Jump to content

Adım Adım Ateist düşünceye..


Recommended Posts

                 Arkadaşlar Bir insanın dinsel yaşamdan ateizme geçişi ile bu sürecin insanda  neyi değiştirdiğini kendimden örneklerle anlatmaya çalışacağım.

Öncesinde nasıl idim Şimdi nasıl oldum. Sizlere bunu tüm samimiyetimle anlatacağım.

                Bu arada Ateist düşüncelerime ışık tutan başta bu forumdaki siz değerli ateist dostlarım ve dünyada bu düşüncenin gelişiminde katkısı bulunan tüm bilim adamlarına teşekkür ediyorum.

                

                Ben bu ülkenin önemli dergahlarında (bu dergahların isimlerini vermeyeceğim) dinsel faaliyetlere katıldım ve zikir ettim. En muazzam camilerinde namaz kılıp en kutsal mekanlarında ibadet ettim. Gençliğin verdiği enerji ile cihadı ve allah yoluna şehit olmayı hedefledim. o kadar çok sohbete katıldım ki sayısını bile hatırlamıyorum. Kur-anı öğrenmeyi farz, hadisi öğrenmeyi sünnet bildim. Zaman zaman sakal bıraktım. Zaman zaman cübbe giydim. Amacım bu yolda hakka yürümekti.

              Bu idealist kafa ile ilerlerken artık yaşım 30 lara gelmişti. Artık hangi cemaatin nasıl bir dini ritüeli  ve davranışı var. öğrenmiştim. Kimi zaman dergahlarda allah rızası için çalışır vazife yapardık. Kadınların ve çocukların nasıl istismar edildiğini gözlerimle gördüm. Kadınların kendisi var, adı ise yok idi. Uçkur sevdalısı imamlar, oğlancı müezzinler gördüm.  Takiye nedir bilmez idim. Takiyenin tillahını gördüm. Cemaatin ekonomik açıdan nasıl istismar edildiğini gördüm. En ulu din alimlerinden  kızların adet görmeye başlamasıyla cinsel münasebetine Cevaz verildiğini duydum. Cemaatin kuralına uygun davrandığı ibadet ve zikirlerde otoritenin esrar ile coştuğuna tanık oldum. gördüklerimi anlatmakla bitiremem.  

           1990 lı yıllarda din, iman, allah diyen bu inanışın aslında itibar, para ve zevki sefa içinde oynaştığını gördüm.  Yaşadığım yeri terk ederek başka bir kente yerleştim. Çevremdeki arkadaşlarım değişmişti. Etrafımda Takiye ve gıybet yapmayan yalan söylemenin ayıp olduğu çağdaş ve demokrat insanlar olmuştu. eşime karşı düşüncelerim değişmiş  ve onu da kendim gibi birey olarak görmeye başlamıştım. Çocuklarıma sevginin yanında saygı göstermeyi ve onları dinlemeyi öğrenmiştim. Bir özel okulda öğretmenlik yapmaya başlamıştım.

          Aslında öğrencilerime ben bir şeyler öğretmeli iken öğrenciler bana öğretmişti. İnsanı sevmeyi, doğayı sevmeyi evreni tanımayı öğrenmiştim. Gülmenin ayıp sayıldığı bir dünyadan kahkaha atmanın insan için iyi birşey olduğu bir dünyaya gelmiştim. 

İşte o zaman bir şeylerin ters gittiğini fark etmeye başladım. Kafamda dinlerin ve tanrının bedenimde zihnimi nasıl hapsettiğini  ve  beni tutsak aldığını düşünmeye başladım. O güne kadar yaşamımın her safhasında tanrı korkusu vardı. Bu korkunun ardında aynı zamanda kafirlerin katledilmesi barbarlığı da vardı. Çünkü allah adına yapılan her şey doğruydu. 

Günlük yaşamımda günahlar ve sevaplar adeta kafamda uçuşuyordu. Güzel kıza bakmak günah, Yerdeki ekmeği öpüp  başına  koymak sevap idi.  Misvak ile dişini fırçalamak sünnet, top oynamak haram idi.  vs vs vs  

          Bir yerlerde bir yanlışlık vardı. Bir kere ben ben değildim. kurgulanmış yada kurgulanmaya zorlanmış bir makina gibiydim. Bu durum beni rahatsız ediyordu. Böylelikle artık derin temelli konuları sorgulamaya başlamıştım. İslamiyet, ve kuran suç ve ceza mekanizması gibi insanların korkularından güç alan bir kavram olduğunu düşünmeye başladım. Korkunun insanları uçuruma doğru nasıl yönlendirdiğini düşünmeye başladım.

         Bir gün madem tanrı her şeyin yaratıcısı neden bilim ve teknolojiden uzak kavimler yaratmıştı. Yada dinlerin temelinde neden bilimsellik yoktu.   

Başım ağrıdığında Asprin kullanıyordum ama Asprinin mucidinin bir kafir olduğu aklımdan çıkmıyordu. Yahudilerin katledilmesinin vacip olduğuna inanan biz müslümanlar bir çok tükettiğimiz ürününün yahudi tasarımı olduğunu  sorgulamıyorduk.

         En önemlisi bildiğimiz halde dinin yanlışlarını sorgulamıyorduk. Çünkü bu günah idi. O zamanlarda islam yenilenmeli diyen bir cumhurbaşkanı da yoktu. 

namaz kıldığım Cemaatin sadece sevap kazanmak için ibadet yaptığı gün gibi aşikardı. çoğunu elinde ya tesbih ya zikirmatik var idi. Aynı zamanda büyük bir çoğunluğu da  kuranı anlamıyor ve anlamını bilmiyordu. 

        8 yaşındayken hocadan arapça alfabeyi öğreneyim derken az dayak yemedim. Anneme dert yandığım da "hocanın vurduğu yerde gül açar" demişti. Sırtıma aynada baktığımda hakikaten gül değil ama uzun sopa nedeniyle zambak açmıştı.  

         Ben artık değişiyor bilimsel kitaplar okuyordum. Dünyanın ve  evrenin nasıl oluştuğunu , galaksileri, uzay, zaman, görelelik kanunu  her şeyi okuyor ve zihnimdeki tanrının varlığı sorusuna cevap arıyordum.  Oysa düne kadar inanmaktan ne kaybederim derken, aslında inancın bendeki ruhsal bedensel çöküntüye neden olduğunun farkına varmaya başlamıştım. 

        Turan Dursun hayatını ve yazılarını tesadüfen okudum. Eski yaşamında bir din adamı olan bu zatı kendimle mukayese ettim. O da benim gibi dinin saçma sapan kurallarının sonucunda varlığını sorgulamış  ve din ve yaşamı sentezlemişti. 

       Amacım sadece gerçekler idi . Bir aydın abimizle allah korkusu hakkında sohbet ederken,  hiç unutmam  bana şöyle demişti. "Korku insanın arkasındaki gölge gibidir. yüzünü ona dönene kadar arkanda durur" demişti.  Biz korkumuza yıllarca yüzümüzü dönemedik. 

       Önceki dönemimde Her şeyimizi allahtan istiyor, allahtan bekliyorduk. Allahım rızk ver, allahım sabır ver. allahım ekmek ve su ver sağlık ver kötülere bela  iyilere mutluluk ver.

Allah adeta bizim menejerimiz gibiydi. Utanmasak Wc de allahtan peklik isteyecektik. 

 

       İnsanlarda eksik olan her şeyi istiyorduk Peki allah nerede yanlış yapmıştı.   

Ol deyince yaratan tanrı, insanın kaderini tayin ettiyse , Bu günah bu sevap niye? 

Ol deyince yaratan tanrı, uy demesi ile tüm insanları uyumlu bir insana döndürmesi gerekirken. Bu sorgu niye bu ceza niye ?

Sev deyince yaradandan ötürü sevmemiz gereken insanı kafir diye cezalandırmak ötelemek niye?

Oku deyince yaradan aşkı ile okumayı emreden tanrı arapça, ibranice, latince  dinler ile  kategorize etmek niye 

Yeri göğü yaradan tanrı bir dünyayı tapınmaya mahkum etmişken milyarlarca  galaksiyi yaratıp trilyonlarca boş gezegen yapmak niye  ?

Ademden bu güne gelen insandan önce 300 milyon yıl dinazor neslini bu dünyada koşturmak niye. 

Hak adalet bende diyen tanrı, milyarlarca insanı şu dünyada açlık ve safelatle sınamak niye? 

Peygamberin halvetine ayet gönderen tanrı, kadının iffetine onun rızasına ve seçimine yasak niye? 

Oğlum dediğin isayı göğe çeken tanrı Muhammed ile diğer dinleri dışlamak niye ? 

Hani senin her yaptığın  doğruydu. müslümanı müslümana  kırdıran bu kan bu savaş niye?

Bunlara aldığım hiç bir cevap yetmedi, beni tatmin etmedi. Bir yerde yanlış vardı. Ya medeniyet yanlıştı ya islam. Ya evrim yanlıştı ya dinler.

          Kendi kendime şunu sordum. Dindar bir yahudi olsaydım. İslama geçermiydim.?

Bu sorunun cevabı soruda  saklı  Cevap ;  Dindar bir müslüman iken asla düşünmezdim. 

Her şey  beşeriyatlar coğrafyasının bir ürününden başka bir şey değildi. Niçin müslüman oldum. Bu coğrafyada yaşadığım ve doğduğum dan beri bana dayatıldığı için.

 

Yıl 2005 

Artık işte o gün geldi. Korkularımla yüzleşeceğim. Bu korkuya yüzümü dönüp işte buradayım. Diye haykıracağım gün geldi. yüzümü döndüğümde  parlayan bir güneş gördüm. yakarcasına 

Ama korkak gölgem arkama geçmişti. Ve ben biliyordum onun gerçekleri görünce kaçtığını.

Ertesi sabah hayatımda ilk defa huzur içinde kalkmış ve kimseye ihtiyacım olmadığını anlamıştım. Çünkü artık biliyordum ve güçlüydüm. 

Beni BEN yapan kimliğimi bulmuştum. İçimden söküp attığım din ütopyasının insanlığı nasıl zehirlediğini daha net görüyordum.  

Dünyaya bakışım, insana bakışım kurda kuşa bakışım, gayri müslüme  bakışım. ağaca kuşa böceğe bakışım değişmişti.  Kafes teki kanaryam sanki bana aramıza hoş geldin diyordu.

İlk işim avcılıktan kalan tüfekten kurtulmak oldu. Çünkü her canlıyı kendim gibi hissediyordum. İlk defa eşime arkadaşlarıma çocuklarıma kendim gibi baktım. Gökyüzüne , yağan yağmura, rüzgara kendim gibi baktım. Yıldızlara ve kainata..

          Sanki gözlerim açılmıştı. korkunun bastonlarından kurtulmuştum. 

Çünkü önümde Sorgulayan ve cezalandıran bir tanrı yok olmuş, sergileyen ve sunan bir evren ve yaşam gelmişti. 

Bu gün koskoca bir korku imparatorluğunun karşısında kendinden emin 4 ateist düşünce var. Ben eşim ve çocuklarım.

Bu gün acaba diyen zihinlere ateist düşünceyle ışık tutuyoruz. 

 

YAŞASIN ZAFERİMİZ.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ve buna benzer öyküler ateistlerin yaygın öykülerindendir. Aleviler ateizme yatkın olur ama bizim gibi sünni islamdan gelen ateistlerin öyküleri biraz da inanılmazdır. Bu yapışkan bataklıktan çıkmayı başarmış olmamız bana bir parça gurur veriyor. 

 

O kadar çok araştırma yaptım ki kendime acıyorum. Risalei nurları, Gazali İhyasını, H. Hilmi Işık kitaplarını, tefsir ve hadisleri hep okudum. Gazalinin tuğla gibi kitaplarını iyi ki sayfa sayfa okumadım diyorum. Bunu okumak için aklını kaçırmış olmak gerek.

 

Hayret ettiğim, bu zırvalıkların hiç biri beni ateist yapmamışken, en son yahu ben ne orda burda dolanıyorum, bu dinin bir kutsal kitabı var, onu niye okumuyorum ki diye aklım başıma geldi. Kuranı okuyunca, oymuş... Ateist oldum hemen. Kuranın son sayfasını okuyup kapağını kapattığımda ateisttim. Bunun allah adlı bir tanrıdan geldiği iddiasının çok saçma olduğu apaçıktı. Öbür kitaplar laf cambazlığı ile gerçeği saklayıp yalanları yutturabiliyordu. Kuran ise apaçık alenen olmayacak işleri böyle olacak böyle yapacaksınız diye yazıyordu.

 

Hepsini imha ettim. Yakmakla bitmedi cilt cilt kitaplar... Hepsini yok etmem nerdeyse günümün yarısını aldı.  

Link to post
Sitelerde Paylaş

Meğer Müslümler yalancının en önde gideni imişler. Hep Kuran'da savaş filan yazmadığını, yazdığı yerlerde kendini savunmayı yazdığını, onun haricinde tatlı dille anlatmayı emrettiğini söylüyorlardı. Biz de mal gibi yiyorduk bu yalanı.

 

Kuranı açtım bir okudum, din allahın olana kadar savaşın yazıyor! Hicret etmeyenleri öldürün yazıyor! Müşrikleri öldürün yazıyor! Müşrikler pisliktir yazıyor!

 

Ülen dedim müslimler pisliktir, gördüğünüz yerde öldürün deseler biz hep ayağa kalkarız vaaaay zalimler diye be! Başlarım böyle Kuranından dedim. Bir de görmeden geçmişim hüre hür köleye köle dişiye dişi kısası. Bunu görmeden nasıl okuyup geçip gitmişim diye kendime çok kızdım. Bu atlanır mı yahu! Çüşşşş artık hüre hür köleye köle dişiye dişi kısas ne ulan! İyice sinirim bozuldu. O an şunu ayağımın altında parçalayayım dedim ama neyse sinirlenmeye gerek yok dedim.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, democrossian yazdı:

Bu ve buna benzer öyküler ateistlerin yaygın öykülerindendir. Aleviler ateizme yatkın olur ama bizim gibi sünni islamdan gelen ateistlerin öyküleri biraz da inanılmazdır. Bu yapışkan bataklıktan çıkmayı başarmış olmamız bana bir parça gurur veriyor. 

 

O kadar çok araştırma yaptım ki kendime acıyorum. Risalei nurları, Gazali İhyasını, H. Hilmi Işık kitaplarını, tefsir ve hadisleri hep okudum. Gazalinin tuğla gibi kitaplarını iyi ki sayfa sayfa okumadım diyorum. Bunu okumak için aklını kaçırmış olmak gerek.

 

Hayret ettiğim, bu zırvalıkların hiç biri beni ateist yapmamışken, en son yahu ben ne orda burda dolanıyorum, bu dinin bir kutsal kitabı var, onu niye okumuyorum ki diye aklım başıma geldi. Kuranı okuyunca, oymuş... Ateist oldum hemen. Kuranın son sayfasını okuyup kapağını kapattığımda ateisttim. Bunun allah adlı bir tanrıdan geldiği iddiasının çok saçma olduğu apaçıktı. Öbür kitaplar laf cambazlığı ile gerçeği saklayıp yalanları yutturabiliyordu. Kuran ise apaçık alenen olmayacak işleri böyle olacak böyle yapacaksınız diye yazıyordu.

 

Hepsini imha ettim. Yakmakla bitmedi cilt cilt kitaplar... Hepsini yok etmem nerdeyse günümün yarısını aldı.  

bende kurandan tut gazaliye namazın farzları allahın bilmem kaç ismine kadar dolu dolu kitap var  bir gün kuranı okuyim dedim hepsine tabiki dayanamadım ama rastgele cennet bölümüne denk gelince olaylar başladı

Link to post
Sitelerde Paylaş

“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (idarecilere) de. “

 

 

 

Din dediğin şey insanlığın egosundan

başka bir şey değildir.İnsanlar ego sahibi olduğu için tanrılarıda mecburen egoist yaparlar.Kendine tapılmadığı için yakarım yıkarım diyen tanrı olurmu?

Tanrı’yı insanlar yaratmışsa olur.

Yukarıdaki ayet’de de belirtildiği gibi idarecilerinize itaat ediniz aman ha,yoksa cennete giremezsiniz ha..

İmparator,padişah,halife ne derse hemen katılın,sorgulamayın.Kelleleri kesip,ganimet,köle, cariyeleri emirinize teslim edin,O payın çoğunu alıp sizi de görmeyi ihmal etmiyecektir,büyük hediye de ahirette..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiç bir din yoktur ki devasa imparatorluklar sahiplenmeden büyüyebilsin,yayılabilsin.

İsrail,Roma,Arap, imparatorları nedense kendilerini hep Allah’ın elçisi olarak takdim etmişlerdir.İmparatorluğun değil imparatorun bekaası içindir bunlar.İlahi bir emirmiş gibi insanları savaştırırlar.Olay net olarak bu.

Avrupada imparatorluklar dönemi bitip hukuk ve demokrasi gelince din de bitti.

Din sadece otokrasinin devamı için gerekli bir unsurdur.

Otokratik bir düzende yaşıyorsanız ,otokrasinin devamı için neye tapmanız gerekiyorsa ona taptırılırsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, Mempish yazdı:

     

Bu gün koskoca bir korku imparatorluğunun karşısında kendinden emin 4 ateist düşünce var. Ben eşim ve çocuklarım.

 

Bu gün acaba diyen zihinlere ateist düşünceyle ışık tutuyoruz. 

 

YAŞASIN ZAFERİMİZ.

 

 

Gayet samimi bir anlatım yapmışsın.Benim Beğendim kısmı 

Yukarıdaki satırlarınız. Aklıma 300 Spartalı'nın son sahnesinde  Dilios'un ", Cesur Leonidas ve 300 adamı hayatlarını sadece Sparta için vermediler. şimdi burada lethea denilen diyarda Serkses'in orduları ölümlerine kavuşacak. Evet barbar yığınları orada, katıksız bir korku kalplerini sıkıştırıyor ve hepsi soğuk soğuk terliyor. 300 spartalının önünde yaşadıkları korkuyu hatırlayacaklar, Ama şimdi bu alanın karşısında 10bin spartalı 30bin yunana komuta ediyor. Düşman yaklaşık olarak bizim 3 katımız bir yunanlı için iyi bir rakam..

 

BU GÜN DÜNYAYI MİSTİTİZM VE TİRANLIKTAN KURTARACAĞIZ VE HAYALİMİZDEKİNDEN DAHA PARLAK  BİR GELECEĞİN TEMELLERİNİ ATACAĞIZ.  HAZIR OLUN ASKERLER LEONİDAS VE CESUR 300 ADAMI İÇİN ZAFEREEE 

 

Bende sevgili Mempish ve onun kendinden emin ailesinin yanında Bu dünyayı kahreden, karanlığa ve barbarlığa götüren Tiranlar ve Din simsarları ve onların yobaz trollerine karşı dimdik ayakta cesurca duracağız. Zafere.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama tevekkeli değildi. Arkadaşları toplayıp Kuranı inceleyelim diye bir ekip kurduğumda büyükler bu işi duyunca çok kızdılar. Hepiniz kafir olacaksınız cehenneme gideceksiniz diye tehdit ettiler. Bu tehdit üzerine herkes çil yavrusu gibi dağıldı. Ben tek başıma incelemeye başladım ve devam ettim. Benim inat ettiğimi gören bir abi "sen ateist olacak ve ebediyen cehennemde kalacaksın" dedi. :lol:

 

O zaman öyle internet olanağım filan yok, bulabildiğim mealler, Arapça sözlükler gramer kitapları filan ile çalışıyorum. Çok zordu, bu internet öyle iyi bir şey ki anlatamam. Sayfa karıştırarak inceleme çok zordu. Bir de kafada şartlanmışlık var, okuyorum bir ayeti, bu iyi bir şey de olabilir filan diye şartlanmışlıktan çıkamıyorum. Fakat öyle bir şey geliyor ki çüşşş artık diyorum.

 

Neyse abi haklıydı. Kuranı sakın okumayın demekte çok haklılardı! :0_80cbc_37a71a73_L: 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, democrossian said:

Ama tevekkeli değildi. Arkadaşları toplayıp Kuranı inceleyelim diye bir ekip kurduğumda büyükler bu işi duyunca çok kızdılar. Hepiniz kafir olacaksınız cehenneme gideceksiniz diye tehdit ettiler. Bu tehdit üzerine herkes çil yavrusu gibi dağıldı. Ben tek başıma incelemeye başladım ve devam ettim. Benim inat ettiğimi gören bir abi "sen ateist olacak ve ebediyen cehennemde kalacaksın" dedi. :lol:

 

O zaman öyle internet olanağım filan yok, bulabildiğim mealler, Arapça sözlükler gramer kitapları filan ile çalışıyorum. Çok zordu, bu internet öyle iyi bir şey ki anlatamam. Sayfa karıştırarak inceleme çok zordu. Bir de kafada şartlanmışlık var, okuyorum bir ayeti, bu iyi bir şey de olabilir filan diye şartlanmışlıktan çıkamıyorum. Fakat öyle bir şey geliyor ki çüşşş artık diyorum.

 

Neyse abi haklıydı. Kuranı sakın okumayın demekte çok haklılardı! :0_80cbc_37a71a73_L: 

Katılıyorum. Kuran uyuşturucu etkisi olan zararlı bir kitap. insanı bunamaya kadar götürüyor olsa gerek.

Değerli  Aziz Nesin'in şu sözü geldi aklıma:

"Ben bir Ateistim.

Eğer bir gün tanrıya inandığımı  söylediğimi duyarsanız ,

Ciddiye almayın , bunamışımdır."

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...