Jump to content

Bilimi, teknolojiyi, modernizmi kötüleyip doğallığı ve ilkelliği öven insanlar


Recommended Posts

9 hours ago, Gerçeksiz said:

Mesele okumuş cahiller zaten ve ne yazık ki her yerdeler. Kadını cinsel bir obje olarak görmek dışında yaptıkları bir şey yok ama kadınlarda da var hata, böylelerine prim veriyorlar. Bu erkek bozuntularını adam yerine koydukları sürece kadın bu ülkede hak ettiği yere kolay kolay gelemez. 

Doğal yaşamak güzel bir şey aslında fakat ilkellik ile doğallık aynı şey değildir. İnsan kendini yenileyip, geliştiremiyorsa Felsefe, Edebiyat ya da sanat niye var? Kafamıza sıkalım o zaman madem güdülerimizin esiriyiz ve kukla gibi yaşamaya mahkumuz, o zaman insan olmanın ne anlamı kaldı ki? Eski kafalı ama aydın görünümlü yobazlara, anibal çok iyi bir örnek teşkil ediyor. 

 

Çok eşlilik örneği verdin ya onu diyorum, herkesin midesi almaz, bir tek sana uyar, diye. "Kadın çalışamaz, dedin." diye bir iddiam yok, düzgünce okumadan yorum yapma. Sen parçadan bütüne gitmeyi beceremiyorsun galiba, biraz puzzle çalış da, mantığın yerine gelsin. "Kadının gerçeği, erkeğin malı olmaktır." diyen bir zihniyetin sahibi olarak yobaz-aydın anibal, sen kim kadın hakları kim? Yobaz videoları eklemeye gerek yok aynı kafadasınız, sen biraz daha uçuksun onlar biraz daha geri kafalı ama sonuçta aynı noktada birleşiyorsunuz. 

 

İki bayan prof. ile bu konuyu görüştüm, sana öyle bir güldüler ki keşke orada olup, görebilseydin. Ne kadın aşık olamaz saçmalığını ne de bu yukarıda yazdığın yobazca fikirlerini aklı başında kadınlara kabul ettiremezsin, o yüzden kendince atıp tutmaya devam et...

 

Mantafon yazan biyolog da ilk kez görüyorum, nasıl bir cahilsin sen acaba? "Montofon" yazacaksın, Türkçe öğren biraz.

 

 

Ne kaz kafalı bir şerefsizsin ki böyle... Hadi geliştir kendini, kanat çıkarıp ta uç. Zor olacaksa, baldıran otu yiyecek hale gel. O da mı zor, kış uykusuna yatmayı geliştir, açlık derdini kökten hallet. Hadi, yapabiliyor musun, budala.. Pardon, M-a-n-t-a-f-o-n ineği... Zira sana montofon demek, bos taurus'a hakaret olur. 

 

İşine gelir veya gelmez, ama olan bu. Sen kadına "sahip çıkma", "sahip olma", benim malım değilsin diye işkence et, ondan sonra bir de gel böyle zırvala, moron. Senin kafandakiler, amanda kadına değer veriyorzu diye, evden çıkmasını yasaklayıp çarşafa tıktılar kadını. Ha onlar, ha sen, farkınız ne?

 

İki profesörle görüşmüşte... Lan gerzek profesör olan benim burda, sen ne sayıkladığını sanıyorsun ki ordan, şerefsiz rezil.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 116
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Hülya Kaşar  isimli kadının karakter profili ülkede çok. Güce taparlar. Dönemin geçer akçesi onların kişiliklerini belirler. İktidarlar değişir ama iktidarın kucağında oturan bu tipler hiç degismez.  Yeteneksiz insanların hayat mucadelesindeki hedef . Güçlüye olabildiğince yakın ol . Onun kucağı saadettir. ..... .

Onurlu bir duruştan hiç hazetmezler . Özgüvenleri yoktur .

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 saat önce, Gerçeksiz yazdı:

 

Magazin merakını bildiğim için sana bugün sosyal medyada en çok konuşulan konuyu ekliyorum, böyle zihniyette kadınlar da var fakat Mehmet Aslantuğ gibi gerçek aydın görüşlü erkekler de...Erkek egemenliği takıntılı kadınları kabul ediyoruz fakat hepsi böyle değil çok şükür. 

 

Bak sana bu Hülya Avşar ve türevi kadınların derdini anlatayım. Niye böyle saçmalıyor, anlatamıyor, düşünüp konuştukça niye iyice batıyor, belki azıcık anlarsın.

 

Bu kadın çok para kazanan, çok ünlü ve göreli olarak başarılı bir kadın. Hiçbir erkeğin parasına, havasına, adına vs ihtiyacı yok, kendine çok güveniyor, halledemeyeceği işi yok vs.

Bu tip kadınlar, hayatlarına giren erkekleri ezer. Erkekler de ne kadar zengin ve işiyle başarılı olursa olsun, ezilirler. Hayatlarından çok erkek geçmiştir, onları iyi tanır ve istedikleri gibi yönlendirirler. Erkekler bu tip kadınlarla kolay kolay başedemez, sonunda da bir biçimde çeker giderler ya da kadınlar bunları kapının önüne koyar.

 

Ondan sonra "Ben çok güçlü olduğum, ondan daha çok kazandığım, ona hiç muhtaç olmadığım için için evlilik yürümedi. Beni taşıyamadı" derler. Hep bunu duyarız bunlardan. "Taşıyamadı".

Benzeri sözleri, ünlü ve zengin olmasa da kendi parasını kazanan, hayatını kendi başına yönetmeyi beceren, ekonomik ve sosyal olarak kendine yeten kadınlardan da çokça duyarız. "Erkekler güçlü ve zeki kadınları istemez, bizim gibi kadınlar erkeklere yaranamaz çünkü ezilirler" derler. Binlerce kere duymuşumdur bunu kadınlardan. Hülya Avşar'ın, çok zengin ve ünlü olmayan türevlerdir aslında bunlar.

 

Neden biliyor musun?

Çünkü bu kadınlar kendine gerçekten güvenen, kadının ünü, parası veya başarıları karşısında ezilmeyen, kadın tarafından manipüle edilmeyen, kadınların klasik kadınca numaralarına yenik düşmeyen, her koşulda doğru ve yanlışı analiz etme yetisini kaybetmeyen, kendine alabildiğine saygı duyan doğal bir erkekle karşılaşmamışlar. Kadına, onu yalnızca kendisi olduğu için sevdiğini hissettiremeyen, onun karşısında gücünü göstermekten çekinmeyen, onu sahiplendiğini doğru biçimde belli etme yeteneğinde yoksun olmayan, kadının gücünden hoşlandığını ve takdir ettiğini alabildiğine hissettirirken, kadının kendisini onlarla asla ezemeyeceğini de dibine kadar farkettiren hatta kabul ettiren bir erkek olmamış hayatlarında. Bunların bütün hayatı oyunla, karşılıklı güç yarışıyla geçmiş. O yarışa girmeden varlık gösterebilen erkeğe ihtiyaçları var.

 

Özellikle o çevrelerde böyle erkekler yok. Genelde çok az zaten. Bu erkekler de bu tip kadınlardan pek hoşlanmadığı için bu kadınlar böyle rezil olup duruyor. Anibal geçenlerde "Sağlam bir erkeği olmayan kadın kadar leş bir şey yoktur dünyada" gibi bir laf etmişti. Anlatmak istediği buydu işte. 

 

Hülya Avşar'ın habire "Aman da erkek kadından daha çok kazanmazsa kadın ona saygı duyamıyor, erkek dediğin kadını sarıp sarmalamalı, kadın çocuklarına bakıp kocasını karşılamalı" gibi laflar edip durması kadar normal bir şey yok. Çünkü o hep ilişkilerinin alfası olmuş, hayatındaki erkekleri çekip çevirmiş, bir şekilde ezmiş, çok para kazanmış, istediği gibi yaşayıp konuşabilmiş. Onun berbat oyunlarını yemeyen, manipüle olmayacak kadar akıllı ve güçlü, erkekliğini yaşamın alanında ona gösterebilen, aptalca numaralar devam ederse çeker ve giderim diyemeyen, onu her şeyiyle sahiplendiğini ve gerektiğinde müdahale edebilecek kadar kendine güvendiğini hissettirecek bir adama ihtiyacı var, her kadın gibi.

 

Ama bunları bilmediği için gerzek gerzek konuşuyor, neyi nasıl anlatması gerektiğini bilmiyor. Bilmesi mümkün değil çünkü cahil. Seren Serengil diye bir kadın var, o da Hülya Avşar gibi garip garip laflar eder mesela arada bir. Hatta bu kadın gidip özellikle kıro, maganda tipli adamlarla olur. Düşün bakalım nedenini. 

Piyasadaki Hülya Avşar muadili diğer kadınlara bak, onlarda da aynısını görürsün. Bunların bazıları habire evlenir, sık partner değiştirir ve millet de zanneder ki bunlar azgın filan...

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 minutes ago, Jakuzi_Operatoru said:

Hülya  Kaşar. Özgüven yoksunu .Eziğin önde gideni.

 

Bütün kadınlar öyledir. Bu yüzden onlara bunları verecek bir erkek ararlar. 

 

Hülya Avşar eğer kendini, birinin malı gibi hissedebilmiş olsaydı, bugün başka laflar ediyor olurdu. Ama tabi, buralardaki zavallı homo erectus artıklarının maldan anladıkları başka şeyler. 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Jakuzi_Operatoru yazdı:

Hülya  Kaşar. Özgüven yoksunu .Eziğin önde gideni.

 

Ne istediğini, ne aradığını bilmeyen bütün kadınlar özgüven yoksunu ve ezik olurlar.  Biraz doğru düzgün bir erkekle karşılaştıklarında bu durum daha çok ortaya çıkar, Hülya Avşar'ın Mehmet Aslantuğ karşısında düştüğü durum gibi. 

Erkekler için de aynısı geçerlidir. Kadınların elinde maymun olur çıkar, iğrenç iğrenç dolaşırlar ortalıkta. Herhangi bir kadın bütün güvenlerini kolayca alt üst edebilir.

Aman da kadın hakları, özgürlükleri, kadına saygı diye kendini ortalara atan ve kadından çok onu savunuyor görünen erkekler de dahil. Hatta onlar daha iğrençtir. Kadınlar arasında en az saygı gören ve en az ciddiye alınan erkekler de aslen bu erkeklerdir. Kullanılmaya en müsait tipler bunlardır, e hakederler de zaten.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pek magazinle ilgilenmem. Simdi bahsettiginiz konu ile alakali bir video izledim.

 

Tam olarak anlamadim, Hulya Avsar neden rezil olmus? Kadin uretime de katilsin diyor zaten.

 

Senin yaptigin da bu degil mi zaten, Turk Ateist? Isine de devam ediyorsun ama cocugunu daha cok onemsiyorsun filan. Hatta onu buyutmek icin 4-5 yil calismamissin.

 

Kadin zaten erkek baskisindan bahsetmemis ki?

 

Bu Hulya Avsar gibi kadinlari hic sevmiyorum ama. Dediginiz gibi tam bir oyuncu, manipulator, sinsi filan. Boyle kadinlarla erkekler neden beraber olur ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 07.03.2018 at 12:29, anibal yazdı:

 

Bütün kadınlar öyledir. Bu yüzden onlara bunları verecek bir erkek ararlar. 

 

Hülya Avşar eğer kendini, birinin malı gibi hissedebilmiş olsaydı, bugün başka laflar ediyor olurdu. Ama tabi, buralardaki zavallı homo erectus artıklarının maldan anladıkları başka şeyler. 

 

On 07.03.2018 at 07:37, anibal yazdı:

 

Ne kaz kafalı bir şerefsizsin ki böyle... Hadi geliştir kendini, kanat çıkarıp ta uç. Zor olacaksa, baldıran otu yiyecek hale gel. O da mı zor, kış uykusuna yatmayı geliştir, açlık derdini kökten hallet. Hadi, yapabiliyor musun, budala.. Pardon, M-a-n-t-a-f-o-n ineği... Zira sana montofon demek, bos taurus'a hakaret olur. 

 

İşine gelir veya gelmez, ama olan bu. Sen kadına "sahip çıkma", "sahip olma", benim malım değilsin diye işkence et, ondan sonra bir de gel böyle zırvala, moron. Senin kafandakiler, amanda kadına değer veriyorzu diye, evden çıkmasını yasaklayıp çarşafa tıktılar kadını. Ha onlar, ha sen, farkınız ne?

 

İki profesörle görüşmüşte... Lan gerzek profesör olan benim burda, sen ne sayıkladığını sanıyorsun ki ordan, şerefsiz rezil.

 

Sen profesör olduğun için mi daha Türkçe'yi doğru yazamıyorsun acaba? "İki profesörle görüşmüşte" diye mi yazılır, cahil biyolog? Bu cümlede "de" ayrı yazılır, "İki profesörle görüşmüş de." Profesör olduğunu iddia ediyorsun daha "de" / "da" nasıl yazılır ondan haberin yok.

Senle tartışmayacağım artık çünkü zihniyetin bozuk, kadın malı olacak erkek ararmış da, yok artık ya, senin kafada cidden sorun var. Bu yobazlıklarına bilimsel kılıf uydurmaya çalışma, kadına sahip çıkmak ayrı, mal gibi görmek ayrı ama senin kafada normal tabii. Hiçbir kadın, erkeğin malı değildir. Sahip çıkmak ile "Malımsın" demek ne alaka ya? Sen hangi dağdan indin de biyolog oldun acaba? Koyunlarla, sığırlarla takıl, otları-böcekleri incele senin neyine kadınlardan anlamak? Senin zihniyetinde adam çok ve bu tiplere prim veren kadın da, işte üzücü olan da bu. 

 

@Türk Ateist 

 

Hülya Avşar ve Seren Serengil analizine katılıyorum fakat bu Anibal'ın kadını mal gibi gören anlayışı ile kesinlikle aynı anlama gelmez. 

tarihinde Gerçeksiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 27.02.2018 at 22:17, Thravelyn said:

Ya da ilkel bir Afrikalı ya da Kızılderili kabileyi gösterip "bak bu adamlar ne kadar sağlıklı, özgür, mutlu" demeye çalışıyorlar. Sonra da yok işte "modern dünya insanı köleleştiriyo yaaa" geyiği gelir ardından.

 

Köleleştiriyor tabii. Karşılığında da uzatılmış ömür, sağlık veriyor. Seçenek de yok zaten, ben avcı-toplayıcı bir yaşama dönemem şahsen. Ama, başka insanların kölesi olacağıma, doğanın kölesi olmayı isterdim. Daha mutlu olurdum. Sana bunlar niye batıyor ki? "İlerlemene" devam et sen. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Uygarlığın getirisi budur kardeşim , uygarlık seni mutlu etmeyi amaçlamaz .

Çevresel faktörlerin getirdiği zorunluluk bizi bir olmaya ve beraberinde gelişmeye itti.

Oysaki efendi tek başınadır . Efendinin demokrasiye ihtiyacı yoktur . Efendi istediğini alır .Efendi mutlu olur . Bu bir ahlaktır , bu efendi ahlakıdır. Bizim gibi aciz varlıklaklarda hayatta kalmak için birleşip bu günlere gelmiştir . Sadece aptallar ve hayvanlar mutlu olur .

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, Teratti yazdı:

Uygarlığın getirisi budur kardeşim , uygarlık seni mutlu etmeyi amaçlamaz .

Çevresel faktörlerin getirdiği zorunluluk bizi bir olmaya ve beraberinde gelişmeye itti.

Oysaki efendi tek başınadır . Efendinin demokrasiye ihtiyacı yoktur . Efendi istediğini alır .Efendi mutlu olur . Bu bir ahlaktır , bu efendi ahlakıdır. Bizim gibi aciz varlıklaklarda hayatta kalmak için birleşip bu günlere gelmiştir . Sadece aptallar ve hayvanlar mutlu olur .

Yok ya? Bill Gates, gayet basarili ve mutlu bir insan. Bu adam aptal mi simdi?

 

Guya akilli oldugunuz icin mutsuz oldugunuzu dusunuyorsunuz.

 

LOL

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Cold storage yazdı:

Yok ya? Bill Gates, gayet basarili ve mutlu bir insan. Bu adam aptal mi simdi?

 

Guya akilli oldugunuz icin mutsuz oldugunuzu dusunuyorsunuz.

 

LOL

Felsefeyle uğraşan , Bilimle uğraşan insan mutluluğu amaçlamaz . Aslında nekadar herşeyin temelinde anlamsız olduğunu öğrendiğinde mutsuz olur . Felsefi bir söz atasözü gibi olabilir . Yalancının mumu yatsıya kadar yanar dediğimden , yoo bazı mumlar çok uzun süre yanabiliyor LOL der misin ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, Teratti yazdı:

Uygarlığın getirisi budur kardeşim , uygarlık seni mutlu etmeyi amaçlamaz .

Çevresel faktörlerin getirdiği zorunluluk bizi bir olmaya ve beraberinde gelişmeye itti.

Oysaki efendi tek başınadır . Efendinin demokrasiye ihtiyacı yoktur . Efendi istediğini alır .Efendi mutlu olur . Bu bir ahlaktır , bu efendi ahlakıdır. Bizim gibi aciz varlıklaklarda hayatta kalmak için birleşip bu günlere gelmiştir . Sadece aptallar ve hayvanlar mutlu olur .

 

Aptallar ve hayvanlar için mi mutluluk sadece yoksa zekasını doğru kullananlar da mutlu olabilir mi? Dünyada bir şeyler kötü gidiyor diye kaderimize küsmek yerine neyi farklı yapar da, bu gidişe son veririz demek gerekmiyor mu? Aptallar ve duyarsızlar için dünya cennet olabilir fakat zeki insanlar da bu dünyada bir şeyleri değiştirebilecek kapasiteye sahipler ve mutlu olmak için bu farkındalık bile yeter, tabii doğru şekli ile kullanabilenlere...

11 saat önce, isabettin yazdı:

 

Köleleştiriyor tabii. Karşılığında da uzatılmış ömür, sağlık veriyor. Seçenek de yok zaten, ben avcı-toplayıcı bir yaşama dönemem şahsen. Ama, başka insanların kölesi olacağıma, doğanın kölesi olmayı isterdim. Daha mutlu olurdum. Sana bunlar niye batıyor ki? "İlerlemene" devam et sen. 

Mutlaka bir şeylerin kölesi olmak yerine kendi zihnini özgür bırak o zaman, farklı açılardan yaşamı ölçüp-biçmeye çalış ya da hayatı zevk-sefa içinde yaşayacağım diye kendini paralamak yerine doğallık içinde ancak asla ilkel değil, yaşamayı dene. Kendi üzerinde ya da yaşamında söz sahibi olamayanlar mı dünyayı değiştirecek, kendi güdülerinin kölesi olan zavallılar ile mi yol alacağız? Bu mümkün değil, insan önce kendi gücünü fark etmelidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, Gerçeksiz yazdı:

Aptallar ve hayvanlar için mi mutluluk sadece yoksa zekasını doğru kullananlar da mutlu olabilir mi? Dünyada bir şeyler kötü gidiyor diye kaderimize küsmek yerine neyi farklı yapar da, bu gidişe son veririz demek gerekmiyor mu? Aptallar ve duyarsızlar için dünya cennet olabilir fakat zeki insanlar da bu dünyada bir şeyleri değiştirebilecek kapasiteye sahipler ve mutlu olmak için bu farkındalık bile yeter, tabii doğru şekli ile kullanabilenlere...

Mutluluğun , aşkın , heyecanın , o durup durken insana gelen müthiş sihirli huşu durumunun .

Aslında o kadarda sihirli olmadığı , gene güdülerimizin ve genlerimizin kölesi olduğumuzu . 

Biyolojik bir makineden ibaret olduğumuzu , aslında o kadarda özgür olmadığımızı  . Çekilen bütün acıların bütün mutlulukların aslında nekadar anlamsız olduğunu ögrendiğimizde . Bizleri derin bir hüzün ve gerçeği bilmenin getirdiği rahatlama hissi kaplar . Tabikide seviştiğimizde mutlu oluruz , yemek yediğimizde , birşey öğrendiğimizde ama buda aptal hayvanlar olduğumuz içindir . Şimdi anlaşıldı mı ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 hours ago, Gerçeksiz said:

 

 

Sen profesör olduğun için mi daha Türkçe'yi doğru yazamıyorsun acaba? "İki profesörle görüşmüşte" diye mi yazılır, cahil biyolog? Bu cümlede "de" ayrı yazılır, "İki profesörle görüşmüş de." Profesör olduğunu iddia ediyorsun daha "de" / "da" nasıl yazılır ondan haberin yok.

Senle tartışmayacağım artık çünkü zihniyetin bozuk, kadın malı olacak erkek ararmış da, yok artık ya, senin kafada cidden sorun var. Bu yobazlıklarına bilimsel kılıf uydurmaya çalışma, kadına sahip çıkmak ayrı, mal gibi görmek ayrı ama senin kafada normal tabii. Hiçbir kadın, erkeğin malı değildir. Sahip çıkmak ile "Malımsın" demek ne alaka ya? Sen hangi dağdan indin de biyolog oldun acaba? Koyunlarla, sığırlarla takıl, otları-böcekleri incele senin neyine kadınlardan anlamak? Senin zihniyetinde adam çok ve bu tiplere prim veren kadın da, işte üzücü olan da bu. 

 

@Türk Ateist 

 

Hülya Avşar ve Seren Serengil analizine katılıyorum fakat bu Anibal'ın kadını mal gibi gören anlayışı ile kesinlikle aynı anlama gelmez. 

 

Sen, benim senle münazar ettiğimi mi sanıyorsun, şerrefsiz? Ben müneezara falanda etmiyorum, öyle düşünüyorsan, aklında olsun. Senle neyin münazarasını edecem ki, rezil... Bir de dilbilgisi öğretmeye çıkmışta, etmişte, üç beş kompozisyon yazıp ilkokul öğretmeni "efeerim evladım" dedi diye kendini bilgiç sanan dümbelekle hemde..

 

Oralarda öyle oturduğun yerden insan, doğa, insan davranışları falan üzerine, o oturduğun yerinle sallayana kadar, git, o beğenmediğin sığırlarla, koyunlarla, otla böcekle falan takıl biraz da, belki bir dirhem biyoloji öğrenirsin. Belki o zaman münazar edecek birini bulursun, şeyimin cahili....

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Gerçeksiz said:

 

Aptallar ve hayvanlar için mi mutluluk sadece yoksa zekasını doğru kullananlar da mutlu olabilir mi? Dünyada bir şeyler kötü gidiyor diye kaderimize küsmek yerine neyi farklı yapar da, bu gidişe son veririz demek gerekmiyor mu? Aptallar ve duyarsızlar için dünya cennet olabilir fakat zeki insanlar da bu dünyada bir şeyleri değiştirebilecek kapasiteye sahipler ve mutlu olmak için bu farkındalık bile yeter, tabii doğru şekli ile kullanabilenlere...

Mutlaka bir şeylerin kölesi olmak yerine kendi zihnini özgür bırak o zaman, farklı açılardan yaşamı ölçüp-biçmeye çalış ya da hayatı zevk-sefa içinde yaşayacağım diye kendini paralamak yerine doğallık içinde ancak asla ilkel değil, yaşamayı dene. Kendi üzerinde ya da yaşamında söz sahibi olamayanlar mı dünyayı değiştirecek, kendi güdülerinin kölesi olan zavallılar ile mi yol alacağız? Bu mümkün değil, insan önce kendi gücünü fark etmelidir.

 

Dünyada bir şeylerin kötü gidiyor olmasının sebebi, insanın doğasının yok sayılıp, hatta kınanıp, ve hatta tu kaka ilan edilip, yerine aklın getirilmeye çalışılmasıdır. 

 

Sen zırcahil ve şerefsiz bir zibidi olarak, insan doğasını bilmeden, kıçından sayıklıyorsun işte boyuna. Sanıyorsunuz ki, insanın doğası, o bilmem kaç bin yıl evvel kurulup gelmiş, akıl tutulmasının insana kattığı, sizinde içinde olduğunuz o rezil hallerdir. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...