sızlanma hakkın bulunmaz. 

 

Ahlak ahlak demişsin madem, ateistlerin, agnostiklerin vb dinsizlerin, hatta ve hatta hiç dindar olmayan sembolik inançlı inanırların dindarlardan kesin olarak daha olduklarını söylemek mümkün. Hatta bunu söylemek görev. Yapılan bir dolu araştırma bunun böyle olduğunu göstermiş.

 

Tümü ateistlerden oluşan bir devlet, toplum vb yok, geçmişte de hiç olmadı. O yüzden yalnız ateistlerden oluşan toplumun ne tür bir toplum olabileceği hakkında konuşmak anlamlı olmaz. Ateistlerin, dinsizlerin çoğunluğu oluşturduğu ülkeler var ama. Bu ülkelerde suç oranları da düşük, ahlaken zafiyet içinde de değiller. Demokrasileri ileri, ekonomik olarak son derece refah içindeler, özgürlükler konusunda hiçbir sorunları yok, eğitimleri hem içerik hem de oran olarak yüksek vs.

Müslüman toplumlar ise bu parametrelerin hepsinden açık ara geride, hatta berbat. Sana, alıntıladığın iletimin kestiğin bölümünde tam da bunların bir kısmına değinmiştim ama görmezden gelmeyi yeğlemişsin. İslam bizde egemen demiştin, ben de evet, bak toplumun hali ne oldu demiştim.

Ahlak diyorsun madem, orayla da ilgilenseydin.


 

 



Okudum ama istediğim gibi anladım dersen gayet erdemli davranmış olurdun. Konuyu ahlaka bağlayan bendim öyle mi? Muhteşem tek limeyle . Ben ahlak mahlak demiyorum siz diyorsunuz. Ben Tanrı olmazsa ahlakta olmaz diyorum , siz de Tanrı'nın olmadığına inandığınız için ahlak konusunu bir ateistle konuşmaya gerek kalmıyor. Laf kalabalığını bırak ta , şu dinsizlerin çoğunluğu oluşturduğu ülkelerin listesini bir verde hani şu refah içerisinde onların ahlaklarını ve refah durumlarını bir sorgulayalım bakalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, 0101001101000100 yazdı:



Okudum ama istediğim gibi anladım dersen gayet erdemli davranmış olurdun. Konuyu ahlaka bağlayan bendim öyle mi? Muhteşem tek limeyle . Ben ahlak mahlak demiyorum siz diyorsunuz. Ben Tanrı olmazsa ahlakta olmaz diyorum , siz de Tanrı'nın olmadığına inandığınız için ahlak konusunu bir ateistle konuşmaya gerek kalmıyor. Laf kalabalığını bırak ta , şu dinsizlerin çoğunluğu oluşturduğu ülkelerin listesini bir verde hani şu refah içerisinde onların ahlaklarını ve refah durumlarını bir sorgulayalım bakalım.

 

Kuzey Avrupa ülkelerine bak. 

 

Bak mesela şimdi bana böyle erdem merdem demişsin tipik dinci ağzıyla. En nefret ettiğim sözcüklerden biridir bu erdem. Diğeri de merhamet.

 

Tanrı olmazsa ahlak olmaz demek, ateisti ahlaksız ilan etmek zaten. Sen ahlakın ne olduğunu bilmiyorsun ki. Senin inancına göre ahlak dinden gelir, dini inancı olmayan ahlaklı olamaz.

E insan sormaz mı dinler daha 2000 yıllık maziye sahip bebekler, ondan önceki on binlerce yıl boyu bu insan nasıl yaşamış, nasıl bir arada kalabilmiş, nasıl medeniyet oluşturmuş?

Anlat bana bir Müslüman olarak. Tanrı filan diye kıvırma, direkt Müslüman olarak anlat.

 

Ve ikinci kere tekrarladığım soruma yanıt ver.

Din egemense bugün ı-ki bu senin cümlen, ülke neden bu kadar ahlaksızlaştı, bu dinci tecavüzcüler neden bu kadar rahat, neden çocuklarla evlilik için rahat rahat fetvalar veriyor, neden yasa uygulayıcılar tecavüzcü ve katilleri bu kadar kolay aklıyor, neden kimse birbirine güvenmiyor, inançsızlar veya çok dindar olmayan inançlılar (laiklik yanlısı, dinini kendi bildiğince yaşamak isteyen) dışlanıp şiddete maruz kalıyor?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, 0101001101000100 yazdı:

Bakara-26
Allah, bir sivrisineği, ondan daha da ötesi bir varlığı örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Küfre saplananlar ise, “Allah, örnek olarak bununla neyi kastetmiştir?” derler. (Allah) onunla birçoklarını saptırır, birçoklarını da doğru yola iletir. Onunla ancak fasıkları saptırır.

"Allah neden kandırıkçılık yapıyor hiç Allah'a yakışır mı bu?" diyenler olabilir ancak bu çok başka bir konudur ona da gerekirse değiniriz.

 

 "tüyo" için teşekkür edeyim. :)

 

Kur''anda "Allah onlarınm kalplerini mühürlemiştir"  şeklinde çok açık ve net ifâdeler var. Hattâ İslâm'ın cebriyye mezhebinin dayanakları da bu âyetler. Adamlar hiç kıvırmamış ve cümlenin lâfzi  anlamını ka'ale almışlar, Esâsen bu ifâdelerin geçtiği yerlerde "Mecaz, sanat vs." yapacak bir durum da yok. Kur'an'a göre inkârcı"ların inkâr sebebinin  açıklaması bu. Aksi, Muhammed'i "başarısız" gösterir. Çünki; özellikle "tebliğ" süreecinin başlangıcında Mekke eşrafı, yâni okuma-yazması olan zengin ve kudertli adamların hiçbiri Muhammed'e inanmadı. Ancak; milâdi 630 da Muhammed'in ordusu Mekke kapılarına dayanınca Mekke halkı toptan "iman"(!)a geliverdi. :D

 

Zaten Kur'an "İnkâr edenler" derken; Allah'ı değil, Muhammed'in "elçilik" iddiasını reddedenleri kasdeder.

 

Şimdi yukardaki âyete "Allah onların kalplerini muhürlemiştir"e yapılan tevilleri uygulayalım. Yâni,  Allah kimsenin kâlbini mühürlemiyor da insanların işledikleri günahlar sebebiyle kâlpleri kararıyor, Allah da bu "kararma" işini yaratıyor. Bu durmda Bakara 26'yı tevil için; "Allah, sâdece sivrisinek'i misâl gösteriyor ve insanlar da bununla şaşırıyor"mu diyeceğiz ?

 

Bir "sivrisinek" ile saptırılabilecek insan, nasıl olur da  "Allah'ın imtihanı"nın muhatabı olur ?

Nasıl olur da "Eşref-i mahlûkat" olur ?

 

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Kuzey Avrupa ülkelerine bak. 

 

Bak mesela şimdi bana böyle erdem merdem demişsin tipik dinci ağzıyla. En nefret ettiğim sözcüklerden biridir bu erdem. Diğeri de merhamet.

 

Tanrı olmazsa ahlak olmaz demek, ateisti ahlaksız ilan etmek zaten. Sen ahlakın ne olduğunu bilmiyorsun ki. Senin inancına göre ahlak dinden gelir, dini inancı olmayan ahlaklı olamaz.

E insan sormaz mı dinler daha 2000 yıllık maziye sahip bebekler, ondan önceki on binlerce yıl boyu bu insan nasıl yaşamış, nasıl bir arada kalabilmiş, nasıl medeniyet oluşturmuş?

Anlat bana bir Müslüman olarak. Tanrı filan diye kıvırma, direkt Müslüman olarak anlat.

 

Ve ikinci kere tekrarladığım soruma yanıt ver.

Din egemense bugün ı-ki bu senin cümlen, ülke neden bu kadar ahlaksızlaştı, bu dinci tecavüzcüler neden bu kadar rahat, neden çocuklarla evlilik için rahat rahat fetvalar veriyor, neden yasa uygulayıcılar tecavüzcü ve katilleri bu kadar kolay aklıyor, neden kimse birbirine güvenmiyor, inançsızlar veya çok dindar olmayan inançlılar (laiklik yanlısı, dinini kendi bildiğince yaşamak isteyen) dışlanıp şiddete maruz kalıyor?

 



Kuzey Kore kuzey avrupada mıydı? Tamam biraz gıcığım kabul ediyorum ama kuzey avrupa ülkelerinden daha ferah durumda olan teist ağırlıklı ülkeler de var ve Kuzey Kore de dinsiz ülkelere kötü bir örnek teşkil etmekte.

İkinci kez tekrarlamak zorunda bıraktığım soru için üzgünüm ama ben genelde basit düz mantık ile soruları cevaplayabiliyorum ama bazen anlaşılmıyor. Biz teistler Tanrıyı ezeli ve ebedi gördüğümüz için bütün hususları onun ışığında değerlendirebiliriz ve bunun ateistler tarafından bilidiğini varsayarak konuşuruz.Laf salatası yapmak istemediğimden herşeyi deliye anlatır gibi tek tek boncuk şeklinde dizmiyorum.Tanrı ile ahlak konusunu , ikinci kez sorduğun soruya yanıt verirken işleyebiliriz.

Olayı çok ucuz şekilde basitleştirip "Din egemendir" dediysem beni maruz gör , zira ikimiz de biliyoruzki şuan din egemen değildir. Toplumda dindar olduğunu iddia edip din ile alakalı tek bir fikir sahibi olmayan hatta hiçbir konuda fikir sahibi olmayan insanların nüfusu çoğunlukta demeliydim. Tanrı ahlakını bırakıp insanlar kendi ahlak kurallarını koydukça istediği kadar ben müslümanım desin , hem soruda bahsettiğin kötü gidişat devam edecektir hem de bu ahlaksızlık daha da çok ahlaksızlığa sebep olacaktır.

Ben asla ateizm ahlaksızlıktır demedim , ateizm ahlak konusunda herşeyinde olduğuna inandığı gibi hiç noktasından başlamıştır. Mezvusu bahis edilen 10 bin yıl önceki insanlar dindar değildi ama ahlaklı oldukları da söylenemez.İnsanlar ahlak kurallarını kendileri belirlemiştir zamanla hiçbir zaman tam manasıyla Tanrının ahlak kurallarına uymamışlardır , bu nedenle de insanların kendi ahlakları gerçek ahlak olana dek bu kötüye gidiş devam edecektir. İslam coğrafyasındaki kötü gidişatta İslam ahlakı aktör değil figüran olabilir ancak.Senin örneklerine soralım;

ülke neden bu kadar ahlaksızlaştı?
10 bin sene öncesinden bu yana bakarsak ahlaksızlaşma söz konusu değil tersine ahlak seviyemiz artıyor , sadece kolay haberimiz oluyor dünyada olup bitenlerden artık , o yüzden bütün bu pislikler yeni başladı sanıyoruz , artan nüfusu hesaba katmalıyız.

bu dinci tecavüzcüler neden bu kadar rahat?
Dinsiz tecavüzcüler rahat değiller mi? Rahat olup olmamaları neyi değiştirirdi? Ne istiyoruz ? Dinsiz tecavüzcülere eşitlik mi? Bu konu çok uzun ama kısa kesmeye çalışacağım. İslam dininin yegane kaynağı Kuran'dır ve Kuran'da hiçbir şekilde tecavüzcüler rahat olsun diye bir ahlak kuralı yoktur.

neden çocuklarla evlilik için rahat rahat fetvalar veriyor?
Kuran'da çocuklarla evlenin denilmiyor.Şöyle basitleştirelim dinsiz bir ülkede yeni bir yasa çıkarıldığında bu yasanın anayasaya uygunluğuna bakılır. Kurana bakılmalı.İyilik yapın , zekat verin , kurban kesip aç insanları doyurun diye de fetva veriliyor ama maşallah kimsenin umrunda değil.

neden yasa uygulayıcılar tecavüzcü ve katilleri bu kadar kolay aklıyor?
Güzel soru , hukuk hakkında çok az bilgim var ama Kuran hukukunda cinayet işlemenin cezası ölümdür (Dinsiz ülkelerde idam yoktur) tecavüze özel bir ceza yaptırımı belirtilmemiştir , kısas olayı belirtilmiş ancak tecavüzde uygulanamaz , bu yüzden dengi ceza verilmelidir, kısacası Kuran tecavüzcü ve katilleri aklamaz , ceza konusunda en sert ahlak kurallarına sahiptir.

neden kimse birbirine güvenmiyor
Bunun tam tersi için İslam dini çok çırpınmıştır.

inançsızlar veya çok dindar olmayan inançlılar (laiklik yanlısı, dinini kendi bildiğince yaşamak isteyen) dışlanıp şiddete maruz kalıyor?
Nüfusun çoğunluğu herkesin kedi gibi olmasını istiyor "Dinde zorlama yoktur"a değilde Hz.Muhammed zamanında müslümanlara tehlike oluşturan dinsizlerle alakalı olan "Onları bulduğunuz yerde öldürün" e bakıyorlar.

Bütün bu kötü gidişatın nedeni cehalettir , bir tecavüzcünün dini inancının hiçbir önemi yoktur ayrıca dini İslam olamaz , her tövbe kabul olmaz. Tövbe konusu uzun istenilirse gireriz. Ateistlerin yoğunlukta olduğu yerler bugünkü ahlak anlayışımıza göre daha iyi durumda olabilir ama bunun ateizmle pek alakası olmama ihtimali de vardır belki kuzey avrupadaki refaın nedeni eğitimdir.Bence insanlar doğru eğitildikten sonra toplum teistte olsa ateistte olsa refah artar. Yani 2 seçeneğimiz var ya herkes doğru eğitim görmüş ateist olsun ya da herkes doğru eğitim görmüş teist olsun , cehalet olmasın yeter. Ateistlerin eğitim düzeyinin yüksek olması Tanrıyı var ya da yok edemez.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
59 dakika önce, Vefik Sâmi yazdı:

 

 "tüyo" için teşekkür edeyim. :)

 

Kur''anda "Allah onlarınm kalplerini mühürlemiştir"  şeklinde çok açık ve net ifâdeler var. Hattâ İslâm'ın cebriyye mezhebinin dayanakları da bu âyetler. Adamlar hiç kıvırmamış ve cümlenin lâfzi  anlamını ka'ale almışlar, Esâsen bu ifâdelerin geçtiği yerlerde "Mecaz, sanat vs." yapacak bir durum da yok. Kur'an'a göre inkârcı"ların inkâr sebebinin  açıklaması bu. Aksi, Muhammed'i "başarısız" gösterir. Çünki; özellikle "tebliğ" süreecinin başlangıcında Mekke eşrafı, yâni okuma-yazması olan zengin ve kudertli adamların hiçbiri Muhammed'e inanmadı. Ancak; milâdi 630 da Muhammed'in ordusu Mekke kapılarına dayanınca Mekke halkı toptan "iman"(!)a geliverdi. :D

 

Zaten Kur'an "İnkâr edenler" derken; Allah'ı değil, Muhammed'in "elçilik" iddiasını reddedenleri kasdeder.

 

Şimdi yukardaki âyete "Allah onların kalplerini muhürlemiştir"e yapılan tevilleri uygulayalım. Yâni,  Allah kimsenin kâlbini mühürlemiyor da insanların işledikleri günahlar sebebiyle kâlpleri kararıyor, Allah da bu "kararma" işini yaratıyor. Bu durmda Bakara 26'yı tevil için; "Allah, sâdece sivrisinek'i misâl gösteriyor ve insanlar da bununla şaşırıyor"mu diyeceğiz ?

 

Bir "sivrisinek" ile saptırılabilecek insan, nasıl olur da  "Allah'ın imtihanı"nın muhatabı olur ?

Nasıl olur da "Eşref-i mahlûkat" olur ?

 

 

6.beûdaten: sivrisinek

7.fe: fakat, hatta

8.mâ: şey

9.fevka-hâ: onun üstünde

Ayette sivrisinek ve onun üstünde yani sivrisinekten bile daha küçücük bir şeyi misal verebilir diyor. Yani örneklendirebilir , lüzumsuzmuş gibi görünebilecek misaller verebilir , bunu kimileri lüzumsuz görecek bu Allahın kelamı olamaz bu ne böyle deyip dinden çıkacak kimileri de vardır Allah'ın bir hikmeti diyecek ve Kuran felsefesini kavramaya çalışacaktır. En çok gördüğüm "neden ateist oldum" makalelerinde bu olaya rastlamışımdır evveli müslüman olanlarına tamamına yakını "Kuranı okudum ateist oldum" derler. Kuranda bir mantık göremediklerini söylerler ama Kuranı beğenmedin neden ateist oldun ? Neden İncil'i ya da Tevrat'ı denemedin ? Neden agnostik değil , deist değil direkt ateist? "Allah onlarınm kalplerini mühürlemiştir" gibi net ifadeler var , işte onlar bu ayeti okurken sivrisineğin ne işi var lan kutsal kitapta der ben de bununla neyi anlatmaya çalıştığını anlamaya çalışırım burada ayrılırız. Ayette saptıran sivrisinek hayvanının fiziksel etkileri değil , örneğin hastalık bulaştırması gibi , küçük ve lüzumsuz bir hayvan olarak isminin Kuranda geçerek diğer lüzumsuz gibi görülen ayetlerin nelere sebebiyet verebileceğini açıklamaktır. Yani diğer kutsal kitapları bilmiyorum ama Kuranda muğlaklık ve mecaz vardır ve bu da hayat oyunumuzun bir parçasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
29 minutes ago, 0101001101000100 said:

 

6.beûdaten: sivrisinek

7.fe: fakat, hatta

8.mâ: şey

9.fevka-hâ: onun üstünde

Ayette sivrisinek ve onun üstünde yani sivrisinekten bile daha küçücük bir şeyi misal verebilir diyor. Yani örneklendirebilir , lüzumsuzmuş gibi görünebilecek misaller verebilir , bunu kimileri lüzumsuz görecek bu Allahın kelamı olamaz bu ne böyle deyip dinden çıkacak kimileri de vardır Allah'ın bir hikmeti diyecek ve Kuran felsefesini kavramaya çalışacaktır. En çok gördüğüm "neden ateist oldum" makalelerinde bu olaya rastlamışımdır evveli müslüman olanlarına tamamına yakını "Kuranı okudum ateist oldum" derler. Kuranda bir mantık göremediklerini söylerler ama Kuranı beğenmedin neden ateist oldun ? Neden İncil'i ya da Tevrat'ı denemedin ? Neden agnostik değil , deist değil direkt ateist? "Allah onlarınm kalplerini mühürlemiştir" gibi net ifadeler var , işte onlar bu ayeti okurken sivrisineğin ne işi var lan kutsal kitapta der ben de bununla neyi anlatmaya çalıştığını anlamaya çalışırım burada ayrılırız. Ayette saptıran sivrisinek hayvanının fiziksel etkileri değil , örneğin hastalık bulaştırması gibi , küçük ve lüzumsuz bir hayvan olarak isminin Kuranda geçerek diğer lüzumsuz gibi görülen ayetlerin nelere sebebiyet verebileceğini açıklamaktır. Yani diğer kutsal kitapları bilmiyorum ama Kuranda muğlaklık ve mecaz vardır ve bu da hayat oyunumuzun bir parçasıdır.

 

Kraun, apaçık bir kitaptır. En azından kendisi böyle der.

 

Ve hakikaten de, bir zortlama, bir zırvalık olarak, gerçekten de apaçıktır.

 

Sorun, bu kadar zırvalık, kepazelik vs. yi insanların midesinin kaldırmayıp, kuranı bir şekilde ağartmaya çalışmalarıdır. 

 

Ama haliyle, kıçtan uydurulan, malum yerden çıkan bir şeyin neye bulanmış olacağı malumdur, aklanamaz ve aklanamıyorda. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, anibal yazdı:

 

Kraun, apaçık bir kitaptır. En azından kendisi böyle der.

 

Ve hakikaten de, bir zortlama, bir zırvalık olarak, gerçekten de apaçıktır.

 

Sorun, bu kadar zırvalık, kepazelik vs. yi insanların midesinin kaldırmayıp, kuranı bir şekilde ağartmaya çalışmalarıdır. 

 

Ama haliyle, kıçtan uydurulan, malum yerden çıkan bir şeyin neye bulanmış olacağı malumdur, aklanamaz ve aklanamıyorda. 


Sen öyle san :) tam tersi Kuran çamura bulanmaya çalışılıyor ama güneş balçıkla sıvanmaz yeğen :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 minutes ago, 0101001101000100 said:


Sen öyle san :) tam tersi Kuran çamura bulanmaya çalışılıyor ama güneş balçıkla sıvanmaz yeğen :D

 

Güneşin balçığa battığını sayıklayıp çamura batan bedevi zortlamasını daha çamura bulamak için neden uğraşsın ki millet?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...