Jump to content

MÜLÜMÂNLAR MUHAMMED’İN KULU MU?


Recommended Posts

İNANANLAR MUHAMMED’İN KULU MU?
 

ZÜMER-10. KUL YA IBADİLLEZINE AMENÜTTEKU RABBEKÜM LİLLEZINE AHSENU FI HAZİHİD DÜNYA HASENEH VE ERDULLAHİ VASİAH İNNEMA YÜVEFFES SABİRUNE ECRAHÜM Bİ ĞAYRİ HISAB

AYET, “DE Kİ EY İNANAN KULLARIM” İLE BAŞLIYOR.
 

DE Kİ: ‘EY İMAN EDEN KULLARIM, RABBİNİZDEN SAKININ. BU DÜNYADA İYİLİK EDENLER İÇİN BİR İYİLİK VARDIR. ALLAH’IN ARZ’I GENİŞTİR. ANCAK SABREDENLERE ECİRLERİ HESAPSIZCA ÖDENİR.’

MUHAMMED, İNANANLARA “KULLARIM” DİYE SESLENİYOR. BAZI MEAL TAHRİFATÇILARI BU HATAYI KAMUFLE EDEBİLMEK İÇİN MEALİN BAŞIN “BİZİM ADIMIZA DE Kİ” YA DA “TARAFIMDAN SÖYLE” GİBİ İLAVELER YAPMIŞLAR. HALBUKİ ARAPÇASINDA BUNLAR YOK. BAZILARI DA “KULLARIM” DEĞİL, “KULLAR” OLARAK ÇEVİRMİŞ.
 

EĞER KUR’AN’I ALLAH GÖNDERSEYDİ AYETTE ALLAH’IN “DE Kİ” DEMEYİP DİREK KENDİSİNİN SÖYLEMESİ GEREKİRDİ. YA DA “İNANAN KULLARIMA DE Kİ” ŞEKLİNDE OLMALIYDI.

AYNI İFADEYİ ZÜMER-53′DE DE GÖRMEKTEYİZ:
ZÜMER-53. DE Kİ: “EY KENDİLERİNİN ALEYHİNE AŞIRI GİDEN KULLARIM! ALLAH’IN RAHMETİNDEN ÜMİDİNİZİ KESMEYİN. ŞÜPHESİZ ALLAH, BÜTÜN GÜNAHLARI AFFEDER. ÇÜNKÜ O, ÇOK BAĞIŞLAYANDIR, ÇOK MERHAMET EDENDİR.”
 

Bu sayfada Ateistlere cevap vermekten maksadım, Müslümânların Allah'ı (c.c.) ve İslâmı anlamalarına katkıda bulunmak olmasaydı ne ateistlerle ne misyonerlerle ne de bozulmuş alevîlerle muhatab olmaz, şeytânî düşüncelerini gözönüne getirmezdim.
 

Ateistler, bizim Türkiye'deki ateist gözükenlerin düzeyinden değerlendirmelerde bulunmazlar. Ateistler, bütün dînleri bırakıp İslâm öfkesini bir dîn hâline getirmezler. Türkiye'de ateist maskesi takanların aslında farklı dîn ve mezheplerin misyoner ve ajanları olduğu açıktır. Müslümânın kırk yıl düşünse aklına gelmeyecek soruları önümüze getirenlerin organize çalışan, destek gören islâm karşıtları oldukları bellidir.
 

Bunlara cevap vermenin, küfürlerini göz önüne getirmenin sakıncaları vardır fakat bunlara zorunlu olarak cevap verilmesi gerekmektedir. İnşAllah Bunlara verdiğimiz cevaplarda Allah'ın tevfîkiyle muvaffak kılınanlardanızdır da istifâde ağır basar. Bu soruların, kendini âlim olarak topluma tanıtanları test etmek gibi de bir faydası vardır.
 

Müslümânım diyen bir adam yukarıdaki soruyu görünce, çıkış yolu olarak "Hz. Osman zamânında Kur'ân mushâflara yanlış aktarılmış" olabilir diyor. Bu soruların bizim açımızdan faydasını görebiliyor musunuz? Ateistlerin bir sorusuyla adamın yamukluğu ayna gibi ortaya çıkıyor. Sürekli Ehl-i Beyte atıf yapandan, şeytândan kaçar gibi kaçacaksın. Hz. Osmân (r.a.), Kur'ân'ı mushâf hâline getirirken sıralamada levh-i mahfuz gözünün önüne gelirdi. Elimizdeki Kur'ân lâfzen korunmuş ve Allah tarâfından bize ulaştırılmıştır. Ancak, Büyük Kırâat imâmlarının Kırâatte yorum farklılıkları vardır.
 

Bu soruda ateistlere cevap vermekten daha öncelikli gâyemiz müslümanların âyeti anlamasına katkıda bulunmaktır. Ateistler bu ve benzeri âyetlerde Hz. Muhammed'in (s.a.v.) gaf yaptığını, Kur'ânı kendisinin yazdığını ve Allah adına konuşurken gaf yaptığını, şeytânın telkinleriyle vehmederler.
 

Cevâba geçelim,

Allah-u Teâlâ, ""De ki; "Ey kullarım"..." buyurarak Peygamberine emrediyor. Dikkat edin, evvelâ bu emri görmeliyiz. Bu gerçeği açıklamasının Allah'ın bir emri olduğunu görmeliyiz. Allah (c.c.) bu gerçeği açıklamaktan çekinmiyor ve emrediyor... Çünkü bu emir olmasaydı, Peygamberimiz (s.a.v.) Kendi nefsinden, kendisine tâbi olanlara "Ey kullarım" demezdi. Sırf kul olduğu için, kendiliğinden "benim kullarımsınız" demez. Kulluğun acziyle, zilletiyle, yoksulluğu ile müstağrâk olmuş olanın,, kendisine itâat edilmesi, emir vermekten hoşnût olması gibi bir derdi ve isteği olmaz. O, diğer insânların can attığı bu gibi konularda bir ölüdür. Böyle bir kul, ümmetine emir verdiğinde veyâ bana salâvat getirin dediğinde sırf ümmetini düşündüğünden ve onlara acıdığından (rahmetinden) ancak emreder. Allah-u Teâlâ da sonsuz bir Karanlık olan cehâletten sonsuz hayır olan Nûr'a bizi çıkartmak için bu gerçeğe işâret etmekten çekinmemiştir.
 

Acınacak olanların Rahmetin kulları oluşu, ve peygamberlerin de Rahmân isminin mazharları oluşu bir gerçektir. Bu gerçeğe Allah-u Teâlâ ""De ki; "Ey kullarım"..." buyurarak işâret etmiş olsa da Peygamber (s.a.v.) bunu ümmetine dikte etmez. Bu bir gerçektir ama bu sırrları açıklamak, kolay anlaşılamayacağı için hikmete ve kulluğun esâsına aykırıdır.
 

Peygamberimiz (s.a.v.) Ancak Allah'ın emriyle "Ey kullarım" diyebileceği için kendiliğinden söylemeyeceği için ona bunu söylemesi emredilmiştir. Âyet-i kerîmedeki bu ifâdeden, Peygamber Efendimiz'in en başta Allah'ın nasıl mükemmel bir kulu olduğunu görünüz ve daha sonra Peygâmberimize tâbi olan ashâbın kulluklarının ne olduğunu araştırınız.
 

Te'yîd etdiğimiz bu gerçeği kabûl etmekten perdeli olanlar Âl-i İmrân sûresi 79. âyetin zikredilen anlamı, açıkça yalanladığını ve âyetin bu ibâreyle indirilmemiş olması gerektiğini veyâ bu kırâatle okunmaması gerektiğini söylüyorlar. Bence Onlar âyet-i kerîmeyi gereği gibi anlamıyorlar.
 

Ateistlerin iddiâlarını desteklediği düşünülen ve "de ki " ibâresinin Kur'ânda olmaması gerektiğini düşündüren Âyet-i kerîme şöyle:

Allah’ın, kendisine Kitab’ı, hükmü (hikmeti) ve peygamberliği verdiği hiçbir insanın, “Allah’ı bırakıp bana kullar olun” demesi düşünülemez. Fakat (şöyle öğüt verir:) “Öğretmekte ve derinlemesine incelemekte olduğunuz Kitap uyarınca rabbânîler (Allah’ın istediği örnek ve dindar kullar) olun.”
 

Burada ilkönce fakat'e (lâkin) dikkat edin. Çünkü fakatten sonra bir istisnâ' gelir. Daha sonra "Allah'ı bırakıpta" ifâdesine dikkat edin. Rahmeti arayan ümmetin Peygamberine itâat etmesi kul olması, Peygamberin Allah'a kul olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.Allah'a kul olan bir peygamber de "Allah'ı bırakın" demez...
 

Daha sonra da "Rabbânîler" kelîmesine dikkat edin. Meselâ bütün çocuklar anne ve babalarının tasarrufundadırlar. Anne ve Babaya Mürebbî derler. Anne ve Baba, çocuğun bi anlamda rabbidir. Sultan da tebâsının mürebbîsidir. Elbette Peygamber de hem madden hem mânen, ümmetinin mürebbîsi ve efendisi ve imâmıdır. Rabbânî olmak Rabb'e uymayı bildirdiği gibi Mürebbî olmayı da ihtivâ eder. Çünkü, acz, zillet, muhtâclık, itâat gibi hâller kulluğun aslı ve özü olsa da kuvvet, kudret, zenginlik, i'tibâr ve emretme yetkinliği, kulluğun içinde saklanmış, gizlenmiş ve açığa çıkacak netîcelerdir. Kuluk hâli ile rabblik hâli iç içedir. Fâtihâ sûresinde bu durum görülebilir.
 

"Ey kullarım" ifâdesinin doğruluğu anlamında Mevlîd yazarı Süleymân Çelebi, Allah'ın dilinden şöyle buyurmuştur:
“Gel Habibim sana açık olmuşam
Cümle halkı sana bende kılmışam.”

 

Yine aynı anlamı te'yiden Büyük veliy şöyle demiştir: 
“İnsan mertebesinin de Tanrı velîylerinin elinde hayvân gibi mağlûp olduğunu anla ey yoksul! 
Ahmed, irşad ederken halka “Kullarım” dedi. Tanrı bütün âlemi “ Kul yâ ibâdî” diye çağır” buyurdu. 
Senin aklın deveciye benzer, sen de devesin, Akıl, seni, ister istemez hükmünce çekip durmaktadır. 
Velîlyer, akılların aklıdır. Akıllar da ta en sonuncusuna kadar develere benzer. Onlara ibretle bak: bir kılavuz, yüz binlerce can!” (Celaleddin-i Rumi; Mesnevi/ ı. Cilt, 2495- 2499. Beytler)

 

Âyet-i kerîmede Allah (c.c.) bize şunu anlatmaya çalışıyor: "Benim hâlifelerim ve gerçek anlamda kullarım ancak İnsân-ı Kâmillerdir. Sizler ise onların kulları ve halîfelerisiniz" Zümer 10. âyet bağlamında ise anlam; Rahmânın hâlifeleri ve Rahmânın kulları bağlamındadır. Çünkü peygamberler, Rahmân ism-i şerîfinin mazharıdırlar. Ve ancak, (ilk planda) peygambere tâbi olanlara acınacaktır.
 

Bu durum, sâdece Peygamberler ve İnsân-ı Kâmiller için geçerli özel bir durum değildir. Her cemâat, tâbi oldukları (uydukları) imâmın tafsîlâtıdır (açılımıdır). Rahmete kul olursan Rahmet bulursun. Şeytâna kul olursan belânı bulursun. Çünkü tâbi olduğun şeyin parçası olursun. Her ülke başkanı, o ülkenin bir ortalaması ve aynasıdır.
 

Temelde varlık Hakk'a âid olduğu için ve vâr olduğumuz için ve hadîs-i şerîflerde bildirildiği üzre Allah insânı kendi sûretinde yarattığı için, Allah'a kul olan da mecbûren ilâhî nitelikler gözükür. İlâhî niteliklerle donanmanın sırrı, kullukta gizlidir. Kerâmet, takvânın içinde saklıdır.
 

Yüzümüzü ne yana çevirsek onun vechidir (yüzüdür) ama bizler Allah'ın rahmetine tâlib olduğumuzdan Kâbe'ye teveccüh ediyoruz. Aslında Kâbe'nin (kalbin) dört duvarı yaşayan dört veliynin (evtâd) korumasındadır. Onları şahsen tanımayız ama aslında onları sever, hürmet eder överiz. Kâbeyi ortada yok farzettiğimizde secde cihetlerimiz karşımızdaki müslümânların yüzlerine mukabil gelir. Bu durum Dünyevî ihtiyâçlarımızda insânlara muhtâc olmamıza benzer, ekmek için fırıncıya, yolculuk için şoföre, polise, mâdenciye, doktora v.b. muhtâcızdır.
 

ALINTIDIR     a. a. şenol

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 42
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

6 saat önce, Hurrican yazdı:

Ateistler, bizim Türkiye'deki ateist gözükenlerin düzeyinden değerlendirmelerde bulunmazlar. Ateistler, bütün dînleri bırakıp İslâm öfkesini bir dîn hâline getirmezler. Türkiye'de ateist maskesi takanların aslında farklı dîn ve mezheplerin misyoner ve ajanları olduğu açıktır. Müslümânın kırk yıl düşünse aklına gelmeyecek soruları önümüze getirenlerin organize çalışan, destek gören islâm karşıtları oldukları bellidir.

 

Öyle valla. Ben şahsen Yahudi misyoner hatta ajanım, her ay Siyonistlerden takır takır maaş alıyorum. Bi de Soros ve Illuminati gizli örgütlerine bağlıyım.

Sen hepsini anlamışsın meğer, ipliğimizi ne güzel pazara çıkarmışsın.

 

Zeka gerisi, dogmatik manyak,

 

Türk ateisti İslam'la uğraşmasın da gidip Hinduizmle mi uğraşsın? Sizin gibi yobazlar, İslamcılar şeriatçılar devletin tepesinde 16 yıldır, sabah gözümüzü açtığımızda sapıtık sapıtık dini muhabbetler duyuyor, din baskısına maruz kalıyoruz.

Hristiyanlığın dominan olduğu yerlerdeki ateistler de Hristiyanlıkla uğraşır en çok, bu da doğaldır. Aman da bak onlar sizden daha ileride, İslam'a saldırmıyorlar demek, en hafif tabirle geri zekalılıktır.

 

Bi de kalkmış ajan, misyoner demiş millete.

Utanmaz arlanmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Öyle valla. Ben şahsen Yahudi misyoner hatta ajanım, her ay Siyonistlerden takır takır maaş alıyorum. Bi de Soros ve Illuminati gizli örgütlerine bağlıyım.

Sen hepsini anlamışsın meğer, ipliğimizi ne güzel pazara çıkarmışsın.

 

Zeka gerisi, dogmatik manyak,

 

Türk ateisti İslam'la uğraşmasın da gidip Hinduizmle mi uğraşsın? Sizin gibi yobazlar, İslamcılar şeriatçılar devletin tepesinde 16 yıldır, sabah gözümüzü açtığımızda sapıtık sapıtık dini muhabbetler duyuyor, din baskısına maruz kalıyoruz.

Hristiyanlığın dominan olduğu yerlerdeki ateistler de Hristiyanlıkla uğraşır en çok, bu da doğaldır. Aman da bak onlar sizden daha ileride, İslam'a saldırmıyorlar demek, en hafif tabirle geri zekalılıktır.

 

Bi de kalkmış ajan, misyoner demiş millete.

Utanmaz arlanmaz.


Heralde bir haftadır sitedeyim, muhatab alınabilecek fikir sâhibi bir inkârcı aradım, bulamadım. İçeriklere bakıyorum yazı yazmaktan vazgeçiyorum. Sen kendini fasulyeden sanmışsın ama Yahûdîler olsun misyonerler olsun, sizin gibi küfür ve hakâretten başka bir ma'rifetleri olmayanlara bir kuruş para kaptırmazlar. Sizin gibi İslâm öfkesini dînleştirmiş yobazların, dolaylı yoldan islâm lehine çalıştığını onlar da görüyor. Yukarıda alıntı yaptığım yazarın muhatabı zâten ateist forum değil. İnternet âleminde facebookta blog sitelerinde Bu soruları kim üretiyorsa, İslâm karşıtı güçler ile (yahûdî misyoner alevî) gerek maddî gerek ma'nevî bir bağ olduğu gözlemleniyor. 

Koskoca yazıdan, anlam ve muhtevâsı dehşet verici azâmete sâhip bir yazı içinde,, alevî kelîmesi geçen paragraf seni hoplatıyor. Neden acabâ? Hassâs konu girmiyorum. 
 

 

28 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

Türk ateisti İslam'la uğraşmasın da gidip Hinduizmle mi uğraşsın? Sizin gibi yobazlar, İslamcılar şeriatçılar devletin tepesinde 16 yıldır, sabah gözümüzü açtığımızda sapıtık sapıtık dini muhabbetler duyuyor, din baskısına maruz kalıyoruz.

Hristiyanlığın dominan olduğu yerlerdeki ateistler de Hristiyanlıkla uğraşır en çok, bu da doğaldır. Aman da bak onlar sizden daha ileride, İslam'a saldırmıyorlar demek, en hafif tabirle geri zekalılıktır.


Televizyonu açtığın zamân ahaber sabah haberlerini izleme o zamân, başka kanal izle.
Bu nasıl baskı, meselâ; a haber kanalını televizyonundan sil, hiç görmezsin, baskı dediğin şey buharlaşacaktır dene...
Bu sitede anibal diye bir mahlûk gördüm, bir daha görmemek için engelledim. Site kullanıcılarına böyle bir imkan vermiş.

Baskının ne olduğunu anlamak istiyorsan ateist yöneticilerin yaptığı zulümleri târih kitaplarından araştır.

Ben, İslâm hakkında i'tirâzlarda bulunulmasından, sorular üretilmesinden hiç rahatsız değilim. Sorulara cevap verildiğinde İslâm mu'cîzesi biraz daha açığa çıkacağı için, insânların düşünce kapasitesine katkıda bulunulacağı için kendimde bilgimi geliştirme fırsatı bulduğum için mutlu bile oluyorum. Ama hırlama, havlama  çemkirme, ısırma girişimleri gibi,, Fikir karşısında maymun görmüş gibi tepkilerden bağımsız bir tartışma ortamı hayâl ediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, Hurrican yazdı:

İNANANLAR MUHAMMED’İN KULU MU?
 

ZÜMER-10. KUL YA IBADİLLEZINE AMENÜTTEKU RABBEKÜM LİLLEZINE AHSENU FI HAZİHİD DÜNYA HASENEH VE ERDULLAHİ VASİAH İNNEMA YÜVEFFES SABİRUNE ECRAHÜM Bİ ĞAYRİ HISAB

AYET, “DE Kİ EY İNANAN KULLARIM” İLE BAŞLIYOR.
 

DE Kİ: ‘EY İMAN EDEN KULLARIM, RABBİNİZDEN SAKININ. BU DÜNYADA İYİLİK EDENLER İÇİN BİR İYİLİK VARDIR. ALLAH’IN ARZ’I GENİŞTİR. ANCAK SABREDENLERE ECİRLERİ HESAPSIZCA ÖDENİR.’

MUHAMMED, İNANANLARA “KULLARIM” DİYE SESLENİYOR. BAZI MEAL TAHRİFATÇILARI BU HATAYI KAMUFLE EDEBİLMEK İÇİN MEALİN BAŞIN “BİZİM ADIMIZA DE Kİ” YA DA “TARAFIMDAN SÖYLE” GİBİ İLAVELER YAPMIŞLAR. HALBUKİ ARAPÇASINDA BUNLAR YOK. BAZILARI DA “KULLARIM” DEĞİL, “KULLAR” OLARAK ÇEVİRMİŞ.
 

EĞER KUR’AN’I ALLAH GÖNDERSEYDİ AYETTE ALLAH’IN “DE Kİ” DEMEYİP DİREK KENDİSİNİN SÖYLEMESİ GEREKİRDİ. YA DA “İNANAN KULLARIMA DE Kİ” ŞEKLİNDE OLMALIYDI.

AYNI İFADEYİ ZÜMER-53′DE DE GÖRMEKTEYİZ:
ZÜMER-53. DE Kİ: “EY KENDİLERİNİN ALEYHİNE AŞIRI GİDEN KULLARIM! ALLAH’IN RAHMETİNDEN ÜMİDİNİZİ KESMEYİN. ŞÜPHESİZ ALLAH, BÜTÜN GÜNAHLARI AFFEDER. ÇÜNKÜ O, ÇOK BAĞIŞLAYANDIR, ÇOK MERHAMET EDENDİR.”
 

Bu sayfada Ateistlere cevap vermekten maksadım, Müslümânların Allah'ı (c.c.) ve İslâmı anlamalarına katkıda bulunmak olmasaydı ne ateistlerle ne misyonerlerle ne de bozulmuş alevîlerle muhatab olmaz, şeytânî düşüncelerini gözönüne getirmezdim.
 

Ateistler, bizim Türkiye'deki ateist gözükenlerin düzeyinden değerlendirmelerde bulunmazlar. Ateistler, bütün dînleri bırakıp İslâm öfkesini bir dîn hâline getirmezler. Türkiye'de ateist maskesi takanların aslında farklı dîn ve mezheplerin misyoner ve ajanları olduğu açıktır. Müslümânın kırk yıl düşünse aklına gelmeyecek soruları önümüze getirenlerin organize çalışan, destek gören islâm karşıtları oldukları bellidir.
 

Bunlara cevap vermenin, küfürlerini göz önüne getirmenin sakıncaları vardır fakat bunlara zorunlu olarak cevap verilmesi gerekmektedir. İnşAllah Bunlara verdiğimiz cevaplarda Allah'ın tevfîkiyle muvaffak kılınanlardanızdır da istifâde ağır basar. Bu soruların, kendini âlim olarak topluma tanıtanları test etmek gibi de bir faydası vardır.
 

Müslümânım diyen bir adam yukarıdaki soruyu görünce, çıkış yolu olarak "Hz. Osman zamânında Kur'ân mushâflara yanlış aktarılmış" olabilir diyor. Bu soruların bizim açımızdan faydasını görebiliyor musunuz? Ateistlerin bir sorusuyla adamın yamukluğu ayna gibi ortaya çıkıyor. Sürekli Ehl-i Beyte atıf yapandan, şeytândan kaçar gibi kaçacaksın. Hz. Osmân (r.a.), Kur'ân'ı mushâf hâline getirirken sıralamada levh-i mahfuz gözünün önüne gelirdi. Elimizdeki Kur'ân lâfzen korunmuş ve Allah tarâfından bize ulaştırılmıştır. Ancak, Büyük Kırâat imâmlarının Kırâatte yorum farklılıkları vardır.
 

Bu soruda ateistlere cevap vermekten daha öncelikli gâyemiz müslümanların âyeti anlamasına katkıda bulunmaktır. Ateistler bu ve benzeri âyetlerde Hz. Muhammed'in (s.a.v.) gaf yaptığını, Kur'ânı kendisinin yazdığını ve Allah adına konuşurken gaf yaptığını, şeytânın telkinleriyle vehmederler.
 

Cevâba geçelim,

Allah-u Teâlâ, ""De ki; "Ey kullarım"..." buyurarak Peygamberine emrediyor. Dikkat edin, evvelâ bu emri görmeliyiz. Bu gerçeği açıklamasının Allah'ın bir emri olduğunu görmeliyiz. Allah (c.c.) bu gerçeği açıklamaktan çekinmiyor ve emrediyor... Çünkü bu emir olmasaydı, Peygamberimiz (s.a.v.) Kendi nefsinden, kendisine tâbi olanlara "Ey kullarım" demezdi. Sırf kul olduğu için, kendiliğinden "benim kullarımsınız" demez. Kulluğun acziyle, zilletiyle, yoksulluğu ile müstağrâk olmuş olanın,, kendisine itâat edilmesi, emir vermekten hoşnût olması gibi bir derdi ve isteği olmaz. O, diğer insânların can attığı bu gibi konularda bir ölüdür. Böyle bir kul, ümmetine emir verdiğinde veyâ bana salâvat getirin dediğinde sırf ümmetini düşündüğünden ve onlara acıdığından (rahmetinden) ancak emreder. Allah-u Teâlâ da sonsuz bir Karanlık olan cehâletten sonsuz hayır olan Nûr'a bizi çıkartmak için bu gerçeğe işâret etmekten çekinmemiştir.
 

Acınacak olanların Rahmetin kulları oluşu, ve peygamberlerin de Rahmân isminin mazharları oluşu bir gerçektir. Bu gerçeğe Allah-u Teâlâ ""De ki; "Ey kullarım"..." buyurarak işâret etmiş olsa da Peygamber (s.a.v.) bunu ümmetine dikte etmez. Bu bir gerçektir ama bu sırrları açıklamak, kolay anlaşılamayacağı için hikmete ve kulluğun esâsına aykırıdır.
 

Peygamberimiz (s.a.v.) Ancak Allah'ın emriyle "Ey kullarım" diyebileceği için kendiliğinden söylemeyeceği için ona bunu söylemesi emredilmiştir. Âyet-i kerîmedeki bu ifâdeden, Peygamber Efendimiz'in en başta Allah'ın nasıl mükemmel bir kulu olduğunu görünüz ve daha sonra Peygâmberimize tâbi olan ashâbın kulluklarının ne olduğunu araştırınız.
 

Te'yîd etdiğimiz bu gerçeği kabûl etmekten perdeli olanlar Âl-i İmrân sûresi 79. âyetin zikredilen anlamı, açıkça yalanladığını ve âyetin bu ibâreyle indirilmemiş olması gerektiğini veyâ bu kırâatle okunmaması gerektiğini söylüyorlar. Bence Onlar âyet-i kerîmeyi gereği gibi anlamıyorlar.
 

Ateistlerin iddiâlarını desteklediği düşünülen ve "de ki " ibâresinin Kur'ânda olmaması gerektiğini düşündüren Âyet-i kerîme şöyle:

Allah’ın, kendisine Kitab’ı, hükmü (hikmeti) ve peygamberliği verdiği hiçbir insanın, “Allah’ı bırakıp bana kullar olun” demesi düşünülemez. Fakat (şöyle öğüt verir:) “Öğretmekte ve derinlemesine incelemekte olduğunuz Kitap uyarınca rabbânîler (Allah’ın istediği örnek ve dindar kullar) olun.”
 

Burada ilkönce fakat'e (lâkin) dikkat edin. Çünkü fakatten sonra bir istisnâ' gelir. Daha sonra "Allah'ı bırakıpta" ifâdesine dikkat edin. Rahmeti arayan ümmetin Peygamberine itâat etmesi kul olması, Peygamberin Allah'a kul olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.Allah'a kul olan bir peygamber de "Allah'ı bırakın" demez...
 

Daha sonra da "Rabbânîler" kelîmesine dikkat edin. Meselâ bütün çocuklar anne ve babalarının tasarrufundadırlar. Anne ve Babaya Mürebbî derler. Anne ve Baba, çocuğun bi anlamda rabbidir. Sultan da tebâsının mürebbîsidir. Elbette Peygamber de hem madden hem mânen, ümmetinin mürebbîsi ve efendisi ve imâmıdır. Rabbânî olmak Rabb'e uymayı bildirdiği gibi Mürebbî olmayı da ihtivâ eder. Çünkü, acz, zillet, muhtâclık, itâat gibi hâller kulluğun aslı ve özü olsa da kuvvet, kudret, zenginlik, i'tibâr ve emretme yetkinliği, kulluğun içinde saklanmış, gizlenmiş ve açığa çıkacak netîcelerdir. Kuluk hâli ile rabblik hâli iç içedir. Fâtihâ sûresinde bu durum görülebilir.
 

"Ey kullarım" ifâdesinin doğruluğu anlamında Mevlîd yazarı Süleymân Çelebi, Allah'ın dilinden şöyle buyurmuştur:
“Gel Habibim sana açık olmuşam
Cümle halkı sana bende kılmışam.”

 

Yine aynı anlamı te'yiden Büyük veliy şöyle demiştir: 
“İnsan mertebesinin de Tanrı velîylerinin elinde hayvân gibi mağlûp olduğunu anla ey yoksul! 
Ahmed, irşad ederken halka “Kullarım” dedi. Tanrı bütün âlemi “ Kul yâ ibâdî” diye çağır” buyurdu. 
Senin aklın deveciye benzer, sen de devesin, Akıl, seni, ister istemez hükmünce çekip durmaktadır. 
Velîlyer, akılların aklıdır. Akıllar da ta en sonuncusuna kadar develere benzer. Onlara ibretle bak: bir kılavuz, yüz binlerce can!” (Celaleddin-i Rumi; Mesnevi/ ı. Cilt, 2495- 2499. Beytler)

 

Âyet-i kerîmede Allah (c.c.) bize şunu anlatmaya çalışıyor: "Benim hâlifelerim ve gerçek anlamda kullarım ancak İnsân-ı Kâmillerdir. Sizler ise onların kulları ve halîfelerisiniz" Zümer 10. âyet bağlamında ise anlam; Rahmânın hâlifeleri ve Rahmânın kulları bağlamındadır. Çünkü peygamberler, Rahmân ism-i şerîfinin mazharıdırlar. Ve ancak, (ilk planda) peygambere tâbi olanlara acınacaktır.
 

Bu durum, sâdece Peygamberler ve İnsân-ı Kâmiller için geçerli özel bir durum değildir. Her cemâat, tâbi oldukları (uydukları) imâmın tafsîlâtıdır (açılımıdır). Rahmete kul olursan Rahmet bulursun. Şeytâna kul olursan belânı bulursun. Çünkü tâbi olduğun şeyin parçası olursun. Her ülke başkanı, o ülkenin bir ortalaması ve aynasıdır.
 

Temelde varlık Hakk'a âid olduğu için ve vâr olduğumuz için ve hadîs-i şerîflerde bildirildiği üzre Allah insânı kendi sûretinde yarattığı için, Allah'a kul olan da mecbûren ilâhî nitelikler gözükür. İlâhî niteliklerle donanmanın sırrı, kullukta gizlidir. Kerâmet, takvânın içinde saklıdır.
 

Yüzümüzü ne yana çevirsek onun vechidir (yüzüdür) ama bizler Allah'ın rahmetine tâlib olduğumuzdan Kâbe'ye teveccüh ediyoruz. Aslında Kâbe'nin (kalbin) dört duvarı yaşayan dört veliynin (evtâd) korumasındadır. Onları şahsen tanımayız ama aslında onları sever, hürmet eder överiz. Kâbeyi ortada yok farzettiğimizde secde cihetlerimiz karşımızdaki müslümânların yüzlerine mukabil gelir. Bu durum Dünyevî ihtiyâçlarımızda insânlara muhtâc olmamıza benzer, ekmek için fırıncıya, yolculuk için şoföre, polise, mâdenciye, doktora v.b. muhtâcızdır.
 

ALINTIDIR     a. a. şenol

 

hangi tarikat. bu aa şenol kimdir. nerde yazar. açıklar mısın?

Link to post
Sitelerde Paylaş
29 dakika önce, FETİH yazdı:

 

hangi tarikat. bu aa şenol kimdir. nerde yazar. açıklar mısın?


Bütün hak tarîkatlar bizden...

Facebookta yazıyor sâdece,  Çünkü maddî ve ma'nevî rantiyecilerle bir menfâat ilişkisi yok. 
İster dînî olsun ister dîn karşıtı olsun, yazdığı yerdeki menfâat düzeni bozulur. 
Gerçeğin peşinde olanlar ancak yazılarına tahammül edebilir.

Ehl-i Sünnet ana caddesinden...
Muhyiddîn Arâbî hazretlerini şeyh-iekber olarak bilir ve Hazret-i şeyhin Hâtemü'l-Evliyâ olduğuna inanır.
Siyâsî ve târihî mevzûlarda da bir Kadir Mısıroğlu Hayrânıdır.

Açıklayıcı oldu mu?
 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Hurrican yazdı:

 

Bu sayfada Ateistlere cevap vermekten maksadım, Müslümânların Allah'ı (c.c.) ve İslâmı anlamalarına katkıda bulunmak olmasaydı ne ateistlerle ne misyonerlerle ne de bozulmuş alevîlerle muhatab olmaz, şeytânî düşüncelerini gözönüne getirmezdim.
 

 

 şeref yoksunu, iftiracı , sefil yobaz! Anibal'a sövüyor diye kızıyoruz ama. bu forumda vakit geçirdikçe anlıyorum ki yaptığını asla onaylamasam da kısmen haklı adam.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, Hurrican yazdı:


Bütün hak tarîkatlar bizden...

Facebookta yazıyor sâdece,  Çünkü maddî ve ma'nevî rantiyecilerle bir menfâat ilişkisi yok. 
İster dînî olsun ister dîn karşıtı olsun, yazdığı yerdeki menfâat düzeni bozulur. 
Gerçeğin peşinde olanlar ancak yazılarına tahammül edebilir.

Ehl-i Sünnet ana caddesinden...
Muhyiddîn Arâbî hazretlerini şeyh-iekber olarak bilir ve Hazret-i şeyhin Hâtemü'l-Evliyâ olduğuna inanır.
Siyâsî ve târihî mevzûlarda da bir Kadir Mısıroğlu Hayrânıdır.

Açıklayıcı oldu mu?
 

 

oldu, saol.Muhyiddîn Arâbî hazretlerini ra. severim. fakat İmam Rabbani hazretlerini ra. tevhid anlayışını daha bir açık, şeriatin zahirine uygun bulan alimlerin düşüncesine katılırım. herşey O'ndan CC. bu çağımıza daha uygun gibi duruyor. Şeyh-i ekber ra. zihinleri zorluyor gibi.. İmam Rabbani ra. kolaylaştırıyor. tabi  bana göre bu zorluk ve kolaylık fikri.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, Burakey yazdı:

 şeref yoksunu, iftiracı , sefil yobaz! Anibal'a sövüyor diye kızıyoruz ama. bu forumda vakit geçirdikçe anlıyorum ki yaptığını asla onaylamasam da kısmen haklı adam.


Bu yazı, bir facebook sayfasından alınmıştır. Sayfanın ismi de, Ateist misyoner ve alevilere cevaptır. Yazının alıntı olduğunu belirtmiştim. Ateist foruma özel bir yazı değildir. herkese açık bir facebook sayfasıdır. Yine anlamamışsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, FETİH yazdı:

 

oldu, saol.Muhyiddîn Arâbî hazretlerini ra. severim. fakat İmam Rabbani hazretlerini ra. tevhid anlayışını daha bir açık, şeriatin zahirine uygun bulan alimlerin düşüncesine katılırım. herşey O'ndan CC. bu çağımıza daha uygun gibi duruyor. Şeyh-i ekber ra. zihinleri zorluyor gibi.. İmam Rabbani ra. kolaylaştırıyor. tabi  bana göre bu zorluk ve kolaylık fikri.


Hazret-i İmâm, avama hitâb ediyor. Hazret-, Şeyh, Şeyhlerin şeyhi...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yanıt olduğu iddia edilen yazı, hiç bir şekilde yanıt değil. Bolca Arapça sözcüklerle bulanmış saçma sapan bir zırvalama.

 

Buna benzer bir çok pasaj var ve bunlar ifade bozukluğu. Bu gerçeği hiç bir zırvalama değiştiremez. Kul (de ki) demesi gereken bir çok yerde de demiyor. Osman levhi mahfuzu görürmüş safsatalarını filan zaten bir geçeceksin.

 

Bunlar dogmatik Müslümleri avutur sadece. Ateistlere böyle zırvaları kakalayamayacağını bilmeyen bir embesil. Buraya doğru düzgün, akıllı mantıklı bir şeylerle geleceksin. Burada kimse yemez bu safsataları. Bunu anlayamayacak kadar idyot bunlar işte.

 

Bu Arap zırvalamasında doğru düzgün bir ifadeye rastlamak çok zordur zaten. İfade bozukluğunun gırla gittiği bir zırva bu. Arama motoruna filanca filozoftan güzel sözler yazın, bir sürü birbirinden güzel sözler çıkar. Kuran'dan güzel sözler yazın, çıkan saçmalıklara gülersiniz. Hiç bir tane doğru düzgün bir güzel söz çıkmaz. Bunlar da güzel sözler ise, karga gaklamasının da epey bir hatırını saymak gerekecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Hurrican yazdı:


Bu yazı, bir facebook sayfasından alınmıştır. Sayfanın ismi de, Ateist misyoner ve alevilere cevaptır. Yazının alıntı olduğunu belirtmiştim. Ateist foruma özel bir yazı değildir. herkese açık bir facebook sayfasıdır. Yine anlamamışsın.

 

Buraya astıysan ben seni bilirim arkadaş. bu yazdıklarınız bir şeyi değiştirmez. öncelikle şunu biliniz biz normal insanlarız. ben klasik sunni bir ailede yetiştim,beş vakit namaz kıldığım dönemlerde oldu, dua etmediği gün olmayan biriydim. kimseden falanda etkilenmedim. yüce Allah ne demiş diye kuranı okumaya ve anlamaya çalıştım. tek suçum bu. Allah bizi değil yazdırdığı metinleri suçlasın önce. bizleri şeytan gibi görmekten vazgeçin. savunabiliyorsaniz mertçe kitabınızı savunun..

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, democrossian yazdı:

Yanıt olduğu iddia edilen yazı, hiç bir şekilde yanıt değil. Bolca Arapça sözcüklerle bulanmış saçma sapan bir zırvalama.

 

Buna benzer bir çok pasaj var ve bunlar ifade bozukluğu. Bu gerçeği hiç bir zırvalama değiştiremez. Kul (de ki) demesi gereken bir çok yerde de demiyor. Osman levhi mahfuzu görürmüş safsatalarını filan zaten bir geçeceksin.

 

Bunlar dogmatik Müslümleri avutur sadece. Ateistlere böyle zırvaları kakalayamayacağını bilmeyen bir embesil. Buraya doğru düzgün, akıllı mantıklı bir şeylerle geleceksin. Burada kimse yemez bu safsataları. Bunu anlayamayacak kadar idyot bunlar işte.

 

Bu Arap zırvalamasında doğru düzgün bir ifadeye rastlamak çok zordur zaten. İfade bozukluğunun gırla gittiği bir zırva bu. Arama motoruna filanca filozoftan güzel sözler yazın, bir sürü birbirinden güzel sözler çıkar. Kuran'dan güzel sözler yazın, çıkan saçmalıklara gülersiniz. Hiç bir tane doğru düzgün bir güzel söz çıkmaz. Bunlar da güzel sözler ise, karga gaklamasının da epey bir hatırını saymak gerekecektir.


Âyet-i kerîmenin açıklaması yapılmış. Ateistleri tatmîn etmek, ateistleri inandırmak, ateistlerin anlamasını sağlamak, bizim işimiz değil. Aslında şu gelmiş olduğun birikimle senin bile işin değil, şu ândaki düzeyinle, anlamamaktan başka ne yapabilirsin ki, Allah hidâyet versin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Hurrican yazdı:

ateistlerin anlamasını sağlamak, bizim işimiz değil.

 

Sana yanıtı Nasrettin hoca vermiş. Göle maya çalarak senin gibilerin boş umutlarını yermiş. Sizinki mayayı çalmak, ya tutarsa diye boş bir umut beslemek. Tutmayacağını bile bile çalıyorsunuz. Çalıyorsunuz da oynayacak hiç kimse yok kusura kalmayın. Biz böyle aptalca ezgilere oynamayız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, Burakey yazdı:

 

Buraya astıysan ben seni bilirim arkadaş. bu yazdıklarınız bir şeyi değiştirmez. öncelikle şunu biliniz biz normal insanlarız. ben klasik sunni bir ailede yetiştim,beş vakit namaz kıldığım dönemlerde oldu, dua etmediği gün olmayan biriydim. kimseden falanda etkilenmedim. yüce Allah ne demiş diye kuranı okumaya ve anlamaya çalıştım. tek suçum bu. Allah bizi değil yazdırdığı metinleri suçlasın önce. bizleri şeytan gibi görmekten vazgeçin. savunabiliyorsaniz mertçe kitabınızı savunun..


Allah'ın kitabını okurken, Ahmed'in Mehmed'in kitabı gibi okumasaydın, İnanarak okusaydın ki Dikkat et, "Allah inanmayanları doğru yola eriştirmez",, Okurken gördüğün yanlışları Allah'a izâfe etmek yerine, aklına ve yetrsizliğine izâfe etseydin. Allah seni doğru yola eriştirebilirdi. Sen baştan beri inançsızmışsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Sana yanıtı Nasrettin hoca vermiş. Göle maya çalarak senin gibilerin boş umutlarını yermiş. Sizinki mayayı çalmak, ya tutarsa diye boş bir umut beslemek. Tutmayacağını bile bile çalıyorsunuz. Çalıyorsunuz da oynayacak hiç kimse yok kusura kalmayın. Biz böyle aptalca ezgilere oynamayız.


Hayır, Aranızda az da olsa Allah'ın hidâyet edecekleri vâr. Müslümânım diyenlerden îmânsız gidecek olanlar çıkabileceği gibi sizden de hidâyet bulacaklar var. Öğrenmek isteyenlere yazıyorum. Ateistler anlamasa da müslümânlar, yarı müslümanlar, deistler agnostikler istifâde edebilir. Sitede sırf ateistler bulunsaydı vaktimi isrâf etmezdim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Hurrican yazdı:


Allah'ın kitabını okurken, Ahmed'in Mehmed'in kitabı gibi okumasaydın, İnanarak okusaydın ki Dikkat et, "Allah inanmayanları doğru yola eriştirmez",, Okurken gördüğün yanlışları Allah'a izâfe etmek yerine, aklına ve yetrsizliğine izâfe etseydin. Allah seni doğru yola eriştirebilirdi. Sen baştan beri inançsızmışsın.

 

kuranı ilk okuduğumda korkudan,sevgiden ve saygıdan titremiştim be iftiracı. kuranı tabiki yaratıcının sözleri diye okudum. yoksa zaten ilk okuyuşta saçmalığı anlardım. yaratıcının sözleri diye üzerine düşündük onca sene.

 

ee şimdi inancını korumak için nabacan mecburen bana iftira atıp rahatlayacan, imanını koruyacan.kitabında öyle yapıyor zaten. kalplerimizi bilmiyor ve iftira atıyor. ama sen tanrı konuşuyor sanıyor ve iftira değil bilgi diyorsun buna . bu iyi bir psikolojik manipülasyon. bende öyle sandımdı uzun süre..

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Burakey yazdı:

 

kuranı ilk okuduğumda korkudan,sevgiden ve saygıdan titremiştim be iftiracı. kuranı tabiki yaratıcının sözleri diye okudum. yoksa zaten ilk okuyuşta saçmalığı anlardım. yaratıcının sözleri diye üzerine düşündük onca sene.

 

ee şimdi inancını korumak için nabacan mecburen bana iftira atıp rahatlayacan, imanını koruyacan.kitabında öyle yapıyor zaten. kalplerimizi bilmiyor ve iftira atıyor. ama sen tanrı konuşuyor sanıyor ve iftira değil bilgi diyorsun buna . bu iyi bir psikolojik manipülasyon. bende öyle sandımdı uzun süre..


Anlamak ya da anlamamak, işte bütün mes'ele bu... Anlamamışsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Hurrican yazdı:


Anlamak ya da anlamamak, işte bütün mes'ele bu... Anlamamışsın.

 

 inancını yıkmak evini yıkmak gibidir,kimse elleriyle evini yıkmak istemez. (güsel benzetmedir)

 

ancak; gerçekten güçlü bir şey yoktur

 

öyleyse; Yok oluşa ,anlamsızlığa meydan okuyarak cesur yürekle tekrar oku kuranı.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, Burakey yazdı:

 

 inancını yıkmak evini yıkmak gibidir,kimse elleriyle evini yıkmak istemez. (güsel benzetmedir)

 

ancak; gerçekten güçlü bir şey yoktur

 

öyleyse; Yok oluşa ,anlamsızlığa meydan okuyarak cesur yürekle tekrar oku kuranı.

 

 


Ben, sen değilim ki, okuyunca senin çıkardığın anlamları çıkarayım. da sapıtayım. Benim âyet-i kerîmeleri nasıl anladığımı görmek istersen, yazılarımı tâkip et.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...