Jump to content

Tanri yoksa neden ruya görüyoruz.


Recommended Posts

Tanri yoksa neden ruya görüyoruz.ruya bilimini açıklamak için matrix felsefesini kullanalım.biyoloji bilimi bu konuda yetersizdir.çünkü biyoloji somutsal gercekleri ispatliyabilir.ama ruyalarda yaşananlar soyutsaldir.yani ispatlanamaz.ama göreceli olabilir.herşey sinirsel bir beynin algisidir.ve bu beyin tamamen bir soyutsal bir sisteme bağlıdır.bu sistem 2 ye ayrılır.yaşam oncesi.somutsal yani sinirsel görsellik ölüm sonrasi da soyutsal.görsellik.ölüm sonrasi soyutsal bir görsellik vardır.iste bu gorsellikte zaman ve mekan kavramı yoktur.gördüğümüz görsellik bize aslında bir cismin gölgesini yansitir.Ama asıl görüntü ise gölgeyi yansitandir.sinirsel suyu organlarımız ölünce çalışmaz.tıpkı 5 duyu organ alınan bir insan dusunun iste ölümde buna eşdeğerdir.yasamda gorsellikte bir sınırlama vardır.kurallarla yasanan da bir gerçeklik vardır.Biyolojide bile inançsız biri mikroskopla bir hücreyi incelediginde.karmaşık yapılar görecektir.aynı şekilde atomu inceledigindede evrenin minyaturunu görecektir.belkide zamanın ken.ndi sonsuzlugunda sonsuza dek küçülen yapı yaşları haraket halinde olacaktır.tıpkı evrenin dışa doğru büyüyen ama yapı dediğimiz genişlediğini varsayarsak isik hızı asildiginds zamanı bükerek solucan deliklerinden evrenin diğer bir zamanı sıçramayı bile esnek hale getiren karmasikta olsa bir düşen olduğu gerçeğini görmemizi sağlar.rüyalar.çünkü rüyalar biyoloji biliminden  bağımsızdır.biyoloji bilimi canlı varlıkları inceleyen bilim dalidir.soyutsal görsellik için farklı bir bilimsellik gerekir oda açıklanamayan.ruya ve metafizik bilimidir..evreni oluşturan görsellik canlılarda oluşturmaktadır.dokuları ve kasları mikroskopla incelediğimizde evrenin minyaturunu benzeyen oluşumlar görürüz.

tarihinde spartaküs abaküs tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 142
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Dikkat ederseniz.ruyalarda. konusamiyoruz duyamiyoruz tat alamıyoruz.göremiyoruz gördüğümüzü sandığımız görsellik anlık birer rom hafıza bellegimizde uçup gidiyor.ornek verirsek 8 saat boyunca uyuyan beyin 8 saatt boyunca görünen görsellik bize anlikmis gibi geliyor.bazende hiç hatirlamiyoruz.yani sonuç olarak ruyalarimizda soyut gerçeklikle karşı karşıya kalıyoruz.5 suyu organimiz görsel olarak var ama çalışmıyor.basit bir ornek veri cem ruyalarda bedenimiz in gölgesini göremiyoruz çünkü sinirsel bir gerçeklikle görsel olarak bir bedenin gölgesi vardır.gölge hem soyuttur hemde somuttur yani gölge hem gerçeği yansıtır hemde gercek degildir.yani görsellik evrende bir yansimadir ve gercek degildir.çünkü evreni yansıtan bir gerçeklik vardır.evren sadece bu gerçekliği yansıtan golgedir.gölge olduğunu anlamak içinde gölgenin dışına çıkmak gerekir.yani metafizik bir boyut dusunun 5. Boyutun yansımasıdır.3. Boyutlu evren.

tarihinde spartaküs abaküs tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, spartaküs abaküs yazdı:

rom hafıza bellegimizde uçup gidiyor.

 

Muhterem;

çok bilmișlik yapmak istemesem de, yine de duramadım. Bağıșlayın.

ROM (read only memory): Buradaki veriler uçup gitmez, en azından bilgisayar dünyasında bu böyle.

Sizin dünyanızda nasıl, onu bilemem tabii.

Bu arada bütün iletilerinizde, ısrarla soru ișaretlerini kullanmaktan sakınıyorsunuz.

İfșa olmaktan mı çekiniyorsunuz ? :D

 

 

 

.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, spartaküs abaküs yazdı:

Dikkat ederseniz.dünyalarda konusamiyoruz duyamiyoruz tat alamıyoruz.göremiyoruz gördüğümüzü sandığımız görsellik anlık birer rom hafıza bellegimizde uçup gidiyor.ornek verirsek 8 saat boyunca uyuyan beyin 8 şart boyunca görünen görsellik bize anlikmis gibi geliyor.bazende hiç hatirlamiyoruz.yani sonuç olarak ruyalarimizda soyut gerçeklikle karşı karşıya kalıyoruz.5 suyu organimiz görsel olarak var ama çalışmıyor.

   Şimdi buradan çıkan sonuç bu mu olmalı sence, biraz rasyonel düşünmen gerek. Gözümüz kapalı olduğu halde rüyada birşeyler görebiliyor isek demek ki görme olayı tamamen göz organının bir işlevi değil, derdi normal birisi ama o zaman nasıl kendimize fantaziler uydurabileceğiz değil mi ?

   

36 dakika önce, spartaküs abaküs yazdı:

ruya bilimini açıklamak için matrix felsefesini kullanalım.biyoloji bilimi bu konuda yetersizdir.

    Matrix felsefesi bugüne değin hangi bilgiyi literatüre kazandırmıştır ki biyolojiyi bir kenara koyalım ? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 minutes ago, spartaküs abaküs said:

Dikkat ederseniz.ruyalarda. konusamiyoruz duyamiyoruz tat alamıyoruz.göremiyoruz gördüğümüzü sandığımız görsellik anlık birer rom hafıza bellegimizde uçup gidiyor.ornek verirsek 8 saat boyunca uyuyan beyin 8 saatt boyunca görünen görsellik bize anlikmis gibi geliyor.bazende hiç hatirlamiyoruz.yani sonuç olarak ruyalarimizda soyut gerçeklikle karşı karşıya kalıyoruz.5 suyu organimiz görsel olarak var ama çalışmıyor.basit bir ornek veri cem ruyalarda bedenimiz in gölgesini göremiyoruz çünkü sinirsel bir gerçeklikle görsel olarak bir bedenin gölgesi vardır.gölge hem soyuttur hemde somuttur yani gölge hem gerçeği yansıtır hemde gercek degildir.yani görsellik evrende bir yansimadir ve gercek degildir.çünkü evreni yansıtan bir gerçeklik vardır.evren sadece bu gerçekliği yansıtan golgedir.gölge olduğunu anlamak içinde gölgenin dışına çıkmak gerekir.yani metafizik bir boyut dusunun 5. Boyutun yansımasıdır.3. Boyutlu evren.

 

8 saat rüya?

 

Dr B. klein insanların anlattıkları rüyalara göre rüya süresinin 20 saniyeyi geçmediğini tespit etmiştir. Araştırmanın ilginç tarafı uyandırdığı deneklerinin 3 ila 5 saniye süren rüyalarını saatlerce anlatabileceklerini görmüştür. Hatta bazılarının rüyalarını kalınca bir roman olacak şekilde ifade ettiklerinide belirlemiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
43 minutes ago, spartaküs abaküs said:

Tanri yoksa neden ruya görüyoruz.ruya bilimini açıklamak için matrix felsefesini kullanalım.biyoloji bilimi bu konuda yetersizdir.çünkü biyoloji somutsal gercekleri ispatliyabilir.ama ruyalarda yaşananlar soyutsaldir.yani ispatlanamaz.ama göreceli olabilir.herşey sinirsel bir beynin algisidir.ve bu beyin tamamen bir soyutsal bir sisteme bağlıdır.bu sistem 2 ye ayrılır.yaşam oncesi.somutsal yani sinirsel görsellik ölüm sonrasi da soyutsal.görsellik.ölüm sonrasi soyutsal bir görsellik vardır.iste bu gorsellikte zaman ve mekan kavramı yoktur.gördüğümüz görsellik bize aslında bir cismin gölgesini yansitir.Ama asıl görüntü ise gölgeyi yansitandir.sinirsel suyu organlarımız ölünce çalışmaz.tıpkı 5 duyu organ alınan bir insan dusunun iste ölümde buna eşdeğerdir.yasamda gorsellikte bir sınırlama vardır.kurallarla yasanan da bir gerçeklik vardır.Biyolojide bile inançsız biri mikroskopla bir hücreyi incelediginde.karmaşık yapılar görecektir.aynı şekilde atomu inceledigindede evrenin minyaturunu görecektir.belkide zamanın ken.ndi sonsuzlugunda sonsuza dek küçülen yapı yaşları haraket halinde olacaktır.tıpkı evrenin dışa doğru büyüyen ama yapı dediğimiz genişlediğini varsayarsak isik hızı asildiginds zamanı bükerek solucan deliklerinden evrenin diğer bir zamanı sıçramayı bile esnek hale getiren karmasikta olsa bir düşen olduğu gerçeğini görmemizi sağlar.rüyalar.çünkü rüyalar biyoloji biliminden  bağımsızdır.biyoloji bilimi canlı varlıkları inceleyen bilim dalidir.soyutsal görsellik için farklı bir bilimsellik gerekir oda açıklanamayan.ruya ve metafizik bilimidir..evreni oluşturan görsellik canlılarda oluşturmaktadır.dokuları ve kasları mikroskopla incelediğimizde evrenin minyaturunu benzeyen oluşumlar görürüz.

 

 

Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmak denen vaka. Aynı zamanda cahil cesareti denen vaka.

 

Geç bu laf kalabalıklarını, saçmalıkları falan. Merak ediyorsan, nedne rüya görürsün. 

 

Uyurken beynin vücüduna bakım yapar. En çokta beynin kendisine. bunu yapmak için seni farklı bir uyku durumuna sokar. bu işle oğrşaırken algı merkezin, yani görmei duyma fan işlevlerini yapan kısımların denetimsiz kalır. Bir sürü veri üretir, işte onlara rüya denir. Beyin, işi bitince bu bozuk verileri siler, hiç bir şey hatırlamazsın. Ama rüya görürken uyanırsan, silme işi tamamlanmamış olur, sende bunu hatırlarsın. Genede beyni onları süratle silecektir, kısa bir süre sonra rüyandan hiç bir şey hatırlamaz olursun. 

 

Yani, sayıklamışsın, bilmediğin konularda, o ufak aklınla hüküm vermeye çıkma, git, işin doğrusunu araştır, bul öğren. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, Zarava ehmel yazdı:

   Şimdi buradan çıkan sonuç bu mu olmalı sence, biraz rasyonel düşünmen gerek. Gözümüz kapalı olduğu halde rüyada birşeyler görebiliyor isek demek ki görme olayı tamamen göz organının bir işlevi değil, derdi normal birisi ama o zaman nasıl kendimize fantaziler uydurabileceğiz değil mi ?

   

    Matrix felsefesi bugüne değin hangi bilgiyi literatüre kazandırmıştır ki biyolojiyi bir kenara koyalım ? 

Biyoloji bilimi türlerin kökenini ispatliyabilir.biyoloji bilimi fotosentezi görsel olarak ispatliyabilir.buna saygı duyarım.biyoloji bilimi her turlu sinirsel oldugunu düşündüğümüz soyutsal gorselleri ispatliyabilir.biyoloji bilimi bana dnamdan gercek atalarimi bulabilecek bir bilim dalidir.biyoloji bilimi bana topraksız domates ve biber geliştirebilir bir sistem kurabilir.seralar.ama siz konusu soyutsal kavramları incelediğimizde biyoloji bana hiç bir şey veremez.bu konuda metafizik ve matrix felsefesi bana rüyaların soyutsal gerçekliğini anlama da yardımcı olacaktır. Hiç şüphesiz.çünkü soyutsal kavramlar gerçektir.bir jeneratör düşün jeneratör evren olsun.ve jeneratör besleyen birde soyutsal bir görsellik güç düşün.bu mantığa göre jeneratör.somut olduğu için görsel olmak zorunda ama soyutsal olarak görsellik yoktur.biz bu görünmeyen enerjiye Tanri diyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 dakika önce, poiuz yazdı:

 

8 saat rüya?

 

Dr B. klein insanların anlattıkları rüyalara göre rüya süresinin 20 saniyeyi geçmediğini tespit etmiştir. Araştırmanın ilginç tarafı uyandırdığı deneklerinin 3 ila 5 saniye süren rüyalarını saatlerce anlatabileceklerini görmüştür. Hatta bazılarının rüyalarını kalınca bir roman olacak şekilde ifade ettiklerinide belirlemiştir.

Az öncede belirttiğim gibi somutsal..gerçekler soyutsal gerçeklerle ispatlanmaz dostum.araştırmalar yapılabilir ama ruya bilimi söz konusu olduğunda 3 veya beş saniye süren rüyalar değil rom hafizamizdur.ve hafizamiz bize bu gerçekliği anlikmis gibi algılatir..gördüğümüz her ruya birer romandir.hatta ben sana çok ilginç birsey soylim rüyaların devami olanrüyalar vardır..sen bir ruya görürsün

Ve 7 yıl sonra o rüyanın devamını görürsün.bir ornek verim.birde sabit rüyalar vardır.ruyada asker olduğunu görürsün ama bir turlu terhis olamazsın.işin en ilginç yanida su asker olduğunu farklı versiyonlarda görürsün.

 

tarihinde spartaküs abaküs tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
43 dakika önce, kavak yazdı:

 

Muhterem;

çok bilmișlik yapmak istemesem de, yine de duramadım. Bağıșlayın.

ROM (read only memory): Buradaki veriler uçup gitmez, en azından bilgisayar dünyasında bu böyle.

Sizin dünyanızda nasıl, onu bilemem tabii.

Bu arada bütün iletilerinizde, ısrarla soru ișaretlerini kullanmaktan sakınıyorsunuz.

İfșa olmaktan mı çekiniyorsunuz ? :D

 

 

 

.

Rom bellek yani remler slotlarindan.çıkarıldığında uçucu belleklerdir.ayrıca bios..pili..yada cmos clear.jumper leri vardır.bu jampirlar.bios m. cipi bozulduğunda hafizada sıfırlanir...sen yanlış biliyorsun

Bigisayarlarda rom bellekler.bilgisayar av.açıkken resetlersen.. datalarda

.rom bellekten..sifirlanir.ama bir receiverin rom belleği kalıcıdır.flash q atarsan sifirlarsin birde yazılım atarsan sifirlarsin.önce bilgisayarın çalışma prensibini doğru bilmek gerekir.sen tam adamına sordun bu işi.:lol:

tarihinde spartaküs abaküs tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, spartaküs abaküs yazdı:

Rom bellek yani remler slotlarindan.çıkarıldığında uçucu belleklerdir.ayrıca bios..pili..yada cmos clear.jumper leri vardır.bu jampirlar.bios m. cipi bozulduğunda hafizada sıfırlanir...sen yanlış biliyorsun

Bigisayarlarda rom bellekler.bilgisayar av.açıkken resetlersen.. datalarda

.rom bellekten..sifirlanir.ama bir receiverin rom belleği kalıcıdır.flash q atarsan sifirlarsin birde yazılım atarsan sifirlarsin.önce bilgisayarın çalışma prensibini doğru bilmek gerekir.sen tam adamına sordun bu işi.:lol:

 

Önce Siz;

ROM ne, RAM ne, Flash ne ve bunların arasındaki farkı öğren.

ROM´u silemezsin. Silebiliyorsanız, o ROM değildir. Önce bunu öğren.

En önemlisini es geçmișsiniz; soru ișaretlerini neden kullanmaktan kaçınıyorsunuz ?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, kavak yazdı:

 

Önce Siz;

ROM ne, RAM ne, Flash ne ve bunların arasındaki farkı öğren.

ROM´u silemezsin. Silebiliyorsanız, o ROM değildir. Önce bunu öğren.

En önemlisini es geçmișsiniz; soru ișaretlerini neden kullanmaktan kaçınıyorsunuz ?

 

 

Bilgisayarlarda rom bellek ramlardir.bu bellekler kalıcı degildir.ben 4 tane donanım mühendisi öğrenci yetiştirdim.:lol:.rom bellekler bilgisayar dışındaki tüm elektronik cihazlarda kalıcı belleklerdir.dedimya sen önce bilgisayarın çalışma prensibini öğren.bilgisayarlarda kalıcı bellekler chipsetler ve rom entegreleridir.bu entegreleri ve chipsetler çıkarırsak.rom hafizalarida sifirlanir.yani bilgisayarların hafıza belleği rom değil ramlardir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, spartaküs abaküs yazdı:

Bilgisayarlarda rom bellek ramlardir.bu bellekler kalıcı degildir.ben 4 tane donanım mühendisi öğrenci yetiştirdim.:lol:.rom bellekler bilgisayar dışındaki tüm elektronik cihazlarda kalıcı belleklerdir.dedimya sen önce bilgisayarın çalışma prensibini öğren.bilgisayarlarda kalıcı bellekler chipsetler ve rom entegreleridir.bu entegreleri ve chipsetler çıkarırsak.rom hafizalarida sifirlanir.yani bilgisayarların hafıza belleği rom değil ramlardir.

 

Yukarıda yazdıklarımı tekrar okuyun, muhterem.

İlk cümleniz itiraf gibi olmuș zaten.

Ayrıca 1000 tane kiși yetiștirmiș olsanız dahi, demek ki eksik yetiștirmișsiniz.

Ha sahi !

Ne oldu șu bizim soru ișaretleri ?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, kavak yazdı:

 

Yukarıda yazdıklarımı tekrar okuyun, muhterem.

İlk cümleniz itiraf gibi olmuș zaten.

Ayrıca 1000 tane kiși yetiștirmiș olsanız dahi, demek ki eksik yetiștirmișsiniz.

Ha sahi !

Ne oldu șu bizim soru ișaretleri ?

 

 

Bilgisayarda neden bios.. pili varda.diğer cihazlarda yok hiç dusunmedin değilmi.bizim işimiz rom bellekle değilde.ondan.bizim işimiz geçici hafızası olan elektrikler kesilince on bellekten sistem dosyaları silinen kaydetsek bile datalari eğer ram.belleğinde geçici olduğundan bizi koruyan tek şey biostaki rom bellektir.rom bellek remler degildir diyorum.biostaki..çipler..ve entegreler rom belleklerdir diyorum.sen daha bunu anliyamadinki.istersen anakartın üstündeki parçaları tek tek sayım.muhterem.bu iş felsefeye benzemez muhterem.dikkatli ol.:lol:

tarihinde spartaküs abaküs tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
43 minutes ago, spartaküs abaküs said:

Bilgisayarda neden bios.. pili varda.diğer cihazlarda yok hiç dusunmedin değilmi.bizim işimiz rom bellekle değilde.ondan.bizim işimiz geçici hafızası olan elektrikler kesilince on bellekten sistem dosyaları silinen kaydetsek bile datalari eğer ram.belleğinde geçici olduğundan bizi koruyan tek şey biostaki rom bellektir.rom bellek remler degildir diyorum.biostaki..çipler..ve entegreler rom belleklerdir diyorum.sen daha bunu anliyamadinki.istersen anakartın üstündeki parçaları tek tek sayım.muhterem.bu iş felsefeye benzemez muhterem.dikkatli ol.:lol:

 

 

Çok cahilsin çok...

 

O BIOS Pili dediğin şey, ROM için değil, yani bellek için değil, aletteki RTC (Real Time Clock) denen saat için konur oraya. Yani, BIOS Pili değil, bildiğin bir saat pilidir ve bir saate bağlıdır.

 

BIOS'taki çipler, falan... Uffff, bir insan bir bok bilmediği konuda ancak bu kadar sallar. 

 

Sen bir aptalsın. Bunu bilirsen, kendine en faydalı şeyi sağlamış olursun. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, spartaküs abaküs yazdı:

Bilgisayarda neden bios.. pili varda.diğer cihazlarda yok hiç dusunmedin değilmi.bizim işimiz rom bellekle değilde.ondan.bizim işimiz geçici hafızası olan elektrikler kesilince on bellekten sistem dosyaları silinen kaydetsek bile datalari eğer ram.belleğinde geçici olduğundan bizi koruyan tek şey biostaki rom bellektir.rom bellek remler degildir diyorum.biostaki..çipler..ve entegreler rom belleklerdir diyorum.sen daha bunu anliyamadinki.istersen anakartın üstündeki parçaları tek tek sayım.muhterem.bu iş felsefeye benzemez muhterem.dikkatli ol.:lol:


30 yıllık bilgisayar mühendisi olarak açıklama getireyim  (gerçi diğer üyeler de getirmiş);

- R.O.M. = Read Only Memory = Yalnızca okunabilir bellek. Bu bellek yarıiletken fabrikasında yazılmıştır. Değiştirilemez ve silinemez !
- R.A.M. = Random Access Memory = Rastgele Erişimli Bellek = Bu bellek bilgisayar, mikrodenetleyici ve benzerlerinin (cep telefonu, çamaşır makinası, uzay mekiği vs..) ana belleğini oluşturan elektronik kırmıktır. Mikroişlemcinin yaptığı tüm aritmetik mantıksal işlemler bu bellek üzerine icra edilir. Sistemin toplam hızı bu belleğin hızına ve kapasitesine bağlıdır. Teorik olarak sonsuz kez yazılıp silinebilr ve üzerine tekrar yazılabilir. Rastgele erişimli bellek denmesinin nedeni, bilgisayarların taş devrinde sıralı erişimli ferit çekirdekli bellekler kullanılmasıydı. O zamanlar örneğin belleğin 170. adresindeki bir veriye ulaşmak için sırayla diğer 169 tanesini de okumak gerekiyordu. Rastgele erişimli belleklerin icadıyla birlikte sadece adres girilerek veriyi okumak/yazmak mümkün oldu. Hatta aya ilk ayak inen Apollo 11 in ay modülündeki bilgisayarda sıralı ferrit bellek kullanıldığından sık sık "sistem aşırı yüklü/meşgul" hatası vererek görevi ciddi anlamda sıkıntıya soktuğu bilinir.

Diğer bellek türlerinin konuyla ilgili olmaması nedeniyle burada anlatmaya gerek yoktur sanırım.


 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanırım şu BIOS meselesini atlamışım;

B.I.O.S. = Basic Input Output System = Temel Giriş Çıkış Sistemi = Bilgisayarın en temel yazılımıdır. Kısaca mikroişlemciye, bilgisayar anakartında neyin nerede olduğunu ve nasıl çalıştığını anlatır. Bu yazılım olmadan mikroişlemcinin hiçbir insani arabirimi çalıştırması ya da işletim sistemi yüklemesi mümkün değildir. Sanılanın aksine BIOSlar günümüzde ROM belleğe değil, Flash belleğe yazılıdır. Kİ gerektiğinde üzerine güncelleme yapılabilsin. Vakıa bilgisayarların "demir çağı" sayılabilecek bir zamanda  bu işe başlamış olsam da hiç ROM belleğe yazılı bir bios görmedim. Zira o zamanlar bile EPROM denilen UV ışıkla silinip tekrar programlanabilen kırmıklar mevcuttu ve BIOS yazılımı bunların üzerine yazılırdı. 
Kullanıcıların içine girip bazı parametreleri değiştirebildikleri yazılım ise BIOS'un üst düzey insan arabirimidir. Burada çok basit ve anakartın ya da bağlı cihazların kullanımını fiziksel olarak tehlikeye atmayacak parametreler değiştirilebilir. Bu parametreler yine Flash bellek üzerine ya da pil destekli NovRAM modül üzerine yazılır ki gerektiğinde yüzbinlerce kez değiştirilebilsiniler.
Zira ROM belleklerin fanilerce değiştirilmesi olanağı yoktur. Ya okursunuz ya da imha edersiniz !

tarihinde adeist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, anibal yazdı:

 

 

Çok cahilsin çok...

 

O BIOS Pili dediğin şey, ROM için değil, yani bellek için değil, aletteki RTC (Real Time Clock) denen saat için konur oraya. Yani, BIOS Pili değil, bildiğin bir saat pilidir ve bir saate bağlıdır.

 

BIOS'taki çipler, falan... Uffff, bir insan bir bok bilmediği konuda ancak bu kadar sallar. 

 

Sen bir aptalsın. Bunu bilirsen, kendine en faydalı şeyi sağlamış olursun. 

Bende rom için demedim zaten

Ram bellek için dedim animal..geri zekalı animal.bios pilinin.görevi belli.^_^bios.

 pili saat pili degildir.sen yazma istersen rezil herif..bios.pilinin görevi.saati ayarlamaktir.pili cikartirsan saatte sifirlanir.biosta internetemi gireceksin yoksa.bizim işimiz harddisteki datalarda..anibal.önce daha belleğin ne olduğunu törende gel karşıma sonra böyle rezil olursun iste.bilgisayarın vga 'dan görüntü alabilmesi için kremler slotlarinda .takıli. olması gerekir.çünkü rem.hafızaları.geçici bellektir.kalıcı bellekler.dökülüp takilmaz.formatta atılmaz.kalıcı bellekler.data kaybı yaşamaz.ama hardiskler.ve remler.data kaybı yaşar.ayrıca bile pilini..cikartirsan.biosta.sifirlanir..fabrika ayarlarina döner.çünkü bile pili.verileri kaydettiğimiz.gibi kalmasını sağlar.çünkü bilgisayardaki.tüm rom veya ram olsun.geçici belleklerdir.pil.. bu yüzden var.sadece saat için değil.biosun asıl görevi geçici bellekleri.yani bios belleğini kuzey güney köprü ciplerini.ve rom ciplerini ve entegrelerine sinyal gönderip.sabit kalmasını sağlar.

 

 

 

tarihinde spartaküs abaküs tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
56 dakika önce, adeist yazdı:


30 yıllık bilgisayar mühendisi olarak açıklama getireyim  (gerçi diğer üyeler de getirmiş);

- R.O.M. = Read Only Memory = Yalnızca okunabilir bellek. Bu bellek yarıiletken fabrikasında yazılmıştır. Değiştirilemez ve silinemez !
- R.A.M. = Random Access Memory = Rastgele Erişimli Bellek = Bu bellek bilgisayar, mikrodenetleyici ve benzerlerinin (cep telefonu, çamaşır makinası, uzay mekiği vs..) ana belleğini oluşturan elektronik kırmıktır. Mikroişlemcinin yaptığı tüm aritmetik mantıksal işlemler bu bellek üzerine icra edilir. Sistemin toplam hızı bu belleğin hızına ve kapasitesine bağlıdır. Teorik olarak sonsuz kez yazılıp silinebilr ve üzerine tekrar yazılabilir. Rastgele erişimli bellek denmesinin nedeni, bilgisayarların taş devrinde sıralı erişimli ferit çekirdekli bellekler kullanılmasıydı. O zamanlar örneğin belleğin 170. adresindeki bir veriye ulaşmak için sırayla diğer 169 tanesini de okumak gerekiyordu. Rastgele erişimli belleklerin icadıyla birlikte sadece adres girilerek veriyi okumak/yazmak mümkün oldu. Hatta aya ilk ayak inen Apollo 11 in ay modülündeki bilgisayarda sıralı ferrit bellek kullanıldığından sık sık "sistem aşırı yüklü/meşgul" hatası vererek görevi ciddi anlamda sıkıntıya soktuğu bilinir.

Diğer bellek türlerinin konuyla ilgili olmaması nedeniyle burada anlatmaya gerek yoktur sanırım.


 

Rom bellek chipsetler ini ben değiştiriyorum.bende cihaz var.robot sadece rom bellekten chipsetler o degistiriyor.dostum.sadece slotlar. ve işlemci yatağı değişme z.onundisinda.her türlü parça değişir ve takılır.yeterki cihazın olsun

Ayrıca dostum.rom bellekler yani rom entegreleride.özel bir cihazla flash q atılarak guncellenebilir.günümüzde hala rom belleği yani biosu ister flash belleğe yazarsin ister rom modullerine istersen seyyar ssd..hardiske yazarsin ve halada yazılıyor

Mesele o değil kanki asıl mesele rom bellekler.kalıcı belleklerdir.ama degistirilir.remlerde ucucu belleklerdir.sen rom bellekler değiştirilemez demissin.ben yıllardır hem değiştiriyorum.hemde guncelliyorum.senin dediğin üretici firma biosa rom belleğine yazılım atar.bizde bu yazılımı değiştiriyoruz.hem görsel olarak hemde donanimsal olarak

tarihinde spartaküs abaküs tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 minutes ago, spartaküs abaküs said:

Bende rom için demedim zaten

Ram bellek için dedim animal..geri zekalı animal.bios pilinin.görevi belli.^_^bios.

 pili saat pili degildir.sen yazma istersen rezil herif..bios.pilinin görevi.saati ayarlamaktir.pili cikartirsan saatte sifirlanir.biosta internetemi gireceksin yoksa.bizim işimiz harddisteki datalarda..anibal.önce daha belleğin ne olduğunu törende gel karşıma sonra böyle rezil olursun iste.bilgisayarın vga 'dan görüntü alabilmesi için kremler slotlarinda .takıli. olması gerekir.çünkü rem.hafızaları.geçici bellektir.kalıcı bellekler.dökülüp takilmaz.formatta atılmaz.kalıcı bellekler.data kaybı yaşamaz.ama hardiskler.ve remler.data kaybı yaşar.ayrıca bile pilini..cikartirsan.biosta.sifirlanir..fabrika ayarlarina döner.çünkü bile pili.verileri kaydettiğimiz.gibi kalmasını sağlar.çünkü bilgisayardaki.tüm rom veya ram olsun.geçici belleklerdir.pil.. bu yüzden var.sadece saat için değil.biosun asıl görevi geçici bellekleri.yani bios belleğini kuzey güney köprü ciplerini.ve rom ciplerini ve entegrelerine sinyal gönderip.sabit kalmasını sağlar.

 

 

 

 

 

RAM belleğe de pil konmaz, hala sayıklıyorsun oradan. Non volatile bir şey lazımsa, oraya RAM bellek konmaz. Daha ne söylediğinden falan bihaber, boyuna sayıklıyorsun, geçici bellek, yok kalıcı bellek zart zurt.... Sadece uffff, diyebiliyorum, ta o kadar uğraşılmaya değmeyecek bir aptalsın. Ve bunu da hakaret etmek için değil, ne olduğunu anla da, düzelt diye söylüyorum...

 

Başka okuyanlar için, bu salağın sayıkladıklarına falan bakıp, ahada BIOS'a pil takılırmış falan öğrendik gibi bir rahvete girmeyin, safi sayıklıyor. 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...