Jump to content

ATEİSTLERİN "CEVAP VERİLEMEZ" DEDİKLERİ SORULARIN CEVAPLARI


Recommended Posts

Bir saat önce, Abdülmalik yazdı:

Kadın laik ve bilimsel anlayışla şereflendi..

Mirasın yarısını al,şahitliğin yarım olsun,boşanma hakkın olmasın,erkeğin 4. karısı ol,seni tek cümle ile boşasın,sokağa paçavra giymeden çıkman yasaklansın..

Bu mu şereflenmek?

 

Kuran’da zorunluluk  halleri dışında bir çok kez evlenmek helal değildir ayetin sonunda da bir kişiyle yetinmek sizin için daha hayırlıdır denmiştir.

Sizin kadınları verdiğiniz  değere gelecek olursak evlilik antlaşması yaparak kadına ilk hakareti yap, (tabii metres olarak kullanmayacaksan) evlen boşanınca sana hiçbir mal veremem seni kullanacağım ve başka birine gönlüm kaydığı zaman seni boşayıp paçavra gibi sokağa atacağım  para bile vermeyecem çünkü sözleşmeyi imzaladın. 

Üst başa gelince 

 (Herkese ait olduğunu gösterecek kıyafetler giymelisin sadece bana ait olma) anlayışında kadınları açıp saçıyorsunuz!...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 1,2k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bu türbanlıydık okuyamadık da ayrı bir saçmalık..

Müslüman kadının okulla,bilimle ne işi var?Otursun evinde kuran okusun( orada herşey yazıyor,batılı kafirlerin şirk yuvasına kız,karı gönderilir mi? ),eşine layık olsun,dışarıda fitne,fesat öğrenip alimallah kocasına başkaldırır,yabancı erkeklerin abdestini bozar.

Hem Allahın gönderdiği ayet var,zaruri olmadıkça hanımlarınızı evden dışarı salmayın diye..( o da büyük ihtimal tuvalet ihtiyacı için yazılmış,inceliğe bakarmısınız)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Abdülmalik yazdı:

Kadın laik ve bilimsel anlayışla şereflendi..

Mirasın yarısını al,şahitliğin yarım olsun,boşanma hakkın olmasın,erkeğin 4. karısı ol,seni tek cümle ile boşasın,sokağa paçavra giymeden çıkman yasaklansın..

Bu mu şereflenmek?

 

 Ayrıca kadının da boşanma hakkı vardır ve bu nikah kıyılınca belirtilebilir .

Yine sizin anlayışa gelecek olursak Evli olduğun halde  gizli saklı veya aşikar  bir çok kadınla beraber onu metres gibi kullan sonra unut...

Bu yaşayışın

Sizi getireceği en basit nokta...

Sokakta yürürken hiç tanımadığın on yaşındaki bir çocuğun baba diyerek seni çağırması olanaksız değildir.

sonra gel DNA testi falan filan 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Tuğba yazdı:

Kuran’da zorunluluk  halleri dışında bir çok kez evlenmek helal değildir ayetin sonunda da bir kişiyle yetinmek sizin için daha hayırlıdır denmiştir.

Sizin kadınları verdiğiniz  değere gelecek olursak evlilik antlaşması yaparak kadına ilk hakareti yap, (tabii metres olarak kullanmayacaksan) evlen boşanınca sana hiçbir mal veremem seni kullanacağım ve başka birine gönlüm kaydığı zaman seni boşayıp paçavra gibi sokağa atacağım  para bile vermeyecem çünkü sözleşmeyi imzaladın. 

Üst başa gelince 

 (Herkese ait olduğunu gösterecek kıyafetler giymelisin sadece bana ait olma) anlayışında kadınları açıp saçıyorsunuz!...

 

Kimmiş bu kadınları "herkese ait olduğunu göster" diyerek açanlar?

Birilerinin metresi olan kadınlar hep dinsiz miymiş? Onlarla beraber olan erkekler hep dinsiz miymiş?

 

Kur'an'a göre yalnız dört değil, beş kadın da alabilirsin, altı kadın da. Kocan senin üstüne ikinciyi, üçüncüyü çatır çatır alır eğer isterse, gık diyemezsin. Desen de sökmez, Allah izin vermiştir çünkü.
Kadının boşanma hakkı yoktur, yalnızca evlenmeden hemen önce kocan izin verirse anlaşmaya "benim de boşama hakkım var" maddesi eklenir. Koca izin vermezse o hak doğal olarak verilmez, yoktur.

 

İslam kadını "mal" yapar. Yerin yatak odasıyla mutfak arasıdır, görevin kocana hizmet etmek ve çocuk büyütmektir, kafana göre dışarı çıkıp gezme hakkın bile yoktur.

 

Ama evvela ilk sorumu yanıtla lütfen. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Tuğba yazdı:

 Ayrıca kadının da boşanma hakkı vardır ve bu nikah kıyılınca belirtilebilir .

Yine sizin anlayışa gelecek olursak Evli olduğun halde  gizli saklı veya aşikar  bir çok kadınla beraber onu metres gibi kullan sonra unut...

Bu yaşayışın

Sizi getireceği en basit nokta...

Sokakta yürürken hiç tanımadığın on yaşındaki bir çocuğun baba diyerek seni çağırması olanaksız değildir.

sonra gel DNA testi falan filan 

 

Kimin nasıl yaşadığı, kaç metresi olduğu seni hiç bağlamaz. Kimseyi bağlamaz. Metres dediğin kadın da erkekten bir şeyler alıyor, o işler hiç öyle senin sandığın gibi değil. Kimsenin kimseyi kullandığı yok. Senin kafa "kullanılmak" üzerine çalıştığı, yani bütün olayı yalnız sekse indirgediği ve kadını mal saydığı için öyle çalışıyor.

 

Buradaki espri, kişilerin kendi kararları, kendi istekleri olup olmadığı. Kimse kimseyi zorlamıyor, bir din veya başka herhangi bir anlayışı kullanıp eş olmaya mahkum etmiyor ve birtakım hakları gaspetmiyorsa bizi bağlamaz.

Adam ister beş kadınla yapar, ister on. En fazla iğrençtir, berbattır, asla tercih edilmemelidir der, ötesine karışamazsın.

Ama ortada bir din varsa ve çok eşliliği bütün erkeklere hak olarak tanıyor ve normalleştiriyorsa orada sıkıntı doğar. Yoksa istersen git bir adamın beşinci karısı ol, adamı diğerleriyle hangi gece paylaşacağının hesabını yap, diğerleriyle anlaş; bize ne...

Link to post
Sitelerde Paylaş

   Müslümanın böylesi de hiç çekilmiyor yahu. Dünyayı müslümanlar ve kafirler diye ikiye bölüp geri kalan herşeyi bu eksen etrafında kutuplaştıranlardan bahsediyorum. Evvela şu inanıp inanmamak niye bu kadar önemli onu bir anlatsalar iyi olacak. Başka iş güç mü yok da bütün hayatlarını arap putuna ne kadar yaranabildiklerine endeksliyorlar anlamak güç. Okul okumaktan felan bahsetmiş yukarıda. Ne öğretiyorlar bu okullarda da böyle bir kafa yapısına sahip oluyorsunuz bir söyleyin hele. Hiç mi fiziğidir, kimyasıdır, matematiğidir cezbetmiyor sizi takmışsınız bir allah da allah başka şey düşünemiyorsunuz. 

   Daha kapı komşumuza, iş arkadaşımıza koşulsuz güvenemeyen insanlarken nasıl oluyorda bin küsür yıl evvel yaşamış bir zata hiç kuşku duymadan güvenebiliyorsunuz. Sonuçta size göre Kuran her ne kadar Allah'tan gelsede Muhammed'in ağzından çıkan cümlelerden oluşuyor öyle değil mi ? Şu hale bak yahu. 1400 yıl evvel biri yaşamışda, birtakım kurallar şey etmişde, bende bu devirde o ne dediyse onu yapacakmışım yoksa cıss olurmuş. Çocuk bile yemez bunu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Tuğba yazdı:

Kuran’da zorunluluk  halleri dışında bir çok kez evlenmek helal değildir ayetin sonunda da bir kişiyle yetinmek sizin için daha hayırlıdır denmiştir.

Sizin kadınları verdiğiniz  değere gelecek olursak evlilik antlaşması yaparak kadına ilk hakareti yap, (tabii metres olarak kullanmayacaksan) evlen boşanınca sana hiçbir mal veremem seni kullanacağım ve başka birine gönlüm kaydığı zaman seni boşayıp paçavra gibi sokağa atacağım  para bile vermeyecem çünkü sözleşmeyi imzaladın. 

 

Tuğba'ya cevaben değil ama belirtmek gerek...

 

Medeni hukuka göre -ki bizim ülkemizdeki hukuk da budur- çok eşlilik yasaktır. İslamcıların modern hukuka bu kadar düşman olma nedenlerinden biri de budur. Bu düşmanlığı direkt dile getirmeleri çok eşliliği savunmalarını gerektirdiği ve onlar da bunu direkt yapamadığı için "aman da siz metresler tutuyorsunuz, babası belli olmayan çocuklar yapıyorsunuz, canınızın istediğiyle beraber olup toplum ahlakını bozuyorsunuz" gibi saldırılarda bulunurlar, Tuğba'nın yaptığı gibi. Evlilik sözleşmesi zaten genelin uygulayabildiği bir sözleşme değildir, zira herkes o anlaşmayı yapmaya ihtiyaç duyacak kadar zengin değil. Yapmak isteyen de yapar ayrıca, yasalar bu hakkı tanımış. Kadının işine gelmiyorsa evlenmez, bu hakkı da sonuna kadar vardır.

 

İslam hukukuna göre kadın erkeğin malıdır ve ondan boşanma hakkı yoktur. Erkek istediği kadar kadını alma hakkına sahiptir, kadın da buna ses çıkaramaz. Erkek canı istediğinde onu boşar. Hatta zıhar diye bir boşanma şekli vardır ki kadın için en büyük kabus, köleliktir (Mücadele 3/4).

Erkek kadını kadını olarak görmüyor ama evinde de tutmaya devam etmeyi istiyorsa "Sen bana anamın sırtı gibisin" der ve ona erkeklik yapmaktan muaf olur. Ancak kadın babasının evine de gidemez, kocanın evinde kalmaya devam edip onun başkasıyla evlenmesine göz yummak zorunda olur, hizmetini sürdürür.

 

Kaderiniz, erkeğin iki dudağı arasında, o andaki moduna bağlıdır. Bazı boşanma biçimleri o kadar rezildir ki, adam "kinaye yaptım" derse boşanmamış, "yok ciddiydim" derse boşanmış olursunuz. 

 

Hele bir de hülle yaparak yırtmaya çalıştıkları bir boşanma türü vardır ki insanın aklına gelince bile tüyleri diken diken olur. Adam kadını ciddi ciddi boşar, sonra da pişman olup tekrar dönmesini isterse bir başka erkeğin yatağına yollamak ve onunla seks yaptığından emin olmak zorundadır.

 

Allah'ın işlerine, kadını özgürleştirip şahane bir yere koyduğu söylenen İslam'a da bak sen... 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 2.4.2018 at 00:58, Tuğba yazdı:

Ateistlerin bu çabaları niye

kimse sizi zorla müslüman yapacak değil

inançsizlığınız size yeter

bizim dinimiz bize sizinki size...


Muhterem, Tanrı´nızın nihai hedefini ve Sizlere vermiș olduğu görevi, șuraya yazar mısınız ?

İnsan ürünü kitabınızın bir yerinde mutlaka yazıyordur. Bulup getirin buraya, bakalım orada ne yazıyor muș ?!

"Benim dinim bana, sizin dininiz ...", teranesiyle  acaba bağdașıyor muymuș, görsün herkes.

Müslümanların, Arabistan çöllerinden, ellerinde güllerle ve sadece kendilerini savunarak(!), taa İspanya´ya kadar geldiklerini iddia etmezsiniz umarım.    

 

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, Tuğba said:

 Ayrıca kadının da boşanma hakkı vardır ve bu nikah kıyılınca belirtilebilir .

Yine sizin anlayışa gelecek olursak Evli olduğun halde  gizli saklı veya aşikar  bir çok kadınla beraber onu metres gibi kullan sonra unut...

Bu yaşayışın

Sizi getireceği en basit nokta...

Sokakta yürürken hiç tanımadığın on yaşındaki bir çocuğun baba diyerek seni çağırması olanaksız değildir.

sonra gel DNA testi falan filan 

 

Çok cahilsin çooook...

 

İslama göre kadının hiç bir şekilde, boşama hakkı yoktur. Nikahta veya daha doğrusu herhangi bir zamanda, erkek boşama hakkını kadına devredebilir. Canı çektiği anda da geri alabilir. O cahil aklının almadığı, kadının hakkının olmadığı, ama erkek isterse, erkeğin hakkını kullanabileceği. Erkek ise, dilediği zaman, dilediği gibi boşar. Erkek boşayamazsın dediği anda, kadının hiç bir hak iddia etme hakkı yoktur. Hatta, islamda gidip amanda böyle bir proeblem var diye, gidip hakkını dahi arayabileceği hiç bir mevki de yoktur. 

 

Ve nedir, hani diyorsun ya, kadın değer buldu, evet buldu, islama göre kadının bir değeri vardır, buna da mehir denir ve kadın erkeğe kendini satmak zorundadır. Erkekte, parasını verip aldığı malı olan kadını döver, düzer, boşar, tarlası gibi kullanır, keyfince. 

 

Yani islam olarak bir madır kadın, değeri olan, tüm mallar gibi. Ha, değerin alt limit de var, değeriniz, bir demir yüzük parasıdır, en az. Kendinizi bir demir yüzük, artık 1 TL mi eder, ne ederse, işte o paradan daha ucuza da satamazsınız, değeriniz bu kadar işte. 

 

Dahası, erkeğin boşamak özgürlüğü gibi, dilediği gibi başka karılar almak hakkı da vardır, parasıyla değil mi? İster hür karıyı parasını verir alır, ister gider pazardan seçer beğenir alır. Zorunluluk falan filan yoktur, ve mal olarak değeri, bir demir yüzük kadar ucuzdur. 

 

Hangi yaşayıştan bahsediyorsun ki sen? Sen bir kadının öyle önüme gelen duruvereyim, döllesin de doğurur doğurur sokağa salarım derdinde olduğunu mu düşünüyorsun? Yoksa sizin müslüman kadınların tüm derdi, önüne gelene vurdurup, doğrurup atıp, sonra gene önüne gelene verip akşama kadar 40 kişinin dölünü rahmine doldurmak mı? Eğer bir kadınsan, şu ettiğin lafların kadınlığa nasıl bir hakaret olduğunu farketmiyor musun, elbette etmiyorsun, çünkü islam sadece erkekleri sapık yapıp çocuklara filan musallat etmez, müslümna kadınları diye böyle sapık hale getirir. 

 

Ha, bu mevzuları, yani dini olanları, gidip diyanete, Cübbeli'ye falan sorabilirsin, dinim dediğin sapıklık hakkında ne kadar cahil olduğunu git, kendin öğren.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, anibal yazdı:

 

Çok cahilsin çooook...

 

İslama göre kadının hiç bir şekilde, boşama hakkı yoktur. Nikahta veya daha doğrusu herhangi bir zamanda, erkek boşama hakkını kadına devredebilir. Canı çektiği anda da geri alabilir. O cahil aklının almadığı, kadının hakkının olmadığı, ama erkek isterse, erkeğin hakkını kullanabileceği. Erkek ise, dilediği zaman, dilediği gibi boşar. Erkek boşayamazsın dediği anda, kadının hiç bir hak iddia etme hakkı yoktur. Hatta, islamda gidip amanda böyle bir proeblem var diye, gidip hakkını dahi arayabileceği hiç bir mevki de yoktur. 

 

Ve nedir, hani diyorsun ya, kadın değer buldu, evet buldu, islama göre kadının bir değeri vardır, buna da mehir denir ve kadın erkeğe kendini satmak zorundadır. Erkekte, parasını verip aldığı malı olan kadını döver, düzer, boşar, tarlası gibi kullanır, keyfince. 

 

Yani islam olarak bir madır kadın, değeri olan, tüm mallar gibi. Ha, değerin alt limit de var, değeriniz, bir demir yüzük parasıdır, en az. Kendinizi bir demir yüzük, artık 1 TL mi eder, ne ederse, işte o paradan daha ucuza da satamazsınız, değeriniz bu kadar işte. 

 

Dahası, erkeğin boşamak özgürlüğü gibi, dilediği gibi başka karılar almak hakkı da vardır, parasıyla değil mi? İster hür karıyı parasını verir alır, ister gider pazardan seçer beğenir alır. Zorunluluk falan filan yoktur, ve mal olarak değeri, bir demir yüzük kadar ucuzdur. 

 

Hangi yaşayıştan bahsediyorsun ki sen? Sen bir kadının öyle önüme gelen duruvereyim, döllesin de doğurur doğurur sokağa salarım derdinde olduğunu mu düşünüyorsun? Yoksa sizin müslüman kadınların tüm derdi, önüne gelene vurdurup, doğrurup atıp, sonra gene önüne gelene verip akşama kadar 40 kişinin dölünü rahmine doldurmak mı? Eğer bir kadınsan, şu ettiğin lafların kadınlığa nasıl bir hakaret olduğunu farketmiyor musun, elbette etmiyorsun, çünkü islam sadece erkekleri sapık yapıp çocuklara filan musallat etmez, müslümna kadınları diye böyle sapık hale getirir. 

 

Ha, bu mevzuları, yani dini olanları, gidip diyanete, Cübbeli'ye falan sorabilirsin, dinim dediğin sapıklık hakkında ne kadar cahil olduğunu git, kendin öğren.

Söyledikleriniz yalan doğruları yazdım zaten geriye dönüp okuyun...

Senin gözünde cahil olabilirim.

böyle bir fikre sahip olanın gözünde cahil olmak beni üzmez

bana yazdığın bu laflar hangi inanca sığar

ben dinimin emrettiği güzel ahlak sebebiyle sana hakaret etmeyecem

ne olur benim yazdıklarımı okuyup cevap yazmayın bir kadın olan annenizin hatırına 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Tuğba'ya cevaben değil ama belirtmek gerek...

 

Medeni hukuka göre -ki bizim ülkemizdeki hukuk da budur- çok eşlilik yasaktır. İslamcıların modern hukuka bu kadar düşman olma nedenlerinden biri de budur. Bu düşmanlığı direkt dile getirmeleri çok eşliliği savunmalarını gerektirdiği ve onlar da bunu direkt yapamadığı için "aman da siz metresler tutuyorsunuz, babası belli olmayan çocuklar yapıyorsunuz, canınızın istediğiyle beraber olup toplum ahlakını bozuyorsunuz" gibi saldırılarda bulunurlar, Tuğba'nın yaptığı gibi. Evlilik sözleşmesi zaten genelin uygulayabildiği bir sözleşme değildir, zira herkes o anlaşmayı yapmaya ihtiyaç duyacak kadar zengin değil. Yapmak isteyen de yapar ayrıca, yasalar bu hakkı tanımış. Kadının işine gelmiyorsa evlenmez, bu hakkı da sonuna kadar vardır.

 

İslam hukukuna göre kadın erkeğin malıdır ve ondan boşanma hakkı yoktur. Erkek istediği kadar kadını alma hakkına sahiptir, kadın da buna ses çıkaramaz. Erkek canı istediğinde onu boşar. Hatta zıhar diye bir boşanma şekli vardır ki kadın için en büyük kabus, köleliktir (Mücadele 3/4).

Erkek kadını kadını olarak görmüyor ama evinde de tutmaya devam etmeyi istiyorsa "Sen bana anamın sırtı gibisin" der ve ona erkeklik yapmaktan muaf olur. Ancak kadın babasının evine de gidemez, kocanın evinde kalmaya devam edip onun başkasıyla evlenmesine göz yummak zorunda olur, hizmetini sürdürür.

 

Kaderiniz, erkeğin iki dudağı arasında, o andaki moduna bağlıdır. Bazı boşanma biçimleri o kadar rezildir ki, adam "kinaye yaptım" derse boşanmamış, "yok ciddiydim" derse boşanmış olursunuz. 

 

Hele bir de hülle yaparak yırtmaya çalıştıkları bir boşanma türü vardır ki insanın aklına gelince bile tüyleri diken diken olur. Adam kadını ciddi ciddi boşar, sonra da pişman olup tekrar dönmesini isterse bir başka erkeğin yatağına yollamak ve onunla seks yaptığından emin olmak zorundadır.

 

Allah'ın işlerine, kadını özgürleştirip şahane bir yere koyduğu söylenen İslam'a da bak sen... 

 

 

Bu kadar art niyetle yazılabilir pes doğrusu 

yani müslüman bir erkek bir kadını zorla nikah masasına mı oturtuyor. Hem dini hem resmî nikahı olan bir kadın kocasından haklı sebeplerle boşanmak istediği zaman mahkemeye başvurur boşanır ve bu durumda imam nikahıda düşer

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Tuğba'ya cevaben değil ama belirtmek gerek...

 

Medeni hukuka göre -ki bizim ülkemizdeki hukuk da budur- çok eşlilik yasaktır. İslamcıların modern hukuka bu kadar düşman olma nedenlerinden biri de budur. Bu düşmanlığı direkt dile getirmeleri çok eşliliği savunmalarını gerektirdiği ve onlar da bunu direkt yapamadığı için "aman da siz metresler tutuyorsunuz, babası belli olmayan çocuklar yapıyorsunuz, canınızın istediğiyle beraber olup toplum ahlakını bozuyorsunuz" gibi saldırılarda bulunurlar, Tuğba'nın yaptığı gibi. Evlilik sözleşmesi zaten genelin uygulayabildiği bir sözleşme değildir, zira herkes o anlaşmayı yapmaya ihtiyaç duyacak kadar zengin değil. Yapmak isteyen de yapar ayrıca, yasalar bu hakkı tanımış. Kadının işine gelmiyorsa evlenmez, bu hakkı da sonuna kadar vardır.

 

İslam hukukuna göre kadın erkeğin malıdır ve ondan boşanma hakkı yoktur. Erkek istediği kadar kadını alma hakkına sahiptir, kadın da buna ses çıkaramaz. Erkek canı istediğinde onu boşar. Hatta zıhar diye bir boşanma şekli vardır ki kadın için en büyük kabus, köleliktir (Mücadele 3/4).

Erkek kadını kadını olarak görmüyor ama evinde de tutmaya devam etmeyi istiyorsa "Sen bana anamın sırtı gibisin" der ve ona erkeklik yapmaktan muaf olur. Ancak kadın babasının evine de gidemez, kocanın evinde kalmaya devam edip onun başkasıyla evlenmesine göz yummak zorunda olur, hizmetini sürdürür.

 

Kaderiniz, erkeğin iki dudağı arasında, o andaki moduna bağlıdır. Bazı boşanma biçimleri o kadar rezildir ki, adam "kinaye yaptım" derse boşanmamış, "yok ciddiydim" derse boşanmış olursunuz. 

 

Hele bir de hülle yaparak yırtmaya çalıştıkları bir boşanma türü vardır ki insanın aklına gelince bile tüyleri diken diken olur. Adam kadını ciddi ciddi boşar, sonra da pişman olup tekrar dönmesini isterse bir başka erkeğin yatağına yollamak ve onunla seks yaptığından emin olmak zorundadır.

 

Allah'ın işlerine, kadını özgürleştirip şahane bir yere koyduğu söylenen İslam'a da bak sen... 

 

 

Kur’an’a göre talak erkeğin hakkı, iftida da kadının hakkıdır.

Kadın kocası ile birlikte yaşamayacağına karar verirse durumu yetkililere bildirir, onlar da bunun yerinde olduğunu anlarlarsa kadına iftida hakkını verirler. Bu durumda kadın kocasından aldığı mehri iade ederek kocasından ayrılır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, Tuğba said:

Söyledikleriniz yalan doğruları yazdım zaten geriye dönüp okuyun...

Senin gözünde cahil olabilirim.

böyle bir fikre sahip olanın gözünde cahil olmak beni üzmez

bana yazdığın bu laflar hangi inanca sığar

ben dinimin emrettiği güzel ahlak sebebiyle sana hakaret etmeyecem

ne olur benim yazdıklarımı okuyup cevap yazmayın bir kadın olan annenizin hatırına 

 

 

Burada görünen tek yalancı sensin. Ve benim gözüm meselesi değil, basbaya apaçık bir cahilsin. 

 

Buyur, internette bin tane kuran meali, arapçası falan var, nerde kadının boşama hakkı varmış, bul. Safi yalan söylüyorsun ve herkesi sen kadar cahil sanıyorsun.

 

Senin dinin güzel ahlak emretmez. Hakaret sayılacak kadar pis işleri, mesela kadınların kendini satmasını, güzel ahlak diye size kakalar, hepsi o kadar. 

 

Sana yazdığım laflar, bizzat senin inancım dediğin islamın ta kendisidir. Açıkca söylüyorum işte, diyanet orada, cübbelisi, büyük islam alimleri orada, diyanet işleri orada, hepsinin interneti falan var. Buyur, sor, gör bakalım kimmiş yalan söyleyen.

 

Seni fena kekleyip kullanmışlar bugüne kadar. Kakalamışlar sana, seni kandırıp, ahada islam bu diye. İslamın kaynağı bellidir, ayetler ve hadisler. Amanda kadın erkeği boşayabilir diyen, buyurur, bir tane ayet getirir, bir tane hadis getirir, ondan sonra öyleymiş denir, ama getiremez, çünkü yok. 

 

Ve başını neden örter islam kadını, çünkü bir maldır. Tarla gibi, bildiğin mal. Dedik ya, böyle bir laf ediyorsan, islamın asli kaynağından ayet, hadis getirmen lazım. Sana derken biz getirmezsek olur mu? Elbette olmaz:


 

Quote

 

نِسَآؤُكُمْ حَرْثٌ لَّكُمْ فَأْتُواْ حَرْثَكُمْ أَنَّى شِئْتُمْ وَقَدِّمُواْ لأَنفُسِكُمْ وَاتَّقُواْ اللّهَ وَاعْلَمُواْ أَنَّكُم مُّلاَقُوهُ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ

 

Kadınlarınız sizin tarlanızdır. O halde tarlanıza nasıl dilerseniz öyle yaklaşın. Ve kendiniz için takdim edin. Ve Allah’a karşı takva sahibi olun ve O’na ulaşacağınız  bilin. Ve mü’minleri müjdele.

------------------

Bakara 223, ayet.


 

 

Al işte sana kapı gibi ayet, daha hala gelip benim yalan söylediğimi mi iddia edeceksin utanmazca? Ha, beğenmiyorsan, kapının önünden elbet bir suriyel geçer, aç evindek kuranı, okut Bakara 223. Ayeti, ne yazıyormuş bizzat kendin öğren. Hani, bu cehaletle gidip arapça öğrenmen falan pek mümkün görünmüyor zira. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, Tuğba yazdı:

 Sokakta yürürken hiç tanımadığın on yaşındaki bir çocuğun baba diyerek seni çağırması olanaksız değildir.

 

Böyle bir olayı gazetelerin üçüncü sayfalarında okumadım hiç;
Ama sokakta yürüyen on yaşında bir çocuğa, bir sofi tarafından tecavüz edilip bunun bademleme olarak savunulması dramını binlerce kez gördüm !

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, Tuğba said:

Kur’an’a göre talak erkeğin hakkı, iftida da kadının hakkıdır.

Kadın kocası ile birlikte yaşamayacağına karar verirse durumu yetkililere bildirir, onlar da bunun yerinde olduğunu anlarlarsa kadına iftida hakkını verirler. Bu durumda kadın kocasından aldığı mehri iade ederek kocasından ayrılır.

 

İftida diye bir şey yok, yani senin anladığın gibi. 

 

Ne diyoruz, kadın, kenidin satar, mecburdur satmaya. Ne yaptı kadın, kendini sattı, kocadan parayı, malı neyse aldı. Artık kocanın malıdır ve ayrılamaz. Ama kocasına derse, malı iade et, yani senden aldığım parayı vereyim, sen de beni boşa,  koca buna razı olabilir. Zira, islama göre, kocanın kadına verdiği parayı geri alması caiz değildir. İftida dediğin şey, parasını sayıp (malı vs. neyse) aldığı karıyı, yatırımı boşa gitmesin diye boşamak istemeyen erkeklere kolaylık sağlar, yani bir şekilde beğenmediği malı iade etmiş olur. İftida olayında da kadının boşama hakkı diye bir şey yoktur. 

 

Ne diyoruz, ayete bakacaksın, hadise bakacaksın. Bak bakalım ayet ne diyor:

 

Quote

 

الطَّلاَقُ مَرَّتَانِ فَإِمْسَاكٌ بِمَعْرُوفٍ أَوْ تَسْرِيحٌ بِإِحْسَانٍ وَلاَ يَحِلُّ لَكُمْ أَن تَأْخُذُواْ مِمَّا آتَيْتُمُوهُنَّ شَيْئًا إِلاَّ أَن يَخَافَا أَلاَّ يُقِيمَا حُدُودَ اللّهِ فَإِنْ خِفْتُمْ أَلاَّ يُقِيمَا حُدُودَ اللّهِ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِمَا فِيمَا افْتَدَتْ بِهِ تِلْكَ حُدُودُ اللّهِ فَلاَ تَعْتَدُوهَا وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ اللّهِ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ

.

Boşanma iki keredir. Bundan sonra (kadın) ya ma’rufla (örf ve adete uygun olarak) iyilikle tutulur veya ihsanla serbest bırakılır. Kadınlarınıza verdiklerinizden bir şey (geri) almanız sizin için helâl olmaz. Ancak ikisi de, Allah’ın hududunu gereği üzere ayakta tutamayacaklarından korkmaları hariç. O zaman siz de eğer, Allah’ın bu hududunu ikame edemeyeceklerinden  korkarsanız, bu durumda kadının verdiği fidye konusunda her ikisinin üzerine de günah yoktur. İşte bunlar Allah’ın hudutlarıdır.Artık onları aşmayın. Kim Allah’ın hudutlarını aşarsa işte onlar, onlar zâlimlerdir.

 

Gördüğün gibi, apaçık bir kitap olan kuranda, kadının boşaması diye bir şey yok. Erkeğin boşadığında, kadından yatırımını geri alması var sadece. 

 

Yetkililer falanda yok. Ne kuranda, ne ayette, böyle mevzuların yetkilisi şudur falan şeklinde bir şey gösterilmez. Adetten gelen hususta, kadının vereceği mehir fazlası mal için başkaları hakem olur. Kadının kimseye amanda boşanacağım diye başvurma hakkı yoktur, ancak kocası derse, bana şu şu kadar mal, para verirsen, seni boşarım, o zaman bu mevzu tartışılır olur. 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

HÜLLE NASIL YAPILMALDIR?

 

Bir kadın veya erkek altta yazan şu rezaleti bu çağ da nasıl kabullenir?İnanılmaz..

 

 

bin Müseyyeb´in, yalın bir nikâh akdiyle de bu kadının ilk kocası­na helâl olacağını söylediği rivayet edilmiştir. Ancak onun bu sözüyle, ke­sinlikle hiç bir imam amel etmemiştir. Bu yolda fetva verenlere Allah´ın ve bütün meleklerin laneti olsun. Kadı bu yolda hüküm verirse, hükmü yerine getirilmez. İkinci kocanın akıllı olması şart değildir. Aksine, deli biri bile o kadınla temasta bulunursa, ilk kocasına helâl olur. Hissetmeyen uykudaki bir adam veya baygın bir adam o kadınla temasta bulunursa, yine ilk koca­sına helâl olur. Aynı şekilde kadının kendisi uykudayken veya baygınken ken­disiyle temasta bulunulursa, yine ilk kocasına helâl olur. Ancak bu hükümde ihtilâf vardır. Bazıları temas yapan erkekle kadının lezzet duymalarını şart koşmuşlardır. Nitekim hadîsin zahiri de bunu öngörmektedir. Şu halde te­mastan lezzet almayan baygın veya uykudakilerin yaptıkları temas dolayı­sıyla kadın, ilk kocasına helâl olmaz. Ama delinin durumu bunun tersinedir. O kesinlikle cinsel temastan lezzet alır. Kadının ilk kocasına helâl olması için, penisin, kadının vaginasına girdirilmesİni yeterli görenler, baygın veya uy­kuda bile olsa yapılan temasla bu kadının ilk kocasına mutlak surette helâl olacağını söylemektedirler. Ama en sağlamı, hadîsin zahiriyle amel etmektir. Yalnız, penisin sadece girdirilmesiyle lezzet duyuluyorsa, kadın ilk ko­casına helâl olur.

îkinci kocanın baliğ olması şart değildir. Onun penisi oynayan ve ka­dınlara karşı şehvetlenen mürâhik (buluğ çağına yaklaşmış) biri olması, hül­le bakımından yeterli olur.

Müslüman koca tarafından boşanan zımmî kadına hülle yapacak olan ikinci kocanın müslüman olması şart değildir. Müslüman bir erkek, zımmî bir kadınla evlenir, bilâhare onu üç talâkla boşarsa ve bu kadın da kendi gibi zımmî bir erkekle evlenirse ve onun tarafından da boşamrsa, müslüman olan ilk kocasına helâl olur. Hülle için yapılan temasın engelsiz olması, yani temas yaparken iki cinsel organ arasında kalın bir engel bulunmaması şart­tır. Erkek, penisine kalın bir bez sararak kadınla temasta bulunursa, bu te­mas hülle açısından yeterli ve sahih olmaz. Ama bu engel, kaput (penis kılıfı) diye bilinen ince ve iki organın ısısının birbirine geçmesine engel olmayan cinstense, yapılan temas yeterli ve sahih olur.

3- îkinci kocanın teması, guslü gerektiren bir temas olmalıdır. Öyle ki, penisin sünnet yeri olan baş kısmı, vaginanm içine tam girmelidir. Mûtemed olan görüş budur. Meni akması şart değildir. Bilindiği gibi hulleci olan ikin­ci kocanın mürâhik (buluğa yaklaşmış bir erkek) olması yeterli görülmüş­tür. Yapılan cinsel temasın, caiz bir temas olması da şart değildir. Kadın hayızh veya nifaslı veya ihramlı iken hulleci erkek onunla temasta bulunursa, bu kadın ilk kocasına helâl olur.

4- Bu kadın ikinci kocanın boşaması nedeniyle iddetini tamamlamalı­dır. Bu iddeti tamamlamadan ilk kocasına helâl olmaz. Birinci kocanın ken­disini boşamasından sonra iddetini tamamlamadığı sürece hulleci olan ikinci koca da onu nikâhlayamaz. "İkinci nikâh akdinin sahih olması şarttır´* der­ken, bundan sözetmiştik. Zîra kadın iddet beklemekteyken üzerine akid ya­pılırsa, yapılan nikâh akdi sahih olmaz.

5- Cinsel temasın, ön organdan yapıldığı kesin olarak bilinmelidir. Kendisi gibileriyle normal olarak cinsel temasta bulunulmayan -kocasından boşanmış-küçük yaştaki bir kadınla yapılan cinsel temas, onu ilk kocasına helâl kıl­maz. Önüyle arkası birbirine karışmış olan müfdât kadınla cinsel temasta bulunmak da böyledir. Bu kadın, kendisiyle temasta bulunan ikinci koca­dan hâmile kalmadıkça, ilk kocasına helâl olmaz. Zîra gebe kalmazsa, vagi-nadan temasta bulunulmuş olduğu kesin olarak bilinemez. Penisi kesik olan erkeğin yaptığı temas da böyledir. Böyle bir erkeğin yaptığı temas dolayısıy­la kadın, ilk kocasına helâl olmaz. Meğer ki kadın, bu kocadan hâmile kal­sın. Bu da şöyle olur: Penisi kesik olan bu erkek, kesik olan yeri vaginanın üzerine koyarak kadınla sevişebilir. -Nitekim bazı kadınlar da biribirleriyle böyle yapmaktadırlar-. Sonra da bu sevişme nedeniyle menisi akabilir. İşte bu meni akması nedeniyle kadın hâmile kalırsa, ilk kocasına helâl olur.

Hadım (testisleri kesik) bir erkeğin bu kadınla yaptığı cinsel temas da böyledir. Böyle bir erkek, bu kadınla evlenir ve penisini kadının vaginasına girdirirse, kadın ilk kocasına helâl olur. Penisinde bir nevi uyanma ve hare­ket bulunan yaşlı bir erkeğin bu kadınla evlenip cinsel temasta bulunması da hülle açısından yeterli olur. Ama penisi paçavra gibi olup hiç uyanmıyor ve eliyle tutup girdirmediği takdirde vaginaya girmesi mümkün olmuyorsa, bu temas dolayısıyla kadın, ilk kocasına helâl olur mu, olmaz mı? Bir kavle göre helâl olur. Çünkü önemli olan, penisin başının vaginaya girmesidir. Bir kavle göre helâl olmaz. Ama;

"Ey kadın, sen onun (erkeğin) balçığından o da senin balçığından tadıncaya kadar"[9] hadîs-i şerifinin zahirinden de anlaşılacağı gi­bi, penisin vaginaya girmesiyle ikisi de lezzet alırlarsa, bu kadın ilk kocasına helâl olur. Lezzet almazlarsa helâl olmaz.
 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, Tuğba yazdı:

Bu kadar art niyetle yazılabilir pes doğrusu 

yani müslüman bir erkek bir kadını zorla nikah masasına mı oturtuyor. Hem dini hem resmî nikahı olan bir kadın kocasından haklı sebeplerle boşanmak istediği zaman mahkemeye başvurur boşanır ve bu durumda imam nikahıda düşer

 

10 saat önce, Tuğba yazdı:

Kur’an’a göre talak erkeğin hakkı, iftida da kadının hakkıdır.

Kadın kocası ile birlikte yaşamayacağına karar verirse durumu yetkililere bildirir, onlar da bunun yerinde olduğunu anlarlarsa kadına iftida hakkını verirler. Bu durumda kadın kocasından aldığı mehri iade ederek kocasından ayrılır.

 

 

Olanı yazıyorum Tuğba. İslam bu. Bak ayet numarası falan da verdim, daha ne yapayım?

 

Resmi nikah seni bağlamaz. Sana ne dedik yukarıda, medeni hukuka, yani modern hukuka göre evlilik zaten "resmi" olmadıkça kabul edilmez, imam nikahı yapıp evlendim demek yasal olarak suçtur. Kadın kocasını istediği gibi boşama hakkına sahiptir. "Ben bu adamı istemiyorum" dediği anda adamı kapının önüne koyar, dilediği gibi yaşamaya devam eder. Çocukları varsa nafakasını da çatır çatır alır. Çocuğu olmayan bile alır, alıyor.

 

İslam'da ise sen kocandan boşanmak istiyorsan evvela çok çok geçerli nedenlerin olmak zorunda. Daha önemlisi, o nedenlerin İslam'a göre değerlendirilmesidir, yani seni haklı bulmaları için senin isteklerine, beklentilerine duygularına vs değil, İslam'ın ne dediğine bakılır. Kocam ikinci veya üçüncü eş alıyor, ben bunu istemiyorum dediğinde haklı olmazsın mesela, çünkü çok eşlilik erkeğe haktır. Anladın mı azıcık? Ve sen gece gündüz dayak yiyen, aç bırakılan bir eşsen bile kocanı boşarken, ondan en başta aldığın mehiri vb her şeyi geri vermek zorundasın. 

Bunu vermedikçe boşanma şansın yok. Yani sana "Adam parasını bastırıp seni almış, sonuç ne olursa olsun o paraları geri ödeyeceksin, eğer boşamak istiyorsan" der İslam.

 

Hiç öyle allayıp pullama, insanı sinir etme. Kadın olacaksın bir de. Hangi normal, kendine gram saygı duyan kadın şu rezilliği aklamaya çalışmayı aşıp bir de "Kadın İslam'la değer görmüştür" der, anlayan beri gelsin. 

Ben de kadınım, o yüzden çok daha fazla sinir oluyorum. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

İslam'da ise sen kocandan boşanmak istiyorsan evvela çok çok geçerli nedenlerin olmak zorunda. Daha önemlisi, o nedenlerin İslam'a göre değerlendirilmesidir, yani seni haklı bulmaları için senin isteklerine, beklentilerine duygularına vs değil, İslam'ın ne dediğine bakılır. Kocam ikinci veya üçüncü eş alıyor, ben bunu istemiyorum dediğinde haklı olmazsın mesela, çünkü çok eşlilik erkeğe haktır. Anladın mı azıcık? Ve sen gece gündüz dayak yiyen, aç bırakılan bir eşsen bile kocanı boşarken, ondan en başta aldığın mehiri vb her şeyi geri vermek zorundasın. 

Bunu vermedikçe boşanma şansın yok. Yani sana "Adam parasını bastırıp seni almış, sonuç ne olursa olsun o paraları geri ödeyeceksin, eğer boşamak istiyorsan" der İslam.

 

Hint’li müslüman erkekler bu konuda teknolojiye ayak uydurmuşlar,artık talağı WhatsApp ve Skype’den yapıyorlarmış.zaten eğitimsiz,işsiz ve fakir olan kadınlar çocuklarıyla dımdızlak ortada kalıyormuş.Trajedi..

 

https://mobile.nytimes.com/2017/08/22/world/asia/india-muslim-divorce-triple-talaq.html

 

Kadının boşanması ise erkeğinki gibi  whatsapp’dan senden boşanıyorum gibi değil, zor ve çetin..Zaten müslüman olması nedeniyle fakir,eğitimsiz ve mesleği olmaması yüksek ihtimal olan kadının kocasına fidye ödemesi veya erkeğin hasta,iktidarsız,belirli bir süre ortalıkta olmaması,hapiste olması diye ekstrem bir mazaretle islami yetkiliye başvurması ve boşanmaya yetkilinin karar vermesi gerekiyor.Kadının, kocamı sevmiyorum,anlaşamıyorum gibi bir mazareti geçerli değil.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...