Jump to content

türk milletin zekasını daha net gördüm


Recommended Posts

6 saat önce, adeist yazdı:

Bu hikayedeki tek yanlış bence Atatürk'ün bir din cübbesine sahip olmamasıydı. 

 

Olsa mı iyi olurdu? Atatürk kendisi bir meal rahatlıkla yazardı. Bu bilgi ve kapasiteye rahatlıkla sahipti. Fakat uygun olmazdı. Halkın din alimi diye tanıdığı birinin yazması uygundu ve yazdırdı.

 

İlk adım böyle olmalıydı. Fakat günümüzde bir ateistin yazacağı bir tercüme çok gerekli. Hiç bir müslim tarafsız objektif bir tercüme yapamaz. Bunun da adı meal değil tercüme olmalı. Tamamen objektif, eklemesiz, açıklama gerekiyorsa parantez değil, dipnot biçiminde olmalı. Çok fazla açıklamaya da boğulmamalı. Ne yazıyorsa o... Tefsir değil, tercüme.

 

Mehmet Akif'e de yazdırdı fakat Akif bu işten kuşkulandı. Arapça Kuran'ın yok edileceği, yerine eserinin konulacağı vehmine kapıldı ve eserini imha ettirdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, democrossian yazdı:

 

 

İlk adım böyle olmalıydı.


Siyasi açıdan doğrudur.
Ancak ben din bakımından düşündüm. Yani eğer bugün halen  "allahuakbar" nidaları memlekette yankılanıyorsa bu işin zamanında kökten çözülemediğinden oluyor bu.
Zamanında bu millet Gazi Hazretleri'ne tanrı gibi tapıyorken eğer çok radikal söylemlere gitseydi kendisi (ki eminim o işi çok iyi yapardı) bu din istismarı işini de kökten çözebilirdi. Ve Menderes, Erbakan, Özal ve Tayyip gibilerin yeşereceği bir ortam kalmazdı geriye.
Eminim ki zamanın ruhuna uygun olarak yeni bir mezhep kurabilir (alevilik, tengricilik, pozitivizm karışımı belki de) ve halkın çoğunluğu da bu yola seve isteye girebilirdi.
Ama kendisi çok özgürlükçü bir liderdi ve (belki de mütedeyyin kitlenin aşırı tepkisine maruz kalmamak adına) bu işi zamana ve halkın kendisine bıraktı.
Bahsettiğim yanlış budur. Ve bugün zararlarını ziyadesiyle görüyoruz ne yazık ki !

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, adeist yazdı:

Siyasi açıdan doğrudur.

 

Her açıdan doğrudur. Atatürk'ün devrimleri o dönem için son derece radikaldi. Saydığın kişilerin kökünü kurutmak diye bir olanağın olmasından söz edilemez. Köklerine kibrit suyu dökse yine türeyeceklerdi. Veba mikrobu değil ki neslini tüketeceksin.

 

Atatürk halkı deist bir yola sokmuştur ve son derece de yerinde bir yönlendirmedir. Bu mezhep kurmaktan filan çok ileri bir yoldur. O zaman deizm son derece güçlü bir akımdı. Teizme tarihte bu kadar büyük darbe vurmuş bir akım daha gösterilemez. Biz ateistler daha o kadar büyük zaferi rüyalarımızda bile göremiyoruz. Deizm laikliği ve klasik determinizmi yaratarak teizmi her cephede bozguna uğratmıştır. Şimdi tabii ki ateizme ve modern, yani tanrısız determinizme geçme zamanı. Ama o zaman öyle değildi.

 

Deizm dünyada ileri toplumlarda şaşılacak bir hız ve yaygınlıkla benimsenmiş, teizmi silip süpürmüş, hayattan kovmuştur. Fakat tutucu toplumlarda geri dönüş yaşanmıştır. Atatürk zamanında yapılabileceğin en iyisini başarmış, tek adamın başarması olanaksız işler başarmıştır. Atatürk Süpermen gibi yalnız bir adamdır. En yakın çalışma arkadaşları bile çok ileri gittiğini söylüyorlardı ama o fren kabul etmeden tüm devrimleri tek tek hayata geçirdi. Ben iddia ediyorum, tarih böyle büyük ve dirayetli kişi kaydetmemiştir. Atatürk tüm insanlık tarihinin en büyük lideridir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, democrossian yazdı:

Her açıdan doğrudur.


Neyse bu konuyu çok uzatmak anlamlı olmayacak, zira varsayımlar üzerine konuşuyoruz.
Eski dinin yerine yenisini ikame etmediğiniz takdirde devrimler kalıcı olamıyor ne yazık ki.
Bakınız Ekim devrimi.. 
Tekrar tekrar dönüp reformu işaret ediyorum. Avrupayı Avrupa yapan, sanayi devrimi veya rönesans değil dinde reformdur.
Toplumların ateizmi kendi kendilerine algılayabilmeleri için öncelikle akıl ve bilime dayanan bir din inşa edilmeliydi. Avrupa reform sayesinde "çoğu ateist" bir toplum haline geldi.
Olmadı, yapılamadı, yürümedi. Ki bugünlere gelindi.
"Bunda suç Atatürk'ün müdür?" diye sorarsanız, kısmen de olsa bir hata olduğunu kabul etmem gerekir. Ancak dönemin toplumsal ve uluslararası dinamiklerini de göz ardı edemeyiz. 
Evet Atatürk devrimleri radikaldi, mantıklı ve akla uygundu ama bence yobaz faktörü çok hafife alındı. Örneğin Elmalılı seçimi hatalıydı zira kendisi muhafazakâr bir islamistti. Onun yerine örneğin Rifat Börekçi gibi eylemli bir ulusalcıya ya da Ord. Prof. Dr. Şerafeddin Yaltkaya gibi aydın bir bilim adamına bu iş tevdi edilseydi, devrimin ruhuna daha uygun bir din inşa edilebilirdi diye düşünüyorum.
Tabii ki bunlar benim naçizane şahsi görüşlerim. Yoksa koskoca bir devrimi ve liderini yargılamak için kendimi yeterli görmem mümkün değil.

15 saat önce, democrossian yazdı:

Ben iddia ediyorum, tarih böyle büyük ve dirayetli kişi kaydetmemiştir. Atatürk tüm insanlık tarihinin en büyük lideridir. 


Bunu tartışmıyorum bile... En azından okuduğum tarihte bu vasıflara haiz başka bir lider yok. 
Türk tarihinde "kam" sıfatlı kişilere büyük saygı gösterilmiştir. Okuduğum kadarıyla kamlar iki çeşittir : "ota kam", "ata kam".. Ota kamlar dinî ritüelleri yerine getiren, hastaları iyileştireni bir nevi medyumluk yapan yerel liderlerdir. Türk topluluklarında her zaman bir "ota kam" bulunmuştur. Ancak "ata kam" yaklaşık 1000 yılda bir gelen büyük liderlere denir. Devlet kurar, milleti yok olmaktan kurtarır, hem asker, hem lider, hem de bilgeler bilgesidir. Dolayısıyla Türk mitolojisine inanacak olursak Gazi Hazretleri doğrudan ata kamdır.. Ve bir benzerini beklememiz şu zaman diliminde çok da anlamlı değildir.

tarihinde adeist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
34 dakika önce, adeist yazdı:

Avrupayı Avrupa yapan, sanayi devrimi veya rönesans değil dinde reformdur.

Dinde reform olduğu elbette doğru, ancak dinde reform sanayi devrimi ve Rönesans ikizi sayesinde olmuştur.

Rönesans yani diğer anlamda kapitalizmin doğup geliştiği bu dönem olmasaydı belki Avrupa halen dinlerden çekiyor olacaktı.

Ancak kendini dinlerden kurtaran aynı Avrupa, sömürdüğü ülkelere din ihraç ederek veya dinleri ayakta tutarak sömürü yolunu kolaylaştırdı, aynı Türkiye'ye yaptığı gibi...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, bilgivehis yazdı:

Dinde reform olduğu elbette doğru, ancak dinde reform sanayi devrimi ve Rönesans ikizi sayesinde olmuştur.

 


Yanlış bilgi !

Diğer her şey reform (1517) sayesinde ve reformdan sonra mümkün olabilmiştir. Unutmamak lazımdır ki reform yerleşinceye kadar Avrupa'da bilim yapılamamıştır. En bariz örneği Galile'nin engizisyonda yargılanmasıdır. Bilim olmadan da sanayi devriminin gerçekleştirilmesi mümkün değildir.
Aynı şekilde din dışı sanat da orta çağda yani reformdan önce pagan işi sayılarak (tükürürüm böyle sanatın içine !) reddedilmiştir. Ancak reform sonrasında gerçek anlamda sanat yapılabilmiş ve rönesans (1550) gerçekleşebilmiştir. 
   
Toplumların geri kalmalarının ana nedeni dindir ve reform sayesinde, Luther sayesinde Avrupa halkı tanrıyı gündelik hayatından çıkartmış kiliseye hapsetmiştir. 
Bize lâzım olduğu şekliyle yani. 

tarihinde adeist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On ‎15‎.‎3‎.‎2018 at 08:53, adeist yazdı:

Elmalılı seçimi hatalıydı

 

Henüz çok cahil ve bağnaz halk gözünde inandırıcılık ve güvenilirlik sağlamak çok önemli olduğu için Elmalılı seçimi tam onikiden bir seçimdir. Ne şartlarda ne kadar radikal ve hızlı devrimler yapıldığını değerlendirmek gerekiyor. En yakın arkadaşları Atatürk'e aceleci olduğunu ve aşırı gittiğini söylüyorlardı. Düşünün, daha yeni Arap harflerini kaldırmışsınız, zaten halkın çok büyük çoğunluğu Arap harfleriyle bile okuma bilmiyor, bir de Türkçe Kuran çıkarıyorsunuz üstüne! Jakoben bir elitin yazdığı Kuran diye hiç kimse itibar etmezdi. Ama Elmalılı mealini hocalar benimseyerek halka okudular.  

 

Ben Atatürk'ün bu kadar hatasız olmasına inanamıyorum. Bir hatasını bulmaya çalışıyorum, başaramıyorum. Belki de hak din Göktengri dinidir ve Atatürk gerçekten Ata Kam'dır. :)

 

Din yerine din getirmek ise devrim değildir. Devrim dediğin dini ortadan kaldırır. Ekim devrimi ekonomik açıdan başarısız olmuştur. Dinsizlik konusunda hiç de başarısız değildir. Müslimler hariç her zaman her yerde tabii. Onlara ne yapsan yararsız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

@adeist senin söylediğin tarzda bir mezhep devrimi İngiltere'de yaşandı. 8. Henry 1543 yılında Katolik kiliselerini lağvedip Anglikan kilisesini kurdu. Kiliseler yeni tarzda yeniden inşa edildi. Yani bu, ümmetçiliği yıkıp ulusal bir mezhep kurma anlamına gelmektedir.  

 

Aslen Luther'in yaptığı da Katolik mezhebini reddedip Protestan mezhebini kurmasıdır.

 

Fakat bunlar 1500 lü yılların işleri. 1900 lü yıllara gelindiğinde dinin kendisi hedef alınmak gerekir. Mezhep değiştirmekle filan olmaz.

 

Ama şu bakımdan haklısın: Zamanında, örneğin 1500 lü yıllarda Osmanlı mezhep devrimi yapabilseydi, gidişat değişirdi. İngiltere türü monarşik demokrasi olabilirdi. Bu nasıl olurdu, Türk unsuru ana unsur kabul edilir ve Türklere has örneğin Alevi mezhebi gibi bir mezhep kabul edilir, ezan namaz filan kaldırılır, camiler cemevine dönüştürülür, minareleri yıkılırdı. Camilerde sazlı sözlü ibadet yapılırdı.

 

Böyle bir şeyi zaman makinesi icat edip geçmişe gitsen bile yapamazsın! :lol: Türkler nasılsa Araba fikir kölesi olmuşlar. Bu nasıl olmuş hayret ama olmuş. Atatürk ile Kabe Arabın olsun Çankaya bize yeter filan dendi ama bu kölelik kırılamadı. Osmanlının ilk yaptığı demiryolu Hicaz demiryolu! Anadolu'ya çivi çakmak yok, Kabenin olukları filan altından yapılıyor!

 

Araptan çok Arapçı Osmanlı!

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
31 dakika önce, democrossian yazdı:

@adeist senin söylediğin tarzda bir mezhep devrimi İngiltere'de yaşandı. 8. Henry 1543 yılında Katolik kiliselerini lağvedip Anglikan kilisesini kurdu. Kiliseler yeni tarzda yeniden inşa edildi. Yani bu, ümmetçiliği yıkıp ulusal bir mezhep kurma anlamına gelmektedir.  

 

Aslen Luther'in yaptığı da Katolik mezhebini reddedip Protestan mezhebini kurmasıdır.

 

Fakat bunlar 1500 lü yılların işleri. 1900 lü yıllara gelindiğinde dinin kendisi hedef alınmak gerekir. Mezhep değiştirmekle filan olmaz.

 

Ama şu bakımdan haklısın: Zamanında, örneğin 1500 lü yıllarda Osmanlı mezhep devrimi yapabilseydi, gidişat değişirdi. İngiltere türü monarşik demokrasi olabilirdi. Bu nasıl olurdu, Türk unsuru ana unsur kabul edilir ve Türklere has örneğin Alevi mezhebi gibi bir mezhep kabul edilir, ezan namaz filan kaldırılır, camiler cemevine dönüştürülür, minareleri yıkılırdı. Camilerde sazlı sözlü ibadet yapılırdı.

 

Böyle bir şeyi zaman makinesi icat edip geçmişe gitsen bile yapamazsın! :lol: Türkler nasılsa Araba fikir kölesi olmuşlar. Bu nasıl olmuş hayret ama olmuş. Atatürk ile Kabe Arabın olsun Çankaya bize yeter filan dendi ama bu kölelik kırılamadı. Osmanlının ilk yaptığı demiryolu Hicaz demiryolu! Anadolu'ya çivi çakmak yok, Kabenin olukları filan altından yapılıyor!

 

Araptan çok Arapçı Osmanlı!

 

 


Bence bütün bunlar 1900'lerde de yapılabilirdi. Batıyı 500 yıl geriden taklip ettiğimiz düşünülürse mümkündü. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, adeist yazdı:


Bence bütün bunlar 1900'lerde de yapılabilirdi. Batıyı 500 yıl geriden taklip ettiğimiz düşünülürse mümkündü. 

 

Mantıklı bir önerme. Fakat sürekli 500 yıl geride kalmayı kabullenme olurdu. Arayı hızla kapatmak gerekiyordu. Ama tabii hızlı koşan çabuk yorulur. O da var.

 

Yorulsak da hızlı koşup yetişebiliriz. Umudum yok bu halktan şu manzarada da, teorik olarak...

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, democrossian yazdı:

 

Ben Atatürk'ün bu kadar hatasız olmasına inanamıyorum.

Atatürkün bir hatası var. Oda erken ölmek. Atatürk biraz daha yaşasaydı, islamı Türkiyeden silecekti. Türklerin çoğu dinsiz olacaktı. 

 

İslamı yeryüzünden silecek bir lider lazım. 

tarihinde ateistfikir tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...