anibal 0 Nisan 17, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 17, 2018 gönderildi Hıfzı beşer nisyanla malul elbette. Yahya Demirel varken, birilerini hayali ihracatçı ilan etmek dahi, akla ziyan bir iş olur. Adam Türkiye'nin GSMH'sine yakın rakamı, "mobilya ihraç ettim" diyerek göstermeyi başarmış biridir, sezarın hakkı sezara. Link to post Sitelerde Paylaş
Antonius 0 Nisan 17, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 17, 2018 gönderildi (düzenlendi) O günleri yaşadım.Sağcılığı methetmek gibi gayem yok.Ama Özal dendiğinde aklıma gelenler Prensler,Papatyalar,Özal zenginleri olan Hayali ihracaatçılardır.Ekonomi açısından.Özal= AKPdir .Tek bir farkı varsa oda Laikliktir Buda doğrudan Ekonomi ile alakalı değildir. Nisan 17, 2018 tarihinde Antonius tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
bilgivehis 0 Nisan 17, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 17, 2018 gönderildi Hepsinin tek hedefi vardı, ülkeyi soymak ve ABD'nin bugünkü istediği sürü haline getirmek... Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Nisan 18, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 18, 2018 gönderildi 18 hours ago, Antonius said: O günleri yaşadım.Sağcılığı methetmek gibi gayem yok.Ama Özal dendiğinde aklıma gelenler Prensler,Papatyalar,Özal zenginleri olan Hayali ihracaatçılardır.Ekonomi açısından.Özal= AKPdir .Tek bir farkı varsa oda Laikliktir Buda doğrudan Ekonomi ile alakalı değildir. Haklısın aslen. ama, serbest basın, TV/Radyo tekelinin kırılması, baya liberal ekonomi, dış ticaret entegrasyon, sivilleşme vs. vs. de Özal'ın yaptıklarıdır. Bunları doğrusu, bir hayli layıkıyla yapmıştır. Diğer sağ iktidarlardan bu özelliğiyle ayrılır. Ha, bu sivilleşme, demokrasi falan, bugün başımıza musallat olan siyasal islamın önünü açmıştır, bu açıdan, memleketi batıran da Özal'dır dense yeridir. Link to post Sitelerde Paylaş
Antonius 0 Nisan 19, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 19, 2018 gönderildi Ama şuda var Özaldan önce deyelimki Tüccarsınız Dolar üzerinden mal sattınız.Evinize bir gün dahi tutsanız suç oluyordu.Bir Yakın akrabam(Mahmutpaşada Konfeksiyoncuydu)İhbar üzerine evinde arama yapıldı!Dolar bulunu ve Mahkemelerde sürüm sürüm süründü!Yabancı sigara dahi içmek suçtu.Bu noktalarda haklısınız. Link to post Sitelerde Paylaş
copyPaste 0 Nisan 19, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 19, 2018 gönderildi On 17.04.2018 at 10:40, Abdülmalik yazdı: Türkiye’de Atatürk sonrası gelmiş,geçmiş bütün siyasi partiler avam,ilkel,cehaleti öven bir yapıya sahipti.Her gelen siyasi parti bu yoz yapıya bir tuğla koyup gitti. Özal,Demirel,Ecevit.. bunlar basit,popülist,avam,oportünist,cahil insanlardı.Politikaları AKP gibi bir garabet yarattı.Kimse bunu inkar edemez. Bugünkü sunni sürüyü yaratan başta Atatürktür. Şu Atatürk romantizmini hiç anlamayacağım arkadaş. bkz: diyanet işleri, bkz: hristiyan türklerin deport edilmesi, bkz: her köye cami yapılması. Türkiye tarihinde iyi siyasi parti yoktur ve az olan iyi siyasi icraatların en önemlisi de köy enstitüleridir. O bilmemne tesislerini geçin onlar Nijeryada bile var. Birisi de Boğaziçi köprüsü yazmış, e ne farkın kaldı senin akçomarlardan onlar da köprüyü övüyor. Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Nisan 20, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 20, 2018 gönderildi (düzenlendi) On 4/16/2018 at 15:46, Vondo said: 1 Adnan Menderes dönemi (Tek parti baskısından çıkıldığı için parlamıştır) 2 Turgut Özal dönemi (Bu dönem Liberal ekonomiye geçiş dönemi olduğu için Özal dönemi şanslıdır) 3 Erdoğan dönemi (İlk 2 dönem. Gene ekonomik burhan sonrası geldiği için parlamıştır) Baskı tek parti döneminde değil, Menderes ile başlamıştır. Bizdeki sağcıların en büyük başarılarından biri, aslı olmayan bir baskı uydurup, var diye herkesi inandırıp, daha sonra onu kaldırdık gibi kahramanlığa da sahiplenmeleridir. Türban bunların başında gelir. Nisan 20, 2018 tarihinde anibal tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Vondo 0 Nisan 23, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 23, 2018 gönderildi On 20.04.2018 at 11:11, anibal yazdı: Baskı tek parti döneminde değil, Menderes ile başlamıştır. Bizdeki sağcıların en büyük başarılarından biri, aslı olmayan bir baskı uydurup, var diye herkesi inandırıp, daha sonra onu kaldırdık gibi kahramanlığa da sahiplenmeleridir. Türban bunların başında gelir. Cumhuriyet Halk Fırkası döneminde baskı yok muydu diyorsunuz ? Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Nisan 25, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 25, 2018 gönderildi (düzenlendi) On 4/24/2018 at 00:21, Vondo said: Cumhuriyet Halk Fırkası döneminde baskı yok muydu diyorsunuz ? Sen baskı ararsan, kendi evinde de bulursun. Önemli olan, baskının kişilerin hayatlarını değiştirmeye ne kadar "zorladığı". CHP tek parti döneminde, adı üstünde tek parti iken, olan biteni onun üstüne yıkmak, şerefsizlik olacaktır. Bu hep gözden kaçar. Diğer yandan CHP dönemi baskıları, toplumdaki bazı zümrelere yönelmiştir. Ama mesela bir Ergenekon martavalı gibi olmamıştır. Menderes döneminde yaşanan baskı ise, tüm topluma yöneliktir. Ha, bazen toplum yada toplumdaki bazı kesimler kendilerine de vuran bu baskıdan memnun dahi olabilir, bu özellikle bizimki gibi emperyalizm artığı toplumlarda çok görülen şeydir. Kolay anlaman için, seçilmiş, meşru milletvekillerini toplayıp hapse tıkmak, belediye başkanlarını alaşağı etmek baskı değilse nedir? Üzerinden geçmeyeceğim köprünün taksidi için kazancımın yarısını vergi vermem gerekmesi baskı değilse nedir? Şimdi şu örneğe bak. Akşam saat 21:00'dan sonra sokağa çıkmak yasaklansa... Ülkenin ne kadarı amanda baskı var der? Zaten akşam ezanı ile eve dönüp oturan, hiç dışarı çıkmayan için bu bir anlam ifade eder mi? Sinema yasaklansa, kaç kişinin hayatını etkiler, bu, yapılanın baskı olduğu gerçeğini etkiler mi? Nisan 25, 2018 tarihinde anibal tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Vondo 0 Nisan 25, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 25, 2018 gönderildi 5 saat önce, anibal yazdı: CHP tek parti döneminde, adı üstünde tek parti iken, olan biteni onun üstüne yıkmak, şerefsizlik olacaktır. Bu hep gözden kaçar. Şerefsizlik olacağını düşünmüyorum. 1946 seçimleri, tek parti döneminde yapılan ve tamamen yaşam tarzına ölümüne müdahaleler büyük baskıdır. Diğer hükümetlerde baskı yapıyor bunu inkar edemeyiz ancak en şiddetlisi tek parti dönemi ve darbe günleri yaşanmış. Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Nisan 25, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 25, 2018 gönderildi 32 minutes ago, Vondo said: Şerefsizlik olacağını düşünmüyorum. 1946 seçimleri, tek parti döneminde yapılan ve tamamen yaşam tarzına ölümüne müdahaleler büyük baskıdır. Diğer hükümetlerde baskı yapıyor bunu inkar edemeyiz ancak en şiddetlisi tek parti dönemi ve darbe günleri yaşanmış. Acaba? Tek parti varsa, o durumda ilerde o partiden ayrılacak olan tüm fraksiyonlar, aynı olaylardan sorumlu olmaz mı? Darbe günlerini gördüm, yaşadım, bugünkü baskı, o günlerde bile yoktu. Yani sana yanlış bilgi vermiş birileri. Hangi yaşam tarzı, hangi baskı, hangi müdaheleler mesela? Hatta, o baskı denen şeylerden kurtulup gelenlerin, bugün milletin uçağı ile milletin meclisini bombalamış olduğunu atlıyor olmayasınız? Link to post Sitelerde Paylaş
Vondo 0 Nisan 25, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 25, 2018 gönderildi 3 saat önce, anibal yazdı: Acaba? Tek parti varsa, o durumda ilerde o partiden ayrılacak olan tüm fraksiyonlar, aynı olaylardan sorumlu olmaz mı? Darbe günlerini gördüm, yaşadım, bugünkü baskı, o günlerde bile yoktu. Yani sana yanlış bilgi vermiş birileri. Hangi yaşam tarzı, hangi baskı, hangi müdaheleler mesela? Hatta, o baskı denen şeylerden kurtulup gelenlerin, bugün milletin uçağı ile milletin meclisini bombalamış olduğunu atlıyor olmayasınız? Bana göre boşuna tek parti dönemi baskılarını yok saymaya diretiyorsunuz. Her hükümet baskı kurar bu gerçeğin diğer yanı. Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Nisan 25, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 25, 2018 gönderildi 1 minute ago, Vondo said: Bana göre boşuna tek parti dönemi baskılarını yok saymaya diretiyorsunuz. Her hükümet baskı kurar bu gerçeğin diğer yanı. Tek parti dönemi baskıları dediğiniz şey, herneyse, tek bir partiye yüklenemez, öncelikle bunu diyorum. İkincisi, tek parti döneminde olanlar çok zaman abartılır, yalanlar söylenir, sonra bunlar CHP'nin sırtına yüklenerek şerefsizce karalama yapılır. Yani o dönem olduğu iddia edilen baskılar, yalan dolandır genellikle. Bu o dönem baskı yoktu falan demek değil elbette. Fakat o dönemki baskı, 70'lerdeki milli cepheler, Menderes dönemi ve bugünün iktidarının falan baskılarının eline su dökemez. Link to post Sitelerde Paylaş
Vondo 0 Nisan 25, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 25, 2018 gönderildi 2 saat önce, anibal yazdı: Tek parti dönemi baskıları dediğiniz şey, herneyse, tek bir partiye yüklenemez, öncelikle bunu diyorum. İkincisi, tek parti döneminde olanlar çok zaman abartılır, yalanlar söylenir, sonra bunlar CHP'nin sırtına yüklenerek şerefsizce karalama yapılır. Yani o dönem olduğu iddia edilen baskılar, yalan dolandır genellikle. Bu o dönem baskı yoktu falan demek değil elbette. Fakat o dönemki baskı, 70'lerdeki milli cepheler, Menderes dönemi ve bugünün iktidarının falan baskılarının eline su dökemez. Her bireyin baskı dediğimiz olayı yorumlaması farklıdır. Bu yüzden size göre baskı yoksa size göre baskı yoktur. Bunu değiştiremeyiz. Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Nisan 26, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2018 gönderildi (düzenlendi) 8 hours ago, Vondo said: Her bireyin baskı dediğimiz olayı yorumlaması farklıdır. Bu yüzden size göre baskı yoksa size göre baskı yoktur. Bunu değiştiremeyiz. Böyle bir laf olmaz. Baskı, niteliği belli bir eylemdir. Ha, bu baskı işine gelebilir, hoşuna gidebilir, gitmeyebilir, ancak bu insana göre değişir. Basitçe bir örnek vereyim sana. Ezanın Türkçe okunması bir baskı değildir, tam tersine günde beş defa Türk milletine arapça dinletmek baskının daniskasıdır. Gidip milletin tepesinde, sabahın köründe ve gecenin yarısında anırıp onu dinlemeye mecbur tutmak baskı değilse nedir? Nisan 26, 2018 tarihinde anibal tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
weepingeyes 0 Nisan 26, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2018 gönderildi Yok öyle bir dönem... Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts