Jump to content

Kimin mealini tavsiye edersiniz?


Recommended Posts

6 dakika önce, Abdülmalik yazdı:

İslam da insanlar 3 kategoriye ayrılıyor.

1-Hür insanlar (bunlar Müslüm erkek ve kadınlar oluyor)

2-Kadınlar (Müslüm oldukları için hür oluyorlar fakat müslüm erkeklerin yarısına eşitler)

3-Köleler (bunlar Müslüm kadınların bir alt kategorisi,köle kadınlar da,köle erkeklerin yarısına eşit)

 

Yani sıralama yaparsak,İslam da insan kalifikasyonu şöyle oluyor..

 

Hür (müslüman erkek)>Hür(müslüman kadın)>Köle erkek>Köle kadın

 

Eğer öldürülen hür ,öldürende hür ise sorun yok,öldüreni öldürebilirsiniz,örneğin..hür erkek hür bir kadını öldürmüş ise erkeği öldürebilirsiniz,ama Kuran’ın tavsiyesi erkeğin karısı,anası hür ise onları öldürmenizdir.Çünkü, hür erkek,hür kadından daha değerli olduğu için erkeği öldürmek tavsiye edilmez,adaletli bulunmaz.

Hür,köleyi katlederse hiç bir sorun oluşmaz,Köle tanım gereği bir maldır.Sahibi maldan tasarruf edebilir.Zaten bu köleler ,anası,babası kesilmiş,köle yapılmış ve pazarda para karşılığı satılırlar,kölelere para gözüyle bakılır.Diyet ve kısas böyle bir köle için mantıklı mı?

Hocam detaylıca anlattığınız için teşekkür ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 392
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Konu sahibi șimdi de "kanıt" isteme cüretinde bulunmuș, ki bu hakkı edinmek için evvela ta bașa gitmek lazım.

Şimdi Sizin yönteminizle gidelim ve șu cümleyi tamamlayın lütfen.

Bu mâlum kitabın tüm içeriği .... ürünüdür.

A ) Tanrı

B ) insan

Siz bu cümleyi kanıtıyla beraber cevaplayamadığınız müddetçe, kanıt falan talep etme hakınız yoktur.

"Bunun konuyla alakası yoktur" falan gibi, bilindik yan çizme manevralarına hiç girmeseniz iyi olur.

Cansıperane bir șekilde bu kitabı neden bu kadar savunduğunuzu samimi bir șekilde bilmek istiyorum.

Bilmek istiyoruz, bu kitabı diğerlerinden farklı kılan neymiș?

Bilmek istiyoruz, bu Tanrı´yı diğerlerinden farklı kılan sahi neymiș ?

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, anibal yazdı:

 

 

Birazcık o güzelce örtüp süslediğin kafanı işletmeyi öğren, boş değil o, içinde bir beyin var... Böyle, azıcık kullanınca aya falan götürüyor hatta insanı.

 

Azıcık başını kaldırıp baksan göreceksin aslında kafanın da nasıl çalıştığını, dahası seni de nasıl kandırmaya çalıştıklarını.

 

 

Birşey diyecem sen hep aynı yolu deniyorsun nasıl aşağılasamda konu kapansa 

hep aynı terane!

(emin ol herkes hakaret edebilir ama bu çirkin şeyi herkes kendine layık görmez.)

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, Tuğba said:

Birşey diyecem sen hep aynı yolu deniyorsun nasıl aşağılasamda konu kapansa 

hep aynı terane!

(emin ol herkes hakaret edebilir ama bu çirkin şeyi herkes kendine layık görmez.)

 

Bilmezsin elbette, mesleğimdir, canlıların nemenem halt olduğunu bulmak. Kimin ne olduğunu anlayacak kadar canlıları sınıflandırmayı bilir ve severiz. 

 

Aşağılanacaksan, aşağılanırsın, zira sen osundur. Bir profesörün sana kanser olmuşsun demesikadar güvenilir olacaktır, emin ol, zira bende bu işin profesörüyüm, resmi olarak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, anibal yazdı:

 

Bilmezsin elbette, mesleğimdir, canlıların nemenem halt olduğunu bulmak. Kimin ne olduğunu anlayacak kadar canlıları sınıflandırmayı bilir ve severiz. 

 

Aşağılanacaksan, aşağılanırsın, zira sen osundur. Bir profesörün sana kanser olmuşsun demesikadar güvenilir olacaktır, emin ol, zira bende bu işin profesörüyüm, resmi olarak.

Mesela 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, Tengrizm said:

Tuğba hanım inandığın kitapta kadın dövmeyi emrediyor,sen bir kadın olarak buna nasıl inanıyorsun.Lütfen açıklar mısınız çok merak ettim.Kadın dövmeyi emreden ilkel bir allah olabilir mi?

 

Nisa 34:Allah'ın kimini kimine üstün kılmasından ötürü ve erkeklerin, mallarından SARF etmelerinden dolayı erkekler kadınlar üzerine hakimdirler. İyi kadınlar, gönülden boyun eğenler ve Allah'ın korunmasını emrettiğini, kocasının bulunmadığı zaman da koruyanlardır. Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün. Size itaat ediyorlarsa aleyhlerine yol aramayın. Doğrusu Allah Yüce'dir, Büyük'tür.

 

 

Nisâ 34'teki

"kavvâmûn"un hakimdirler anlamına geldiği ne kadar doğru ise ,

"nüşûz"un serkeşlik etmek anlamına geldiği ne kadar doğru ise

"ve idrib ûhunn"un onları dövün anlamına geldiği ancak o kadar doğrudur.

 

Sevgili Tengrizm,

 

Bu kelimelerin doğru anlamını GÖRMEK için

ön tekerleri tıngır mıngır izleyen arka teker gibi davranmak yerine

"meal"leri sorgulayıp AKIL ile okumak gerekiyor.

 

Arapça bilmek şart değil.  

 

Örneğin Nisâ 135'te de var kavvâm

o yüzden bu iki ayet karşılaştırmalı olarak okunduğunda GÖRÜLÜR ki 

kavvâm kadınlara hakim olmak değil 

onların ihtiyaçlarını karşılamak suretiyle onları ayakta tutmaktır.

 

Dikkat ettiniz mi,

ayetimizde

"Allah'ın kimini kimine üstün kılmasından ötürü" deniyor.

 

(Ki sözü edilen üstünlük daha varlıklı olmaktır çünkü "mallar"ıdır erkeklerin SARF ettiği şey.)

 

Ayetimizde "Allah'ın erkekleri daha varlıklı kılmasından ötürü" denmiyor;

yoksa hâşâ yalan söylemiş olurdu çünkü Allah bazan kadınları daha varlıklı kılıyor.

Hayatın gerçeği bu. Yani sünnetullah.  

 

Ve o zaman da

kadınlar mallarından SARF ederek

kadınlar erkekleri ayakta tutarlar.

 

Sevgili Tengrizim, aile olmanın gereği de bu deği mi

 

Kısacası ayetimizde

aile olmamızdan söz ediliyor,

birimizin ötekimize hakim  olmasından, birimizin ötekimize tahakküm etmesinden değil.  

 

Devam edelim?

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Nisâ 34'teki

"kavvâmûn"un hakimdirler anlamına geldiği ne kadar doğru ise ,

"nüşûz"un serkeşlik etmek anlamına geldiği ne kadar doğru ise

"ve idrib ûhunn"un onları dövün anlamına geldiği ancak o kadar doğrudur.

 

Sevgili Tengrizm,

 

Bu kelimelerin doğru anlamını GÖRMEK için

ön tekerleri tıngır mıngır izleyen arka teker gibi davranmak yerine

"meal"leri sorgulayıp AKIL ile okumak gerekiyor.

 

Arapça bilmek şart değil.  

 

Örneğin Nisâ 135'te de var kavvâm

o yüzden bu iki ayet karşılaştırmalı olarak okunduğunda GÖRÜLÜR ki 

kavvâm kadınlara hakim olmak değil 

onların ihtiyaçlarını karşılamak suretiyle onları ayakta tutmaktır.

 

Dikkat ettiniz mi,

ayetimizde

"Allah'ın kimini kimine üstün kılmasından ötürü" deniyor.

 

(Ki sözü edilen üstünlük daha varlıklı olmaktır çünkü "mallar"ıdır erkeklerin SARF ettiği şey.)

 

Ayetimizde "Allah'ın erkekleri daha varlıklı kılmasından ötürü" denmiyor;

yoksa hâşâ yalan söylemiş olurdu çünkü Allah bazan kadınları daha varlıklı kılıyor.

Hayatın gerçeği bu. Yani sünnetullah.  

 

Ve o zaman da

kadınlar mallarından SARF ederek

kadınlar erkekleri ayakta tutarlar.

 

Sevgili Tengrizim, aile olmanın gereği de bu deği mi

 

Kısacası ayetimizde

aile olmamızdan söz ediliyor,

birimizin ötekimize hakim  olmasından, birimizin ötekimize tahakküm etmesinden değil.  

 

Devam edelim?

Allah erkeklerin kadınlardan daha üstün olduğunu açıkça beyan eder Hasan Bey,bu daha çok maddi varlığa sahip olmakla alakalı değildir, çarpıtmayalım.Allah zengin olsun fakir olsun erkeği,kadından üstün görür.

 

Örnek mi?

 

2:228-Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hâli beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helâl olmaz. Kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler. Kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. Yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

 

2:228 de  açıkça erkek,kadından üstündür diye lafı çakmış.Yani kadın daha varlıklı olup,evin geçimini sağlasa bile 2:228 e göre erkeklere eşit değildir.

Bu açık ve net..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kavvâm* (Nisâ 135):

 

Adaleti ayakta tutanlar olun. (Diyanet İşleri, A Uğur, A Tekin, C Külünkoğlu, H B Çantay)

Adaleti ayakta tutun. (A Parlıyan, A Bulaç, B Bayraklı, C Yıldırım, H Yıldırım, Tefhim-ul Kuran)

Adaleti gözetin. (B Sadak, E Yüksel, İbni Kesir, M Esed)

Adaleti ayakta tutan kimseler olun. (S Türkmen, Ü Şimşek, Y N Öztürk)

 

Adaleti ayakta tutmak adaletin ihtiyaçlarını karşılamaktır.

 

Örneğin adalet sarayları yapmak,

hukukçu yetiştiren okullar açmak,

adalet mensuplarının geçimini sağlamak.

 

Ama bunu bahane ederek

adaleti yönetip yönlendirmeye kalıkmamalı hiç kimse

yoksa adalet adalet olmaktan çıkar, sahibinin sesi haline gelir

ve adalet kendi üstüne düşeni yerine getiremez.

 

Erkeklerin kadınları ayakta tutması nasıl aile olmanın gereği ise

kadınların erkekleri ayakta tutması da aile olmanın gereğidir.

Allah hangisini daha varlıklı kıldıysa o, ötekini ayakta tutar 

ama onu asla yönetip yönlendirmeye kalkmaz.

 

Erkekler çocuk değildir ki kadınlar onları yönetip yönlendirsin,

kadınlar çocuk değildir ki erkekler onları yönetip yönlendirsin;

kendi kendilerini yönetebilecek yetişkin insanlardır onlar. 

 

Nisâ 34'te "erkekler kadınları ayakta tutan kimselerdir" denerek

ve 135'te "İnananlar! Adaleti ayakta tutan kimseler olun" denerek

dile getirilen gerçek bu. 

 

__________________________________________________

 

kûnû kavvamîne bil kıst

Link to post
Sitelerde Paylaş
39 minutes ago, Hasan Akçay said:

Kavvâm* (Nisâ 135):

 

Adaleti ayakta tutanlar olun. (Diyanet İşleri, A Uğur, A Tekin, C Külünkoğlu, H B Çantay)

Adaleti ayakta tutun. (A Parlıyan, A Bulaç, B Bayraklı, C Yıldırım, H Yıldırım, Tefhim-ul Kuran)

Adaleti gözetin. (B Sadak, E Yüksel, İbni Kesir, M Esed)

Adaleti ayakta tutan kimseler olun. (S Türkmen, Ü Şimşek, Y N Öztürk)

 

Adaleti ayakta tutmak adaletin ihtiyaçlarını karşılamaktır.

 

Örneğin adalet sarayları yapmak,

hukukçu yetiştiren okullar açmak,

adalet mensuplarının geçimini sağlamak.

 

Ama bunu bahane ederek

adaleti yönetip yönlendirmeye kalıkmamalı hiç kimse

yoksa adalet adalet olmaktan çıkar, sahibinin sesi haline gelir

ve adalet kendi üstüne düşeni yerine getiremez.

 

Erkeklerin kadınları ayakta tutması nasıl aile olmanın gereği ise

kadınların erkekleri ayakta tutması da aile olmanın gereğidir.

Allah hangisini daha varlıklı kıldıysa o, ötekini ayakta tutar 

ama onu asla yönetip yönlendirmeye kalkmaz.

 

Erkekler çocuk değildir ki kadınlar onları yönetip yönlendirsin,

kadınlar çocuk değildir ki erkekler onları yönetip yönlendirsin;

kendi kendilerini yönetebilecek yetişkin insanlardır onlar. 

 

Nisâ 34'te "erkekler kadınları ayakta tutan kimselerdir" denerek

ve 135'te "İnananlar! Adaleti ayakta tutan kimseler olun" denerek

dile getirilen gerçek bu. 

 

__________________________________________________

 

kûnû kavvamîne bil kıst

 

 

İşte sizin zavallı aklınızın almadığı noktada tam olarak burası.

 

Adaleti ayakta tutmak nedir? Bu senin sandığının tam tersine, adaletin yularını elinize alıp istediğiniz yere sürün demektir. Bugün, malum kişilerin, dün FETÖ'cülerin yaptığı da tam olarak budur.

 

Hani geçen bir mevzu vardı, kısas mesela. Baya adalete dair bir konu. Bir müslüman bir kafiri öldürürse, kısas mısas gerekmez mesela. Böyle diyor bedevi töresi, bunun neresinde adalet? 

 

Öyle değil işte, bedevi töresine göre, sefil ve aşşağılık olan bir kafirin öldürülmesi nedeniyle, yaratılmışın en şereflisi olan bir müslümanı öldürmek adaletsizliğin daniskasıdır. 

 

Benzer şekilde, adaleti ayakta tutmak demek, bizzat kendinize yontun demektir, her konuda. Ha, kurandaki o mesaj, bunu mu diyordur, dese kaç yazar, demese kaç yazar? Böyle hamaset ile "Amanda adaleti ayakta tutun" denerek varılacak yer malumdur.

 

Benzer şekilde, "amanda iyi insan olun, kötülükten uzak durun" der o bedevi zortlaması kitapta. Buna göre, karısını döven, çocuğunu döven, bu zırvalara inanmayan birinin gidip kellesini kesip malına mülküne el koyan, karısını kızını cariye eden iyi olmuş, dine icabet etmiş olur. O lafların anlatmaya çalıştığının ne olduğu zerre kadar önemli değildir, o lafların her durumda anlaşılacak hali kötülüğü kutsallaştırmaktır. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, Tuğba said:

Mesela 

 

 

Mesela ne?

 

Mesela, yeri gelmişken sana dinlerin neden var olduğunu ve neden her kötülüğün anası olduğunu göstereyim.

 

İnsanlar, öyle dizi dizi erkek, kadın peşinde koşmak, zulm etmek, acı çektirmek, başkasının malını yağmalamak, insan öldürmek, kadınları dövmek falan istemez. Daha doğrusu, ister, hem nasıl ister ama, içindeki vicdan bunlara engel olur. Yaptığı zaman sıkıntı çeker, kötü hisseder. Çocukken bu gibi şeylere haliyle tenezzül eder ve bunu öğrenir. Bu gibi şeyleri yaptığı zaman içindeki o eziyeti gidermek için, yaptıklarını meşrulaştırması gerekir. 

 

İşte din bu "kötülükleri meşrulaştırma" amacına hizmet eder. Ve dine batan toplum, ilkel, vahşi, her tür pisliğin, her tür rezilliğin olduğu bir olur çıkar. 

 

Mesela, bunu bile bilmeyecek kadar bir şey bilmiyor, ama ahkam kesiyorsan, amanda 50 kişiyle yatar falan diye, seni sınıflamak zor olur mu?

 

Sorayım sana, islam ile alakasız olmamış kaç kişi tanıyorsun? Onu bırak hiç tanrı, din, islam, hristiyanlık falan tanımamış kaç toplum gördün, içinde yaşadın? 

 

Bak bir "nikah töreni":

 

wild african wedding rituals ile ilgili görsel sonucu

 

Daha kapalısı yoktu, canını sıktıysa... Cinsel ilişki, serbest. dilediğin gibi giyinmek serbest, şekilde görüldüğü üzere. Peki bu kadınlar acaba kaç erkekle oluyor sence? Tamam, ne bileceksin, hiç hayatında afrika'ya mı gittin, hiç zulu mu gördün di mi? 

 

Bunlar her yıl, zulu şefine giden afrikalı bakireler. Bu ziyaret sonrası kadın olacaklar ve koca seçme hakları olacak, bekaretlerini kocalarına verebilecekler. Ha, kimse kızlara bekaretinizi koruyun falan demiyor, erkekler evlendikleri kızın bakire olup olmadığına bakmıyor, onu da karıştırma. Ama içlerinden birini zulu kralı kendine genç karı yapacak, her sene tekrar. Bu kadınlar normalde hiç bir şey giymez, kral bizi seçsin diye süslenip böyle bir şeyler giyiyorlar, bu törene özgü. 

 

Eee, hiç peygamber, din falan görmemiş, cinselliğin hiç tabu olmadığı bu zulularda neden bu kızlar bu yaşa gelene kadar bakire kalıyor, doğurup doğurup çöpe atmıyor? Ha, Zulu kabilelerinde, tarihte hiç bir zaman doğan çocuğun terkedildiği görülmüş, duyulmuş değildir. Görülüp duyulmayan bir diğer şeyse, tecavüzdür. Evet, bu toplumda tecavüz yaşanmaz aynı zamanda. 

 

Bir de git şimdi, senin kendi dinine, onu yaşayan yerlere bak. Hadi, buyur. 

 

Basitçe, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya çalışıp, amanda doğurup çöpe atsınlar, yok 50 erkekle yatsınlar falan filan diye kasıyorsun. Sence, bu haldeyken seni sınıflamak, çok zor olacak mıdır?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, Abdülmalik said:

Allah erkeklerin kadınlardan daha üstün olduğunu açıkça beyan eder Hasan Bey, bu daha çok maddi varlığa sahip olmakla alakalı değildir,

 

 

Konumuz 4:34.

 

Orada sözü edilen üstünlük ise

insanların mallarından dolayıdır,

cinsiyetlerinden dolayı değil.

 

Bunun kanıtı ayetin kendisinde var:

 

Allah kimilerini kimilerinden daha varlıklı kılmıştır

ve erkekler mallarından sarf etmektedirler -emvâl.

 

Bir iddiayı öne sürerken

kanıtımız var mı

ona bakalım lütfen. 

 

*

 

2:228 apayrı bir konu çünkü o ayette doğacak bebek devreye giriyor;

erkeğin kendisinden boşanmakta olan kadın üzerindeki hakkı o yüzden artıyor,

yani özel bir durum, özel bir neden. 

 

*

 

Bir de sevgili Abdülmalik, nolur

4:34'ten

2:228'e atlayıvermeyelim, 4:34'te kalalım  ki

4:34'ü enine boyuna müzakere edelim.

 

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Hasan Akçay said:

Bir iddiayı öne sürerken

kanıtımız var mı

ona bakalım lütfen. 

..........

 

Hasan Bey kusura bakmayın, affınıza sığınarak yazıyorum ve sizi de bağlamaz belki ama; ben artık samimiyetinizden gerçek anlamda şüphe ediyorum.

 

Bir çok konu hakkında size gayet net, neredeyse 2+2=4 düzeyinde gerekli açıklamalar yapılıp, örnekler verildiği halde, onlar ve karşılığında sorulmuş olan sorular karşısında gayet net bir şekilde sessiz kalıp, akabinde gene gelip aynı şeyleri yazmaya devam ediyorsunuz. 

 

Siz hangi kanıttan bahsediyorsunuz Hasan Bey?

 

Kuranın Allah'tan geldiğine dair gerçek bir kanıt var mı?

Peki elimizdekinin orijinali ile aynı olduğunun bir kanıtı var mı? Daha orijinali dahi yok ki, nereden olacak.

Ve siz dahi orijinali olarak öne sürdüğünüz kopyalardaki hareke farklılıklarını ve meydan verdiği elim sonuçları kendi elinizle getirdiniz buraya.

Sizin kuran ayetleri ile ilgili öznel yorum ve tefsirlerinizin, o ayetlerin "gerçek anlamı" olduğuna dair bir kanıtınız, onu da bırakın objektif bir referans noktanız var mı?

Tanrıya, Allah'a mı sordunuz o ayetlerin anlamını ya da "gerçekten" ne kast ettiğini de, kendinizden bu kadar emin yazıyorsunuz, kalkıp bir de kanıt istiyorsunuz karşı görüşe?!

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu..

 

Hasan Bey, yine alınmayın ama; kanıt istemek sizin haddinize değil ki, daha siz kanıt istemeyi hak etmediniz ki, kalkıp bizden kanıt talep ediyorsunuz.

Kuran her bir samimi müslüman tarafından farklı şekilde anlaşılıyor, anlaşılmaktan öte yüzyıllardır farklı şekillerde uygulanagelmiş. İşte onun tanrıdan gelmiyor olduğuna dair en büyük kanıt budur. Bu kanıta makul bir karşılık veremediğiniz müddetçe de, her zaman gölgesi üzerinizde olmaya devam edecektir.

 

Siz her ne kadar görmezden gelme yolunu tercih etmiş olsanız da.

Bu taraftan bakınca her şey çok net görülüyor.

Ondan bu şekilde kaçıp kurtulamazsınız. Yazdığınız her satırda sizinle birlikte geliyor çünkü.

 

 

Konunun bizzat başlığı dahi kuranı (ve beraberinde sizi) ele veriyor

Ne demek kimin meali?

Neden tercih edilmesi gereken farklı mealler var?

İnsan ürünü kitaplar bile bu kadar farklılığa, karmaşaya mahal vermez iken..

Ortada açık olmayan, olamayan bir şey mi var yoksa(!)

 

 

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
26 minutes ago, teflon said:

Siz hangi kanıttan bahsediyorsunuz Hasan Bey?

 

 

Erkeklerin kadınlardan üstün olması 

erkeklerin mal varlığıyla alakalı değildir iddiasının kanıtından

söz ediyorum.

 

Çünkü Nisâ 34'ün konusu o.

 

Allah'ın var olup olmadığı, Kuran'ın Allah'tan gelip gelmediğine kanıt aramıyorum

çünkü ben o kanıtları buldum, buldum ki iman edip mümin oldum.

Ve ateist olmakta siz ne kadar özgürseniz mümin olmakta da ben o kadar özgürüm.

 

Bana tahammül edemiyorsanız

bana karışmazsınız olur biter.

Bu forum herkese açık, bana da açık. 

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
38 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Erkeklerin kadınlardan üstün olması 

erkeklerin mal varlığıyla alakalı değildir iddiasının kanıtından

söz ediyorum.

 

Çünkü Nisâ 34'ün konusu o.

 

Allah'ın var olup olmadığı, Kuran'ın Allah'tan gelip gelmediğine kanıt aramıyorum

çünkü ben o kanıtları buldum, buldum ki iman edip mümin oldum.

Ve ateist olmakta siz ne kadar özgürseniz mümin olmakta da ben o kadar özgürüm.

 

Bana tahammül edemiyorsanız

bana karışmazsınız olur biter.

Bu forum herkese açık, bana da açık. 

 

Çok zalim bencil birisi olduğunu düşünüyorum .Allahın nerde buldun bizden saklıyorsun ben ömrümü verdim bulmadım bulduysan yerini söylermisin biraz konuşmak istiyorum çünkü bende müslüman olmak istiyorum ama sorularımın karşılığını almam gerek

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Konumuz 4:34.

 

Orada sözü edilen üstünlük ise

insanların mallarından dolayıdır,

cinsiyetlerinden dolayı değil.

 

Bunun kanıtı ayetin kendisinde var:

 

Allah kimilerini kimilerinden daha varlıklı kılmıştır

ve erkekler mallarından sarf etmektedirler -emvâl.

 

Bir iddiayı öne sürerken

kanıtımız var mı

ona bakalım lütfen. 

 

*

 

2:228 apayrı bir konu çünkü o ayette doğacak bebek devreye giriyor;

erkeğin kendisinden boşanmakta olan kadın üzerindeki hakkı o yüzden artıyor,

yani özel bir durum, özel bir neden. 

 

*

 

Bir de sevgili Abdülmalik, nolur

4:34'ten

2:228'e atlayıvermeyelim, 4:34'te kalalım  ki

4:34'ü enine boyuna müzakere edelim.

 

 

4:34’ün mealini tam olarak yaparsınız tartışabiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Allah'ın var olup olmadığı, Kuran'ın Allah'tan gelip gelmediğine kanıt aramıyorum

çünkü ben o kanıtları buldum, buldum ki iman edip mümin oldum.

 

 

Yazsanıza șuraya o zaman, muhterem.

Yazın da görelim bakalım, o bulduğunuz kanıtlar neymiș, bilelim.

Bu noktada kaçtığınız müddetçe, ki tam da bunu yapıyorsunuz, yakanızı bırakmayacağız. Çünkü, bilmem kaçıncı kez yazıyorum, kitabınızın sahibini kanıtlarıyla gösteremediğiniz müddetçe, kimseden kanıt isteme hakkınız  yoktur.

Nedir bu ya, çocuklar gibi saklambaç mı oynuyoruz ?

Cesaretiniz varsa, dünkü Size istinaen sorduğum soruyu yanıtlarsınız ve cümleyi tamamlarsınız.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, Hasan Akçay said:

Erkeklerin kadınlardan üstün olması 

erkeklerin mal varlığıyla alakalı değildir iddiasının kanıtından

söz ediyorum.

 

Çünkü Nisâ 34'ün konusu o.

 

Allah'ın var olup olmadığı, Kuran'ın Allah'tan gelip gelmediğine kanıt aramıyorum

çünkü ben o kanıtları buldum, buldum ki iman edip mümin oldum.

Ve ateist olmakta siz ne kadar özgürseniz mümin olmakta da ben o kadar özgürüm.

 

Bana tahammül edemiyorsanız

bana karışmazsınız olur biter.

Bu forum herkese açık, bana da açık. 

 

 

Nisa 34'ü ne kadar evirseniz de çevirseniz de açıkça erkeklerin üstünlüğü hükmü mevcut.

Orada kadının da üstün olabileceğine dair bir gönderme, ufak bir yorum dahi yok.

Ve yine aynı her zaman olduğu gibi, bu ayetle ilgili de farklı çeviriler mevcut.

Gel de kafayı yeme.

 

Peşisira hangi kanıtları buldunuz diyecem, siz yine sessiz kalma yolunu seçeceksiniz.

Peşisıra; kanıt varsa "kanıtlanmış" demektir. Kanıtlanan şeye ise iman/inanma olmaz. Çünkü o artık açık seçik ve katidir.

Bu bağlamda söylediğiniz şey eşyanın tabiatına aykırı diyecem, siz yine sessizliği seçeceksiniz.

 

Mesele özgür olmakta falan değil. İyicil-humanist söylemlerle boğmayın. Kitabı hiç bilmesek, tamam..

Mesele özgürlüğümüze dair yaptıımız seçeneğin neticesinin ne olacağı? Kuranda bununla ilgili hükmün ne olduğu..

Madem bu iş özgürlükten ibaret, biz neden cezalandırılıyoruz.

İnanmamak nasıl bir kabahat olabilir..?

Ortada bunca farklı çeviri varken, siz dahi bizi onaylar şekilde  "hangi meal" söyleminde iken..

Ve halen daha tüm yorum ve söylemlerinize, kendi öznel meallerinize genel-geçer, objektif bir referans dahi sunamaz iken..

 

Mesele tahammül falan da değil.

Boş yere yazıyor olmak sizce de can sıkıcı ve gerçekten "boş" değil mi?

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, teflon yazdı:

 

Nisa 34'ü ne kadar evirseniz de çevirseniz de açıkça erkeklerin üstünlüğü hükmü mevcut.

Orada kadının da üstün olabileceğine dair bir gönderme, ufak bir yorum dahi yok.

Ve yine aynı her zaman olduğu gibi, bu ayetle ilgili de farklı çeviriler mevcut.

Gel de kafayı yeme.

 

Peşisira hangi kanıtları buldunuz diyecem, siz yine sessiz kalma yolunu seçeceksiniz.

Peşisıra; kanıt varsa "kanıtlanmış" demektir. Kanıtlanan şeye ise iman/inanma olmaz. Çünkü o artık açık seçik ve katidir.

Bu bağlamda söylediğiniz şey eşyanın tabiatına aykırı diyecem, siz yine sessizliği seçeceksiniz.

 

Mesele özgür olmakta falan değil. İyicil-humanist söylemlerle boğmayın. Kitabı hiç bilmesek, tamam..

Mesele özgürlüğümüze dair yaptıımız seçeneğin neticesinin ne olacağı? Kuranda bununla ilgili hükmün ne olduğu..

Madem bu iş özgürlükten ibaret, biz neden cezalandırılıyoruz.

İnanmamak nasıl bir kabahat olabilir..?

Ortada bunca farklı çeviri varken, siz dahi bizi onaylar şekilde  "hangi meal" söyleminde iken..

Ve halen daha tüm yorum ve söylemlerinize, kendi öznel meallerinize genel-geçer, objektif bir referans dahi sunamaz iken..

 

Mesele tahammül falan da değil.

Boş yere yazıyor olmak sizce de can sıkıcı ve gerçekten "boş" değil mi?

Yahu kanıt islamın ta kendisi..+45 derecede,kısa şort,atlet’le gezen erkeğin arkasında kara çarşaflarla ve mal gibi gezen bir kadın varsa o işte islamın ta kendisidir.

Bu adamlar işin hikaye kısmında.İslam çoktan hükmünü vermiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, Abdülmalik said:

4:34’ün mealini tam olarak yaparsınız tartışabiliriz.

 

 

Erkekler kadınları ayakta tutan kimselerdir

çünkü Allah bazı kimseleri bazılarından daha varlıklı kılmıştır ve erkekler mallarından harcarlar;

iyi kadınlar ise itaat ederler ve Allah'ın koruyun dediğini yalnızken korurlar. 

 

Uygunsuz davranmalarından endişelendiğiniz kadınları 

uyarın,

yataklarında yalnız bırakın, 

uzaklaştırın.

 

Dediğinize gelirlerse 

onların aleyhine bir yol aramayın.

 

Yücedir Allah, büyüktür. 

 

____________________________________________________________

 

Er ricâlu kavvâmûne alân nisâi

bi mâ faddalallâhu ba’dahum alâ ba’dın ve bi mâ enfekû min emvâlihim.

Fes sâlihâtu kânitâtun hâfizâtun lil gaybi bi mâ hafizallâh.

 

Vellâtî tehâfûne nuşûzehunne

fe ızûhunne

vahcurûhunn fîl medâcıı

vadrıbûhunne.

 

Fe in ata’nekum

fe lâ tebgû aleyhinne sebîlâ.

 

İnnallâhe kâne aliyyen kebîrâ.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...