Jump to content

İslam bir terör dinidir


Recommended Posts

9 saat önce, Jobar yazdı:

Hind denilen kadının çocukları Bedir’de Uhud’da hendekte müslümanlara çiçek atmıyorlardı.Elbette hak ettiklerini buldular.

 

Muhammed ortaya çıkana kadar, Arap yarımadasında yaşamakta olan Yahudiler, Hristiyanlar ve putpereset Araplar din nedeniyle birbirileri ile savaşmadılar. Din savaşlarına dâir elimizde hiç bir belge-kayıt yok. Muhammed'in "elçi"lik iddiası ile birlikte öldürmeler başladı. Beş çocuklu dul Esmâ binti Mervan'ın, 120 yaşındaki ihtiyar şair Ebû Afek'in, şâir Ka'b bin Eşref'in İslam Peygamberini eleştirmeleri dışında bir suçları yoktu.Kimseleri de öldürmemişlerdi. Ama; Muhammed'in gönderdiği fedâiler tarafından katledildiler.  Abdullah ibn-i Cahş seriyesinde üstelik Haram Ayların son gününde Mekkelilere âit kuru üzüm ve deri taşıyan bir ticâret kervanına saldırıp, yağmaladılar. İçlerinden birini öldürüp, iki kişiyi de esir alarak, ganimetlerle birlikte Medineye döndüler. Bunları ele geçirenler dört kişi idiler. Ama ganimet beşe bölündü ve bir pay da Muhammed'e ayrıldı. Daha sonra "Ganimetlerin beşte biri Allah ve resulünün" (Enfâl 41) âyeti "nâzil" olacaktı...

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben İslamla yarışabilen ve hatta onu geçen din olarak Hinduizmi biliyorum. İslama çok benzer. Ama daha vahşidir. Aynı ritüeller vardır. Kurban örneğin. Vardır. Fakat Hindular hayvanlara palalarla filan girişir. Tam bir kepazeliktir ve sonuç islamla aynıdır. Kan revan, vahşet.

 

Zekat da vardır ama daha saçmadır. Kastın üzerindekiler bir uçurumun üzerine gelirler, kastın alt tabakası uçurumun altına toplanır. Yukardaki zenginler zekatlarını aşağı atarlar. Bu saçma gibi gelse de mantığı şudur: Alan el ile veren el birbirini bilmesin. Kim verdi kim aldı meçhul kalsın.

 

İslamı sollayıp geçen inanış, adam ölünce karısının hayatta kalamayacağı inanışıdır. Bu inanış uyarınca evlatları dul annelerini öldürürler. İşte bununla Hinduizm açık ara öne geçmektedir.

 

Fakat Hinduizmin bu vahşi uygulamaları artık sert yasalarla önlenmektedir. Öyle dul annelerini öldürüp de mahkemenin karşısına çıkan veletlerin "inancımız gereği öldürdük" filan demelerine hiç bir ceza indirimi uygulanmamaktadır. Tabii Hindistan bir nüfus kaosu. Toparlamak son derece zor. Kırsala egemen olmak zor.

 

İran bile bu durumda. Kırsal rezalet yani, kepazelik. Zina yaptılar diye kadın boynuna kadar, adam beline kadar gömülüp taşlanıyor ve taşlama sırasında topraktan çıkmayı başaran affediliyor! Üstelik tecavüz de zina kapsamında kabul ediliyor! Bunu söylerken tiksintiden kusacak gibi oluyorum ama maalesef böyle!

 

Tecavüz çok yaygın fakat hepsi taşlanmıyor, neden tamam nikahlıyorum dedi mi kurtuluyor. Sonra boşamak kolay nasıl olsa... Yani kusmamak elde değil, miden kalkıyor, çare yok!

 

Aslında en iğrenç olanı, Atatürk'ün sağladığı kadın haklarından sonuna kadar yararlanan kadınların Atatürk düşmanı Humeyni hayranı kesilmesi! Dünyada bundan daha iğrenç bir şey daha olamaz!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Namaz da vardır Hinduizmde. Çok da benzer. İnsan İbrahim isminin Brahma'dan geldiğinden şüphelenir yani, o derece benzerlik var. İbrahim güneşe tapılamaz dedi söylemine bak, Hinduizmde güneşe tapma var. İbrahim putlara karşı çıktı, Hinduizmde tanrıların heykellerini yapma var. Hinduizmi revize edip yeni bir din olarak düzenleme görüntüsü net.

 

Ha, ceset yakma Ortadoğuya niye geçmemiş... Nerden ağaç bulup da yakacaklar? :lol: 

 

Fakat Yahudilerde kurban yakma vardı. Kurbanın eti insanın, yağı tanrının hakkı idi. Yağını yakarak tanrıya sunarlardı. Nasıl olsa tanrının göbeği yağ bağlamaz, ver gitsin! :0_80cbc_37a71a73_L:

 

Anlatıldığına göre kurban yağı yakma buhurdanlıkları varmış böyle, çıkan duman göğe yükseldiği için tanrıya yükseliyor diye inanılırmış. Bu saçmalıklar ortadan kalktı ama bu saçma sapan zırvaların tamamen yok olacakları zaman  ne zaman, orası pek belli değil.

 

Yahudi dini islam dininden çok daha katı ve saçmadır aslında ama İsrail uygulamıyor. Bir takım göstermelik şovlara dökmüşler işi, öyle kurtulmuşlar yobazlıktan. Kafaya kippa koyma, cumartesi asansöre binmeme, sünnet etme filan gibi gülünç işlerle yahudiyiz diye güya işi götürüyorlar.

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
52 dakika önce, democrossian yazdı:

Namaz da vardır Hinduizmde. Çok da benzer. İnsan İbrahim isminin Brahma'dan geldiğinden şüphelenir yani, o derece benzerlik var. İbrahim güneşe tapılamaz dedi söylemine bak, Hinduizmde güneşe tapma var. İbrahim putlara karşı çıktı, Hinduizmde tanrıların heykellerini yapma var. Hinduizmi revize edip yeni bir din olarak düzenleme görüntüsü net.

 

Ha, ceset yakma Ortadoğuya niye geçmemiş... Nerden ağaç bulup da yakacaklar? :lol: 

 

Fakat Yahudilerde kurban yakma vardı. Kurbanın eti insanın, yağı tanrının hakkı idi. Yağını yakarak tanrıya sunarlardı. Nasıl olsa tanrının göbeği yağ bağlamaz, ver gitsin! :0_80cbc_37a71a73_L:

 

Anlatıldığına göre kurban yağı yakma buhurdanlıkları varmış böyle, çıkan duman göğe yükseldiği için tanrıya yükseliyor diye inanılırmış. Bu saçmalıklar ortadan kalktı ama bu saçma sapan zırvaların tamamen yok olacakları zaman  ne zaman, orası pek belli değil.

 

Yahudi dini islam dininden çok daha katı ve saçmadır aslında ama İsrail uygulamıyor. Bir takım göstermelik şovlara dökmüşler işi, öyle kurtulmuşlar yobazlıktan. Kafaya kippa koyma, cumartesi asansöre binmeme, sünnet etme filan gibi gülünç işlerle yahudiyiz diye güya işi götürüyorlar.

 


Sonuç olarak kanımca tüm dinler üç aşağı beş yukarı aynı hezeyanları taşıyor, zira kaynakları aynı; insan mabadı.. Yıllar boyunca egemenler, alt katmanı yönetmek için kullanmış dini, dolayısıyla en klasik komplo teorisine göre dinleri uyduranlar zamanın egemenleri, buyurganları, sömürgenleridir diyebiliriz.
Hindistan'daki fakir geberip tekrar dünyaya geldiğinde raja olma hayali kurarken, Türkiyedeki fakir, tanrı yolunda geberip cennete gittiğinde 72 huri ve nehirlerden akan şarapları hayal eder.. Bu arada da onu yöneten müslimler milyar dolarlık hırsızlık yapar !

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, adeist yazdı:

Yıllar boyunca egemenler, alt katmanı yönetmek için kullanmış dini

 

İnsan kitleleri üzerinde egemenlik kurmayı sağlayan üç önemli araç var.

 

1 - Ekonomi

2 - Din

3 - Siyasi ve askeri güç.

 

Din adamları, inancı ve bağışlar üzerinden ekonomiyi; siyasi otorite de askeri güç ve vergiler üzerinden yine ekonomiyi kullandılar. Çoğu zaman da halk üzerinde kimin dha etkili olacağı noktasında birbirleri ile mücâdele etmişlerdir. Misâl; ilk çağ mezoğotamyasında krallar rahiplerin gücünü kırma adına kendilerine "Tanrı veya Tanrı oğlu" ilân ederek ruhban sınıfını pasifize etmeye çalıştılar. İlk çağda Roma imparatorları da dinin toplum üzerindeki etkisinden yararlanmışlardır. Orta Çağ Avrupasında bir Kral, Papa tarafından kutsanmazsa - Taç giyme töreni - onun imparatorluğu meşrû kabul edilmiyordu. Daha önce Papa ile takışmış olan Frank İmparatoru IV. Heinrich, kış günü çıplak ayakla papalık sarayı önünde affedilerek taç giydirilmesi içingünlerce bekledi.

 

İşin en garip tarafı da insanları eğitmesi, ahlâk sahibi erdemli bireyler yetiştirmesi beklenen dinlerin, bu güne kadar emek hırsızlarının kullandığı birer elverişli araç hâline gelmesi. Şahsi kanâ'atim; bunun en önemli sebebinin inancın kurumsallaşması olduğu yönündedir. Yâni, insanlar üzerinde otorite sahibi bir din-ruhban sınıfının oluşması. İnanç nesnel-somut biçimde ölçülemez. İnsanların beyanalarına itibar edilmek mecburiyeti vardır. Ölçülemeyen bir iddia ıspatlanamayacağı gibi, aksini ıspatlamak da mümkün değildir. İşte Tanrı adına "yetki"ye sâhip olduğunu iddia eden din baronları bu muğlâk yapıyı çok "ustaca" kullandılar bu güne kadar.

 

 

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, Vefik Sâmi yazdı:

 

İnsan kitleleri üzerinde egemenlik kurmayı sağlayan üç önemli araç var.

 

1 - Ekonomi

2 - Din

3 - Siyasi ve askeri güç.

 

Din adamları, inancı ve bağışlar üzerinden ekonomiyi; siyasi otorite de askeri güç ve vergiler üzerinden yine ekonomiyi kullandılar. Çoğu zaman da halk üzerinde kimin dha etkili olacağı noktasında birbirleri ile mücâdele etmişlerdir. Misâl; ilk çağ mezoğotamyasında krallar rahiplerin gücünü kırma adına kendilerine "Tanrı veya Tanrı oğlu" ilân ederek ruhban sınıfını pasifize etmeye çalıştılar. İlk çağda Roma imparatorları da dinin toplum üzerindeki etkisinden yararlanmışlardır. Orta Çağ Avrupasında bir Kral, Papa tarafından kutsanmazsa - Taç giyme töreni - onun imparatorluğu meşrû kabul edilmiyordu. Daha önce Papa ile takışmış olan Frank İmparatoru IV. Heinrich, kış günü çıplak ayakla papalık sarayı önünde affedilerek taç giydirilmesi içingünlerce bekledi.

 

İşin en garip tarafı da insanları eğitmesi, ahlâk sahibi erdemli bireyler yetiştirmesi beklenen dinlerin, bu güne kadar emek hırsızlarının kullandığı birer elverişli araç hâline gelmesi. Şahsi kanâ'atim; bunun en önemli sebebinin inancın kurumsallaşması olduğu yönündedir. Yâni, insanlar üzerinde otorite sahibi bir din-ruhban sınıfının oluşması. İnanç nesnel-somut biçimde ölçülemez. İnsanların beyanalarına itibar edilmek mecburiyeti vardır. Ölçülemeyen bir iddia ıspatlanamayacağı gibi, aksini ıspatlamak da mümkün değildir. İşte Tanrı adına "yetki"ye sâhip olduğunu iddia eden din baronları bu muğlâk yapıyı çok "ustaca" kullandılar bu güne kadar.

 

 


Üstadım işte tam da bu nedenden dedim ki dinleri üretenler egemenler ya da egemen olma hevesinde olanlardır.
İddia odur ki;
600'ler Mekkesi'nin tiranları Ebu Sufyanlar, Ebu Cehillerdi, "İbrahimî din" dedikleri bir dini (ya da adı her neyse) hoyratça kullanıp halk üzerinde siyasi-mali baskı kuruyorlardı. Kâbe bu diktanın elle tutulur baskı merkeziydi, Muhammed olduğu iddia olunan şahıs çıktı "kella" dedi ! "Patron ben olacağım"..  Her isyanda olduğu gibi kan döküldü ama ne isyanı çıkartan öldü ne de eski patronlar.. Olan yine gariban Mekke köylüsüne odu. 1400 senedir de olmaya devam ediyor. Araçlar aynı, amaçlar aynı, sonuçlar aynı ! 
 

tarihinde adeist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
18 saat önce, Vefik Sâmi yazdı:

 

Muhammed ortaya çıkana kadar, Arap yarımadasında yaşamakta olan Yahudiler, Hristiyanlar ve putpereset Araplar din nedeniyle birbirileri ile savaşmadılar. Din savaşlarına dâir elimizde hiç bir belge-kayıt yok. Muhammed'in "elçi"lik iddiası ile birlikte öldürmeler başladı. Beş çocuklu dul Esmâ binti Mervan'ın, 120 yaşındaki ihtiyar şair Ebû Afek'in, şâir Ka'b bin Eşref'in İslam Peygamberini eleştirmeleri dışında bir suçları yoktu.Kimseleri de öldürmemişlerdi. Ama; Muhammed'in gönderdiği fedâiler tarafından katledildiler.  Abdullah ibn-i Cahş seriyesinde üstelik Haram Ayların son gününde Mekkelilere âit kuru üzüm ve deri taşıyan bir ticâret kervanına saldırıp, yağmaladılar. İçlerinden birini öldürüp, iki kişiyi de esir alarak, ganimetlerle birlikte Medineye döndüler. Bunları ele geçirenler dört kişi idiler. Ama ganimet beşe bölündü ve bir pay da Muhammed'e ayrıldı. Daha sonra "Ganimetlerin beşte biri Allah ve resulünün" (Enfâl 41) âyeti "nâzil" olacaktı...

 

 

Peygamber onları boşuna öldürmedi mallarını ganimet almadı.Mekkedeki Müşrikler Peygambere ve müslümanlara zulmettiler onlara savaş açtılar.Bu sebeble savaş başladı.Bunun için cihad ilan edildi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...