Jump to content

Bir Müslüman Milliyetçi Olabilir mi


Recommended Posts

2 hours ago, sağduyu said:

1. Madem insanlara seçme hakkı verildi, o zaman bu put neden inanmıyor diye bir sürü kavmi içindeki bebek ve çocuklar da dahil olmak üzere helak etmiş.

 

Ama bizim konumuz müslümanlara herkes müslüman olana kadar savaşın, öldürün, yağmalayın emri verildi mi verilmedi mi, değil mi?

 

 Neden konuyu çerçevesinden taşırıyorsunuz? Benim itiraz ettiğim "müslümanlara Kur'anda gidin, müslüman olmayan herkesi öldürün" emri verilmediği ve bu yorumun Kur'ana aykırı olduğudur. Bunun helak edilen kavimler ile nasıl bir alakası var.

 

Kavimler neden helak edildi?

Helak edilen kavimler içinde bahsettiğiniz gibi masum bireyler var mıydı?

Yoksa onlar o beladan ırak mı tutuldular?

Neden ibret olsun diye o çocuk öldürüldü?

 

Bunlar benim tartışma alanım değil. Benim bu konuda itiraz ettiğim "kur'an(BAKIN KUR'AN. SÜNNETLER DEĞİL), müslümanlara islama inanmayan herkesi öldürme cevazı vermez" hususudur. Ben islam alimi falan değilim. Dönem Arapçasını da bilmiyorum. Bu tür konuları, öyle birisini bulunca onunla tartışırsınız.

 

2 hours ago, sağduyu said:

Eğer ille de bir mahkeme olmasını istiyorsan yargılanacak olanlar insanlar değil, hayatta kalmak için canlıların birbirlerini yedikleri böyle boktan bir sistemi kuran varlık olmalı. Kötülüğün olmadığı, canlıların ve insanların huzur, mutluluk ve neşe içinde yaşayabileceği bir sistem kurabilecek gücü varken bunu yapmayıp böyle vahşi, içinde acı, şiddet, adaletsizlik, kötülük olan bir sistemi kuran yargılanmalı.

 

Ayrıca Kuran'a göre yargılamada ana kriter insanın Muhammed'e inanıp inanmadığıdır. Eğer bir insan Muhammed'e inanmıyorsa isterse dünyanın en iyi insanı olsun farketmez, direk cehenneme atılıp akıl almaz işkenceler altında sonsuza kadar yakılır.

 

Yahu ben yaratıcı Kur'anda tarif edilen gibidir gibi bir ifade mi kurdum?

 

Bir yaratıcı var mı yoksa yok mu BİLMİYORUM ! Bu kadar basit, dünyada yaşayan bütün insanlar gibi bilmiyorum.

 

Ama tamamen insani hislerle, öldükten sonra kötü işler yapanların cezalandırılmasını istiyorum. Bu benim adalete duyduğum iştiyak. Bunu oraya buraya çekmeyin yahu. Yolda aç köpekler görürsün dersin ki "keşke hayvancağızlar hiç aç kalmasa". Bu onun gibi saf, insani bir istek. Bu kadar.

 

Konuyu çerçevesinden taşırmakla kalmadınız benim ifademi bile bir yerlere sürüklediniz.

 

Fark ediyorsanız taşları sürekli kendi istediğiniz yere diziyorsunuz ve tabi olarak uzaktan bakınca hep aynı manzarayla karşılaşıyorsunuz.

 

2 hours ago, sağduyu said:

Ben bir müslümana göre Kuran ve hadis aynı şeydir, öyle olmalıdır falan demedim, ikisini de aktaran aynı araplar dedim.

 

Yahu siz Kur'anın hadisle açıklanmasını doğru buluyorsunuz, hadisi bir kur'an açıklayıcı olarak görüyorsunuz. Doğal olarak ikisini de aynı mertebeye yerleştiriyorsunuz. Ben sizin "araptan geldi" lafınıza takılmadım ki. Metodolojik bir yanlış yapıyorsunuz, birbiriyle çelişen iki kaynaktan birini diğerine açıklayıcı olarak, delil olarak getiriyorsunuz diyorum.

 

2 hours ago, sağduyu said:

Bu arap putu herkes müslüman olsun istiyor mu, istemiyor mu? Soru bu.

 

Hayır soru bu değil. Soru en başından beri şu; islamda sırf müslüman değil diye bir devlete, bir kavime savaş açılabilir mi?

 

2 hours ago, sağduyu said:

 

Yahu şu sorulara cevap vermek için istatistiki bir çalışmamı olması gerekiyor, bir tarih bilmek, biraz da aklı kullanmak yeterli. Bu soruların cevabı bile Kuran tüm insanlığa gönderildi palavrasını çürütmeye yeter de artar bile. Tüm insanlığa gönderildi denilen kitap gönderildikten tam 1000 yıl sonra bile insanlığın %99,999999'una ulaştırılamamış. İnsanlığın %99,9999999'u Kuran'da ne yazdığından habersiz, Kuran'da şunlar var diyen din tüccarlarına mahkum.

 

Konu aynı zamanda insanları Kuran'dan ne anladığı ile de ilgili. 

 

Değil. Konu bu değil. Ben bunları tartışacağınız doğru kişi değilim. Ben bunları sizinle tartışmayacağım. Bunu tartışmanız gereken insan ben değilim. Benimle "kur'anda müslümanlara, müslüman olmayanlara karşı sırf müslüman olmadıkları için savaş ilan etme cevazı var mıdır, yok mudur?" ancak bunu tartışabilirsiniz. Ben Kur'anda her konuda alim falan değilim, bu meseleyi vakti zamanında araştırdığım için biliyorum.

 

Israrla çerçeveyi dağıtıyorsunuz ve artık ben toplamaya çalışmaktan gerçekten yoruldum ve sıkıldım. İsterseniz konu hakkında tartışmaya devam edelim ancak başka meseleler ile ilgili tartışmanız gereken kişi, size cevap yetiştirecek kişi gerçekten ben değilim.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 83
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

1 hour ago, TheRationalAtheist said:

 Ama orijinaliyle -varsa tabiî- aynı olup olmadığını bilmiyoruz.

 

Tabi, şu an elimizdeki metin harici evvelde başka metinler olduğu da söyleniyor, bunların yakıldığı vs...

 

Şu an Süryani dilinde bir Kur'an da var.

 

Ama hani bizim referans noktamız uluslararası düzeyde kullanılan Arapça Kur'an.

 

1 hour ago, TheRationalAtheist said:

Pasif-agresif davranıldığı belli oluyor, cehennemle tehdit edilindiği gerçeğini göz önünde bulunursak. "Kardeş kardeş yaşayın." denmiyor, "Siz göreceksiniz." deniliyor. Yani Sağduyu'nun iddiasının temeliyle çelişmiyor. 

 

Hayır, onun iddiası "ey müslümanlar nerede bir müslüman görmezseniz derhal kılıcınızı çekin. Baktın iman etmiyor, vurun kellesini."

 

Benim iddiam ise, karşı tarafında savaş açmadığı ve zulüm edilmediği taktirde müslümana savaş cevazı yok.

 

Öldükten sonra artık o yargılanır, cehenneme atılır falan o başka bir durum.

 

1 hour ago, TheRationalAtheist said:

Ama bence bu yine de Kur'an'ın barışçıl olduğu anlamına gelmez

 

Barışçıl ifadesi için evvela ortak bir tanım bulmamız gerekiyor. Barışçıldan kastımız ahimsa mı? Yani pasif direniş mi? Öyleyse zaten değil.

 

1 hour ago, TheRationalAtheist said:

Ortada belli ki gelecek bir soykırım -en azından otoriter baskıcılık- var, "Din Allah'ın oluncaya kadar savaşın." deniliyor.

 

Benim buna yorumum şöyle;

 

Taraflardan biri müslümanlara savaş açtı ve müslümanlarda doğal olarak savaşa girdi.

İki taraf harb halinde.

 

İhtimaller; biri kazanır ya da ikisi de bir sebepten geri çekilir.

 

Müslümanlar kaybederse haneleri, yurtları, mabetleri... müslüman olmayanların eline geçecek. Diğer toplum kendi inanışlarını müslümanlara dayatacak. Bu durumda Din yani inanış Allah'tan başka şeylere kayabilir. Bu yorum, Kur'anın diğer ayetleri ile de çelişmiyor.

 

Ancak "herkes müslüman olana kadar savaşın" yorumu çıkartıyorsak o halde başka ayette niye "bırak istediğine inansın" diyor?

 

Şimdi bu durumda inanmayan bir insan şunu diyebilir, "çelişki var."

 

Benim burada ilgi alanım inanmayan insan değil, müslüman ne diyecek? Sonuçla buna inanıp bunu uygulayacak olan o. O kişi de "çelişki var" diyemeyeceğine göre benim yaptığım gibi bir yorum yapmak zorunda. Dolayısıyla müslüman "ben gidip herkes müslüman olana kadar milleti kesip biçeceğim" diyemez.

 

1 hour ago, TheRationalAtheist said:

 İşgal etmek için din uydurdukları açıklaması yerine işgal etmenin o zamanda normal olduğu ve bunun o zamanın dinlerine yansıdığı iddiası daha mantıklı.

 

Evet, olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
24 dakika önce, Tengiz yazdı:

Tabi, şu an elimizdeki metin harici evvelde başka metinler olduğu da söyleniyor, bunların yakıldığı vs...

 

Şu an Süryani dilinde bir Kur'an da var.

 

Ama hani bizim referans noktamız uluslararası düzeyde kullanılan Arapça Kur'an.

 

 Doğru.

25 dakika önce, Tengiz yazdı:

Hayır, onun iddiası "ey müslümanlar nerede bir müslüman görmezseniz derhal kılıcınızı çekin. Baktın iman etmiyor, vurun kellesini."

 

Benim iddiam ise, karşı tarafında sav açmadığı ve zulüm edilmediği taktirde müslümana savaş cevazı yok.

Evet. Benim hatam. Ama bu ayet yazıldığı zaman Muhammed'i takip eden kişilerin az olduğunu da iddia ediyor Sağduyu.

 

Bir saat önce, Tengiz yazdı:

Barışçıl ifadesi için evvela ortak bir tanım bulmamız gerekiyor. Barışçıldan kastımız ahimsa mı? Yani pasif direniş mi? Öyleyse zaten değil.

"TDK'daki 4. anlamıyla barıştan yana olmak." tanımını kullanıyorum.

 

Bir saat önce, Tengiz yazdı:

Benim buna yorumum şöyle;

 

Taraflardan biri müslümanlara savaş açtı ve müslümanlarda doğal olarak savaşa girdi.

İki taraf harb halinde.

 

İhtimaller; biri kazanır ya da ikisi de bir sebepten geri çekilir.

 

Müslümanlar kaybederse haneleri, yurtları, mabetleri... müslüman olmayanların eline geçecek. Diğer toplum kendi inanışlarını müslümanlara dayatacak. Bu durumda Din yani inanış Allah'tan başka şeylere kayabilir. Bu yorum, Kur'anın diğer ayetleri ile de çelişmiyor.

 

 Doğru. Ama tam tersi bir durumda da aynı şey olacak.

Bir saat önce, Tengiz yazdı:

Ancak "herkes müslüman olana kadar savaşın" yorumu çıkartıyorsak o halde başka ayette niye "bırak istediğine inansın" diyor?

 

 Farklı durumlar. Birisinde herkes barışta ve tansiyon yüksek değil. Diğerinde tansiyon ve nefret yüksek seviyelerde, iki taraf için de.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, Tengiz said:

 

Ama bizim konumuz müslümanlara herkes müslüman olana kadar savaşın, öldürün, yağmalayın emri verildi mi verilmedi mi, değil mi?

 

 Neden konuyu çerçevesinden taşırıyorsunuz? Benim itiraz ettiğim "müslümanlara Kur'anda gidin, müslüman olmayan herkesi öldürün" emri verilmediği ve bu yorumun Kur'ana aykırı olduğudur. Bunun helak edilen kavimler ile nasıl bir alakası var.

 

Kavimler neden helak edildi?

Helak edilen kavimler içinde bahsettiğiniz gibi masum bireyler var mıydı?

Yoksa onlar o beladan ırak mı tutuldular?

Neden ibret olsun diye o çocuk öldürüldü?

 

Bunlar benim tartışma alanım değil. Benim bu konuda itiraz ettiğim "kur'an(BAKIN KUR'AN. SÜNNETLER DEĞİL), müslümanlara islama inanmayan herkesi öldürme cevazı vermez" hususudur. Ben islam alimi falan değilim. Dönem Arapçasını da bilmiyorum. Bu tür konuları, öyle birisini bulunca onunla tartışırsınız.

 

İnsanlara seçme hakkın falan verildi diyen sendin, ben de Kuran'dan aksini gösterince ama konumuz bu değildi  demek ne demek?

 

Kuran müslümanlara inanmayanları öldürme hakkı veriyor diyen yok, ayetlere göre fitne ortadan kalkıncaya ve din Allah'ın oluncaya kadar savaşma emri veriliyor. 

 

Yahu madem İslam alimi değilsin, dönem arapçasını bilmiyorsun o zaman ne diye Kuran'dan böyle bir anlam çıkmaz diye diretiyorsun? Çıkaran çıkarıyor, çıkardıkları için de hem Muhammed zamanında hem de Muhammed'den sonra önlerine gelene saldırmışlar.

 

Bütün İslam alimleri, dönemin arapçasına hakim olanlar söz konusu ayetler hakkında aynen benim dediğim anlam çıktığını ifade etmişler.

 

2 hours ago, Tengiz said:

Yahu siz Kur'anın hadisle açıklanmasını doğru buluyorsunuz, hadisi bir kur'an açıklayıcı olarak görüyorsunuz. Doğal olarak ikisini de aynı mertebeye yerleştiriyorsunuz. Ben sizin "araptan geldi" lafınıza takılmadım ki. Metodolojik bir yanlış yapıyorsunuz, birbiriyle çelişen iki kaynaktan birini diğerine açıklayıcı olarak, delil olarak getiriyorsunuz diyorum.

 

Sadece ben değil tüm İslam alemi bunu böyle görüyor, metolojik bir yanlış falan da yok, bu işin metodolojisi tam da böyle. Yukarda ben İslam alemi değilim, dönem arapçasını da bilmiyorum diyorsun sonra da bu iki kaynak birbiri ile çelişiyor diyorsun, işte asıl çelişki senin yaptığına denir. Kuran'la hadisler çelişmez, tam tersine birbirini açıklar. Çelişen kısımlar olması da önemli değil çünkü Kuran bile kendi içinde sürüyle çelişki ile dolu.

 

Demek sen modern(!) müslümansın, yoksa neden hadisleri inkar edesin ki!

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sadece başlık yazısına cevaben...

 

Evet, bir Müslüman gayet tabii milliyetçi olabilir, oluyor da. Kendi ülkemiz insanı, Türkler buna çok güzel örnektir. Dinci iktitar 2015 seçimlerinde tam da bu yüzden kaybetmiş ve seçimi tekrar etmiş, bu sırada PKK'yla çalışıp Türk milliyetçilerine oynayarak oy peşine düşmüştür.

Güncel ve çok net bir örnek olduğu için hatırlattım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 minutes ago, Türk Ateist said:

Sadece başlık yazısına cevaben...

 

Evet, bir Müslüman gayet tabii milliyetçi olabilir, oluyor da. Kendi ülkemiz insanı, Türkler buna çok güzel örnektir. Dinci iktitar 2015 seçimlerinde tam da bu yüzden kaybetmiş ve seçimi tekrar etmiş, bu sırada PKK'yla çalışıp Türk milliyetçilerine oynayarak oy peşine düşmüştür.

Güncel ve çok net bir örnek olduğu için hatırlattım.

 

"Gerçek" müslüman mı, bizimkilerden mi ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, sağduyu said:

İnsanlara seçme hakkın falan verildi diyen sendin, ben de Kuran'dan aksini gösterince ama konumuz bu değildi  demek ne demek?

 

Kur'an neden insanlara seçme hakkı vermesi birincisi benim iddiam değil. Bu defalarca zikredilen bir şey. Bunu açıkça yazıyor zaten.

 

Buna rağmen neden malum çocuğun öldürüldüğü ve kavimlerin helak ettiğinin ise cevabını benden alamazsın.

 

2 hours ago, sağduyu said:

Yahu madem İslam alimi değilsin, dönem arapçasını bilmiyorsun o zaman ne diye Kuran'dan böyle bir anlam çıkmaz diye diretiyorsun? Çıkaran çıkarıyor, çıkardıkları için de hem Muhammed zamanında hem de Muhammed'den sonra önlerine gelene saldırmışlar.

 

Sen de değilsin. Sana "sen uzmanı değilsin, hiçbir konuda zerre laf diyemezsin" denilebilir mi?

 

Niye her şeyi birbiriyle karıştırıyorsunuz?

 

Ben iyi bir şef değilim diye güzel menemen yapamaz mıyım? Yukarıda da izah ettim, ben bu meseleyi araştırdım dedim. O yüzden hakkında konuşabiliyorum. O yüzden kendimde bu hakkı buluyorum. Sen bana araştırmadığım yerden suallerle geliyorsun ben de sana diyorum ki ben alimi değilim, alimi olanıyla tartış. Ben seninle iyi menemen nasıl yapılır sualini tartışabilirim ama lazanya nasıl yapılır bilmem. Bu kadar basit işte. Bildiğim konu hakkında konuşuyorum, bilmediğimde de niye yorum yapayım? Ben islam alimi değilim diye zır cahil değilim ya. Şef değilim diye açlıktan ölmüyorum ya!

 

2 hours ago, sağduyu said:

Bütün İslam alimleri, dönemin arapçasına hakim olanlar söz konusu ayetler hakkında aynen benim dediğim anlam çıktığını ifade etmişler.

 

Hayır. Basitçe hayır.

 

2 hours ago, sağduyu said:

Sadece ben değil tüm İslam alemi bunu böyle görüyor

 

Bütün islam alemi ne kadar karışık biliyor musun?

 

https://web.archive.org/web/20161226113158/http://www.pewforum.org/2012/08/09/the-worlds-muslims-unity-and-diversity-1-religious-affiliation/#identity

 

2 hours ago, sağduyu said:

Yukarda ben İslam alemi değilim, dönem arapçasını da bilmiyorum diyorsun sonra da bu iki kaynak birbiri ile çelişiyor diyorsun

 

Evet, çünkü çelişiyor. Benim çimenin yeşilliğini görmem için botanik mi okumam lazım?

 

Niye benim ifadelerimi oraya buraya çekiyorsun? Ben hiç böyle bir şey yapmıyorum halbuki. Kendi fikrimden tut burada ifade ettiğim her şeyi oraya buraya çektin ve ben sürekli sürekli, en basit örneklerle yeniden izah etmek zorunda kaldım.

 

Ben sana "ben islamdan zerre anlamam, zır cahilim" demedim ki. İslamı külliyen bilmem, bildiğim hususlar var onun üzerine konuşuyorum dedim. Bunu niye "madem alimi değilsin niye bunu öyle iddia ediyorsun?" gibi bir tarafa çektin. O zaman ben sana çıkayım "sen islam alimi misin? O halde islam hakkında tek kelime edemezsin" diyeyim. Saçma değil mi? Benim fikrim bu olsa daha konunun başında sana bunu söylemem gerekmez miydi?

 

2 hours ago, sağduyu said:

Kuran'la hadisler çelişmez, tam tersine birbirini açıklar.

 

Niye sen sünni ateist misin?

 

2 hours ago, sağduyu said:

Çelişen kısımlar olması da önemli değil çünkü Kuran bile kendi içinde sürüyle çelişki ile dolu.

 

Senin görüşüne uyan çelişmiyor öyle değil mi? Sen zaten bu konuda kesin kanaatini vermiş ve bu kanaate iman etmişsin. Gözünü objektif olabilmek fikrine kapatmışsın. Böyle bakarsan hayata "bu kesin doğru" dediğin herhangi bir şey için milyonlarca delil bulabilirsin kendine. Neden biliyor musun? Çerçeven yok, denklemin yok.

 

Hadisler Kur'an ile çelişse bile Kur'andan asırlar sonra yazılan hadisler Kur'anı açıklar fikrinin delili ne? İkisini de Arapların yazmış olması mı? Bu mu yani kurduğun denklem. Ne kadar çürük tahtalar üzerinde dans ettiğini gerçekten fark etmiyor musun?

 

2 hours ago, sağduyu said:

Demek sen modern(!) müslümansın, yoksa neden hadisleri inkar edesin ki! 

 

Artık bıktım. Benim din ve inanç hakkındaki fikrimi sordun sana söyledim. Ben dediğin gibi bir müslüman olsam ben öyleyim derdim. Sürekli lafımı çarpıtıyorsun, konuyu çarpıtıyorsun, bana ithamlarda bulunuyorsun...

 

Biz millet olarak bir şeyi algılayamıyoruz, sadece sen de değil çoğunlukta bunu keşfettim. Bir insan bir şeye "e burası doğru" derse illaki ondan olmak zorunda değil. Bu kadar basit bir şeyi idrak edemiyoruz.

 

Sen eşcinsel haklarını savunuyor olsan eşcinsel olmak zorunda mısın?

Sokak hayvanları savunsan sokak hayvanı olmak zorunda mısın?

 

Yahu ben "hayır, islamda kılıç zoruyla müslüman etme kur'anda yoktur" dedim diye illaki müslüman olmak zorunda mıyım?

 

Bu kadar basit şeyleri tartışmayalım artık.

tarihinde Tengiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 minutes ago, Tengiz said:

 

Kur'an neden insanlara seçme hakkı vermesi birincisi benim iddiam değil. Bu defalarca zikredilen bir şey. Bunu açıkça yazıyor zaten.

 

Buna rağmen neden malum çocuğun öldürüldüğü ve kavimlerin helak ettiğinin ise cevabını benden alamazsın.

 

Eee, ben de Kuran'ın iddiasına cevap vermişim, madem ona cevap vermeyeceksin, buna cevap vermeyeceksin, ne diye habire benim Kuran'ı eleştiren mesajlarımı alıntılayıp bir şeyler yazıyorsun?

17 minutes ago, Tengiz said:

Sen de değilsin. Sana "sen uzmanı değilsin, hiçbir konuda zerre laf diyemezsin" denilebilir mi?

 

Niye her şeyi birbiriyle karıştırıyorsunuz?

 

Ben iyi bir şef değilim diye güzel menemen yapamaz mıyım? Yukarıda da izah ettim, ben bu meseleyi araştırdım dedim. O yüzden hakkında konuşabiliyorum. O yüzden kendimde bu hakkı buluyorum. Sen bana araştırmadığım yerden suallerle geliyorsun ben de sana diyorum ki ben alimi değilim, alimi olanıyla tartış. Ben seninle iyi menemen nasıl yapılır sualini tartışabilirim ama lazanya nasıl yapılır bilmem. Bu kadar basit işte. Bildiğim konu hakkında konuşuyorum, bilmediğimde de niye yorum yapayım? Ben islam alimi değilim diye zır cahil değilim ya. Şef değilim diye açlıktan ölmüyorum ya!

 

Ben de uzmanıyım demedim zaten, sana uzmanlarının görüşlerini aktardım. Ayrıca Kuran'ın bir arap palavrası olduğunu görmek için uzman olmaya falan gerek yok, aklı, mantığı kullanmak yeterli.

 

20 minutes ago, Tengiz said:

Hayır. Basitçe hayır.

 

Öyle kuruya hayır demekle olmaz, benim yaptığım ortaya kanıt koyman gerekiyor. Ben İslam alimleri ve dönemim arapçasına hakim olanların benim gibi düşündüğünü gösteren kanıtları ortaya koydum.

 

21 minutes ago, Tengiz said:

 

Onların karışık olması Kuran'ın hadislerle açıklandığı gerçeğini değiştirmez. 1400 yıldır bu böyle olmuştur. 

 

24 minutes ago, Tengiz said:

Evet, çünkü çelişiyor. Benim çimenin yeşilliğini görmem için botanik mi okumam lazım?

 

Niye benim ifadelerimi oraya buraya çekiyorsun? Ben hiç böyle bir şey yapmıyorum halbuki. Kendi fikrimden tut burada ifade ettiğim her şeyi oraya buraya çektin ve ben sürekli sürekli, en basit örneklerle yeniden izah etmek zorunda kaldım.

 

Ben sana "ben islamdan zerre anlamam, zır cahilim" demedim ki. İslamı külliyen bilmem, bildiğim hususlar var onun üzerine konuşuyorum dedim. Bunu niye "madem alimi değilsin niye bunu öyle iddia ediyorsun?" gibi bir tarafa çektin. O zaman ben sana çıkayım "sen islam alimi misin? O halde islam hakkında tek kelime edemezsin" diyeyim. Saçma değil mi? Benim fikrim bu olsa daha konunun başında sana bunu söylemem gerekmez miydi?

 

Çeliştiği falan yok, tam aksine tencere kapak gibi birbirlerini tamamlıyorlar. 

 

26 minutes ago, Tengiz said:

Niye sen sünni ateist misin?

 

Yok, ben sadece ateistim, ama sen ne olduğunu bile bilmiyorsun. 

 

27 minutes ago, Tengiz said:

Senin görüşüne uyan çelişmiyor öyle değil mi? Sen zaten bu konuda kesin kanaatini vermiş ve bu kanaate iman etmişsin. Gözünü objektif olabilmek fikrine kapatmışsın. Böyle bakarsan hayata "bu kesin doğru" dediğin herhangi bir şey için milyonlarca delil bulabilirsin kendine. Neden biliyor musun? Çerçeven yok, denklemin yok.

 

Hadisler Kur'an ile çelişse bile Kur'andan asırlar sonra yazılan hadisler Kur'anı açıklar fikrinin delili ne? İkisini de Arapların yazmış olması mı? Bu mu yani kurduğun denklem. Ne kadar çürük tahtalar üzerinde dans ettiğini gerçekten fark etmiyor musun?

 

Yahu Kuran bile Muhammed'den asırlar sonra yazılmış, hadislerin de sonradan yazılması gayet normal. Kuran da hadisler de aynı arapların ürünü. falanca hazretin aktardığı ayeti kabul ediyorsun da aynı hazretin aktardığı hadisi mi kabul etmiyorsun?

 

Bazı müslümanları hadis ikiyüzlülüğü artık iyice mide bulandırmaya başladı, işine gelen hadis oldu mu birbirlerine ballandıra ballandıra o hadisi anlatırlar, ama İslam'ın iğrenç yüzünü gösteren hadisler oldu mu hemen tu kaka ilan ederler.

 

34 minutes ago, Tengiz said:

Artık bıktım. Benim din ve inanç hakkındaki fikrimi sordun sana söyledim. Ben dediğin gibi bir müslüman olsam ben öyleyim derdim. Sürekli lafımı çarpıtıyorsun, konuyu çarpıtıyorsun, bana ithamlarda bulunuyorsun...

 

Biz millet olarak bir şeyi algılayamıyoruz, sadece sen de değil çoğunlukta bunu keşfettim. Bir insan bir şeye "e burası doğru" derse illaki ondan olmak zorunda değil. Bu kadar basit bir şeyi idrak edemiyoruz.

 

Sen eşcinsel haklarını savunuyor olsan eşcinsel olmak zorunda mısın?

Sokak hayvanları savunsan sokak hayvanı olmak zorunda mısın?

 

Yahu ben "hayır, islamda kılıç zoruyla müslüman etme kur'anda yoktur" dedim diye illaki müslüman olmak zorunda mıyım?

 

Bu kadar basit şeyleri tartışmayalım artık.

 

Madem müslüman değilsin o zaman ne diye İslam dininin en önemli kaynağı olan hadisleri görmezden geliyorsun? Ki hadisler olmadan Kuran doğru dürüst anlaşılmaz bile, hadisler Kuran'ı açıklayıp tamamlar.

 

Ayrıca İslam'da kılıç zoru ile müslüman etme vardır, Kuran'da da vardır, hadislerde de.

 

Tevbe/5. Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Ayrıca müslüman olduğu o kadar açık ki, böyle rezil, iğrenç, ilkel, vahşi,  akıl ve mantık dışı bir dini müslümandan başkası savunmaz.

 

Ne diyor ayet, "bulduğunuz" yerde öldürün, yakalayıp hapsedin, "eğer" tövbe ederler, namazı kılıp zekatı verirlerse serbest bırakın diyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
39 minutes ago, sağduyu said:

Eee, ben de Kuran'ın iddiasına cevap vermişim, madem ona cevap vermeyeceksin, buna cevap vermeyeceksin, ne diye habire benim Kuran'ı eleştiren mesajlarımı alıntılayıp bir şeyler yazıyorsun?

 

Sevgili Sağduyu.

 

Ben bu konuyu yazan kişiye konuyla ilgili bir ileti attım. Sonra sen benim iletime karşılık verdin ve tartışma böyle başladı. Ben senin "islamla ilgili eleştirilerim" adlı bir iletine cevap vermedim.

 

39 minutes ago, sağduyu said:

Ben de uzmanıyım demedim zaten, sana uzmanlarının görüşlerini aktardım. Ayrıca Kuran'ın bir arap palavrası olduğunu görmek için uzman olmaya falan gerek yok, aklı, mantığı kullanmak yeterli.

 

Kur'anın palavra olup olmadığı başka bir tartışma konusu ki beni zaten pek ilgilendirmiyor.

 

39 minutes ago, sağduyu said:

Onların karışık olması Kuran'ın hadislerle açıklandığı gerçeğini değiştirmez. 1400 yıldır bu böyle olmuştur. 

 

Bizim milletimizin büyük bir bölümü kendini sünni müslüman olarak görür hatta attığım siteye bakarsan Türkiye bu konuda birincidir. Bizim milletimiz için din; namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek, kötülük yapmamaktır. Anadolu müslümanının din anlayışı budur. İki tane yobaz çıkıp "vurun, kırın, yağmalayın" dese dahi bu bizim anadolu insanımızın islam anlayışını değiştirmez. Bizim insanımız, islamın savaşla yayılması gerektiğine, insanları müslüman yapmak için ülkelerini işgal etmemiz gerektiğine, zorla insanların dinini değiştirmemiz gerektiğine falan inanmıyor. İstersen git sokakta geçenlerle konuş, yüz kişinde 99'u sana aynı şeyi söyleyecektir.

 

39 minutes ago, sağduyu said:

Yahu Kuran bile Muhammed'den asırlar sonra yazılmış,

 

Hayır. Bahsettiğin şey derlenmesi ve kitap haline dönüştürülmesiyse bildiğimiz kadarıyla Ebubekir ve Ömer dönemine tekabül ediyor bu. Dolayısıyla asırlar sonrası değil. Ha sen bu malumatın yanlış olduğunu iddia ediyorsan o farklı bir şey, aksini ispatlar nitelikte deliller getirmen lazım.

 

39 minutes ago, sağduyu said:

Kuran da hadisler de aynı arapların ürünü. falanca hazretin aktardığı ayeti kabul ediyorsun da aynı hazretin aktardığı hadisi mi kabul etmiyorsun?

 

Sebebini birçok kez yazdım son kez yazayım.

 

Biri Allah'ın sözü, diğeri muhammed peygamberin sözü. (islami pencereden bakıyoruz! Oradan görmeye çalışıyoruz çünkü biz şu an müslüman birinin bu meseleyi nasıl değerlendirebileceğini merak ediyoruz.)

 

Biri diğerinden asırlar sonra yazıldı ve diğeri ile örtüşmüyor, çelişiyor.

 

Benim herhangi birini kabul edip etmediğim nerede vaki oldu? Ben ikisini de kabul etmeyebilirim, doğru bulmayabilirim ama bu hakkında objektif bir yorum yapamayacağım anlamına gelmez.

 

39 minutes ago, sağduyu said:

Bazı müslümanları hadis ikiyüzlülüğü artık iyice mide bulandırmaya başladı, işine gelen hadis oldu mu birbirlerine ballandıra ballandıra o hadisi anlatırlar, ama İslam'ın iğrenç yüzünü gösteren hadisler oldu mu hemen tu kaka ilan ederler.

 

O, onu öyle yapanın sorunu. Ona sorarsınız neden birini kabul ediyorsun da diğerini kabul etmiyorsun diye.

 

39 minutes ago, sağduyu said:

Madem müslüman değilsin o zaman ne diye İslam dininin en önemli kaynağı olan hadisleri görmezden geliyorsun? Ki hadisler olmadan Kuran doğru dürüst anlaşılmaz bile, hadisler Kuran'ı açıklayıp tamamlar.

 

Objektif bakacağız dedik değil mi?

 

Bu ne demek? Ön yargılarımızdan uzak, olabildiğince arındırılmış.

 

Ben hadisleri görmezden gelmiyorum dediğim çok basit, iki kitaptan biri diğerini açıklamak konusunda referans seçilemez. Bunu hadis ve kur'an içinde söyleyebilirim yahut bir cinayet romanı ve kimi okurun yorumu için de söyleyebilirim.

 

39 minutes ago, sağduyu said:

Tevbe/5. Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Sadece bu ayete bakıp, bu konudaki diğer tüm ayetleri yoka saymakla ancak yerimizde sayarız. Bunun için bir cinayet romanını örnek verdim. Aşçı mutfaktan bıçağı aldı yazıyor diye aşçı katil olmaz. Bütün kitabı okursun sonra öğrenirsin kimin olduğunu. Bir müslüman, kur'anı okuduğunda "burada çelişki var" diyemeyeceğine göre anlam bütünlüğü kurmak zorunda.

 

Hepsini ele alınca ne çıkıyor peki?

 

Sana karşı savaş mı açtılar? Sen de savaş.

Savaşta galip mi oldun? Zulmetme. Bedelini öderlerse artık savaştan vazgeç.

Burada savaşı karşı taraf başlattığı için ve gayesi müslüman toplumun belini kırmak olduğu için zulme kalkışmış demektir. O halde yarattığı tahribatın bedelini ödemesi arz edilir. Savaş tazminatı öder, yaptığının yanlış olduğunu kabul eder, din değiştirebilir...

Peki savaşta alınan esir, din değiştirmeden serbest bırakılabilir mi?

 

Artık kâfirlerle karşılaştığınız zaman onları güçsüz (zayıf) bırakıncaya kadar boyunlarını vurun. Bağlarını kuvvetlendirin (esirleri sıkıca bağlayın). Nihayet savaşı, onun ağırlıklarını (silâhlarını ve savaş levazımatını) bırakınca da onları, ister lütuf olarak (bedelsiz) veya fidye alarak (bedel karşılığı) (bırakın). İşte böyle. Ve eğer Allah dileseydi, elbette onlardan intikam alırdı. Ve lâkin (bu) sizin bir kısmınızı, diğer bir kısımla imtihan etmek içindir. Ve onlar ki Allah yolunda öldürülenlerdir, o taktirde onların amelleri boşa çıkarılmaz.

 

Evet.

 

 

39 minutes ago, sağduyu said:

Ayrıca müslüman olduğu o kadar açık ki, böyle rezil, iğrenç, ilkel, vahşi,  akıl ve mantık dışı bir dini müslümandan başkası savunmaz. 

 

Ne diyor ayet, "bulduğunuz" yerde öldürün, yakalayıp hapsedin, "eğer" tövbe ederler, namazı kılıp zekatı verirlerse serbest bırakın diyor. 

 

Neye istiyorsan ona inan. Görünen o ki sen benden bile inançlı çıktın. Benim hakkımda bile karar verdin ve verdiğin kararın yanlış olduğunu sana bizzat, birinci elden benim söylemem karşın halen kendi inancına iman ediyorsun.

 

 

 

tarihinde Tengiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

 

5 minutes ago, Tengiz said:

Hayır. Bahsettiğin şey derlenmesi ve kitap haline dönüştürülmesiyse bildiğimiz kadarıyla Ebubekir ve Ömer dönemine tekabül ediyor bu. Dolayısıyla asırlar sonrası değil. Ha sen bu malumatın yanlış olduğunu iddia ediyorsan o farklı bir şey, aksini ispatlar nitelikte deliller getirmen lazım.

 

Ortada o bahsettiğin Kuranlar yok, eldeki en eski Kuran 8. ya da 9. yy'dan. 

12 minutes ago, Tengiz said:

Sebebini birçok kez yazdım son kez yazayım.

 

Biri Allah'ın sözü, diğeri muhammed peygamberin sözü. (islami pencereden bakıyoruz! Oradan görmeye çalışıyoruz çünkü biz şu an müslüman birinin bu meseleyi nasıl değerlendirebileceğini merak ediyoruz.)

 

Biri diğerinden asırlar sonra yazıldı ve diğeri ile örtüşmüyor, çelişiyor.

 

Benim herhangi birini kabul edip etmediğim nerede vaki oldu? Ben ikisini de kabul etmeyebilirim, doğru bulmayabilirim ama bu hakkında objektif bir yorum yapamayacağım anlamına gelmez.

 

İkisi de aynı dönem araplarının sözü, ikisi de hemen aynı zamanlarda yazıldı. 

 

15 minutes ago, Tengiz said:

Sadece bu ayete bakıp, bu konudaki diğer tüm ayetleri yoka saymakla ancak yerimizde sayarız. Bunun için bir cinayet romanını örnek verdim. Aşçı mutfaktan bıçağı aldı yazıyor diye aşçı katil olmaz. Bütün kitabı okursun sonra öğrenirsin kimin olduğunu. Bir müslüman, kur'anı okuduğunda "burada çelişki var" diyemeyeceğine göre anlam bütünlüğü kurmak zorunda.

 

Hepsini ele alınca ne çıkıyor peki?

 

Sana karşı savaş mı açtılar? Sen de savaş.

Savaşta galip mi oldun? Zulmetme. Bedelini öderlerse artık savaştan vazgeç.

Burada savaşı karşı taraf başlattığı için ve gayesi müslüman toplumun belini kırmak olduğu için zulme kalkışmış demektir. O halde yarattığı tahribatın bedelini ödemesi arz edilir. Savaş tazminatı öder, yaptığının yanlış olduğunu kabul eder, din değiştirebilir...

Peki savaşta alınan esir, din değiştirmeden serbest bırakılabilir mi?

 

Artık kâfirlerle karşılaştığınız zaman onları güçsüz (zayıf) bırakıncaya kadar boyunlarını vurun. Bağlarını kuvvetlendirin (esirleri sıkıca bağlayın). Nihayet savaşı, onun ağırlıklarını (silâhlarını ve savaş levazımatını) bırakınca da onları, ister lütuf olarak (bedelsiz) veya fidye alarak (bedel karşılığı) (bırakın). İşte böyle. Ve eğer Allah dileseydi, elbette onlardan intikam alırdı. Ve lâkin (bu) sizin bir kısmınızı, diğer bir kısımla imtihan etmek içindir. Ve onlar ki Allah yolunda öldürülenlerdir, o taktirde onların amelleri boşa çıkarılmaz.

 

Evet.

 

Ne yani bütün Kuran'ı mı alıp yapıştırayım buraya, Kuran'ın genel havasına bak, inanmayanlara karşı akıl almaz bir nefret söylemi var, bu ayet de bunlara bir örnek. 

 

Ne diyor ayette, BULDUĞUNUZ yerde öldürün, yakalayın hapsedin diyor. EĞER tövbe eder, namazı kılar ve zekatı verirse serbest bırakın diyor. Senin başka ayetler vermen bu ayeti geçersiz kılmıyor, aksine benim verdiğim ayet senin verdiğin ayeti geçersiz kılıyor çünkü bu neshedici bir ayet, en sondan 2. yazılan sureden, Tevbe suresinden.

 

Aç bir Tevbe suresini oku, sureden saçılan nefret ve kini gör, hem inanmayanlara hem de yahudi ve hristiyanlara karşı olan nefret söylemlerini. Sadece bunlarla da kalmıyor, aynı zamanda savaşa teşvik de var.

 

Tevbe/38-39. Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.     Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir. 

 

Tekrar edeyim, bu Tevbe suresi sondan 2. sure olduğu için bu suredeki ayetlerle çelişen önceki ayetleri de geçersiz kılar, nihai karar bu suredeki ayetlerden çıkarılır. 

 

27 minutes ago, Tengiz said:

Neye istiyorsan ona inan. Görünen o ki sen benden bile inançlı çıktın. Benim hakkımda bile karar verdin ve verdiğin kararın yanlış olduğunu sana bizzat, birinci elden benim söylemem karşın halen kendi inancına iman ediyorsun.

 

Benim söylediklerimin inançla falan alakası yok, ortada ayetler, hadisler, koskoca İslam tarihi var. 

 

Evs (Ibnu Ebi Evs Huzeyfe es-Sakafi) radiyallahu anh anlatiyor: "Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda oturuyorduk. O bize birkisim kissalar anlatarak vazu nasihat ediyordu. Derken bir adam gelerek, gizli bir seyler soyledi. Resulullah: "Bunu goturup oldurun!" emretti. Adam geri donunce, Resulullah onu cagirdi ve: "Allah'tan baska ilah olmadigina sehadet edermisin?" diye sordu. Adam "Evet!" deyince: "Gidin, bu adami serbest birakin! Zira ben, insanlarla onlar la ilahe illallah deyinceye kadar savasmakla emrolundum. Bunu dediler mi, bana onlarin kanlari ve mallari haram olur" buyurdu. 

 

Görüldüğü gibi bu dinin kurucusu bile her fırsat bulduğunda "Ben insanlarla  la ilahe illallah deyinceye kadar savaşmakla emrolundum." diyor, sen yok o yanlış söylemiş, asıl benim dediğim doğru deyip duruyorsun. 

 

Nisa/92-95. Bir mü’minin bir mü’mini öldürmesi olacak şey değildir. Ancak yanlışlıkla olması başka. Kim bir mü’mini yanlışlıkla öldürürse, bir mü’min köleyi azad etmesi ve bağışlamadıkları sürece ailesine diyet ödemesi gerekir. (Öldürülen kimse) mü’min olur ve düşmanınız olan bir topluluktan bulunursa, mü’min bir köle azad etmek gerekir. Eğer sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine verilecek bir diyet ve mü’min bir köle azad etmek gerekir. Bunlara imkân bulamayanın, Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay ard arda oruç tutması gerekir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah, ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. Ey iman edenler! Allah yolunda sefere çıktığınız zaman, gerekli araştırmayı yapın. Size selâm veren kimseye, dünya hayatının geçici menfaatine (ganimete) göz dikerek, “Sen mü’min değilsin” demeyin. Allah katında pek çok ganimetler vardır. Daha önce siz de öyle idiniz de Allah size lütufta bulundu (müslüman oldunuz). Onun için iyice araştırın. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

 

Yine görüldüğü gibi, mümin öldürmek kesin bir dille yasaklanmış, yanlışlıkla olması dışında. Peki ya mümin olmayanları öldürmenin cezası nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, Tengiz yazdı:

Kur'anın yüzlerce farklı yerinde insana seçme hakkı verildiği, müddet tanındığı, ulu mahkemede yargılanacağı yazar.

 

Bunlar müşriklerin görüldükleri yerde öldürülmelerinin ve din allahın olana kadar katliam yapılmasının emredilmesini ortadan kaldırmaz ki? İnsanlar müslim olduktan sonra da sınanmaya ve cehenneme gitme riskinin devam ettiğine inanılır. Bu senin dediğin pasajların konu ile alakası yok. Herkes müslim oldu haaa tamam okey yan gelip yatalım herkes cennete doluşacak diye bir şey yok ki?

 

Saldırıya uğradığın zaman savunma yapacağın tabiidir, bunun için allahın mallahın izin vermesine gerek yok. Allahın sana saldırıya uğradığında kıçının üstünde oturup seni öldürmelerini bekle mi diyecekti? 

 

Müslimler müşriklere/kafirlere onları müslim yapmak için bir kez saldırdılarsa karşılıklı saldırılar devam edecektir. İlk saldıranlar kesinlikle ve elbette müslimler. 

 

Hayır zaten din allahın olana kadar katliam yapın dedikten sonra daha ne desin ben anlamıyorum ki? Din allahın olana kadar savaşın diyor yahu, daha bunun nesini eğip büküyorsun ki?

 

Sizin dininiz size benimki bana dediğinde zaten bir yalnızlık güçsüzlük ifadesi hemen göze çarpıyor. Ben ve siz. Biz ve siz değil.  Bunu da geçtik, bu ifade "şimdi putlarınıza tapmaya devam edin yarın gününüzü görürsünüz siz" anlamını dışlamıyor ki?

 

Hadi bunu da geçtik. Sülüman masalını ne yapacaksın? Bu masal niye anlatılıyor Kuran'da? Hüdhüd kuşu gelmiş güneşe tapan bir kavim gördüm demiş diye Sülü niye hemen parlıyor neee Allahtan başkasına tapanlar ha! Tiz hazırlayın orduları niye diyor? Hüdhüd geldi bu ülkede kölelik var sömürü var mı dedi yazıyor? Hayır. Güneşe tapıyorlar dedi yazıyor.

 

Senin dediğinin aksine Kuran'ın her yerinde allah yolunda katliam yapmaktan bahseder. İki bilmem sizin dininiz size yazıyor diye bütünü değiştiremezsin. Gerçek senin dediğinin tam tersi. Kuran bütünüyle allah yolunda katliam kitabıdır. 

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Tengiz yazdı:

müslüman olsam ben öyleyim derdim

 

İşte bu seni daha andaval ve embesil yapıyor. Müslüm olduğunu bile iddia edemiyorsun ama müslimleri savunacağım diye yapmadığın şaklabanlık, söylemediğin yalan kalmıyor. Müslimim desen yazık dinini savunacağım diye ne çekiyor saftirik garibim diyeceğiz. Sende o da yok! Beleşe zalim avcının köpekliğini yapıyor gibi salakça ortaya atılıyorsun. Avcı olsan neyse. Avcı diyeceğiz. Ama avcının beleşe köpekliğini yapmak daha vahim!

 

Ama ne bilelim tabii belki vardır çıkarın. Makarna kömür filan, beleş maaş filan geliyordur bilemem tabii.  

 

Bir de bu çıktı yahu! Bu kaçıncı! Geliyorlar eeee ben müslüm değilim! Ama islam harika bir din! Yoğurt satmıyorum ama yoğurt da kaymak ha! :D Alırsanız çok iyi edersiniz! Ucuz bak hem, hadi alın! Kaymak valla billa kaymak bak! Ekşi dediklerine bakmayın, bal gibi! :lol:

 

Lan olum yoğurt satmıyorsan o elindeki yoğurt bakraçları ne? Yoğurdum kaymak nâraları ne? Zabıtayı görünce valla billa yoğurt satmıyom abi, aldım eve götürüyom! Bizim evde çok yoğurt gider de toptan aldım! :0_80cbc_37a71a73_L:

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
10 hours ago, sağduyu said:

Ortada o bahsettiğin Kuranlar yok, eldeki en eski Kuran 8. ya da 9. yy'dan. 

 

http://www.wiki-zero.net/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvQmlybWluZ2hhbV9RdXJhbl9tYW51c2NyaXB0

 

Şimdi mürekkebini de araştırıyorlar.

 

10 hours ago, sağduyu said:

İkisi de aynı dönem araplarının sözü, ikisi de hemen aynı zamanlarda yazıldı. 

 

Neyse, bu meseleyi çokça tartıştık. Aynı şeyleri tekrar etmenin bir gereği yok.

 

10 hours ago, sağduyu said:

Ne yani bütün Kuran'ı mı alıp yapıştırayım buraya, Kuran'ın genel havasına bak, inanmayanlara karşı akıl almaz bir nefret söylemi var, bu ayet de bunlara bir örnek. 

 

Hayır.

 

Savaşla ilgili olan bütün ayetleri.

 

10 hours ago, sağduyu said:

Ne diyor ayette, BULDUĞUNUZ yerde öldürün, yakalayın hapsedin diyor.

 

Senin yaptığın bizim Bektaşinin fıkrasına benziyor.

 

Bizim Bektaşi'ye sorumuşlar "Babaerenler niye namaz kılmıyorsun?" Erenler de demiş "ee Kur'anda yazıyor ya, namaza yaklaşmayın" diye. Demişler "Erenler nerede yazıyor yahu öyle bir şey, biz hiç görmedik." Erenler açmış kur'anı göstermiş "alın işte burada, namaza YAK-LAŞ-MA-YIN." Adamlar bakmış "Erenler ama başında "sarhoşken" yazıyor" demişler. Bizim Bektaşi de demiş "ee benim gözüm orayı iyi seçmiyor."

 

Seninki aynı hesap.

 

BULDUĞUNUZ yerde öldürün

 

Peki yakaladığımız yerde nasıl hapsedeceğiz ondan sonra? Cesetleri mi hapsedilecek?

 

Savaşta, düşmanınla karşılaştığın yerde onu öldürürsün ya da o seni öldürür. Adam teslim olduysa da ne yapıyorsun? Teslim olanı öldürmüyorsun. Adamı fidye ile, fidyesiz, din değiştirme şartıyla...(bir daha müslümanlara savaş açmayacağına emin olunduktan sonra) serbest bırakabiliyorsun.

 

10 hours ago, sağduyu said:

Tekrar edeyim, bu Tevbe suresi sondan 2. sure olduğu için bu suredeki ayetlerle çelişen önceki ayetleri de geçersiz kılar, nihai karar bu suredeki ayetlerden çıkarılır.  

 

Ortada çelişen bir şey yok. Allah için sefere çıkın demenin "savaşı siz başlatın" demek ile alakası yok. Bu görünmez bağı, bu konudaki katı fikrin yüzünden sen işliyorsun.

Bulduğunuz öldürünü görüyorsun ancak "hapsedin" kelimesini bir anda görmez oluyorsun.

....

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 minutes ago, Tengiz said:

...

 

Demek ki neymiş, dinciye istediğin kadar Kuran'dan, hadisten, İslam tarihinden kanıt göster farketmiyormuş,  ortada olan gerçekleri görmemek için daima bahane bulabiliyormuş.

 

Yahu bu dinin kurucusu bile "İnsanlar la ilahe illallah diyene kadar onlarla savaşmakla emrolundum." diyor, "Kendilerinden bir kelime (la ilahe illallah) istiyorum. Eğer söylerlerse, bütün Araplar o kelime sayesinde kendilerine uyacak bütün Acem o kelime sâyesinde cizye ödeyecek." diyor, Kitabında "Fitne ortadan kalkıncaya ve din Alah'ın oluncaya kadar savaşın" yazıyor, "Müşrikleri "bulduğunuz" yerde öldürün, yakalayın hapsedin, "eğer" tövbe eder, namazı kılıp zekatı verirlerse serbest bırakın." yazıyor, "Müminin mümini öldürmesi olamaz, öldüren cehennemliktir" diyerek müminin mümin omayanları öldürmesinden bahsetmiyor bile, bahsetmeyerek mümin olmayanların öldürülmesini meşru kılıyor, bu kadar kanıt ve çok daha fazlası yine de dinciye yetmiyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, sağduyu said:

 

Demek ki neymiş, dinciye istediğin kadar Kuran'dan, hadisten, İslam tarihinden kanıt göster farketmiyormuş,  ortada olan gerçekleri görmemek için daima bahane bulabiliyormuş.

 

Yahu bu dinin kurucusu bile "İnsanlar la ilahe illallah diyene kadar onlarla savaşmakla emrolundum." diyor, "Kendilerinden bir kelime (la ilahe illallah) istiyorum. Eğer söylerlerse, bütün Araplar o kelime sayesinde kendilerine uyacak bütün Acem o kelime sâyesinde cizye ödeyecek." diyor, Kitabında "Fitne ortadan kalkıncaya ve din Alah'ın oluncaya kadar savaşın" yazıyor, "Müşrikleri "bulduğunuz" yerde öldürün, yakalayın hapsedin, "eğer" tövbe eder, namazı kılıp zekatı verirlerse serbest bırakın." yazıyor, "Müminin mümini öldürmesi olamaz, öldüren cehennemliktir" diyerek müminin mümin omayanları öldürmesinden bahsetmiyor bile, bahsetmeyerek mümin olmayanların öldürülmesini meşru kılıyor, bu kadar kanıt ve çok daha fazlası yine de dinciye yetmiyor. 

 

Sevgili Sağduyu

 

Tartışmamızın burada bitmesine sevindim. Kısır bir döngüye girmişti.

 

Görüyorum ki tartışmanın sonunda zeytinyağı misali üste çıkmaya azmetmişsiniz. Kendinizi haklı hissetmeniz için beni de "dinci" olmakla yaftalamışsınız, yazık.

 

Aynı ayette, aynı satırda "bulduğunuz yerde öldürün" ifadesini görüp "esir alın" ifadesini göreyecek kadar, inançlaştırdığınız fikirlerin gölgesinde kalmış, kör olmuşsunuz.
 

Quote


Tekrar edeyim, bu Tevbe suresi sondan 2. sure olduğu için bu suredeki ayetlerle çelişen önceki ayetleri de geçersiz kılar, nihai karar bu suredeki ayetlerden çıkarılır. 

 

 

Altını çizeyim, sırf iddianızın doğruluğu için hangi ayetin diğerini geçersiz kıldığı yönünde bir kanaat bile kıldınız. Sizin fikrinizle uyuşmayan ayetleri geçersiz kıldınız. :)

 

Sen haklısın. Her durumda, her şartta haklısın. Hep haklı olduğun için hiçbir zaman öğrenemeyeceksin. Hiçbir zaman hayatı daha geniş bir perspektiften göremeyeceksin. Umarım değişirsin ve daha kaliteli bir hayatın olur, temennim bu.

 

İyi günler diliyorum.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Tengiz said:

Altını çizeyim, sırf iddianızın doğruluğu için hangi ayetin diğerini geçersiz kıldığı yönünde bir kanaat bile kıldınız. Sizin fikrinizle uyuşmayan ayetleri geçersiz kıldınız. :)

 

 

İslam konusunda ne kadar cahil olduğun şu ifadeden bile ortaya çıkıyor, bu geçersiz kılma yani "nesh, nesih" olayı benim kanaatim falan değil, bizzat Kuran'da geçen bir ifade. 

 

Bakara/106. Biz herhangi bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturur (ya da ertelersek), yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz. Allah’ın gücünün her şeye hakkıyla yettiğini bilmez misin?

 

Madem bu dini savunuyorsun, biraz zahmet et de hakkında biraz bilgi edin, karşıdan bir bilgi geldiği zaman da sırf önyargılarına uymuyor diye hemen karşı çıkma, araştır, öğren.

 

Bu arada bilerek ayet verdim ki, inkar yoluna sapamayasın. Hadisleri de verirdim ama inkar edeceğini biliyorum, çünkü sen 7 yy. araplarının ayet diye etiketlediği ifadelere iman etmişsin, hadis diye etiketlediklerini ise redde şartlanmışsın. Yani sana göre arabın ayet dedikleri kesin doğru, hadis dedikleri ise inkar edilebilir ifadeler.

 

1 hour ago, Tengiz said:

Sen haklısın. Her durumda, her şartta haklısın. Hep haklı olduğun için hiçbir zaman öğrenemeyeceksin. Hiçbir zaman hayatı daha geniş bir perspektiften göremeyeceksin. Umarım değişirsin ve daha kaliteli bir hayatın olur, temennim bu.

 

Arap palavralarına iman etmiş birinin, kendisini bu palavralardan kurtarıp özgürleştirmiş birine bunları söylemesi de çok komik oluyor. Demek tüm dünyaya 7 yy araplarının penceresinden bakımak sana göre geniş perpektiften bakmak oluyor, ha? 

tarihinde sağduyu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, sağduyu said:

İslam konusunda ne kadar cahil olduğun şu ifadeden bile ortaya çıkıyor, bu geçersiz kılma yani "nesh, nesih" olayı benim kanaatim falan değil, bizzat Kuran'da geçen bir ifade. 

 

Sağduyu

 

Ben de nesh kavramını biliyorum ama komik olan ne biliyor musun?

 

Senin çıkıp "bu ayet diğerini neshediyor" demen.

 

Neye istinaden bunu söylüyorsun? Sen müslüman bile değilsin nasıl Kur'andan "bu, bunu neshediyor" diye bir kanaate varabilirsin. Salladın. Başka adı var mı bunun? Baya bildiğin uydurdun. O ayeti diğer ayetin reddettiğine dair ne var elinde? Neye göre bunu söylüyorsun?

 

Ben söyleyeyim. Din gibi sarıldığın fikirlerini doğru çıkarmak için uydurdun gitti.

 

3 hours ago, sağduyu said:

Madem bu dini savunuyorsun, biraz zahmet et de hakkında biraz bilgi edin, karşıdan bir bilgi geldiği zaman da sırf önyargılarına uymuyor diye hemen karşı çıkma, araştır, öğren.

 

Sağduyu

 

Sen çıkıp "bu ayet bunu neshediyor" diye fetva vermezsin. Ancak uydurursun ki öyle yaptın.

 

https://sorularlaislamiyet.com/kaynak/nesh-nesih

 

Al bak bu sitenin yazarları sünni müslüman. Bakalım bu adamlar neye inanıyorlar

 

Quote

Bir tek misâl verelim: Kâfirun Sûresinde geçen "sizin dininiz size, benim dinim bana" hükmü, cihat âyetiyle tahsis edilmiştir. Ama bu gün dünyanın çok yerinde Kâfirun Sûresi yürürlüktedir. Müslümanlar o yabancı beldelerde, Mekke'deki ilk dönem gibi, o milletin dinine karışmamakta ve kendi dinlerini yaşamaktadırlar. Onlara karşı silâhla cihat etme yoluna da gitmemektedirler. Buna göre Kafirun Suresindeki ayetin hükmü tamamen kalkmamış ve ona uygun şartlar olduğunda da aynen uygulanacaktır.

 

Al bu adamlar müslüman, senin dediğinin tam tersine inanıyorlar. Senin iddian "müslümanlar her gördüğü dinsizi öldürmeye kast eden canilerdir" değil mi? Al işte sana canlı örneği. Hani "bütün islam alimleri" senin gibi düşünüyordu, bunu sen yazmadın mı? Uyduruyorsun, uydurduğunu da kaynak belleyip bir de benim önüme koyuyorsun, komik duruma düşürüyorsun kendini farkında değil misin?

 

3 hours ago, sağduyu said:

Bu arada bilerek ayet verdim ki, inkar yoluna sapamayasın

 

Verdiğin ayetlerde bulduğunuz yerde öldürünü büyük yazıyorsun, esir alını görmüyorsun! Bana diyorsun ki "al işte ayet diyor, bulduğunuz yerde öldürün diyor." Devamında esir alın diyor. Onu niye okumuyorsun? Görmüyor musun? Yok, işine gelmiyor. Çünkü senin derdin bir şey öğrenmek, kendini geliştirmek, perspektifini geliştirmek değil. Sen hep haklısın ve ne yazık ki hep öyle kalacaksın.

 

3 hours ago, sağduyu said:

Hadisleri de verirdim ama inkar edeceğini biliyorum, çünkü sen 7 yy. araplarının ayet diye etiketlediği ifadelere iman etmişsin, hadis diye etiketlediklerini ise redde şartlanmışsın. Yani sana göre arabın ayet dedikleri kesin doğru, hadis dedikleri ise inkar edilebilir ifadeler.

 

Sağduyu

 

Senin zekanda bir problem mi var?

 

İki kaynağın da arapların elinden çıkmış olması ikisinin de birbiri ile eş, açıklayıcı metinler olduğu yönünde bir referans oluşturur mu? Sen hiç mi bilimsel disiplin öğrenmedin? Kahvehane ağzı bu konuştuğun senin.

 

Bana ne kim yazdıysa yazdım kardeşim, ister ingilizi yazsın ister acemi. Bir kitap diğeriyle çelişiyorsa o kitap diğerine açıklayıcı olamaz. Bu cinayet romanı da olsa böyle, semavi kitapta olsa böyle. Bu kadar basit, nasıl anlamıyorsun bunu ya? Bu kadar kör olamaz bir insan.

 

Bir de ikide bir "iman etmişsin" "sen modernist müslümansın" "dincisin" diye zırvalayıp duruyorsun. Çıktım dedim ki sana "pek inançlı bir insan değilim." Hatta açıkladım yazdım bunu. Kafanda aldın beni dinci yaptın halen bana dinci diyorsun. Mevzubahis benim inancım, ben inancımı açık açık söylüyorum çıkıp bana "yook o öyle değil, sen böylesin" diye nutuk atıyorsun. Zaten kendi ağzımla ifade ediyorum inançla ilgili fikirlerimi, sana benim inancım ile söz mü düşüyor? Benim inancım hakkında BEN, BİZZAT BEN ne olduğumu ifade ediyorum ya sen kimsin ki benim hakkımda benim ifademi geçersiz kılıp kendi ifadenle beni tanımlayacaksın? Artık ağır konuşacağım, artık bu tartışmayı burada bitir. Haddini fazlasıyla aştın, terbiyesizlik yapmaya başladın. Bak burada democrassian diye bir çocuk var, belli ergen, muhatap almıyorum. Bu gidişle seni de almayacağım ve zamanımı sana harcamaktan imtina edeceğim.

 

4 hours ago, sağduyu said:

Arap palavralarına iman etmiş birinin, kendisini bu palavralardan kurtarıp özgürleştirmiş birine bunları söylemesi de çok komik oluyor. Demek tüm dünyaya 7 yy araplarının penceresinden bakımak sana göre geniş perpektiften bakmak oluyor, ha? 

 

Senin gerçekten zeka problemlerin var sanırım.

 

Sana diyorum ki "kur'anda kılıç zoruyla müslüman etmek yoktur!" Benim iddiam yalnızca bu. Hayata Kur'an perspektifinden bakan bir insan değilim, kimseyi de o perspektiften bakması yönünden teşvik etmiyorum. Konu "kur'anda böyle bir şey var mı yok mu?" Ben de bu konuyu araştırdım, biliyorum. Olay bundan ibaret. Niye bir türlü kafan basmadı buna? Yok sen dincisin, yok sen arap perspektifinden bakıyorsun...

 

Daha benim, bırak şu konuyla alakalı, kendimle alakalı kurduğum iki cümleyi anlayamıyorsun, kapasiten buna yetmiyor senin. Senin artık zaman harcamıyorum. Al bunu kopyala, istediğin kadar yaz söv altına. Democrassian'a yaptığım gibi tenezzül edip okumam bile.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 minutes ago, Tengiz said:

 

Sağduyu

 

Ben de nesh kavramını biliyorum ama komik olan ne biliyor musun?

 

Senin çıkıp "bu ayet diğerini neshediyor" demen.

 

Neye istinaden bunu söylüyorsun? Sen müslüman bile değilsin nasıl Kur'andan "bu, bunu neshediyor" diye bir kanaate varabilirsin. Salladın. Başka adı var mı bunun? Baya bildiğin uydurdun. O ayeti diğer ayetin reddettiğine dair ne var elinde? Neye göre bunu söylüyorsun?

 

Ben söyleyeyim. Din gibi sarıldığın fikirlerini doğru çıkarmak için uydurdun gitti.

 

5 hours ago, Tengiz said:

Altını çizeyim, sırf iddianızın doğruluğu için hangi ayetin diğerini geçersiz kıldığı yönünde bir kanaat bile kıldınız. Sizin fikrinizle uyuşmayan ayetleri geçersiz kıldınız.

 

Evet, bildiğin belli oluyor. 

 

23 minutes ago, Tengiz said:

Sağduyu

 

Sen çıkıp "bu ayet bunu neshediyor" diye fetva vermezsin. Ancak uydurursun ki öyle yaptın.

 

https://sorularlaislamiyet.com/kaynak/nesh-nesih

 

Al bak bu sitenin yazarları sünni müslüman. Bakalım bu adamlar neye inanıyorlar

 

Asıl o sitede yazılanları senin okuman lazım, oku da biraz dinin hakkında bilgi sahibi ol, neyi savunduğunu öğren, nesh nedir, öğren. 

 

Muhammed/4. Artık kâfirlerle karşılaştığınız zaman onları güçsüz (zayıf) bırakıncaya kadar boyunlarını vurun. Bağlarını kuvvetlendirin (esirleri sıkıca bağlayın). Nihayet savaşı, onun ağırlıklarını (silâhlarını ve savaş levazımatını) bırakınca da onları, ister lütuf olarak (bedelsiz) veya fidye alarak (bedel karşılığı) (bırakın). İşte böyle. Ve eğer Allah dileseydi, elbette onlardan intikam alırdı. Ve lâkin (bu) sizin bir kısmınızı, diğer bir kısımla imtihan etmek içindir. Ve onlar ki Allah yolunda öldürülenlerdir, o taktirde onların amelleri boşa çıkarılmaz.

 

1- Bu âyet neshedilmiştir ve puta tapıcılar hakkındadır. Onların herhan­gi bir şekilde fidye karşılığında ya da karşılıksız olarak serbest bırakılmala­rı caiz değildir. Bu görüşün sahiplerine göre neshedici buyruk yüce Allah'ın: "Artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün." (et-Tevbe, 9/5); "Eğer bunları savaşta yakalarsan, onlara yaptıklarınla arkalarmdakileri dağıt da ibret alsınlar." (el-Enfal, 8/57) ile "Bununla beraber müşrikler ile... topluca savaşın" (et-Tevbe, 9/36) buyruklarıdır.

Bu görüş Katade, ed-Dahhak, es-Süddî, İbn Cüreyc ve el-Avfî'nin nakline göre İbn Abbas'ın görüşüdür. Kufelilerin çoğu da bu kanaattedir. Abdu'1-Kc-rim el-Cevzt dedi ki: Esir alınan bir şahıs hakkında Ebu Bekir'e bir mektup ya-Ziidı. Bu esirin şl; kadar, şu kadar fidye kargılığında serbest bırakılmasmın is­tendiğini sözkonusu ettiler. Ebu Bekir: Onu öldürün, dedi. Müşrik bir kimse­nin öldürülmesi, benim şundan ve şundan daha çok sevdiğim bir şeydir.

2- Bu âyet-i kerime bütün kâfirler hakkındadır ve ilim adamlarından bir topluluk ile rey ehli birtakım kimselerin kanaatine göre neshedilmiştir. Ka­tade ve Mücahid de bunlardandır. Bunlar diyor ki: Müşrik esir alındığı tak­dirde fidye alınmayıp karşılıksız bırakılması da caiz değildir, fidye kargılığın­da serbest bırakılarak müşriklere geri dönmesine müsaade edilmesi de caiz değildir. Bunların görüşüne göre ancak kadın fidye karşılığında serbest bı­rakılabilir, çünkü kadın öldürülmez. Bunu nesheden buyruk: "Artık o müş­rikleri nerede bulursanız öldürün" (et-Tevbe, 9/5) âyetidir. Çünkü bu buy­ruk bu hususta sabit olmuş rivayetler gereğince müşriklerle ilişkilerin sona erdirildiğini belirten son beraettir. O halde öldürülmeyeceği belirtilen kadın­lar, çocuklar ve kendilerinden cizye alınabileceği belirtilen kimseler gibi, de­lilin ortada olduğu kimseler dışında, bütün müşriklerin öldürülmesi gerekir. Ebu Hanife'nin meşhur olan görüşü budur. Buna sebep ise müsiümanlara kar­şı tekrar savaşa girebilmeleri korkusudur.

Abdurrezzak şöyle bir rivayet kaydetmektedir: Bize Ma'nıerin, Kata-deden naklettiğine göre: "Sonraya lütfederek karşılıksız salm, yahut fid­ye alın" buyruğunu: "...yaptıklarınla arkalarmdakileri dağıt da ibret alsın­lar" (el-Enfal, 8/57) buyruğu neshetmiştir. Mücahid de bunu: "Artık müşrik­leri nerede bulursanız, öldürün" (et-Tevbe, 9/5) buyruğunun neshettiğini söy-lemiştir. [7] el-Hakem'in görüşü de budur.

3- Bu âyet-i kerime nasihtir (nesh edicidir). Bu açıklamayı ed-Dahhak ve başkaları yapmıştır. es-Sevrî, Cuveybir'den, onun da ed-Dahhak'tan rivayet Sonra ya lütfederek karşılıksız salın, yahut fidye alın" buy­ruğu neshetmiştir.

İbnu'l-Mübarek, İbn Cüreyc'den, onun da Ata'dan naklettiğine göre; "Sonra ya lütfederek karşılıksız salın, yahut fidye alın" buyruğu gereğin­ce müşrik öldürülmez. Ancak ya karşılıksız, ya da fidye kargılığında -yüce Al­lah'ın buyurduğu gibi- serbest bırakılır.

Eş'as dedi ki: el-Hasen esirin öldürülmesini boş karşılamaz ve: "Sonraya lütfederek karşılıksız salın, yahut fidye alın" buyruğunu okurdu.

Yine el-Hasen şöyle demiştir: Ayet-i kerimede takdim ve tehir vardır. Şöy­le buyurmuş gibidir: Savaş ağırlıklarını bırakıncaya kadar boyunları vurun. Daha sonra da: "Onlardan çokça öldürüp kahrettiğinizde artık bağı sıkı­ca bağlayın." el-Hasen'in iddiasına göre imam (İslâm devlet başkanı) esiri ele geçirdikten sonra öldürmek hakkına sahib değildir. Şu kadar var ki üç şık­tan birisini tercih edebilir: Ya karşılıksız serbest bırakır yahut fidye karşılı­ğında bırakır ya da köleleştirir.

4- Said b. Cübeyr dedi ki: Kılıçla düşmanlardan çokça öldürüp onları kah-retmedikçe, güçlerini kırrnadıkça ne fidye karşılığında esir bırakılır, ne de esir alınır. Çünkü yüce Allah; "Yeryüzünde çokça savaşıp zaferler kazamneaya kadar esirlerinden fidye) alması hiçbir peygambere yaraşmaz" (el-Enfal, 8/67) diye buyurmaktadır. Eğer bundan sonra esir alacak olursa, öldürmek ya da uygun göreceği diğer bir şıkka göre hüküm vermek hakkına sahihtir.

5- Ayet-i kerime muhkemdir ve imam her durumda muhayyerdir. Bu görüşü Ali b. Ebi Talha, İbn Abbas'tan rivayet ettiği gibi aralarında İbn Ömer, e^Hasen ve Ata'nın bulunduğu bir çok ilim adamı da ifade etmişler­dir. Malik, Şafiî, es-Sevrî, el-Evzaî, Ebu Ubeyd ve başkalarının görüşü de bu­dur, tercih edilen de budur: Çünkü Peygamber (sav) ile raşid halifeler bu şe­kilde uygurama yapmışlardır. Peygamber (sav) Ukbe b. Ebi Muayt'ı, en-Nadr b. el-Haris'i Bedir günü elleri kolları bağlı olduğu halde öldürmüş, di­ğer Bedir esirlerini fidye karşılığında bırakmış, elinde esir bulunan Hanife oğullarından Sümame b. Üsal'i de karşılıksız serbest bırakmış, Seleme b. el-Ekva'dan bir cariye alarak onu birtakım miislumanlara karşı fidye vermiştir. Yine Peygamber (sav)'a Mekkelilerden bir grub baskın yapmak istemiş, peygamber onları yakaladıktan sonra karşılıksız serbest bırakmıştı. Hevazin-lilerden alınan esirleri de karşılıksız serbest bırakmıştı. Bütün bunlar sahih hadislerde sabit olup hepsi de el-Enfal Sûresi'nde (8/67. âyet, 2. başlık ve de­vamında) ve başka yerlerde geçmiş bulunmaktadır.

en-Nehhas dedi ki: Bu görüş her iki âyetin de muhkem ve gereğince amel­de bulunabilecek âyet olmalarını kabul etmeye göredir. Bu da güzel bir görüştür, çünkü nesih ancak kat'î bir şeye dayanılarak sözkonusu olur. Her iki âyet ile, birlikte amel etmek mümkün olduğu takdirde, nesih olduğunu söylemenin anlamı yoktur. Eğer bizier kâfirleri yakaladığımız yerde öldürmek­le taabbüd edebileceksek onları öldürürüz. Eğer esir almak caiz ise o vakit esirin öldürülmesi de, köleleşürilmesi de fidye karşılığı veya karşılıksız ser­best bırakılması da müslüfnanlann menfaatine hangisi uygun ise- caiz olur. Bu görüş Medinelilerden, Şafiî ve Ebu Ubeyd'den nakledilen bir görüştür. Ay­rıca et-Tahavî bunu Ebu Hanife'nin görüşlerinden birisi olarak da nakletmek­tedir. Ancak ondan meşhur olan görüş daha önce kaydettiğimizdir, Basan yü­ce Allah'tandır. 

 

Al, bak, fetvayı ben mi vermişim yoksa İslam alimleri mi? İnsan senin gibi savunduğu din konusunda zırcahil olunca böyle saçmalamaya başlar, saçmasapan iddialarda bulunur. Ben öyle senin gibi işime gelen kısmı görüp gelmeyen kısımları görmezden de gelmem, bütün görüşleri yapıştırırım.

 

Quote

Bir tek misâl verelim: Kâfirun Sûresinde geçen "sizin dininiz size, benim dinim bana" hükmü, cihat âyetiyle tahsis edilmiştir. Ama bu gün dünyanın çok yerinde Kâfirun Sûresi yürürlüktedir. Müslümanlar o yabancı beldelerde, Mekke'deki ilk dönem gibi, o milletin dinine karışmamakta ve kendi dinlerini yaşamaktadırlar. Onlara karşı silâhla cihat etme yoluna da gitmemektedirler. Buna göre Kafirun Suresindeki ayetin hükmü tamamen kalkmamış ve ona uygun şartlar olduğunda da aynen uygulanacaktır.

39 minutes ago, Tengiz said:

Al bu adamlar müslüman, senin dediğinin tam tersine inanıyorlar. Senin iddian "müslümanlar her gördüğü dinsizi öldürmeye kast eden canilerdir" değil mi? Al işte sana canlı örneği. Hani "bütün islam alimleri" senin gibi düşünüyordu, bunu sen yazmadın mı? Uyduruyorsun, uydurduğunu da kaynak belleyip bir de benim önüme koyuyorsun, komik duruma düşürüyorsun kendini farkında değil misin?

 

Onlar da senin gibi sinsi müslümanlardan, zayıf durumda oldukları yabancı beldelerde Kafirun suresinde hükmü esas alıyorlar, ama gücü ele geçirince hemen cihat ayetlerini devreye sokuyorlar. Aynı Muhammed ve çetesi gibi. Adamların niyeti "Mekke'deki ilk dönem gibi" gibi ifadelerden ne olduğu apaçık ortaya çıkıyor. Muahmmed'de Mekke'deki ilk dönemlerinde zayıftı, atarftarları azınlıktaydı, ne zaman gücü ve çoğunluğu ele geçirdi, etrafını kana buladı.

 

48 minutes ago, Tengiz said:

Verdiğin ayetlerde bulduğunuz yerde öldürünü büyük yazıyorsun, esir alını görmüyorsun! Bana diyorsun ki "al işte ayet diyor, bulduğunuz yerde öldürün diyor." Devamında esir alın diyor. Onu niye okumuyorsun? Görmüyor musun? Yok, işine gelmiyor. Çünkü senin derdin bir şey öğrenmek, kendini geliştirmek, perspektifini geliştirmek değil. Sen hep haklısın ve ne yazık ki hep öyle kalacaksın.

 

Sen de "esir alın" a takıldın kaldın, adamların bütün bulduklarını öldürecek halleri yok ya, esir de alacaklar tabii. Esir alınanlar hakkında nasıl karar verileceği de ayetin devamında: "EĞER tövbe eder, namazı kılar ve zekatı kılarlarsa serbest bırakın." Peki tövbe etmezlerse ne olacak? Besleyecekler mi yoksa asacaklar mı? Serbest bırakamazlar çünkü serbest bırakmanın şartı tövbe edip, namazı kılmak ve zekat vermek.

 

53 minutes ago, Tengiz said:

Sağduyu

 

Senin zekanda bir problem mi var?

 

İki kaynağın da arapların elinden çıkmış olması ikisinin de birbiri ile eş, açıklayıcı metinler olduğu yönünde bir referans oluşturur mu? Sen hiç mi bilimsel disiplin öğrenmedin? Kahvehane ağzı bu konuştuğun senin.

 

Bana ne kim yazdıysa yazdım kardeşim, ister ingilizi yazsın ister acemi. Bir kitap diğeriyle çelişiyorsa o kitap diğerine açıklayıcı olamaz. Bu cinayet romanı da olsa böyle, semavi kitapta olsa böyle. Bu kadar basit, nasıl anlamıyorsun bunu ya? Bu kadar kör olamaz bir insan.

 

Bir de ikide bir "iman etmişsin" "sen modernist müslümansın" "dincisin" diye zırvalayıp duruyorsun. Çıktım dedim ki sana "pek inançlı bir insan değilim." Hatta açıkladım yazdım bunu. Kafanda aldın beni dinci yaptın halen bana dinci diyorsun. Mevzubahis benim inancım, ben inancımı açık açık söylüyorum çıkıp bana "yook o öyle değil, sen böylesin" diye nutuk atıyorsun. Zaten kendi ağzımla ifade ediyorum inançla ilgili fikirlerimi, sana benim inancım ile söz mü düşüyor? Benim inancım hakkında BEN, BİZZAT BEN ne olduğumu ifade ediyorum ya sen kimsin ki benim hakkımda benim ifademi geçersiz kılıp kendi ifadenle beni tanımlayacaksın? Artık ağır konuşacağım, artık bu tartışmayı burada bitir. Haddini fazlasıyla aştın, terbiyesizlik yapmaya başladın. Bak burada democrassian diye bir çocuk var, belli ergen, muhatap almıyorum. Bu gidişle seni de almayacağım ve zamanımı sana harcamaktan imtina edeceğim.

 

Senin gibi müslüman değilim ki zekamda problem olsun. 7 yy.'ın cahil araplarının peşine takılan biri gelmiş benim zekamı sorguluyor, işe bak. 

 

Hadislerin Kuran'la çeliştiği iddiası da senin hezeyanların. Kuran'la hadisler birbirlerini tamamlayan iki kaynaktır. Hatta Kuran hadislere mahkumdur ama hadisler Kuran'a mahkum değildir.

 

Ayrıca çocuk dediğin Democrassian din konusunda senden kat kat bilgilidir, sen daha nesh konusunu bile bilmiyorsun. Burada istediğin gibi konuşabilirsin, özgür bir ortam burası, cevabını da alırsın.

 

1 hour ago, Tengiz said:

Senin gerçekten zeka problemlerin var sanırım.

 

Sana diyorum ki "kur'anda kılıç zoruyla müslüman etmek yoktur!" Benim iddiam yalnızca bu. Hayata Kur'an perspektifinden bakan bir insan değilim, kimseyi de o perspektiften bakması yönünden teşvik etmiyorum. Konu "kur'anda böyle bir şey var mı yok mu?" Ben de bu konuyu araştırdım, biliyorum. Olay bundan ibaret. Niye bir türlü kafan basmadı buna? Yok sen dincisin, yok sen arap perspektifinden bakıyorsun...

 

Daha benim, bırak şu konuyla alakalı, kendimle alakalı kurduğum iki cümleyi anlayamıyorsun, kapasiten buna yetmiyor senin. Senin artık zaman harcamıyorum. Al bunu kopyala, istediğin kadar yaz söv altına. Democrassian'a yaptığım gibi tenezzül edip okumam bile.

 

Buraya yazdıklarımı sen okuyasın diye mi yazıyorum sanıyorsun, bana ne senden? Sen sadece dinin insanları nasıl aptallaştırdığını, aklın ve mantığın devre dışı kaldığını göstermeme yarayan bir araçsın sadece.

 

Kuran'da Tevbe adlı bir sure varken "kur'anda kılıç zoruyla müslüman etmek yoktur!" yoktur demek yüzsüzlükten başka bir şey değildir.

 

Tevbe/5. Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Bu ayetteki "Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın." ifadesi bile kılıçla müslüman etmeye hizmet ediyor.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...