Jump to content

Bir insanın katil olarak doğması mümkünmüdür


Recommended Posts

Deniz tabanını kazıyana hiç acımamak lazım. Direk her şeyine el koyacaksın. Ağlarını imha edip tekneyi de satışa çıkaracaksın. Bir daha denize açılırsa hapse atacaksın. Çok sert olunması gerekiyor bu konularda. Ama o kararlılık ise yok.

 

Normal ağlar bile çok acımasız. Sonarla belirlenen sürü kuşatılıyor ve sürü komple kaldırılıyor. İnsan türü artık iyice azıttı. Buna umarım yakın bir zamanda doğa sert bir yanıt üretir. Yoksa insanın kudurmuşluğu sona ermeyecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 55
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bir saat önce, İlluminatus yazdı:

öldürmek yok niye öldürelim? 

 

Yakalayabilirsen olur da bir milli park alanında kaçak avcı kovalamak zor iş. Çok korucu lazım, herifler kolaylıkla kaçarlar.

 

Sniperler iyi iş görür, az sayıda sniper kesin sonuç sağlar ama işte onu şu an yapamazsın. Buna olur diyecek meclis dünyada yok. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, democrossian yazdı:

Deniz tabanını kazıyana hiç acımamak lazım. Direk her şeyine el koyacaksın. Ağlarını imha edip tekneyi de satışa çıkaracaksın. Bir daha denize açılırsa hapse atacaksın. Çok sert olunması gerekiyor bu konularda. Ama o kararlılık ise yok.

 

Normal ağlar bile çok acımasız. Sonarla belirlenen sürü kuşatılıyor ve sürü komple kaldırılıyor. İnsan türü artık iyice azıttı. Buna umarım yakın bir zamanda doğa sert bir yanıt üretir. Yoksa insanın kudurmuşluğu sona ermeyecek.

 şahsen 

 

gelecekte insanlar geçmişteki insanlara bakıp bunlar ne kadar ilkel ve vahşi imiş hayvan öldürüp yiyorlarmış   diyecekler yine  laboratuvarlarda bire bir hayvan etinin aynısının üretileceğine inanıyorum 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, İlluminatus yazdı:

 şahsen 

 

gelecekte insanlar geçmişteki insanlara bakıp bunlar ne kadar ilkel ve vahşi imiş hayvan öldürüp yiyorlarmış   diyecekler yine  laboratuvarlarda bire bir hayvan etinin aynısının üretileceğine inanıyorum 

 

Açıklama yapıldı, yapay et yakında market raflarına gelecek denildi ama bekliyoruz bakalım. En sevineceğim gelişme bu olacak.

 

Müslümler domuz hücresinden üretiliyor bu et diye karşı çıkacaklar ama neyse... :lol: Çünkü gerçek hayvan hücreleri kültürde çoğaltılarak elde ediliyor bu et. Yani gerçek hayvan hücreleri.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Açıklama yapıldı, yapay et yakında market raflarına gelecek denildi ama bekliyoruz bakalım. En sevineceğim gelişme bu olacak.

 

Müslümler domuz hücresinden üretiliyor bu et diye karşı çıkacaklar ama neyse... :lol: Çünkü gerçek hayvan hücreleri kültürde çoğaltılarak elde ediliyor bu et. Yani gerçek hayvan hücreleri.

 

sadece et te değil ben yine hayvanların insanlarla eşit olacağınada inanıyorum çok uçuk gelsede

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, İlluminatus yazdı:

sadece et te değil ben yine hayvanların insanlarla eşit olacağınada inanıyorum çok uçuk gelsede

 

Hayvan hakları da gelişiyor. Hayvanların ölümcül deneylerde kullanımlarına kısıtlamalar getiriliyor. Hayvanlara karşı yapılan olumsuz davranışlar cezalandırılıyor. Ama ne yapılırsa yapılsın et için hayvanları öldürdüğümüz sürece ilkellikten kurtulamayacağız. Yapay et bu konuda bir dönüm noktası olabilir. Üstelik ev hayvanlarımızı da yapay etle besleyeceğiz.

 

Şu anda bile kediler çiğ et yemez duruma geliyorlar evde yaşadıkça. Çok gördüm yani, bir çok kedi çiğ et yemez oluyor evde yaşadıkça. Yapay et çıkarsa kaplan beslemek bile mümkün ve yaygın olabilir. 

 

Dünya umarım yakın bir tarihte dönüşüm geçirir ve iyi bir yer olmaya başlar. Şu anda yaşamakta olanlar çok büyük bir dönüşüm göremez ama şu anda çocuk olanlar oldukça önemli dönüşümler görebilir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gelecek kurgusu olarak görmemin nedeni de ortaya çıkıyor böylece. Yani hayvan hakları sağlanmış, insan ömrü çok uzamış, suç önlenmiş... Ama arada bir psikopatlar çıkıyor ve cinayet işliyorlar. Ne yapacaksınız?

 

İşte o zaman radikal işler yapılır. Vücudu pert ama beyni sağlam hastalara bu psikopat katillerin vücudunun nakli bile gündeme gelebilir. Görünürde psikopat katilin vucuduna beyin nakli gibi görünüyor ama aslında normal insanın beynine vücut nakli! Psikopat beyni ise kavanoza konulup psikopati nasıl tedavi edilebilir araştırmalarında kullanılır. 

 

Galiba dünyaya biraz erken gelmişiz. 50 yıl içinde bile olabilecek çok büyük değişimler var.

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, İlluminatus said:

avcılık sadece çok zorda isen gerektiğinde yaşamak için yapılması gereken bir olay spor kesinlikle değil illa geyik tavşan vb olmak zorundada değil   kuşlar içinde öyle hele nesli tükenme tehlikesi olan hayvan varsa müebbet ölene kadar çalışacak balıklar içinde geçerli kimse tepki çekmiyor balık diyince ya amannn o neymiş diyenler var troll ağı ile avlanma diyorlar adam birasını ağını alıp inadına gidiyor 

 

kesinlikle faydacılık şart

 

 

Gene bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya başlamışsınız.

 

Avcılık, insanların genlerinde olan bir şey. Yani, içgüdüsel olarak bunu yapmak istiyoruz. Avcı, en azından günümüz avcısı, karnını doyurmak için avlanmaz. 

 

Bu nedenle, avcılığı yasaklamak gibi bir şey olmayacak iştir. Fakat, ıslah edebilirsiniz. Bugün, av çiftlikleri var örneğin. Özellikle bu iş için yetiştirilmiş çeşitli hayvanlar gidilip avlanabiliyor. Öyleki, edilen masraf, o ailenin bir senelik et ihtiyacını karşılar hatta.

 

Benzer bir şey, belirlenmiş, bilhassa yaşlı ve fazla olan bazı hayvanlar içinde yapılıyor. En bilinenleri geyik ve dağ keçileri. Av olarak ayrılan dağ keçisini vurmanın fiyatı 15 bin dolar falan olabiliyor. Aslanlar falan da bazen bu kapsama giriyor. 

 

Balıkçılık için iş daha kolay, zira yakala bırak denen bir mevzu var. Fransa'da bir gölde meşhur bir sazan vardı. Dev bir şeydi ve binlerce kez yakalanmıştı, sonunda eceliyle öldü. 

 

Basitçe, avcılık düzenlenebilir ve bir sorun olmaktan çıkarılabilir. Sorun tipik avcılık değil, kaçak avcılık denen mesele. 

 

Ama türlerin tükenmesinde avcılığın rolü çok çok az. Buna o trol falan tekneleri de dahil. Asıl sorun yaşam alanlarının azalması. Bu, karada tarla falan derken doğal habitatların yok edilmesi şeklinde ortaya çıkarken, denizde özellikle kirlilik bir sorun oluyor. Deniz için, kirlilik nedeniyle, yaşam alanları sıkıntıya giren balıklara bir de aşırı avcılıkla son darbe vurulunca, iş elbette çok dramatik hale geliyor. 

 

Balıkçılık için, gerek eğlence, gerekse ticari amaçla yapılacak avcılık faaliyetlerini aynı şekilde düzenleyerek durumu iyileştirmek mümkün. Evet, trol zararsız demiyoruz, ama trolün boyunda büyük zarar açması, kirlilik vs. nedeniyle oluyor. Eğer rezerv alanlar, saçmasapan büyük balıkların yakalanıp, küçüklerin bırakılması uygulamasından vazgeçilmesi falan gibi çözümlere gidilirse, herkesi tatmin edecek yere gelinebilir. 

 

Kara kısmında, zaten yediklerimiz ağırlıklı kendi ürettiğimiz ve kendimizin var ettiği hayvanlar. Doğru dürüst planlama ile et ihtiyacını karşılamak mümkün. Suni et, neden olmasın, en azından daha sağlıklı olması ihtimali var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında sen de bu konuda epey bilgisizsin.

Türkiye'de balığı/balıkçılığı bitiren şey kaçak ve aşırı avlanmadır ki bunda da trol gemileri en büyük para sahiptir.

Kirlenme elbette büyük etken, ama en iç sularda, yani  iç sularda balığın soyunu kurutan temel etmen kirlenmedir. Ergene nehri örneğin bugün dünyanın en toksik tatlı su kütlesidir. 

Ama denizleri bitirenler trol gemileri oldu.

Bugün hala boğazda geceleri kaçak ağ atan tekneleri görebilirsin. Sahil korumayı da arasan Su İşlerini de arasan, Bakanlığı da arasan bu adamlara engel olamazsın.

Rüşvetler çoktan verilmiştir

tarihinde ŞüpheciTürk tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani tabii, trol ağları deniz dibini tarla sürer gibi süpürdüğü için son derece zararlı. Yani bu balık deniz yüzeyinden yukarı kaçamıyor, denizin dibinin de içine giremiyor, ne var ne yok hepsini ağa doldurayım diye dipten süpürdüğün zaman katliam yapmış oluyorsun.

 

Hatta sonarla balık sürüsünü belirleyip etrafını büyük bir ağla kuşatıp komple kaldırmak bile yasaklanmalı. İzin verilen bir ağ uzunluğunu aşmak yasak olmalı. Bir balık sürüsünün ancak yarısını almaya izin verecek ağ yasal olmalı.

 

Bu insan denen canavarı biri, bir şey, hiç kimse değilse doğanın kendisi durdurmalı. İnsan türü iyice kudurdu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, ŞüpheciTürk yazdı:

Aslında sen de bu konuda epey bilgisizsin.

Türkiye'de balığı/balıkçılığı bitiren şey kaçak ve aşırı avlanmadır ki bunda da trol gemileri en büyük para sahiptir.

Kirlenme elbette büyük etken, ama en iç sularda, yani  iç sularda balığın soyunu kurutan temel etmen kirlenmedir. Ergene nehri örneğin bugün dünyanın en toksik tatlı su kütlesidir. 

Ama denizleri bitirenler trol gemileri oldu.

Bugün hala boğazda geceleri kaçak ağ atan tekneleri görebilirsin. Sahil korumayı da arasan Su İşlerini de arasan, Bakanlığı da arasan bu adamlara engel olamazsın.

Rüşvetler çoktan verilmiştir

Evet fazla bilgili değilim o konularda ama bu rüşvet zinciri oldukça büyük sanırım

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, ŞüpheciTürk said:

Aslında sen de bu konuda epey bilgisizsin.

Türkiye'de balığı/balıkçılığı bitiren şey kaçak ve aşırı avlanmadır ki bunda da trol gemileri en büyük para sahiptir.

Kirlenme elbette büyük etken, ama en iç sularda, yani  iç sularda balığın soyunu kurutan temel etmen kirlenmedir. Ergene nehri örneğin bugün dünyanın en toksik tatlı su kütlesidir. 

Ama denizleri bitirenler trol gemileri oldu.

Bugün hala boğazda geceleri kaçak ağ atan tekneleri görebilirsin. Sahil korumayı da arasan Su İşlerini de arasan, Bakanlığı da arasan bu adamlara engel olamazsın.

Rüşvetler çoktan verilmiştir

 

Sahil korumayı falan defalarca arayıp, bir sürü tekneyi bağlatmış birine söylüyorsun sanırım bunları. 

 

Neyin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Trollerin varlık sebebi, daha doğrusu dibi kazıma sebebi, balığın kıt oluşu. Ortalıkta yeterince balık olsa, neden dibi kazımaya çıksınlar?

 

Kirlilik deyince ne anlıyorsun? Bak sana bir şey anlatayım. Şöyle ki, resmi deniz kirliliği ölçümlerinin hiç birinde bu hususa bakılmaz.Hani şu kullandığımız gübreler var ya, suni veya doğal gübreler. Bitkileri coşturan gübreler. İşte onları toprağa atıyoruz. Yağmur yağıyor, yağmur suyuna karışıyor. Yağmur suyu dereye karışıyor, denize gidiyor. Sonuçta denizi gübrelemiş oluyorsun. Ama önce derenin denize döküldüğü yeri. Ne var orada, bitkiler falan, onları da gübrelemiş oluyorsun. Ne oluyor peki biliyor musun, fitoplankton ve deniz bitkileri azıyor, bildiğin gübrelenmiş bitki işte. Haddinden fazla çoğalıyorlar. Ne güzel di mi? Ama onlar çoğalınca, onların içinde yaşayan çeşitli karides, balık vs. türleri için saklanacak daha çok alan çıkıyor ve...

 

Mesela levrek, oraya üremeye geliyor. Yumurtluyor. Saklanan o hayvanlar gelip yumurtaları yiyor. Kalan yumurtalardan çıkan yavru levrekler, ki onlara ispendek denir, otların arasında saklanan o hayvanları kolay bulamadığı için, aç kalıyor. Al sana çifte zarar. Sonra ne oldu, levrek nüfusu azaldı. Git avcıya çat, günah keçisi hazır nasılsa. 

 

Özellikle evsel atıklar, çeşitli polip ve deniz yıldızlarını besliyor. Bunlarda gidip mercanları yiyor. Aşırı çoağaln polip ve deniz yıldızı gibi şeyler, o kadar çok mercan yiyor ki, resifler kuruyor. Ve balıklar gelip oarada yumurtlayacak, üreyecek, mercan kolonisi arasında yaşayan çeşitli kabuklu, kurt vs.yi yiecek. Ama mercan kolonisi kalmamış oluyor, al işte sana balık yokluğu. Gene vur abalıya, sorun balık avcısı, vurun kahpeye...

 

Bunun gibi daha yüzlerce durum yazabiliriz buraya.

 

Balıkçılar azınlık ve ekoonomik olarak değerleri nispi olarak düşük. En azından büyük çiftlik sahiplerine göre. Yani, kaliforniyada çiftlik sahibi olup, yılda milyar dolar ciro yapan adam ile, en kallavisi bir kaç milyon kazanabilen balıkçı karşı karşıya. Tabi parası olanın borusu daha çok ötüyor, amanda balığı bitirenler balıkçılar, aşırı avlıyorlar da... Zira, eğer balık için bir şeyler yapılacak olursa, gübre mevzusundan ya daha az üretim yapacak, ya da çok daha masraflı gübreleme, arıtma gibi şeyler yapacak. Yüzlerce milyon dolar zarar edecek. Basıyor tabi yaygarayı, balığı bu avcılar kurutuyor diye. 

 

Bu balık kıtlığının sebebi, işte bu kirlenme, aslolarak. Tabi kirlenme, nehirlere kurulan barajlar falan gibi başka kirlilikleri de kapsıyor. Eğer bu kirlilik olmasaydı, balıkçıların derdi olmazdı. Ama artık öyle bir noktaya gelinmiş ki, avcılık kalan üç beş kaleyi de topa tutan bir müessese olmuş halde. Yani, artık balıkçılığın kısıtlanması gerekiyor. Ama bu denizin eski halini almasını sağlamayacak, o, ancak doğru düzgün temizlik ile olası.

 

Biraz geçmişe giderseniz, 1800 - 1900'lü yıllarda özellikle, bilhassa bazı türler, mesela balinalar üzerinde, avcılıktan kaynaklanan korkunç bir yıkım olduğunu görebilirsiniz. Fakat bu durum, belli başlı bir kaç tür için geçerlidir ve bilinen bir durumdur. Ama şunu keşfetti deniz biyologları. Balinaların göç yolları ve üreme alanlarında artan deniz trafiği ve özellikle motor gürültüsü, bu hayvanlara avcılardan daha çok zarar vermiş. Bugün, bu bölgelere belli kısıtlamalarla girebiliyor gemiler. ABD'nin savaş gemileri örneğin, kıyıya yakın bölgede, sonarları kapalı olarak seyrediyor. Yani, görmediğimiz şeyler, balıkları kıran şeyler. Ama görülen şeyler, avcılık, vur abalıya. 

 

Ekosistemde çok önemli yeri olan foklar mesela. Doğal üreme alanları olan, San Fransisco, New York vs. bölgesinin insanların işgali ile birlikte ciddi şekilde nüfus kaybına uğradılar. Bunu farkedenler, bir şekilde bir takım önlemler alarak, bilhassa şu gürültüye karşı, bir şeyleri başardılar. Artık New York veya San Fransisco'da, yüz yıldan uzun bir süre sonra, kıyılarda üreyen vahşi fok sürüleri görebiliyorsunuz. 

 

Balıkçılık, avcılık, bugün için can çekişen deniz hayatına son darbeler oluyor. Ama onu öldüren, balıkçılık değil, bunu önce iyi anlamak gerekiyor. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, anibal yazdı:

 

 

Gene bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya başlamışsınız.

 

Avcılık, insanların genlerinde olan bir şey. Yani, içgüdüsel olarak bunu yapmak istiyoruz. Avcı, en azından günümüz avcısı, karnını doyurmak için avlanmaz. 

 

Bu nedenle, avcılığı yasaklamak gibi bir şey olmayacak iştir. Fakat, ıslah edebilirsiniz. Bugün, av çiftlikleri var örneğin. Özellikle bu iş için yetiştirilmiş çeşitli hayvanlar gidilip avlanabiliyor. Öyleki, edilen masraf, o ailenin bir senelik et ihtiyacını karşılar hatta.

 

Benzer bir şey, belirlenmiş, bilhassa yaşlı ve fazla olan bazı hayvanlar içinde yapılıyor. En bilinenleri geyik ve dağ keçileri. Av olarak ayrılan dağ keçisini vurmanın fiyatı 15 bin dolar falan olabiliyor. Aslanlar falan da bazen bu kapsama giriyor. 

 

Balıkçılık için iş daha kolay, zira yakala bırak denen bir mevzu var. Fransa'da bir gölde meşhur bir sazan vardı. Dev bir şeydi ve binlerce kez yakalanmıştı, sonunda eceliyle öldü. 

 

Basitçe, avcılık düzenlenebilir ve bir sorun olmaktan çıkarılabilir. Sorun tipik avcılık değil, kaçak avcılık denen mesele. 

 

Ama türlerin tükenmesinde avcılığın rolü çok çok az. Buna o trol falan tekneleri de dahil. Asıl sorun yaşam alanlarının azalması. Bu, karada tarla falan derken doğal habitatların yok edilmesi şeklinde ortaya çıkarken, denizde özellikle kirlilik bir sorun oluyor. Deniz için, kirlilik nedeniyle, yaşam alanları sıkıntıya giren balıklara bir de aşırı avcılıkla son darbe vurulunca, iş elbette çok dramatik hale geliyor. 

 

Balıkçılık için, gerek eğlence, gerekse ticari amaçla yapılacak avcılık faaliyetlerini aynı şekilde düzenleyerek durumu iyileştirmek mümkün. Evet, trol zararsız demiyoruz, ama trolün boyunda büyük zarar açması, kirlilik vs. nedeniyle oluyor. Eğer rezerv alanlar, saçmasapan büyük balıkların yakalanıp, küçüklerin bırakılması uygulamasından vazgeçilmesi falan gibi çözümlere gidilirse, herkesi tatmin edecek yere gelinebilir. 

 

Kara kısmında, zaten yediklerimiz ağırlıklı kendi ürettiğimiz ve kendimizin var ettiği hayvanlar. Doğru dürüst planlama ile et ihtiyacını karşılamak mümkün. Suni et, neden olmasın, en azından daha sağlıklı olması ihtimali var.

teşekkür ediyorum açıklayıcı bir yazı olmuş

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...