Kimin mealini tavsiye edersiniz?

[Hasan Akçay 0]

25 minutes ago, Türk Ateist said:

 

O çağda cariye denen şeyin ne olduğu belli. Kadına bakış, çok eşlilik, cariye ve köle edinme ve onları kullanma biçimi gibi sosyal gerçekler var. Bakın diyorum ki çağla ilgilenin ve öyle değerlendirin. ...

 

 

Sevgili Türk Ateist,

 

Çok eşliliği caiz kıldığı öne sürülen 4:3'ün nokta nokta yerinde bulunması gereken kelimeyi

33:55'te belirtildiği üzere peygamber eşlerinin de (cariyeler)e sahip olduğunu göz önünde tutarak

SiZ yazar mısınız: 

 

Veya sahip olduğunuz (cariyeler) ...................

 

Yani

konuda kalalım diye.

 

Teşekkürler.

[democrossian 0]

Saçmalama ülen... Cariyesi olan herkes cariyelerinden mutlaka cinsel olarak faydalanacak diye emir mi olacaktı! İsteyen faydalanabilir diye izin olacak artık kaz kafalı diyeceğiiiim, hakaret etti diyeceksin ama öylesin!

[Abdülmalik 0]

Meal işi Tanrı’nın kusurlu bir Tanrı olduğunu gösterir.Söylemek istediklerini net olarak söyleyemiyorsan bu işe hiç girme,ona,buna göre anlamı değişen bir kitap yazılır mı?Kuran’ı tek başına okursan hiç bir şey anlayamazsın, genel fikir birliği olması açısından hadis ve tefsir icat edilmiştir.Bu aslında Tanrı’nın eksikliğini göstermek açısından anlamlıdır.

 

[anibal 0]

40 minutes ago, Hasan Akçay said:

 

 

Sevgili Türk Ateist,

 

Çok eşliliği caiz kıldığı öne sürülen 4:3'ün nokta nokta yerinde bulunması gereken kelimeyi

33:55'te belirtildiği üzere peygamber eşlerinin de (cariyeler)e sahip olduğunu göz önünde tutarak

SiZ yazar mısınız: 

 

Veya sahip olduğunuz (cariyeler) ...................

 

Yani

konuda kalalım diye.

 

Teşekkürler.

 

Neyi göz önünde tutmaya çıkıyorsun ki? 

 

Kafana göre bir şeyi alıp, diğerine referans mı edeceksin? 

 

Ayeti senin kelimelerin gibi çevirirsen, "biri veya sahip olduğunuz elinizin altındakiler" diye kalır. Nokta nokta falan koymak nerden çıkıyor? Oraya bir şey koymak nerden çıkıyor? Allah oraya nokta nokta koyup, doldurun bre melunlar mı demiş? 

 

Şu yaptığın kurnaın eksik olduğunu, birilerinin böyle nokta nokta yerleri doldurması gerekitğini iddia etmekten başka bir şey değildir. Ha, biz zatne bunu kabul ediyoruz, ama sen böyle diyorsan, kurana iman etmiyorsun demektir. 

 

[Hasan Akçay 0]

Sevgili Türk Ateist,

 

4:3'ün gramer yapısında da  

açık ve net bir ipucu var.

 

Yüklem tek: nkhlayın

Nesne 3 tane:

 

1. o kadınların ikişeri ve üçeri ve dörderi

2. yalnızca biri

3. sahip olduğunuz (cariyeler).

 

Buna göre

nkhlayın

eş alın anlamına gelen bir kelime midir,

evlendirin mi?

 

Peygamber eşleri

sahip olduğunuz (cariyeler)i ................................

 

Tekrar teşekkür.

[Türk Ateist 0]

Bir saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Sevgili Türk Ateist,

 

Çok eşliliği caiz kıldığı öne sürülen 4:3'ün nokta nokta yerinde bulunması gereken kelimeyi

33:55'te belirtildiği üzere peygamber eşlerinin de (cariyeler)e sahip olduğunu göz önünde tutarak

SiZ yazar mısınız: 

 

Veya sahip olduğunuz (cariyeler) ...................

 

Yani

konuda kalalım diye.

 

Teşekkürler.

 

Cariye dediğiniz her tür hizmette kullanılan kadın. Peygamber eşleri de dahil olmak üzere evde cariyeleri olan varlıklı kimseler, onları her çeşit hizmet işlerinde kullanır. Erkeklere seks hizmeti de verirler, vermek zorundadırlar. Biz de zaten o yüzden cariyeler için "aynı zamanda seks köleleridir" deriz ya?

 

Ayette, "Eğer erkekliğine çok da güvenmiyorsan, adaleti sağlayabileceğinden emin olamıyorsan birkaç eş alma, yalnızca bir tane al. Ama bir tane kesmez diyor ve istemiyorsan da otur evdeki baklayı ye" diyor. Cariye oluyor o.

 

Benim evimde cariyeler var. Benim kişisel hizmetimi görüyor, her işimi yapıyorlar. Çocuklarımın da. Kocamın da. Kocamın ve yetişmiş erkek çocuklarımın yatak odası hizmetlerini de veriyorlar ama. Bu haktır. 

Muhammed'in cariyelerle yaşadığı maceralar da malumdur, değil mi?

 

Niye kafanız bu kadar karıştı anlamadım. 

[Hasan Akçay 0]

Konu

sahip olduğunuz (cariyeler) dahil

insanları nkhlamak olduğunda

 

"Peygamber eşleri!  Sahip olduğunuz (cariyeler)i ............... !"

 

cümlesindeki nokta nokta yere

doğru yüklemi yazmanızı rica ettim, bir türlü yanaşmadınız;

canınız sağ olsun.

 

Madem böyle davranmak sizi mutlu ediyor, böyle davranacaksınız.  

 

Anlıyorum sizi

ve hepinizin 

durumun pek âlâ farkında olduğunuzu biliyorum.

 

Dilerim hep mutlu olun.  

 

*

 

Bu arada

"mâ meleket eymân"

cariye değildir.

 

Cariye denmesini

konu basit kalsın diye

sorun etmedim.

 

 

Nisan 22, 2018 tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi

[Türk Ateist 0]

13 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

Konu

sahip olduğunuz (cariyeler) dahil

insanları nkhlamak olduğunda

 

"Peygamber eşleri!  Sahip olduğunuz (cariyeler)i ............... !"

 

cümlesindeki nokta nokta yere

doğru yüklemi yazmanızı rica ettim, bir türlü yanaşmadınız;

canınız sağ olsun.

 

Madem böyle davranmak sizi mutlu ediyor, böyle davranacaksınız.  

 

Anlıyorum sizi

ve hepinizin 

durumun pek âlâ farkında olduğunuzu biliyorum.

 

Dilerim hep mutlu olun.  

 

Pardon ama peygamber eşlerinin ya da genel olarak kadınların da Nisa 3'te muhatap alındığını nereden çıkarıyorsunuz? O ayette Allah erkeklere seslenmiştir açıkça. "Beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder tane alın; eğer adil davranamayacağınızı düşünürseniz de bir tane alın veya elinizin altındaki cariyelerle yetinin" dediği kişiler açıkça erkeklerdir.

Kadınların da cariyelerden çeşitli biçimlerde yararlanıyor olması, onların da ayette muhatap alındığı anlamı taşımaz. 

Ayetler de Allah'ın kime seslendiği de açık. Siz dolaylı bağ kurup bizden yüklem istiyorsunuz. Allah sizin beklentinizi karşılamıyor ne yazık ki. 

 

 

[Hasan Akçay 0]

Allah

ayet 2'de kimlere sesleniyorsa 

ayet 3'te onlara sesleniyor

çünkü konu ortak: yetimler.

 

Ayet 2: Yetimlere mallarını verin. Pisi temizin yerine koyup değiştirmeyin. Onların malını kendi malınızla yemeyin, büyük günahtır bu.

Ayet 3: Yetimlerin haklarını koruyamıcanızdan endişeliyseniz size yetki veren kadınları ikişer ikişer, üçer üçer, dörder dörder nkhlayın. 

 

Koruması altında yetimnler bulunanlar yalnızca erkeller değil ki Allah yalnızca erkeklere sesleniyor olsun,

koruması alştında yetimler bulunan kadınlar da var elbet, Allah onlara da sesleniyor. 

[Mindsurfer 0]

17 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

Mealin AKIL ile okunanını tercih ederim. 

 

Yani kimin mealidir önemli değil,

her meale eyvallah

yeter ki insan onu AKIL ile okusun.

 

 

Bu durumda akıl ile doğruyu bulabiliyor olmamız gerekir. o zaman kuran'a zaten gerek yok.

 

Ayrıca akıl ile okuyan birinin, günümüzde yaşayan hiçbir insanın kuran'dan sorumlu tutulamayacağını anlaması gerekir. Çünkü kuran'a göre, sadece ana dilinde kitap gönderilmiş olan ve ülkesine kendi dilinde konuşan peygamber gelmiş olan bir toplum kitaptan sorumlu tutulabilir.

 

merak ediyorum, artık geçerli olmadığı apaçık ortada olan bir kitabı neden savunuyorsunuz...?

 

 

[democrossian 0]

5 saat önce, Mindsurfer yazdı:

Bu durumda akıl ile doğruyu bulabiliyor olmamız gerekir. o zaman kuran'a zaten gerek yok.

 

Yani... Öyle ya!

 

Ha kafana göre yorumlamışsın, ha olmamış bu deyip yeni bir kitap yazmışsın. Örneğin Bahailiği kuran molla böyle yapmıştır. Bakmış bu Kuran olacak gibi değil, yeniden yazmış.

 

Müşrikleri gördüğünüz yerde öldürün derken müşrikleri gördüğünüz yerde vaaay kardeşim nasılsın bir ihtiyacın var mı diye sorun yazıyor diye şarlatan olacağına otur gönlünün çektiği gibi yenisini yaz değil mi ama! Aynı şey.

 

Ya da hüre hür deyince o hür var ya o hür işte onu kısas edeceksiniz diye palyaçoluk yapıp kıvırtacağına... O sarışın var ya o sarışın! İşte onu kısas edin yazsaydı bari!

 

Zaten bütün mealcilerin yaptığı Kuranı beğenmeyip yeni kafalarına göre bir Kuran yazmak. Sadece adını değiştirmiyorlar. Gerisi hep kendi düşüncelerinin ürünü. Elmalılı dahil, ne yazıyorsa o şeklinde bir tercüme yapılmamıştır. O bile bazı yerlerde kıvırtmıştır. Yine en az kötü olanı Elmalılı o başka... Atatürk ona değil de tam motamot tercüme yapan birine yazdırsaydı kasten Kuranı kötü gösterdi diye inanmazlardı. Elmalılı yine Atatürk açısından en iyi seçim. Ona kalsa Atatürk kendi tercüme ederdi zaten. O bilgiye sahipti. Ama inandırıcılık önemliydi.

 

Fakat artık tam objektif, motamot bir tercümenin zamanı geldi de geçti. 

[democrossian 0]

Elmalılı şaklabanlık yapmaktan olabildiğince kaçınmıştır. Anlam çok berbatsa Arapça kelimeyi olduğu gibi bırakma yolunu seçmiştir. Örneğin bacak açılır secdeye davet olunurlar pasajında apaçık çok güçlü bir allah bacağını açar anlamı ortaya çıktığından, bu anlamdan kaçınmak için "bir sak keşfolunur" yazmıştır. 

 

Sonra sadeleştiriyoruz ayağından bunu işte efenim gerçek ortaya çıkar filan diye değiştirmişler yine süslemecilik yapmışlardır. Tabii ki allah bacağını açar demek istemiyor, tabii ki bu bir deyim ama Kuran iddiasının çapında bir kitapta olmayacak adi, bayağı, cahilce bir deyim. Sonuçta bunun evreni yaratan tanrıdan geldiği iddia edilecek yani boru değil! Fakat bu cahil çöl yağmacıları allah bacağını açacak demiş olabilir mi gerçekten ola da bilir. Bunlara belli olmaz! Ben yine iyi tarafından bakıyorum!

[democrossian 0]

Başka böyle çok berbat anlamlar da var. Örneğin o kafirlerin defterlerini "vera min zahrihim" veririz ifadesi!  Bu artık öküzlüğün diğer adı! Bunu kahvede memmedağa söylese ayıplanır ne biçim konuşuyorsun ülen ayıp değil mi diye. 

 

Örneğin memmedağa köy kahvesinde ben muhtar olunca bu muhalif partili köylülerin defterini vera min zahrihim vereceğim dese çok büyük ayıp etmiş olur. Çünkü zahr sırt demek! Vera arkası demek! Min vera dese de şüphelenilir ama neyse denir. Ama zahrı karıştırdı mı bu edepsizliktir. Kimseye sana defterini sırtının arkasından veririm diyemezsin yani. Hele allah diye bir şey bunu söylerse çok abes olur.

 

Mealcilerin hiç biri zahr kelimesini tercüme etmez. Arkalarından verilecek deyip geçerler. Bu bile nasıl yani dedirtir ama sırtlarının arkasından deseler gerçeği söyleseler iyice kepazelik. Demezler. Yani bu mahkumu asmadan önce idam kararını rulo yapıp arkadan yerleştirip öyle asmak gibi. İdam edilen tecavüzcü bile olsa karar göğsüne asılır yani, öyle manyaklık olmaz!

 

Neymiş ondan sonra icazmış belagatmiş. Ülen bunları kim kaybetmiş de çölde cahil yağmacılar bulmuş be!

[Hasan Akçay 0]

Bir daha:

 

Kısâs, işlenen suça EŞiT CEZA vermektir

yani kişiler üzerinden değil

cezalar üzerinden işleyen bir uygulamadır. 

 

Kanıt isteyene 2:194 yeter:

 

Eş şehrul harâmu biş şehril harâmi

vel hurumâtu KISÂS…

 

Yasak dolunay ile yasak dolunay

yani yasakları çiğnemenin cezası, edenin ETTiĞi olmalıdır.

 

O halde size saldırarak zarar verenlere de siz saldırarak aynı zararı verin

ve Allah’tan sakının, bilin ki sakınanlarladır Allah.  

 

Şu kişiyle şu kişi kısas edilecek diye bişey yok;

böyle bir kavram yok,

kısâs ayeti diye bilinen 2:178’de de yok.

[Hasan Akçay 0]

Kısâs

müdahale edilmemiş Elmalılı mealinde yok: hüre hür, köleye köle, dişiye dişi

Arapça metinde yok: el hurru bil hurri vel abdu bil abdi vel unsâ bil unsâ

ama uydurukçu Diyanet’te var: Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın KISÂS edilir.

 

Ama yine de günahlarını almayalım,

"KISÂS edilir"den kasıtları 

örneğin kadına karşı kadın "suça EŞiT cezaya çarpılır" olabilir,

kendi açıklamalarını görmek lazım. 

 

Elmalılı tefsir i(http://www.kuranikerim.com/telmalili/bakara2.htm):

 

KISAS: Sözlükte ayniyle karşılık vermek, herhangi bir hakkı dengiyle takas etmek demektir. "katlâ" kelimesi "katîl"in çoğuludur. "Katîl" de maktûl, öldürülmüş kimse demektir. "öldürülenler hakkında" ifadesindeki "fî" harfi, sebebiyet içindir. Ey iman edenler! zulmedilerek öldürülenler hakkında, yani bunların öldürülmesinden dolayı karşılık olarak katillerine kısas uygulanması üzerinize yazıldı, yazılmış bir kanun oldu, farz kılındı.

 

Bundan dolayı kasden bir insan öldürmenin asıl gereği kısastır. "el-katlâ" kelimesi çoğul ve başında lâm-ı tarif bulunduğundan, kasden ve haksız yere öldürülenlerin hür, köle, erkek, dişi, müslüman ve müslümanların himayesinde bulunan diğer din mensuplarının hepsini kapsamaktadır. Her birinin katili kim olursa olsun, karşılığında kısas yapılır. Açıklanacağı üzere, kısası düşürme sebebi olan af veya anlaşma olmadıkça bu kısasın uygulanması, bütün iman edenlere farzdır.

 

Özellikle hür hüre, köle köleye, dişi dişiye, yani bir hür bir hürü, bir köle bir köleyi, bir dişi bir dişiyi öldürdüğü zaman, öldürülen hür karşılığında o katil hür, öldürülen köle karşılığında o katil köle, öldürülen dişi karşılığında o katil dişi, kısaca her öldürülen kimsenin karşılığında kendi katili aynı şekilde (cezalandırılır) öldürülür. Bu öldürme yeterli bir kısas olur. Cahiliye devri âdeti gibi şeref ve kıymet davasıyla katilden başkasının öldürülmesine kalkışılmaz.

 

 

Nisan 23, 2018 tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi

[anibal 0]

Buradaki şu abes tartışmadan çıkan tek sonuç, allahın iki lafı biraraya getirmekten aciz, zavallı, sümüklü ve de ahmak ibr bedevi putçuğundan ibaret olduğu.

 

İki lafı biraraya getirip derdini anlatamayan bir bedevi putçuğunun bir de cennet falan vereceğine inanmak kadar büyük gaflet olabilir mi?

 

Yani, "katil kimse ona kısas edilir" denecek kadar basit bir lafın başında bu kadar beceriksiz bir tanrı müsvettesine tapmaya çıkmaktan daha büyük eziklik, zavallılık ve de ahmaklık olabilir mi?

 

[dramkow 0]

22 saat önce, democrossian yazdı:

Bunlar işi ileri götürüp "Kuran'da karşıma kul hakkıyla gelmeyin yazar" diye iddiada bulunuyorlar, nerde yazıyor göster dediğimde "yazar yazar unuttum şimdi neresi" diyorlar. Yarın arattır not et gel bana söyle diyorum. Ertesi gün arattırdın mı "unuttum!" Peki yarın arattır bak bekliyorum. Ertesi gün ne oldu? "Unuttum!" 

 

Daha sıkıştırınca "yahu gelme üstüme, yazıyor de geç, kızdırmayalım şu Müslümleri, seçim yakın! Oylarını alalım şunların yine allah yok din yalan tamam!"

 

Ooooy oy! Dağlar oy yollar oy! Tek dert oy! İktidar, iktidarın olanakları, para muslukları. İnsanların tek derdi bu olmuş. Benim gündelik hayatım da böyle geçiyor ucundan azıcık ateistimsi ama daha çok deistimsi ve agnostikimsi sosyal demokrat arkadaşlarla... Az buçuk konuşacağın da bunlar, dindar tayfasıyla zaten hiç konuşma ki sinirlerin bari sağlam kalsın!

 

Dinci tayfasıyla konuşmaya esaslı sinir lazım. Özal evliyaya karıştı, şehit edildi... Menderes zaten kırklara karıştı! Bu da zaten kefeni hazır şehit olmayı bekliyor!  Bunlar tümden manyak zaten! Bu halk manyamış arkadaş! Bu halktan bundan sonra bir cacık olmaz.

 

 

-'Sen olmasan bu alemleri yaratmazdım'' demiş Allah ..
-Aa kimin için demiş?
-Peygamberimiz için

-Nerde demiş birader gösterirmisin ayeti
-Kuran da demiş ya şimdi yerini unuttum
-Al bak kuran burda göster lütfen.

-Ya nerden bulayım şimdi.
-Dötün den uyduruyo olmayasın.

-La ne billim hoca nın bir söylemişti

-Hay senin hocana..

[democrossian 0]

3 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

öldürülen hür karşılığında o katil hür, öldürülen köle karşılığında o katil köle, öldürülen dişi karşılığında o katil dişi

 

E iyi ulan işte yettin artık be! Şaklaban mısın soytarı mısın dansöz müsün nesin sen yeter be! İşte elinle yazmışsın hür maktüle karşılık ancak katil de hür ise kısas yapabiliyorsun. Keza köle ve dişi de öyle. Kısas sınıf içi yapılabiliyor bu ilkel vahşi düzmeceye göre, sınıflar arası kısas yapılamıyor! Bu yüzden ilkel ve vahşi zaten bu düzmece! Hayır artık sabrın da bir sınırı var. İlla sabrı zorlayıp kötü lafı işiteceksin! Mazoşist misin nesin!

[democrossian 0]

Bu ilkel vahşi dogmaya dayanarak Tatlıses denen adam kadınların ayaklarına hiç bir vicdan duyarlılığı göstermeden sıktırdı. Kadınlar ölmedi ama yaralar da kısasa tabidir. Hiç bir şey de yapmadı. Çok normal bir şey yapmış gibi davrandı. Ama halıcıyı öldürtünce kan parası ödemeler, yemek vermeler... Çünkü adam adamı öldürdü. Adam kadını öldürünce aferin namus temizledin bile var ne kısası!

 

Bu ilkel vahşi yasa, töre adı altında hâlâ hortlak gibi yaşıyor. Kadın öldürmek için bir erkek çocuk azmettiriliyor. Neden adam kadını öldürüyor, kısas gerekmez diye! O kokana korkunç teyze kendi öldürse ya yeğenini? Yooo, erkek kuzenine öldürtecek ki kısas hükmü düşsün! Bu yüzden adam kadın öldürdü diye kan davası güdüldüğü hiç görülmemiştir. Kadın kadını öldürse güdülebilir!

 

Şunu bir anlamayacağız diye keçi gibi diretiyorlar yahu! Bu ilkel vahşi düzmece olmaz! Bunu kerizlerden başkası yemez! Bu cahil çöl yağmacılarının düzdüğü adi bir düzmece. Bu budur yahu! Kabak gibi de meydanda! Artık bunu da görmeyeceğiz duymayacağız diye kulaklarını tıkayıp gözünü sıkıca yumup abala bubala diye bağırılmaz ki! 

[democrossian 0]

17 dakika önce, dramkow yazdı:

Hay senin hocana

 

Daha böyle neler var. Neymiş Kuran'da eline diline beline sahip ol yazıyormuş. Yahu bu bir Alevi dedelerinin deyişidir, ülen bunu bari çalıp Kuranınıza yamamayın ahlaksız omurgasızlar diye öfkeleniyorum artık. Bazen bunu Kuran'da gösterip kanıtlamazsan seni şerefsiz bir yalancı ilan ediyorum diyorum o an için dut yemiş bülbüle dönüyorlar. 

 

Sonra kenarda konuşunca "ya niye böyle yapıyorsun bu Müslümleri tavlamamız lazım başka türlü oylarını nasıl alacağız, baksana herif ya allah ya bismillah diye dünyayı yedi biz de iki pohpohlasak Kuranınız çok cici desek oy kazansak olmaz mı!"

 

Yahu bu malları güden güdene, sömüren sömürene! İki pohpohla bin sırtına anlayışı artık yasa olmuş! Biri iniyor biri biniyor! Hayır ama kepazelik yahu, rezillik! Böyle iş mi olur, ben çok sinir oluyorum bu insanı eşşek gibi kullanmaya! Bunların layığı buymuş demek ki diye kendimi teskin ediyorum. Hayır yani layıklar kabul ediyorlar ki biri iniyor biri biniyor. İn bilmem kim bin ali! Bunlar bu!