Jump to content

İslam’ın karanlık başlangıcına bir bakış


Recommended Posts

9 hours ago, Getaf said:

 

Ben > Men

Ben bu fonetik gerçeğini Türkçeye özgü zannederdim. Yani Türkçenin bir hususiyeti. "Çıkak"tan kaynaklı bu ses olayinin Arapçada geçerli olduğunu bilmiyordum. Yoksa bütün dünya dillerinde mi geçerli! Mesela ingilizcede de var mı! M yerine B olması.

Bekke-Mekke örneğinden başka Arapçada kaç örnek verebilirsiniz...

 

 

Hayır yalnızca Türkçeye özgü değildir,

çıkakları birbirine yakın olan seslerin birbirinin yerine geçmesi bütün dilleri bağlayan bi kuraldır

ve sesbiliminin bu kuralı İngilizceyi ve Arapçayı da bağladığına göre bu dilleri konuşanların içinde M yerine B diyenler vardır

ama benim aklıma şu anda bi örnek gelmiyor, özür dilerim. 

 

Münafıkların Muhammed  nebiye

ata'nâ diyormuş gibi yapıp

aseynâ dedikleri 

2:93'ten anlaşılıyor.  

T ve S seslerinin aynı çıkaktan gelmesini kötüye kullanmışlar

zira bu iki kelimenin

at'anâ olanı itaat etmiş durumdayız demek,

aseyna olanı ise isyan etmiş durumdayız. 

 

Bildiğim kadarıyla

bizim kültürümüzdeki "ortaoyun"larda İsmail Dümbüllü gibi pirler aynı çıkaklı ya da birbirine yakın çıkaklı kelimeleri gülmece unsuru olarak kullanıyorlar;

aynı gülmece unsuru elbet İngilizce oyunlar için de geçerlidir, örneğin Bernard Shaw'un "Çiçekçi Kız"ı için (My Fair Lady).   

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 42
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sizinle tanismadik, yazılarınızı da uzun uzun okumadım. Üstünkörü bakarken bir gramer özelliğine vurgu yaptığınızı görünce dikkatimi çekti. Ben konuyla da ilgilenmiyorum Mekke miymiş Petra mıymış hiç ilgimi bile çekmedi. Ama Arapça biliyorsunuz sanırım. Biliyor musunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arapça biliyor musunuz, bunu öğrenemedim ama eğer biliyorum deseydiniz turkce-ingilizce-arapca gibi birbirinden alakasız (farklı dil ailelerine mensup) üç dilin nasıl oluyor da ortak bir fonetik-gramer kaidesine sahip olduklarını soracaktım..

 

Türkçenin fonetiğiyle Arapça bir kelimeyi izah etmek, Amazon'un "ammauzun"dan geldiğini izah etmek gibidir! Ben-Men örneğindeki Türkçe ses özelliğini Bekke-Mekke kelimeleriyle izah ederseniz, Japoncadan da örnek vermeniz gerekir Rusçadan da İtalyancadan da. Ama yukarıda yaptığınız gibi farklı harflerle değil b-m harflerini kullanarak.

 

Özetle bu çıkak özelliği (b-m değişimi) Türkçeye özgüdür! Her milletin hançeresi farklı, imlası farklı, grameri farklı, fonetiği farklıdır. Yani kavaid o dile mahsustur.

 

O bakımdan Bekke Mekke midir tartışmasında Türkçe fonetiği kanıt olarak sunamazsınız.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, Getaf said:

Arapça biliyor musunuz, bunu öğrenemedim ama eğer biliyorum deseydiniz turkce-ingilizce-arapca gibi birbirinden alakasız (farklı dil ailelerine mensup) üç dilin nasıl oluyor da ortak bir fonetik-gramer kaidesine sahip olduklarını soracaktım..

 

Türkçenin fonetiğiyle Arapça bir kelimeyi izah etmek, Amazon'un "ammauzun"dan geldiğini izah etmek gibidir! Ben-Men örneğindeki Türkçe ses özelliğini Bekke-Mekke kelimeleriyle izah ederseniz, Japoncadan da örnek vermeniz gerekir Rusçadan da İtalyancadan da. Ama yukarıda yaptığınız gibi farklı harflerle değil b-m harflerini kullanarak.

 

Özetle bu çıkak özelliği (b-m değişimi) Türkçeye özgüdür! Her milletin hançeresi farklı, imlası farklı, grameri farklı, fonetiği farklıdır. Yani kavaid o dile mahsustur.

 

O bakımdan Bekke Mekke midir tartışmasında Türkçe fonetiği kanıt olarak sunamazsınız.

 

 

Sesbilimi bütün dilleri kapsar,

lütfen filoloji okumuş birine sorun.

 

Kişinin

bir şeyi

bilmemesi ayıp değil,

bilmediğinin ayırdında olması ve sorup öğrenmesi de ayıp değil

ama bilmediğinin AYIRDINDA olmaması

ve o aymazlığın içinde ahkam kesmesi? 

 

Lütfen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamın çıktığı noktalarda yaşayanlar ve özellikle Suudilerle ve çevresindeki ülkelerin vatandaşlarıyla vakit geçirenler az biraz akıllı ve ahlaklı iseler

mutlaka İslamdan çıkarlar. Kendilerine göre İslam zaten bir kült, bir siyaset, bir yaşam tarzı. Bir din değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Sesbilimi bütün dilleri kapsar,

lütfen filoloji okumuş birine sorun.

 

Kişinin

bir şeyi

bilmemesi ayıp değil,

bilmediğinin ayırdında olması ve sorup öğrenmesi de ayıp değil

ama bilmediğinin AYIRDINDA olmaması

ve o aymazlığın içinde ahkam kesmesi? 

 

Lütfen.

 

Kim aymaz? Baltayı taşa vuran sizsiniz! Ve hala ısrar ediyorsunuz...

Siz gerçekten Arapça biliyor musunuz? Siz 'ben Arapça biliyorum ve filolojiye hakimim' deyin ki ona göre anlayacağınız dilden anlatayım.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 minutes ago, Getaf said:

 

Kim aymaz? Baltayı taşa vuran sizsiniz! Ve hala ısrar ediyorsunuz...

Siz gerçekten Arapça biliyor musunuz? Siz 'ben Arapça biliyorum ve filolojiye hakimim' deyin ki ona göre anlayacağınız dilden anlatayım.

 

 

 

 

Müzakereyi kişiselliğe götüren bir tavır bu sizin tavrınız,

kullandığınız dilin üslubu ise meydan okuyan, kavgaya çağıran bir üslub;

benim sizinle işim olmaz kardeşim.

Kayıkçı kavgası yapmak için değil dostça görüş alıp vermek için giriyorum ben foruma.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Müzakereyi kişiselliğe götüren bir tavır bu sizin tavrınız,

kullandığınız dilin üslubu ise meydan okuyan, kavgaya çağıran bir üslub;

benim sizinle işim olmaz kardeşim.

Kayıkçı kavgası yapmak için değil dostça görüş alıp vermek için giriyorum ben foruma.

 

bekkete mubâreken

Mekke'nin eski adının Bekke olduğu sadece İslam fıkıhçıları tarafından dillendiriliyor, tarihçiler ise bunu reddediyor. Çünkü 85-165 yılları arasında İslam'dan çok önce yaşayan Batlamyus "Macorabba" demiştir.    Mısırlı Grek olduğundan iki dile hakim. Ba harfiyle miim harfi, Yunanca'da da beta harfi ile mu harfi farklı, gayet açık seçik net. İslamcılar için iman uğruna görmezden gelmek çok basit. Bende uzun süreler maalesef aralarındaydım. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Müzakereyi kişiselliğe götüren bir tavır bu sizin tavrınız,

kullandığınız dilin üslubu ise meydan okuyan, kavgaya çağıran bir üslub;

benim sizinle işim olmaz kardeşim.

Kayıkçı kavgası yapmak için değil dostça görüş alıp vermek için giriyorum ben foruma.

 

Beni aymazlikla itham eden sizsiniz. Ve üste çıkıyorsunuz. Baltayı taşa vurdugunuz bir hakikat. Yukarıda bir dolu soru sordum. Bunlara cevap vermek yerine bir yandan beni suçluyor, bir yandan da fonetikti, sesbilimdi, filolojiydi deyip kavramları birbirine karistiriyorsunuz. Yahu bilmediğiniz bir konuda niye ahkam kesiyorsunuz? Forumda nasıl olsa filolog yok diye mi? Boyuna sallamissiniz! Bunları görmezden mi geleyim? Eğer kayıkçı kavgası yaptığımı düşünüyorsanız lütfen iletilerimi raporlayiniz. Yok hakliliginizi hala iddia ediyorsanız iyi filologdan yardım alınız. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an-ı kınıyorum ben koskoca Hurri milletini gönüllü orospular yaptılar. Tarihe kara leke. M.Ö 2000 yılında yaşayan Hurriler Anadolumuzun tarihidir, sahip çıkalım arkadaşlar.

tarihinde emretemelkuran tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, Getaf yazdı:

 

Beni aymazlikla itham eden sizsiniz. Ve üste çıkıyorsunuz. Baltayı taşa vurdugunuz bir hakikat. Yukarıda bir dolu soru sordum. Bunlara cevap vermek yerine bir yandan beni suçluyor, bir yandan da fonetikti, sesbilimdi, filolojiydi deyip kavramları birbirine karistiriyorsunuz. Yahu bilmediğiniz bir konuda niye ahkam kesiyorsunuz? Forumda nasıl olsa filolog yok diye mi? Boyuna sallamissiniz! Bunları görmezden mi geleyim? Eğer kayıkçı kavgası yaptığımı düşünüyorsanız lütfen iletilerimi raporlayiniz. Yok hakliliginizi hala iddia ediyorsanız iyi filologdan yardım alınız. 

 

 


+ Bekke'nin zamanla Mekke olduğu isabetli bir iddaa olsa idi, sırf Kur'an-da sabit olduğundan o isim asla insanların ağzıyla değişmezdi. Kutsal kitapta yazdığı haliyle kalırdı.

 

Kur'an-da işaret edilen büyük ihtimalle kendilerinden önce gelen daha mistik daha eski bir yer. Ama daha sonra eklenenler ve ibadetler bildiğimiz Kabe.

Yazıcılar, şehirlerinin prestijini arttırmak maksadı gütmüşler bunu Hint Yok Edici Şiva Tanrısı kaynaklı Hacc ibadetini koruyarak taçlandırmışlar.

tarihinde emretemelkuran tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, emretemelkuran yazdı:


+ Bekke'nin zamanla Mekke olduğu isabetli bir iddaa olsa idi, sırf Kur'an-da sabit olduğundan o isim asla insanların ağzıyla değişmezdi. Kutsal kitapta yazdığı haliyle kalırdı.

 

Yazıcılar, şehirlerinin prestijini arttırmak maksadı gütmüşler bunu Hint Yok Edici Şiva Tanrısı kaynaklı Hacc ibadetini koruyarak taçlandırmışlar.

 

Dostum, Bekke Mekke midir tartışması basli başına bir garabet. Kelimenin İbraniceden geldiği ve buna bağlı iddialar tartışılıp gidiyor. Ben Hasan Akçay'in Türkçeye mahsus bir fonetik özelliği başka bir dil üzerinde uygulamasına anlam veremedim. Bu fahiş yanlışı düzeltme gereği duydum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 dakika önce, Getaf yazdı:

 

Dostum, Bekke Mekke midir tartışması basli başına bir garabet. Kelimenin İbraniceden geldiği ve buna bağlı iddialar tartışılıp gidiyor. Ben Hasan Akçay'in Türkçeye mahsus bir fonetik özelliği başka bir dil üzerinde uygulamasına anlam veremedim. Bu fahiş yanlışı düzeltme gereği duydum. 

 

Muhtemelen 1 yıl önce olsa ben de ölümüne İslam'ı savunurdum. Dinler insanı kitliyor, İslam İslam'ın kendisine ters, nasıl bir paradox anlamadım. Teknik bakınca da dinden çıkıyorsun eninde sonunda. Benim dil bilimi olarak bildiğim, fonetik olarak Arapça, Türkçe kadar yıpranmamış. Türkçe ile Farsça arasında alışveriş oluyor fakat Sami dilleri zaten izole. Kur'an-da bahsedilen bir kelimenin değişmesi çok zor, insanlar bu kitabı zorla hatim ediyorlar. Birisi kalkıp Zekke yapalım dese olur mu? Kölelik bile Kur'an-a aykırı diye kalkmıyordu az kalsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Harika bir belgesel, çok ciddi emek harcanmış olsa gerek. Yeni izledim aklıma takılan bir şey var, bir yerde "Osman yapılacak camilerde kıbleyi gösteren bir işaret bulunmasını istedi deniyor, bu erken bir tarih değil mi?  Kıblenin değişimi 683 senesinde İbn-i Zübeyr ve Emeviler arasındaki savaşı takip eden olaylar neticesinde gerçekleşiyor. Osman'ın böyle bir şey istemiş olması neyle bağdaştırılabilir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

683'teki savaştan sonra Abdullah ibn Zübeyr'in Kabe'yi yeniden inşa edip Mekke'de dokuz sene halifelik yaptığı geçiyor. Sanırım teoriye göre Kabe'nin bu aralıkta taşındığı söyleniyor.

 

Bundan sonrasında ise İslami kaynaklarda şöyle bir bilgi geçiyor:

 

"abdülmelik bin mervan emevilerin başına geçince, önce irak'a asker sevk edip, abdullah bin zübeyr'in kardeşi mus'ab'ı öldürttü. sonra da meşhur haccac bin yusuf es-sekafi'yi hicaz'a gönderdi. haccac 691 (h.72) yılında mekke'yi kuşattı. mancınıklarla şehri tahrib etti. muhasara altı buçuk ay sürdü. abdullah bin zübeyr atılan bir taşla alnından yaralandı. sonra haccac'ın askerleri onun üzerine atılıp şehid ettiler.

692 (h.73) yılında şehid olduğu zaman validesi esma o esnada sağ idi. haccac'ın karşısına çıkarak, bir takım acı sözler söyledi. abdullah'ın şehadetinden sonra, abdülmelik bin mervan kabe'nin bir duvarını yeniden yaptırarak, hacer-i esved-i eski yerine koydurdu ve bugünkü şeklini verdi."

 

Yani Kabe yıkıldıktan sonra onu yeniden imar eden, en son şeklini veren Emevilerin başı olan Abdülmelik bin Mervan deniliyor. Bu durumda Emeviler Kabe'nin yeni konumunu kabul mu etmiş oluyorlar bu anlatıya uymuyor gibi pek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuşan Türkmüş, Arapmış, İngilizmiş... hiç fark etmez,

konuşmakta olduğu dil Türkçeymiş, Arapçaymış, İngilizceymiş... hiç farketmez

M ve B seslerininin çıkakları aynıdır.

 

M sesini çıkarmak için

Türk te alt ve üst dudaklarıni birleştirip hemen ayırır,

Arap ta,

İngiliz de. 

 

B sesini çıkarmak için

Türk te alt ve üst dudaklarını birleştirip hemen ayırır,

Arap ta,

İngiliz de.

 

Mekke o yüzden Bekke oluverir,

tıpkı Yerh nasıl  Werh oluyorsa.

 

Çünkü Y ile W (yuvarlak V) de çıkakları birbirine yakın olan sesler;

yılı oluşturan "ay"ların her birine, o yüzden, Muhammed nebiden önce ve Muhammed nebi zamanında 

kuzeyli Araplar YERH diyordu,

güneyli Araplar Werh.

 

Arkeolojik bulgular bunu gösteriyor. Ateistforumda o bulguların linkini verdim. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kelimelerdeki sesler değişince anlam da değişiyorsa

sorun var demektir;

o ses değişimi hoş görülmez, hoş görülemez.

 

Örneğin lehçe farkı hoş görülse bile 

anlamca beyt başkadır, meyt başka;

beyt "ev"dir, meyt (مَيِِّتٌ) ölü;

"beyt"e meyyt denilmesi hoş görülemez.

 

Ama sesler değiştiği halde anlam aynı kalıyorsa  

sorun yoktur;

o da olur bu da olur denip hoş görülür.

 

örneğin

Bekke de olur Mekke de  

çünkü ikisi de aynı yer.

 

3:96'ın Mekke dediği yere

48:24'ün Bekke demesi sorun edilmemiş o yüzden.

Oldukları gibi bırakılmış olmaları bunu gösteriyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Kelimelerdeki sesler değişince anlam da değişiyorsa

sorun var demektir;

o ses değişimi hoş görülmez, hoş görülemez.

 

Örneğin lehçe farkı hoş görülse bile 

anlamca beyt başkadır, meyt başka;

beyt "ev"dir, meyt (مَيِِّتٌ) ölü;

"beyt"e meyyt denilmesi hoş görülemez.

 

Ama sesler değiştiği halde anlam aynı kalıyorsa  

sorun yoktur;

o da olur bu da olur denip hoş görülür.

 

örneğin

Bekke de olur Mekke de  

çünkü ikisi de aynı yer.

 

3:96'ın Mekke dediği yere

48:24'ün Bekke demesi sorun edilmemiş o yüzden.

Oldukları gibi bırakılmış olmaları bunu gösteriyor. 

 

Her dilin kendi fonetiği vardır ve zaman içerisinde kelimeler değişiklik gösterir. O yüzden dilin tanımını yaparken "dil canlı bir organizmadir" derler (organizma zaten canlı demek ya neyse). Ancak hem şekil hem anlam olarak kelimelerin değişim göstermesi yazılı kayıtların tutulmadığı dönemlerde daha kolaydı. Yani yaygın yazılı dil, sözlü dili dizginlemistir. 

 

Bekke-Mekke meselesine gelince, bunu basit bir ses değişimi olarak değerlendirmek tek başına yetersiz kalacaktır. Türkçedeki ben-men ikiliği bildiğiniz üzere Türkiye Türkçesi ile Azeri Türkçesi arasındaki bazı farklardan biridir. Türkiye Türkçesi konuşanlar "men" demezler. Bu transferi Arapçaya yapıp işin içinden çıkmak mümkün değildir. 

 

"Bekke"nin İbranicede çok sayıda telaffuzunun olduğu dile getirilir. Ama hiçbirinde kelime başında "m"leşme görülmez. Arapçaya gelince; iddianizi desteklemek için bu durumun, varsa hangi lehçeler arasında gözlendiğini ve literatüre girmiş diğer kelime başı "b-m" değişimini göstermeniz gerekir. Ancak bunu yaparsanız bilimsel bir izahat getirmiş olursunuz. Önemli olan savınızı Türkçeden değil Arapçadan bu iki sesin tarihi seyir içinde yer değiştirme temayülünde olduğunu başka örneklerle göstermek. İkisinin de çift-dudak ünsüzü olması canları istediğinde yer degistireceklerini göstermez.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mekke’de Safa veya Merve diye tanımlanan yerlere dağ demek komik bir şey.Bunlara tepe bile denemez.

Bu dağlar, biblikal kayıtlara göre Petra’da bulunur.

 

EB1-B3-EFB-4-B14-4943-9-B3-C-2-BE2-CF3-F

 

Mount Saphar, Petranın batısında bulunmaktadır, Safa ismi muhtemelen Saphar’dan türetilmiştir. Mount Mukra ise Merve ismine öncülük etmiştir.

 

 

tarihinde Chrysostom tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...