Jump to content

ATEİSTLERİN "CEVAP VERİLEMEZ" DEDİKLERİ SORULARIN CEVAPLARI


Recommended Posts

Bir saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Uww, sen harbi şeriatçıymışsın. Ben Kur'an'da recme dair bir ayet olmadığı için "Yalnızca Kur'an diyelim, recmi şimdilik boş geçip 100 kırbaç cezasına bakalım" dedim, sen kendin recmi direkt İslam'dan saydın. Haklısın, doğru olan gerçekten de senin söylediğin gibi evli kadının kocasını aldattığındaki cezanın recm olduğu ama bazılarının işine gelmediği için Kur'an'da yok deyip çıkar. Sen bunu yapmadın. 

 

Ama bu söylediklerin soruma yanıt oluşturmuyor. Senin bu kadına nasıl yaklaşacağın veya yaklaşmayacağın değil. 

Kadının kocasını aldattığı çok açık, o da sevgilisi de durumu kabul ve itiraf etmiş, yasalar da şeriat yasaları olduğu için recm edilmesine karar verilmiş diyelim. Ben önce kırbaç demiştim ama sen recmi kabul ettiğin ve aynen beyan ettiğin gibi kadının cezasının aslen recm olduğu ortada olduğu için şimdi recm diyorum.

 

Sen bu komşun veya iş arkadaşının toplum önünde taşlanarak öldürülmesine ne dersin? Şeriat en güzeli deyip duruyorsun ya?

Ben de diyorum ki yasa böyle, ceza yetkili mercilerce kesilmiş, kadın ibret-i alem için toprağa gömülecek ve güruhun kafasına yüzüne attığı taşlarla yavaş yavaş öldürülecek.

Uygun mudur? Recmi için almazsa kırbaç vereyim. Ahali önünde kırbaçlanması uygun mudur?

 

Zinanın çirkin bir iş olduğu konusunda hemfikir değiliz çünkü ben zina diye bir şey bilmiyorum, kafamda öyle bir kavram yok. İlişkileri seksten ibaret görmek veya sekse indirgemek ahmakça zaten. Adam gitmiş başkasına meyletmiş, onunla olmak için bir dolu şeyi göze almışsa eğer, seks oradaki en önemsiz ayrıntıdır. 

Demagoji yapmanın bir manası yok. Meyletme varki zinayla sonuçlanıyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 1,2k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

59 dakika önce, Tuğba yazdı:

Sakin ol farkındaysan sana cevap vermiyorum 

eğer gerçek bir ateisten benim dinimi sorgulamak sana düşmez

Ne ateisti kardeşim.Müslümanım ben.Gerçeklere kulaklarını kapayacaksan yapacağım birşey yok.Ben dinimizi değil, hadislerden çıkarılmış yanlış hükümleri eleştiriyorum. Sen ise bunları din sanıyorsun.Allah namaz kılmayanın ölümünü ister mi?Işte hadisteki bir cümleye bakıp namaz kılmayanı öldürmenin gerekliliğini söylemek hatadır. Alimler bu konuda hata etmiştir diyorum. Sen böyle dedim diye ateist diyorsun bana.Az akıllı ol.Müslümana kafir diyenin kendi kafir olur. Benim Allah'ın varlığından şüphem yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, DeepBlue yazdı:

Ne ateisti kardeşim.Müslümanım ben.Gerçeklere kulaklarını kapayacaksan yapacağım birşey yok.Ben dinimizi değil, hadislerden çıkarılmış yanlış hükümleri eleştiriyorum. Sen ise bunları din sanıyorsun.Allah namaz kılmayanın ölümünü ister mi?Işte hadisteki bir cümleye bakıp namaz kılmayanı öldürmenin gerekliliğini söylemek hatadır. Alimler bu konuda hata etmiştir diyorum. Sen böyle dedim diye ateist diyorsun bana.Az akıllı ol.Müslümana kafir diyenin kendi kafir olur. Benim Allah'ın varlığından şüphem yok.

Ateistsen dinimi sorgulamak sana düşmez dedim, Gerçek bir müslüman güzel ahlaklı olur Düşüncelerini daha uygun bir dilde ifade etseydin birbirimizi daha iyi anlardık. 

Gerçekten ne diyorsun daha açık yazar mısın?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
39 dakika önce, Tuğba yazdı:

Demagoji yapmanın bir manası yok. Meyletme varki zinayla sonuçlanıyor. 

 

Demagojiyi sen yapıyorsun. Meyletme varmış, zina varmış yokmuş değil mesele. Onu, seninle zinanın kötü bir şey olduğu konusunda hemfikir olduğumuzu söylediğin için ekledim, kısa açıklama yaptım. Ama soru bu değil. Yanıtlamaktan neden çekiniyorsun? İslam süper, şahane, uygulanması lazım diyen sensin, ben de çok basit bir hükmü uygulama konusundaki fikrini soruyorum. Bu açıkça yüzleşmedir Tuğba. Hep birlikte İslam gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Kur'an, ayet vs tartışmıyoruz. Gerçeklerden bahsediyoruz.

Şu:

 

"Ama bu söylediklerin soruma yanıt oluşturmuyor. Senin bu kadına nasıl yaklaşacağın veya yaklaşmayacağın değil. 

Kadının kocasını aldattığı çok açık, o da sevgilisi de durumu kabul ve itiraf etmiş, yasalar da şeriat yasaları olduğu için recm edilmesine karar verilmiş diyelim. Ben önce kırbaç demiştim ama sen recmi kabul ettiğin ve aynen beyan ettiğin gibi kadının cezasının aslen recm olduğu ortada olduğu için şimdi recm diyorum.

 

Sen bu komşun veya iş arkadaşının toplum önünde taşlanarak öldürülmesine ne dersin? Şeriat en güzeli deyip duruyorsun ya?

Ben de diyorum ki yasa böyle, ceza yetkili mercilerce kesilmiş, kadın ibret-i alem için toprağa gömülecek ve güruhun kafasına yüzüne attığı taşlarla yavaş yavaş öldürülecek.

Uygun mudur? Recmi için almazsa kırbaç vereyim. Ahali önünde kırbaçlanması uygun mudur?"

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Tuğba yazdı:

SENİ TANIYORUM KENDİNİ İSPATLAMANA GEREK YOK......sende biliyorsunki

Bu soruyu @Türk Ateist gibi daha makul bir şekilde sorabilirdin. Gel görki hesap vereceğin kimse yok sanıyorsun umarsızca kalp kırıyorsun, hatta karşıdakini en fazla nasıl incitebilirim diye yalanda yazıyorsun.Söyledğin her cümlenin, kırdığın her kalbin, aldığın her gönlün, bir çocuğa tebessümün, ailene sadakatin veya ihanetin kısaca zerre miktarınca iyiliğin ve yine zerre miktarınca kötülüğün hesabı vardır

ÇÜNKÜ ÖLÜM SON DEĞİLDİR....

Evet sana cevap verelim 

Zina ve ırza tecavüz suçları için öngörülen cezalar Allah'a ait haklardandır. Topluma karşı işlenen bir suç olduğu için de toplum haklarından sayılmıştır. Bu itibarla, mütecavizin cezalandırılması için mağdurun davacı olması şart değildir; mağdurun şikayeti söz konusu olmasa bile, suçun sabit olması halinde mütecaviz cezaya çarptırılır.

Tecavüz vuku bulmazsa bile, bu tür tacizler için de ta'zir cezası söz konusudur.

Ta’zir cezası, suçlunun durumuna ve suçun niteliğine göre ağır söz, hapis, dayak, ölüm gibi hakimin uygun göreceği cezalardır.

 

 

 

Çok gereksiz alınganlık yapıyorsun Tuğba. Soruyu sana kişi olarak sormamış, senin kadın kimliğin nezdinde bir hatırlatmada bulunmuş.

 

Eğer tecavüze uğrarsan, zinanın parçası olduğun için sen de ceza alıyorsun. Recm ediliyorsun. İslam'ın hiçbir yerinde "bir kadına tecavüz etmenin cezası şudur" gibi bir laf geçmediği gibi, tecavüz zinadan sayıldığı için kadını suç işlemiş kabul eder ve cezalandırır. 

Daha da kötüsü, kadının tecavüze uğradığını ıspatlaması imkansıza yakındır, eğer tecavüz ortalık yerde, herkesin gözü önünde olmadıysa.

Ve bu nedenlerden ötürü İslam aleminde kadınlar akın akın tecavüze uğradıkları halde recm edilmekten, kırbaçlanmaktan korktuğu için susar.

 

Al sana kadını yere göğe sığdıramayan, özgürleştiren, taltif eden İslam...

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
51 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Demagojiyi sen yapıyorsun. Meyletme varmış, zina varmış yokmuş değil mesele. Onu, seninle zinanın kötü bir şey olduğu konusunda hemfikir olduğumuzu söylediğin için ekledim, kısa açıklama yaptım. Ama soru bu değil. Yanıtlamaktan neden çekiniyorsun? İslam süper, şahane, uygulanması lazım diyen sensin, ben de çok basit bir hükmü uygulama konusundaki fikrini soruyorum. Bu açıkça yüzleşmedir Tuğba. Hep birlikte İslam gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Kur'an, ayet vs tartışmıyoruz. Gerçeklerden bahsediyoruz.

Şu:

 

"Ama bu söylediklerin soruma yanıt oluşturmuyor. Senin bu kadına nasıl yaklaşacağın veya yaklaşmayacağın değil. 

Kadının kocasını aldattığı çok açık, o da sevgilisi de durumu kabul ve itiraf etmiş, yasalar da şeriat yasaları olduğu için recm edilmesine karar verilmiş diyelim. Ben önce kırbaç demiştim ama sen recmi kabul ettiğin ve aynen beyan ettiğin gibi kadının cezasının aslen recm olduğu ortada olduğu için şimdi recm diyorum.

 

Sen bu komşun veya iş arkadaşının toplum önünde taşlanarak öldürülmesine ne dersin? Şeriat en güzeli deyip duruyorsun ya?

Ben de diyorum ki yasa böyle, ceza yetkili mercilerce kesilmiş, kadın ibret-i alem için toprağa gömülecek ve güruhun kafasına yüzüne attığı taşlarla yavaş yavaş öldürülecek.

Uygun mudur? Recmi için almazsa kırbaç vereyim. Ahali önünde kırbaçlanması uygun mudur?"

Tabiki üzülürüm keşke böyle bir hatada ısrarcı olmasaydıda itiraf etmeseydi tövbe etseydi derdim, ne diyeyim hikmetini Allah bilir. 

Mâiz b. Mâlik, Hz. Peygamber'e gelerek "Beni temizle" dedi. Hz. peygamber "Yazık sana, çık git, Allah'a tövbe ve istiğfar et" buyurdu. Mâiz, pek uzaklaşmadan geri döndü ve "Ey Allah'ın Resulu! Beni temizle" dedi. Hz. Peygamber aynı sözlerle üç defa daha geri gönderdi. Dördüncü ikrarında "Seni hangi konuda temizleyeyim?" diye sordu. Mâiz; "Zinadan" dedi. Hz. Peygamber "Bunda akıl hastalığı var mıdır?" diye sordu. Böyle bir rahatsızlığı olmadığını söylediler. "Şarap içmiş olabilir mi?" diye sordu. Bir adam kalkıp içki kontrolü yaptı. Onda şarap kokusu tesbit edemedi. Hz. Peygamber tekrar "sen zina ettin mi?" diye sordu. Mâiz "Evet" cevabını verdi. Artık emir buyurdular ve Mâiz recmedildi. Recimden sonra onun hakkında sahabiler iki kısma ayrıldılar. Bir bölümü Mâiz'in helâk olduğunu, başka bir grup ise onun en faziletli tövbeyi yaptığını söylediler. Bu farklı yaklaşım üç gün sürdü. Daha sonra yanlarına gelen Resulullah (s.a.s) "Mâiz b. Mâlik için dua edin" buyurdu. "Allah Mâiz'e mağfiret eylesin" dediler. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Mâiz öyle bir tövbe etti ki, bu tövbe bir ümmet arasında paylaştırılırsa onlara yeterdi" (Müslim, Hudûd, 22; eş-Şevkânî, Neylül-Evtâr, VII, 95,109; ez-Zeylaî, Nasbu'r-Râye, III, 314 vd.). 

Hadiste de gördüğün gibi peygamberimiz git ve tövbe et demiş, cezanın recm olduğunu bildiği halde, vicdanı onu rahatsız etmiş ki ısrarcı olmuş, 

buna benzer hadisler var.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, DeepBlue yazdı:

Bilmiyor işte, bilse size ekmek çıkarmayacak ama o da cahil.Hatta tecavüzcü kurtulup kendi recm bile edilebilir bu yanlış hükümlerle.

 

Sonuçta insanlar kendine zina ile iftira bile atabilir hamile kalındığında.Bunları düşünmeden ha bire yazıyor. Sanki herkes kendi gibi dürüstmüş gibi.

 

yanlış hükümler dediğiniz nedir? recmi kastediyorsanız, kurandaki hüküm uygulandığında da durum pek farklı değildir.

bir kadına tecavüz edildiğinde, o da değnek cezası alır.

değneğin hangi boyutlarda olacağı kuranda yazmaz.

tecavüze uğradı diye taşlarla ezilmek ile sopayla öldürülmek arasında bir fark var mıdır sizce?

tecavüzcü, kızın kemikleri sopalarla kırılırken halk arasından izliyor olabilir.

hadisleri reddettiniz diye islamın güzel bir şey haline geldiğini mi sanıyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, Tuğba yazdı:

Evet doğru bu direk verilebilecek kolay bir karar değil öncelikle şeriatla yönetilen bir ülke olmalı daha sonra tüm şartların yerinde olması gerekir, 

dört şahit gerekir( ayrıntıları var) 

bilirkişi tarafından ayrı ayrı dinlenilir bilirkişinin şahitlerle ilgili şüpheye düşmesi bu şahitlerinde cezaya çarptırılmasına yol açabilir. hepsinin de gözleriyle görmesi kesin şarttır

En önemlisi kadın veya erkeğin itiraf edip ikrar etmesiyle olur.

@Türk Ateist Zina meselesinin hükmü İslam dininde açıktır. Recm cezası, suçunu ikrar eden veya dört şahidi bulunan birisi hakkında verilir. Şayet bu insan evli ise recm cezası, yoksa bekar bir insan için verilecek karar recm değildir, yüz değnek sopa vurulur.

Fakat hem kendisi suçunu açık bir şekilde itiraf edip ceza istemeyen veya yaptığı bu fiili kimse görüp şikayet etmemiş ise, bu insanın yapacağı tek şey günahından dolayı pişmanlık gösterip bir daha yapmamak üzere tövbe etmektir.

Ayrıca böyle bir suç işleyen kimse suçunu itiraf etse bile şu anda bunun cezasını uygulayacak bir merci yoktur.

Zina suçunun cezasını uygulamak devlete aittir. Bunu uygulamayan devlet yetkilileri sorumlu olur. Halk bu cezayı kendi başına uygulayamayacağı gibi sorumlu da olmaz.

Hülasa senin verdiğin örnekteki kadın hakkında hüküm veremem kendi itiraf etse bile şahit değilim, nasihat ederim bu yaptığı hataya kimse şahit olmamışsa tövbe etmeli tekrarından sakınmalıdır. (Zinanın çirkin bir iş olduğu konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum.) Aksi takdirde her iki aile içinde boşanmalarının daha doğru olacağı kanaatindeyim bu süre zarfında hem boşanmamış hemde bu ahlaksızlığına devam ettiğini kendi söylerse onun görevine işine son vermek en mantıklısı.


Tuğba hanım, Tuğba hanım, Tuğba hanım !!!!
Tek bir soru sordum ve sizden tek bir cevap rica ettim.
Eşiniz sizi başka bir kadınla aldatsa ve bunu ikrar etse onun ve partnerinin recmedilmesini ister miydiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, Tuğba yazdı:

Hadiste de gördüğün gibi peygamberimiz git ve tövbe et demiş, cezanın recm olduğunu bildiği halde, vicdanı onu rahatsız etmiş ki ısrarcı olmuş, 

buna benzer hadisler var.

 

Sen hadisi ya yanlış okumuş ya da anlamamışsın. Orada böyle bir şey demiyor.

 

Adam Muhammed'e gidip "Beni temizle diyor. Bizimki, adamın işlediği günahın ne olduğunu bilmediği için ona "git ve tövbe et" diyor. Adam ısrar ediyor, Muhammed de ona tövbe ve istiğfar etmesi konusunda ısrar ediyor. Çünkü adamın suçunun recmi gerektiren bir suç olduğunu bilmiyor.

 

Adam sonunda bu işin tövbeyle, istiğfarla olmayacağını bildiği için sınunda zina ettiğini söylüyor, Muhammed bu gönüllü itirafa inanamıyor ve "Bu adam kafayı mı yemiş yoksa sarhoş mu, bi bakın şuna" diyor. Öyle ya, kim recm  edileceğini bile bile gelip de böyle ititaf eder ki? Muhammed bile inanamayıp deli veya sarhoş olmalı diyor...

 

Konu zinaysa tolerans yoktur. Tövbeymiş, isyiğfarmış, vicdanmış, hepsi rafa kalkar ve kişi derhal öldürülür. Muhammed de bunu bildiği için adamın itirafına inanmıştır zaten.

Tekrar oku hadisi.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 16.04.2018 at 16:26, Tuğba yazdı:

 

Yazar: Sorularla Risale, 16-8-2010

Kur’an-ı Kerim’in en mühim vasıflarından biri geçmişte olan hadiselerin doğru ve sadık tarafını onaylamak, tahrife uğramış kısımlarını da düzeltmektir. Kur’an bize geçmişte hak olarak gönderilmiş peygamberleri ve semavi kitap ve suhufları haber veriyor.

Bize düşen de bu habere iman etmektir. Tevrat, Zebur ve İncil, Kur'an-ı Kerim gibi lafzi ve nazım olarak mucize olmamasından, zamanla art niyetli ve dessas adamların eli ile tahrife uğramıştır. Bu yüzden hükümleri, Kur’an’ın gelmesi ile iptal edilmiştir. Bu kitab-ı mukaddeslerin tahrif edildiğini ilan eden, Kur’an-ı Kerim'de yoruma açık olmayan çok ayetler mevcuttur.

Tevrat ve  İncil’in tahrif edildiğini, Kur’an-ı Kerim şöyle haber vermektedir:

”Onlardan bir grup, okuduklarını kitaptan sanasınız diye kitabı okurken, dillerini eğip bükerler. Halbuki okudukları kitaptan değildir. Söyledikleri, Allah katından olmadığı halde, Bu Allah katındandır derler. Onlar bile bile Allah’a iftirâ ediyorlar." (Âl-i imran, 3/78)

"Ey iman edenler! Biliniz ki, hahamlardan ve râhiplerden bir çoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve insanları Allah yolundan engellerler..." (Tevbe, 9/34)

"'Ve Allah çocuk edindi.’ diyenleri uyarmak için. Bu hususta ne onların ne de atalarının bir bilgisi vardır. Ağızlarından ne büyük söz çıkıyor! Onlar yalnız ve yalnız yalan söylerler.” (Kehf, 18/4-5)

“Ey Ehl-i kitap! Niçin hakkı bâtıla karıştırıyor ve bile bile hakkı gizliyorsunuz?” (Âl-i imrân, 3/71)

Yahudiler hakkındaki âyetlerden bazıları şunlardır:

1. Tevrat’ı değiştirdiler. (Bakara, 2/79)

2. Peygamberleri öldürdüler. (Âl-i İmran, 3/183)

3. Hz. İsa’yı öldüremediler. (Nisa, 4/157)

4. Fesat çıkardılar. Allah’a cimri dediler. (Maide, 5/64)

5. Hz. Meryem’e iftira ettiler. (Nisa, 4/156)

6. İman edenlere en şiddetli düşmanlık edenler Yahudi ve müşriklerdir. (Maide, 5/82)

7. Üzeyir Allah’ın oğlu dediler. (Tevbe, 9/30)

8. Kıskançlık ve maddi çıkar yüzünden Kur’ana inanmadılar. (Bakara, 2/146)

9. Çoğu iman etmeyecektir. (Bakara, 2/100; Nisa, 4/155)

10. Allah’ı inkârlarından dolayı lanete uğradılar. (Bakara, 2/88-89)

11. Allah’a ve peygamberlerine inanın. (Allah) üçtür demeyin!” (Nisâ, 4/171)

Kur’an'a Göre Hristiyanlar:

1. Meryem oğlu Mesihe, Allah diyenler, kâfir olmuştur. (Maide, 5/72)

2. Allah üç ilahtan biridir diyenler kâfir olmuştur. (Maide, 5/73)

3. Meryem oğlu Mesih bir peygamber, anası da sadık bir kadındır. (Maide 75)

4. İsa Mesihe Allah’ın oğlu dediler. (Tevbe, 9/30)

5. Yahudilere göre, Hıristiyanlar Müslümanlara daha yakındır. (Maide, 5/82)

Yahudi ve Hristiyanların Ortak Yönleri:

1. Bilginlerini, rahiplerini Rabler edindiler. (Tevbe, 9/31)

2. Yahudi bilginleri ve Hristiyan rahipleri halkın mallarını yediler. (Tevbe, 9/34)

3. Allah’ın oğullarıyız dediler. (Maide, 5/18)

4. Bile bile hakkı gizlediler. (Âl-i İmran, 3/71)

5. Allah çocuk edindi diye iftira ettiler. (Bakara, 2/116)

6. Allah’ın âyetlerini inkâr ettiler. (Âl-i İmran, 3/70)

7. Allah’a iftira ettiler. (Âl-i İmran, 3/78)

8. Yahudi ve Hristiyanlar, birbirinin dostlarıdır. (Maide, 5/51)

9. Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır... (Bakara, 2/120)

10. Dinlerinde aşırı gittiler. (Nisa, 4/171)

11. Kitaplarındaki bilgileri gizlediler. (Maide, 5/15)

12. Ehl-i kitap, “Cennete ancak Yahudi ve Hıristiyanlar girecek” dediler. (Bakara, 2/111)

13. Ehl-i kitap ve müşriklerden olan inkârcılar, cehennem ateşinde ebedi olarak kalırlar. Onlar, halkın en şerlileridir. (Beyyine, 98/6)

Bu âyet-i kerimelerden açıkça anlaşılıyor ki, Yahudiler Tevrat’ı değiştirdiler. Hz. Musa’nın dini değişince Allah Teâlâ, İncil ile Hz. İsa’yı gönderdi. Hz. İsa’nın dini de bozulunca, İncil, yüzlerce İncil halini alınca, Allah Teâlâ, İslamiyet’i ve Kur'an-ı Kerimi tahrifden masun ve muhkem bir şekilde  göndermiştir.

Bunlar Kur’an içindeki nakli delillerdir. Aynı zamanda, akli ve mantıki delilleri de İslam alimleri kitaplarında beyan etmişlerdir. Zaten, halihazırdaki Tevrat ve İncil, ispata lüzum kalmadan, kendi kendini çürütecek çelişkilerle doludur.

Dünyada en kolay iş, İncil ve Tevrat’ın tutarsızlıklarını göstermektir. Mesela, teslis inancı, günah çıkarmak, vaftiz, melekler Allah'ın kızlarıdır -haşa- inanışı, rahiplerin ilah yerine konulması, kilisenin kul ile Allah arasında aracı olması, Allah’ın papa ile hulul etmesi inancı, daha buna benzer çok aklın haricindeki safsatalar meseleye ışık tutar kanatindeyiz.

katır niye doğurmuyor allah onu özelmi yartmış

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, adeist yazdı:


Tuğba hanım, Tuğba hanım, Tuğba hanım !!!!
Tek bir soru sordum ve sizden tek bir cevap rica ettim.
Eşiniz sizi başka bir kadınla aldatsa ve bunu ikrar etse onun ve partnerinin recmedilmesini ister miydiniz?

Sabırla cevap veriyorum. 

İstemem ama kendi seçimi ne yapabilirim 

şeriat ülkesinde yaşıyor cezanın recm olduğunu biliyorsa benim isteyip istememin bir önemi yok.

 

Zina eden muhakkak ikrar etsin diye ne bir ayet ne bir hadis var hatta özellikle ayette de hadiste de günahlarınıza kimseyi şahit kılmayın deniliyor.

 

ikrar etmesin tövbe etsin bir daha bu hatayı yapmasın, nefsine yenik düşüyorsa boşansın zina ettiği kadınla evlensin.

 

Yada ikrar etmedi de açık saçık birşekilde herkesin görebileceği yerde zina yaptı diyelim bunda şeriatın ne suçu var. Gitsin günahını kimsenin göremeyeceği yerde yapsın. 

 

Hem hayvan mıdır uluorta zina ediyor,  

Uluorta diyorum dikkat edin 

recm olması için çok ağır şartlar vardır.

Bunları okuyarak öğrenebilirsiniz. Bildiğinizide biliyorum ama neyse 

yeterki muhalefet olsun elinize ne geçecekse...

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Çok gereksiz alınganlık yapıyorsun Tuğba. Soruyu sana kişi olarak sormamış, senin kadın kimliğin nezdinde bir hatırlatmada bulunmuş.

 

Eğer tecavüze uğrarsan, zinanın parçası olduğun için sen de ceza alıyorsun. Recm ediliyorsun. İslam'ın hiçbir yerinde "bir kadına tecavüz etmenin cezası şudur" gibi bir laf geçmediği gibi, tecavüz zinadan sayıldığı için kadını suç işlemiş kabul eder ve cezalandırır. 

Daha da kötüsü, kadının tecavüze uğradığını ıspatlaması imkansıza yakındır, eğer tecavüz ortalık yerde, herkesin gözü önünde olmadıysa.

Ve bu nedenlerden ötürü İslam aleminde kadınlar akın akın tecavüze uğradıkları halde recm edilmekten, kırbaçlanmaktan korktuğu için susar.

 

Al sana kadını yere göğe sığdıramayan, özgürleştiren, taltif eden İslam...

 

 

Sana birşey diyeyim mi yaşın büyükse benden bilemiyorum da müslüman kadınları akın akın tecavüze uğruyor diyorsun neye dayanarak bunu diyorsun açıklar mısın?

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Sen hadisi ya yanlış okumuş ya da anlamamışsın. Orada böyle bir şey demiyor.

 

Adam Muhammed'e gidip "Beni temizle diyor. Bizimki, adamın işlediği günahın ne olduğunu bilmediği için ona "git ve tövbe et" diyor. Adam ısrar ediyor, Muhammed de ona tövbe ve istiğfar etmesi konusunda ısrar ediyor. Çünkü adamın suçunun recmi gerektiren bir suç olduğunu bilmiyor.

 

Adam sonunda bu işin tövbeyle, istiğfarla olmayacağını bildiği için sınunda zina ettiğini söylüyor, Muhammed bu gönüllü itirafa inanamıyor ve "Bu adam kafayı mı yemiş yoksa sarhoş mu, bi bakın şuna" diyor. Öyle ya, kim recm  edileceğini bile bile gelip de böyle ititaf eder ki? Muhammed bile inanamayıp deli veya sarhoş olmalı diyor...

 

Konu zinaysa tolerans yoktur. Tövbeymiş, isyiğfarmış, vicdanmış, hepsi rafa kalkar ve kişi derhal öldürülür. Muhammed de bunu bildiği için adamın itirafına inanmıştır zaten.

Tekrar oku hadisi.

 

 

Mâiz'in recmedilmesinden kısa bir süre sonra Ezd kabilesinin Gâmid kolundan bir kadın geldi ve "Ey Allah'ın elçisi! Beni temizle" dedi. Hz. Peygamber "Yazıklar olsun sana. Çık git, Allah'a tövbe ve istiğfar et" buyurdu. Kadın dedi: "Beni, Mâiz'i çevirdiğin gibi geri çevirmek istiyorsun" Hz. Peygamber, "Sana ne oldu?" diye sordu. Kadın kendisinin zinadan gebe olduğunu söyledi. Bunun üzerine "Sen mi?" buyurdu. Kadın "Evet" dedi. Hz. Peygamber "Doğuruncaya kadar git" buyurdu. Kadının bu arada geçimini Ensar'dan bir adam üstlendi. Daha sonra Hz. Peygamber'e gelerek; "Gâmidli kadın doğurdu" dedi. Çocuğun bakımını da Ensar'dan birisi üzerine aldı ve kadın recmedildi" (Müslim, Hudûd, 22, 23, 24; İbn Mâc'e, Diyât, 36; Mâlik, Muvatta', Hudûd, II). Başka bir rivâyette, çocuk sütten kesilinceye kadar emzirmesine izin verildiği, recm sırasında Hâlid b. Velîd (r.a)'ın üzerine kan sıçraması üzerine kadın hakkında kötü sözler söylediğini işiten Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğu nakledilir:

"Ey Halid! yavaş ol. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim. Bu kadın öyle bir tövbe etti ki, onu bir baççı (vergi memuru) yapsaydı, şüphesiz mağfiret olunurdu" Sonra kadının hazırlanmasını emrederek cenazesini kılmış ve kadın defnedilmiştir (Müslim, Hudûd, 23).

 

görüyorlar ki vicdanları onları rahatsız ediyor ve Allah’ın huzuruna bu günahla gitmekten haya ediyorlar bu yüzdendır ki dünyada bunun cezasını çekip ahirette Allah’ın huzuruna çıktıklarında yarabbi ben dünyada cezamı çektim beni burada cehennem ateşinden muhafaza et diyebilmek için bu yolu seçmiş olabilirler. 

Yani Türk ateist hanımefendi,  bu kadın recm olacağını bile bile hz. Muhammed’e gidip itiraf etmiş hemde  Maizin ölümünden  kısa bir süre sonra olmuş bu olay.... 

tarihinde Tuğba tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On ‎19‎.‎04‎.‎2018 at 21:58, Tuğba yazdı:

Müslüman yazamayacak kadar acizsen müslümde yazma! 

 

Müslüman diye bir kelime şeriat ıstılahında yoktur. Kuran'da bana bir tane Müslüman diye kelime göster. Kuran'da kelime muslim olarak geçer. Fakat bu, Türkçe fonetiğine uygun olmadığı için Müslüm şeklinde Türkçeleştirilmiştir ve bunu insanlar çocuklarına isim diye koyuyorlar. Dolayısıyla ben tamamen şeriat ve Kuran ıstılahına uygun söylüyorum. Ombudsman gibi Foreman gibi Müslüman ne yahu? Öyle bir şey yok.

 

Sen tümden çuvalladığın için bunu polemik malzemesi yapmaya kalkışıyorsun. Bana çocuğuna Müslüm adını koyan anne babanın çocuklarından hoşlanmadıkları için bu ismi koyduklarını kanıtla, dediğini kabul edeyim.

 

Çuvalladın çünkü sana ofis arkadaşını nasıl cezalandırırsın diye sorulmadı. Nasıl cezalandırılmasını isterdin diye soruldu. Sen de ipe un serdin tüm tatlısu Müslümleri gibi.

 

Sana tavsiyem, din hakkındaki sorularını hacı hocaya sorma. Sana yalan söyler ve seni kandırırlar. Din hakkındaki sorularını ateistlere sor. Sana dürüst ve gerçek bir yanıt verirler. Çünkü biz bu dinden çıkacağımızda biz neden çıkıyoruz diye iyice araştırmış, öyle çıkmışızdır. O yüzden dini çok iyi biliriz.

 

Fakat en isabetli yanıtı almak için bizim sünni ateist diye tabir ettiğimiz Muhammed diye birinin yaşadığına inanan ve bir takım düzenlemeler yaptığını söyleyen yani hadisleri kabul eden ateistlere de sormamanı tavsiye ederim. Bunlar da olmayan bir adam şöyle söyledi diye seni yanıltırlar. Sorularını Muhammed diye birinin olmadığının bilincinde ateistlere sorarsan tam gerçek yanıtı alırsın.

 

Müslüm deme konusunda ikna olmadıysan, bu basit bir mevzu, bunu "ulema"ya sorabilirsin. Çocuğuma Müslüm ismi koymak istiyorum caiz midir diye soruver. Hiç biri "haşa bu islamı rencide eden bir isimdir" demez.

 

Yok öyle şeriat devletin görevi bana ne deyip yatmak! Bu dininize göre suçtur. Çünkü: "melekler, nefislerine zulmeden kimselerin canlarını alırken ne işte idiniz deyince, bunlar biz yeryüzünde mustazaflar idik diyeceklerdir melekler de allahın arzı geniş değil miydi hicret etseydiniz ya derler işte onların barınacakları yer cehennemdir orası ne kötü bir barınaktır." (Kuran 4 / 97)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yine o fıkra aklıma geldi ve gülmeden duramadım. Temel yazın en uzun gününde oruç tutmuş ve akşama kadar susuzluktan gebermiş. Neyse eve gelmiş ama daha iftara da yarım saat var. Bu yarım saat nasıl geçecek diye düşünürken bir bakmış komşusu Hristo bahçeye kurmuş sofrayı, içiyor! Direk gidip karşısına dikilmiş ve bakmaya başlamış. Bakmış bakmış Hristo "galiba bu maraza çıkaracak" diye beklerken Temel birden konuşmuş:

 

"Dinunuzun kiymetini bilun!" :0_80cbc_37a71a73_L: Bu fıkra her aklıma geldiğinde gülmeden duramam.

 

Ben Hristo'nun yerinde olsam "sen de dininin ne mal olduğunu bil" derdim! :lol:

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Tuğba yazdı:

Araştır bana niye soruyorsun, hayvan aleminden geldiğine inanan sensin. bizzat katırın kendisine sor mesela, anlaşabilirsiniz diye düşünüyorum

Sana sorcağım tabi kime soarcağım Allah katırı niye öyle yaratmış  bilmen gerek yoksa senin arap putun sadece insanlarımı yaratı. Kuranda demiyormu herşeyi ben yaratım bir yaparak düşe bile haberim olur  herşeyi ap açık anlatım kuranda diyor yalanmı söylüyor allah? ama kuran denen bedvi kitabı köle cariye muhmmede karaı ayarlamsını biliyorda katırmı bilmiyor ahzap  37 ayete muhmmedin gönlünden hangi karıyla yani geliniyle yatmayı biliyorda katırı niye bilmesin:lol: sen ALLAHIN VEKİLİMİSİN.  HAYAVANALAR ALEMİ DEMİŞKEN NUH HİKAYESİNİ BİR OKU BAK NASIL KAFİR OLDUĞUNU ÖYREN

tarihinde güven tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dur bir fıkra daha patlatayım: Adam ölmüş cehenneme gitmiş. Cehennemde şeytan onu karşılamış. "Ne lan bu surat böyle mahkeme duvarı gibi?" demiş. Adam ters ters bakmış: "E heralde cehenneme girdik, kolbastı mı oynasaydım sevinçten!" demiş. Şeytan gülmüş:

 

"Boşversene, cehennem sana anlatıldığı gibi bir yer değil, bizim keyfimiz çok kıyak!" demiş. Adam merakla: "Nasıl oluyor?" demiş. Şeytan başlamış anlatmaya: "Bak şimdi Cumartesi günü içme günü. Rakı şarap votka ne istersen, şişe şişe akşama kadar. Alkol sağlığa mı zararlı, zaten ölüsün!" Adam "iyiymiş" demiş. "Pazar oldu mu paket paket sigara... Akşama kadar her yer izmarit, dumanaltı. Zararlı mı, zaten ölüsün!" Adam vay be" demiş. "Pazartesi oldu mu vur patlasın çal oynasın. Eğlencenin dibine vururuz. Günah mı, zaten cehennemdesin!" Adam çok iyi yaaa!" demiş. Salı hepimiz esrar çeker uçarız. Bağımlı mı olursun, boşversene, zaten ölüsün. Çarşamba oldu mu bütün artistler şarkıcılar mankenler burada! İyi eğleniriz." Adam "harika" demiş. Perşembe oldu mu bütün bilimciler, felsefeciler burada, akşama kadar bir sohbet bir sohbet..." Adam "ne mükemmel yermiş bu cehennem yahu" demiş. "Peki ya Cuma günleri?"

 

Şeytan bir an duraklayıp adamın gözünün içine bakmış. "İbne misin?" demiş. Adam "hayır" demiş. "Eyvaaah o zaman Cumaları sevmeyeceksin!"  

Link to post
Sitelerde Paylaş

Durun uşağum bi fikrada ben patlatayım  : )) 

 

Bir baba oğlunu alıp hayvanat bahçesine götürür. Çocuk katırı göstererek,

 

"Baba bu ne?" diye sorar. Baba yanıtlar,

 

"Bu katırdır, oğlum. Erkek eşekle dişi atın çiftleşmesinden olur.

 

Çocuk bu çiftleşme manzarasını hayalinde canlandırmaya çalışır ve "Hmmm," der.

 

Biraz sonra bir kurt köpeğini görürler. Çocuk sorar, baba yanıtlar. Çocuğun buna da aklı yatmıştır.

 

Derken deve kuşlarının bulunduğu kafesin önüne geldiklerinde, çocuk yine sorar,

 

"Baba, bu ne?"

 

Baba, "Bu devekuşu oğlum," der.

 

Çocuk şaşkınlıkla karşılık verir,

 

"Yapma baba, yaaa! OLAMAAAAZ!

 

-alıntı ateistforumdan-

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...