Jump to content

ATEİSTLERİN "CEVAP VERİLEMEZ" DEDİKLERİ SORULARIN CEVAPLARI


Recommended Posts

8 saat önce, Tuğba yazdı:

Maalesef intizamı kendi  gözleriyle görüp araştırma imkanı ve deneyler yaparak bizzat şahit olmuşlar ama biz niye varız ve gerçekten sadece yok olup havayamı karışacaz diye düşünmüyorlar...

 

 Bunun tam tersini gösterecek hiçbir veri yok.

8 saat önce, Tuğba yazdı:

Pekala bu duygular ne olacak bu vicdan bu manevi  boşluk yapılan haksızlıklar ve zulme uğrayanlar ve bu zulmü yapanlar bu haksız savaşlar ve getirdiği ölümler açlık vs bunlarda havaya mı karışacak Tabiki hayır.

 

 Çünkü çözümü biz getireceğiz. Allah değil.

8 saat önce, Tuğba yazdı:

Kuran ayetlerinin doğru çıkmadığını mı Ispatlamaya çalıştın aksine doğruluğunu gösterdin.

8 saat önce, Tuğba yazdı:

Kuran onların (bir azı hariç)İman etmeyip cehenneme gideceğinden bahseder. İnsanlığa ve bilime katkı sağlamayacak onlara yardımcı olmayıp nobel ödülü almayacak mı diyor.

 

 Anlayamadım. Şimdi, Homo Sapiens'e yardım edip etmedikleri Kur'an'ın neden umrunda? Her türlü cehenneme gidecekler, değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 1,2k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

9 hours ago, Tuğba said:

Maalesef intizamı kendi  gözleriyle görüp araştırma imkanı ve deneyler yaparak bizzat şahit olmuşlar ama biz niye varız ve gerçekten sadece yok olup havayamı karışacaz diye düşünmüyorlar, .Pekala bu duygular ne olacak bu vicdan bu manevi  boşluk yapılan haksızlıklar ve zulme uğrayanlar ve bu zulmü yapanlar bu haksız savaşlar ve getirdiği ölümler açlık vs bunlarda havaya mı karışacak Tabiki hayır.

 

Kuran ayetlerinin doğru çıkmadığını mı Ispatlamaya çalıştın aksine doğruluğunu gösterdin. Kuran onların (bir azı hariç)İman etmeyip cehenneme gideceğinden bahseder. İnsanlığa ve bilime katkı sağlamayacak onlara yardımcı olmayıp nobel ödülü almayacak mı diyor.

 

 Her ne kadar bu savaş bilançosunu müslümanları kötü göstermek için paylaştıysanda, senin yahudi sempatizani bir ateist olduğunu düşündürdü

 

 

Öncelikle, haksızklıklar, zulme uğrayanlar... Malum bakara iyi makara, google'dan bakacak, her cuma bir ayet sallayacaklar, siz de "yaaa, gördün mü bak, bööle işte" diyerek o zulmü içinize çekeceksiniz. 

 

Image result for bakara makara

 

Bu yenen para senin parandı, evladının rızkıydı, tüyü bitmedik yetimin hakkıydı. Ve sustun, hakkaten iyi makara di mi bakara? Bak ve gör, din ne işe yarıyormuş?

 

Dinin varlığını sağlayan bu, zalimin, yaptığının yanına kar kalmasını sağlar. 

 

Birde şunu demişsin, müslümanları kötü göstermek. Bu yapılanlar kötü mü? Yapanlar müslüman mı? O halde, göstermek ne demek? 

 

Sen de diyeyim, yahudiler aha şöyle bebekleri öldürüyor falan diye paylaşırken, yahudileri kötü göstermek isteyen bir arap sempatizanı olmuyor musun?

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, Tuğba yazdı:

Maalesef intizamı kendi  gözleriyle görüp araştırma imkanı ve deneyler yaparak bizzat şahit olmuşlar ama biz niye varız ve gerçekten sadece yok olup havayamı karışacaz diye düşünmüyorlar, .Pekala bu duygular ne olacak bu vicdan bu manevi  boşluk yapılan haksızlıklar ve zulme uğrayanlar ve bu zulmü yapanlar bu haksız savaşlar ve getirdiği ölümler açlık vs bunlarda havaya mı karışacak Tabiki hayır.

 

Kuran ayetlerinin doğru çıkmadığını mı Ispatlamaya çalıştın aksine doğruluğunu gösterdin. Kuran onların (bir azı hariç)İman etmeyip cehenneme gideceğinden bahseder. İnsanlığa ve bilime katkı sağlamayacak onlara yardımcı olmayıp nobel ödülü almayacak mı diyor.

 

 Her ne kadar bu savaş bilançosunu müslümanları kötü göstermek için paylaştıysanda, senin yahudi sempatizani bir ateist olduğunu düşündürdü

Nasıl yani Kuran’daki ayetlerin nasıl bir doğruluğu olabilir.? Bak ben 2. Üniversiteyi okuyorum 1. Kimya mezun oldum 2. Vet Fakültesindeyim. Kuran’ı 4 kez okudum. Bilimin hiçbir nesnel kanıtında, kurandaki ayetleri doğrulayan bir makaleye bile rastlamadım. Amma boş konuşmuşsun, bilim dogmatik hiç bir bilgiyi referans olarak kabul etmez. Senin inandığın hikayen, Sümerler’den araklama Tevrat’tan çalmadır. Hatta arap bedevisinden çok musoşun adı geçer. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Daha açık söyleyim eğer bütün İsrailoğulları iman etmiş olsa ve bir tek Yahudi bile kalmamış olsaydı işte o zaman@ poiuzun paylaşmış olduğu  kuran ayetlerinin Yanlış olduğunu savunabilirdin.(@poiuz israiloğullarıyla ilgili ayeti yazarak güya yalanlamaya çalıştı daha açık bir dille” bak Allah ayetlerde Allah İsrailoğulları’na yardım etmeyecez diyor ama İsrailoğulları 200tane Nobel ödüllü bilim adamı yetiştirdi” diyor. Tevrat zebur İncil ve Kurani kerim Allah’ın gönderdiği kitaplardır. Tevrat Zebur ve İncil Ayrı zamanlarda ve ayrı kavimlere gönderilmiş ve kendinden öncekinin hükmünü ortadan kaldırmıştır, itikadi konular aynı olmakla birlikte (tevhid) muamelatta farklılıklar( ibadet vs)vardır Kurani kerim bütün insanlığa gönderilmiştir hatta Tevrat Zebur  ve İncil’de son kitap Kuranı Kerim’i ve son peygamber Hazreti Muhammed’in geleceği müjdelenmiştir, kuranı kerimde hiç bir şekilde tek bir harf bile değiştirilmemiştir, bu  kuran ayetiyle sabittir.Tabi Tevrat Zebur ve  incil değiştirilmiştir, yani bugün tahrif olmuş bir şekildeler.

 Kuranı anlamak için sadece bir kere ama kibri ayaklarının altına alarak ve acziyetinin farkında olarak, okuman gerekir çünkü bir  dakika sonramızın ne olacağını bilemeyiz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Tuğba yazdı:

Daha açık söyleyim eğer bütün İsrailoğulları iman etmiş olsa ve bir tek Yahudi bile kalmamış olsaydı işte o zaman@ poiuzun paylaşmış olduğu  kuran ayetlerinin Yanlış olduğunu savunabilirdin.(@poiuz israiloğullarıyla ilgili ayeti yazarak güya yalanlamaya çalıştı daha açık bir dille” bak Allah ayetlerde Allah İsrailoğulları’na yardım etmeyecez diyor ama İsrailoğulları 200tane Nobel ödüllü bilim adamı yetiştirdi” diyor. Tevrat zebur İncil ve Kurani kerim Allah’ın gönderdiği kitaplardır. Tevrat Zebur ve İncil Ayrı zamanlarda ve ayrı kavimlere gönderilmiş ve kendinden öncekinin hükmünü ortadan kaldırmıştır, itikadi konular aynı olmakla birlikte (tevhid) muamelatta farklılıklar( ibadet vs)vardır Kurani kerim bütün insanlığa gönderilmiştir hatta Tevrat Zebur  ve İncil’de son kitap Kuranı Kerim’i ve son peygamber Hazreti Muhammed’in geleceği müjdelenmiştir, kuranı kerimde hiç bir şekilde tek bir harf bile değiştirilmemiştir, bu  kuran ayetiyle sabittir.Tabi Tevrat Zebur ve  incil değiştirilmiştir, yani bugün tahrif olmuş bir şekildeler.

 Kuranı anlamak için sadece bir kere ama kibri ayaklarının altına alarak ve acziyetinin farkında olarak, okuman gerekir çünkü bir  dakika sonramızın ne olacağını bilemeyiz. 

Sen bu hikayelere inanmaya devam et, yahudiler çok ezildi yahudi musevi apayrı kavramlar karıştırma. Mesela İspanyol yahudileri var vs vs.. kuran bal gibi de değiştirilmiştir. Nat geonun belgeselini izle derim. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 saat önce, anibal yazdı:

 

 

Okudk zaten, sadece cariyeliği aklamaya uğraşmışsın. Biraz da "Aslında cariyelik yokta, cariyelik var ama yok saysak olurdu, bak köle azat etmek sevap mesela" falan diye, ne demeye çalıştığı anlaşılmayan bir takım laflar. Kaç osmanlı padişahı var, kaçı halife, bak bakalım kaçının anası cariye? 

 

Cariyelik yoksa, kaldırıldıydıysa, saadet devriydiyse, o cariyeler nerden çıktı, falan hiç sormuyorsun. Neden, bak söyleyelim, senelerdir burada bize anlatılıp durulan, aynı saçma tekerlemeleri tekrarlıyorsun. Kendi fikrin biel yok, sana ezberletilen, sana gösterilenle itikat etmeye çalışıyorsun. Ama gerçekler bunlar değil. 

 

Madem cevap vermekten kaçıyorsun, biz anlatalım sana. İslam dini malum, işte, tarihiyle birlikte cascavlak ortada duruyor. Ayeti, hadisi falan ne varsa gayet apaçık. Ama sen bunları içine sindiremiyorsun. Gerçek islamı duyunca kabul edemiyorsun, içine sinmiyor. 

 

Bu nokta önemli, evet, içine sinmiyor. Çünkü senin içinde bir insan var. Hemde yumuşak, narin, son derece kıymetli, kadife kadar değerli ve özel bir insan. Sen o insanı korumak, onu etraftaki belli şirretten saklamak istiyorsun. Kimse seni anlamamış, kendinden verdiğin insanlardan, karşılığını görememişsin, kimsenin sana ulaşabileceğini de düşünmüyorsun artık. Kimse seni, yani içindeki seni göremeyecek, seni anlamayacak, sen gibi düşünmeyecek sanıyorsun. Ve herkes gelip gidip seni hırpalıyor, böyle bakıyor, kendini koruyacak, seni muhafaza edecek bir şey arıyorsun. Önce işte böyle sert bir kabuk yapıyorsun kendine. Kimseye yüz vermiyorsun. Ve hayallerin var,  ama onları yaşatacak bir dünya göremiyorsun. bu da seni dünyanın ötesinde bir mekan hayal etmeye itiyor. İşte seni kandıracak olanlarda buradan geliyor yanına. Sana mükemmel bir dünya ve ahiret hayali sunuyorlar. Sen de doğal olarak o tarafa meylediyorsun.

 

Bizse maalesef, acı, soğuk, kupkuru, hiç bir şey vaat etmeyen saf gerçekleri sunuyoruz. Elbette bizi kabul etmeyeceksin, buna da saygı duyuyoruz. Ama maalesef, gerçekler bunlar. 

 

Peki buradaki mesele ne? Aslında biraz bakış meselesi. Sen gelip burada ahada dinimiz, amanda ne güzel, ne müthiş falan filan diyerek bizim kuyruğumuza basıyorsun, çünkü bu dediklerinin yalan olduğunu bilen biziz. Ama sana, "hastir, yalan onlar" diyoruz elbette, çünkü bizim seni kandırmakla falan elimize geçecek bir şey yok. Ateist olduk diye ne bize ballı bir ihale verirler, ne torpil yapıp işe falan koyarlar, ne de köyün en güzel kızını bize verirler. Ateist olmak ve bu gerçekleri söylemek, her zaman zarardır, hiç faydası olmamıştır maddi manevi. 

 

Ama biz sana gerçekleri söylediğimizde, sadece senin kandırıldığın gerçekleri söylemiş oluruz. Sana hayatın asıl gerçeklerini söylemek aklımıza gelmez. Zaten ne diyebiliriz ki, ölüp gidecez işte, gerçek bu, bunun nesi güzel olsun ki? 

 

Ama şimdi sana hayatın başka gerçeklerini söyleyelim. Ama bunları, senin ardına saklandığın o kabuktan o içindeki naif insana ulaşması çok zor. İşte bütün mesele bu.

 

Ama o insanı sen ortaya çıkarabilirsin. Ki çıkıyor işte, islamın ilkel, vahşi, iğrenç yönleri apaçık ortada iken, sen, yani içindeki o naif insan bunu kabul edemeyip itiraz ediyor. Demekki o insan orada duruyor. Sana tek gereken o insanı dinlemek. Evet, kaygıların ve tecrübelerin var. Daha acı çekmek istemiyorsun. Ama çekmende gerekmiyor ki. Seni anlayacak, senin gibi düşünecek, sana gereken ilgiyi, sevgiyi falan gösterebilecek, her şeyin en güzelinin herkesten çok sana yakıştığını görüp söyleyebilecek birileri var. Emin ol var. 

 

O içindeki insan ile anlamaya çalış. Din o değil. İşte 1400 yıllık tarih, her şey ortada. Seni "Ahanda ateistlerin pislikleri" diye kandıranları gördün. Etrafında yalandan dolandan başka bir şey yok, boyuna kandırılıyorsun. Sence, senin için iyi şeyler düşünen biri, birileri, neden seni bu kadar kandırsın? 

 

Hayat sandığın kadar kötü değil. Ahiret falan diye seni kandırdıkları şeyde malum. Allaha inanarak, şansın milyondan birden bile az zaten, sadece brahmanların bir kaç milyon tanrısı var, doğru olan hangisi? Ama bu soruları boş ver. Sadece, gör, herşey ortada, bir an o içindeki kızı dinle. Sana amanda saadet diye sunulan hayat mı, tarihte o hayat yaşandı. Bir hayal et, kapının önünde bir cariye pazarı olduğunu. Bir an, o pazarda kendinin olduğunu. Tarih tekrarlardan ibarettir, olmaz öyle, din öyle değil falan diyorsan, o zaman nasıl olmuştu da olmuştu?

 

Peki nasıl mı olacak? Sen, islam olmayan düzende doğdun. Cariyeliğin, çok eşliliğin, kadınları dövmenin falan yasak olduğu bir yerde. Bu yüzden apaçık şekilde, hayatın cariyelik, ütüne alınmış kumalar, karnında sıpa, sırtında sopa olmadan da yaşanabileceğini biliyorsun. Hayat bu diye bilmiyorsun. Bir ara otur alttaki videoyu izle. Ve gör, onun ne dediği pek önemli değil. Önemli olan bunları çıkıp, televizyonda herkesin önünde söyleyebiliyor olması. Adam tamamen ayetlere uygun konuşuyor, isterse konuşmasın, arapça anadili dinleyenlerin. Neden bu gerçekleri burada söylemiyor birileri ATV'ye falan çıkıp mesela? 

 

Bak, yaşın kaç bilmiyorum, ama aşağıda yazılanları oku:

 

Kitapta 'dövme usulleri' madde madde anlatılıyor!

 

Bu ne mi, Gaziantep belediyesinin evli çiftlere verdiği mutlu evlilik kılavuzundan bir sayfa sadece. Acaba bunlar yeni mi çıktı? Kuranda bunu emrden yeni ayetler mi nuzl oldu? Elbette olmadı, 1400 senedir var onlar. Ama 20 sene önce, 30 sene önce nerdeydi, neden kimse çıkıp böyle bir kitabı dağıtma cüreti gösteremiyordu? 

 

Evet, o zaman güçlü değillerdi. Seni ve şimdiki çevreni, "Amanda islam kadına değer verir, öyle değer verir, öyle değer verir ki, öyle böyle değil" diye kandırdılar. Sen biraz bu yeni dalgalardan uzak kalmışsın sanıyorum. Neyse, şimdi insanların hayallerin bağladılar ve sen gibi iyi insanlar, islamın iyi bir şey olduğuna inandılar. Şimdi artık ikinci aşamaya geçecekler, işte böyle kitapçık falan 

 

Yani kurulan düzen şu. Önce, seni, sen gibi iyi insanları, küçüklükten itibaren kandıracaklar, islam çok güzel, mükemmel diye. Sen diye buna inanacak ve hayallerini falan bunun üstüne kuracaksın. Bugünkü, dayaksız, kumasız, cariyesiz, eve tıkılmış hayata o islamı tercih etmeye ve şimdi yaptığın gibi "İsalm öok mükemmel, çok güzel" demeye başladığında, önce böyle kitapçıklar falan hafif hafif çıkmaya başlayacak. Sen de "Tabi, islam kadın dövülür diyorsa, vardır kerameti" diyecek, seve seve hem kabul edeceksin. Sonra bu "amanda insan içinde dövülmez" flana lafları silinecek, bas kırbacı karıya, meydana, görsün dini ve aklı yarım olan şeytan denecek. Sen de bir şey diyemeyeceksin,  çünkü seni dinleyecek kimse de kalmayacak ve kendi elinle seçtiğin, kendi elinle propagandasını yaptığın kişiler, allahın ayeti böyle diyecek, seni dinlemeyecek bile. Ve geri dönemeyeceksin bile. Karnında hiç anlamadığın, hiç rahat olamadığın birinin sıpası, sırtında sopası, yanında kumaların, erkeğin üç adım arkasından giderek, çarşaflarınızdan görebildiğiniz kadar görüp, kocanıza temiz bir cariye almaya gideceksiniz. İşte sizin şu anki halinizin akıbeti bu. 

 

Yok, olmazda, edemezde, islam pek güzel diyorsan, buyur tarhie bak diyoruz, tarih her yerde. 

 

Ha, videoyu koyalım, bir ara izlersin. Ve düşün, bu adam TV'ye çıkıp, ki baya izlenen bir vahhabi kanalı, bunları nasıl söylüyor, söyleyebiliyor, bunu bir düşün. Ve gene düşün, itaat edene kadar dövülmesi gereken seni mi dinlerler, yoksa, böyle kelli felli islam alimini mi?

 

 

Okudum. Videoyuda izledim bir sonraki Caner taslamanın videosuna da baktım  (senin de izlemeni tavsiye ediyorum)kitapçığa sonra bakıcam,

öncelikle bu kadar uzun bir yazı yazıp küfür etmediğin için teşekkür ederim.

kadınların islamda ezildiğini savunman ve  genç bir kadına ettiğin küfürler birbiriyle çelişiyordu zaten.

islam böyle bir zamanda değil. Güçlü yani Zengin  olan erkeklerin 20 yada 30 civarında cariyeleri olan ve hatta değiştirildiği bir dönemde geldi.(erkek kölelerin dışında) Ve o günün normlarında en aza indirildi sırf bu yüzden iman etmeyenler oldu. İslam gelince o cariyeler buhar olup uçaçak değillerdi onlar hakkında bir hüküm verilmeliydi ve bu zamanla cariyeliğin ortadan kalkmasına vesile olacaktı. Padişahların ve Zengin müslümanların cariyeye devam etmeleri bununla alakalı değil kendi görüşleridir 

(padişahlar neden nikah kıymıyorlar ile ilgili yazılara bakabilirsin) O günün normlarında Müslüman olan ve olmayan liderlerin savaş taktikleriydi yani hata yapmadılar demek değildir ve bunu İslamla bağdaştırmak yanlıştır. Nasihatlerine gelince elhamdülillah ben Müslümanım madden manen ve vicdanen çok huzurluyum bu huzur ne bir ilacının verdiği serotonin de ne zenginlikte ne de en güzel mekanlarda bulunabilir. neyin ne olduğunu gayet iyi biliyorum. Güneşin her sabah yeniden Doğması yıldızların ve ayın geceyi aydınlatması Ve kelebeğin kanadında ki müthiş sanat Bir mucizedir.  Bilimin bunu açıklayabiliyor olması Bunların kendi kendine oluştuğu anlamına gelmez bu yüzden Allah yoktur diyemezsiniz. Ben insanların haklı haksız zalim ve mazlumların dünyada adil bir karşılığı almadan yok olup gideceğine inanmıyorum bu insan olmanın mantığına ve varlığına aykırıdır. 

Gönderdiğin video da mezhep çatışmasının sebeplerinden biridir, islamla bağdaştırmayın.

Ayrıca bu hesapta sadece tek bir kişinin yazdığını düşünmüyorum çünkü biri umarsızca küfür ederken bir de gayet nazik nasihathane bir uslup kullanıyor şayet bu iki kişi ise bu haksızlıktır tek kişi ise bu daha da vahimdir çünkü nerede ne zaman ne söyleyeceğini bilmeyen öfkesini tutamayan biridir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 12.04.2018 at 10:37, TheRationalAtheist yazdı:

Ne zaman küfür ettim size karşı? Ayrıca kadın olmanız, eğer küfür etseydim, umrumda olmazdı.

İşte açıkladın islam kadını aşağılıyor diye gazeller yazıp allahı inkar ediyorsunuz.

ama küfür gibi aşağılayıcı bir kelimeyi kadına söylemek umurunuzda olmuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerçek müslümanlar araplardır ve islamı en doğru uygulayan işid terör örgütüdür.İslamda cariyelik ve çok eşlilik çok normal bir şeydir.

 

Mearic 30: Diyanet İşleri: Ancak eşleri, yahut sahip oldukları cariyeleri başka. Çünkü onlar (eşleri ve cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda) kınanmazlar.

Nisa 24: Diyanet İşleri: (Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı. (Bunlar) üzerinize Allah’ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla (mehirlerini verip) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan (nikâhlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size günah yoktur. Şüphesiz ki Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

 

Bu ayetlere göre savaş esiri köle kadın olan cariyeler evli olsa bile cinsel ilişki normalmiş.Yani kafiri öldürüp onun karısı ile ilişkiye girmek islamda vardır.Hatta Muhammed yahudi safiye'yi amcasını,babasını öldürüp onunla ilişkiye girmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nisa 34: Allah'ın kimini kimine üstün kılmış olması ve onların mallarından infak etmeleri sebebiyle erkekler, kadınlar üzerine hakimdirler. İyi kadınlar; itaatli olan ve Allah'ın kendilerini korumasına karşılık, kendileri de gizliyi koruyanlardır. Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, kendilerini yataklarında yalnız bırakın, (yine uslanmazlarsa) dövün, sizi itaat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın. Muhakkak ki Allah; Aliyy ve Kebir olandır.

Ben bir kız olsam kuranı yırtar atardım ayete göre erkekler kadından üstünmüş,ve kadın erkeğe itaat edilmezse dövülürmüş.Böyle vahşi ilkel emri arabın putu allah veriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Safiyye ve cüveyriyye( berre) bazı arkadaşlarınızın anlattığı gibi peygamberle böyle bir birliktelik yaşamamıştır. Savaş günü bilmemne hepsi yalan heryerde yazıyor açıp okuyun tabi tarafsız bir yere bakın

İkiside yahudi Kabil’e reislerinin kızıydılar esir düştüler islamı seçtiler  sonra dilerlerse babalarına sığınabilirlerdi ancak iman edip  kalmayı seçtiler ve nikah sonra kıyıldı hatta cüveyriyenin babası kızını almaya giderken mucizeyle karşılaşıp müslüman olmuştur. Peygamberimiz cüveyriyeyi bizzat babasından istemiştir. Bu tarz evlilikler iki kabile veya iki ülke arasındaki barışı sağlamak için de etkilidir, tarihte örnekleri vardır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, Tuğba yazdı:

Safiyye ve cüveyriyye( berre) bazı arkadaşlarınızın anlattığı gibi peygamberle böyle bir birliktelik yaşamamıştır. Savaş günü bilmemne hepsi yalan heryerde yazıyor açıp okuyun tabi tarafsız bir yere bakın

İkiside yahudi Kabil’e reislerinin kızıydılar esir düştüler islamı seçtiler  sonra dilerlerse babalarına sığınabilirlerdi ancak iman edip  kalmayı seçtiler ve nikah sonra kıyıldı hatta cüveyriyenin babası kızını almaya giderken mucizeyle karşılaşıp müslüman olmuştur. Peygamberimiz cüveyriyeyi bizzat babasından istemiştir. Bu tarz evlilikler iki kabile veya iki ülke arasındaki barışı sağlamak için de etkilidir, tarihte örnekleri vardır. 

Safiyye'nin beni kurayza katliamında esir alınan babası ismi bilinmeyen oğluyla birlikte daha önce hendek başında kafası kesilerek öldürülmüştü (mayıs 627). bu sefer hayber savaşında esir edilen kocası da altınların yerini söylemesi için işkence yapılarak öldürüldü (628). böylece 17 yaşında "dul" kalan safiyye hemen hevesle hz. muhammed'in haremine katılabildi.

Cüveyriye:

Peygamber, Kureyş’in ileri gelenlerinden Hâris’in kızı Cüveyriye ile Hicret’in 5.yılında evlendi. Mustalik savaşında ailesinin üyeleriyle birlikte tutsak düşen Cüvetriye 13 yaşında dünya güzeli bir kızdı. Peygamberle görüşme dileğinde bulundu. Tutsak olarak, Sabitbin Kays’ın payına düştüğünü, azad olabilmek için onunla anlaşmış bulunduğunu, bu konuda kendisine kolaylık gösterilmesini diledi.

Peygamberin ona şöyle dediği yazılmıştır:

“Daha iyi bir teklifim var” 
“Nedir ya Resulullah?” 
“Sabit’e vereceğini ödeyeyim, seni ben alayım.” 
(Cüveyriye sevincinden uçarak): 
“Tamam ya Resulullah, kabul!” 
(Kaynak: Islamda Çok Evlilik Ve Resulullah, Prof.Abdullah Ulvan, çeviren Ismail Hakkı Sezer)

Nikahtan hemen sonra, Müslümanların elindeki bütün Beni Mustalik tutsakları (700 kişi) salıverildi. (Kaynak: Buhari, Itkr,13)

Safiye:

Ahtap bin Huyeyy’in kızı Safiye, Hicret’in 7.yılında Muhammed’in karıları arasına girdi. Safiye, Beni Nadir Yahudilerindendir. Kocası, Hayber savaşında öldürülmüş, kendisi tutsak olmuştu. Dihyet’ül Kelbi’nin payına düştü. Ahsab tarafından hemen peygamber’e yetiştirildi. Safiye öylesine dilber bir kadındı ki, ancak Resulullah’a yakışırdı. Ayrıca, kavminin hanımefendisi olan bu kadına kendinden aşağı gördüğü bir kişinin yanında cariye işlemi işlemi uygulanmasının engellenmesi gerekirdi.

Sonuçta Muhammed onunla evlendi. (Kaynak: Buhari, El Magazil 38; Asab 30-32; Hucurat 11; Talak 1.ayet)

Zeynep bir keresinde Safiye’ye “Yahudi Karı” diye seslenmişti. Peygamber bu saldırıyı cezalandırdı, bir ay Zeynep’e yaklaşmadı. Ayşe’nin safiye için, “Boyu da pek kısa, yere çok yakın” demesi üzerine şu karşılığı vermiş: “Bir laf ettin ki, koca enizi bulandırır” (kaynak: Buhari, Ebu davud ve Tırmizi)

Anlaşılıyor ki, Safiye’nin eşsiz güzelliği ve yhudi kökenli oluşu zaman zaman öbür ortakların kendisine karşı birleşmelerine yol açmış. Tırmizi rivayet eder: Aişe ve Hafsa, “Biz Resulullah’ın yanında Safiye’den daha değerliyiz” demişler. Bu söz, Safiye’nin kulağına gitmiş. Peygamber’e söylemiş. Peygamber’in verdiği karşılıkta, onun Yahudiliğiyle ilgili çok zarif bir ima da var: “Şöyle diyemez miydin, benden değerli nasıl olabilirsiniz ki, eşim Muhammed, babam Harun, amcam Musa!”

Bir keresinde de Peygamber ve Safiye sözleştiler; öbür kadınlara örnek olsun, hatta bir bakıma ders olsun diye, bir ay boyunca hiç beraber olmayacaklardı. Bu söz tutuldu. (kaynak: Buhari ve El Müslim; Taberi tefsirinde Tahrim suresi)

Bu sitelerden daha fazlasını öğrenebilirsiniz.

https://islamingercekleri.wordpress.com/2013/07/01/14-hz-muhammedin-esleri/

https://ateistmedya.wordpress.com/2009/06/26/muhammedin-karilari/

http://islamiyetgercekleri.orgfree.com/muhammedinkarilaricariyeleri.html

tarihinde Tengrizm tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ahzab 37: Hani sen Allah’ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, “Eşini nikâhında tut (onu boşama) ve Allah’tan sakın” diyordun. İçinde, Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha lâyıktı. Zeyd, eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü’minlere bir zorluk olmasın. Allah’ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.

Allah Muhammed'in uçkurunu düşünüyor,kendi evladının eşine sulanacak  kadar Muhammed sapığın tekidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Tuğba yazdı:

Safiyye ve cüveyriyye( berre) bazı arkadaşlarınızın anlattığı gibi peygamberle böyle bir birliktelik yaşamamıştır. Savaş günü bilmemne hepsi yalan heryerde yazıyor açıp okuyun tabi tarafsız bir yere bakın

İkiside yahudi Kabil’e reislerinin kızıydılar esir düştüler islamı seçtiler  sonra dilerlerse babalarına sığınabilirlerdi ancak iman edip  kalmayı seçtiler ve nikah sonra kıyıldı hatta cüveyriyenin babası kızını almaya giderken mucizeyle karşılaşıp müslüman olmuştur. Peygamberimiz cüveyriyeyi bizzat babasından istemiştir. Bu tarz evlilikler iki kabile veya iki ülke arasındaki barışı sağlamak için de etkilidir, tarihte örnekleri vardır. 

 

:D müslümancıkların hayal dünyasında her şey ne kolay.

 

esir düşmek gündelik hayatın bir parçası,  otobüsü kaçırmak gibi bir şey: biraz daha bekler ya da bir başkasına biniverirsiniz.

 

üf ya esir düştüm, neyse ben de islamı seçeyim bari. ya da babama mı sığınsam? saat de geç oldu şimdi :o/

 

anlatılan hikayelerdeki kepazelik ve modern çağın insanlarının azıcık olsun düşünmekten korkmaları ve bu kepazelikleri aklamak uğruna modern aklı ilkçağ masallarına kurban etmeleri ne acı.

 

belli ki bilmiyorsunuz:

 

safiyye - ganimet malı

cüveyriye - cariyecik / küçük cariye

 

demektir. söylediğiniz şeyler, masaldaki anlatım ile uyuşmuyor. masala göre bunlar cariye edilmiş ve muhammed tarafından el konmuş kızlar.

 

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

 

:D müslümancıkların hayal dünyasında her şey ne kolay.

 

esir düşmek gündelik hayatın bir parçası,  otobüsü kaçırmak gibi bir şey: biraz daha bekler ya da bir başkasına biniverirsiniz.

 

üf ya esir düştüm, neyse ben de islamı seçeyim bari. ya da babama mı sığınsam? saat de geç oldu şimdi :o/

 

anlatılan hikayelerdeki kepazelik ve modern çağın insanlarının azıcık olsun düşünmekten korkmaları ve bu kepazelikleri aklamak uğruna modern aklı ilkçağ masallarına kurban etmeleri ne acı.

 

belli ki bilmiyorsunuz:

 

safiyye - ganimet malı

cüveyriye - cariyecik / küçük cariye

 

demektir. söylediğiniz şeyler, masaldaki anlatım ile uyuşmuyor. masala göre bunlar cariye edilmiş ve muhammed tarafından el konmuş kızlar.

 

Hocam en kötüsü Safiyye'ye olmuş,kocasını öldürüp kendisi ile ilişkiye girmiş.Bu sapık pedofili Muhammed ganimet ve kadın düşkünü,katliamcı,muhalifleri dahi öldürmüştür.

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, Tuğba said:

Okudum. Videoyuda izledim bir sonraki Caner taslamanın videosuna da baktım  (senin de izlemeni tavsiye ediyorum)kitapçığa sonra bakıcam,

öncelikle bu kadar uzun bir yazı yazıp küfür etmediğin için teşekkür ederim.

kadınların islamda ezildiğini savunman ve  genç bir kadına ettiğin küfürler birbiriyle çelişiyordu zaten.

islam böyle bir zamanda değil. Güçlü yani Zengin  olan erkeklerin 20 yada 30 civarında cariyeleri olan ve hatta değiştirildiği bir dönemde geldi.(erkek kölelerin dışında) Ve o günün normlarında en aza indirildi sırf bu yüzden iman etmeyenler oldu. İslam gelince o cariyeler buhar olup uçaçak değillerdi onlar hakkında bir hüküm verilmeliydi ve bu zamanla cariyeliğin ortadan kalkmasına vesile olacaktı. Padişahların ve Zengin müslümanların cariyeye devam etmeleri bununla alakalı değil kendi görüşleridir 

(padişahlar neden nikah kıymıyorlar ile ilgili yazılara bakabilirsin) O günün normlarında Müslüman olan ve olmayan liderlerin savaş taktikleriydi yani hata yapmadılar demek değildir ve bunu İslamla bağdaştırmak yanlıştır. Nasihatlerine gelince elhamdülillah ben Müslümanım madden manen ve vicdanen çok huzurluyum bu huzur ne bir ilacının verdiği serotonin de ne zenginlikte ne de en güzel mekanlarda bulunabilir. neyin ne olduğunu gayet iyi biliyorum. Güneşin her sabah yeniden Doğması yıldızların ve ayın geceyi aydınlatması Ve kelebeğin kanadında ki müthiş sanat Bir mucizedir.  Bilimin bunu açıklayabiliyor olması Bunların kendi kendine oluştuğu anlamına gelmez bu yüzden Allah yoktur diyemezsiniz. Ben insanların haklı haksız zalim ve mazlumların dünyada adil bir karşılığı almadan yok olup gideceğine inanmıyorum bu insan olmanın mantığına ve varlığına aykırıdır. 

Gönderdiğin video da mezhep çatışmasının sebeplerinden biridir, islamla bağdaştırmayın.

Ayrıca bu hesapta sadece tek bir kişinin yazdığını düşünmüyorum çünkü biri umarsızca küfür ederken bir de gayet nazik nasihathane bir uslup kullanıyor şayet bu iki kişi ise bu haksızlıktır tek kişi ise bu daha da vahimdir çünkü nerede ne zaman ne söyleyeceğini bilmeyen öfkesini tutamayan biridir.

 

 

Öncelikle, bu hesapta yazan, tek kişidir. Kime ne söyleyeceğini iyi bildiğini düşünür, ona göre söyler, yanılıyor olabilir, ama o böyledir. 

 

Müteakiben, konunun bir yaşındaki bebekle evlenilip evlenilmeyeceği değil, bu adamın çıkıp bunları nasıl gayet rahat söyleyebildiği olduğunu hatırlatayım. Yanlış diyor olabilir, doğru da, ama bu alim efendi, gayet rahat, gayet sıradan şekilde çıkıp bunları söylüyor işte. Sizde diyorsunuz ki, islamla bağdaşmıyor. PEki seni kim dinleyecek, bu islam alimlerine mi itibar edilecek yoksa sana mı? Bunu şimdilik aklında tut. 

 

Senin durumuna pek uymuyor elbette, ama olup bitecek olanı bir nevi göstermesi için şu durumu anlatayım. MET, Bonzai, Eroin... Hepsi, serotonin patlaması yaşatır. Peki ya sonra, çekeceğin ızdırıabı adı bile konamaz olur gider, hayatınla birlikte. Bunları da geç, şarap diyeyim, içerken harika olur, kendini mükemmel hissettirir. Ama  ertesi gün kafan başın kalkmaz, perişan olursun, malum akşamdan kalma vaziyeti. Eğer devam edersen, büyük ihtimalle karaciğerini mahveder, çekeceğin acının, ızdırabın hesabı olmaz, ölümü ister hale gelirsin ki zaten hiç uzak değildir. 

 

İşte bu serotonin falan pompalatan şeyler gibi, din denen şeyde aynı etkileri yapar. Ve eğer bu böyle devam ederse, sen, evlatların vs. hepiniz bu akıbete uğrayacaksınız. 

 

Ki, bunun örneklerini görüyorsunuz, kurana göre kadın dövülür mü, dövülmez mi, eminim bu islamda yok diyeceksin. Bunu sormuyoruz, sen ne dersen de, evliliğin resmi kurumunda, resmi olarak dağıtılan kitapta, karınızı nasıl döveceğiniz anlatılıyor mu? Peki bunu 30 sene önce neden yapamıyorlardı? İslam, kadın denince, TV'lerde falan hemen, "Valla islam kadına çok önem verir, peygamber efendimiz bir hadisinde 'Cennet Anaların Ayakları Altındadır' der...." denir devam edilirdi. Kimse, islama göre kadının nasıl dövüleceğini falan hiç söyleyemezdi. Ama bugün görüyorsun, alanen, kitaplarla vs. bu ilan ediliyor oldu. Gidişatı görebiliyorsundur umarım.

 

Şimdi taraf kim, senin noktandan bakınca, sen kadınsın, yerin müstesna ve farklı. Benim tarafımdan bakalım, ben, insan olmayı bir ortaçağ bedevisinden öğrenecek değilim. Benim pozisyonum bu. Ben bir kadını saf bir cinsel obje olarak göremeyecek kadar canlıları tanıyan, onu ancak bir insan olarak görecek biriyim. İslam olsa da olmasa, çok şey kaybetmem. 

 

Ama senin olduğun müstesna yerden durum çok farklı. Bilmiyorum, insanları ne kadar tanıyorsun, biliyorsun. Ama bir kadın olarak her zerrenle hissedip bildiğini bir takım gerçekler var, önce bunları bir önüne koymalısın. 

 

Senni belki benden çok daha iyi bildiğin şekilde, her erkeğin içinde, ilkel, vahşi bir hayvan yaşar. Bir gün bir sebepten gecenin köründe tenha bir yerde olman gerekse, köpek çıksa belki korkmazsın ama, bir erkek çıkarsa,  bilirsin ki o hayvan, orada sana hiç hakkı olmayan her şeyi yapabilir. Her gün, sağına soluna yiyecek gibi bakanlar, otobüste özel alanını işgal etmeyi marifet bilenler. Anladığını sanıyorum, erkeklerin ne mal olduklarını sana anlatmak, tereciye tere satmak olacaktır. 

 

Peki sence bu erkekler, "Alın dörder karı, allah helal kıldı", "Karı laf dinlemeyecek gibi mi, vurun kırbacı allahın izniyle" diyen, "Taze cariyeler geldi, helaliyle nefsinizi şenlendirin"  diye bağıranları mı, yoksa "ama dinde bunlar artık yok, o işler cahiliyyeden çıkan araplar içindi" diyen seni mi dinleyecekler? 

 

Erkeğin fıtratındaki o hayvanı en iyi bilenlerden birisin, sence erkekler hangisine itimat edecek? Sende kabul ediyorsun, "bunlar islamda varda, devir değişti, o zamanlar vardı, artık olmamalı" diyorsun. Peki o devir, ne devriydi? O devir "Saadet Asrı" değil miydi? Neyin saadeti, o "bir adamın yirmi karısından biri" olanlar mı saadet içindeydi, hiç tanımadığı bir erkeğin pazardan alıp getirip yatağına aldığı cariye mi saadet içindeydi? Yoksa, o saadeti yakalayanlar, "Bugün hangi karımla yatsam, canım ince bel istiyor bugunü, ayşe gelsin, yok yok esmer istiyor, fatma mı gelse" diyen erkek olmasın, yada "Taze cariyeler gelmiş duydun mu Abdurrahim efendi, hadi gidip bakalım şöyle sarışın olanı var mı" diyenler mi? 

 

Bunu hiç düşündün mü, o saadet asrında saadete erenler hangileriydi? Ve 1300 yıl, taaa ki 1800'lere gelene kadar bu böyle sürüp gitti. Neden? Çünkü bunlar islamda var. Bunlar "Gökten inmiş" kurallar, zaman, mekan vs. ile değişmez. 

 

Ne diyeceksin, ama o zamanlar böyle böyleydi mi diyeceksin? "Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı temiz helalleri haram etmeyin ve sınırları aşmayın. Çünkü Allah, haddi aşanları sevmez." demiyor mu ayette, Allah'ın hela kılıp tavsiye ettiği cariyeliği haram kılmak haddi aşmak değil mi? Allahın helal kıldığı 6 yaşındaki kızla evlenmeyi haram kılmak haddi aşmak değil mi? Allahın apaçık söylediği sürüyle karı almayı haram kılmak, zulm değil mi mümin kişiye? 

 

İşte bu yüzden, bunlar islamın yerleştiği günden bu yana sürüp geldi. Git buyur Gaziantep'e, katalogtan karı seçiyor mümin erkekler kendine, 2., 3. vs. karı olarak

 

İmkanın varsa, atla git Mısır'a. Kahireden çık, mesela şarm el şeyh'e doğru git. Çölü çıkınca, sapaklar denk gelecek, sap birine, bir köye falan çıkar. Gör, cariyelik nasıl devam ediyor. 60 yaşında adamların 10 yaşında cariyeliğini yapan kızları gör. Yani, devir değişti, yok bunlar islamda diye bir şey yok, sene olmuş 2018, hala sürüyo işte. VE mısırda o "kahrolası" sisinin devirdiği "Rabia'cı" müslüman kardeşliğin köleciliği tekrar serbest bırakmak için uğraştığından haberin var m?  

 

İşte tarih, işte islam alemi. Karar elbette senin, ama önce sana anlatılan, o pespembe hayali islam alemini değil, gerçek islam alemini bir gör. Neyin kararını verdiğinin farkında ol, zira, geri dönüşün yok. Birileri çıkıp "Bizi kandırdılar" diye tereyağından kıl çeker gibi sıyrıldı ama, sanıyor musun, sizde "ama bizi kandırmışsınız, bize islam böyle değil demiştiniz" diye kurtulabileceğinizi mi düşünüyorsun?

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, Tuğba said:

Safiyye ve cüveyriyye( berre) bazı arkadaşlarınızın anlattığı gibi peygamberle böyle bir birliktelik yaşamamıştır. Savaş günü bilmemne hepsi yalan heryerde yazıyor açıp okuyun tabi tarafsız bir yere bakın

İkiside yahudi Kabil’e reislerinin kızıydılar esir düştüler islamı seçtiler  sonra dilerlerse babalarına sığınabilirlerdi ancak iman edip  kalmayı seçtiler ve nikah sonra kıyıldı hatta cüveyriyenin babası kızını almaya giderken mucizeyle karşılaşıp müslüman olmuştur. Peygamberimiz cüveyriyeyi bizzat babasından istemiştir. Bu tarz evlilikler iki kabile veya iki ülke arasındaki barışı sağlamak için de etkilidir, tarihte örnekleri vardır. 

 

 

Buyur tuğbai her yerde yazıyor, aç oku. Hatta bizde yazıyoruz, dilersen onu oku. Dilersen sana gözyaşları içinde okuyup nafile namaza duracağın içli bir hikaye de ben yazayım, gönlünü ferah tutacaksa...

 

Sorun yazıyor olması değil, doğruyu yazıp yazmadığı. Düşün ki, sahabeleri bizzat tanıyan kişilerin anlattıklarını yazan birisi var. O yazmış, böyle böyle olmuş diye. Sonra birisi çıkmış, 1000 yıl sonra, aynı olayı başka türlü yazmış. Bakıyoruz, birinin kaynağı sahabe, diğerinin ki ise yok. Sence hangisi doğruyu yazan hangisi olur?

 

Eğer bunları bilmek istiyorsan, bunları ilk yazan ve doğrudan sahabeden öğrenip yazılmış olanları toplayan, Taberi'yi oku mesela. Taberi, gerek tarihi, gerek tefsiri, yüzyıllarca ders kitabı olarak okundu medreselerde. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 14.4.2018 at 00:59, Tuğba said:

Maalesef intizamı kendi  gözleriyle görüp araştırma imkanı ve deneyler yaparak bizzat şahit olmuşlar ama biz niye varız ve gerçekten sadece yok olup havayamı karışacaz diye düşünmüyorlar, .Pekala bu duygular ne olacak bu vicdan bu manevi  boşluk yapılan haksızlıklar ve zulme uğrayanlar ve bu zulmü yapanlar bu haksız savaşlar ve getirdiği ölümler açlık vs bunlarda havaya mı karışacak Tabiki hayır.

 

Kuran ayetlerinin doğru çıkmadığını mı Ispatlamaya çalıştın aksine doğruluğunu gösterdin. Kuran onların (bir azı hariç)İman etmeyip cehenneme gideceğinden bahseder. İnsanlığa ve bilime katkı sağlamayacak onlara yardımcı olmayıp nobel ödülü almayacak mı diyor.

 

 Her ne kadar bu savaş bilançosunu müslümanları kötü göstermek için paylaştıysanda, senin yahudi sempatizani bir ateist olduğunu düşündürdü

 

LANET:
Sözlükte "kovma, hayırdan uzaklaştırma" anlamına gelen lânet, dini bir kavram olarak dünyada Allah'ın rahmet ve yardımını kesmesi, âhirette ise cezalandırması demektir

 

17 hours ago, Tuğba said:

Daha açık söyleyim eğer bütün İsrailoğulları iman etmiş olsa ve bir tek Yahudi bile kalmamış olsaydı işte o zaman@ poiuzun paylaşmış olduğu  kuran ayetlerinin Yanlış olduğunu savunabilirdin.(@poiuz israiloğullarıyla ilgili ayeti yazarak güya yalanlamaya çalıştı daha açık bir dille” bak Allah ayetlerde Allah İsrailoğulları’na yardım etmeyecez diyor ama İsrailoğulları 200tane Nobel ödüllü bilim adamı yetiştirdi” diyor. Tevrat zebur İncil ve Kurani kerim Allah’ın gönderdiği kitaplardır. Tevrat Zebur ve İncil Ayrı zamanlarda ve ayrı kavimlere gönderilmiş ve kendinden öncekinin hükmünü ortadan kaldırmıştır, itikadi konular aynı olmakla birlikte (tevhid) muamelatta farklılıklar( ibadet vs)vardır Kurani kerim bütün insanlığa gönderilmiştir hatta Tevrat Zebur  ve İncil’de son kitap Kuranı Kerim’i ve son peygamber Hazreti Muhammed’in geleceği müjdelenmiştir, kuranı kerimde hiç bir şekilde tek bir harf bile değiştirilmemiştir, bu  kuran ayetiyle sabittir.Tabi Tevrat Zebur ve  incil değiştirilmiştir, yani bugün tahrif olmuş bir şekildeler.

 Kuranı anlamak için sadece bir kere ama kibri ayaklarının altına alarak ve acziyetinin farkında olarak, okuman gerekir çünkü bir  dakika sonramızın ne olacağını bilemeyiz. 

 

Muhammed'in Medine'ye hicretinden sonra yazılan Bakara suresi, aynı zamanda Kur'an'ın bir özeti gibidir. Oldukça uzun olan bu surenin ayetlerinde Yahudiler hakkında çok sayıda bölüm bulunur, aynı zamanda bilhassa Tevrat hakkında ihtiyacımız olan bilgi de bu surenin içeriğinde sık sık tekrar edilir. Fakat İslamcılar da çok iyi biliyorlar ki, Türkiye'de Müslümanların büyük bir kesimi Kur'an'ı baştan sona Türkçe okumamışlardır ve okuduklarını sandıkları Arapçayı da bilmezler. O halde kitabın içerisinde ne anlatıldığını da bilmediklerine göre, bilhassa Tevrat konusunda kandırılmaları pek kolaydır. Halbuki sadece Bakara suresini okumak dahi Tevrat ve İncil hakkında söylenen ''değiştirildiler'' yalanını ortaya çıkarmaya yetecektir.

 

Bakara suresinin henüz başında, dördüncü ayette şöyle demektedir, ''Onlar (takva sahipleri) ki, sana indirilene ve senden önce indirilenlere (bütün semavî kitaplara) îmân ederler...''

 

Bakara suresi Tevrat'ı tasdik eden ve ''kutsayan'' sözler ile doludur, bakınız 41. ayette ne deniyor?

 

''Sizin yanınızda olanı (Tevrat’ı) tasdik edici olarak indirdiğim şeye (Kur’ân’a) îmân edin ve O’nu inkâr edenlerin ilki siz olmayın.''

 

Peki günümüze kalan en eski Tevrat kaç seneliktir? 2000 senelik, yani Kur'an'dan daha eskidir. Anlaşılacağı üzere Muhammed Peygamber yaşarken Tevrat vardı ve anlattığım şekilde kaleme alınmıştı. O halde eğer Kur'an Allah'ın kelamı ise, ''her şeyi bilen'' Allah Tevrat'ın durumunu da gayet iyi bilmelidir, Kur'an'da Tevrat'ı tasdik ettiğini ve o kitaba da iman edilmesini söylerken kitabın değiştirildiğini bilmiyor muydu? Yoksa Allah Tevrat'ın insanlar tarafından değiştirilmiş halini mi kutsamaktadır?

 

İsa, Yahudi inancının aşırı katı kurallara sahip olduğunu, barışçıl olmadığını düşünen ve bu inancı daha yumuşak başlı bir inanç sistemi haline getirmek isteyen kişidir. Bu sebeple herhangi bir kitap yazmamıştır ve Tevrat'ın elden geçirilerek içerisindeki şiddet öğelerinden ve insan hayatını zorlaştıran unsurlardan arındırılmasını, evrensel bir hale getirilmesini istemiştir. İsa'nın öldürüldüğü söylenen tarihten onlarca yıl sonra ortaya çok sayıda İncil çıkmıştır ve ancak yüzlerce sene sonra bunlardan dört tanesi kabul görerek geriye kalanlar yasaklanmıştır, yine bütün bunlar Muhammed doğmadan yüzlerce sene önce yaşanmış ve nihayete ermiş konulardır.

 

Bakara suresi'nde açıkça Kur'an'ın Tevrat'ı tasdik ettiği söyleniyor, Muhammed Peygamber hayattayken varolan, hatta Muhammed Peygamber doğmadan önce de varolan Tevrat örnekleri halen bulunmaktadır, bunlar şimdiki Tevrat ile karşılaştırıldığında aralarında hiç bir fark yok, Muhammed Peygamber'in yaşadığı ve Kur'an'ın yazıldığı dönemde Allah Tevrat'ı tasdik ediyorsa, Müslümanlar neye dayanarak Tevrat'ın tahrif edildiğini iddia etmektedirler?

 

Bakara 91: ''Ve onlara: “Allah’ın indirdiğine îmân edin.” denildiği zaman: “Biz, bize indirilene îmân ederiz.” dediler. Ve, onun arkasındakini (ondan sonra geleni) inkâr ederler. Ve, o haktır ve onların yanındakini tasdik edicidir.''

Bakara suresi'nde olduğu kadar başka surelerde Tevrat'ın içeriği onaylanmaktadır;

 

Kasas-49De ki “Eğer doğru sözlü iseniz, Allah katından, bu ikisinden (Kuran ve Tevrat) daha doğru bir Kitap getirin de ona uyayım.”

 

Âli İmran-93 “Tevrat’ın indirilmesinden önce İsrail’in kendisine haram ettiğinden başka bütün yiyecekler İsrailoğullarına helal idi. De ki: “Doğru sözlü iseniz Tevrat’ı getirip okuyun”.

 

Maide-43 ”İçinde Allah ın hükmü bulunan Tevrat ellerinde varken, gelip senden hüküm vermeni istemesinler”

 

Peki gelelim bazı Müslümanların Tevrat ve İncil'in değiştirildiğini söylemelerinin sebeplerine, bu konuda farklı fikirler ortaya atabiliriz. En önemli sebep şu olabilir, her ne kadar çok benzeseler de Tevrat ile Kur'an arasında bazı çelişkiler ortaya çıkabilmektedir. Konu İncil olunca bu çelişkiler daha üst bir seviyeye çıkar ve İncil zaten tek kitap olmadığı için hem farklı versiyonları hem de kendi içinde çelişmesi ayrıca kafa karışıklığı yaratır.

 

Bu sebeple Müslümanlar bu çelişkiler müminlerin inançlarını zedelemesinler diye Tevrat ve İncil'in tahrif edildiği iddiasını ortaya atmışlardır. Fakat kendi kitapları olan Kur'an bu iddiayı yalanlamaktadır. Muhammed'in yaşadığı dönem bulunan Tevrat ile günümüzdeki Tevrat arasında hiç bir fark olmadığını daha önce defalarca söylemiştik!!!

 

Tevrat ve İncil'in insan elinde değiştiğini söyleyenler haklılarsa o halde Kur'an mı hatalıdır?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, Tuğba yazdı:

İşte açıkladın islam kadını aşağılıyor diye gazeller yazıp allahı inkar ediyorsunuz.

 

 A- Kur'an'daki feodalist sistemden bahsetmiştim bir ara, galiba ondan bahsediyorsun. Ama ne alâka? Benim Allah'a inanmama sebebim tanrının bilimsel metodla kanıtlanamayışı -gerçekten kanıtlanmış olsaydı bilim dünyası sallanırdı-, etik sorunlar değil.

 

 B- Benden bahsetmediğinizi zannediyordum...

 

18 saat önce, Tuğba yazdı:

ama küfür gibi aşağılayıcı bir kelimeyi kadına söylemek umurunuzda olmuyor.

 

1- Öncül: A kişisi için küfür ahlâksız olan bir davranış değil. ("Eğer küfür etseydim")

 2- Öncül: A kişisi için erkeklere yapılan muamele ile kadınlara yapılan muamelede sadece biyolojik farklardan dolayı çıkan farklılıklar ele alınmalı. (Düşüncem)

 3- Öncül: Bir erkeğe küfür ettiğinde ve bir kadına küfür ettiğinde alacağın tepkinin genellikle biyolojiyle alâkası yoktur. (Boş hipotez)

 4- Dolayısıyla A kişisi için kadınlara küfretmek ahlâksız olan bir davranış değil.

 

 Anladınız mı?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamın ne olduğunu anlamak için hadislere bakmaya hiç gerek yoktur. Kuran'dan İslamın ne olduğu anlaşılır. Kuran'a bakarsan hiç durmayıp nerde din allahın değil, oraya silahı kuşanıp gidecek, allaha inanmaya davet edeceksin. Kabul etmezlerse savaşacak, öldürecek, mallarını ganimet, çocuklarını köle yapacaksın.

 

Kuran'a göre barış olanaksızdır. Çünkü allaha inanmayı kabul etmeyen birileri mutlaka olacaktır ve dünyanın öbür ucu da olsa oraya gidip islamı tebliğ edeceksin. Dur durak yok. İlla din allahın olacak! Öyle yazıyor!

 

Tabii Allah derken Kuran diye bir şeyi Muhammed diye birine gönderen Allah bu. Başka tanrıya inanmakla olmaz, kabul etmiyor! Arapça konuşan bir tanrı bu Allah denen şey! Arapça bilmeyen tanrılar kabul değil! :lol: 

 

İslam kelimesi de selamdan barıştan filan gelmez. İslam teslimden gelir. Allah dayatmasına teslim olacak, gıkını çıkarmayacaksın. Gıkını çıkarır itiraz eder teslim olmazsan kellen gider. İslam budur.

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, TheRationalAtheist yazdı:

 

 A- Kur'an'daki feodalist sistemden bahsetmiştim bir ara, galiba ondan bahsediyorsun. Ama ne alâka? Benim Allah'a inanmama sebebim tanrının bilimsel metodla kanıtlanamayışı -gerçekten kanıtlanmış olsaydı bilim dünyası sallanırdı-, etik sorunlar değil.

 

 B- Benden bahsetmediğinizi zannediyordum...

 

 

1- Öncül: A kişisi için küfür ahlâksız olan bir davranış değil. ("Eğer küfür etseydim")

 2- Öncül: A kişisi için erkeklere yapılan muamele ile kadınlara yapılan muamelede sadece biyolojik farklardan dolayı çıkan farklılıklar ele alınmalı. (Düşüncem)

 3- Öncül: Bir erkeğe küfür ettiğinde ve bir kadına küfür ettiğinde alacağın tepkinin genellikle biyolojiyle alâkası yoktur. (Boş hipotez)

 4- Dolayısıyla A kişisi için kadınlara küfretmek ahlâksız olan bir davranış değil.

 

 Anladınız mı?

 

tartışmaya kapalı bir konu olduğunu  çünkü ahlakla ilgili aynı fikre sahip olmadığımızı anlamadım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...