Jump to content

ATEİSTLERİN "CEVAP VERİLEMEZ" DEDİKLERİ SORULARIN CEVAPLARI


Recommended Posts

35 dakika önce, Abdülmalik yazdı:

HÜLLE NASIL YAPILMALDIR?

 

Bir kadın veya erkek altta yazan şu rezaleti bu çağ da nasıl kabullenir?İnanılmaz..

 

 

bin Müseyyeb´in, yalın bir nikâh akdiyle de bu kadının ilk kocası­na helâl olacağını söylediği rivayet edilmiştir. Ancak onun bu sözüyle, ke­sinlikle hiç bir imam amel etmemiştir. Bu yolda fetva verenlere Allah´ın ve bütün meleklerin laneti olsun. Kadı bu yolda hüküm verirse, hükmü yerine getirilmez. İkinci kocanın akıllı olması şart değildir. Aksine, deli biri bile o kadınla temasta bulunursa, ilk kocasına helâl olur. Hissetmeyen uykudaki bir adam veya baygın bir adam o kadınla temasta bulunursa, yine ilk koca­sına helâl olur. Aynı şekilde kadının kendisi uykudayken veya baygınken ken­disiyle temasta bulunulursa, yine ilk kocasına helâl olur. Ancak bu hükümde ihtilâf vardır. Bazıları temas yapan erkekle kadının lezzet duymalarını şart koşmuşlardır. Nitekim hadîsin zahiri de bunu öngörmektedir. Şu halde te­mastan lezzet almayan baygın veya uykudakilerin yaptıkları temas dolayı­sıyla kadın, ilk kocasına helâl olmaz. Ama delinin durumu bunun tersinedir. O kesinlikle cinsel temastan lezzet alır. Kadının ilk kocasına helâl olması için, penisin, kadının vaginasına girdirilmesİni yeterli görenler, baygın veya uy­kuda bile olsa yapılan temasla bu kadının ilk kocasına mutlak surette helâl olacağını söylemektedirler. Ama en sağlamı, hadîsin zahiriyle amel etmektir. Yalnız, penisin sadece girdirilmesiyle lezzet duyuluyorsa, kadın ilk ko­casına helâl olur.

îkinci kocanın baliğ olması şart değildir. Onun penisi oynayan ve ka­dınlara karşı şehvetlenen mürâhik (buluğ çağına yaklaşmış) biri olması, hül­le bakımından yeterli olur.

Müslüman koca tarafından boşanan zımmî kadına hülle yapacak olan ikinci kocanın müslüman olması şart değildir. Müslüman bir erkek, zımmî bir kadınla evlenir, bilâhare onu üç talâkla boşarsa ve bu kadın da kendi gibi zımmî bir erkekle evlenirse ve onun tarafından da boşamrsa, müslüman olan ilk kocasına helâl olur. Hülle için yapılan temasın engelsiz olması, yani temas yaparken iki cinsel organ arasında kalın bir engel bulunmaması şart­tır. Erkek, penisine kalın bir bez sararak kadınla temasta bulunursa, bu te­mas hülle açısından yeterli ve sahih olmaz. Ama bu engel, kaput (penis kılıfı) diye bilinen ince ve iki organın ısısının birbirine geçmesine engel olmayan cinstense, yapılan temas yeterli ve sahih olur.

3- îkinci kocanın teması, guslü gerektiren bir temas olmalıdır. Öyle ki, penisin sünnet yeri olan baş kısmı, vaginanm içine tam girmelidir. Mûtemed olan görüş budur. Meni akması şart değildir. Bilindiği gibi hulleci olan ikin­ci kocanın mürâhik (buluğa yaklaşmış bir erkek) olması yeterli görülmüş­tür. Yapılan cinsel temasın, caiz bir temas olması da şart değildir. Kadın hayızh veya nifaslı veya ihramlı iken hulleci erkek onunla temasta bulunursa, bu kadın ilk kocasına helâl olur.

4- Bu kadın ikinci kocanın boşaması nedeniyle iddetini tamamlamalı­dır. Bu iddeti tamamlamadan ilk kocasına helâl olmaz. Birinci kocanın ken­disini boşamasından sonra iddetini tamamlamadığı sürece hulleci olan ikinci koca da onu nikâhlayamaz. "İkinci nikâh akdinin sahih olması şarttır´* der­ken, bundan sözetmiştik. Zîra kadın iddet beklemekteyken üzerine akid ya­pılırsa, yapılan nikâh akdi sahih olmaz.

5- Cinsel temasın, ön organdan yapıldığı kesin olarak bilinmelidir. Kendisi gibileriyle normal olarak cinsel temasta bulunulmayan -kocasından boşanmış-küçük yaştaki bir kadınla yapılan cinsel temas, onu ilk kocasına helâl kıl­maz. Önüyle arkası birbirine karışmış olan müfdât kadınla cinsel temasta bulunmak da böyledir. Bu kadın, kendisiyle temasta bulunan ikinci koca­dan hâmile kalmadıkça, ilk kocasına helâl olmaz. Zîra gebe kalmazsa, vagi-nadan temasta bulunulmuş olduğu kesin olarak bilinemez. Penisi kesik olan erkeğin yaptığı temas da böyledir. Böyle bir erkeğin yaptığı temas dolayısıy­la kadın, ilk kocasına helâl olmaz. Meğer ki kadın, bu kocadan hâmile kal­sın. Bu da şöyle olur: Penisi kesik olan bu erkek, kesik olan yeri vaginanın üzerine koyarak kadınla sevişebilir. -Nitekim bazı kadınlar da biribirleriyle böyle yapmaktadırlar-. Sonra da bu sevişme nedeniyle menisi akabilir. İşte bu meni akması nedeniyle kadın hâmile kalırsa, ilk kocasına helâl olur.

Hadım (testisleri kesik) bir erkeğin bu kadınla yaptığı cinsel temas da böyledir. Böyle bir erkek, bu kadınla evlenir ve penisini kadının vaginasına girdirirse, kadın ilk kocasına helâl olur. Penisinde bir nevi uyanma ve hare­ket bulunan yaşlı bir erkeğin bu kadınla evlenip cinsel temasta bulunması da hülle açısından yeterli olur. Ama penisi paçavra gibi olup hiç uyanmıyor ve eliyle tutup girdirmediği takdirde vaginaya girmesi mümkün olmuyorsa, bu temas dolayısıyla kadın, ilk kocasına helâl olur mu, olmaz mı? Bir kavle göre helâl olur. Çünkü önemli olan, penisin başının vaginaya girmesidir. Bir kavle göre helâl olmaz. Ama;

"Ey kadın, sen onun (erkeğin) balçığından o da senin balçığından tadıncaya kadar"[9] hadîs-i şerifinin zahirinden de anlaşılacağı gi­bi, penisin vaginaya girmesiyle ikisi de lezzet alırlarsa, bu kadın ilk kocasına helâl olur. Lezzet almazlarsa helâl olmaz.
 

 

Bu iğrençlik, bu sapıklık bize anlaşılmaz geliyor ama çoğu insanın bilmediği şey, bu hülle işinin bilhassa Anadolu'da hala ciddi ciddi uygulandığı, civar delilerinin de hülle için kullanıldığıdır. Hemen her köyde gariban bir deli vardır, yoksa da çevre köylerden temin edilir. Bu yazıda söylendiği gibi ergenliğe yeni girmiş çocuklar da alternatiftir, bazıları onları tercih eder.

 

Ben bunu öğrendiğimde henüz gençtim, İslam hakkında da hemen hiç bilgim yoktur. Öğrendiğim yer, uygulayıcıların bizzat kendisi olan bir karı kocaydı. Hayatları kaymış, tedaviye ihtiyaç duymuşlardı. Çok sapıklık gördüm, hepimiz bir şekilde gördük ve duyduk ama böylesini gerçekten görmedim. Bir din için yapılıyor olması, din eliyle kadına ve erkeğe bu tip bir sapıklık yaptırılması gerçekten korkunç.

 

Ayet açık çünkü. Erkek karını üç talakla boşarsa, o kadınla tekrar birlikte olması yasaklanıyor. Eğer karısını tekrar istiyorsa onu bir günlüğüne de olsa başka bir erkekle nikahlamak, nikahlanan kadın da yeni kocayla mutlaka seks yapmak (penetre olmak) zorunda. Ayet böyle. Bakara 230. ayet.

İnsanlar Allah'ın bu çok açık ve kesin emrine çaresiz uymak zorunda kalıyor ve karısını şuurlu ve ne yaptığını bilen bir erkekle seks yapmaya göndermeye içi el vermediği için ya bir deliye ya da çocuğa gönderiyor. O penis o vajinaya girmek zorunda çünkü. Hiç değilse geçici koca iş bilmez biri olsun ki ne kadın zevk alsın ne de o... Dayanılır stres değil. Bir kadının bunu yaşaması korkunç diyeceğim, yetmeyecek...

 

@Tuğba

 

Oku bunları Tuğba. Bak insanlar neler yaşıyor, sırf din emrediyor diye. Senin savunmanı da tahmin edebiliyorum, buradan gelip geçen bütün Müslüman kadınların yaptığı savunma aynı oldu. "Erkek karısını öyle zırt pırt boşayamasın, sinirlerine hakim olsun da karısını başka erkeklere göndermek zorunda kalmasın diye yazılmış bir ayet bu. Cezaların en ağırı" diyorlar. Ceza erkeğe verilmiş diye düşünüyorlar. Kadını boşayan erkek, elin adamlarıyla seksüel penetrasyon yaşamak zorunda kalan kadın, tecavüzden farksız rezilliğe maruz kalan kadın ama cezalandırılan erkek oluyor, nasıl oluyorsa... Kadının adı sanı, hükmü yok, erkeğin malı, erkeği cezalandırmak için kullanılan basit bir araç sadece.

 

Bir de bu hülle işine "Allah'ı kandırmak" diye bakıyorlar. Yani Müslümanların bu seksi köyün delisiyle, ergen oğlanla falan yapmasına günah diyor, bunu yapanların Allah'ı kandırmaya çalıştığını söylüyorlar. İnanca bakarsak haklılar da. Çünkü dine göre ciddi bir nikah ve ciddi bir seks gerçekleşmek zorunda. Ama insanın doğası bunu kaldıramadığı için güya hafifletecek yöntemler buluyor insanlar ve bunun için ayrıca günahkar ilan ediliyor.

Böyle bir dram yok...

 

 

tarihinde Türk Ateist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 1,2k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

24 minutes ago, Türk Ateist said:

 

 

 

Olanı yazıyorum Tuğba. İslam bu. Bak ayet numarası falan da verdim, daha ne yapayım?

 

Resmi nikah seni bağlamaz. Sana ne dedik yukarıda, medeni hukuka, yani modern hukuka göre evlilik zaten "resmi" olmadıkça kabul edilmez, imam nikahı yapıp evlendim demek yasal olarak suçtur. Kadın kocasını istediği gibi boşama hakkına sahiptir. "Ben bu adamı istemiyorum" dediği anda adamı kapının önüne koyar, dilediği gibi yaşamaya devam eder. Çocukları varsa nafakasını da çatır çatır alır. Çocuğu olmayan bile alır, alıyor.

 

İslam'da ise sen kocandan boşanmak istiyorsan evvela çok çok geçerli nedenlerin olmak zorunda. Daha önemlisi, o nedenlerin İslam'a göre değerlendirilmesidir, yani seni haklı bulmaları için senin isteklerine, beklentilerine duygularına vs değil, İslam'ın ne dediğine bakılır. Kocam ikinci veya üçüncü eş alıyor, ben bunu istemiyorum dediğinde haklı olmazsın mesela, çünkü çok eşlilik erkeğe haktır. Anladın mı azıcık? Ve sen gece gündüz dayak yiyen, aç bırakılan bir eşsen bile kocanı boşarken, ondan en başta aldığın mehiri vb her şeyi geri vermek zorundasın. 

Bunu vermedikçe boşanma şansın yok. Yani sana "Adam parasını bastırıp seni almış, sonuç ne olursa olsun o paraları geri ödeyeceksin, eğer boşamak istiyorsan" der İslam.

 

Hiç öyle allayıp pullama, insanı sinir etme. Kadın olacaksın bir de. Hangi normal, kendine gram saygı duyan kadın şu rezilliği aklamaya çalışmayı aşıp bir de "Kadın İslam'la değer görmüştür" der, anlayan beri gelsin. 

Ben de kadınım, o yüzden çok daha fazla sinir oluyorum. 

 

 

Elbette insan olanın islamın pisliğini sindirebilmesi çok zor. tuğba'da, aynı şekilde, islamdaki pislikleri içine sindiremediği için, kendi yalan söyleyip, kendisi inanıyor. Neymiş, kadının boşama hakkı varmışmış, neymiş zorunlu olmadıkça erkek birden çok karı alamazmış falan falan...

 

Elbette Tuğba gibi başka müslümanlarda tarih boyunca içlerine sindiremediler islamı. sonradan bidatler uydurup bir takım kurallar çıkardılar. Boşanma ile alakalı da böyle bir husus var. Şöyleki, bir ayette der ki, "Kocaların karılarına karşı görevi, karnını doyurmaktır." İşte bu noktadan bakılarak, bir kadın, eğer kocaıs kendini doyuramıyorsa, boş düşer. Yani artık nikahı sahih olmaz. İlişkiye devam ediyorsa da zina işlemiş olur. 

 

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, kadına, aç kalıyorsa boşama hakkının verilmesi değildir. burada geçerli olan, bu durumda kadının boş düşüyor olmasıdır, otomatik olarak. Bu durumda dahi kadına boşama hakkı verilmemiştir. 

 

İslam hukuku anlayışı içinde, bu konuyu son derece tutarlıdır. Olayın boşama tarafını değil, evlenme tarafını gözden kaçırınca, olur bu boş tartışmalar. İslama göre, kadın erkeğe kendini satar. Yani erkek, parasını verip karıyı mal gibi alır. Şimdi düşünün, mal olarak aldığınız atıyorum bir masa, bir kilim vs. nin "Amanda ben senin sahipliğini kabul etmiyorum" diyerek basıp gitme hakkı olabilir mi? İşte bu nedenle, kadının kocasını boşaması zinhar, bila kaydu şart islamda yoktur. Kadın bir şekilde boş düşebilir, mesela kocasının kardeşi olduğunu falan öğrenirse. Ama kendi iradesiyle asla kocayı boşayamaz.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 minutes ago, Abdülmalik said:

Hint’li müslüman erkekler bu konuda teknolojiye ayak uydurmuşlar,artık talağı WhatsApp ve Skype’den yapıyorlarmış.zaten eğitimsiz,işsiz ve fakir olan kadınlar çocuklarıyla dımdızlak ortada kalıyormuş.Trajedi..

 

https://mobile.nytimes.com/2017/08/22/world/asia/india-muslim-divorce-triple-talaq.html

 

Kadının boşanması ise erkeğinki gibi  whatsapp’dan senden boşanıyorum gibi değil, zor ve çetin..Zaten müslüman olması nedeniyle fakir,eğitimsiz ve mesleği olmaması yüksek ihtimal olan kadının kocasına fidye ödemesi veya erkeğin hasta,iktidarsız,belirli bir süre ortalıkta olmaması,hapiste olması diye ekstrem bir mazaretle islami yetkiliye başvurması ve boşanmaya yetkilinin karar vermesi gerekiyor.Kadının, kocamı sevmiyorum,anlaşamıyorum gibi bir mazareti geçerli değil.

 

 

 

Erkek hasta olması, hapiste olması falan nikahı düşürmez. eğer bu haller nedeniyle karıyı besleyemiyorsa, ancak o zaman nikah düşer kadından. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 dakika önce, Abdülmalik yazdı:

Hint’li müslüman erkekler bu konuda teknolojiye ayak uydurmuşlar,artık talağı WhatsApp ve Skype’den yapıyorlarmış.zaten eğitimsiz,işsiz ve fakir olan kadınlar çocuklarıyla dımdızlak ortada kalıyormuş.Trajedi..

 

https://mobile.nytimes.com/2017/08/22/world/asia/india-muslim-divorce-triple-talaq.html

 

Kadının boşanması ise erkeğinki gibi  whatsapp’dan senden boşanıyorum gibi değil, zor ve çetin..Zaten müslüman olması nedeniyle fakir,eğitimsiz ve mesleği olmaması yüksek ihtimal olan kadının kocasına fidye ödemesi veya erkeğin hasta,iktidarsız,belirli bir süre ortalıkta olmaması,hapiste olması diye ekstrem bir mazaretle islami yetkiliye başvurması ve boşanmaya yetkilinin karar vermesi gerekiyor.Kadının, kocamı sevmiyorum,anlaşamıyorum gibi bir mazareti geçerli değil.

 

 

 

Vay be, Müslümanlar teknolojik boşanmanın yolunu da bulmuş. Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim.

 

Helal olsun Hindistan'a. Şahsen, telefonda ve mektup aracılığıyla üç talakla boşanmayı yasaklamış. Nedeni de kadınların açıkça mağdur edilmesi. O mağduriyetleri sen kabaca özetlemişsin, tekrar etmeye gerek yok. Müslümanlar biraz ayaklanmış, dini haklarının gaspedildiğini falan söyleyip bağırmış ama işe yaramamış. Erkeklerdir onlar.

Güzel habermiş, getirip astığın için sağol. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

 

 

Olanı yazıyorum Tuğba. İslam bu. Bak ayet numarası falan da verdim, daha ne yapayım?

 

Resmi nikah seni bağlamaz. Sana ne dedik yukarıda, medeni hukuka, yani modern hukuka göre evlilik zaten "resmi" olmadıkça kabul edilmez, imam nikahı yapıp evlendim demek yasal olarak suçtur. Kadın kocasını istediği gibi boşama hakkına sahiptir. "Ben bu adamı istemiyorum" dediği anda adamı kapının önüne koyar, dilediği gibi yaşamaya devam eder. Çocukları varsa nafakasını da çatır çatır alır. Çocuğu olmayan bile alır, alıyor.

 

İslam'da ise sen kocandan boşanmak istiyorsan evvela çok çok geçerli nedenlerin olmak zorunda. Daha önemlisi, o nedenlerin İslam'a göre değerlendirilmesidir, yani seni haklı bulmaları için senin isteklerine, beklentilerine duygularına vs değil, İslam'ın ne dediğine bakılır. Kocam ikinci veya üçüncü eş alıyor, ben bunu istemiyorum dediğinde haklı olmazsın mesela, çünkü çok eşlilik erkeğe haktır. Anladın mı azıcık? Ve sen gece gündüz dayak yiyen, aç bırakılan bir eşsen bile kocanı boşarken, ondan en başta aldığın mehiri vb her şeyi geri vermek zorundasın. 

Bunu vermedikçe boşanma şansın yok. Yani sana "Adam parasını bastırıp seni almış, sonuç ne olursa olsun o paraları geri ödeyeceksin, eğer boşamak istiyorsan" der İslam.

 

Hiç öyle allayıp pullama, insanı sinir etme. Kadın olacaksın bir de. Hangi normal, kendine gram saygı duyan kadın şu rezilliği aklamaya çalışmayı aşıp bir de "Kadın İslam'la değer görmüştür" der, anlayan beri gelsin. 

Ben de kadınım, o yüzden çok daha fazla sinir oluyorum. 

 

Kadın erkeğe göre  daha hissel bir fıtrata sahiptir ve en ufak bir tartışmada direk boşanmayı göze alır ve boşanır sonrasındaki pişmanlık fayda vermez İslam evliliğe önem verir evlilik çocuk oyuncağı değildir iki gün evli kalıp üçüncü gün boşanmak evlilik müessesesine zarar verir gayrı Resmi hayatlar yaşayarak hayatlarını sürdürürler ve bunun bir çok yönden zararları vardır...

 Bugün İslam’ı kabul etmiş ama İslam’a göre yaşamayan insanların yaptığı hataları İslam’a mal etmek yanlıştır  zerre kadar günahı ve sevabı olan bir kişi hem dünya hem de ahirette muhakkak karşılığını alacaktır  Çok evliliğe gelecek olursak bir insan birkaç kadında nikahlanması ve onları adaletle davranması çok zordur bu yüzden ayetin sonunda siz adaletli davranamazsınız o halde biriyle yetinin diye devam eder 

İslam boşanma konusunda zorluklar getirmiştir evet bu evliliğin sarsılmaması ve çocuk oyuncağı gibi algılanmaması içindir İslam’da karısından boşanan bir adam baldızıyla nikah kıyamaz haramdır. ama Türk medeni kanuna göre bunu alenen yapabilir, Ben resmi nikaha karşı imam nikahını savunuyor değilim resmi nikahın olması gerektiğine inanıyorum zaten nikah duyurmak demektir bugün resmi nikah kıydığın zaman imam nikahı kıymasan da nikahın geçerlidir.

 Bu arada bir şeyleri okurken senin mantığına uymasa da sinir olmana gerek yok bak biz neler okuyoruz ama sinir olmuyoruz niye çünkü bu görüşün bu dinin sahibi biz değiliz biz ancak  kalp ile tasdik dil ile ikrar ederiz ve Emirlerine tastamam uyarız  Ve biliyoruz ki onun sahibi mutlaka onu koruyacak ve onu tamamlayacaktır.

Dört kadınla evlilik ile ilgili Kur’an ayeti ve ayetin izahı gösteriliyor ve dört kadınla evliliğin açıklamaları yapılıyor.

Dört kadınla evlilik ile ilgili Kur’an ayeti meali şöyledir:

“Eğer yetimlerin haklarını gözetemeyeceğinizden korkarsanız, size helal edilen kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayın ve eğer bu takdirde adaletli davranamayacağınızdan korkarsanız, o zaman bir kadın ile veya sahibi bulunduğunuz cariye ile yetinin. Bu, azmamanız, haksızlık yapmamanız için daha elverişlidir.”

Nisâ Suresi 3. Ayeti Meali

Erkeğe dört kadınla evli olma hakkı verilmesinin açıklamaları ve nedenleri

1- Erkek dörtten daha fazla sayıda kadınla aynı anda evli olamaz. Bu konuda erkeğe sınır getirilmiştir.

2- Dört kadınla evlilik farz veya vacip değildir. Yani bir emir değildir.

3- Nikah akdi yapılırken kadın evleneceği erkeğin başka bir kadınla evlenmemesi şartını koşma hakkına sahiptir.

4- Birden fazla kadınla evli olan erkeğin sorumluluğu artar. Kadınların hepsine adilce davranmak kolay değildir. Dört kadınla evli olmak günah değildir ancak kadınlara karşı güç yettiği halde adil olmamak, kadınlara haklarını vermemek haramdır. Birden fazla kadınla evli olan bir erkek sık sık kul hakkına girerek cehenneme gidebilir.

İnsanların en hayırlısı Hazreti Muhammed (Sav) şöyle buyurdu:

“İki karısı olup, birini diğerine tercih ederek, birini bırakıp diğerine büsbütün meyleden kimse kıyamet günü vücudunun düşük bir tarafını çekerek veya bir tarafı felçli olarak mahşere gelir.” Ahmed bin Hanbel

Görüldüğü gibi bir Müslüman erkek için emniyetli yol tek kadınla evli olmaktır.

5-  İslam tek bir topluma, tek bir zamana hitap etmez. İslam evrensel bir dindir. Savaş durumlarında ülkelerde kadınların sayısı erkeklerin sayısından çok yüksek olabilmektedir. Kadınların muhafaza edilmesi, tecavüze uğramalarının önlenmesi, geçimlerinin sağlanması ve zinadan kaçınılması için erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi bir zaruret haline gelebilir. Zaten tarihte bu gibi durumlarda kadınların ülke yöneticilerinden erkeklerin birden fazla kadınla evlenmesini talep ettikleri görülmüştür.

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 dakika önce, anibal yazdı:

 

Elbette insan olanın islamın pisliğini sindirebilmesi çok zor. tuğba'da, aynı şekilde, islamdaki pislikleri içine sindiremediği için, kendi yalan söyleyip, kendisi inanıyor. Neymiş, kadının boşama hakkı varmışmış, neymiş zorunlu olmadıkça erkek birden çok karı alamazmış falan falan...

 

Elbette Tuğba gibi başka müslümanlarda tarih boyunca içlerine sindiremediler islamı. sonradan bidatler uydurup bir takım kurallar çıkardılar. Boşanma ile alakalı da böyle bir husus var. Şöyleki, bir ayette der ki, "Kocaların karılarına karşı görevi, karnını doyurmaktır." İşte bu noktadan bakılarak, bir kadın, eğer kocaıs kendini doyuramıyorsa, boş düşer. Yani artık nikahı sahih olmaz. İlişkiye devam ediyorsa da zina işlemiş olur. 

 

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, kadına, aç kalıyorsa boşama hakkının verilmesi değildir. burada geçerli olan, bu durumda kadının boş düşüyor olmasıdır, otomatik olarak. Bu durumda dahi kadına boşama hakkı verilmemiştir. 

 

İslam hukuku anlayışı içinde, bu konuyu son derece tutarlıdır. Olayın boşama tarafını değil, evlenme tarafını gözden kaçırınca, olur bu boş tartışmalar. İslama göre, kadın erkeğe kendini satar. Yani erkek, parasını verip karıyı mal gibi alır. Şimdi düşünün, mal olarak aldığınız atıyorum bir masa, bir kilim vs. nin "Amanda ben senin sahipliğini kabul etmiyorum" diyerek basıp gitme hakkı olabilir mi? İşte bu nedenle, kadının kocasını boşaması zinhar, bila kaydu şart islamda yoktur. Kadın bir şekilde boş düşebilir, mesela kocasının kardeşi olduğunu falan öğrenirse. Ama kendi iradesiyle asla kocayı boşayamaz.

 

Bold yaptığım yerde yazdığın şeyi bilmiyordum. Erkek kadını evde aç bırakıyorsa, ona hiç bakmıyorsa kadın onu boşayabiliyor değil, nikah kendiliğinden düşmüş oluyor. Gerçekten bilmiyordum.

 

Dediğin doğru, Müslüman manipülasyonu nedeniyle biz hep evliliklerin sonucunu konuşur dururuz, Tuğba da aynı şeyi yapmak için diretiyor. Kadının boşanma hakkı var deyip küçük bir pasaj getiriyorlar mesela, ama o hakkın bile tamamen kocanın izniyle alınabileceğini asla söylemiyorlar. Üstelik de pratik geçerliği olmayan, yalan dolan bir sözde hakken o.

Evet, İslam'da kadın kocasını boşayamaz. Evliliği, geleceği vb her şeyi kocasının iki dudağı arasındadır, kadın erkeğin eni konu malı mülkü, kölesidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Tuğba yazdı:

Kadın erkeğe göre  daha hissel bir fıtrata sahiptir ve en ufak bir tartışmada direk boşanmayı göze alır ve boşanır sonrasındaki pişmanlık fayda vermez İslam evliliğe önem verir evlilik çocuk oyuncağı değildir iki gün evli kalıp üçüncü gün boşanmak evlilik müessesesine zarar verir gayrı Resmi hayatlar yaşayarak hayatlarını sürdürürler ve bunun bir çok yönden zararları vardır...

 

Valla hiiiç böyle bir şey yok, kadınlar daha hissel fıtrata falan sahip değildir, hele de evlilikleri söz konusu olduğunda... Evlilik kadın için çok önemlidir ve kocasını kolay kolay boşayıp çoluğuyla çocuğuyla bi başına kalmak da istemez. Aman da kadın çok duygusaldır, narindir, fıtratı zayıftır gibi laflar İslamcıların kadınları mal edinmek için uydurdukları yalandan başkası değildir. Kadın, çıkarları mevzubahis ise son derece gerçekçi ve acımasızdır, esas hissel fıtrata sahip olan erkektir. O yüzden de kadını dini yasalar yoluyla, yani baskıyla zapt-ı rapt altına almak istemiş ve başarmıştır da. Bak sen kadınken inanıyorsun zayıf yaratılışlı olduğuna, çünkü dinin öyle olduğunu söylüyor. Böyle olunca da sen değil, erkek seçiyor, her şeye o karar veriyor, evliliğinin kaderini bile ona terketmeyi doğru buluyorsun. 

Bir kadının şahitliği de kabul edilmiyor, biliyorsun, değil mi? İki kadının şahitliği, bir erkeğin şahitliğine denk oluyor. Bak orada da yoksun...

 

1 saat önce, Tuğba yazdı:

“Eğer yetimlerin haklarını gözetemeyeceğinizden korkarsanız, size helal edilen kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayın ve eğer bu takdirde adaletli davranamayacağınızdan korkarsanız, o zaman bir kadın ile veya sahibi bulunduğunuz cariye ile yetinin. Bu, azmamanız, haksızlık yapmamanız için daha elverişlidir.”

Nisâ Suresi 3. Ayeti Meali

Erkeğe dört kadınla evli olma hakkı verilmesinin açıklamaları ve nedenleri

1- Erkek dörtten daha fazla sayıda kadınla aynı anda evli olamaz. Bu konuda erkeğe sınır getirilmiştir.

2- Dört kadınla evlilik farz veya vacip değildir. Yani bir emir değildir.

3- Nikah akdi yapılırken kadın evleneceği erkeğin başka bir kadınla evlenmemesi şartını koşma hakkına sahiptir.

4- Birden fazla kadınla evli olan erkeğin sorumluluğu artar. Kadınların hepsine adilce davranmak kolay değildir. Dört kadınla evli olmak günah değildir ancak kadınlara karşı güç yettiği halde adil olmamak, kadınlara haklarını vermemek haramdır. Birden fazla kadınla evli olan bir erkek sık sık kul hakkına girerek cehenneme gidebilir.

İnsanların en hayırlısı Hazreti Muhammed (Sav) şöyle buyurdu:

“İki karısı olup, birini diğerine tercih ederek, birini bırakıp diğerine büsbütün meyleden kimse kıyamet günü vücudunun düşük bir tarafını çekerek veya bir tarafı felçli olarak mahşere gelir.” Ahmed bin Hanbel

Görüldüğü gibi bir Müslüman erkek için emniyetli yol tek kadınla evli olmaktır.

5-  İslam tek bir topluma, tek bir zamana hitap etmez. İslam evrensel bir dindir. Savaş durumlarında ülkelerde kadınların sayısı erkeklerin sayısından çok yüksek olabilmektedir. Kadınların muhafaza edilmesi, tecavüze uğramalarının önlenmesi, geçimlerinin sağlanması ve zinadan kaçınılması için erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi bir zaruret haline gelebilir. Zaten tarihte bu gibi durumlarda kadınların ülke yöneticilerinden erkeklerin birden fazla kadınla evlenmesini talep ettikleri görülmüştür.

 

Ayetin ikinci kısmı laf olsun diye yapılmış bir "öneri" sadece. Önceki cümle çok nettir.

 

Nisa 3: "Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur."

 

Adaletli davranıp davranmama konusundaki inisiyatif tamamen erkeğe ait. Adam gözüne kestirmiş, istiyor ve durumu ne olursa olsun adaletli davranacağından emin. Oysa öyle olmayacağı her bakımdan kesin. Ne diyeceksin? Durdurabilecek misin?

 

Allah izni vermiş, hem de ikişer, üçer dörder tane nikahlayın demiş. Ötesi hikayedir. Sen bunu dedikten, bu bolluğu verdikten sonra adam değil ikinci, dördüncüyü de hak görür ve sen de hiçbir şey diyemezsin. Kumalarla sıra kavgası mı olur artık, adam senden sıkılıp "bana anamın sırtı gibisin" deyip sana erkeklik yapmaktan hepten kurtulmayı mı tercih eder, ona kalmış. Hepsi de dibine kadar hakkıdır, bu hakkı bizzat Allah vermiştir. 

 

Muhammed zaten çok eşli bir adamdır, 70 erkek gücünde olmasına rağmen onlara adil davranmayı beceremeyip karılarının birbirine düşmesine neden olmuştur. Tahrim Suresi'nin ilk beş ayetinin nüzul sebebini bilir misin?

Ama işte herkes Allah'ın en sevdiği peygamberi değil, kadınlar arasında sıra kavgası falan olduğunda herkese gökten ayet inmiyor ki paçayı kurtarıp kenara çıksın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Bu iğrençlik, bu sapıklık bize anlaşılmaz geliyor ama çoğu insanın bilmediği şey, bu hülle işinin bilhassa Anadolu'da hala ciddi ciddi uygulandığı, civar delilerinin de hülle için kullanıldığıdır. Hemen her köyde gariban bir deli vardır, yoksa da çevre köylerden temin edilir. Bu yazıda söylendiği gibi ergenliğe yeni girmiş çocuklar da alternatiftir, bazıları onları tercih eder.

 

Ben bunu öğrendiğimde henüz gençtim, İslam hakkında da hemen hiç bilgim yoktur. Öğrendiğim yer, uygulayıcıların bizzat kendisi olan bir karı kocaydı. Hayatları kaymış, tedaviye ihtiyaç duymuşlardı. Çok sapıklık gördüm, hepimiz bir şekilde gördük ve duyduk ama böylesini gerçekten görmedim. Bir din için yapılıyor olması, din eliyle kadına ve erkeğe bu tip bir sapıklık yaptırılması gerçekten korkunç.

 

Ayet açık çünkü. Erkek karını üç talakla boşarsa, o kadınla tekrar birlikte olması yasaklanıyor. Eğer karısını tekrar istiyorsa onu bir günlüğüne de olsa başka bir erkekle nikahlamak, nikahlanan kadın da yeni kocayla mutlaka seks yapmak (penetre olmak) zorunda. Ayet böyle. Bakara 230. ayet.

İnsanlar Allah'ın bu çok açık ve kesin emrine çaresiz uymak zorunda kalıyor ve karısını şuurlu ve ne yaptığını bilen bir erkekle seks yapmaya göndermeye içi el vermediği için ya bir deliye ya da çocuğa gönderiyor. O penis o vajinaya girmek zorunda çünkü. Hiç değilse geçici koca iş bilmez biri olsun ki ne kadın zevk alsın ne de o... Dayanılır stres değil. Bir kadının bunu yaşaması korkunç diyeceğim, yetmeyecek...

 

@Tuğba

 

Oku bunları Tuğba. Bak insanlar neler yaşıyor, sırf din emrediyor diye. Senin savunmanı da tahmin edebiliyorum, buradan gelip geçen bütün Müslüman kadınların yaptığı savunma aynı oldu. "Erkek karısını öyle zırt pırt boşayamasın, sinirlerine hakim olsun da karısını başka erkeklere göndermek zorunda kalmasın diye yazılmış bir ayet bu. Cezaların en ağırı" diyorlar. Ceza erkeğe verilmiş diye düşünüyorlar. Kadını boşayan erkek, elin adamlarıyla seksüel penetrasyon yaşamak zorunda kalan kadın, tecavüzden farksız rezilliğe maruz kalan kadın ama cezalandırılan erkek oluyor, nasıl oluyorsa... Kadının adı sanı, hükmü yok, erkeğin malı, erkeği cezalandırmak için kullanılan basit bir araç sadece.

 

Bir de bu hülle işine "Allah'ı kandırmak" diye bakıyorlar. Yani Müslümanların bu seksi köyün delisiyle, ergen oğlanla falan yapmasına günah diyor, bunu yapanların Allah'ı kandırmaya çalıştığını söylüyorlar. İnanca bakarsak haklılar da. Çünkü dine göre ciddi bir nikah ve ciddi bir seks gerçekleşmek zorunda. Ama insanın doğası bunu kaldıramadığı için güya hafifletecek yöntemler buluyor insanlar ve bunun için ayrıca günahkar ilan ediliyor.

Böyle bir dram yok...

 

 

Tuğba 5 çocuklu,hiçbir geliri,işi,eğitimi olmayan bir kadın diyelim..

Tuğba’nın kocası akşam yemeğin tuzunu az buldu ve Tuğba’yı boşamaya karar verdi ve boşadı diyelim,.Ha bu mazeretle islamda boşanma olurmu?Bal gibi olur.Erkek boş ol dedi mi olay bitti,mazeret sorulmaz.

Neyse geçelim.

Tuğba kaldı mı ortada dımdızlak?Kaldı..Hakkını arayabileceği bir var mı?Yok..

Neyse Tuğba’nın eşinin canı yine onu çekti.Tekrar evlenelim dedi.Çaresiz Tuğba bunu mecburen kabul etti.

Tuğba şimdi ne yapacak?

Kendisiyle cinsel ilişkiye girecek adam arayacak.Artık köyden deli mi ayarlar?hormonları pik yapmış ergen mi ayarlar?bilinmez.

İşin özeti,

Tuğba,yemeğin tuzunu az koymasaydı bu travmaları yaşamayacaktı..

 

tarihinde Abdülmalik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, Tuğba said:

Kadın erkeğe göre  daha hissel bir fıtrata sahiptir ve en ufak bir tartışmada direk boşanmayı göze alır ve boşanır sonrasındaki pişmanlık fayda vermez İslam evliliğe önem verir evlilik çocuk oyuncağı değildir iki gün evli kalıp üçüncü gün boşanmak evlilik müessesesine zarar verir gayrı Resmi hayatlar yaşayarak hayatlarını sürdürürler ve bunun bir çok yönden zararları vardır...

 Bugün İslam’ı kabul etmiş ama İslam’a göre yaşamayan insanların yaptığı hataları İslam’a mal etmek yanlıştır  zerre kadar günahı ve sevabı olan bir kişi hem dünya hem de ahirette muhakkak karşılığını alacaktır  Çok evliliğe gelecek olursak bir insan birkaç kadında nikahlanması ve onları adaletle davranması çok zordur bu yüzden ayetin sonunda siz adaletli davranamazsınız o halde biriyle yetinin diye devam eder 

İslam boşanma konusunda zorluklar getirmiştir evet bu evliliğin sarsılmaması ve çocuk oyuncağı gibi algılanmaması içindir İslam’da karısından boşanan bir adam baldızıyla nikah kıyamaz haramdır. ama Türk medeni kanuna göre bunu alenen yapabilir, Ben resmi nikaha karşı imam nikahını savunuyor değilim resmi nikahın olması gerektiğine inanıyorum zaten nikah duyurmak demektir bugün resmi nikah kıydığın zaman imam nikahı kıymasan da nikahın geçerlidir.

 Bu arada bir şeyleri okurken senin mantığına uymasa da sinir olmana gerek yok bak biz neler okuyoruz ama sinir olmuyoruz niye çünkü bu görüşün bu dinin sahibi biz değiliz biz ancak  kalp ile tasdik dil ile ikrar ederiz ve Emirlerine tastamam uyarız  Ve biliyoruz ki onun sahibi mutlaka onu koruyacak ve onu tamamlayacaktır.

Dört kadınla evlilik ile ilgili Kur’an ayeti ve ayetin izahı gösteriliyor ve dört kadınla evliliğin açıklamaları yapılıyor.

Dört kadınla evlilik ile ilgili Kur’an ayeti meali şöyledir:

“Eğer yetimlerin haklarını gözetemeyeceğinizden korkarsanız, size helal edilen kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayın ve eğer bu takdirde adaletli davranamayacağınızdan korkarsanız, o zaman bir kadın ile veya sahibi bulunduğunuz cariye ile yetinin. Bu, azmamanız, haksızlık yapmamanız için daha elverişlidir.”

Nisâ Suresi 3. Ayeti Meali

Erkeğe dört kadınla evli olma hakkı verilmesinin açıklamaları ve nedenleri

1- Erkek dörtten daha fazla sayıda kadınla aynı anda evli olamaz. Bu konuda erkeğe sınır getirilmiştir.

2- Dört kadınla evlilik farz veya vacip değildir. Yani bir emir değildir.

3- Nikah akdi yapılırken kadın evleneceği erkeğin başka bir kadınla evlenmemesi şartını koşma hakkına sahiptir.

4- Birden fazla kadınla evli olan erkeğin sorumluluğu artar. Kadınların hepsine adilce davranmak kolay değildir. Dört kadınla evli olmak günah değildir ancak kadınlara karşı güç yettiği halde adil olmamak, kadınlara haklarını vermemek haramdır. Birden fazla kadınla evli olan bir erkek sık sık kul hakkına girerek cehenneme gidebilir.

İnsanların en hayırlısı Hazreti Muhammed (Sav) şöyle buyurdu:

“İki karısı olup, birini diğerine tercih ederek, birini bırakıp diğerine büsbütün meyleden kimse kıyamet günü vücudunun düşük bir tarafını çekerek veya bir tarafı felçli olarak mahşere gelir.” Ahmed bin Hanbel

Görüldüğü gibi bir Müslüman erkek için emniyetli yol tek kadınla evli olmaktır.

5-  İslam tek bir topluma, tek bir zamana hitap etmez. İslam evrensel bir dindir. Savaş durumlarında ülkelerde kadınların sayısı erkeklerin sayısından çok yüksek olabilmektedir. Kadınların muhafaza edilmesi, tecavüze uğramalarının önlenmesi, geçimlerinin sağlanması ve zinadan kaçınılması için erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi bir zaruret haline gelebilir. Zaten tarihte bu gibi durumlarda kadınların ülke yöneticilerinden erkeklerin birden fazla kadınla evlenmesini talep ettikleri görülmüştür.

 

Çok zavallı çıkışlar bunlar... İslam insanı nasıl da zavallı bir hale sokuyor işte böyle, ezik büzük...

 

Kadınlar hakkında adalet... Nedir bu adalet? Bakalım neymiş, adaletli olunamazsa ne olurmuş? Bakalım ayet ne diyor:


 

Quote

 

Karılarınız arasında adaleti sağlamaya gayret etseniz bile asla güç yetiremezsiniz o halde birine tamamen meyledip, böylece diğerini muallakta gibi terketmeyin. 

 

 

Ayet böyle diyor işte. Neymiş mesela, öyle değil, ama öyle diyelim, 4 karı alırmış adam, birini pek sever, bir gün, üçünü sıradan halleder, kalan 6 gün o biri ile yatar kalkarsa bile, allah razı oluyormuş. İşte islamın adaleti bu. 

 

Adamın 30 cariyesi olsa, ayın 30 günü onlardan biri ile yatsa, birer günde öbür karıları ile, gene razı işte allah. Eee, ne demişler, islam kolaylık dinidir, anlayana. 

 

Şu ayet, apaçık, öylece orada duruyorken, çıkıp amanda adalet olmazmışta, o yüzden fazla karı alınamazmışta gibi terane etmeleri yok mu ya, bir insan ancak bu kadar ufalabilir. 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 26.02.2018 at 18:54, hartemes yazdı:

Delinin birine sormuşlar "2x2'nin cevabı nedir?" diye

Deli cevap vermiş "5"

"Olmaz" demişler.

Deli sinirlenmiş "5 lan 5! Nasıl anlamazsınız? Nasıl inanmazsınız? Sizin aklınız nerede?"

Deliye gülüp odasına göndermişler.

Deli bu işte hırs edinmiş,, günlerce kafayı yormuş. 

Günler sonra kendisine soru soranların yanına gitmiş.

"Size 2x2'nin 5 ettiğini basit bir soruyla kanıtlayacağım. Bu sefer sizde benimle hem fikir olacaksınız." demiş.

Sırf meraktan "Tamam" demişler. 

Deli sormuş "10-5 kaç eder?"

Demişler "5"

Deli kendinden emin bir şekilde "O zaman 2x2'nin 5 ettiği de doğru! Bakın sizde 5 cevabını verdiniz!" demiş

Deliye bir defa daha gülüp odasına yollamışlar.

Mutlu son!

 

Arkadaş kendi yaptığınız felsefeyle (felsefe değil akıl tutulması) kendi inandığınız tanrıyı kanıtlamaya çalışıyorsunuz. 

Kendi çıkmaz sorularınıza kendiniz cevap vermeyi (doğru veya yanlış olduğu üzerinde kafa yorma zahmetine girmeden) marifet görüp saygı bekliyorsunuz. 

Ben senin uyduruk tanrın "kendisinden bir tane daha yaratır mı?" diye merak etmiyorum o zaten yok.

Ben çok eşliliğin, mantıksal hataların, köleliğin, yamanın, tecavüzün, istismarın, cinsiyetçiliğin,  tanrı tarafından emredildiğine hangi akla hizmet inanıyorsunuz onu merak ediyorum.

Arkadaşlar forumlara başlamadan önce ateizm ve din başlığını okuyun ateizmde gruplara ayrılır pozitif negatif diye yani çok farklı düşünen ateistlere olabilir sende bunlardan birisi n sana burada akıl falann vermiyorum sadece tavsiye herkes ateizm doğru araştırırsa daha etkili bir düşünme sisteminiz olur 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir  kaç şey söyleyeceğim

1. Foruma gelen müslümanlar neden sürekli ayetlerden cevap lar veriyorlar inanmayan birisine (olmayan bir şeye) onun inanmadığı birşey le nasıl inandırır sın 

2.formunun başında neden müslümanlar okumadın gibisinden bir şey yazma gereksinimi duydun bunlar en ağırladı gibi 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Abdülmalik yazdı:

Tuğba 5 çocuklu,hiçbir geliri,işi,eğitimi olmayan bir kadın diyelim..

Tuğba’nın kocası akşam yemeğin tuzunu az buldu ve Tuğba’yı boşamaya karar verdi ve boşadı diyelim,.Ha bu mazeretle islamda boşanma olurmu?Bal gibi olur.Erkek boş ol dedi mi olay bitti,mazeret sorulmaz.

Neyse geçelim.

Tuğba kaldı mı ortada dımdızlak?Kaldı..Hakkını arayabileceği bir var mı?Yok..

Neyse Tuğba’nın eşinin canı yine onu çekti.Tekrar evlenelim dedi.Çaresiz Tuğba bunu mecburen kabul etti.

Tuğba şimdi ne yapacak?

Kendisiyle cinsel ilişkiye girecek adam arayacak.Artık köyden deli mi ayarlar?hormonları pik yapmış ergen mi ayarlar?bilinmez.

İşin özeti,

Tuğba,yemeğin tuzunu az koymasaydı bu travmaları yaşamayacaktı..

 

Şimdi bu yazıyı yazan Abdülmalik isimli şahıs 

kuranı reddetmekle kalmıyoor Allahı da inkar ediyor hemfikirizmiyiz yazdıkları ortada oldun mu kefere oldun ben demiyorum inançsızlığın ortada

o zaman adını niye değiştirmiyorsun 

anlamını biliyormusun

Abdülmalik isminin anlamıSahip olan, her şeyin mülkiyetinin sahibi olan Allah’ın kulu. – Malik; Allah’ın isimlerindendi. “Abd” takısı almadan kullanılmaz

Seni her çağırdıklarında ki insanın hayatta en çok duyduğu kelime insanın kendi adıdır... 

Ey Allahın kulu diyorlar

ve sen efendim diyorsun bence adını değiştir...tavsiye

MÜNKİR olabilir

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Abdülmalik yazdı:

Tuğba 5 çocuklu,hiçbir geliri,işi,eğitimi olmayan bir kadın diyelim..

Tuğba’nın kocası akşam yemeğin tuzunu az buldu ve Tuğba’yı boşamaya karar verdi ve boşadı diyelim,.Ha bu mazeretle islamda boşanma olurmu?Bal gibi olur.Erkek boş ol dedi mi olay bitti,mazeret sorulmaz.

Neyse geçelim.

Tuğba kaldı mı ortada dımdızlak?Kaldı..Hakkını arayabileceği bir var mı?Yok..

Neyse Tuğba’nın eşinin canı yine onu çekti.Tekrar evlenelim dedi.Çaresiz Tuğba bunu mecburen kabul etti.

Tuğba şimdi ne yapacak?

Kendisiyle cinsel ilişkiye girecek adam arayacak.Artık köyden deli mi ayarlar?hormonları pik yapmış ergen mi ayarlar?bilinmez.

İşin özeti,

Tuğba,yemeğin tuzunu az koymasaydı bu travmaları yaşamayacaktı..

 

 Ve söyledigin saçma örneğe gelecek olursak Allah’a tam anlamıyla inanan ve İslam’a teslim olan bir erkek asla böyle basit bir şey için asla karısından boşanmaz   Müslüman görünümlü İslamdan nefret eden bazı münafıklar cahil insanları bu şekilde kandırıp bu şekilde yöneltmişlerdir yıllarca din ve iman konularını  insanların merhametini kullanarak  feto gibi bir sürü alim diye geçinen aslı münafık olan insanlar İslam’a  zarar vermek istemiştir. Günümüzde hala alim diye geçinen arkalarında küffar grupları olan bir sürü insan vardır ve bu insanlar cahil kesimleri kullanıp onlara bir çok hata yaptırıp İslamofobiyi yaymışlardır  bunlara inanıp insanları ve dini yargılayan insanlar da hep piyon olarak kalmıştır bir düşünün 1400 sene öncesinden bu yana gelen bir din bu kadar hakarete maruz kalarak nasıl ayakta kalmıştır bunun bir koruyucusu vardır ve onu her daim de koruyacaktır. 

İnsanların ilmi Allah’ın ilminin yanında okyanustaki bir damla gibidir kuranı büsbütün okuyup büsbütün hayatımıza geçirmedikçe hiçbir şeyin farkına varamaz doğru ve yanlış asla ayırt edemeyiz hüküm de veremeyiz hüküm ancak Allah’ındır

İslamın ne benim ne de bir başkasının müdafaasına asla ihtiyacı yoktur ben kendi nefsim dünyadaki mutluluğum ve ölümden sonraki hayatım  için İslam’ı sectim. Kimsenin inancına hakaret etmediğim gibi Olduğum bir ortamda da İslam’a hakaret edilmesini asla kabul etmiyorum.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

En basitinden "Tanrı yok, dinler insan uydurması." veya "Piyasadaki kitapların tümü insan tasarımı ve ürünü." diyerek durum tespiti yaptığımızda, bunu hakaret veya küfür olarak algılayanların gri hücrelerinden süphe etmek gerek.

Eğer inanç özgürlüğü varsa, fikir/düșünce özgürlüğü hayhay vardır ve benim nazarımda inanç özgürlüğünden önce gelir.

Ayrıca dindarlar Tanrı güzellemesi yapacaklarına, bir zahmet Tanrı´larını buraya göndersinler. Onu sürekli körü körüne savunmak, bir türlü ortaya çıkamayan Tanrı´yı daha aciz duruma düșürmekten bașka ișe yaramıyor.

Sahi, hani nerede bu Tanrı ?!

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, Tuğba said:

 Ve söyledigin saçma örneğe gelecek olursak Allah’a tam anlamıyla inanan ve İslam’a teslim olan bir erkek asla böyle basit bir şey için asla karısından boşanmaz   Müslüman görünümlü İslamdan nefret eden bazı münafıklar cahil insanları bu şekilde kandırıp bu şekilde yöneltmişlerdir yıllarca din ve iman konularını  insanların merhametini kullanarak  feto gibi bir sürü alim diye geçinen aslı münafık olan insanlar İslam’a  zarar vermek istemiştir. Günümüzde hala alim diye geçinen arkalarında küffar grupları olan bir sürü insan vardır ve bu insanlar cahil kesimleri kullanıp onlara bir çok hata yaptırıp İslamofobiyi yaymışlardır  bunlara inanıp insanları ve dini yargılayan insanlar da hep piyon olarak kalmıştır bir düşünün 1400 sene öncesinden bu yana gelen bir din bu kadar hakarete maruz kalarak nasıl ayakta kalmıştır bunun bir koruyucusu vardır ve onu her daim de koruyacaktır. 

İnsanların ilmi Allah’ın ilminin yanında okyanustaki bir damla gibidir kuranı büsbütün okuyup büsbütün hayatımıza geçirmedikçe hiçbir şeyin farkına varamaz doğru ve yanlış asla ayırt edemeyiz hüküm de veremeyiz hüküm ancak Allah’ındır

İslamın ne benim ne de bir başkasının müdafaasına asla ihtiyacı yoktur ben kendi nefsim dünyadaki mutluluğum ve ölümden sonraki hayatım  için İslam’ı sectim. Kimsenin inancına hakaret etmediğim gibi Olduğum bir ortamda da İslam’a hakaret edilmesini asla kabul etmiyorum.

 

 

Bir müslüman karısından boşanmaz, onu boşar, atar geçer. 

 

Şu ana kadar allaha ve peygambere iftira ederek münafık olan bir sen varsın ortalıkta. 

 

Ve asla boşanmaz etmez diye zırlayacağına, eğer yaparsa, ne dersin, allahın verdiği hakka saygı gösterir misin, sana da sorulan bu zaten; kimin ne yapıp yapmayacağı değil. 

 

Evet, FETÖ'nün münafık olduğunu da söyledik, hakiki müslüman öyle olmaz. Yani haklı olduğun yerler var aslında. Mesela, şu misal olan müslüman erkekte, karıyı boşamaz, yapacağı şudur:

 

Image result for afghan beating of woman

 

Veya mesela şöyle:

Image result for afghan beating of woman

 

Ha, islam nasıl mı bugünlere geldi, aha şöyle geldi:

 

Image result for isis beheading

 

Ve de böyle:

 

Image result for isis beheading

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, Tuğba yazdı:

Şimdi bu yazıyı yazan Abdülmalik isimli şahıs 

kuranı reddetmekle kalmıyoor Allahı da inkar ediyor hemfikirizmiyiz yazdıkları ortada oldun mu kefere oldun ben demiyorum inançsızlığın ortada

o zaman adını niye değiştirmiyorsun 

anlamını biliyormusun

Abdülmalik isminin anlamıSahip olan, her şeyin mülkiyetinin sahibi olan Allah’ın kulu. – Malik; Allah’ın isimlerindendi. “Abd” takısı almadan kullanılmaz

Seni her çağırdıklarında ki insanın hayatta en çok duyduğu kelime insanın kendi adıdır... 

Ey Allahın kulu diyorlar

ve sen efendim diyorsun bence adını değiştir...tavsiye

MÜNKİR olabilir

Abdülmalik senin o yere göğe sığdıramadığın islam denen ilkelliğin fikir babasıdır.Kendisi hristiyan olup ,eli güçlenince, hırslanıp,yeni arayışlara girmeye başlamıştır.

 

https://www.americanthinker.com/articles/2012/04/inventing_muhammad.html

 

Milyonlarca insanı yüzyıllardır trolleyen bu  bedevi,yağmacı,barbarın çok önemli tarihsel bir figür olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca ben Allah dahil kimsenin kölesi olmam,kendi kararlarımı kendim veririm,insan olmak bunu gerektirir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, Tuğba yazdı:

 Ve söyledigin saçma örneğe gelecek olursak Allah’a tam anlamıyla inanan ve İslam’a teslim olan bir erkek asla böyle basit bir şey için asla karısından boşanmaz   Müslüman görünümlü İslamdan nefret eden bazı münafıklar cahil insanları bu şekilde kandırıp bu şekilde yöneltmişlerdir yıllarca din ve iman konularını  insanların merhametini kullanarak  feto gibi bir sürü alim diye geçinen aslı münafık olan insanlar İslam’a  zarar vermek istemiştir. Günümüzde hala alim diye geçinen arkalarında küffar grupları olan bir sürü insan vardır ve bu insanlar cahil kesimleri kullanıp onlara bir çok hata yaptırıp İslamofobiyi yaymışlardır  bunlara inanıp insanları ve dini yargılayan insanlar da hep piyon olarak kalmıştır bir düşünün 1400 sene öncesinden bu yana gelen bir din bu kadar hakarete maruz kalarak nasıl ayakta kalmıştır bunun bir koruyucusu vardır ve onu her daim de koruyacaktır. 

İnsanların ilmi Allah’ın ilminin yanında okyanustaki bir damla gibidir kuranı büsbütün okuyup büsbütün hayatımıza geçirmedikçe hiçbir şeyin farkına varamaz doğru ve yanlış asla ayırt edemeyiz hüküm de veremeyiz hüküm ancak Allah’ındır

İslamın ne benim ne de bir başkasının müdafaasına asla ihtiyacı yoktur ben kendi nefsim dünyadaki mutluluğum ve ölümden sonraki hayatım  için İslam’ı sectim. Kimsenin inancına hakaret etmediğim gibi Olduğum bir ortamda da İslam’a hakaret edilmesini asla kabul etmiyorum.

 


Bulunduğunuz ortam ATEİST forumudur. Farkında mısınız bilmem ?
Ben de bulunduğum ortamda ateistlere hakaret edilmesini asla ve kat'a kabul edemiyorum. 
Bu durumda kimin NAŞ laması gerektiğine siz karar verin artık !
....
Ayrıca bu aşırı adaletli olduğunu iddia eden tanrınız neden kadınlara da aralarında adalet sağlamak koşuluyla, 4 erkek ve sonsuz erkek köle hakkı tanımıyor?
Neden mirasta erkeğin yarısı kadar hak tanıyor?
Neden kadınlara da şüphelenmeleri halinde kocalarını dövebilme ruhsatı vermiyor?
Kadınları ikinci sınıf kul olarak gördüğünden olmasın? 

Pardon cevabı zaten vermişsiniz;
Hüküm ancak Allah’ındır...

Son soru;
Madem hüküm allahındır biz bi halttan anlamayız neden tanrıya inanmayan insanlara saçma dininizi ve çakma tanrınızı anlatmaya çalışıyorsunuz?

tarihinde adeist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu tuğba gibi cahiller, aslen şöyle bir zihniyetin dölüdürler. 

 

İsmailağa Cemaati’den ilginç tavsiya: Kocanızla cinsel ilişkiye girerken...

 

İşte o yüzden ne anlatsanız boştur. Bu lafları eden biriyle aynı dinde olmak bile yeterince yüz kızartıcı iken, bunların dölü olan bu gibilere ahlak, insanlık falan öğretemezsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 saat önce, Abdülmalik yazdı:

Tuğba 5 çocuklu,hiçbir geliri,işi,eğitimi olmayan bir kadın diyelim..

Tuğba’nın kocası akşam yemeğin tuzunu az buldu ve Tuğba’yı boşamaya karar verdi ve boşadı diyelim,.Ha bu mazeretle islamda boşanma olurmu?Bal gibi olur.Erkek boş ol dedi mi olay bitti,mazeret sorulmaz.

Neyse geçelim.

Tuğba kaldı mı ortada dımdızlak?Kaldı..Hakkını arayabileceği bir var mı?Yok..

Neyse Tuğba’nın eşinin canı yine onu çekti.Tekrar evlenelim dedi.Çaresiz Tuğba bunu mecburen kabul etti.

Tuğba şimdi ne yapacak?

Kendisiyle cinsel ilişkiye girecek adam arayacak.Artık köyden deli mi ayarlar?hormonları pik yapmış ergen mi ayarlar?bilinmez.

İşin özeti,

Tuğba,yemeğin tuzunu az koymasaydı bu travmaları yaşamayacaktı..

 

 

Doğru, İslam'a bu denli bağlı bir kadının başına gelecekleri bu. Tuğba da olsa bu, Hatice de olsa bu.

 

Ama bak Tuğba hala hiçbir şey anlamamış, inisiyatifi hala adama terkediyor. Diyor ki "Allah'a ve İslam'a tam olarak teslim olmuş bir erkek zaten böyle davranmamalı, böyle davrananlar hacı hocaların kandırdığı, gerçek dini bilmeyen erkekler." 

Oysa gerçek olmadığını söylediği din bu erkeklere böyle davranma hakkını en baştan vermiş, ayetlerle de sabit. Ama içi almıyor, ruhu dayanmıyor ve suçu erkeklerde arıyor. Halbuki adam dininin izin verdiğini, emrettiğini yapıyor. Mesela Tuğba, kadınların hakettiğinde(!) dövülmesi gerektiğini söyleyen ayeti de düşünmek yerine döven erkeği suçlar. Ya da "Kadın da serkeşlik yapmasaydı, kocasının uyarılarını dikkate alsaydı" der, kadını suçlar. 

 

İslam, özellikle günümüz dünyasında kadına hiçbir şekilde uymuyor. Hiçbir dönem uymamıştır, kadının temel bazı güdülerini ve ihtiyaçlarını yüzde yüz baskı altına aldığı ve yok saydığı için uyması mümkün değildir. Kadınlar da o yüzden sorumluluğu uygulayıcı sıradan Müslümanlara atıp Allah'ı ve dini koruma yolunu seçer. Buna rağmen erkek yanlısı olmaktan ve kendilerini ezik, güçsüz, erkeğin himayesine muhtaç ve erkeği baştan çıkarmak için yaratılmış eğlencelik olarak görmekten kurtulamazlar. O yüzden gönüllü olarak örtünürler ve örtünmeyen kadına kötü gözle bakarlar. Sonra da "Kadın İslam'la şereflendi ve değer buldu" derler, tıpkı Tuğba gibi. 

 

Düşünme biçimleri sakat. Oysa İslam, bir kadının başına gelebilecek en kötü şeydir. Kadını örtülere hapsederek herkese ait bir seks objesine indirgeyen tam olarak İslam'dır ama gel de anlat. Anlatmak zor değil de, anlamaları ve kabul etmeleri zor.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...